Şimdi Ara

aynadaki insan

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
21
Cevap
0
Favori
539
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Selamun aleykum

    Aynaya bakıyoruz ve bir insan görüyoruz aslında görmek istiyoruz. Çünkü o asla biz olamayacağı halde oyleşmiş gibi gorunmesini biz istemiş olmalıyız. Aynayı iç bukey dış bukey yapsak o goruntu asla bizim olmak istediğimiz hali yansıtamaz saçımızı tarayamaz sakalımızı kesemez makyajımızı yapamazdık.

    Aynadaki kişi yemiyor içmiyor ve karşısında duran kişi acı çekse yuz ifadesi sanki o sadece senin acın benim acım olamaz diye bize cevab uretiyor.

    İnsan aynaya baktığında kendisine enyabancı olan şeyin aslında kendisi olabilme ihtimalini duşunuyor. Butun kızgınlığım acaba kendime mi?

    Ben sol elimi kaldırdığımda o sağ elini kaldırdı ve ben acaba kendime yalan mı soyluyorum dedirtti?

    Bir şey aynada benimle birlikte aynı davrandı aç değilken susuz değilken acı çekmezken hatta olumsuz olduğu halde ben olurken olu gibi davrandı.

    O kişiye karşı duşunceleriniz ne olurdu?

    O kişiyle yer değiştirme imkanınız olsaydı ne duşunurdunuz?

    Saygılarımla...

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >







  • Hado bey ilk defa sizi anladım dedim yazınıza başlarken ama gene ikinci yarısında darma duman oldum.

    Size iki şey soracam günlük hayattada böylemi konuşuyorsunuz?
    Bide ne okuyosunuz?Hardcore felsefe kitaplarımı?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Soruyu şöyle sorayım.

    Aynadaki kişi sizin her bildiğiniz şeyi biliyor mu?

    Onu bir takım kurallarla tanımlayıp belli kalıplara sokabilir miyiz?

    İlgi için teşekkürler.

    Saygılar...

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • HADO77 kullanıcısına yanıt
    Hocam kusura bakmayın dediklerinizi anlayamıyorum.
    Öztürkçeyle çevrilmiş Faucault Sarkacını bile rahatça anlayan biriyim.
    Gene edebiyatla da az-çok içli dışlıyım.

    Ama sizi okuyunca beynim yanıyor.Bütün mesajlarınızda bütün konularınızda bir satır bile bişey anlayamıyorum.

    Yani diyeceğim şu siz nasıl kitaplar okuyosunuz.Bu dil bir insanın kullandığı sıradan dil olamaz.
    Okuduğunuz kitapları bir sıralasanız meseleyi daha rahat kavrayabilirim.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • HADO77 kullanıcısına yanıt
    bazen cevaplar cok basittir.

    cevaplar hayir olacak. yansimalarin hayati olmaz.
  • Jeopol kullanıcısına yanıt
    İnsan kainatı kendi gozleriyle yorumluyor ve bu biraz da karşıdaki insanı yorumlarken etken oluyor.

    Senin hakkında yanılmışım seni kendim gibi oz verili güvenilir sanmıştım veya seni yanlış tanımış sen benim gibi değilsin alçakgonullu diğergam birisisin gibi düşünceler bir ilişkiyi ben eksenli olarak bitirip başlatabiliyor.

    Yansımalar ve yanılsamalar mumkun ve özellikle karşı cinsle olanlar ayrı bir anlam taşıyor. Beni anlayacağını umduğum kişi kadın insanın sosyal hayatımı anlayışını kökten değiştirebiliyor ve kişi kendini sorgularken kendisini suçlayabiliyor.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Asıl siz kusura bakmayın dilimiz ağdalanmış artık kolayına değişmeyecek gibi.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: HADO77

    İnsan kainatı kendi gozleriyle yorumluyor ve bu biraz da karşıdaki insanı yorumlarken etken oluyor.

    Senin hakkında yanılmışım seni kendim gibi oz verili güvenilir sanmıştım veya seni yanlış tanımış sen benim gibi değilsin alçakgonullu diğergam birisisin gibi düşünceler bir ilişkiyi ben eksenli olarak bitirip başlatabiliyor.

    Yansımalar ve yanılsamalar mumkun ve özellikle karşı cinsle olanlar ayrı bir anlam taşıyor. Beni anlayacağını umduğum kişi kadın insanın sosyal hayatımı anlayışını kökten değiştirebiliyor ve kişi kendini sorgularken kendisini suçlayabiliyor.



    insan kainati gozleriyle degil tecrubesiyle yorumlar, tecrubeleri ona neyin nasil gelisecegini tahmin etmesini saglar.

    eger karsi cins bir insanin hayatini kokten degistirebiliyorsa hayati kokten degisen kisi ya hic varolmamistir ya da hayatin tecrubesini tatmamis demektir. ve hala yansima olarak devam ediyorsa o kisi yok olmustur. cunku yansimasi oldugu kisi aynanin karsisindan cekilince sanal goruntuyu olusturacak kimse kalmayacak.




  • Jeopol kullanıcısına yanıt
    İlgi için teşekkürler.

    Olası yorumlar için bekleyelim.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • ayna gözlerimizi çevirip karşıya koyuyor farklı bir şey değil nasıl üzgünken ağlarız bunu ayna bize gösterir çünkü gözlerimiz ağlarken kendini göremez ve bizim üzüntümüzü aslında ruhumuz ya da beynimiz yaşar orasına her neyse diyorum ve ayna bize sadece bizim anımızı gösterir anlıktır duygularımızı kağıda yazarız sonra okuyunca aynı şeyi yaşamayız hissetmeyiz zaman kaybettirir belki de onu da bilemiyorum belki aynadaki bizle aynı anda biz olamadığımız için zaman kaybından dolayı hissetmiyordur aynadaki biz
    belki sallıyorumdur şu an evet sallıyorum denedim sadece bildiğimden değil
  • Ayna gozlerin kalem olup kağıda dokulmesi gibi. O kadar tekil ki başka bir an ve zamanı reddeden muhurlenmiş bir kitap gibi.

    İlgi içtenlik ve derinlik duygunuz için teşekkürler.

    Saygılarımla...

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Ben teşekkür ederim über incesiniz
  • Aynada kişi falan yok, o sadece bir yansıma.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Mecun Çı.

    Hado bey ilk defa sizi anladım dedim yazınıza başlarken ama gene ikinci yarısında darma duman oldum.

    Size iki şey soracam günlük hayattada böylemi konuşuyorsunuz?
    Bide ne okuyosunuz?Hardcore felsefe kitaplarımı?

    Yalnız değilsin. Adam anlaşılmamak için özel çaba sarfediyor. Ben de yazılarını görmezden geliyorum.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: HADO77

    Soruyu şöyle sorayım.

    Aynadaki kişi sizin her bildiğiniz şeyi biliyor mu?

    Onu bir takım kurallarla tanımlayıp belli kalıplara sokabilir miyiz?

    İlgi için teşekkürler.

    Saygılar...

    Ustadım merhabalar,

    Diğer arkadaşlar gibi gerçekten bende sizin çoğu mesajınızı anlamakta güçlük çekiyorum,yanlış anlamayın bu benim eksikliğimdir diye düşünüyorum.İlgiyle mesajlarınızı okuyorum,aslında dolu dolu anlamlar ifade ediyor mesajlarınız ama ya bana ağır geliyor anlayamıyorum yada siz o kadar dolusunuzki bazen anlatmak istediğinizden uzaklaşıp başka alanlara kayıyorsunuz ( buda olasılıklar içerisinde diye düşünüyorum )

    Arkadaşlar sormuş ama cevap vermemişsiniz,ne okursunuz,ne araştırırsınız,nelere meraklıdırsınız gerçekten ciddi anlamda soruyorum ve merak ediyorum.

    Kolay kolay kimseyi merak etmem,hele bu forumda bin türlü insan var hiç birine sormamıştırım necisin,naparsın,ne edersin diye ama siz çok merak uyandırıyorsunuz bende :) Hele bi keresinde bir mesajınızı okumuştum direk elim profilinize gitti ve daha önceki yazmış oldugunuz mesajlara baktım ve tek tek okudum bir çoğunu

    Ricamı kırmayıp kendinizi tanıtırsanız,üstü kapalıda olabilir sıkıntı yok.En azından ilgi alanlarınızı,okudugunuz kitapları söyleyebilirseniz bunca merak içerisindeki forum arkadaşlarınızı sıkıntıdan kurtaracaksınız.

    Saygılar




  • Kill-For-You kullanıcısına yanıt
    Saygılar bizden.

    Eskiden çok fazla okurdum. 23-24 yaşından sonra adam gibi bir kitap bitirmedim. Ancak belgesel seyrederim. Filmleri eleştirel manada izlerim.

    Eskiden risale kulturum vardı. Haliyle kuranı hakimide okudum halen de okurum.

    İnsanı kitap gibi duşunurum ve uzun yıllardır bilgimin tek kaynağı insandır diyebilirim.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: HADO77

    Saygılar bizden.

    Eskiden çok fazla okurdum. 23-24 yaşından sonra adam gibi bir kitap bitirmedim. Ancak belgesel seyrederim. Filmleri eleştirel manada izlerim.

    Eskiden risale kulturum vardı. Haliyle kuranı hakimide okudum halen de okurum.

    İnsanı kitap gibi duşunurum ve uzun yıllardır bilgimin tek kaynağı insandır diyebilirim.

    Allah okuma araştırma merakınızı daim etsin ustadım.

    Cevabınız için teşekkür ederim.
  • ŞEMS-İ TEBRİZİ VE AYNA VE KUSUR GÖRMEK
    Şems Hazretleri âlimlere ders veren olduğundan (Hâkim) her sözünde kavramlar üzerinden ve işaret diliyle (Remz) anlattığından anlamakta güçlük çekebilirsin.

    Anlamaya çalışmakta çok yararın vardır.
    Okuduğun zaman uykunda sözlerin gerçekliğini anlarsın ama ifade edemezsin.

    Sonraları tam bütünlüğe eriştiğin zaman ifade edebilecek duruma gelirsin)
    *
    Aynaya yüz kere secde etsen hiç yerinden oynamaz.
    Onda eğer sonradan olmuş bir çirkinlik varsa, kusuru kendinde bil, aynayı kötüleme.

    Onun yüzünde gördüğün bu tek kusuru ( Eksiklik, ayıp, sakatlık, özür, yersiz hareket, suç, kabahat) ondan gizle, çünkü o benim dostumdur.
    O hâl diliyle der ki: “ Bu elbette olmaz”.

    Şems Hazretleri dedi ki:
    Şimdi ey dost, elime ver de bakayım diyorsun!
    Buna bir bahane bulamıyorum, sözünü kıramıyorum, ama gönülden bir bahane bulayım da aynayı sana vereyim (Kendi kusurunu kendin görmeni sağlamak için) diyorum.

    Çünkü senin yüzünde bir kusurun var desem, belki ihtimal (mümkün değil dersin) vermezsin.
    Eğer aynanın yüzü kusurlu desen daha beter olur.

    Sevgi bırakmaz ki bir bahane bulayım.
    Şimdi diyorum ki, aynayı eline vereyim, ancak aynanın yüzünde bir kusur görürsen onu aynadan bilme, aynada sonradan olmuş bil!

    (Kendi kusurunu görenin bu kusurunun özünde olmadığını, sonradan olduğunu bilmelidir ve kabul etmelidir.)

    Onu kendi hayalin bil yahut kusuru kendinde bul!
    Bari benim yanımda aynaya bakma.
    (Kusurunu gizle, görünür olmasın)
    Şart odur ki aynanın yüzünde kusur bulmayasın.

    Eğer kendine de kusur bulamıyorsan (Doğru yaptığından eminsen), bari o kusuru bende bul ki aynanın sahibiyim.
    Aynayı kötüleme!

    Dinleyen:
    “ Kabul ettim, söz verdim” dedi.
    “ Aynayı getir artık sabrım kalmadı”

    Şems:
    “ Ey üstat” dedi ve “ tekrar bir bahane bulayım, ola ki bu şarttan (koşuldan) vazgeçersin.
    Ayna işi ince iştir.”

    Dinleyen:
    Tekrar aradaki sevgi buna müsaade etmedi.
    “ Şimdi o şartı bir daha tazeleyelim” dedi.

    Biri:
    Şart ve sözleşme şudur:
    Her kusurunu gördükçe aynayı yere vurmayacaksın (Her şeyi mahvetmeyeceksin, yani fena biriyim diye huyunu kötülemeyeceksin), onun cevherini kırmayacaksın!
    (Kusur sınırlıdır, kusuru büyütüp genelleştirerek özüne saldırmayacaksın)

    Cevheri kırmaya elverişli olmasa bile bunu yapmayacaksın.
    (Herkesi kıran yapıda olan biri bile olsa sen, o insanı kırmayacaksın)

    Dinleyen:
    “Hâşâ! (Asla)
    Asla böyle bir kasıtta bulunmam ve bunu da düşünmem bile.
    Ayna hakkında hiçbir kusur düşünmem” dedi.

    Biri:
    “ Şimdi aynayı bana ver ki bendeki edebi ( İyi terbiye, naziklik, usluluk, zariflik) göresin,
    Bendeki vefayı (Sözünde durmayı) göresin!” dedi ve devamla:
    “ Eğer aynayı kırarsan onun cevheri şu kadar, bedeli bu kadar.” Dedi ve buna tanıklar, deliller gösterdi.

    Şimdi bütün bu sözlerden sonra aynayı eline verince kendisi kaçtı.
    (Kişi kendi kusurlarını görmekten ve bunun sıkıntısına katlanmaktan kaçar)

    Diğer dinleyen biri:
    “ Eğer ayna iyi ise, o niçin bırakıp kaçtı” diyordu.

    Hemen kendindeki aynayı kırmayı düşündü, yüzüne tuttuğu zaman yüzünde çok çirkin bir hayal gördü.
    Yere vurmak istedi ama yapmadı.

    Dedi ki:
    Onun yüzünden ciğerim kan oldu.
    Şu suç ve ziyan karşılığı ödeyeceği paralar, bu iş için tutulan tanıklar sözleşmeler hatırına geldi.

    “ Keşke”
    “ O şartlar, o tanıklar ve para cezaları olmayaydı.
    Ben de gönlümü hoş eder ne yapmak gerektiğini ona gösterirdim.” Dedi.

    O bunu söylerken ayna da hâl diliyle ona şöyle çıkışıyordu:
    “ Görüyorsun ya!
    Ben sana ne yaptım, sen bana ne yapıyorsun?

    Şimdi o kendini seviyor, bahaneyi aynada buluyor.
    Çünkü kendini seven kimse nefsine saygı gösteriyor.
    (Kendini seven hoşuna giden istediklerini görür, kusurlarını görmezlikten gelir).

    Aynayı seven de her ikisinden vazgeçer.
    (Ne kendini ne de kusurlarını gör, bakışın hakikat olmalıdır)

    Bu ayna, Hakk’ın kendisidir.
    O sanır ki ayna ondan başkasıdır.

    Bununla beraber aynaya dönenlere ayna da karşılık verir.
    (Tanrıya yüzünü dönenlere, Tanrı da o kulunun yüzüne bakar)

    Aynanın eğiliminden dolayı onun da aynaya karşı eğilimi vardır.
    (Tanrı’nın insana ilgi duyar)

    O tersine olarak aynayı kırmış olsaydı beni de kırardı.
    ( Bana bakıp kendini görmekten vazgeçseydi ilişki biterdi)
    “ Ben gönlü kırıkların yanındayım” buyurmadı mı?

    Sözün kısası, aynanın kendi kendine eğilmesi ve ihtiyat göstermesi imkânsızdır.
    (İnsan kendine ne kadar ilgilenir gözükse de aslında ilgisi kendi dışında olanladır)

    O, bir mihenk taşı (Hakiki olanla sahteyi birbirinden ayıran özellikte) ve terazi (Daima ölçer) gibidir, eğilimi daima Hakk’a doğrudur.

    Bir defa ona desen ki:
    “ Ey terazi!
    Bu ağırlık azdır, doğru göstermiyorsun!
    Doğruyu göster!

    O ancak hak olan şeyi gösterir;
    İki yüz yıl düzen versen karşısında iki yüz kere secde etsen de faydasızdır.

    (Tanrı’yı ne lafla, ne çok ibadet etmekle etkileyemediğimizi, onun özelliğin hak ve hak edişi gösterir)

    (Hak: Doğruluk, insaf, hakikate uygunluk, doğru gerçeklik, uygunluk)




  • İlginc bir bakış açısı

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Ayna maddeyi yansıtan bir başka maddedir. İnsan maddi bir varlık olmasa düşüncesi de olamayacağından bunlar tamamen gereksiz sorular. Sanırım aynayı ilk gören idealistte sizin gibi sorular sormuştur.
  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.