Şimdi Ara

Zombi Hikayem(Beğeni Olursa Devam Edecektir)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
5 Misafir - 5 Masaüstü
5 sn
43
Cevap
1
Favori
1.017
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Beyler uzaklaştırmam varken yazmak istedim böyle bir şey.Elimde şu an hazır 15 bölüm var.Parça parça koyuyorum.


    Bölüm1

    Her zamanki gibi çarşamba akşamı dersaneden çıkmış eve doğru yürüyordum.Yarın Sinemle olan birlikteliğimizin yıldönümüydü.Ve o yüzden yakın arkadaşım Aslıdan neler yapmam gerektiği hakkında son taktikleri mesajla alıyordum.Nasıl giyinmeliyim,Sinemi nereye götürmeliyim vs.
    Bizim eve yaklaşık 500 metre uzaklıkta bir market var.Yanlış tahmin Bim değil.Migrostur ordaki market.Havalarda çok sıcak olduğundan dolayı gece içerim düşüncesiyle 1 litrelik kola aldım ve kasaya yöneldim.Normalde 2.5 litre alırdım ancak yarın Sinemle buluşacağım için bu gece her zamanki gibi 6-7ye kadar oturmayacaktım.Ben bu düşücelerle kasaya doğru yürürken dışarıdan bir el silah sesi geldi.İnsanlar ilk başta umursamadılar.Ancak silah sesleri artınca meraktan tam dışarı çıkacakken yüzü karmaskeli bir adam elinde silahla içeri girdi ve bize bağırarak yerlermize geçmemizi söyledi ancak insanlar yavaş hareket edince havaya bir el ateş ederek insanları hızlandırdı.İlk başta hiçbirimiz olayın ciddiyetini anlamamıştık.Markette kasiyerlerle birlikte 50 kişiydik yaklaşık.Tam o sırada dışarıdan megafonun sesi duyuldu.
    -Arif ben başkomiser Hüseyin.Rehineleri bırak.Burdan asla çıkamazsın.
    -Başkomiser isteklerim yerine getirilmeden hiç kimseyi bırakmam.
    -Nedir isteklerin?
    -Bir spor araba ve işaretlenmemiş banknotlar halinde 100 bin dolar.
    -Tamam sen sakin ol isteklerini yerine getireceğiz.

    Şeklinde diyalog devam ederken bizi rehin alan adamın dikkatinin polise yoğunlaşmış olduğunu gördüm.Ne yaptığımı bilmeden birden fırladım adamın üzerine doğru tam üzerine atlayacakken bir acı,aman Allahım nasıl bir acı bu en son hatırladığım bizi rehin alanın bana gülerek bakan yüzü...







  • Bölüm2

    Hastanedeyim galiba başımda hemşire var bir tane.Annem sürekli ağlıyor,babam onu teselli etmeye çalışırken abimde polisle konuşuyor.Uyandığımı gören annem babam polis ve kardeşim başıma geliyor.Gözlerim onu arıyor ama yok.Haber verilmemiştir yoksa gelirdi hastaneye,Sinem benim sevgilim tabi gelecek,gelmek zorunda.O vurulsa ben herkesden önce giderdim hastaneye.Polis soru soruyor o sırada fakat tam duyamadım şu an aklımda tek biri var Sinem.Polis bağırarak soruyu yeniliyor anca o zaman duyuyorum.Polis bana bizi rehin alan adamın yüzünü hatırlayıp hatırlamadığımı soruyor.O i**nenin yüzünü nasıl unutabilirim ki.Tamam diyor polis hastaneden çıkınca robot resim için karakola gelirsin bi ara diyor gülerek o zaman tanıyorum bu bizim ilçenin karakolunda görevli Selim.
    Benden 2 yaş büyük abimle yaşıttır kendisi.Tam o sırada hemşire bir iğne vuruyor ve yine uyku...

    2GÜN SONRA

    Annemim dediğine göre son vurulan uyku ilacından sonra iki gün uyumuşum.Anneme ağlama diyorum ben iyiyim diyorum ama ağlamaya devam ediyor.Kendine dikkat et tarzı şeyler söylüyor.Tabi anlam veremiyorum.O sırada hemşire annemi çağırıyor.Kapının önünde konuşuyorlar.Duyabildiğim kadarıyla şöyle konuşuyorlardı:
    Hemşire-Hastaneyi boşaltacağız.O gelemez her yerinde kırık var size yük olur.
    Annem-O benim oğlum onu asla bırakamam.
    H-Bakın zaten aşırı dozda uyku ilacı ve narkoz veririz.Isırığı hissetmez bile.
    A-Elden başka ne gelir ?!

    Tam hayırdır hastane neden boşaltılıyor diyecekken annem ile hemşire geliyor ve yine lanet olası uyku.Son gördüğüm şey tarih:17/08/2013...




  • Up
  • Devam :)
  • güzel gidiyor devam
  • serin hikaye birader

    Ben bu filmi daha öncede izlemiştim.
  • Mesaj dursun.
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • Devam et okuyoruz



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi TheVenganza -- 24 Ağustos 2011; 13:30:21 >
  • Bölüm3

    Sanki birisi sesleniyor uyan uyan diye ve ses gittikçe yükseliyor.Ve en sonunda uyanıyorum ama keşke uyanmasaydım uyanmamla gelen o inanılmaz acı düşünme yetimi elimden aldı sanki.Etraf dağılmış.Ve yanımda bir kağıt var.Katlanmış şekilde duruyor üzerinde Canın Annenden yazıyor.Ve içinde ailecek çekilmiş bir fotoğrafımız var
    Mektupta aynen şöyle yazıyor:
    Sevgili oğlum,
    Bu satırları yazarken bile tehlike altındayım.Galiba kıyamet artık çok yakın.Ölüler diriliyor ve insanlara saldırıyor,biz buradan gitmek zorundayız.Belki sen bunları okurken bizde o yaratıklardan olucağız.Ama bizi her zaman hatırla diye sana resmimizi bırakıyorum.

    Edit:Evde senin için sandviç ve kıyafetler olan bi çanta hazırladım.Bilgisayarının yanında.

    Canın Annen...

    Mektuptan hiçbirşey anlamıyorum.Hiçbirşey anlamıyorum diye bağırdım kendi kendime.Serum yere düşmüş.O anda hatırlıyorum hastanenin boşaltılması ve tarih.17/08/2013 uyuduuğum gün.Saati arıyorum yerinde yok,yatağımın altından çıkıyor.Saat ve tarih durmuş.19/08/2013 Saat:17:34de insanlığın sonu gelmiş.

    Beklettiğim için çok özür dilerim.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Adam Lallana -- 24 Ağustos 2011; 13:46:34 >




  • 4 oldu forumdaki zombi hikayesi
    takipteyim..
  • Bölüm4

    Oha,oha,oha bu adam insan değil.Yüzü kanlar içinde,gözleri kıpkırmızı.Yıllardır sıkılmadan izlediğim zombi filmlerindeki zombilere benziyordu.Tam bana hamle yapmışken kapıyı kapattım.Giysi dolabını kapının önüne çektim.Bu onu biraz olsun yavaşlatırdı.Ama fazla zamanımda yoktu.Düşünmeye çalışıyordum düş düşün.Tabi ya odamın penceresiyle yerin arasındaki mesafe çok az.Oradan atlayabilirim belki.Çoğu zombi filminde kahraman zombilerin ne olduğunu bilmediği için ilk başlarda bir boşluktadır.
    Ancak ben hazırlıklıydım.Zaten hep istemişimdir zombi istilasını.Pencereden atladığımda hastane bahçesinin arkasındaki ağaçların arasında buldum kendimi.Hemen saklanarak neler yapabileceğimi düşünmeye başladım.sonra ilk olarak burdan bir an önce çıkmaya karar verdim.Kapıya doğru koşmaya başladım.Zombiler beni gördü.Zaten ayağım nedeniyle fazla hızlıda koşamıyordum.Eğer 28 Hafta Sonradaki zombiler gibiyse bu yaratıklar o zaman işim bitmişti.Ama Allaha şükür Walking Deaddeki gibi yavaş,gerizekalı çıktılar.
    Bu düşüncelerin arasında yola çıktım.Arkasından ani bir hareketle hastanenin kapısını kapatarak kendime bir süre zaman kazandırdım.Hemen sağa dönünce yola çıkacaktım.Belki canlı birine rastlarım umuduyla yola doğru yürüyordum.Tam yola varmıştım ki; Aman Allahım nasıl bir katliam bu.Yol Körfez Savaşında bombalanmış Ölüm Otoyolundan katlarca daha kötüydü.Ama Dünya daha kötülerinide gördü.2012de çıkan savaşta Çin Pakistan,Hindistan ittifakıyla savaşırken inanılmaz katliamlar yaptı.Ama sonunda savaştan yenik çıktı.İlahi adalet galiba.
    Yolda yürümeye başladım ama her an çıkabilcek zombilere karşı hazırlıklı olmalıydım.Yerden aldığım bir metal parçasıyla yürümeye başladım.O an bir şey farkettim çok susamıştım.Hay aksi yol üzerinde hiç market yoktu.Ama ileride bir bina var.Tabelasını tam okuyamıyorum,daha da yaklaşmam lazım.Yaklaşıyorum ve Mengerler.Şu anda en çok ihtiyacım olan şeylerden birisi.Not:Bilmeyenler için Mengerler Ankara Mercedes yetkili bayii.Binaya doğru yürümeliyim bacağım ağrıyor ama yürümeliyim.Ve geliyorum sonunda.Mengerlerin kapısının önünde bariyerler var.İnsan eliyle yapılmış.
    İçeride insan bulabilme ümidiyle Mengerlere girmeye çalışıyorum.Ama kapı kapalı.Derken kapı bir anda açılıyor.İçeri giriyorum.Kimse yok.Hey diye seslenmeye hazırlanıyorum ancak karanlık ve acı...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Adam Lallana -- 24 Ağustos 2011; 13:52:07 >




  • Bölüm5

    Uyandığımda bir arabanın içinde yatıyorum.İçinin genişliğinden anladığım kadarıyla Vito ya da Viano.Arabanın kapısının önünde 2 tane otomatik tüfekli erkek duruyor.Ama bunlar asker galiba.Cama tıklatıyorum birden irkiliyorlar.Sesimi duyurmaya çalışıyorum dışarı çıkacağım.Sonunda açtılar kapıyı.Beni komutanlarına götürüyorlar galiba çünkü bir odanın içinde oturmuş tek başına kara kara düşünüyor.Benim geldiğimi görünce bana otur diyor ve diğer askerlere dışarı çıkmalarını emrediyor.
    -Adın nedir çocuk?
    -Ahmet komutanım.
    -Ne güzel ismin var.Dışarıda ne arıyordun peki?
    -Ben ben yeni uyandım hastanede.Kalktığımda her yer bomboştu.Koridordaki bi adam bana doğru saldırdı ancak pencereden atlayarak kaçabildim.
    Birden kaşlarını çatıyor komutan.
    -Isırıldın mı? diye bağrıyor bana.
    -Hayır komutanım ısırılmadım.
    -Peki sana hikayeyi anlatıcam gel bakalım.
    Komutanın anlattığına göre Türkiye tohum ihtiyacının yüzde doksanını ithal edermiş.Ve bu tohumların büyük çoğunluğu İsrail malıymış.Ama onlar bildiğimiz tohum değilmiş.Sadece yılda bir kere meyve veriyormuş.Ve böylece İsrail bize daha çok tohum satıyormuş.Ama Türk bilim adamları bu tohumların genetiğini değiştirmeye çalışırken yeni bir virüs çıkmış ortaya.Ve virüsün ilk görüldüğü yer:Hacettepe Hastanesi.
    Başımdan kaynar sular iniyor.Annemlerin yaşama ihtimali kalkıyor ortadan.Neden mi?
    Çünkü ben zaten Hacettepe Hastanesinde yatıyordum...




  • İlginç gidiyor devam
  • zom dan sonrasını okumadım kanka
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Abrek Cestav

    zom dan sonrasını okumadım kanka




    Diğer zombi yazılarından biraz daha iyi gibi geldi bulaşma nedeni vs.
  • Bölüm6

    Komutanın odasında oturuyorum şimdilik.Ama askerler hazırlık yapıyor büyük ihtimalle gidecekler.Ve şaşırdığım bir şey var telsizleri hala çalışıyor.Galiba başka bir grupla buluşup yola çıkacaklar.Hazırlıklar tamamlanmış ki asker gelip içeriye komutana durumu bildiriyor.Ve ardından selam verip çıkıyor.Komutan tam konuşmaya hazırlanırken hayır diyorum gelmeyeceğim sizinle.Ailemi arayıp bulacağım.Zombi olmuşlarsada kafalarına sıkacağım birer tane,acı içinde inleyerek aç sokaklarda gezmelerine izin veremem.Komutan sadece kafasını sallıyor.
    Tam o sırada dışarıdan patlama sesleri gelmeye başlıyor.Ve hemen bulunduğumuz yerden karşı ateş açılıyor.Galiba zombiler geliyor hay Allah s**i tuttuk.Askerlerden ikisi içeri girip zombilerin büyük bir grup halinde bulunduğumuz yere geldiklerini söylüyor.Tahmini sayılar 200-300.Komutan çatışamayız yeterli mühimmatımız yok diyerek yanıtlıyor.
    Hazırlayın kamyonları çıkıyoruz emrini verdikten sonra komutan ayağa kalkıyor.Arkadaki dolabın kapağını açıyor.Elinde silah ve 2 şarjör var.Silah M-16 otomatik tüfek.Birde bıçak.Ve anahtarların olduğu yere götürüyor beni seç istediğini diyip yalnız bırakıyor.Bende jip anahtarı alıp girişe geldiğimde durumun vahimliğini anlıyorum.İnanılmaz bir kayıp var adeta hezimete uğramışlar.Neyse komutanla vedalaşıp yola çıkıyorum.İlk hedefim eve gitmek.İçinde giysi ve yemek bulunan çantayı alacağım.Belki bilgisayarıda alırım ve telefonları yoklarım.
    Aklıma o geliyor o sırada.Sinem.Yıldönümü hediyesinide verememiştim.Tokat atıyorum kendime bir tane zombilerin ortasında hediye olayını düşünüyorum.Evin önüne gelmişim.Allahtan sitede fazla zombi yok.Hemen içeri girip kapıları kitleyip yukarı çıkıyorum.Bizim kata geliyorum.




  • Guzel yaziosun hemde hizli
  • Takipteyim devam :)
  • Takip
  • Bölüm7

    Bizim kata çıkınca anahtarların doğalgaz sayacının altına yapıştırılmış olduğunu hatırlıyorum.Evet buldum anahtarı.Eve giriyorum hemen.Salon mutfak oturma odaıs her yeri kontrol ediyorum ama kimse yok.Sonra oturma odasına gidip biraz oturuyorum.Dinlenmeye ihtiyacım var.Hemde ecza dolabındakilerle sargımı değiştireyim.Bayağı kirlenmiştir.Sargıyı değiştirdikten sonra normal hayattaki Sinemden sonra en büyük aşkımı aramaya koyuluyorum.NUTELLA!.Ekmekte var gerçi bayat biraz ama olsun.Nutellayı güzelce ekmeğe sürüp yiyorum ve 2 bardak cola içiyorum.Belkide bu hayatımda içtiğim son kola.
    Yemeğimi yedikten sonra salonda televizyonun yanında Blackberryimi buluyorum.Şarjı az ama hemen açıp bakıyorum.86 tane Facebook bildirimi var.Fakat kontrol edemiyorum çünkü internet yok.Zombiler ısırsa bu kadar üzülmezdim galiba.Neyse yeniden içeri geçiyorum.Televizyon çalıişıyor ama hiçbir kanal yok.RADYO!.Tabi ya nasıl gelmedi aklıma.Hemen aramaya koyuluyorum.Ve buldum.Açıyorum radyoyu ve sadece bir kanal çekiyor.Radyo D.Son duyuraları yapıyorlar evlerden çıkmayınız vs.Ve 2-3 dakika sonra o da gidiyor.Artık yapacağım bişey kalmadı bu evde.Tam çıkacakken annemin hazırladığı çanta geliyor aklıma.Almaya gidiyorum.Evet buldum çantayı bilgisayarın yanında.Açıyorumm veee bi dakika bu çanta neden boş!




  • 
Sayfa: 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.