Komünizm karşıtlığı, milliyetçilik vs hepsi birer perdedir. Asıl amaç devlet içine sızmaktır. Sızdıktan sonra siyasi operasyon, terör yaratmak veya istikrarsızlık sağlamak gibi her türlü argüman onların elinde, istediklerini yaparlar. Türkiye 1952'de Nato'ya üye olmuş ve o günden sonra çalkalanmaya başlamıştır. Operasyon başlamış ve ilk iş olarak 1960 darbesiyle demokratik seçimlerle başa gelenler yok edilmiş. Bu darbeyle sadece seçilmişler değil Türk Silahlı Kuvvetleri de tasviye edilmiştir (27 Mayıs 1960 darbesiyle 235 general ve 5000 kadar subay ordudan uzaklaştırılmıştır.) Orduyu tasviye etmek ne kadar milliyetçilikle bağdaşabilir? Yokedilen Demokrat Parti ne kadar komünisttir? Ordu ve meclis tasviye edildikten sonra at koşturacak yeterince alan açılmıştır ve Türkiye yeniden şekillenir. Bu saatten sonra demokratik seçimlerle başa gelen herkesle bir şekilde uğraşıp yıpratmışlardır. Gerekirse ülkeyi tekrar darbeye sürüklemekten çekinmemişlerdir. Ancak milletimizin bağımsızlık savaşı günümüzde de devam ediyor çünkü bu pislikler hala içimizde barınıyor..
Umarım dediğiniz gibidir. Ben bu güne kadar hep tersini düşünmüştüm. Bu yüzden ergenekon rahatsız edici bir dava idi benim için. Telefonları dinlenen insanların sırf götürülmemek için RTE ye övgüler yağdırması ergenekonun amacını iyice sorgulamama sebep olmuştu.
Kurunun yanında yaşta yanması olayı olduğunu kesinlikle düşünüyorum. Üzücü tabii. Dava sonuçlansın da eğrisi doğrusu ortaya çıksın. Masumlar boş yere göz altında, sorguda, itham altında kalmasın.
Ergenekon benim için de rahatsız edici bir dava. Keşke 1950li yıllardan beri devlet içine sızmış ajanlar, içerideki işbirlikçileriyle birlikte kanun dışı hareketler yapmamış olsalardı da hiç böyle birşey yaşamasaydık. Bağımsız olmadığımızı, CIA'nın ellerinde olduğumuzu bilmek inanın herşeyden çok daha rahatsızlık verici..
Umarım dava zamanla yaş ile kuruyu birbirinden ayıracak ve suçlular açığa çıkacaktır. Bu yüzden bu dava çok önemli. Amaç bu olmasa, amaç Atatürkçüleri yoketmek olsa Şener Eruygur'a veya Hurşit Tolon'a suikast yapmakta bir zorluk yoktur. Hrant Dink'i öldürtenler, danıştay saldırısını yaptıranlar, pkk'ya maddi manevi destek verenler, birçok suikast yaptıranlar, bombalı eylemler düzenletenler birkaç Atatürkçü'yü öldüremiyorlar mıydı? Veya tam tersi, demokrasi ve hukukun üstünlüğünü savunan Atatürkçülerin bir Türkiye Cumhuriyeti başbakanını öldürmek isteyebileceğini düşünebilir miyiz? Fakat dün ve bugün, yıllardır başbakan suikast tehlikesi altındadır. Hilmi Özkök ve Yaşar Büyükanıt paşaların da suikast tehlikeleri atlattığını biliyoruz. Aynı Zeitgeist'de anlatılan karanlık imparatorluğa karşı mücadele edenlerin bir şekilde suikaste kurban gitmesi gibi Türk liderler hep ölüm tehlikesi altında yaşamaktalar.. Hukukun üstünlüğünü savunan kişilerin adam öldürmeyeceği açıkken bu ölüm tehlikesi nereden kaynaklanmaktadır? Demek ki büyük düşünen, büyük oynayan ve hukukun üstünlüğünü tanımayan karanlık kişiler ülkemizde barınmaktadır..
Sayın Bülent Ecevit Ergenekon hakkında şunları söylemiştir : "Biz bunu 1977'de açıklamıştık. Tabii bunun adını Gladio adıyla değil, kontrgerilla adıyla da değil, bunu resmi adıyla açıklamıştık. Yani benzer uygulamaların değişik ölçü ve biçimlerde başka bazı Batı ülkelerinde de olduğu anlaşılıyor, ama bizde o yıllarda Emniyetin birçok eksiklikleri bulunduğu için bu olayların üstüne çok etkili biçimde yürünemiyordu. Bazı görev verdiğim kimseler de olayların üstüne bir noktadan sonra yürümediler veya yürüyemediler."
Sayın Turgut Özal'a yapılan bir suikast vardır ve elinden yaralanmıştır. Yapılan suikast hasıraltı edilince kendisi araştırmaya başlamış ve demiştir ki "Bir örgüte geldim çakıldım."
Bu kişiler bu lafları boşuna söylemediler, bunları da hesaba katmak gerekir.
Malesef şuan kurunun yanında yaşta yanıyor olabilir. Ancak devletini gerçekten seven bir kişi yaşta olsa, kuruların yanında yanma özverisini veriyor olmalıdır. Çünkü bu bizim bağımsızlık savaşımız, bu yolda ilerleyen ve hayatını ortaya koyan herkes Mehmetçik kadar kutsaldır.
Torrent kullanıyorsanız bunları da izleyebilirsiniz. Alt yazıları divx planette bulabilirsiniz. mini----nova.org/tor/2368504 mini----nova.org/tor/2010865
Belgeseli izledim çoğu kişinin dediği gibi filmin ilk yarısı bildiğimiz fakat görmezden geldiğimiz olayları, bir ilkokul mezunun anlayacağı şekilde anlatılmış tamam bu kısmı güzel fakat sunduğu öneri bundan 200,300 yıl sonraya adepte olabilir ( insanlık birbirini yoketmediği sürece) Ayrıca venüs projesi hayata çok olumlu bakıyor. Paranın kalkması yani kölelik sisteminin kaldırılması güzel bir düşünce fakat her tipten insan var kimi insan çalışmayı sever kimi karpuz gibi yatmayı. Bunların ayrımı nasıl yapılacak. Yasaların kalkması da ilginç. Sonuçta çoğu suç para için işlenir ama bu insan psikolojisi nerden patlak vereceği belli olmaz. Günümüzün olaylarına ışık tutmasıyla güzel bir belgesel fakat çözüm önerisinde bir takım soru işaretleri var. Zaten kendisi de mükemmel bir çözüm önerisi olmadığını kabul ediyor.
quote:
Orijinalden alıntı: ::cc::
Torrent kullanıyorsanız bunları da izleyebilirsiniz. Alt yazıları divx planette bulabilirsiniz. mini----nova.org/tor/2368504 mini----nova.org/tor/2010865
Bunlar nedir?
Batuhanbb
Evet malesef venüs projesinin de bazı açmazları var gibi geliyor bana da. Özellikle bazı yetişme tarzları asla tedavi edilemeyecekmiş gibi.
Genede belgesellerin yayılmasının faydalı olduğunu düşünüyorum.
quote:
Orijinalden alıntı: batuhanbb
Belgeseli izledim çoğu kişinin dediği gibi filmin ilk yarısı bildiğimiz fakat görmezden geldiğimiz olayları, bir ilkokul mezunun anlayacağı şekilde anlatılmış tamam bu kısmı güzel fakat sunduğu öneri bundan 200,300 yıl sonraya adepte olabilir ( insanlık birbirini yoketmediği sürece) Ayrıca venüs projesi hayata çok olumlu bakıyor. Paranın kalkması yani kölelik sisteminin kaldırılması güzel bir düşünce fakat her tipten insan var kimi insan çalışmayı sever kimi karpuz gibi yatmayı. Bunların ayrımı nasıl yapılacak. Yasaların kalkması da ilginç. Sonuçta çoğu suç para için işlenir ama bu insan psikolojisi nerden patlak vereceği belli olmaz. Günümüzün olaylarına ışık tutmasıyla güzel bir belgesel fakat çözüm önerisinde bir takım soru işaretleri var. Zaten kendisi de mükemmel bir çözüm önerisi olmadığını kabul ediyor.
Çözüm önerisi tartışılır ancak önemli olan değişmek zorunda olduğumuzun anlaşılması. Belgesel sadece problemi sadece vermekle kalmamış kendince bir çözüm önerisi de sunmuş. Ama asıl amacı problemi göstermek, nasıl çözüldüğünün önemi yok. İnsan doğası ve davranışlarıyla ilgili değinilecek çok şey var ama ben zeitgeist 3 ü bekliyorum bu konuda.
@Yeni Türkü, onlar torrent linkinin linki Aradaki - yi kaldırıp siteye girince karşınıza çıkan küçük dosyayı indirirseniz herhangi bir torrent programı yardımıyla belgeseli indirebilirsiniz. Link linki vermek yasaksa silinebilir bu konuda pek bir bilgim yok.
quote:
Orijinalden alıntı: ::cc::
quote:
Orijinalden alıntı: batuhanbb
Belgeseli izledim çoğu kişinin dediği gibi filmin ilk yarısı bildiğimiz fakat görmezden geldiğimiz olayları, bir ilkokul mezunun anlayacağı şekilde anlatılmış tamam bu kısmı güzel fakat sunduğu öneri bundan 200,300 yıl sonraya adepte olabilir ( insanlık birbirini yoketmediği sürece) Ayrıca venüs projesi hayata çok olumlu bakıyor. Paranın kalkması yani kölelik sisteminin kaldırılması güzel bir düşünce fakat her tipten insan var kimi insan çalışmayı sever kimi karpuz gibi yatmayı. Bunların ayrımı nasıl yapılacak. Yasaların kalkması da ilginç. Sonuçta çoğu suç para için işlenir ama bu insan psikolojisi nerden patlak vereceği belli olmaz. Günümüzün olaylarına ışık tutmasıyla güzel bir belgesel fakat çözüm önerisinde bir takım soru işaretleri var. Zaten kendisi de mükemmel bir çözüm önerisi olmadığını kabul ediyor.
Çözüm önerisi tartışılır ancak önemli olan değişmek zorunda olduğumuzun anlaşılması. Belgesel sadece problemi sadece vermekle kalmamış kendince bir çözüm önerisi de sunmuş. Ama asıl amacı problemi göstermek, nasıl çözüldüğünün önemi yok. İnsan doğası ve davranışlarıyla ilgili değinilecek çok şey var ama ben zeitgeist 3 ü bekliyorum bu konuda.
@Yeni Türkü, onlar torrent linkinin linki Aradaki - yi kaldırıp siteye girince karşınıza çıkan küçük dosyayı indirirseniz herhangi bir torrent programı yardımıyla belgeseli indirebilirsiniz. Link linki vermek yasaksa silinebilir bu konuda pek bir bilgim yok.
Değişim şart bunu günümüzün örnekleriyle açıklamış orasını zaten herkes beğeniyor o yüzden de izlenmesi gereken bir belgesel görüşündeğim ben de. Ayrıca bu video dinler için yapılan yorumlar çok karışık. Her türlü anlam çıkarılabilir. 3. filminde bunu daha iyi açıklanması gerekiyor. Çünkü belgesele bir yüzünden bakarsanız sanki ateizm propagandası yapılıyormuş gibi görünüyor. Öteki taraftan dinlerin para uğruna nasıl kötü yönden kullanıldığı anlatılıyor. 2. söylediğim bakış açısından bakmak istiyorum belgesele sonuçta bu bir gerçek dinlerin para uğruna nasıl kullanıldığı herkesçe biliniyor. Bunun 3. film de biraz daha net bir şekilde izleyiciye aktarılması gerekiyor.
Şu kadarını söylüyeyim...
Sizin bir düşmanınız var.. Ve o düşmana karşı bir hareket başlatıyorsunuz.. Sonrasında yaptığınız hareketlerin bir takımının da o düşmanın yaptığını söylüyorsunuz, ama aslında siz yaptınız, bir halk hareketine ihtiyacınız var, kendiniz bankaları, sistemi, finans sermayesini her şeyi yıkmak için adım adım taşları koydunuz, her şey hazır, şimdi de ufaktan ufaktan halk için ''algı yönetimi'' başlasın diyorsunuz..
İşte Zeitgeist benim gözümde budur, başarılı bir çalışmadır..
Unutmayın.. Bir olayı sorgularken sizden sorgulamanızı isteyenleri de sorgulayın..
Bu adamlar ''algı yönetimi''nin kitabını yazmışlar, en zeki herifleri bile manyak süper bir şekilde yönlendirmeyi başarabiliyorlar.. Ha ben de olsam bu filmin aynısını yapardım.. Sonuçta ben de bankaların, finans sermayesini, büyümenin vs. vs. düzeninden nefret ediyorum..
Ama onun yerine Venus gibi bir düzen gelmiyeceğini, kurulmak istenen düzenin gelmesi için de en az 2 milyar insanın öbür tarafa doğru gönderilmesi gerektiğini biliyorum ki bunu Zeitgeist'ı çekenler de biliyor..
Biraz daha açarmısınız?
quote:
Orijinalden alıntı: hazardousmen
Ama onun yerine Venus gibi bir düzen gelmiyeceğini, kurulmak istenen düzenin gelmesi için de en az 2 milyar insanın öbür tarafa doğru gönderilmesi gerektiğini biliyorum ki bunu Zeitgeist'ı çekenler de biliyor..
Kendi düşünceni başkalarına mal etme. Onlar senin tam zıttını düşünüyorlar. Film ve hareket hakkında hiçbirşey anlamamışsın.
quote:
Biraz daha açarmısınız?
Zeitgeist'ta müthiş bir manipulasyon yapıldığını farkettim, tabii bunu farketmem filmi izlememden 6-8 ay sonra oldu..
İlk başlarda bunu yanlışlıkla böyle yapmışlardır, dedim ama çok ustaca yapılmış bir manipulasyon olduğundan tesadüfi olmadığına kanaat getirdim, eğer filmi yapanlar bilmiyorlarsa ki bana göre çok az bir ihtimal o zaman onlar da bir hayale kapılmış gidiyorlardır, tesadüfen böyle olmuştur, eğer filmi yapanlar biliyorlarsa ki bana göre çok yüksek bir ihtimal çünkü bütün deliller bunu gösteriyor, o zaman ustaca bir manipulasyon yapmışlardır..
Daha açık söylemem gerekirse,
Mesela bu bahsedilen film küreselleşmeye karşı, siz ABD yönetimindesiniz, bütün adım taşlarını döşediniz, bütün bankaları çökertmek için altyapıyı hazırladınız, toplama kampları kurdunuz, doları çökerttikten sonra yeni Amerika'yı kuracaksınız ama bu Amerika'nın eski liberal,kapitalist ABD ile ilgisi olmayacak, FED'i yıkacaksınız, faiz mekanizmasını sıfırlayacaksınız, trader-broker-finans sermayesini yerle bir ediceksiniz, onun yerine ''boring banking'' getireceksiniz, bir ulus-devlet yaratacaksınız, bu ulus da sadece beyazlardan ve Avrupa kıtası kökenliler çoğunluklu olarak oluşacak, kimlikleri öne çıkaran bir halk hareketine ihtiyacınız var, bunun için de halkta bir ''algı yönetimi'' hareketi başlatıyorsunuz..
Bu film de tamamen halkın namlularını bankerlere, CEO'lara, çok uluslu şirketlere, küreselleşme'ye çeviriyor.. Yani bunun bir tesadüf olmadığını düşünüyorum..
Manipülasyon un kelime manasına da baktıktan sonra,
1 . Yönlendirme. 2 . Seçme, ekleme ve çıkarma yoluyla bilgileri değiştirme. 3 . ekonomi Varlıkları yapıcı, açıklayıcı ve yararlı bir biçimde kullanma işi.
bu ulus da sadece beyazlardan ve Avrupa kıtası kökenliler çoğunluklu olarak oluşacak, kimlikleri öne çıkaran bir halk hareketine ihtiyacınız var, bunun için de halkta bir ''algı yönetimi'' hareketi başlatıyorsunuz..
Bu film de tamamen halkın namlularını bankerlere, CEO'lara, çok uluslu şirketlere, küreselleşme'ye çeviriyor.. Yani bunun bir tesadüf olmadığını düşünüyorum..
Filmin amacı sadece ABD de yeni bir devlet kurmak değil, Aksine Tüm Dünya da yeni bir yönetim biçimi oluşturmak. Evet mevcut sistemin zararlarını hepimiz hissetmeye başladık. Bu yüzden hepimiz yanlışlıkları ortadan kaldırmak istiyoruz. Venüs Projesi tam detaylandırılmış bir proje değil, ama içinde yaşadığımız dünyanın ne hale geldiğini görmek içinde filmin yayılmasını faydalı buluyorum.
1. anlam doğrudur, ama 2. anlam da doğrudur, ekleme, çıkarma değil de değiştirme yapılmıştır, daha doğrusu yapılan işlerin çoğu bu ''küreselleşme'' fenomenini yerle bir etmek için yapılmışken bunlar sanki ''küreselleşmeciler'' tarafından yapılmış gibi gösterilmiştir.. 1990'dan öncesi kısmen doğrudur, bir tek altın standardının kalkması kısmında bir yanlışlık var.. 1930lar değil de 1971 Bretton Woods anlaşması sırasında altın standardı kalkmıştır, görebildiğim kadarıyla geri kalanında bir yanlışlık yoktur..
Ama mesela 11 Eylül olayı zaten küreselleşme fenomenini yıkmak için tasarlanmıştır ve başarıyla uygulanmıştır, Türkiye'nin önemli stratejistleri bunu farketmişlerdir, bunu farketmek kolay değil, biraz elinizin altından belgeler, makaleler, tarih kitapları geçmesi lazım..
1 sene içinde Lehman Brothers gibi diğer bankalar da sapır sapır dökülmeye başlayınca bunu anlarsınız, her şey planlanmış hazırdır, sıra Rockefeller'e de gelicektir, çok uluslu şirketlere de gelicektir, hepsinin sırası bellidir, fakat Türkiye'de yeni gelicek düzeni anlayanlar sayısı epey azdır, ama yakında anlarlar çoğunluk da..
Eğer bilimsel olarak araştırmak istiyorsanız literatürde ''muted-multi polar world'' olarak geçer.. Yani bu küreselleşmenin önerdiği ''tek dünya devleti'' sistemine tamamen karşıdır.. Bu iki sistemin temel dinamikleri vardır.. 1900ler öncesi dünya dinamiklerine geri dönmekteyiz.. Küreselleşme devrini kapatmak üzereyiz..
quote:
Aksine Tüm Dünya da yeni bir yönetim biçimi oluşturmak. Evet mevcut sistemin zararlarını hepimiz hissetmeye başladık. Bu yüzden hepimiz yanlışlıkları ortadan kaldırmak istiyoruz.
Filmi ben de faydalı buluyorum, mevcut sistemi ben de istemeyenlerdenim ama yerine gelecek sistemin gelmesi için bir ''corrective war'' yaşanacağının, bundan kaçışın olmayacağının farkındayım, yani bir düzeltici savaş.. Dünya üzerinde 7 milyar insan ile bir sistem kurulamaz.. Bunun 3 milyarının indirilmesi lazımdır.. Daha doğrusu fizik kuralları bunun indirileceğini göstermektedir.. Zaten ünlü ekonomistlerin, analizcilerin bu konuda makalelerini okursanız dünyanın girdiği bu ekonomik kısır döngüden savaşsız çıkmasının mümkün olmadığını söylemektedir..
Paul Krugman da çözümün bir dünya savaşı olduğunu hatırlatıyor laf arasında..
1960larda Roma Klübünün yayınladığı ''Büyümenin Sınırları'' adlı çalışmayı okursanız bunu farkedebilirsiniz, çok güzel bir kitaptır.. Bir kısmını okumak isterseniz link,
Orijinalden alıntı: hazardousmen Filmi ben de faydalı buluyorum, mevcut sistemi ben de istemeyenlerdenim ama yerine gelecek sistemin gelmesi için bir ''corrective war'' yaşanacağının, bundan kaçışın olmayacağının farkındayım, yani bir düzeltici savaş.. Dünya üzerinde 7 milyar insan ile bir sistem kurulamaz.. Bunun 3 milyarının indirilmesi lazımdır.. Daha doğrusu fizik kuralları bunun indirileceğini göstermektedir.. Zaten ünlü ekonomistlerin, analizcilerin bu konuda makalelerini okursanız dünyanın girdiği bu ekonomik kısır döngüden savaşsız çıkmasının mümkün olmadığını söylemektedir..
Savaşla olmaz bu iş. Savaş çözüm değil. Savaşla değişim olursa birşeyler için savaş daima devam eder. Barış için savaşılmaz. İnsanların bilinçlenmesi gerekiyor. Bilinçlendikten sonra savaşıcak kim kalıcak söyler misin? Kimle savaşılacak? Bu yine insanlar ile insanların savaşı. Eğer savaşılacak insan varsa demektir ki ortada hala eğitimsiz insan var demektir. Tüm insanlar bunu talep etmeli, bir kısım değil. Neden çocuklarımıza, torunlarımıza daha iyi bir gelecek bırakmıyalım, bunu kim neden istemiyebilir ki? Dünyanın taşıma kapasitesine göre konuşursak 7 milyar insan fazla olabilir ancak bunun değişimle bir alakası yok. Eğer 3 milyar insan bir şeyi görebiliyorsa 7 milyar insan da görür, 10 milyar da. Önemli olan %. Eğer toplumun %99 u bir şeylerin farkına varırsa o zaman değişim gerçekleşir. Bugün sistemi destekleyen o küçük % li kısım da gücünü yine insanlardan alıyor. Eğer insanlar onları desteklemeyi bırakırsa zaten herşey otomatikman değişecek. İnsanlar ne ekerse onu biçiyor. Kimse zorla birşey dayatmıyor. Kimse zorla başımıza kötü bir sistem koymuyor. Bunu biz kendimiz yapıyoruz, düzelticek olan da yine biziz. Ve ortada bizden başkası da yok bu yüzden savaşılacak kimse de yok.
quote:
Savaşla olmaz bu iş. Savaş çözüm değil. Savaşla değişim olursa birşeyler için savaş daima devam eder. Barış için savaşılmaz. İnsanların bilinçlenmesi gerekiyor. Bilinçlendikten sonra savaşıcak kim kalıcak söyler misin? Kimle savaşılacak? Bu yine insanlar ile insanların savaşı. Eğer savaşılacak insan varsa demektir ki ortada hala eğitimsiz insan var demektir. Tüm insanlar bunu talep etmeli, bir kısım değil. Neden çocuklarımıza, torunlarımıza daha iyi bir gelecek bırakmıyalım, bunu kim neden istemiyebilir ki?
Bakın benim dediğim biraz farklı.. Tipik bir ekosistem kuralı.. Bir populasyona enerji girişini artırırsanız o populasyonun nüfusu artar.. Eğer enerji girişini çekerseniz o toplumda herkes birbirini yemeye başlar, enerji girişi populasyon tarafından dengeye ulaşıncaya kadar sürer.. Yani bu çıkacak olan savaş diğerlerinden biraz farklı.. Bu komple 3 milyar insanın 20 yıl içinde öbür tarafa gönderileceği bir savaş..
Tabii bende ekonomik sebeplerden, hakimiyet ya da kontrol sebeplerinden dolayı çıkan savaşlardan pek hazzetmem, ama bu seferkinin çıkma nedeni sadece ''yaşamak istiyorsan öldürmelisin'' kuralına dayalı.. Yani buna karşı olmak biraz fizik kurallarına ters düşüyor..
Yakında tüm dünyada gelişmekte olan ülkelere ve 3. dünya ülkelerine enerji kotaları dayatılacak.. Herkes 2010dan itibaren tükettiği enerji miktarını azaltmak zorunda.. Buna gelişmiş ülkeler de dahil.. Gücü olan az azaltıcak, gücü olmayan çok azaltmaya mecbur bırakılacak.. Bunlar yaşanmaya başladığında etrafınızdaki insanların nasıl hırçınlaştığının farkına varıcaksınız.. Belki de tüketecekleri şeyi artık bulamayacak bir çoğu..
Ben bugün tükettiğimiz petrolün ve doğalgazın 30-40 sene sonra %80 oranında azalmış bir şekilde 7,5 milyar insanı kaldıracağının hesabını yapmadım, yapan bilim adamları böyle bir şeyin mümkün olmadığını söylüyorlar.. İlla ki nüfus azalması yaşanır deniyor, bu da doğal yollardan olmayacağına göre muhakkak savaş çıkacaktır..
Önlemek için doğaüstü güçlere sahip olmak lazım diye düşünüyorum.. Eğitimle de halledilemez bir durum bu..
Alternatif enerji kaynaklarımız var. Petrol bitse de ortaya çıkarıp para kazansak diye bekletilen teknolojiler...
quote:
Alternatif enerji kaynaklarımız var. Petrol bitse de ortaya çıkarıp para kazansak diye bekletilen teknolojiler...
Yeni Türkü, zamanında alternatif enerji kaynakları üzerine çok araştırma yaptım, şu anda benzinin litresi 10 tl olsa bile herhangi bir alternatif enerji kaynağının 10 liralık benzine alternatif olamayacağına emin olabilirsiniz.. Maliyet hesabı bu haliyle bile petrolü daha tercih edilebilir kılar..
Bunu zamanında petrol ve doğalgaz tükenmeye başladığında anlayabileceksiniz..
Hidrojen, yakıt hücresi, güneş, rüzgar, jeotermal gibi enerjiler iyidir, umut vericidir, fakat henüz yeterli değildir.. En iyimserler bile 20-30 seneden bahsediyor.. Şu an alternatif değildir, sadece bir alternatif adayıdır.. Ayrıca bir alternatif olsa bile zengin takım için alternatiftir..
Ama bizim yaşayacağımız kriz sadece bize 5-6 ay uzaklıktadır.. Başlamasına çok az vakit kalmıştır..
Ben 2-3 milyar insanın ölmesine gerek yok diye söylemiştim. Elbetteki şu an Güneş Rüzgar Bor(Hidrojen) vs yeterli değil, Ama ilerde Benzin bitince bunlar çıkıcak piyasaya.
Zeitgeist ta bahsedilen bu değil midir? Petrol şirketleri alternatif enerji geliştirilmesini istemez, buna engel olurlar. Çünkü ellerindeki gücü kaybedecekler.
Bana çok olumlu geliyor, Zeitgeist addendum da 300 km yüksek hızda seyahat edilecek seviyede elektrikli araba yapıldığından bahsediyordu. Batarya teknolojisinin geldiği nokta olarak.
Japonyada Formula-G de araçalr bundan 10 yıl önce 100 mil = 160 km hız yapıyordu.
Kaldı ki sorun enerji ise, Nükleer gibi bir seçenek hala var.
Öyle bir yazmışsın ki sankli dünya da tek yeşil bitki kalmıycak, her yer çöl olucak, 5 kişi zor hayatta kalıcak gibi
quote:
Öyle bir yazmışsın ki sankli dünya da tek yeşil bitki kalmıycak, her yer çöl olucak, 5 kişi zor hayatta kalıcak gibi
Yok o kadar demedim, yeşil ile ilgili bir sorundan bahsetmedim.. Dünyanın nüfusunun büyük bir çoğunluğunun azaltılacağını düşünüyorum, hatta bir tüyo vereyim, bu nüfus azaltmaları yoğun olarak 36. paralel'in altında yaşanacak..
Şöyle anlatıvereyim.. Son 100 yıldır dünyanın neresinde hangi ülke olursa olsun petrol alma hakkına erişebiliyordu.. Zeitgeist'ın anlattığı küreselleşme sistemine dahil edildi ve o ülkeler de bu sistemde dolar karşılığı petrol kullandılar, Afrika çöllerindeki fakir ülkeler de, güney amerikadaki fakirler de, Asya ülkelerindeki herkes dahil petrolü ve doğalgazı sadece para karşılığı aldılar, tank, top, tüfek kullanmaya gerek olmadı..
Bugün dünya haritasını açıp baktığımda Ortaasyada doğuya akan boru hatlarının üzerinde NATO orduları görüyorum, denizlerde dünya ticaretinin en önemli noktalarında NATO orduları görüyorum, kuzey afrikada petrol bölgelerinde çıkan çatışmalarda ABD ve AB orduları görüyorum.. Irakta ve diğer petrol çıkarılabilen bölgelerin etrafında ya NATO yu ya ABD yi görüyorum..
Bu hareketlilik bana tek şey ifade ediyor.. Başka türlü açıklamak mümkün değil.. Bir malın arzı azalır ve ona talep artarsa o mal para karşılığı değil, artık güç karşılığı alınacaktır.. Hele hele bu mal petrol gibi bir emtia ise.. Bunların hepsi bunun hazırlığıdır.. Başka türlü açıklamanın mümkünatı yoktur..
Elbetteki alternatif enerji diye bir şey sözkonusu, fakat orduların konuşlanması, savaşların başlamak üzere olması alternatif enerjinin henüz piyasada olmadığını göstermektedir.. Avrupa'da alt. enerji üzerine çalışmalar tam gaz devam ediyor, fakat öbür yandan işlerini sağlama alıp enerji sahalarına iniyorlar..
Vakti geldiğinde petrol ya da doğalgaz bulamadığınızda ya da buna bir alternatif aradığınızda o alternatifin sorunlarını gayet iyi öğreniceksiniz..
Benim için 20 sene içinde kansere tamamen çare bulmak ihtimali ile petrole alternatif bulmak ihtimali eşdeğerdir.. Bu alt. enerjiyi de böyle düşünebilirsiniz, her gün kansere çare bulundu haberleri çıkar ama ilerlemeler çok yavaştır, aynen alt. enerjide olduğu gibi..
Konu hakkında detaylı bilgiye sahip olmak isterseniz Bay Bush'un enerji danışmanı..
Sizce hükümet raporlarında bangır bangır böyle bir şeyden bahsederken, aynı zamanda bütün ABD ordularının petrol sahalarında ve petrol boru hatlarında olması bu olayın gerçekliğinin kanıtı değil midir? Bu raporların ve bütün orduların hareketinin tek bir açıklaması var, o da ''Peak oil''
Bir ekleme yapmak istiyorum.
Elimizde bir alternatif olsa bile (yok diyorsunuz) Tüm petrole dayalı makinelerin dönüşümünü yapmak bile çok büyük bir emek, zaman ve para kaybı.
Bu yüzden 20-30 yıl ömrü kalan Irak petrollerini sonuna kadar sömürmek gerekir. Bu emperyalist politika için çok mantıklı.
Sanırım sizin değinmek istediğiniz Japonya nın ABD ye petrol sıkıntısı yüzünden saldırması ve İnci limanı vakasını gerçekleştirmesi gibi
bütün 3. dünya ülkelerinin NATO ile karşı karşıya geliceği...
Yanlış anlamadıysam "corrective war" ın bu noktada çıkacağını söylüyorsunuz. Açıkcası bu savaşın eğer çıkarsa çok uzun süreceğini sanmıyorum.