7 ay sonra Malatya (3. sayfa)

2.şık için benim bildiğim tapu hakkınız sizde duruyor.Ancak yerinde dönüşüm için verilen 500 bin hibe ve 800 bin kredi hakkınız olmuyor.

Eğer olur da diğer konut sahipleri yerinde dönüşüm için ortak karar alıp bina yapımına başlanırsa sizden hibesiz ve kredi haksız katılımınız isteniyor.Karşılayamazsanız ya da istemezseniz bakanlık sizden iradeniz dışında tapu hakkınızı satın alıyor binaya bakanlık ortak oluyor.

Tabii ben yanlış anlamış da olabilirim.Zira ortalık o kadar karışık ki her kafadan bir ses çıkıyor.Ne yanlış ne doğru kimsenin bildiğini de sanmıyorum

Benim bina da öyle oldu, dediklerinizi birebir aynı şekilde deyip itiraza gittim kaç kere. İlk başta ağır verildi sonra aza döndü sonra orta oldu bi ara tespitler tamamen silindi hatta benim ikametim bile silindi, bu evde yaşamıyo görünüyodum ikamet kaydım yoktu, sonra gittim onu aldım ev yine orta gösterildi. Yani bu işin belli kuralları yok mu her gelen canı ne isterse o hasarı mı yazıyor ben anlamadım. Ayrıca ikamet durduk yere silindiği için bazı başvurularda "ikametiniz sonradan değiştiği için yararlanamazsınız" uyarısı aldım ve başvuramadım. Bu da ayrı bir katakulli.

Teşekkürler.

1- Evler dediğiniz gibi bayağı uzakta oluyor genelde. Malatya'da bazı bölgeler var mesela deprem konutları için İkizce, Çamurlu gibi. Bunlar hep merkeze uzak bölgeler.

2- Onu devlet ödüyor diye biliyorum.

3- %40 ını biz ödeyeceğiz denildi. Dediğiniz gibi 20 yıl kredi verecekler ilk 2 sene ödemesiz şekilde. Ama taksit miktarı enflasyonla artıyor mu bilmiyorum

Yerinde dönüşümü ödeyecek paramız yoksa ama apartman istemişse zorla evimizi bakanlığa mı satacağız? Daire parasını çıkartmaz ki.

Bizim bina da böyle bir tartışma yaşıyor ondan soruyorum. Kimisi yerinde dönüşüm mantıklı diyor kimisi toki deprem konutları... Kafam allak bullak oldu

Aynı tartışma bizde de yaşanıyor.Maalesef yerinde dönüşüme katılmazsanız arsadaki hissenizi devlet rayiç değerden alıyor ve bina yapımının devamı için hissedar olarak sizin yerinize katılıyor.Son söylemler bu şekildeydi.Ama her gün yeni bir haber çıkıyor.O zamana kadar kim bilir hangi değişiklikler olur.

Şu an için devletin yerinde dönüşüm için yaptığı katkı yetersiz.Üstelik zaman geçtikçe inşaat maliyeti hazla artacak katkı belki çok küçük kalacak.Belki müteahhitler böyle bir ortamda inşaatı bitirmeden kaçacaklar.Yani tam bir karışıklık var bu konuda.

Teyzemin en son verdiği karar toki konutlarını beklemek yönünde.En azından bakanlık muhatabım, bir şekilde ev sahibi olurum diyor.

Ancak yıkılacak 36 bin binadan bahsediliyor.Henüz 2-3 bini halledilmiş durumda.Her binada ortalama 10 daire olduğunu düşünseniz 360 bin daire sahibi demek.Bu kadar konutun teslimi kısa vadede imkansız görünüyor.Malatyalının işi zor hem de çok zor.

Aynen hocam bizde de bi müteahhit apartmandakilerin aklına girmiş sanırım hepsi dönüşüm yapalım toki evleri uzak diyor. Fakat dediğiniz gibi dönüşüm için daha fazla para ödeyeceğiz + müteahhitlere güvenmiyorum bırakıp giderler vs. Ben de toki evini mantıklı buluyorum.

Ama hangi seçenek olursa olsun 350 bin küsür kişiye 6 ayda 1 senede vs. ev vermeleri imkansız.

Allah Türk 'e fırsat vermesin, duygularıma tercüman olmuşsunuz hocam...

Verilen bilgide Müteahhit inşaatı bitirmez ise bakanlık devir alıp inşaatı devam ettirecek.

Çok geçmiş olsun öncelikle. Malatya'nın ve diğer deprem bölgelerinin gerçekten toparlandığını tamir edildiğini yeni binalar dikildiğini falan sananlar var tabi ne yazık ki. Ben gidip görmedim. Ama geçen hafta, her hafta oraya hala gidip gelen, yardım götüren insanlarla konuştum. Her gittiğimizde hala hiç kimsenin adım bile atmadığı yeni sokaklar fark ediyoruz, komple yıkıntı falan dedi. Ben de hatta şaşırdım, hiç toparlanmadı mı ki diye sordum. Yok felaket durumda dedi. Hala hiç uğranmamış bile mahalleler var dedi.

Çok yazık yani ve üstüne İstanbul depremi konuşuluyor. Türkiye'nin neredeyse geri kalanına bakan şehir İstanbul. Es kaza 7.5 suları olsa, artık o saatten sonra zaten baştakiler bile pılı pırtıyı toplayıp gider, aday olacak adam bile bulamayız. Buradan artık ekmek çıkmaz nasıl olsa derler muhtemelen. Harbiden ortada kimsenin kavga edeceği bir şey de kalmaz. Hala daha kimse yeterince ciddiye almıyor, yeterince önlemler hazırlamıyor, hala bina yapı denetimleri düzgün yapılamıyor. Hani ancak o saatten sonra gerisi mühim değil, nasıl olsa biz gider başka yerde yaşarız kafasında davranış. Sokacaksın tüm milletvekillerini İstanbul'daki binalara rastgele. Buyurun bundan sonra buralarda ikamet ediyorsunuz diyeceksin. Bak bakalım yarından itibaren hepsi toplanıp depreme önlem almalıyız diye her gün meclise geliyor mu gelmiyor mu. Öyle Ankara'da yaşarken, ya da 2 katlı güvenli lüks binalarda, tank gibi arabalarda yaşarken fazla insanın aklına gelmiyor.

İstanbul'da da yazık insanlar eski evlerden çıkıp yeni evlere 2-3 kat para ödeme derdine düştü de, onların durumu da ortada. Malatya vs gibi şehirlerde yeni binalar daha çok yıkıldı. İstanbul'da yapım aşamasındayken ham halindeyken bir çok binaya bakıyorum, kağıt gibi, incelttikçe inceltiyorlar. Yine 50-60 senelik binalarda duvarlarda taşıyıcı görevi görüyordu. Misal bizim eve adamlar klima takacağı zaman 5 kg lik hilti ile yarım saat aralıksız delik deldi. Önce yok bu duvar olamaz kolondur dedi. Bizim gittiğimiz evlerde duvara matkap soksak öbür taraftan çıkıyoruz hemen dedi. Açtım gösterdim bak duvar dedim, inanamadı. Şimdi yeni bir yapılan bir binada böyle duvar örseler, bir daireyi 50 milyondan falan ancak satarlar muhtemelen. Öyle de bir acı durum var yani.

Hocam yerinde dönüşüm şöyle mantıklı şöyle değil. Şimdi bundan biliyorsunuz bir seçim öncenin kampanyasıydı, depreme hiç uygun olmayan yerlerde bile bina yapıldıysa, imar affı ile tapularınızı dağıtacağız denildi dağıtıldı. Herkes alkışladı. Şimdi zemin kötü ise, fay hattına yakın ise, üstünde ise, yumuşak ise, yerinde dönüşüm tabi ki mantıklı değil. Ha yok zemin çok sağlamdı ama bina çok çürüktü, binayı yapan namussuzun önde gideni idiyse tamam. O zaman yerinde dönüşümden sıkıntı gelmez elbette.

Bir de zemin orta kötü ayardaysa bile elbette elin japonlarının yaptığı usul ile depremde bardak bile düşmeyecek bina da yapılabiliyor. Kazıklar sağlam zemine kadar çakılabiliyor, aralara dengeleyici konabiliyor. Ama Tr'de onu yapacak müteahit var mı? Olsa bile onun masrafını ödeyebilecek insan var mı?

Ha kimisi de nasıl olsa biz oturmayız, kiraya veririz, oradan en ucuzundan ev gibi bir şey gözüksün diyebiliyor. E o da hakka girmek olur. Ki bu mantıkla herkes herkese yaparsa, yine dönüp dolaşıp zaten ya sizi bulur ya ileride çocuğunuzun oturacağı bir evi bulur. Bulur yani.

Malatya kesinlikle bitmiş benim 2 dairemden emeksiz de olan yıkıldı .Sitmapinarindaki ağır hasarliydi onuda yiktilar.Bu evler miras mali hak sahipliği başvurusu yaptım şuan beklemedeyim.Durum tam facia.Nigdeliler ölümü göze alarak ev sahipleriyle anlaşıp ağır hasarlı evlere girip tesisatı sokuyorlar ikinci el olarak alıyorlar.Malatyadan gidenlerin çoğu dönmeyi düşünmüyor bir deprem daha bekliyorlarmis.

Hatalar, hatalar, hatalar ve hatalar. Baştan yukarı hatalar yukarıdan aşağıya hatalar.

Bunu her türk vatandaşına mal etmen çok büyük saçmalık. Bu tür dolandırıcı, üçkağıtcılık işlerini yapanlar zaten aileden dolandırıcı eğitimsiz cahil kitle oluyor. Depremzedelere insanı duygularıyla hiç düşünmeden yardım eden 10 milyonlarca da insan oldu. Ayrıca deprem bölgeleri seçimin en şaibeleri bölgeleri idi, oyların güvenliği falan hakgetire. Gerçek oy oranları asla bilinmyecek.

Polonyadan verdiğin örnek de çok saçma, avrupanın her ülkesinde özel sektörde serbest piyasa kanunları geçerli. Adam o içeceği 100 zloti de yapar satacağına inanıyorsa, kimsenin cebinden zorla parasını almıyor. Kimse gitmezse zaten batıp dükkanıda kapatıp gider. Sarı site araç fiyatlarını yükseltiyor saçmalığı ile aynı şey

Malatyalıyım. Depremde de çoluk çocukla oradaydım.. neredeyse tüm tanıdıkların evine ağır hasar verildi, binalarda itiraz eden oluyor (3 5 evi olana da tek daire verildiği icin, adamlar evlerinden olmak istemiyor, kiraya veriyor çünkü.) 10 bin lira karşılığı ağır hasarlı bina az ya da orta hasarlıya döndürülüyor diye işittim...

Ayrıca şu resimdeki başkan Malatyalılar azdigi için böyle oldu gibi bir tabir kullandı. Videosunu bulursam eklerim. Bu adam Malatya'da değil kafasının içinde başka yerlerde yaşıyor sanırım bilmiyorum.

Malatya'da her yer çok kötü durumda. Çarşı namına pek birşey kalmadı.. temelli diye bir yer vardı babamlar oturuyordu, neredeyse tamamı yıkıldı/yıkılıyor.. daha yıkılacak o kadar çok bina var ki ve o kadar ağır çalışıyorlar ki... Kimsenin umrunda değil

Not: bu konuyu siyasete bağlamam mümkün değil. Her kim neye oy vermiş olursa olsun bu insanlık dışı bir olay.. kimse memnun değil zaten halinden.. o zihniyeti değiştirmek çok zor, genel olarak Malatya bu zihniyet içerisinde olan bir yer..

Ha bu arada, deprem olduğu zaman ben bebek için ısınmaya LPG, benzin hiç birsey bulamadım, oradan 3 4 gün boyunca ayrılmadık.. ne bir çay ne bir çorba bulabildik onu da geçtim mama yapmaya su bulamadık...(deprem zamanı bir konu açılmıştı mesajlarıma bakabilirsini, enkazları vatandaş açmaya çalıştı, hiçbir yardım ulaşamadı..) babam için hasta bezi bulamadık (yatalak hasta.)

Ek olarak depremden sonra malatya'dan yola ciktigimiDa defactonun yaptığı unutulmazdı.

DeFacto çok büyük ve mükemmel bir firma, hele hele sahibi o kadar mükemmel biri ki.. evlerden terliksiz pijamayla çıkıp kaçtık, adamlar neye ihtiyacınız varsa diye bizi aradılar ücret talep etmediler. Allah bin kere razı olsun.. defactonun yaptığını kimse yapmadı.. CEO'su bu yazıyı okur ya da okumaz o kadar dua aldı ki...

Malatya'dan Bursa'ya/İstanbul'a yola çıkmıştık.

Kayseri'de dinlenmek istedik, petrolcu paralı sattığı çaydan ikram etmek istedi, yolda bir tane tırcı durdu ekmek verdi, çekici abi paranız var mı diye çıkardı 100 TL uzattı... (Hicbirseyimizi alamadık evlerden. Allah'tan telefon bir iki tane alabilmistik.) Bursa'da sanayiye gittik, adamlar ellerinden geleni fazlasıyla yaptı. İnsanlar yardımcı oldu vs.vs.

İstanbul'da bir yere yerleştik, İBB yardım yapıyor dediler, aradık adres verdik aradan 3 4 gun geçti kimse arayıp sormadı, İstanbul'dan 6 7 gün sonra ayrıldık, aradılar eve geleceğiz diye. Eve yardım mı getiriliyor nasıl oluyor dedim, on görüşme için geliyoruz dedi. Duruma bakacaklar daha sanırım... :) dedim ayrıldım adresten çok hızlı geldiniz teşekkürler

Malatya'ya dışarıdan çok hırsız geldi, kardeşimin evine hırsız girdi, elektronik eşyaları çaldı, tabi evlerde kimse yok, kimse kimseyi tanımıyor ya hani.. hırsızlık dosyaları yüzlerce tabi bulunan yok, çünkü site kameraları devre dışı kaldı.. her yerde yabancı plakayla (44 olmayan yani) gezip mal topladılar..

Ev sahipleri akillanmadi. Kardeşim ev tutmak zorundaydı 50 bin depozito istediler , memur olma şartı hariç, zaten memurdu. 15 bin lira emlakçı aldı, 15 bin lira kira. Ev ağır hasardan az hasara döndürülmüş sonradan öğrenildi vs vs.. daha binlerce şey...