Şimdi Ara

3 . Dünya savaşı / Kimler hazır ?

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
34
Cevap
1
Favori
1.714
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Öncelikle ilk sorum hangi bölgede başlayacağı, büyük ihtimal Ortadoğu'da başlayacak gibi sizce ?

    Artık birşeylerin fitillendiği bu Dünya'da biliyoruz ki 3.Dünya savaşı yakın bi zamanda belki 15-20 sene sonra olacak gibi , ama önemli olan bu savaşa kimlerin hazır olabileceği.
    -Türkiye o zamanı iyi değerlendirip 3.Dünya savaşına hazır olabilir mi sizce ?

    Etrafımıza bakıyoruz Rusya ve Amerika birbiriyle atom bombası yarışı yapıyorlar resmen, Amerika atom bombası geliştiriyor, Rusya o bombanın 2 kat güçlüsünü geliştiriyorlar, Çin'de öyle İran'da öyle . Ya biz ? Biz ne yapıyoruz ? Her yaz elinde AK-47 Olan insanlıktan nasibini almamış şeylerle zamanımızı harcıyoruz, yıllardır bitiremiyoruz her yaz 100 şehit veriyoruz çok can sıkıcı ciddi bir durum .



  • Şu anda 3. dünya savaşı için bir sebep var mı?
    Bence yok.

    İran, Suriye vs. savaşı dünya savaşına sebep olacağını sanmıyorum.
    Dünya savaşı Abd'nin şuan ki çıkarlarına ters
  • Tabikide bir sebeb var bana göre bu Ortadoğu'ya çektirdikleri 3.Dünya Savaşı'nın temeli, Ortadoğuyu yıprattılar mı ? Fazlasını bile yaptılar
    Özellikle Avrupa ülkelerinin petrol açlığı varken nereye çıkmasın ?
    Avrupanın darboğazlığı,Petrol rezervelerin azalması, yeni güçlerin var olması, Din düşmanlığı, Dünya nufusunun 5,buçuk milyarı geçmesi .
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Eyy2015

    Tabikide bir sebeb var bana göre bu Ortadoğu'ya çektirdikleri 3.Dünya Savaşı'nın temeli, Ortadoğuyu yıprattılar mı ? Fazlasını bile yaptılar
    Özellikle Avrupa ülkelerinin petrol açlığı varken nereye çıkmasın ?
    Avrupanın darboğazlığı,Petrol rezervelerin azalması, yeni güçlerin var olması, Din düşmanlığı, Dünya nufusunun 5,buçuk milyarı geçmesi .

    Avrupa tüm Afrikayı, Amerikayı ve Hindistanı sömürge altına almak için işgal ettiğinde bir dünya savaşı çıkmamıştı. Karşısına bir güç çıktığında dünya savaşı olmuştu.
    Aynı şekilde ortadoğuyu işgal ettiğinde de bir dünya savaşının çıkacağı ihtimali yok. Dünya savaşında iki cephe olur. Ve bu ikinci cepheyi oluşturacak irade ve kuvvete sahip ortadoğu da hiç bir ülke yok. İslam dünyasıda böyle bir durumda uykusunu bozmayacaktır.(Rusya-Abd-Çin masa başında anlaşırlar)

    Avrupa'nın petrol sıkıntısı şu anlık yok.
    Zaten avrupa yeni enerji kaynakları arayışında. Bu sebepten 30 yıl daha petrol kullanabilmek için, onyıllarca etkisi sürecek bir maceraya atılacaklarını sanmam.




  • Kaynak gösteremem ama Türkiye'de bu konuda atak yapıyordu. En son TSK tanklarını yenileyecekti. Ordu ufak model uçak gemisi alacağını söylemişti. Tübitak ile Aselsan ise deli gibi kendi orta ve uzun menzilli füzelerimizi hatta nükleer başlıklı füzelerimizi üretmeye çalışıyorlar.
  • Biraz daha geniş düşünmekte fayda var. 3. dünya savaşının fayda getireceğinide nereden çıkarttınız. Sizce zenginlerin çıkarlarına uyarmı. Dünyaad bu kadar sömürgeniz varken ucuz iş gücünüz varken buna gerek varmı.

    Şimdi Türkiyeden örnek verelim. Türkiyede zıt kutuplar vardı. Birileri sivrildi ve ardından karşılarına hükümet ve ve belli bir güruh çıkarıldı. Ordu alaşşağı edildi. İlk başta iyi birşeyler yapıldığı düşünülüyordu. Sonrasında öyle baskıcı bir sistem ile devam edildiki. Hükümet yanında olduğunu düşündüğü bir yapıyıda al aşşağı etti. Sonrasında bir anda pkk alevlendi. güçler dengesi birilerini eleye eleye birilerini yükseltti. Komik olan herkes tek bir yere çalışuyor.

    Şimdi soruyorum savaşa ihtiyaç varmı?
  • 3. Dünya savaşı Asya da başlayacaktır.
    Dünyadaki petrol kaynaklarının bitme durumuna gelmesi,Amerika'yı felakete sürükleyecektir. Amerika da çok fazla ekonomik sıkıntılar ortaya çıkacaktır. Amerika ise bu durumdan her zamanki gibi bir savaşla çıkmak için zemin arayacaktır.
    Yıllarca köle gibi yaşayan,devleti çok zengin kendileri ise aşırı fakir olan Çin halkı ayaklanacak ve devleti ele geçicerecktir.
    Çin bankalarında kilit altında tutulan trilyonlarca Amerikan doları,bir anda serbest bırakılacaktır. Tarih bu hakerekti money bomb (para bombası) olarak anacaktır.
    Bu durum doların çok büyük değer kaybetmesine neden olacak, Amerikan ekonomisi iflas bayrağını çekecektir.
    Böylece Çin-Abd soğuk savaşı başlayacaktır.Kısa sürede Avrupa devletlerini arkasına alan Amerika sıcak savaşı başlatacaktır.

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • İnşallah o günleri görmem.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: antonidas

    3. Dünya savaşı Asya da başlayacaktır.
    Dünyadaki petrol kaynaklarının bitme durumuna gelmesi,Amerika'yı felakete sürükleyecektir. Amerika da çok fazla ekonomik sıkıntılar ortaya çıkacaktır. Amerika ise bu durumdan her zamanki gibi bir savaşla çıkmak için zemin arayacaktır.
    Yıllarca köle gibi yaşayan,devleti çok zengin kendileri ise aşırı fakir olan Çin halkı ayaklanacak ve devleti ele geçicerecktir.
    Çin bankalarında kilit altında tutulan trilyonlarca Amerikan doları,bir anda serbest bırakılacaktır. Tarih bu hakerekti money bomb (para bombası) olarak anacaktır.
    Bu durum doların çok büyük değer kaybetmesine neden olacak, Amerikan ekonomisi iflas bayrağını çekecektir.
    Böylece Çin-Abd soğuk savaşı başlayacaktır.Kısa sürede Avrupa devletlerini arkasına alan Amerika sıcak savaşı başlatacaktır.


    Hocam durumu neden petrole endeksliyorsunuz. Ortada bir gerçek var ki oda diğer enerji kaynaklarının araştırılmasıdır. Şavaş ihtimali elbette vardır ama bu savaş kimseye kar sağlamayacaktır. Dünyada ucuz bir insan kuvveki ile birçok şeyi yapabilen ve kontrol altında tutabilen bir burjuvazi elbette bu kaybı göza alamaz diye düşünüyorum.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Eyy2015
    Etrafımıza bakıyoruz Rusya ve Amerika birbiriyle atom bombası yarışı yapıyorlar resmen, Amerika atom bombası geliştiriyor, Rusya o bombanın 2 kat güçlüsünü geliştiriyorlar, Çin'de öyle İran'da öyle . Ya biz ? Biz ne yapıyoruz ? Her yaz elinde AK-47 Olan insanlıktan nasibini almamış şeylerle zamanımızı harcıyoruz, yıllardır bitiremiyoruz her yaz 100 şehit veriyoruz çok can sıkıcı ciddi bir durum .

    Pkk sadece görüntü.Ardındakiler bakmak lazım. Bu konuda Mustafa karaalioğlu'nun güzel bir yazısı var.


    PKK kalkışması değil, Türkiye’nin burnunu sürtme oyunu

    Periyodu ve şiddeti giderek artan PKK terörünün toplumda can sıkıntısının ötesinde bir umutsuzluk atmosferi doğurduğu gerçektir. Hangi ülkede olursa olsun insanlar, bırakın şehir merkezindeki saldırıları yanlışlıkla bir mermi bile atılsa huzursuz ve tedirgin olurlar. Sıradan insanların hayatları üzerine bir kara gölge gibi uzanmak, terörün her zaman ve her ülkede sahip olabildiği benzersiz bir imkandır.

    Ama bu kez; son saldırıların ardından fraklı bir duygu daha gelişiyor.

    Toplum her şeyden önce “Kürtlük adına” böylesine acımasız bir terör saldırısının nasıl yapılabildiğini anlamakta zorlanıyor. Evet, Kürtler geçmişte zulüm gördüler, aşağılandılar ve kimlikleri inkar edildi. Uzun bir dönem hiç de iyi hatıralarla anılmayacaktır. Ama bugün öyle bir ülke yoktur. Hatalardan dönülmüştür ve her şeyin konuşulabildiği ve üstelik sokaktaki insanın da zihnen buna hazırlandığı bir dönem yaşanmaktadır.

    Kürtlerin, kimlikleriyle, siyasetleriyle, bütün varlıklarıyla bu ülkede kendilerine en iyi hissettikleri dönem yaşanıyor. Her şey mükemmel değil ama birçok şey en azından eskiye göre mükemmel. Birçoğunun mükemmelleşmemesi için de sebep yok.

    Tam bu noktada “Kürt örgütü PKK” hedef gözetmeden, acımasızca öldürüyor.

    İnsanlar da doğal olarak bu durumu şaşkınlıkla karşılıyor. Ne kadar acımasızca öldürse de PKK’nın devlete üstünlük sağlamasına imkan yok. Her saldırısı karşılığında Kürt gençlerinin de hayatına mal oluyor. Bu sarmalın kırılmasına da imkan yok.

    Kanlı manzarayı suskunlukla izleyen, hatta sahte buluşmalarda yangına körükle giden Kürt siyasal elitlerinin de bu toz bulutundan karlı çıkmasına ihtimal yok.



    Bütün bu yaşananların marjinal, intikamcı bir kesim hariç Kürtleri mutlu etmesine de imkan yok.

    Kürtlük adına kazanan yok

    O halde neler oluyor?



    Niye oluyor?

    PKK, üzerine bastığı insanları tarih önünde yüz kızartıcı bir terör ayıbına neden mahkum ediyor?

    Sahadaki PKK,

    eski PKK değil

    Öncelikle bilelim ki, yaşanan son PKK terörünün bildiğimiz, tanıdığınız PKK ile ilgisi yoktur. Muhtemelen Abdullah Öcalan bile, kontrolü dışında sergilenen son sahneleri kaygıyla izlemektedir.

    PKK artık bir Kürt örgütü değil; uluslararası ihaleler alan “salt” terör örgütüdür. Tek uzmanlığı Türkiye devletinin asker, polis, sivil vatandaşlarını öldürmek; Kürt gençlerini de bu ölümcül oyunda harcamaktır.

    Çünkü, Kandil dağı artık uluslararası bir terör tesisidir. Kandil işletmecilerinin amacı Türkiye Cumhuriyeti’nin bölgesel ve küresel hamle kapasitesini daraltmak, mümkün olan en ağır engelleri çıkartarak Ankara’ya ayak bağı olmaktır. Bunun için tek enstrüman PKK’dır.

    Kandil terör tesisi, hiç olmadığı kadar Türkiye düşmanlığı için üretim yapar durumdadır.

    Geriye doğru 4-5 yıl dahil son dönem yayılan eylemlerin hiçbirinin Türkiye’nin Kürt sorunuyla ilgisi yoktur. Devletin Kürt sorunu konusunda hala atmadığı veya yanlış attığı adımlarla da ilgisi yoktur. Gaziantep’te çığırından çıkan saldırı düpedüz ve doğrudan aynı devletin Ortadoğu’da attığı ve atacağı adımlarla ilgilidir.

    PKK’yı Şemdinli’de onlarca, yüzlerce Kürt gencinin hayatı pahasına sahaya çıkartan gücün amacı da, sadece Türkiye’yi bölgede yavaşlatmak; “racon kesici ülke”olma enerjisinden mahrum bırakmaktır.

    Dolayısıyla, “Gaziantep’in arkasında Suriye var” iddiası karşı karşıya bulunulan durumu açıklamaz ve esasen tek başına anlamlı bir analiz de değildir.

    PKK ve Kandil hiç olmadığı kadar uluslararası yatırımcı ülke tarafından kullanılmakta ve teröre sevk edilmektedir.

    Hangi ülkeler?

    Bunlardan bazıları, Cumhurbaşkanı Gül’ün haklı siteminde belirttiği şekliyle ABD gibi eylemsiz halde seyretmektedir.

    Asıl sorun teşkil eden diğer bazıları ise, Suriye konusunda Türkiye’ye karşı mesafeli ve tavırlı olma politikasını PKK terörüyle ifade etmekte sakınca görmeyecek kadar düşmanca bir tutum içindedir. İsrail’den ve son dönemde bilhassa Rusya ve Çin ittifakından başlayarak uzun bir listeyi oluşturan bu ülkeler içinde Suriye ancak figüran olur.

    Daha Suriye meselesi patlamadan önce bile, Türkiye’nin bölgede rol almasını önlemek ve burnunun sürtülmesi için karar alan ülkeler vardır. Ankara’nın “gücünün üzerinde diplomasi uygulama” politikasına karşı hamle yapma kararı alınmıştır. Suriye iç savaşı, bu kararın uygulama sahasını genişletmiş ve PKK terör örgütünün daha aktif ve küstahça rol oynamasına imkan sağlamıştır.

    Ertelenmesi kaçınılmaz bir yüzleşme

    Peki, bu durum; yani Türkiye’nin PKK ve Suriye ile değil aralarında süper güçlerin de bulunduğu ittifaka karşı mücadele veriyor olması daha umut kırıcı bir tablo mudur?

    Değildir. Tarihin bir noktasında bu yüzleşme mutlak surette yaşanacaktı. Türkiye bugün, Esad zulmüne karşı çıkmaktan başka seçeneği olmadığı için Suriye konusunda aktif tutum almış ve bu yüzleşmenin tarafı olmuştur. Başını kuma gömmüş olsa, korkaklık alameti göstermiş olsa hiç şüphesiz daha ağır bir bedel ödemeye mahkum olacaktı.

    Acı, zor ve kanlı olsa da yaşanan manzara kaçınılmaz olandır. Büyük devlet olmak ve üstelik bunu savaşmadan başarmak istiyorsanız bu bedeli ödemek zorundasınız. Tarih sahnesinde rol oynamanın bedeli vardır...

    Türkiye de şimdi bu bedeli ödüyor. Başarırsa, küresel etki sahibi bir bölge gücü olacak ve bugün ülkenin canını yakan PKK da uluslararası kullanım değerini yitirip bir detay haline gelecektir. Başaramazsa da dünyanın sonu değildir; bir daha denemek için tarihin yeni bir fırsat sunmasını bekleyecektir.

    Kürtler ne kazanacak!

    Pozisyonu, aidiyeti, grubu, örgütü veyahut da partisi ne olursa olsun her kesimden Kürtlere gelince...

    Oyunun sonunda; yani toz bulutu indiğinde Türkiye kazansa da kaybetse de, kazanan Kürtler olmayacaktır. Çünkü, PKK üzerinden Kürtlere verilen rol, Türkiye’ye ayak bağı olmaktan ibarettir, daha fazlası değil. Sonuç, PKK ve Kürt siyasal elitleri için kaçınılmaz olarak hayal kırıklığı getirecektir.

    Neden?

    Bir... Türkiye’yi hedef alan ittifak daha fazlasının gerçekleşme şansı olmadığını bilecek kadar akıllıdır. Ankara’nın nasırına basmanın sınırını bilmektedir.

    İki... Bu topraklarda Türklerin kazançlı çıkmadığı bir oyundan Kürtlerin kazanç elde edebilmesinin ihtimal dışı olduğu tarihi tecrübeyle sabittir.




  • Dünya Savaşlarının En Büyük Sebepleri Ekonomiktir..
    Ne Zaman ki , Çok Çok Büyük Bir Kriz Gelirse O Zaman İşler Değişir..
    Biliyorsunuz ki , Silah Satışı Amerikan Ekonomisi İçin Çok Çok Önemli..
    Ne Zaman Amerikan Ekonomisi Zora Girer , O Zaman Biryerlerde Karışıklık Çıkar Ve Amerika Oraya Silah Satar..
    Benim Düşüncem O ki , Olası Büyük Bir Krizde , O Krizi Atlatmak İçin Her Yolu Deneyecekleri..
    Ve En Önemlisi Böyle Bir Krizde Savaş Çok İşlerine Yarar..
    Büyük Bir Savaş Demek Daha Fazla Silah Demek..
    Kısacası Bu Restleşmeler Olağan..
    İki Tarafta Birbiri Üzerindeki Etkisini Artırmak İstiyor..
    Rusya Artık Yeniden Varım Diyor , Amerika Dinlemiyor..
    Çin Çıktı Birde Oralardan..

    Türkiye İçin Birşey Söylemek Gerekirse , Önce Kuklalardan Kurtulsun Türkiye..
    Ondan Sonra Birşeyler Yapılır Elbet..




  • quote:

    Orijinalden alıntı: _kılıç_

    quote:

    Orijinalden alıntı: Eyy2015
    Etrafımıza bakıyoruz Rusya ve Amerika birbiriyle atom bombası yarışı yapıyorlar resmen, Amerika atom bombası geliştiriyor, Rusya o bombanın 2 kat güçlüsünü geliştiriyorlar, Çin'de öyle İran'da öyle . Ya biz ? Biz ne yapıyoruz ? Her yaz elinde AK-47 Olan insanlıktan nasibini almamış şeylerle zamanımızı harcıyoruz, yıllardır bitiremiyoruz her yaz 100 şehit veriyoruz çok can sıkıcı ciddi bir durum .

    Pkk sadece görüntü.Ardındakiler bakmak lazım. Bu konuda Mustafa karaalioğlu'nun güzel bir yazısı var.


    PKK kalkışması değil, Türkiye’nin burnunu sürtme oyunu

    Periyodu ve şiddeti giderek artan PKK terörünün toplumda can sıkıntısının ötesinde bir umutsuzluk atmosferi doğurduğu gerçektir. Hangi ülkede olursa olsun insanlar, bırakın şehir merkezindeki saldırıları yanlışlıkla bir mermi bile atılsa huzursuz ve tedirgin olurlar. Sıradan insanların hayatları üzerine bir kara gölge gibi uzanmak, terörün her zaman ve her ülkede sahip olabildiği benzersiz bir imkandır.

    Ama bu kez; son saldırıların ardından fraklı bir duygu daha gelişiyor.

    Toplum her şeyden önce “Kürtlük adına” böylesine acımasız bir terör saldırısının nasıl yapılabildiğini anlamakta zorlanıyor. Evet, Kürtler geçmişte zulüm gördüler, aşağılandılar ve kimlikleri inkar edildi. Uzun bir dönem hiç de iyi hatıralarla anılmayacaktır. Ama bugün öyle bir ülke yoktur. Hatalardan dönülmüştür ve her şeyin konuşulabildiği ve üstelik sokaktaki insanın da zihnen buna hazırlandığı bir dönem yaşanmaktadır.

    Kürtlerin, kimlikleriyle, siyasetleriyle, bütün varlıklarıyla bu ülkede kendilerine en iyi hissettikleri dönem yaşanıyor. Her şey mükemmel değil ama birçok şey en azından eskiye göre mükemmel. Birçoğunun mükemmelleşmemesi için de sebep yok.

    Tam bu noktada “Kürt örgütü PKK” hedef gözetmeden, acımasızca öldürüyor.

    İnsanlar da doğal olarak bu durumu şaşkınlıkla karşılıyor. Ne kadar acımasızca öldürse de PKK’nın devlete üstünlük sağlamasına imkan yok. Her saldırısı karşılığında Kürt gençlerinin de hayatına mal oluyor. Bu sarmalın kırılmasına da imkan yok.

    Kanlı manzarayı suskunlukla izleyen, hatta sahte buluşmalarda yangına körükle giden Kürt siyasal elitlerinin de bu toz bulutundan karlı çıkmasına ihtimal yok.



    Bütün bu yaşananların marjinal, intikamcı bir kesim hariç Kürtleri mutlu etmesine de imkan yok.

    Kürtlük adına kazanan yok

    O halde neler oluyor?



    Niye oluyor?

    PKK, üzerine bastığı insanları tarih önünde yüz kızartıcı bir terör ayıbına neden mahkum ediyor?

    Sahadaki PKK,

    eski PKK değil

    Öncelikle bilelim ki, yaşanan son PKK terörünün bildiğimiz, tanıdığınız PKK ile ilgisi yoktur. Muhtemelen Abdullah Öcalan bile, kontrolü dışında sergilenen son sahneleri kaygıyla izlemektedir.

    PKK artık bir Kürt örgütü değil; uluslararası ihaleler alan “salt” terör örgütüdür. Tek uzmanlığı Türkiye devletinin asker, polis, sivil vatandaşlarını öldürmek; Kürt gençlerini de bu ölümcül oyunda harcamaktır.

    Çünkü, Kandil dağı artık uluslararası bir terör tesisidir. Kandil işletmecilerinin amacı Türkiye Cumhuriyeti’nin bölgesel ve küresel hamle kapasitesini daraltmak, mümkün olan en ağır engelleri çıkartarak Ankara’ya ayak bağı olmaktır. Bunun için tek enstrüman PKK’dır.

    Kandil terör tesisi, hiç olmadığı kadar Türkiye düşmanlığı için üretim yapar durumdadır.

    Geriye doğru 4-5 yıl dahil son dönem yayılan eylemlerin hiçbirinin Türkiye’nin Kürt sorunuyla ilgisi yoktur. Devletin Kürt sorunu konusunda hala atmadığı veya yanlış attığı adımlarla da ilgisi yoktur. Gaziantep’te çığırından çıkan saldırı düpedüz ve doğrudan aynı devletin Ortadoğu’da attığı ve atacağı adımlarla ilgilidir.

    PKK’yı Şemdinli’de onlarca, yüzlerce Kürt gencinin hayatı pahasına sahaya çıkartan gücün amacı da, sadece Türkiye’yi bölgede yavaşlatmak; “racon kesici ülke”olma enerjisinden mahrum bırakmaktır.

    Dolayısıyla, “Gaziantep’in arkasında Suriye var” iddiası karşı karşıya bulunulan durumu açıklamaz ve esasen tek başına anlamlı bir analiz de değildir.

    PKK ve Kandil hiç olmadığı kadar uluslararası yatırımcı ülke tarafından kullanılmakta ve teröre sevk edilmektedir.

    Hangi ülkeler?

    Bunlardan bazıları, Cumhurbaşkanı Gül’ün haklı siteminde belirttiği şekliyle ABD gibi eylemsiz halde seyretmektedir.

    Asıl sorun teşkil eden diğer bazıları ise, Suriye konusunda Türkiye’ye karşı mesafeli ve tavırlı olma politikasını PKK terörüyle ifade etmekte sakınca görmeyecek kadar düşmanca bir tutum içindedir. İsrail’den ve son dönemde bilhassa Rusya ve Çin ittifakından başlayarak uzun bir listeyi oluşturan bu ülkeler içinde Suriye ancak figüran olur.

    Daha Suriye meselesi patlamadan önce bile, Türkiye’nin bölgede rol almasını önlemek ve burnunun sürtülmesi için karar alan ülkeler vardır. Ankara’nın “gücünün üzerinde diplomasi uygulama” politikasına karşı hamle yapma kararı alınmıştır. Suriye iç savaşı, bu kararın uygulama sahasını genişletmiş ve PKK terör örgütünün daha aktif ve küstahça rol oynamasına imkan sağlamıştır.

    Ertelenmesi kaçınılmaz bir yüzleşme

    Peki, bu durum; yani Türkiye’nin PKK ve Suriye ile değil aralarında süper güçlerin de bulunduğu ittifaka karşı mücadele veriyor olması daha umut kırıcı bir tablo mudur?

    Değildir. Tarihin bir noktasında bu yüzleşme mutlak surette yaşanacaktı. Türkiye bugün, Esad zulmüne karşı çıkmaktan başka seçeneği olmadığı için Suriye konusunda aktif tutum almış ve bu yüzleşmenin tarafı olmuştur. Başını kuma gömmüş olsa, korkaklık alameti göstermiş olsa hiç şüphesiz daha ağır bir bedel ödemeye mahkum olacaktı.

    Acı, zor ve kanlı olsa da yaşanan manzara kaçınılmaz olandır. Büyük devlet olmak ve üstelik bunu savaşmadan başarmak istiyorsanız bu bedeli ödemek zorundasınız. Tarih sahnesinde rol oynamanın bedeli vardır...

    Türkiye de şimdi bu bedeli ödüyor. Başarırsa, küresel etki sahibi bir bölge gücü olacak ve bugün ülkenin canını yakan PKK da uluslararası kullanım değerini yitirip bir detay haline gelecektir. Başaramazsa da dünyanın sonu değildir; bir daha denemek için tarihin yeni bir fırsat sunmasını bekleyecektir.

    Kürtler ne kazanacak!

    Pozisyonu, aidiyeti, grubu, örgütü veyahut da partisi ne olursa olsun her kesimden Kürtlere gelince...

    Oyunun sonunda; yani toz bulutu indiğinde Türkiye kazansa da kaybetse de, kazanan Kürtler olmayacaktır. Çünkü, PKK üzerinden Kürtlere verilen rol, Türkiye’ye ayak bağı olmaktan ibarettir, daha fazlası değil. Sonuç, PKK ve Kürt siyasal elitleri için kaçınılmaz olarak hayal kırıklığı getirecektir.

    Neden?

    Bir... Türkiye’yi hedef alan ittifak daha fazlasının gerçekleşme şansı olmadığını bilecek kadar akıllıdır. Ankara’nın nasırına basmanın sınırını bilmektedir.

    İki... Bu topraklarda Türklerin kazançlı çıkmadığı bir oyundan Kürtlerin kazanç elde edebilmesinin ihtimal dışı olduğu tarihi tecrübeyle sabittir.

    Bunlar çok isabetli sözler.




  • Kusura bakmayın ama hala 3. dünya savaşını tanklarla mı olcanı sanıyorsunuz adamlar bilgisayarlarla deprem yapıyolar . biz bu kafayla gidersek ilk savaşta çökeriz haberiniz ola.
  • Bakın Arap Karışıklıkları Kimin İşine Yaramış..
    Link!
    Adamların Para İçin Yapmayacağı Yok..
  • is sadece para da bitmiyor, para buyuk amaclar icin sadece bir aractir, abd de paralarin cogu askeri harcamalara gidiyor, Israil istemese Iran a bulasmazlardi bile, ama 3.dunya savasi olmaz bu saatten sonra olursa da Turkiye vs. digerleri olur, nasil olsa turkten baska dostumuz yok, unutmayin eninde sonunda boyle bir senaryo olacak
  • 70'li ve 80'li yılların ortadoğusunu okuyun, şu andaki ortamın o yıllara nazaran ne kadar güllük gülistanlık olduğunu anlarsınız. hani belki bu saçma sapan kıyamet senaryolarını belki bir tarafa bırakırsınız.
  • savaş olsa bile eskisi gibi 3-4 sene sürmez.
  • Kültür bilim forumlarına bakmıştım fakat yanlış gelmişim...

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Ben ahzır değilim daha okulum var okuyacam iş bulcam askere gitcem ( umarım ben askerdeyken savaşa denk gelmem) Evlencem çoluk çocuk ooo benim görecek günlerim var savaş falan çıkmasın
  • Olursa Dünya'nın sonu gelir artık, yenilen atıcak bombayı,
  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.