2001 krizi nasıldı (13. sayfa)

3.10.1988 SGK girişim var ve Çiller devaülasyonu dahil tümünü yaşadım, ve diyeceğim şu ki ŞERBETLENMİŞ YALANCISIN...

Bir gecede her şeye 2 kat zam geliyordu.

Yemeye ekmek bulamıyorduk, sokakta arabası olan 3 kişiden biri idim.

Şimdi herşey marketlerde bulunuyor, tüm mahalle PARK yeri kavgasına tutuşuyor.

Zamanımızda fabrikalarda üretim ise VARDİYALI sistem çalışıyor...

2003 yılından beridir REFAH içindeyiz, şimdi bu refahı veren yavaş yavaş tekrar geri alıyor.

Her şeyin markette bulunmasının sebebi ve herkesin arabasının olmasının sebebi üretim tekniklerinin gelişmesi ve bazı şeylere ulaşımın kolaylaşması. Dediklerinin hepsi afrika ve kötü asya ülkeleri için de geçerli. Hoş şu anki insanların arabasını elinden alsan yerine araba alacak insan oranı en fazla %30dur.

İngiltere mesela dünyanın zengin ve güçlü ülkelerindendir ezelden beri. Hatta eskiden şimdikine göre daha güçlülerdi. Tatilde gördüğüm yaşlı bir yaşlı ingiliz gençken evlerinde banyo ve tuvalet olmadığından, 2 odalı dairede 5 kişi yaşadıklarından, şimdiki gençlerin çok şanslı olduğundan ve boşa şikayet ettiğinden bahsediyordu. Sence bu kafa ne kadar sağlıklı?

kriz mriz yok bunlar manipülasyon

Şunu hatırlıyorum. Arkadaşımdan krizden 2 ay evvel 2500 dolar almıştım.

Dolar yükseldi . Fakat 4 ayda ödemiştim borcumu.

hocam bu mesajlari cok uzun sure ciddi yazdiginizi zannediyordum kusura bakmayin

ŞERBETLENMİŞ YALANCILIĞIN yanısıra DEMAGOJİ alanında da ihtisas yapmışsın.

Hocam ciddiye alıp cevap vermeyin ona. 

Sallar öyle.

Sadece şu kısma yorum yapacağım. O yazar kasa fırlatan adam bile bugün şartlar daha kötü, o zaman ayıp etmişim demişti... Sana o kadar diyorum...

50 yaşındayım. Bugüne kadar, değişik tip, tür ve yapıda, yuzbinler, belki de milyonlarca insan ile muhatap oldum, kimin, ne mal olduğunu, çok iyi bilirim.

o zaman "yalnızca ekonomide" krize girmiştik, ayrıca kısa sürede oldu bitti. şimdi ise hemen hemen her alanda kriz yaşıyoruz ve her gün bunalımdayız.

hukuk krizde (yargıya güven yok, yargıçlar siyasilerin yanında önlerini ilikliyor),

sağlık krizde (ilaç borçları dağ olmuş, şehir hastaneleri ticarethane gözüyle yapılmış),

eğitim krizde (deneme-yanılma tahtasına döndü çocuklar, sınav sistem kaç defa değişti),

mülteci krizi var (suriyelisi, afganı, yemenlisi derken azınlığa düştük),

dış siyaset krizde (herkesle kavgalıyız, arabistan bile bize ambargo uyguluyor),

gençler krizde (iş yok, yurtdışına kaçma derdine düştüler),

ulaşım krizde (yollar, köprüler, havaalanları... kullan veya kullanma vatandaşa giriyor)

tarım ve hayvancılık krizde (üretim yok, dışarıya bağımlı hale geldik)

otomotiv krizde (vergiler sağolsun, arabayı üretendan daha fazla kar ediyoruz)

enerji krizde (her geçen sene enerji ihtiyacı artıyor ama hep ithal ediyoruz. akaryakıtta fahiş vergiler var)

medya ve yayıncılık krizde (devlet kanalına kırmızı bültenle aranan teröristler çıkıyor oy istiyor)

ekonomi krizde (merkez bankasında rezerv yok, çatır çatır türk lirası basılıyor, döviz/altın aldı başını gidiyor)

2001 krizi ile karşılaştırılamaycak kadar büyük bir krizdeyiz. Aksini düşünen kendini kandırır.

Krizleri boşverin kerizlere bakın. Kerizler biz oluyoruz. Gelen, giden, yöneten, muhalefet eden aynı yöntemlerle farklı sonuçlar alacağını iddia ediyor. Biz de farklı sebeplerle birilerine sarılıp "amca, sana baba diyebilir miyim?" diye kendimizi avutuyoruz. Sonuçta hep biz eziliyoruz ama niyeyse yönetenlere bir şekilde bir şey olmuyor. Birileri hep semiriyor. Bizleri de "bak onlarınkiler semiriyor, bizimkiler niye semirmiyor?" diye birbirimize düşürüp çok güzel kafesliyorlar. Ama olsun demokrasi var; bak seçiyorsun ya. Sana bu yeter!

Şöyle anlatayım , o zaman bilgisayar dükkanım var idi, iflas ediyordum, borç bir anda 3-4 katına çıkmıştı, dünya borcum var idi, ilk 1-2 ay bocaladık, ama sene sonuna kadar, çalışıp hepsini ödedim. Aç kalacağım korkusu yoktu.

Şimdi 47 yaşındayım , pazara giderken ne kadar harcamam gerektiğinin hesabını yapıyorum. Şu anda iflas edersem, hiç bir şeyi ödeme gücüm yok.

O zamanki kriz, çocuk oyuncağı. Dur daha kış gelsin, siz o zaman görün durumu.

Rahmetli in biri dediydi zamanında, kuklacinin iki elinde kuklalar sağ istersen sağdan, sol istersen soldan diye...