Şimdi Ara

AKP Çok Fena Düşüyor.. (840. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
28.560
Cevap
66
Favori
526.622
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
1406 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 838839840841842
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Knisath

    quote:

    Orijinalden alıntı: dra1J

    Ak partiye verdim oylarımı kendimi bildim bileli bu sene chp'ye vermeyi düşünüyordum fakat şurdaki yorumları okuyunca fikrim degişti resmen. Kendisi gibi düşünmeyen insanları cahil gören, aşşağılayamaya kalkan insanları gördükçe inadına basıyorum oyumu.

    Sen versen ne olur CHP ye.Senin oyun eksik kalsın.



    zamanında babam Çankaya'ya başörtülü birisi girdiği için uyuyamayanlar var demişti onlardan birisin sanırım uykusuzluk kafa yapmış sizde ayakta hayal görmeye devam ediniz.
  • Adamları %43 ile tek başına iktidar yapacak anket sonuçlarını şok olarak görüyorsanız bayağı bi eziksiniz demektir.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Chp ile mhp birleşse bile ak partiyi geçemicek 😔

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: anakata


    quote:

    Orijinalden alıntı: superegoid

    Hani diyor ya badem bıyık yönetici;

    Türkiye dünyanın 17 nci büyük ekonomisidir diye..

    Bugün öğrendim ki 1990 da da 18 nci büyük ekonomisiymiş.

    Gerçekten de akp ülkeyi uçurmuş canım.

    Ha bu arada kişi başı düşen gelirde türkiye dünyanın 59 ncu ülkesiymiş.

    Yani iş parayı halka dağıtmaya gelince 59 ncu oluyoruz.

    Para bi avuç adam arasında paylaşılıyor.

    Sonra da evde tarhana çorbasının yanında soğan kırıp yiyen akp li dayı, kaaveye gidip "türkiyede Japonya'dan çok dolar milyarderi var diye, uzun kendine 1 milyar dolara saray yaptırmış diye seviniyor.kılıçdaroğlu emekliye yani kendisine iki maaş ikramiye verecem deyince kaynak nerde diyor.

    Ne diyecen arkadaş. İşte bunlar hep fıtrat.

    Dolar milyarderlerini pozitif olgu olarak satmakta ayrı gülünç.
    Sovyetler Birliği yıkılıncada Rusya'da birden dolar milyarderleri patlak verdi. Aynı durum akp iktidarında Türkiye için geçerli. Eğer Japonya'dan daha fazla dolar milyarderi varsa bu gelir dağılımdaki eşitsizliğin en büyük göstergesi.

    Bilgilendirme yapayım CNNTÜRK 'teki Engin Çapa denilen kişi twitter 'da paylaşım yapmıştı bende araştırma yapınca abartı yaptığını öğrendim (algı oluşturma diyelim) Bunun üzerine Forbes 'e girip araştırdım Engin Çapa 20 nisan da twitter paylaşımında diyor ki Türkiye 'de 43 tane milyar dolar zengin var Japonya 'da ise 22 tane milyar dolar zengin var araştırmam sonucu 21 - 22 -23 nisan mı unuttum geçmiş mesajlarım da yazıyor tarih ve öğrendim ki 34 tane milyar dolar zengin Türkiye de var ve toplam değer 57 milyar dolar mı neydi Japonya 'nın ise 24 tane milyar dolar zengini var fakat toplam değeri 97 milyar dolar değerde idi..

    İşin merak ettiğim kısmına gelince demişsin ki " gelir dağılımındaki eşitsizliğin en büyük göstergesi " şimdi ben şunu algılıyorum mesela zengin artar ise daha çok fabrika açar daha çok istihdam sağlar dolayısıyla aşağı tabaka da işsizlik daha aza iner daha fazla kişi iş sahibi olabilme durumu artar yanlış mı düşünüyorum merak ettim ben böyle görüyorum da yanlış görüyorsam bana daha mantıklı bir şekilde beni bilgilendirebilir misiniz??

    Yani yukarısı artar ise aşağısı da artar mesela bir ara haber yapılmıştı gazete de ülkemiz de milyoner sayısı 79.000 den 84.000 'e çıktı diye ne kadar doğru yanlış bilemem ama haber böyleydi şimdi yukarıda milyarderler artıyor aşağıda milyonerler artıyor dolayısıyla daha aşağısı da aynı şekilde artıyor mantığı çıkıyor bana göre doğru mantık yaparsak..

    Ekonomim bu arada çok iyi değil sıradan bir vatandaş gözü ile bakıyorum..



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi x2yk -- 30 Nisan 2015; 4:51:01 >




  • x2yk X kullanıcısına yanıt
    Bu cehalet bile değil resmen insanlıktan çıkmışlar ülkede eğitim olmayınca böyle olur



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-41A94D448 -- 30 Nisan 2015; 5:47:08 >
  • byoqan kullanıcısına yanıt
    Kemalistlerin Osmanlı ile ilgili uydurmalarından biri de “Türkiye’nin Osmanlı’nın borcunu ödediği ve Osmanlı’dan Türkiye Cumhuriyeti’ne hiçbir şey kalmadığıdır.” Halbuki, Osmanlı Devleti’nden Türkiye Cumhuriyeti’ne fabrikalar, hastahaneler, okullar, Üniversiteler, Askeri yapılar vesaire[1] dışında 161 milyon lira nakit kağıt para kalmıştır.[2] Bozuk paraları saymıyoruz…

    Lozan Antlaşması sonrasında Türkiye’nin kabul ettiği Osmanlı Borçları ise 107.830.608 liradır.[3]

    Demek ki kemalistlerin iddia ettikleri gibi Osmanlı’dan Türkiye Cumhuriyeti’ne borç değil; servet kalmıştır. Üstelik kalan para miktarı nakit, ödenecek borç ise taksitlendirilmiştir. Ayrıca ödemede bir hayli kolaylık sağlandığının altını çizmek gerekir. Sanki dünyanın parasını “şırak” diye bir taksitle ödemişler gibi tantana yapıyorlar. Aslında Osmanlı’dan kalan meblağ ile kolaylıkla bir taksitle ödenebilirdi. Ödenecek borç ile ilgili sağlanan kolaylıklara kısaca değinmekle iktifa ediyoruz…

    22 Nisan 1933’de Fransa ile “1933 Paris Borç Itilafnamesi” imzalandı.

    Anlaşmaya göre;

    – Lozan’da ödenmesi öngörülen 107.830.608 liralık borç, 80.219.666 liraya indi.[4]

    – Türkiye’nin yıllık borç ödeme miktarı 2 milyon altın Türk lirasından 700.000 altın Türk lirasına indirildi.

    – Borçların en değerli dövizle ödenmesi yerine Fransız frankı ile ödenmesi kararlaştırıldı.

    ***

    4 Mayıs 1936’da ise Fransa ile Paris’te bir ödeme planı antlaşması imzalandı. 1936–1940 dönemi için geçerli olan bu anlaşmaya göre;

    – Türkiye 700 bin altın lira olan yıllık taksitlerin % 50’sini teşkil eden yaklaşık 42.500.000 Fransız frangını döviz olarak ödeyecek, diğer % 50’yi teşkil eden miktar için Fransız hükümeti Türkiye’den mal alacaktı.

    ***

    Türkiye’nin döviz sıkıntısı nedeniyle 18 Temmuz 1938’de Paris’te bir antlaşma daha yapıldı.

    Anlaşmaya göre;

    – Borçların taksitleri % 100’ü mal bedeli olarak ödenecekti.

    Bu borç, son ödeme tarihi olarak kararlaştırılmış olan 1983 yılından 29 yıl önce, yani 1954’te Adnan Menderes Hükümeti döneminde ödenmiştir.

    ***

    Milyonlarca lira bırakan Osmanlı’yı kötülüyorlar ama Lozan masasında milyonları düşmanlarımıza bırakan ve topraklarımızı peşkeş çekenleri alkışlıyorlar. Bu tezadı nasıl izah edeceğiz peki?

    Türk Heyeti Lozan’da, Yunan işgalinin sebep olduğu tamirat parasını dört miylon altın olarak istemişti. Bunu Ismet Inönü Meclisin gizli celsesinde şöyle ifade etmişti:

    “Müttefiklere vereceğimiz para Yunanlılarla bizim aramızdaki tamirata gelince; Yunanlılar memleketimizi işgal ettikleri esnada tahrip etmiş oldukları her nevi gerek alıp götürdükleri, gerek öldürdükleri hayvanat ve her cins eşya ve zahire gibi vücuda getirdikleri maddi zararları alelmüfredat heyeti mecmuasının esmanını tamirat parası olarak istedikki dört milyon altun para olarak istedik.”[5]

    Evet, yunanlılardan 4 milyon altın tamirat parası istenmiştir, ancak Lozan Antlaşmasının 59. maddesinde belirtildiği gibi bu haktan “feragat edilmiştir.”

    Lozan Antlaşmasının 59. Maddesi:

    “Yunanistan, Anadolu’da, savaş yasalarına aykırı olarak, Yunan ordusu ya da Yunan yönetiminin eylemleriyle işlenmiş zararları onarma yükümünü kabul eder. Öte yandan, Türkiye, Yunanistan’ın, savaşın uzamasından ve savaş sonuçlarından doğan mâlî durumunu dikkate alarak, onarımlar karşılığı olarak, Yunan Hükümetine karşı yöneltebileceği her türlü zarar-giderim isteminden kesinlikle vazgeçer.”[6]

    Kaynak:
    http://belgelerlegercektarih.com/tag/osmanlinin-borclarini-kim-odedi/

    Belgelerin, delillerin devamı linktedir.
    Bıkmadınız iftira atmaktan ama yeter..

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Ahmeteyup kullanıcısına yanıt
    Soba ile konuşan kafadan kontak said nursi delisini okuyan adam tarih dersi veriyor millete hangi çağda yaşıyorsun yahuu sen



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-41A94D448 -- 30 Nisan 2015; 6:04:45 >
  • Şu cevabın kişiliğinin seviyesini gösteriyor zaten. Saplandığın maddi dünyadan, manevi şahısların, hele ki ledün ilmini anlamanı zaten beklemiyorum. Ama yıllardır Osmanlı'ya attığınız iftiralar gün geçtikçe ortaya çıkıyor. Senin gibi şahsiyetler gözünü kapayacaktır o konuda yapacak bir şey yok..

    “İslâmiyet güneş gibidir üflemekle sönmez. Gündüz gibidir: göz yummakla gece olmaz. Gözünü kapayan, yalnız kendine gece yapar.”

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Sen fazla ekşisözlükte takılmışsın kafan bulanmış çık biraz dışarı da insanlarla yüz yüze konuşarak geliştir biraz.. İnci caps lara bakmaktan da İlber Ortaylı sanmaya başlamışsın kendini.. Yüz yüze olsak bu lafları söyleyemezsin zaten şimdi gençlikte bu var bir mekan içerisinde dile getiremiyorlar ama internete gelince içlerindeki birikenleri dışa vuruyorlar nasıl olsa bir şey olmaz hesabı.. Senin gibiler yazacaksa bana vay benim ülkemin halime..

    Ha bu arada ben mühendis olabilirim , bilgisayar uzmanı da olabilirim , yazılımcı da olabilirim , futbolcu da olabilirim işin özü bunların hepsine sahip biri de olabilirim fakat bu benim her şeyi bilen bilebilecek biri olmamı sağlamıyor..

    Ha bu arada bana alıntı yaparken kendini nasıl biri olduğunu tanımladığın için teşekkür ederim beni yormadın..



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi x2yk -- 30 Nisan 2015; 6:19:25 >
  • Ahmeteyup kullanıcısına yanıt
    iyi hoş anlatmışsında

    osmanlıyı kötüleyen olmadı

    yenilmiş yıkılmış bi devlet

    sen neden atatürke ve atatürke saygı duyanlara laf atıyosun onu açıklar mısın ?

    bizim osmanlı düşmanlığımız yok
    ama artık osmanlı yok
    bidahada olamaz
    ve olmasında zaten
    yıl 2015 ne padişahı ne sultanı yani.
  • byoqan kullanıcısına yanıt
    Bir devlete iftira atmak, kötülemek değil de nedir?
    Borçlar meselesini de yazdım zaten senin yazdığın gibi olmadığını.
    Osmanlı bir daha olmasın demek, şeriat bir daha hakim olmasın demek gibi bir şey.
    Şeriat da hakiki İslam, tek halife önderliğinde. Herkesin ayrı telden çalmadığı.
    Bu olacak elbet, ama bu Osmanlı isminde mi olur orasını bilemem..
    Bu rejimde yıllarca Abdulhamithan'a sövüldü. Bu büyüklüğünü değiştirmedi. Aksine kurduğu düzen, getirdiği yenilikler gün geçtikçe daha çok anlaşılıyor. Ama atatürkle ilgili en ufak eleştiriyi kaldıramıyorsak bu da durumun vehametidir..

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • x2yk X kullanıcısına yanıt
    Klavye delikanlılığı mı yapcaksın 39 yaşında ki adama



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-41A94D448 -- 30 Nisan 2015; 7:15:41 >
  • Ahmeteyup kullanıcısına yanıt
    şeriat olsa da Türkiye ona bağlı olmayacak merak etme

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Merve7365

    Komünist /sosyalist partiler en mantıklısı kapitalist partiler yerine

    Mesele sistemde değil, o sistemi yaşatan, kuran, yürüten insanlarda.
    Bugün devlet ile ilgili yaşadığımız sorunların kaynağı insanlardaki yozlaşmadır. Şahsi görüşüm: İsveç veya Norveç'e komünizm gelse ne olur kapitalizm gelse ne olur.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: KenanDemirali

    Mis gibi 4 sene merkez bankasında milyarlar var ye ye bitmez ohh. Başlasın mhpli krizli yıllar

    Rüya görmeyin Ak parti %47, chp %24, mhp %13, hdp %9




    Haklı söze hacı emmin ne desin? :D :D :D
  • x2yk X kullanıcısına yanıt
    Arkadasim zengin dedigin adam kendi cebini degilde insanlari dusunurse dedigin olabilir ama bunu yapan yok bir allahin kulu yok. Parayi gordu mu kazandi mi acgozlulesmeye basliyor.

    Ama ayni fabrikayi devlet acarsa ve kar amaci olmayacagi icin, ozeldeki fabrikaya gore 2-3kat fazla isci calistirabilit veya ayni sayida calisan bile varsa desek daha fazla maas verir.

    Ozel fabrika acan kisi asgari maasi dayiyor kalan kar cebe kalsin diyor kimse dagitmiyor. Para demek guc demek ve bu nedenle gucu elinde turmak istiyor insanoglu. Adam gibi devlet yoneticileri olursa ama yandas yerine halka veriyom diyen, bu sorun ortadan kalkar

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Arkadaşlar, gelecek sadece Allah'a (c.c) malûmdur. Tahmin etmekte vebal yoktur. İsteyen dilediği gibi tahminde bulunabilir. Tahminde isabet meziyet sayılabilir. Ama yanılmak noksanlık değildir. Hulasa neyin ne olacağını, ömrü vefa edenlerimiz, 7 Haziran akşamı hep beraber göreceğiz inşallah.

    Gelelim, 13 senelik AK Parti iktidarına... Bu hususta demagojiye de, fazla söze de hacet yoktur. Kainatta irade ve hareket serbestisi verilmiş hiçbir mahlûk %100 iyi veya %100 fena değildir. Hata - sevap dengesini gözetmek ve ona göre değerlendirmek akla ve vicdana en uygun davranıştır. AK Parti 2002 yılında iktidar oldu. Dönelim 2001'e ve o günün Türkiyesi'ne bakalım. Hiçbir tarafsız gözün, o günkü Türkiye'yi bugünkinden daha iyi olarak görmesi mümkün değildir. Gırtlağına kadar iç ve dış borç sarmalıyla sarılıp boğulmak üzere olan, ensesinde İMF'nin çöktüğü, bırakınız yatırım yapmayı çalışanların maaşını bile ödemekte müşkülat çeken, ekomonik bakımdan çökmüş, dış politika bakımından itibarı sıfırın altına inmiş bir Türkiye... Bugün o günün Türkiyesi ile hiçbir hususta mukayese kabul etmeyen sağlam, güçlü ve itibarlı bir Türkiye var. Bunun aksini iddia eden kör ve nankörlerle konuşacak sözümüz, onlara ayıracak vaktimiz yok, biline!

    Gören gözü, hakkı teslim eden vicdanı, düşünen bir kafası olup da, sırf Erdoğan veya AKP takıntısı (yani AK Parti düşmanlığı) olduğu için yapılanları takdirden kaçınan ve bu yüzden "Kardeşim, 13 sene oturacak mıydı? Elbette bir şeyler yapması, ülkeyi ileri götürmesi gerekirdi" diyen arkadaşlara ise sadece şunu söylüyorum: Madem öyle, buyurun, 2001'den 14 sene geriye, 1987'ye gidin. Kıyaslayın bakalım 1987 Türkiyesi mi daha müreffeh ve yaşanabilir, yoksa 2001 Türkiyesi mi? Dolayısıyla, dilin kemiği yok, söz söylemek kolaydır. Ama hesap da mizan da ortadadır. Bunun idraki için bir parça akıl ve vicdan sahibi olmak kâfidir.

    Üstelik dile dolanan 13 sene bir saltanat veya darbe vetiresi değildir! Tüm enstürmanlarıyla işleyen demokratik bir zaman dilimidir. Bu süre zarfında AK Parti'nin girdiği her seçimi, hemen her defasında oylarını artırarak kazanması tesadüf olmadığı gibi icraatlarından bağımsız bir sonuç da değildir. Kamu vicdanı ve halk iradesi bu teveccühü boş yere AK Parti'ye göstermemiştir. Ama bunun siyasi, ikdisadi, kültürel, manevi vs sebepleri üzerinde ayrı ayrı durmak için burası müsait değildir. Zaten o yüzden 2001 Türkiyesi ile 2015 Türkiyesi'nin mukayesesiyle söze başladım. Elbette ki, eleştirmek için de takdir için de bu kâfidir. Halep de arşın da önümüzdedir. Yeter ki, hesabı, kitabı bilelim.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ponponius -- 30 Nisan 2015; 8:50:44 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: ponponius

    Arkadaşlar, gelecek sadece Allah'a (c.c) malûmdur. Tahmin etmekte vebal yoktur. İsteyen dilediği gibi tahminde bulunabilir. Tahminde isabet meziyet sayılabilir. Ama yanılmak noksanlık değildir. Hulasa neyin ne olacağını, ömrü vefa edenlerimiz, 7 Haziran akşamı hep beraber göreceğiz inşallah.

    Gelelim, 13 senelik AK Parti iktidarına... Bu hususta demagojiye de, fazla söze de hacet yoktur. Kainatta irade ve hareket serbestisi verilmiş hiçbir mahlûk %100 iyi veya %100 fena değildir. Hata - sevap dengesini gözetmek ve ona göre değerlendirmek akla ve vicdana en uygun davranıştır. AK Parti 2002 yılında iktidar oldu. Dönelim 2001'e ve o günün Türkiyesi'ne bakalım. Hiçbir tarafsız gözün, o günkü Türkiye'yi bugünkinden daha iyi olarak görmesi mümkün değildir. Gırtlağına kadar iç ve dış borç sarmalıyla sarılıp boğulmak üzere olan, ensesinde İMF'nin çöktüğü, bırakınız yatırım yapmayı çalışanların maaşını bile ödemekte müşkülat çeken, ekomonik bakımdan çökmüş, dış politika bakımından itibarı sıfırın altına inmiş bir Türkiye... Bugün o günün Türkiyesi ile hiçbir hususta mukayese kabul etmeyen sağlam, güçlü ve itibarlı bir Türkiye var. Bunun aksini iddia eden kör ve nankörlerle konuşacak sözümüz, onlara ayıracak vaktimiz yok, biline!

    Gören gözü, hakkı teslim eden vicdanı, düşünen bir kafası olup da, sırf Erdoğan veya AKP takıntısı (yani AK Parti düşmanlığı) olduğu için yapılanları takdirden kaçınan ve bu yüzden "Kardeşim, 13 sene oturacak mıydı? Elbette bir şeyler yapması, ülkeyi ileri götürmesi gerekirdi" diyen arkadaşlara ise sadece şunu söylüyorum: Madem öyle, buyurun, 2001'den 14 sene geriye, 1987'ye gidin. Kıyaslayın bakalım 1987 Türkiyesi mi daha müreffeh ve yaşanabilir, yoksa 2001 Türkiyesi mi? Dolayısıyla, dilin kemiği yok, söz söylemek kolaydır. Ama hesap da mizan da ortadadır. Bunun idraki için bir parça akıl ve vicdan sahibi olmak kâfidir.

    Üstelik dile dolanan 13 sene bir saltanat veya darbe vetiresi değildir! Tüm enstürmanlarıyla işleyen demokratik bir zaman dilimidir. Bu süre zarfında AK Parti'nin girdiği her seçimi, hemen her defasında oylarını artırarak kazanması tesadüf olmadığı gibi icraatlarından bağımsız bir sonuç da değildir. Kamu vicdanı ve halk iradesi bu teveccühü boş yere AK Parti'ye göstermemiştir. Ama bunun siyasi, ikdisadi, kültürel, manevi vs sebepleri üzerinde ayrı ayrı durmak için burası müsait değildir. Zaten o yüzden 2001 Türkiyesi ile 2015 Türkiyesi'nin mukayesesiyle söze başladım. Elbette ki, eleştirmek için de takdir için de bu kâfidir. Halep de arşın da önümüzdedir. Yeter ki, hesabı, kitabı bilelim.

    Abi darbeden çıkmış bir ülkeyle 2001i kiyaslamak abes kaçıyor biraz.. Ustu kapatılan bircok şey var mesela ses kayıtları , vatandaşa tokat atma , somada ki kusurlar , yolsuzluk vsvs bunlar niye olmamış gibi yaşıyoruz ?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: dra1J

    Ak partiye verdim oylarımı kendimi bildim bileli bu sene chp'ye vermeyi düşünüyordum fakat şurdaki yorumları okuyunca fikrim degişti resmen. Kendisi gibi düşünmeyen insanları cahil gören, aşşağılayamaya kalkan insanları gördükçe inadına basıyorum oyumu.

    İşte bu düşünce yapısı zaten AKP'lilerin aşağılanmasının nedeni. Birileri diğerlerini hakir görüyor diye, hakir grubu savunmak adına ona destek olmak.

    Dur bi düşün neden bu derece aşağılıyorlar diye. Bu kadar hak-kukuk ihlali yapan, icraatleri yalan, dolan, ihanet, münafıklık, takiye üzerine kurulu bir partiye oy veren insanı ne yapalım yüceltelim mi? Sen bu kafayla devam et dostum, Allah sonunuzu hayır etsin.
  • ponponius kullanıcısına yanıt
    Ponponyus hoca
    Dış politika hiç bugünkü kadar kötü olmadı unutmayalım
    Dolar neredeyse 3 oldu unutmayalım
    Ne hukuk kaldı ne bişey onu da unutmayalım

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: önceki 838839840841842
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.