Şimdi Ara

Albert Wesker / Bir Rönesans adamı. Wesker ve Re adına hersey

Bu Konudaki Kullanıcılar:
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
32
Cevap
1
Favori
4.438
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Bir Rönesans adamı




    Sizlere oyun dünyasından öyle bir karakter anlatacağım ki, yazı bittiğinde bu adama karşı hayran olmamanız için hiçbir sebebiniz olamayacak. Bunu garanti ederek yazıma başlayabilirim.

    Oyunumuzun adı Resident Evil (RE), herhalde RE’yi oynamayan ve bilmeyen yoktur. Eğer ki varsa da, bundan sonrasında RE serisini oynamak için elinden geleni yapacaktır. Resident Evil, hayatta kalma-korku (Survival-Horror) oyunlarının en önde gelen isimlerinden birisi. 13 yıldır bu efsane devam ediyor. Bu kaliteli yapım, devam serileriyle de tüm oyuncuları kendisine hayran bıraktı. Öncelikle RE’nin tutulmasının en büyük özelliği o müthiş hikâyesidir. Hikâye ile başlayan güzellik; atmosfer, korku, aksiyon, bulmacalar, müzikler ile bütünleşerek son kıvamına gelmiştir.

    Resident Evil, her zaman oyun dünyasının en üst yerinde bulunmuştur. Bu başarının gelmesinde en büyük etkenleri yukarıda belirtmiştim. Bu güzelliklerin haricinde oyuna hayat, ışık, yol veren ve başarılara götüren unsurlardan bir tanesi de yapımdaki karakterlerin kendileridir. Bu karakterlerin içinde öyle bir isim var ki, onu unutmak, hafife almak ve boş geçmek mümkün değil. Kimden mi bahsediyorum? Tabii ki Albert Wesker’dan. RE’ye hayat veren en büyük karakterlerden birisi, hatta oyunun adının üstüne çıkabilen tek karakter diyebilirim. Wesker, bilindiği gibi serideki en büyük düşmanlarımızdan birisi. Onun nasıl bir kişiliğe sahip olduğuna ve nasıl bir insan olduğuna (insan demek doğru olmaz) tüm hikâye boyunca hepimiz şahit olduk

     Albert Wesker / Bir Rönesans adamı. Wesker ve Re adına hersey


    Resident Evil denilince artık aklımıza ilk gelen isim Wesker oluyor. Nasıl bir düşman (Boss) bizlere bu kadar kendisini çok sevdirebilir? Nasıl bir düşman ana karakterlerden daha çok bize kendisini alıştırabilir? Nasıl bir düşmanın ölmemesi için dua edilir? Başka bir oyunda böyle bir karakter var mıdır? bilmiyorum.

    Bu kadar övgüden sonra Albert Wesker’ın serideki ve hikâyedeki yerine bir göz atalım artık. Wesker, bilindiği gibi oyunun tüm serilerinde olmasa bile, karşımıza sürekli olarak çıkıp başımıza iş açtı. Onun tam olarak nasıl birisi olduğunu, geçmişini, planlarını, hırsını, kariyer hastalığını, gücünü, misyonunu; daha doğrusu hikâyesini kendi tuttuğu raporlarından okuyalım.

    Albert Wesker Raporları

    Rapor 1 - Giriş


    Benim adım Albert Wesker. En büyük arzum Umbrella Şirketi’nde önde gelen bir araştırma görevlisi olmaktı. Umbrella Şirketi, B.O.W. olarak daha iyi bilinen biyo-organik silahların gizli bir şekilde transferini sağlayan bir farmakoloji girişimcidir. Raccoon Şehri’nde yer alan lider geliştirme eğitim merkezinde farklı bir yol almaya karar veren William Birkin adında mükemmel, becerikli bir araştırmacı ile tanıştım. Zamanında pozisyonumu değiştirerek S.T.A.R.S.., Raccoon Polis Departmanı’nın özel birliğine geçtim. Umbrella’nın, biyo-organik silahların geliştirilmesinde, gerektiği zaman kriz masası oluşturabilmek için Polis Departmanı’nın da çalışan pek çok adamı vardı. S.T.A.R.S.’ın lideri oldum ve Umbrella için her türlü istihbarat faaliyetinde öncülük yaptım. Hizmete devam ederken bir yandan kendi planlarımı tasarlıyordum ve onları yok etmek için doğru zamanı bekliyordum ve sonunda fırsat kapıyı çaldı.


    24 Temmuz 1998

    Her şey ormandaki konağa yakın bir alanda beliren tuhaf cinayet olaylarıyla başladı. Konak, Umbrella'nın gizli biyo-organik silah laboratuarı olarak kullanılıyordu ve T virüsünün geliştirilmesi cinayetlerin nedenini net bir şekilde açıklıyordu. Öncelikle Umbrella’nın talimatı ile S.T.A.R.S.'ı (Raccoon Polis Departmanı Özel Birliği) konaktan gizli tutup, diğerlerinden kurtulacak ve durumu ana merkeze rapor edecektim. Böylece onların biyo- organik silahlarla olan savaşı Umbrella’nın data analizinde kullanılabilirdi ve bu Umbrella'ya B.O.W'un çarpışma kapasitesinin geniş bir portresini çizmesini sağlayacaktı. Ben iki S.T.A.R.S.’tan ilk Bravo ekibine eğilimliydim. Beklendiği gibi S.T.A.R.S.'ın seçkin tabakasının sunduğu bilgiler son derece yararlı bilgilerdi. Bunu takiben kaybolan Bravo ekibini araştırma ve kurtarma için Alpha ekibini hazırladım. Alpha ekibi üyeleri ayrıca kendilerinin önemini kanıtladılar ve beklendiği üzere pek çoğu öldü. İlk 11 S.T.A.R.S. üyesinden; Alpha ekibinden Chris Redfield, Jill Valentine ve Barry Burton ve Bravo ekibinden Rebecca Chambers ve Enrico Marini hayatta kaldı.

    Planlarımı gerçekleştirmeye başlamanın zamanı gelmişti. Bütün bu olayların arasında Umbrella'nın son biyo-organik silahı Tyrant'ı alıp Umbrella’nın karşısında olan güç birliklerine katılabilirdim. Karşı birlik ile müttefik olabilmek için Tyrant'ın asil savaş datasına ihtiyacım olacaktı. S.T.A.R.S.'ın hayatta kalan ayrıcalıklı üyeleri sadece birer yemdiler. içlerinden bir tanesinin kalleşi oynamasına ve onları Tyrant'a çekmeye karar verdim. O kalleş Barry’di. Barry dürüst, adaletli ve ailesine her şeyden çok değer veren biriydi. Onun tipindekileri maniple etmek kolaydı. Ondan sadece en önemli şeyi aldım. Chris ve Jill'in yüksek potansiyelini hesap edememiştim, ama Barry gibi bir aile adamının kalleşi oynaması, projenin planlandığı gibi gitmesine yardımcı olmuştu. Daha sonra rüzgarlar beklenmedik şekilde ters yönde esmeye başladılar. Bütün bunların arkasında olanı ortaya çıkaran Enrico'yu elimine etmek zorundaydım ve bunu yapması için Barry'i kullandım. Başarılı bir şekilde o baş belasından kurtulduktan sonra, Tyrant odasında Barry'nin bana getireceği örneği bekledim.

     Albert Wesker / Bir Rönesans adamı. Wesker ve Re adına hersey


    Önce Birkin'den elde ettiğim virüsü enjekte ettim. Umbrella’yı ölü olduğuma inandırmak kendimi karşı birliğe satmam için daha uygun olacaktı. Birkin'e göre virüsün derin etkileri vardı. Bedenimi geçici bir ölümle tanıştırabilir ve sonra beni hayata süper insan güçleriyle dünyaya getirebilirdi. Bu nedenle olağanüstü Tyrant'ı uykusundan uyandırıp bana saldırmasını sağlamıştım. Şuurum yavaş yavaş kaybolurken bütün planın başarıyla sonuçlanacağından emindim. S.T.A.R.S.'ın şeytan kreasyonunu katledebileceğini asla düşünmemiştim. Tyrant'ı kaybettim ve insanlığıma mal olan planlarım yenilgiyle sonuçlandı. Şimdi yoluma çıkan herhangi bir şey ya da herhangi biri bunun bedelini yok olmakla ödeyecekti. Şimdiye kadar bu böyleydi bundan sonrada böyle olacaktı. Bütün bedelleri S.T.A.R.S.'a ödetmeliydim.

    Eylül 1998

    Konak olaylarından sonra iki ay geçmişti. Umbrella'nın sırlarını öğrenmek için görevlendirilen ajan Ada Wong yardımıyla katıldığım yeni organizasyonumda, her şeyi yeniden kazanmak için kaybetmiştim. Biliyordum ki, ana planlamacı William Birkin’di, fakat onun bilmediği bir şey vardı. Umbrella kimseyle oyun oynamazdı. Sonuçta Birkin suikasta kurban gidecek ve G virüsü Umbrella’nın ellerinde olacaktı. Fakat Hunk tarafından yönetilen kurtarma ekibi bizim önümüzdeydi. Bu zaman içinde Birkin yakalandı, fakat Birkin kendine G virüsü enjekte etmişti ve kendi kreasyonu olup onları yok etmişti. Yakın zaman sonra fareler tarafından taşınan T virüsü Raccoon Şehri’ne yayılmış ve Umbrella gördüğü en kötü senaryo ile yüzleşmek durumunda kalmıştı.

    28 Eylül 1998

    Raccoon’daki tüm insanlar birer zombi oldular ve şehir kötü kaderiyle başa çıkmak zorundaydı. İnsanlar zombilerle boy ölçüşemiyorlardı. Bu kaos içinde Umbrella Avrupa, Nemesis adında yeni tipte bir biyo-organik silah sürümüne başladı. Nemesis, S.T.A.R.S.’ın hayatta olan üyesi Jill'i avlayabilir ve yok edebilirdi. Bizim organizasyonun bir an önce Nemesis datasını elde etmesi gerekiyordu.

    29 Eylül 1998

    Bütün olayı örtbas etmek için, Umbrella kendi sırlarını ortaya çıkarmaya çalışan Leon ve Claire'i koruma konusunda bir Tyrant'ı geri cevirdi. Daha sonra yeni bir şey ortaya çıktı. Bikrin, çalışmalarındaki bulgularını kızı Sherry'nin flamasının içinde saklıyordu. G virüsünün orada olması çok büyük bir olasılıktı. Umbrella olayların üzerini örtmekle meşgulken biz Sherry'yi onlardan önce yakalamalıydık. Sherry'nin bulunduğu yeri gizlice öğrenmesi için Ada'yı göndermiştim. Ben aynı zamanda ölü adam olarak gölgeler içinde çalışmak zorundaydım.

    Bir ajanın sorumlulukları ve öncelik tanıdığı işler en önemli görevleridir, bu duygusal bir engel olmaksızın bir makinenin çalışmasını başarmaya benzer. Fakat Ada'nın, Scott Kennedy ile bağlantısı içinde iyiden iyiye büyüyen bir şefkatin doğmasına neden olmuştu. İçgüdülerim tehlikeyi sezinliyordu. Çok acele bir şeyler yapılmalıydım. İçgüdülerim beni yanıltmamıştı. Ada, Leon'un Sherry'den aldığı G virüsünü neredeyse elde etmek üzereyken, bu şefkat onu ölüme sürüklemişti. Fakat o hala kullanılabilirdi. Onun hayatını kurtarmalıydım. Adamlarım Leon'un attıkları G virüsünü yeniden ele geçirmek için harekete geçtiler. Fakat Umbrella’nın kurtarma ekibinin tek hayatta kalan üyesi Hunk bizden önce oradaydı.

     Albert Wesker / Bir Rönesans adamı. Wesker ve Re adına hersey


    30 Eylül 1998

    Geriye kalan tek seçenek denek ve canavar olan Birkin'ı geri getirip, onun Leon ve Claire'i öldürmesini sağlamaktı, böylece onun savaş datası elde edilebilirdi. Birkin, Leon ve Claire'e karşı olan çarpışmayı kaybetmiş olsa da, biz onun ölü bedeninden G virüsü örneklerini toplamayı başarmıştık.

    1 Ekim 1998

    Sabah hükümet Raccoon’da patlak veren ayaklanmayı bastırmak için şehri bombaladı. Bu tabii ki onların göstermelik nedeniydi. Daha sonra Claire kaybolan kardeşi Chris’i bulmak için Avrupa'ya gitti ve Leon illegal bir anti-Umbrella organizasyonu birliğine katıldı. Sherry bizim elimizde güvendeydi. Birkin'ı yadsıyamazdım. Bu küçük kızda özel bir şeyler vardı.

    Rapor 2

    Temmuz 1978 - Deney

    Orayı ilk ziyaret ettiğimde 18 yaşını doldurmuştum. Yani 20 yıl kadar önceydi. Helikopterden indiğimde girdap gibi dönen rüzgarın havayı nasıl kamçıladığını hatırlıyorum. Eski konak (Spencer Konağı) yukarıdan izlendiğinde her şey oldukça normal gözüküyordu, fakat yer seviyesinden bakıldığında yaklaşılmaz, eşsiz bir şeyler sezinleniyordu. Birkin (Benden iki yıl daha küçük) her zamanki gibi sadece araştırma notlarıyla ilgileniyordu. Daha önce bağlı bulunduğumuz yetkili eğitim merkezinin kapatıldığı günden, iki gün önce konağa atanmıştık. Bu sanki planladığımız bir şey ya da çok büyük bir tesadüf gibi gözüküyordu. Fakat muhtemelen gerçek doğruyu bilen tek insan Spencer’dı. Spencer, Arklay Araştırma Merkezi’nin T virüsü üzerinde çalışan ana adamlarından biriydi. Helikopter iner inmez merkezin başkanını asansörün önünde bizi karşılamaya hazır bekliyor bulduk. Adamın adını hatırlamıyorum bile. Kim formalitelerle ve onun gibi figür bir başkanla ilgilenirdi ki? O günden itibaren Arklay Araştırma Merkezi bizimdi. Ana araştırmacılar olarak çalışmalardan her yönüyle biz sorumlu tutulmuştuk. Bunu tabii ki Spencer planlamıştı. O bizleri seçmişti.

    Merkez başkanını görmezden gelerek asansöre bindik. Ben bir gün önceden binanın planını ezberlemiştim bile ve kötü niyeti olmamasına rağmen, Birkin diğer insanlara gerçekten hiç bir zaman özen göstermemişti. Muhtemelen bizimle tanışan insanlar ilk beş dakika içerisinde oldukça sıkılmışlardı. Buna rağmen merkez başkanı hiçbir reaksiyon göstermiyordu. O zamanlar ben son derece merkezci genç bir adamdım ve gerçekten merkez başkanına dikkat bile etmedim. Fakat sonuçta, ben gerçekten Spencer'ın oyuncağından başka bir şey değildim. Merkez başkanı da Spencer'ın altında çalışıyordu ve en azından o Spencer'ın neyin peşinde olduğunu ve ne düşündüğünü biliyordu. Asansörle yukarıya çıktığımız süre boyunca Birkin elinde taşıdığı dokümanlardan gözünü ayırmamıştı.

    Birkin'in çok yakından incelediği doküman, Afrika'da ortaya çıkan yeni bir virüs hakkında olan bir rapordu. Virüs "Ebola" adı ile biliniyordu. Şu anda dünyada Ebola virüsü hakkında çalışan birçok insan var. Bu insanların neden Ebola virüsü üzerinde çalıştıkları hakkında iki büyük neden olabilir. İnsanlara yardım etmek veya onları öldürmek! Sizin de muhtemelen bildiğiniz gibi Ebola virüsünü taşımak % 90 ölümle sonuçlanır. 10 gün içerisinde virüsü taşıyan insanın organları süratle tahrip olur. Şu anda bile bunu önleyebilecek ya da tedavi edebilecek bilinen bir yol yok. Virüsün, insan ırkının çok geniş bir kısmını ortadan kaldırabilecek etkiye sahip olduğunu söylemek mümkün.

     Albert Wesker / Bir Rönesans adamı. Wesker ve Re adına hersey


    Tabii ki bundan önce biyolojik silahların yasaklanması ile ilgili anlaşma nedeniyle, bir silah olarak Ebola virüsünün üzerinde çalışmak bizim için yasal değildi. Buna rağmen bunu araştıran bizler olmasak bile, başka bir ekibin aynı şeyi yapmayacağına dair bir delil yoktu ve sonuç olarak araştırmanın bizim için uygun olduğu kararına varıldı. Uluslararası hukukta, kabul edilen ve yasaklanan arasında ince bir çizgi vardır. Virüsün bir silah olarak değil de, hastalığı önleme metodu olarak nasıl kullanılabileceği hususunda bir araştırma yapmak zaruri olmuştu. Bir virüsü tedavi amaçlı araştırmakla, o virüsü bir silah olarak araştırmak arasında gerçekten bir fark yoktur. Her ikisi de birbirine çok benzer oldukları için, aslında bir tedavi yöntemini araştırıyor gibi görünürken, gerçekte virüsü bir silah olarak araştırmak mümkün. O zaman Birkin, Ebola raporuna inceliyor olsa bile, aslında gerçekten Ebola virüsü hakkında araştırma yapmıyordu.

    Ebola virüsünün birçok zayıf noktası vardı. İlk olarak virüs eğer bir insan vücudu içerisinde değilse, sadece bir kaç gün hayatta kalma şansı vardı. Eğer güneş ışığına (Ultraviyole ışığına) çok uzun süre maruz kalmışsa, çok kısa bir zaman içinde ölebilirdi. İkinci olarak bedenine girdiği insanı çok kısa bir zamanda öldürdükten sonra, başka bir bedene transfer olması için yeteri kadar zaman yoktu. Son olarak virüs sadece direk temasla transfer oluyordu ki, bu da kolayca engellenebilirdi. Söyleyeceklerimi hayal etmeye çalışın. Eğer bir insan virüsten ağır derecede etkilenmişse (Hastalık bütün vücuda yayılmışsa) ayağa kalkıp yürümesi mümkün müdür? Bu hastalığı taşıdığını bilmeksizin kendi arzusu ile diğer insanlarla direk kontakta bulunmuştur. Peki, Ebola virüsünün RNA'sı bir insanin genetik kodunu değiştirirse ve eğer o insan ölmeden virüsü taşıyabilir hale gelirse ne olur? Eğer bu insanda bir hayvanın çarpışma gücü varsa neler olabilir? Bu insan vücudunda virüs taşıyan yaşayan bir ölü olamaz mıydı? Başkalarını etkileyebilecek bir şey yani "Yaşayan bir biyolojik silah" gibi diyebilirim. Tahmin ediyorum bizler şanslıydık, çünkü Ebola virüsü onca şeyi yapacak güce sahip değildi. Acaba böyle bir virüsü yanlış bir insanın eline vermeden başarılı olabilir miydik?

    Arklay Laboratuarı, Spencer tarafından yönetiliyordu ve bu amaçla kurulduğu anlaşılıyordu. Yukarıda sıraladığım özellikleri taşıyabilen bir hastalık yaratmak için. Resmi olarak laboratuar, sadece virüsleri tedavi amaçlı araştıran bir farmakoloji şirketi olarak biliniyordu, fakat gerçekte biyolojik silahlar üreten bir fabrikaydı. Kökende şirket genleri yeniden kombine ederek ana virüsü yaratmak üzerine kurulmuştu. Bu yeni ana ya da Progenitor virüsten biyolojik silahlar üretebilmek için, Spencer ve onun araştırma ekibi yaratmış oldukları virüsü güçlendirmek için, virüs mutasyonu (Değişimi) üzerine çalışmaya başlamışlardı. Bu da T virüsü deneyi olarak biliniyordu. RNA içerikli virüsler kolayca mutasyona uğrayabilirdi. Mutasyon sonucu onların niteliklerini güçlendirmek mümkündü. Birkin'in Ebola virüsü ile çok yakından ilgilenmesinin sebebi, Ebola genlerini Progenitor virüsü ile yeniden kombine ederek onun kalitesini arttırmayı düşündüğündendi.

    Bir süre sonra araştırma merkezine varmıştık ve Ebola virüsü örneği bizi bekliyordu. Bir kaç kez asansörleri değiştirdikten sonra, sonunda kompleksin sonuncu katına ulaştık. Vardığımızda Birkin bile merakla bakmıştı. Onunla ilk defa karşılaşıyorduk. Bu kız hakkında tek bir kelime bile işitmemiştik. O araştırma merkezinde en gizli tutulan sırdı. Onun hakkında kompleksin dışına en ufak bilgi sızdırılmıyordu. Kayıtlara göre bu kız ilk kurulduğu günden beri araştırma merkezindeydi. 25 yaşındaydı. Fakat biz onun adını da ve neden burada olduğunu da bilmiyorduk. T virüsü için deney nesnesi olarak kullanılmıştı. Deneye başladıkları gün 10 Kasım 1967 yılıydı. T virüs deneyini 11 yıl boyunca onun üzerinde uygulamışlardı. Birkin bir şeyler mırıldandı. Belki de bizim içinde olduğumuz durumu lanetleyecek kelimeler vardı. Belki övgü kelimeleri vardı. Sonuçta bir daha geri dönemeyeceğimiz bir noktaya gelmiştik. İki seçeneğimiz vardı; araştırmamızda başarılı olmak ya da burada o kız gibi çürümek. Tabii ki bu sadece bir seçimimiz var anlamına geliyordu. Kız borulu bir yatağa bağlıydı ve onunla ilgili bir şey beni düşündürdü. Bu başından beri Spencer'ın planının bir parçası mıydı?


     Albert Wesker / Bir Rönesans adamı. Wesker ve Re adına hersey



    “Şimdi yoluma çıkan herhangi bir şey ya da herhangi biri bunun bedelini yok olmakla ödeyecekti. Şimdiye kadar bu böyleydi bundan sonrada böyle olacaktı.” Böyle bir sözü söyleyen adamın karşısında kim durmak ister veya kim durabilir?"

    Kopma noktası

    Wesker’ın kendi ağzından geçmişini ve geleceği ile ilgili planlarını kısaca öğrenmiş olduk. Raporlarında kendi hayatının yanı sıra, Resident Evil Zero ile birlikte birinci, ikinci ve üçüncü oyunlarda ne olduğunu özetlemiş de oluyor. Onun bıraktığı yerden devam edelim.

    Wesker, 17 yaşında Umbrella’ya stajyer olarak girdi. Şirkette kendisi gibi stajyer olan ve daha sonraları yıllar boyu pis işler yapacağı suç ortağı olacağı William Birkin’le birlikte, Umbrella Şirketi’nin kurucularından James Marcus tarafından idari eğitim tesislerine yollandı. Wesker ve Birkin yıllar geçtikçe Marcus’un en iyi çırakları ve en güvenilir adamları haline geldiler. İdari eğitim tesisleri kapatıldıktan sonra, Marcus kendi araştırmalarına sürdürmeye devam ederken, iki genç bilim adamı da, T virüsünün araştırılması için; Ozwell Spencer tarafından Arklay araştırma laboratuarlarına transfer edildiler. Wesker ve Birkin’in bu araştırmaları, 13 yıl boyunca, üç farklı aşama üzerinden devam etti. Araştırmanın (Tyrant biyolojik silahların yaratılması) üçüncü aşamasına gelindiği zaman, Spencer tarafından onlara gelen bir emirle Marcus’un üzerinde çalıştığı diğer projenin çalınması istendi. Marcus’un projesi çalındıktan sonra, Birkin bu çalışmalara başlayarak sonunda G virüsünü keşfetti. Spencer da bu projeye destek verdi. Wesker bu olaylardan sonra Spencer’ın ana projesi T virüsü (Tyrant virüsü) hakkındaki planlarından şüphe duymaya başladı. Bir nevi kendisini bu projelerden soyutlayıp, Umbrella’dan kendisinin başka bir birime verilmesini talep etti.

    Umbrella bu isteğini uygun buldu ve onu Raccoon Polis Departmanı’na bağlı olarak S.T.A.R.S. ekibini kurmasına yardımcı oldu. Wesker raporlarında bundan sonra ne olduğunu yukarıda anlatmıştı. Sonuçta güç elde etmek istiyordu, ama bu gücün ona belirli bir fedakarlıklar yapması gerektirdiğini çok iyi biliyordu. Maalesef bu fedakarlık onu insanlıktan çıkaracaktı. Daha önce Birkin’den elde ettiği virüsü kendisine enjekte etti, daha sonra Tyrant’ı serbest bırakıp kendisine saldırmasına izin verdi. Böylece şeytani Wesker doğmuş oldu. Vücuduna yayılan iki virüsün etkisiyle ölü durumuna geçip hayatı sona erecekti, fakat bu onu öldürmeyecekti. Virüsler sayesinde insanlığını kaybedip, insanüstü bir kuvvete ve çevikliğe sahip olacaktı. Bu etkileşim sonucunda istenilen olmuştu. Mutasyon diğer biyolojik silahların aksine Wesker da bir değişim başlatmadı, değişim olan sadece gözleriydi. Gözleri kırmızı olmuştu ve bu nedenden dolayı da hikâyeye dikkat ettiğimizde, Wesker sürekli olarak güneş gözlükleriyle dolaşmaktadır.

    Kod adı Veronica

    Wesker’ın akıbeti bütün bu olanlardan sonra öldü diye rapor edildi. Aslında o ölmemişti. Konak olaylarından ve Raccoon Şehri’nin yok olmasından tam üç ay sonra, Rockford Adası’ndaki Umbrella şirketine ait Antarktika Tesisleri’nde bulunan Veronica virüsünü çalmak için tekrar ortaya çıktı.

    Esasında ilk üç seriden sonra, yani Raccoon Şehri’nin yok olmasıyla hikâyemizde bitmiş oluyordu. Capcom, Resident Evil’ı üç oyundan oluşturmuştu. Yapımcılar büyük bir patlama yapan ve sevilen serinin ardından, devam oyunlarını yapmaya başladı. Erken sayılabilecek bir finalin ardından, ana senaryoya bağlı kalarak yeni bir oyunla, oyun severlerin karşısına çıktılar.

     Albert Wesker / Bir Rönesans adamı. Wesker ve Re adına hersey


    Resident Evil: Code Veronica seriye yeni bir tat ve zevk kattı. İşte bu büyük zevki oyuna ve hikâyeye veren karakterlerden birisi de yine Albert Wesker’dı. Wesker’ın buradaki hedefi yine bir biyolojik silah olan Veronica virüsüydü. Hikâyeye döndüğümüz de, Wesker’ın karşısına Ashford ve Redfield kardeşler çıkıyor. Alexia Ashford, Umbrella’nın en önemli bilim adamlarından birisi. Şirketin desteğini arkasına alarak yeni bir biyolojik silahı yaratmak üzeredir. Yaratılan bu silahın adı da Veronica Virüsü. Wesker’ın amacı Ata, T ve G virüsünün ardından, diğer biyolojik silahlar kadar güçlü olan bu virüsü çalmaktır. Tabii ki bunu başarması da hiç de kolay olmayacaktır.

    Wesker’ın Antarktika Tesisleri’ndeki görevi sırasında, kız kardeşi Claire’i kurtarmaya gelen can düşmanı Chris ile yolları kesişir. Bu esnada Chris, Alexia ile karşılaşır ve onu yok etmeyi başarır. Wesker hala Veronica virüsünden bir örnek alamamıştır. Virüsü alabilmek için oyundaki karakterlerden biri olan, Steve Burnside’ın cesedini alarak adadan kaçmaya çalışır. Bu esna da yine Chris ile karşılaşır. İlk başta Chris’i kandırmaya çalışır ve kendi saflarında yer almasını ister. Chris’in amacı ise hem Umrella’nın tüm faaliyetlerini sona erdirmek, hem de can düşmanı Wesker’ı öldürmektir. Sonuçta iki karakter ölümüne bir kavgaya girerler. İnsanüstü bir güce sahip olan Wesker’a karşı hiçbir şansı olmayan Chris’in yardımına, kavga sırasındaki patlamalar yetişir. Patlamalar sırasında yaralanan ve düşen parçaların altında kalan Wesker’dan kaçmayı başarır.

    Wesker’ın akıbeti Code Veronica’da böyle son buldu. Artık kendisini Resident Evil severlere iyice kabul ettiren bu müthiş düşman acaba ölmüş müdür?

    Resident Evil 4, sürprizlerin yaşandığı yeni bir bölüm

    Code Veronica bittikten sonra, Capcom oyun dünyasında bomba gibi düşecek olan Resident Evil 4’ü duyurdu. Yapım, tamamen RE’nin tüm unsurlarından koparılmış; yeni bir oynanışa sahip, yeni nesil için hazırlanan, kısaca evrim geçirmiş bir oyun olarak karşımıza çıkarıldı. Büyük sürprizlerle dolu bu bölüm, her açıdan tamamen değiştirilmişti.

    Wesker’ın hikâyesi, Code Veronica’dan tam 6 yıl sonra, dördüncü oyunla yeniden başlamış oldu. İsterseniz konuya biraz göz atalım. Birleşik Devletler Başkanı’nın kızı Ashley, Massachusetts Üniversitesi’nde okuyordu. Okuldan eve dönerken Los Illuminados lideri Osmund Saddler‘in emri altında Jack Krauser tarafından kaçırılarak, bu gizli tarikatın Avrupa’daki köyüne götürüldü. Ashley’i kaçırmalarının sebebi ilk başta fidye için gözüküyordu, çünkü kendisi başkanın kızıydı ve tüm arama çalışmalarına rağmen hiçbir yerde bulunamadı. Ashley’nin kaçırılmasından sonra ortaya Wesker’ın ajanı Ada Wong çıktı ve Ashley’nin Avrupa’da olduğuna dair bazı kanıtları hükümete gönderdi. ABD hükümeti Ashley’i kurtarması için hükümet ajanı olan Leon S. Kennedy’i Avrupa’ya gönderdi.

    Evet hikâyemiz tam olarak Leon’un köye varmasıyla bu şekilde başlamış oluyor. Senaryoda en büyük sürprizlerden biri ise ikinci oyunda öldüğünü düşündüğümüz Ada Wong’un, Wesker’ın ajanı olarak karşımıza çıkmasıydı.

    “Bir sefer öldüm. Ölümün karanlık parmaklarının bana yaşattığı soğuğu asla unutmayacağım. Uyandığım zaman, nefret, benim yeni efendim oldu.”

    Wesker, 6 yıl sonra yine ortaya çıktı. Bu seferki misyonu Avrupa’daydı, yeni bulunan biyolojik bir silahla ilgileniyordu. Bu silahın adı Las Plagas parazitiydi. Wesker, Umbrella’nın yok olmasından sonra şirketi yeniden diriltmek için bu parazite ihtiyacı vardı. Bir şekilde bu parazite ulaşmalıydı; bu parazit bir tarikatın elinde bulunuyordu ve bu tarikatın içine sızmalıydı. Bunun için de Jack Krauser ve Ada Wong’u kullandı. Krauser ilk gönderilendi, Wesker kimseye güvenmediği için arkasından da Ada Wong’u yolladı. Umbrella’nın çöküşünden sonra geriye kalan şirket yöneticilerinden bir kaçı eczacılık adı altında şirketler kurdu. Wesker, bu şirketlerden birisiyle temas kurdu, ama şirketin adı tam olarak bilinmiyordu. Esasın da bu şirket, Ada Wong’un gerçek patronu olan bir şirketti. Hikâyenin tamamını isterseniz Ada Wong’un yazmış olduğu raporlardan okuyalım.

     Albert Wesker / Bir Rönesans adamı. Wesker ve Re adına hersey


    Ada Wong Raporları (Las Plagas Raporu)

    Bu görevi almamın tek sebebi kendi meseleme daha yakın olabilmekti. Ne olacağı önemli değil, kimsenin bunu fark etmesine izin veremem. Elbette gölgelerde saklanmak benim tarzım değil. Kendimi ona fark ettirip bir kez de olsa tavsiye önereceğim. İşte benim şu ana kadar bildiğim.

    Osmund Saddler'in tarikatı “Aydınlık Olanlar” olarak bilinir. Las Plagas olarak adlandırdıkları bir çeşit parazit organizmayı yaşama geri döndürmüşlerdi. Benim organizasyonumun bildiği şimdilik bu, buna rağmen Saddler'in hareketleri izlenmeye değer olarak görülüyor. Salazar ailesi, nesiller boyunca Las Plagas'ı kontrol etme yeteneğindeydiler. Organizasyonumun teorisine göre sadece parazitlerin etkilendiği eşsiz bir frekans dalgasını onları kontrol etmek için kullanılıyor. Köpek düdüklerinin prensibi ile aynı.

    Bunu ele geçirdiğimiz bir doku örneğinin analizi ile anladık, doku ses dalgalarını hissedecek bir organ içermekteydi. Tarikat üyelerinin seremoni için asalar taşıdıklarını gördüm ve bunun seslerle alakası olup olmadığını merak ettim. Tabii ki bu sadece bir fikir, organizasyonum bu teorileri kanıtlamak ya da yıkmak için örneklere ihtiyacı var. İşte bu benim ana görevim ve kendimi organizasyona kanıtlamak için tek yolum. Bu satranç oyunundaki açılış hamleleri yapıldı. Artık geri dönüş yok!

    Ada Wong Raporları (Albert Wesker Raporu)

    Kolay değildi. Fakat görevin başarıya ulaştığını söyleyebilirim. Örneği elime almak başlıca görevimdi, fakat Wesker'a farklı bir hediye gönderdim, sadece organizasyonun istediği şekilde. Onunla çalışır gibi görünmek eğlenceliydi. Albert Wesker… Merak ediyorum şimdi nereye yönelecek acaba? İçimden bir ses bunun sadece sıradakilerden önce bir tadımlık olduğunu söylüyor. Umbrella ona güç sağlamıştı, kendisi için planlar yaparken onları kullanmıştı ve şimdi Umbrella yoktu.

    Eski Umbrella kutsallığının yok olması, bu gücün çabası ile yeni birini yükseltiyordu. Kendi yanlışlıklarından çekiniyorlardı ve kendi şahsi savaşlarını aydınlık ile karanlık arasında veriyorlardı. İşte bu yüzden Wesker, yeni Umbrella’sını açmak için asla durmayacaktı. Dev ecza şirketi tıbbi ilaçlarla ilgili kuruluşlarını dünya çapında oluşturmuştu. Wesker’ın onlarla Umbrella’nın devamı için temasta olduğunu kesin olarak biliyorduk. Yeni haberlerini oradan alacağımıza şüphe yoktu, organizasyon tetikte kalmalıydı. Fakat Wesker aptal değildi. Organizasyonun ne düşündüğünü kesinlikle biliyordu; o ve ben gelecek hamle yapılmadan önce hala kedi fare oyunumuzu sürdürecek kadar zamana sahiptik. Görev tamamlanmış olabilir, fakat savaş yeniden başlayacak, bundan kimsenin şüphesi olmasın.

    Evet, Ada Wong’un dediği gibi “Savaş yeniden başlayacak”. Dördüncü oyun bu şekilde bittikten sonra, uzun bir bekleyiş sürecine girildi. RE4 öyle bir yerde bitti ki, tadı damağımızda kaldı.


     Albert Wesker / Bir Rönesans adamı. Wesker ve Re adına hersey


    Resident Evil 5, sürprizler devam ediyor! İstemediğimiz olaylar yaşanıyor…

    Umbrella Şirketi’nin kurucularından Dr. James Marcus’un yaşadıkları, Spencer konak olayları, Raccoon Polis Karakolu, Raccoon şehri ve Nemesis projesi, Rocfort Adası Antarktika Tesisleri’nde de yaşanan olaylar, (Rusya’daki Umbrella Caucasus Araştırma Merkezi hikâyesi, Resident Evil: Umbrella Chronicles’da anlatılan yan hikâye olduğundan bu konuya girmek istemedim) Başkanın kızı Ashley’nin kaçırılması, Las Plagas Paraziti’nin gücü ve sırları, son olarak beşinci oyun olan Afrika macerası…

    Tüm bu serilerde anlatılanların ve yaşananların içinde olan bir tek adam vardı. Olmasının yanı sıra, oyunun trajik bir konuya sahip olmasını da sağlayan kişi Albert Wesker’dı. Başından sonuna kadar yapılmak istenilenleri özetlersek, amaç mükemmel bir biyolojik silah yaratmaktı. Bu özeti, Umbrella’nın ulaşmak istediği son noktayı, yine Wesker’ın kendi yazdığı bir raporundan okuyalım.

    Albert Wesker Raporu

    Biz, ileri düzey savaşan biyolojik bir yaratık oluşturmayı denedik. Zekâya sahip olacak, emirlere uyacak ve bir asker gibi görev yapacaktı. Ona Tyrant adını verdik. Ama önümüzde dev bir engel vardı. Tyrant için deney yapabileceğimiz bir canlı örnek bulamıyorduk. Tyrant için genetik yönden adapte olabilecek insanların bulunması son derece zordu. İşte bu T virüsünün doğası yüzündendir. Zombileri yaratmak için ideal olan virüs, insanlar için uygundu, ancak beyin hücrelerini geriletmek gibi bir hatası da vardı. Biz hafızasını koruyabilecek bir taşıyıcıyı Tyrant'a dönüştürmek istiyorduk. Bu hatayı yenebilmek için Birkin, beyinde en az zarara sebep olacak değişkeni çıkarmaya uğraşıyordu. Yine de bu değişken kalıtsaldı ve aşırı derecede nadir bulunuyordu. Genetik Analiz Takımı'nın simülasyon raporu sadece on milyonda birinin T virüsü ile enfeksiyon olunca bir Tyrant'a dönüşeceğini söyledi. O, daha çok insanları Tyrant'lara dönüştürebilecek bir virüs modelini geliştirmenin mümkün olduğunu da söyledi. Yine de araştırmayı fazla uzatmak, bize her şeyden önce, mükemmel insan denekler gerektiriyordu. Bize bu kadar örneği sağlayabilecek küçük bir olanak vardı, çünkü biz koca Amerika’yı araştırsak bile, en çok 50 tane örnek bulabilecektik. Aslında, azami gayret sarf edip birkaç örneği toplayabildik. Araştırmalarımız başlangıçta durmuştu.

    Raporunda erişilmek istenen son noktayı koyuyor. Wesker’ın elinde T, G, Veronica Virüsü ve Las Plagas Paraziti bulunmaktaydı. Her türlü zorluğa ve engele karşı bir şekilde biyolojik silahları elde etmeyi başarmıştı. Her olayın içinde olduğu gibi, RE5’te Afrika olaylarının içinde de olması kaçınılmazdı. Çökertilen Umbrella Şirketi’nin rakipleri de bu silahlardan birçoğuna sahipti ve bütün bunları Wesker’ın sayesinde elde etmişlerdi. Wesker elinde bulunan bu silahlar sayesinde, büyük bir güçe ve servete kavuşmuştu.

    Wesker için para ve güç çok önemli değildi. Onun ilgilendiği asıl mesele ve sıkıntıların kaynağı Umbrella Şirketi’nin kurucularından Ozwell E. Spencer’dı. Umbrella’da geçen tüm hayatı boyunca Spencer’ın gerçekte ne istediğini, planlarını ve düşüncelerini bir türlü çözememişti. Spencer’ın biyolojik silahlar konusundaki yatırımları çok gereksiz görülüyordu. Neden tüm varlığını biyolojik silahların geliştirilmesine harcıyordu? Neden bu silahlar için yüzlerce insan ve Raccoon Şehri yok edilmişti? Bu sorular Wesker’ın içini kemiriyordu.

    Wesker, kafasının içinde sürekli dolaşan bu soruların cevabını bulmak için Spencer’ı aramaya başladı. Spencer’ı bulmak o kadar da kolay değildi. Hiç kimsenin bilmediği veya aramaya cesaret etmediği bir yerde saklanıyordu. Wesker, Spencer’ın elde etmek istediği gücü ve sebeplerini mutlaka öğrenmeliydi. Elinde tuttuğu her kaynağı, parasını, zamanını ve bağlantılarını kullanarak; uzun süredir aradığı Spencer’ı nihayet buldu.

     Albert Wesker / Bir Rönesans adamı. Wesker ve Re adına hersey


    Sonunda Wesker bir sonbaharın gecesinde, Avrupa’daki Spencer’ın kaldığı antik kaleye ulaştı. Wesker yaşlı adamın onu görünce şaşırmasını bekliyordu, ama onun yerine karanlık görünen yaşlı gözlerle ona doğru baktığını ve yavaşça konuştuğunu hissetti.

    -Döndün!

    Evet işte karşısında tüm olayların sorumlusu ve kafasındaki soruların cevabını verebilecek kişi duruyordu. Beklediği bir Spencer karşısında yoktu; tamamen çöküntüye uğramış, zavallı bir adam görüntüsü onu bir hayli şaşırtmıştı. Tüm kaygılarının kaynağı artık karşısındaydı. Yaşlı adam konuşmaya başladı. Biyo-organik silahların yapımı onun için sadece gerçek bir başarı anlamına geliyordu. İnsanlığın, güçlü evriminin başlangıcının tek yani güçlü virüslerden geçiyordu. Şimdiki insanlık yok edilecekti ve yeni güçlü bir insan ırkı yaratılacaktı. Yaratılan yeni güçlü ırkla kendi dünyasını kurup, o dünyanın tanrısı olacaktı. İşte bunu gerçekleştirmesi için üç önemli şeye ihtiyacı vardı.

    ATA Virüsü

    Bu virüs olmadan, hayallerine hiçbir zaman kavuşamazdı. ATA virüsünü bulduğu zaman bir sonraki planlarını gerçekleştirebilecekti.

    Umbrella Şirketi

    ATA virüsü sayesinde yaratmak istediği biyolojik silahların araştırılmasında en önemli rolü üstlenecek şirketti. Umbrella araştırmalarının getirdiği mali kazançlar, onun için sadece ikinci planda kalacaktı.

    Üçüncü unsur

    Üçüncüsü en çok ihtiyacı ve en büyük hayali olan ise Albert Wesker’ın kendisiydi. Yeni bir ırkın başlangıcı Wesker’dı, ama insanlığın yeni türü neye benzeyecekti?

    ATA virüsü yeni yaratılacak ırkı popülasyona ve doğal ayıklanmaya teşvik edecekti. Bu Spencer’ın planının arkasındaki esas dayanak noktasıydı. Yeni insan ırkının, bu seçim süresiyle getirilmesi onun rüyalarındaki gibi olmasa bile, bazı sorunlar ortaya çıkaracaktı. Hikâyeye bakıldığında çıkartmıştı da…

    Bu evrimin tamamlanmamış bölümü yaşayan insanlara çok fazla güç ve zeka verecekti, ama insanın bilgisini, karakterini veya mantığını tamamen etkilemeyecekti. Eğer tembel ve aşağılık kişiler bu yeni ırkın parçası olmak için sağ kalırlarsa, Spencer’ın yaratacağı yeni dünya kötü bir şekilde etkilenecekti. Bu sebeple Spencer hayallerinin yok olmasını istemiyordu ve bunun olmaması için yeni bir plan yaptı. Bu planına göre projenin adı Wesker Projesi’ydi. Ana araştırmacı olduğu zaman isimlendirmişti.

    Yeni projesine göre, yüzlerce üst düzey akıllı ebeveyn tarafından tüm ülkelerde dünyaya getirilip, hepsi toplanacaktı. Eğer bilgileri, mantığı ve bencillikleri genetik uygulamalarla düzeltilemiyorsa, değerlerini çocuklara ne zorunlu sayıyorsa kendisi aşılamalıydı. Bu çocukların hepsine Wesker soyadı verilmişti ve bu işlemden sonra dünyanın etrafında kontrol edilen çevrelere yerleştirdiler. Bu sayede bu çocuklar tüm dünyada Umbrella Şirketi’nin gözetimi altına alındılar (Resident Evil filminden bir alıntı olmuş, klonlama olayına benzetmişler).

    Çocuklara kendilerinin izlendikleri hiçbir şekilde fark ettirilmiyordu. Umbrella’nın kontrolü altında hepsi bulundukları bölgede en iyi eğitimi alıyorlardı. Birkaç yıl sonra sadece aralarından bir çocuk özel yeteneklerini gösterdi ve Raccoon Şehri’ndeki Umbrella Araştırma Merkezi’ne gönderildi. Bu çocuğun adı Albert Wesker’dı. Spencer, Albert’ın hareketlerinden ve tüm özelliklerinden memnun olmuştu. Eğer diğer çocuklar da onun gibi olsaydı, Spencer hayal ettiklerine bir nebze de olsa kavuşmuş olacaktı. Spencer daha sonra planının ikinci bölümüne geçti. Wesker’ın tüm çocukları bir tür deneysel virüs ile yönetilecekti. Yetenekli Wesker çocuklarından bazıları virüsü tıbbi yardımla, bazıları ise zorla almıştı. Albert Wesker farklı değildi. Ortağı olan William Birkin ona deneysel virüsü vermişti. Wesker’ın çocuklarından bir çoğu bu deneyler sırasında öldü. İçlerinden birkaç tanesi de hayatta kalmayı başardı. Albert Wesker da onlardan birisiydi ve ortadan kayboldu.

     Albert Wesker / Bir Rönesans adamı. Wesker ve Re adına hersey


    Albert yaşamı boyunca bu rahatsızlığı üzerinde hissetti. Wesker’ın tüm çocukları Spencer’ı ortaya çıkarmaya programlanmıştı. Spencer’ın beklediği gibi sonunda Albert onu bulmuştu. Spencer maalesef bir unsuru yanlış hesaplamıştı. Onun yaşamı ancak sırrı tuttukça devam edebilirdi. Gizem ortaya çıktıktan sonra, Wesker’ın kendisini engellemesine gerek yoktu. Bunların hepsi, güçsüz ve yaşlı bir adamın ölümünün ayak sesleriydi.

    -Tanrı olmak… Şimdi artık Tanrı benim

    Bu sözleriyle Wesker, Spencer’ın ona takmış olduğu prangalardan kurtulmasına sebep oldu. Eskiden emir verdiği kişiler Chris ve Jill’in aynı anda Spencer’ın kalesine gelmesi tesadüftü, ama Wesker işaretini almıştı. Zayıf, her zaman seçilmişin arzusuna direnirdi. Wesker’ın kendi evrimine ve insan evrimine yansıttığı yeni amacıydı.

    Wesker, Spencer’ın kalesinde yaşanan olaydan sonra yeraltına indi ve faaliyetlerini sürdürmek için öldüğü haberlerini yaydı. Yeni bir biyolojik silah olan Uroboros virüsünü alma başarısını kazandı. Uroboros virüsü planlarının gerçekleşmesine izin verecekti. Böylece yeni insanlığın tanrısı olarak kendisini ilan edecekti. Sonuçta hikâyenin nasıl bittiğini ve ne olduğunu çok iyi biliyoruz Wesker…

    Albert Wesker için son sözler

    Övgüyle başladığımız bu karakterin yazısını, övgüyle tamamlamak umarım yanlış olmaz. Wesker, hikâyede başından sonuna kadar genel yapı itibariyle gerçekten çok güçlü bir yapıya sahipti. Hikâyede anlatıldığı gibi, onun çok büyük amaçları ve çalışmaları olmuştur.

    O bir Rönesans adamıdır. Bilim alanlarında büyük bir usta; biyoloji ve viroloji konularında uzmandır. Silah gelişimi, savaş, taktik, polis prosedürü, casusluk, cinayet, hile, şantaj konularında tam bir profesyoneldir. Dövüş tekniğinin yanı sıra, uluslararası bağlantı ve pazarlık konusunda da mükemmel bir yapıya sahiptir. Tüm bu yeteneklerini, amacına ulaşmak için bütün gücüyle kullanacaktır. Albert Wesker’ın adı artık tüm dünyada bilinmeli ve hatırlanmalıdır.

    Merlininkazani sitesine bu süper yazı için sonsuz TESEKKÜRLER!!!!







  • Bir karizma adamı
  • quote:

    Orjinalden alıntı: #FireLord#

    Bir karizma adamı


    Karizma, zeka, acımasızlık duygusu ve dövüs yetenekleri daha ne olsun dostum.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: Sage Dj@vul


    quote:

    Orjinalden alıntı: #FireLord#

    Bir karizma adamı


    Karizma, zeka, acımasızlık duygusu ve dövüs yetenekleri daha ne olsun dostum.

    RE5 de son bölümlerde Bizi (Chris , Sheva) dövüştüğü daha doğrusu dövdüğü ara video inanılmazdı...Bazen sırf Wesker i göreceğim diye oyunu oynadığımı düşündüm
  • Bence en karizması uzun bir aradan sonra Veronica' da sahneye çıktığı bölümdü.
    Top gibi ordan oraya sektiriyordu Claire' i. Birde duvarlarda yürüyüp Veronica' ya patlattığı yumruk.
    Adamım yav, gerçek kötü. Filmde de bir o kadar karizma yerlerdeydi ama
  • quote:

    Orjinalden alıntı: evo_4

    Bence en karizması uzun bir aradan sonra Veronica' da sahneye çıktığı bölümdü.
    Top gibi ordan oraya sektiriyordu Claire' i. Birde duvarlarda yürüyüp Veronica' ya patlattığı yumruk.
    Adamım yav, gerçek kötü. Filmde de bir o kadar karizma yerlerdeydi ama


    Yumrugu patlattığı kisi Alexia Ashford'du, Umbrella kurucularından Sir Edward Ashford'ın kızı.

    Veronica ise projenin adıydı.




  • bu millet danteden çok vergilede hasta
    ne iş damarlarımızda kötülük mü geziniyor
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • quote:

    Orjinalden alıntı: mzarafet

    bu millet danteden çok vergilede hasta
    ne iş damarlarımızda kötülük mü geziniyor


    Harbiden hem Wesker'a hem de Vergil'e hastayım, damarlarımda kötülük mü var acep.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Arsenic -- 14 Nisan 2009; 4:47:07 >
  • quote:

    Orjinalden alıntı: mzarafet

    bu millet danteden çok vergilede hasta
    ne iş damarlarımızda kötülük mü geziniyor


    Onlara hep kötü diyorsunuz ama dünyaya birde onların gözünden bakın o zaman işler değişecek.
  • Enteresan bi kişilikmiş, tanışmış oldum kendisiyle, ben RE serisinde favori karakterin LEON dur, WESKER ın adı geçiyodu sadece Veronicaya yeni başladım, onun için orda göremedim, 4 de zaten yoktu 5 de herkes olumsuz yorumlarda bulununca oynamadım açıkcası,

    Benim favori oyunum MGS serisi ve orda ki BOSS lara en yakın gördüğüm karakter Krauser dır bu oyunda....

    Heleki LEON ile bi boss savaşı öncesi ara videoda bi kapışma sahnesi vardı hala unutamam, çok sağlam adam, tabii LEON çizdi karismasını ama yinede gördüğüm en kalite boss lardan biridir. Krauser
  • RE5 oyna dostum oyun muhteşem yorumlara aldanma Eski RE serilerine benzemiyor ama bu oyunu oynamamak büyük kayıptır bence
  • quote:

    Orjinalden alıntı: TURK-ŞAD

    Enteresan bi kişilikmiş, tanışmış oldum kendisiyle, ben RE serisinde favori karakterin LEON dur, WESKER ın adı geçiyodu sadece Veronicaya yeni başladım, onun için orda göremedim, 4 de zaten yoktu 5 de herkes olumsuz yorumlarda bulununca oynamadım açıkcası,

    Benim favori oyunum MGS serisi ve orda ki BOSS lara en yakın gördüğüm karakter Krauser dır bu oyunda....

    Heleki LEON ile bi boss savaşı öncesi ara videoda bi kapışma sahnesi vardı hala unutamam, çok sağlam adam, tabii LEON çizdi karismasını ama yinede gördüğüm en kalite boss lardan biridir. Krauser


    Veronica'da Wesker var zaten Wesker'ın ortaya çıkıp aslında ölmediğini gösterdiği oyundur.

    Beşinci oyunu ise bencede oynamalısın.Eski Re'ler ile alakasız bu benide üzüyor ama çok zevkli ve kaliteli bir TPS oyunu Re 5.




  • mükemmel yazın için TBRK EDERİM...
  • çok artist bi karakter
  • En karizmatik re karakteri Re5'te öldü deniyor daha oyunu bitiremedim ama Wesker ölmedi o kalbimizde yaşıyor.
  • RE5 konusunda kafam karışıktı, PS3 de bi deniyim bakalım şu sıralar SF4 ile bu oyun arasında kaldım, malum takas ile halletmek gerekecek, ama gelen yorumlar nedeniyle fiyatın biraz düşmesini beklemeye karar vermiştim açıkcası........
  • salakça bir yorum ve tamemen gerçek hikayenden uydurup kendi kafasına göre yazılıp çizilimiş şeyler BİR KERE ADAM DAHA S.T.A.R.S NEDEMEK ONDAN ACİZ ROCCON POLİS DEPARTMANIMIYMIŞ
    SARSIGA BAKIN SPECİAL TACTİC RESCUE SERVİCE ANLAMINDA ÖZEL TAKTİK ARAMA KURTARMA SERVİSİ ANLAMINDADIR
  • adam nie hep gpzluk takio?
  • quote:

    Orjinalden alıntı: MirrorMask

    salakça bir yorum ve tamemen gerçek hikayenden uydurup kendi kafasına göre yazılıp çizilimiş şeyler BİR KERE ADAM DAHA S.T.A.R.S NEDEMEK ONDAN ACİZ ROCCON POLİS DEPARTMANIMIYMIŞ
    SARSIGA BAKIN SPECİAL TACTİC RESCUE SERVİCE ANLAMINDA ÖZEL TAKTİK ARAMA KURTARMA SERVİSİ ANLAMINDADIR


    Arkadasım sozlerin eger yukarıdaki yazıyla ilgiliyse.İstersen oyunlardaki Re raporlarını okuyarak yazının dogru oldugunu gorebilirsin.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: MirrorMask

    salakça bir yorum ve tamemen gerçek hikayenden uydurup kendi kafasına göre yazılıp çizilimiş şeyler BİR KERE ADAM DAHA S.T.A.R.S NEDEMEK ONDAN ACİZ ROCCON POLİS DEPARTMANIMIYMIŞ
    SARSIGA BAKIN SPECİAL TACTİC RESCUE SERVİCE ANLAMINDA ÖZEL TAKTİK ARAMA KURTARMA SERVİSİ ANLAMINDADIR

    Doğrusunu sen yazda bilgilenelim...


    quote:

    Orjinalden alıntı: Anar

    adam nie hep gpzluk takio?

    Gözler kan çanağı gibi belki ondandır , birazda karizma işte
  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.