2 DEHA 1 HİKAYE: HANNİBAL LECTER VS SHERLOCK HOLMES 8. BÖLÜM: Tehlikeli Oyun Başlıyor (2. sayfa)

Ozzy Manson · 2017-01-14T23:03:49.0000000+03:00

Merhaba arkadaşlar geçenlerde troll amaçlı bir konu açtım "Hannibal Lecter Beni Yemeğe Davet Etti" diye. Amacım olayı uzatmak değildi... Lakin konu içinde konuşurken kafamda bir kurgu belirdi ve olayı hikayeye dönüştürmek istedim. İlk 3 Bölüm zaten hazır. Umarım keyifli bir hikaye ortaya çıkar. 1. BÖLÜM Geçtiğimiz günlerde bir arabanın altında kalıyordum az kalsın ama biri hayatımı son anda kurtardı. Adama teşkkür ettikten sonra ismini sordum; ismi Hannibal Lecter'mış. Kuru kuru teşekkür etmek olmaz diye bir kafeye davet ettim. Adam takım elbiseliydi ve temizliğine oldukça dikkat eden biri gibi duruyordu. Önemli biri olduğu her halinden belliydi. Biraz sohbet ettikten sonra psikiyatr olduğunu söyledi. Neredeyse bir saattir oturuyorduk "Vaktinizi çaldım kusura bakmayın lütfen" dedim. Gülümsedi "Sizi akşam yemeğine davet ediyorum. Lütfen teklifimi geri çevirmeyin" dedi. Gerçekten oldukça kibar ve naif bir beyefendiydi. Et yemeklerinde kendine oldukça güveniyormuş. Teklifini geri çevirmedim ve yemek davetini kabul ettim. 2. BÖLÜM Sözleştiğimiz günde yola çıktım ve bir saatlik yolcuğun ardından evine vardım. Ev iki katlı ve oldukça büyüktü, evin içinde klasik müzik çalıyordu. Hannibal Lecter bey beni gayet güzel karşıladı. İlk önce salona geçtik. İnanılmaz güzel eşyalar vardı ve çok güzel dizayn edilmişti. Bir şeyler içip, biraz sohbet ettikten sonra yemeğe geçtik; adam özel olarak bir yemek odası yapmış. Masa da yok yoktu "Niye bu kadar zahmet ettiniz" dedim, gülümsedi "Buyurun lütfen" dedi. Masanın başına oturdum ve Hannibal Lecter servise başladı. Servisin ardından masanın diğer ucuna o oturdu. Hayatım da birçok kez kuzu eti yedim ama bunun tadı daha farklı ve lezzetli geldi. "Özel bir sos hazırladım sizin için" dedi. Yemeğimiz bittikten sonra bahçe de dolaştık biraz... Ayıp olmasın diye "Ben artık gideyim" dedim. Samimiyetle "Sizin gibi bir dost kazandığım için şanslıyım. Lütfen tekrar gelin" dedi. Tabii bu sefer sıra bendeydi "Sıra bende, bir daha ki yemek bende yenecek ama beklentinizi en alt seviye de tutun" dedim. Yine gülümsedi. Adam gerçekten çok kabardı. Evden çıkarken bir adam geldi. Hannibal Lecter şaşırmıştı ama yüzünde gülümsemesi hala duruyordu "Hoş geldin Will" dedi. Bana dönerek "Will Graham yakın bir dostumdur. Kendisi polislere yardımcı olan biri, özel danışman diyebiliriz." dedi. Büyük bir samimiyetle elini sıkıp "Memnun oldum" dedim ve evden çıktım. 3. BÖLÜM Bir gece kapım kırılacak gibi çalınmaya başlandı. Telaşla kapıyı açtım. Gelen kişi Hannibal Lecter beyin benimle tanıştırdığı Will Graham beydi. Beni nasıl bulmuştu? Hemen "Buyurun lütfen içeri. Burayı nasıl buldunuz" diye sordum. Sinirle "Bırak şimdi soru sormayı! Hannibal Lecter sandığın gibi biri değil. Bir seri katil ancak elimde yeterli delil olmadığı için bir şey yapamıyorum. Muhtemelen geçen akşam yediğiniz et, öldürdüğü kurbanının etiydi, yani bir insan etiydi. Ondan uzak dur! Benim buraya geldiğimi de kimseye bahsetme!" dedi ve gitti. Neler oluyordu böyle? Hem korktuğum için, hem de akıl almak için eski dostum Sherlock Holmes'ü aradım. 4. BÖLÜM Sherlock Holmes kısa süre de evime geldi. Her ne kadar bir buz kadar sert dursa da, insanlara karşı sevgi hissetmediğini söylese de, içten içe arkadaşları için endişe ediyordu. Telaşla "Bu saatte aramanın sebebi nedir? Kötü bir şey mi oldu?" diye sorgulamaya başladı. Salondaki koltuklara oturduk. "Merak etme önemli bir şey yok" dedim. Kendini koltuğa iyice yaydı "Önemi veya değil bir an önce neler olduğunu anlat" dedi. Başımdan geçenleri anlatmaya başladım. "Geçenlerde Hannibal Lecter adında birisi benim hayatımı kurtardı. Teşekkür etme maksadıyla bir kafeye davet ettim. Kısa bir sohbetin ardından dost gibi olmuştuk; beni akşam yemeğine davet etti" Sherlock araya girdi "Tabii sırf hayatını kurtardı diye hiç tanımadığın bir adamın yemek davetini kabul ettin" dedi. "Evet. Adam gayet kibardı" dedim. Olayı anlatmaya devam ettim. Yemek gayet güzel geçmişti. Evden ayrılırken Will Graham adında biri geldi. Sherlock heyecanla "Hani şu eski polis olan Will Graham mı?" diye sordu. Sorusuna "Evet. O da senin gibi polislere yardımcı oluyormuş. Nereden tanıyorsun?" diye karşılık verdim. Aceleci bir tavırla "Boş ver. Devam et" dedi. "Az önce o, yani Will Graham geldi. Telaşla, Hannibal Lecter tehlikeli biri, ondan uzak dur. Bu akşam yediğiniz yemek öldürdüğü bir kurbanın etiydi muhtemelen... O çok zeki, açık vermediği için bir şey yapamıyorum. Eğer buraya geldiğimi ona söylersen bu ikimizin sonu olur." dedi ve gitti. "Arkadaşı hakkında çok kötü konuştu" Sherlock irkildi "Olay sandığın gibi önemsiz değil dostum. Will Graham birinden şüphe ediyorsa kesinlikte ters giden bir şeyler vardır" dedi. "Hannibal Lecter psikiyatr olduğunu söyledi. Hatta beni, ofisine bile çağırdı" dedim. Sherlock gülümsedi "Güzel... Hannibal Lecter ile bir de ben görüşeceğim" dedi. 5. BÖLÜM "Uyan artık!" Sherlock başımda dikiliyordu. "Gece bana olayları anlattıktan sonra uykuya daldın. Bugün seninle birlikte Hannibal Lecter'ın ofisine gideceğiz" dedi. Yatağımdan fırladım "Beraber mi?" diye sordum. Başını evet dercesine salladı. Ne dersem diyeyim Sherlock fikrinden vazgeçmezdi... Kahvaltımı yaptıktan sonra "Hazırım gidebiliriz" dedim. Ama Sherlock'un aklından geçenleri merak ediyordum. "Planını söylemezsen seni oraya götürmem" dedim. Sherlock derin bir nefes aldı "Pekala... Pekala... Ben senin en yakın arkadaşınım ve hayatını kurtaran adamı, yani Hannibal Lecter'ı bana anlattın; adamın psikiyatr olduğunu söyledin... İşte buradan sonra oyunumuz başlayacak. Benim sözde psikolojik sorunlarım olacak" derken araya girdim "Sözde değil kesinlikle psikolojik sorunların" var dedim, konuşmasına devam etti. "Bana yardım etmesi için Hannibal Lecter'ın hastası olacağım. Adam beni tedav ettiğini sanarken gözlem yeteneğim ile gerçekten bir suçlu olup olmadığını çözmeye çalışacağım" dedi. Şaşırdım "Yani sen Hannibal Lecter'ın hastası olacaksın öyle mi? Peki adam en az senin kadar zekiyse ve gerçek amacını çözerse ne olacak" diye sordum. Sherlock buz gibi suratıyla "Eğer gerçekten benim kadar zekiyse, onu çözdüğümü anlar ve beni öldürmeye çalışır. Şimdi, hazırsan çıkalım" dedi. Kısa bir araba yolculuğunun ardından Hannibal Lecter'ın ofisine gelmiştik. Hannibal Lecter beni görünce, gülümseyerek "Hoş geldin. Lütfen içeri gel" dedi. Ardından Sherlock Holmes kendini gösterdi. "Hannibal bey, bu en yakın dostum Sherlock Holmes. Kendisi polislere yardımcı olan birisi" dedim. Hannibal elini uzattı "Memnun oldum" dedi. "Lütfen içer gelin" Çok tuhaf hissediyordum kendimi. Bir ara Sherlock Holmes ile göz göze geldik ve bana işaret yapmaya başladı. Sakin bir ses tonuyla konuşmaya başladım. "Hannibal bey aslında ziyarete geldim ama asıl amacım daha farklı... Sizinle olan iletişimimizi Sherlock'a anlattım; sizin psikiyatr olduğunuzu söyledim... Kendisinin biraz psikolojik sorunları var, sizden yardımcı olmanızı rica edeceğim" dedim. Hannibal Lecter, Sherlock'a bakarak "Demek sizin de psikolojik sorunlarınız var... Aynı sizin gibi polislere yardımcı olan dostum Will Graham gibi... Merak etmeyin size yardımcı olacağım; haftanın üç günü gelebilirsiniz... Ama yalnız" dedi. Sherlock yüzüne zorla yerleştirdiği gülümseme ile "Umarım psikolojik sorunlarım cevapsız kalmaz. Tüm sorular cevabını bulur" dedi. Hannibal "Yarın bekliyorum sizi" dedi. Gereksiz bir gerilme hissetmiştim. Biraz sohbet ettikten sonra ofisten ayrıldık. Eve doğru giderken, Sherlock "Eğlenceli bir serüven olacak dostum" dedi. 6. BÖLÜM Ertesi gün Sherlock Holmes geldi. "Bugün ilk seans, geç kalmayalım" dedi. Gerçekten inanamıyordum; ilk önce bir adam hayatımı kurtardı, daha sonra o adamın bir arkadaşıyla tanıştım -polislere yardımcı olan bir adam- sonra o adam beni bir şekilde buldu ve hayatımı kurtaran kişi hakkında korkunç şeyler söyledi... Şimdi de en yakın dostumla emin olmadığımız bir yolculağa çıkıyoruz. Hannibal Lecter gerçekten bir suçlu mu? Ben düşüncelere dalmışken, Sherlock "Eminim şuan da başından geçen olayları kafanın içinde bir sıraya koyuyorsun ama gitmemiz gerek" dedi. Hannibal Lecter ile Sherlock Holmes seanstayken beni odaya sokmayacaktır Hannibal Lecter... Peki ama ben konuşulanları nereden bilecektim. Kafamdaki soruyu Sherlock'a sordum. Cebinden bir kulaklık çıkardı. "Bunu düşündüm dostum. Şuan bende bir mikrofon takılı, o kulaklığı taktığın zaman bizi duyabileceksin. Bu arada adam hakkında biraz araştırma yaptım, gerçekten işinde oldukça başarılıymış." dedi. Sherlock her zaman ki gibi hazırlıklıydı. Hemen yola çıktık. Hannibal Lecter'ın ofisine geldiğimizde kalbim yerinden çıkacak gibi atıyordu. "Hoş geldiniz." dedi Hannibal Lecter. Ne yapacağımı bilmiyordum. "Sherlock Holmes lütfen şöyle buyurun" dedi. Bende içeri girerken, gülümseyerek "Lütfen siz bekleme odasında oturun" dedi. Bekleme odasına gittiğimde hemen cebimdeki kulaklığı çıkardım ve onları dinlemeye başladım. Hannibal Lecter: "Sherlock Holmes, rahatlamak için bir şeyler içmek ister misiniz? Sherlock Holmes: "Rahatlamak için ilk önce bir şeylerden rahatsız olmak gerek, şuan çok rahatım" Sherlock gereksiz yere sert bir cevap vermişti. Hannibal Lecter: "Haklısınız. O zaman direk seansa geçelim. Her seans bir saat sürecek. Lütfen bu rahatlığınızı koruyun" Konuşma çok tuhaf başlamıştı. Hannibal Lecter: "Tam olarak şikayetçi olduğunuz yanınız nedir?" Ne olacak, tabii ki insanlara olan güvensizliği, sevgi besleyememesi, ukala tavırları... Sherlock Holmes: "Güven ve sevgi sorunlarım var. İnsanlara güvenmek için bir sebep bulamıyorum" Hannibal Lecter: Polislerle çalıştığınız için çok fazla suçlu tanımış olmalısınız, bu insanlara olan güveninizi sarsmış olabilir. Arkadaşlarınıza karşı nasılsınızdır?" Sherlock Holmes: "Korumacı" Hannibal Lecter: "Bana güvenebililirsiniz" Sherlock Holmes: "Size güvenebilmem için bir soru sormam lazım. Dürüstçe cevaplayacağınıza dair söz veriyor musunuz?" Hannibal Lecter: "Samimiyetle" Sherlock Holmes: "Kız kardeşiniz neden öldü?" Kardeşi neden mi öldü? Hannibal Lecter'ın bir kardeşi mi vardı? Üstüne üstlük ölmüş müydü? Sherlock nereden biliyordu bunu? Hannibal Lecter: "Ne... Nereden biliyorsunuz bunu" Sherlock Holmes: "Sorumu samimiyetle cevaplarsanız söyleyeceğim. Böylelikle karşılıklı bir güven alışverişi yapmış olacağız" Hannibal Lecter: "Pekala... Bir trafik kazasında öldü." Hannibal Lecter'ın sesi titremişti. Hannibal Lecter: "Şimdi sıra sizde" Sherlock Holmes: Masanızın üzerinde küçük bir kız çocuğunu fotoğrafı var; üzerinde Mischa Lecter ve iki tane tarih yazıyor... Doğum ve ölüm tarihi. Sadece Lecter soy adından böyle bir sonuca varmam doğru olmaz tabi... Doğum tarihine göre şuan yaşasaydı, bizden fazla küçük olmayacaktı. Sizin yaşınıza yakın, fotoğrafını masanıza kadar koyacak kadar değer verdiğiniz biri... Kuzeniniz veya bir başkası olamaz, gözleriniz de neredeyse aynı." Ağzım açık kalmıştı. Hannibal Lecter tıslama ile gülümseme arasında bir ses çıkarmıştı Hannibal Lecter: "Gerçekten muazzam. Eğer sizin için mahsuru yoksa bu seansı bitirmek istiyorum; daha önce hiç bir seansta böyle etkilenmemiştim" Sherlock Holmes güldü. Sherlock Holmes: "Daha bir saatimiz dolmadı... Ama bir mahsuru yok. Yarın görüşürüz... Bu arada güveniniz için teşekkür ederim" Hemen kulağımdaki kulaklığı çıkardım. Sherlock Holmes ve Hannibal Lecter yanıma geldi. Hannibal Lecter buz kesmişti sanki "Yarın görüşürüz" dedi. Ofisten çıktıktan sonra "Ne yaptığını sanıyorsun? Düşman gibi konuştunuz. Eğer gerçekten bir suçluysa ve gerçekten zeki biriyse senden şüphe etmiştir" dedim. Sherlock güldü. "Hannibal Lecter suçlu mu değil mi henüz bilmiyorum ancak sakladığı bir şeyler var, çünkü kardeşinin ölümü hakkında yalan söyledi" dedi. Şaşırdım "Yalan mı?" diye sordum. "Eve gidince tüm gözlemlerimi, konuşurken yaptığı hareketleri anlatacağım" dedi. 7. BÖLÜM Eve vardığımızda kendimi daha rahat hissediyordum. “Şu seans seni tedavi etmek isteyen Hannibal Lecter’ı bir hayli yordu” dedim. Sherlock yüzünü astı “Konuşmalardan oyle bir hissiyata kapılmış olman normal ama Hannibal’ın mimiklerini görmen lazımdı” dedi. İyice merak etmiştim “Anlat artık” dedim. Sherlock konuşmaya başladı. “Karşılıklı koltuklara oturduk. Hannibal gerçekten benim sorunlarımı merak ediyordu. Kendinden fazlaca emindi. Bu adam o sevimli halinin ardında bir şeytan saklıyor; benden daha duygusuz olduğunu söyleyebilirim. Adamın bir kalkanı var gibiydi; o kalkanı kurmak için masanın üzerinde duran fotoğrafı kullandım. Sorduğum soruya cevap vermeden önce duraksadı... Bu öyle bir insandan beklenmeyecek bir hareketti. Kardeşinin trafik kazasında öldüğüne inanmıyorum, çünkü bunu söylerken benden hiç ayırmadığı gözlerini kaçırdı. Kardeşi gerçekte nasıl öldü bilmiyorum ama bu travma onda insanlara karşı bir duvar örmüş; eğer suçluysa kardeşinin ölümü yüzündendir” dedi. Gerçekten anlamıyordum. Sherlock sadece yarım saat konuştuğu adam hakkında çok kesin konuşuyordu. Sherlock olan biteni anlatırken saat 15:37’ydi. Sherlock Holmes ile fikirler yürütürken bir saat geçmişti. Bir saatlik konuşma ardından sessizlik çökmüştü... Bu sessizliği telefonun sesi bozdu. Arayan Hannibal Lecter’dı. “Sizi akşam yemeğine davet ediyorum” dedi. Hemen Sherlock’a söyledim. “Bu akşam mı? Bugün onun üzerine fazla gittim; üstünlüğü ele geçirmek istiyor. Teklifini kabul et” dedi Akşam Hannibal Lecter’ın evine gitmek için yola koyulduk . Hannibal’ın evinin önünde “Lütfen fazla üstüne gitme” dedim. Hannibal Lecter bizi güzel karşılamıştı. “Geldiğinize sevindim” dedi. Hannibal’ın suratındaki gülümseme çok yapmacıktı. “Dilerseniz hemen masaya geçelim” dedi. Masanın bir ucuna Sherlock diğer ucuna Hannibal oturdu. “Birini daha bekliyorum. O gelince servise geçeceğim” dedi. O sırada kapı çaldı. Hannibal kapıyı açmaya gidince, Sherlock “Bahse girerim Will Graham geldi. Hannibal Lecter bu geceyi bilerek düzenledi” dedi. Gerilmiştim. Gelen kişi gerçekten de Will Graham’dı. Hannibal bana dönerek “Siz zaten tanıştınız. Sherlock, bu Will Graham yakın bir dostumdur; sizin gibi polislere yardımcı oluyor. Siz tanışın ben servise geçeyim” dedi. Will Graham yemeğe dokunmuyordu. Hannibal “Will neden yemeğini yemiyorsun?” diye sordu. Will Graham gülümsedi “Şu sıralar et yemeği yemiyorum” dedi. Bu sefer Hannibal gülümsedi “Öyle mi? Bugün seni ziyarete geldiğim de evinde et kokusu vardı” dedi. Sinirlerim iyice gerilmişti; Hannibal sanki Will Graham’ı sorguya çekiyordu. Sherlock kendine yakışan kabalığı ile “Bizi buraya toplama amacınız nedir ?” diye sordu. Hannibal ayağa kalktı. “İlk önce Ozzy beyin hayatını kurtardım; sonra onu yemeğe davet ettim... O akşam tesadüfen Will Graham ile tanıştılar ve ertesi gün Ozzy bey ofisime geldi; yanında Sherlock Holmes ile... Sherlock Holmes polislere yardımcı olan biri, yani Will Graham gibi. Eminim yemek yediğimiz akşamın gecesinde Will sizi ziyarete geldi ve benim hakkımda şüphelendiğini söyledi. Korkunuzdan Sherlock’a haber verdiniz ardından ofisime beni sorguya çekmeye geldiniz. Bakın Will Graham’ın psikolojik sorunu bu; beni şüpheli sanması. Bundan sonra Sherlock bey amacınız tedavi olmaksa seansa devam edelim ama amacınız beni sorguya çekmekse seans olmaz." Will ayağa kalktı “Kes şunu artık!” dedi. “Her şey için teşekkürler” dedim ve Sherlock ile kapıya doğru ilerledik. Sherlock çıkarken “Yarın seansta görüşürüz” dedi. Eve geldiğimizde “Ne oldu şimdi” diye sordum. Sherlock “Hannibal, üstünlük elde etmek istedi, bunu yaptı. Yarın onun zihnine gireceğim” dedi. Ertesi gün Sherlock ile Hannibal’ın ofisine doğru yola çıktık 8. BÖLÜM Hannibal Lecter’ın ofisine girmeden önce “Bende kulaklık yok, sizi nasıl dinleyeceğim?” diye sordum. Sherlock Holmes “Gerek yok. Hadi gel” dedi. Sherlock sanki asıl söylemek istediğini unutmuş gibi suratıma baktı “Bu arada tetikte ol; Hannibal Lecter bize saldırabilir” dedi. Korkmuştum... Ama artık soru sormamaya karar verdim; ne olacaksa olsun. Hannibal’ın ofisine girdiğimizde kalbim yerinden çıkacak gibi atıyordu. Hannibal sanki dün gece hiç bir şey yaşanmamış gibi, güler yüzle “Hoş geldiniz” dedi. Sherlock Holmes geçtiğimiz günlerdeki gibi samimi değildi; özüne dönüyordu “Bir an önce terapiye geçelim” dedi. Hannibal bana döndü “Ozzy bey sizi bekleme odasına alalım” dedi. Sherlock araya girdi “Terapiye katılmasında sorun yok” dedi. Onlarla birlikte içeriye girdim. Hannibal ve Sherlock karşı karşıya oturdu; ben odanın diğer ucuna oturdum. Hannibal ciddiyetle “Eğer beni sorgulamaksa amacınız, zahmet etmeyin; hemen anlarım“ dedi. Sherlock gülümsedi “Sizi sorgulama amacında değilim” dedi. Hannibal rahatlamıştı sanki “Şimdi derdinizi söyleyin” dedi. Sherlock kendinden emin bir şekilde “İnsanların bana yalan söyleyememesinden kaynaklık bir dobralığım yüzüne insanlar beni pek sevmiyor; yalan söylediklerini anladığım için insanlara karşı güven duygum pek gelişmedi” Sherlock şuan bir oyunun içinde olsa da, kendi hakkında söyledikleri çok doğruydu... Sherlock konuşmasına devam etti “Mesela siz bay Hannibal, güven verici değilsiniz” dedi. Sherlock artık tam anlamıyla özüne dönmüştü. Hannibal gülümsedi “Terapi bahanesiyle ofisime gelen biri beni sorgulamaya çalıştı; ne garip, o kişi güvenden bahsediyor... Hislerimiz karşılıklı” dedi. İşler iyice karışacak gibiydi... Sherlock’un dediği gibi hazır bekliyordum. Sherlock Holmes “Çekişmeyi bırakalım. Dün yaptığınız et yemeği çok lezzetliydi; tarifini verir misiniz? Hangi eti kullandınız?” diye sordu. Sherlock neden böyle bir soru sormuştu ki? Hannibal “Tarifi mail atarım. Terapinin yarısı bitti” dedi. Sherlock güldü “Şuana kadar anlaşılan tek şey birbirimize karşı güven beslemediğimiz oldu. Bugünlük bu kadar yeter “ dedi. Kapıdan çıkarken Sherlock arkasını döndü “Biliyor musunuz, insan eti çok şekerli bir tada sahiptir; eğer bir kişi, insan etinden yemek yapmaya kalksa o şekerli tadı tamamen yok etmesi çok zordur... Ama sadece çok az kişi bu tadın farkına varır” dedi. Hannibal gülümsedi “Eğer bir gün insan etinden yemek yaparsam bunu test etmiş oluruz” dedi. Eve geldiğimizde, Sherlock “Orada Hannibal ile birbirimize bir savaş ilan ettik; fark etmemiş olabilirsin. Bak sende iyi bir yardımcısın ama sevgili dostum Dr Watson’ını aramam gerekiyor. Oyun başlıyor” dedi.

Sıcak Fırsatlarda Tıklananlar

Editörün Seçtiği Fırsatlar

Daha Fazla

Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az

1 Misafir - 1 Masaüstü

5 sn

107
Cevap

10
Favori

3.221
Tıklama

Daha Fazla
İstatistik

Konu İstatistikleri Yükleniyor

Konuya Özel

4 oy

Öne Çıkar

Cevapla

Sayfa:

önceki 1 2 3 4 5

2 DEHA 1 HİKAYE: HANNİBAL LECTER VS SHERLOCK HOLMES 8. BÖLÜM: Tehlikeli Oyun Başlıyor

Sherlock Holmes Kazanır
Hannibal Lecter Kazanır
Will Graham Gidişatı Etkiler
Berabere Biter

(En Son Oy Tarihi: 10.5.2017)

Giriş

Mesaj

Ozzy Manson

Teğmen

113 Mesaj