2023 seçimi satışların seçimi oldu.

Siyasette babamı bile tanımam satarım tabiri bu seçimin ana fikri.

1.satış: Kılıçdaroğlu koltuk sevdası için Mansur'un aday olmasını isteyen halkı sattı. Kendi kendini aday yaptı.

2.satış: 6'lı masanın diğer partileri Kılıçdaroğlu'nun bakanlık, cb yardımcılığı, milletvekilliği vaatlerine kanıp Kılıçdarın adaylığını desteklediler. Kendi seçmenlerini sattılar.

3.satış: Meral Akşener 180 derece dönüşle 6'lı masaya destek vererek seçmenini sattı.

4.satış: Meral Akşener Ersan Şen'i aday yapacaktı, vazgeçti adamı sattı. Toplum önünde alay konusu yaptı.

5.satış: Ümit Özdağ ittifak yaptığı Muharrem İnce'yi önce adayı olarak duyurdu, ardından Mansur'un aday olmasını istedi. İnce'yi sattı. İnce bu yüzden ittifaktan ayrıldı.

6.satış: 1 yıldır aday olduğunu duyuran propaganda yapan Muharrrem İnce, 180 derece dönüşle adaylıktan vazgeçip Kılıçdarı destekleyeceğini duyurdu, seçmenini sattı.

7.satış: Eğer HDP'yi de masaya alırlarsa bir sonraki satış muhtemelen devletin satılması olur.

Toplumdaki ahlaki ve kültürel yozlaşmanın, çürümüşlüğün, sahtekarlığın siyasete de yansıdığını görüyoruz. Bozuk toplumlarda siyasilerde bozuk olur, devlette, ülke de. Yine akıllara o meşhur söz geliyor. Her millet layık olduğu şekilde yönetilir.

Bahçeli de akp yi satmasın

Güzel tespit. Kılıçdaroğlu Bahçeli'ye de bir bakanlık teklif etsin, anında AKP'yi satar.