Şimdi Ara

ZEİTGEİST(Daha Yaşanabilir Bir Dünya İçin!!) (5. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
90
Cevap
0
Favori
4.613
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Elimizde bir alternatif olsa bile (yok diyorsunuz) Tüm petrole dayalı makinelerin dönüşümünü yapmak bile çok büyük bir emek, zaman ve para kaybı.

    Bu yüzden 20-30 yıl ömrü kalan Irak petrollerini sonuna kadar sömürmek gerekir. Bu emperyalist politika için çok mantıklı.

    Sanırım sizin değinmek istediğiniz Japonya nın ABD ye petrol sıkıntısı yüzünden saldırması ve İnci limanı vakasını gerçekleştirmesi gibi

    bütün 3. dünya ülkelerinin NATO ile karşı karşıya geliceği...

    Yanlış anlamadıysam "corrective war" ın bu noktada çıkacağını söylüyorsunuz. Açıkcası bu savaşın eğer çıkarsa çok uzun süreceğini sanmıyorum.


    Aynen öyle.. Japonya örneğini de vermiş olmanız güzel..

    Bunun aynısı şu anda 2 ülkeye uygulanmaktadır, orta asya haritasını açın.. NATO'nun hangi 2 ülkenin enerji kaynaklarına ulaşan yollarını bir örümcek ağı gibi kapattığını görün..

    Size bir tüyo.. Bu iki ülkenin nüfusu toplamı 2 milyar ve enerji talebi en fazla artan ülkedir bu ikili..

    Bir dünya savaşı ne kadar sürdüyse bu da o kadar sürer tahminimce.. 2015-2020 arası çıkar ve biter..

    Fakat 2. dünya savaşının perdesi bir atom bombası ile kapanmıştı, tahminimce 3. dünyanın perdesi de bunun üstünde bir şeyle açılır..

    Ayrıca alternatif enerji yok demiyorum.. Bu hızla petrolü ve doğalgazı tüketmeye devam edersek 40 sene içinde hepsi bitecek.. Şu an alternatif enerjinin petrolün yerini alması için en iyimserler bile 40 sene veriyor.. Alternatif enerji olabilir ama 40-50 sene sonrası için vardır.. Bu 40-50 senelik gecikme dünya savaşı çıkarır..

    Sorun bizim petrol ve doğalgazı aşırı hızla tüketmemizde, alternatif enerjiyi yetiştiremedik..




  • Petrol 40 sene dayanmaz. Bugün gazetede bazı şeyler okudum onları aktarayım:

    Uluslararası enerji ajansı başekonomisti:


    Dünya petrol üretimi 10 yıl içinde en üst düzeye ulaşacak. Bu da hükümetlerin çoğunun tahminlerinden en az 10 yıl erken bir tarih. Dünyada 800'ü aşkın petrol alanında yapılan ayrıntılı değerlendirmelerden, en büyük petrol alanlarının üretiminin çoktan zirveye ulaştığını ve üretim düşüş oranının da iki yıl önce hesaplanan orana göre iki misli hızlı olduğu anlaşılmış. Ayrıca petrol talebinin gelecek dönemde artmaması halinde bile mevcut üretim düzeyinin korunması için, Ortadoğu'daki rezervlerin yüzde 23'üne sahip(262 milyar varil) Suudi Arabistan'dan dört taneye daha ihtiyaç varmış.

    Bu uzman ayrıca 2010'da petrol krizinin etkilerinin çok daha fazla hissedileceğini ve ekonomik krizi de arttıracağını söylüyor.




  • quote:

    Bu uzman ayrıca 2010'da petrol krizinin etkilerinin çok daha fazla hissedileceğini ve ekonomik krizi de arttıracağını söylüyor.


    Aslında o uzman bundan 3-4 sene önce hiç karamsar konuşmuyordu, petrol zirvesi için 2030 tarihini öngörüyordu, endişelenmeye gerek yok diyordu, bundan 6 ay öncesinde de bu kadar pek karamsar konuşmuyordu, ama şunun şurasında 2010'a 5 ay kaldı.. Artık çanları çalmanın vakti gelmiştir diye ağzındaki baklayı çıkarmış.. Esasında o uzmanın bilip de tam olarak söylemediği şey şu. Dünya petrol üretimi çoktan zirve yaptı ve düşüşe geçmeye başladı bile.. Tabii bu kadar kötü haber yavaş yavaş verildiği için, alıştırma politikası uyguluyor.. Doğru da yapıyor..Eğer bir anda açıklayıp da şu anda dünya üretimi artık kesinlikle artırılamayacak derse bugün ne borsa kalır, ne ABD bankaları kalır, büyük kaos yaşanır.. Hatta kendisi bir Türk olmasından mıdır, bir ihtiyaç hissetmiş, bizim hükümet yetkililerine de perde gerisinde bir şeyler açıklama ihtiyacı hissetmiş, bundan 1,5 sene önceydi sanırım, fakat bizimkiler işin ciddiyetini kavrama basireti gösteremediler bir türlü.. Hatta o ara sanırım başbakan İstanbul'a girecek araçlar için ''plaka sınırlaması'' ndan bahsetmişti.. O ara böyle bir mevzu geçmiş olmalıydı..

    http://www.opec.org/home/Monthly%20Oil%20Market%20Reports/2009/pdf/MR072009.pdf

    Bakın bu raporda sayfa 38'de zirve noktasını görüyorsunuz, işte zirve orasıdır, bir daha da o noktaya erişilemeyecektir..

    7-18 Aralık'ta bütün dünya ülkelerinin toplandığı BM iklim değişikliği toplantısı olucak Kopenhag'ta..

    Bu da dünya petrol üretiminin düşmesine denk geliyor.. Bugün dünya petrol üretimi kapasitesi günde 10 varil düşüyorsa 2009 sonunda itibaren bu düşüşün 100 varil civarında olacağı söyleniyor, bütün jeolojistler neredeyse bu konuda fikir birliği yapmış, Fatih Birol'un açıklaması da üzerine gelince ''2010'dan itibaren'' şeklinde, bu konu artık kesinlik kazanmış gibi.. Tahminimce gelişmiş ülkeler, gelişmekte olan ülkelerin hepsine enerji ithalat kısıtlaması koyacaklar, Çin ve Hindistan dahil.. Yani artık parası olan değil, gücü olan alıcak..

    Benim duyduğum kadarıyla her sene %8 ile %12 arasında azaltmak zorunda olucakmışız.. Tabii bunu önerirken Kyoto'yu, İklim sözleşmesini bahane edicekler, CO2 salınımımızı indirmemiz gerektiğini söyleyecekler.. İmzalanan gizli anlaşmalarda oran hakkında hiç bir fikrim yok, sadece bir duyum.. Kahin değilim yani..

    Ama şurası kesin rahat rahat arabalara binebildiğimiz son 5 ayımız..



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi hazardousmen -- 4 Ağustos 2009; 19:35:31 >




  • bazı zayıf kalpli insanların seyretmemeleri gereken bir belgesel bence birkaç kez seyrettim hala etkisi var şu an
  • bu arada petrol her zaman çıkartılacak bir maddedir tabi ki tükenecektir ... bence türkiyede bazı güçler ((( ))) buna izin vermiyor
  • Bu belgeselin ilk bölümünü dün izledim. İyi ya da kötü diye yorum yapmak istemiyorum ama insanlar ne düşünüyor diye eksisözlük'de yorumları okurken iki yorum dikkatimi çekti.

    shelbyl @ eksisözlük
    "horus misir'da gunes tanrisidir."
    yuh. horus gunes tanrisi falan degildir birader, gokyuzu tanrisidir. hadi dedim karistirdilar herhalde. devam etti ama sallamaya:
    "horus'un 12 havarisi vardir (yalan: 4 yari-tanri, 16 insan havarisi oldugu soylenir), horus bakire bir anneden dogmustur (yalan: horus'un annesi isis, horus'un babasi osiris yeniden canlandiginda sevisirler ve oyle hamile kalir)..." gidiyor bu boyle. ilk cumlesi yalan olan belgesel olur mu ya?
    http://www.eksisozluk.com/show.asp?id=18360008

    obsesif kompulsif bozuk @ eksisozluk
    yok efendim horus 25 aralıkta bakire isis-meriden doğmuşta, üç kral onu bulmuşta, vaftiz edilmişte, … ya bunlar zaten bildiğimiz hurafeler isis, horus falan… bunlar meşhur da bakire isis nereden çıktı?isisin bakire olduğu ve horusu doğurduğu nereden çıktı?hiçbir kaynak göstermeksizin zaten hurafeden ibaret olan bu hikayeleri
    http://www.eksisozluk.com/show.asp?id=22158391

    Insanlar biraz araştırmadan neden böyle ileri geri yazarlar hiç bilmem. Iskembeden sallamak diye buna denir.

    Horus nasıl doğmuş?
    Horus was born to the goddess Isis after she retrieved all the dismembered body parts of her murdered husband Osiris, except his penis which was thrown into the Nile and eaten by a catfish,[5][6] and used her magic powers to resurrect Osiris and fashion a gold phallus[7] to conceive her son.
    "Horus Isis'in öldürülen ve parçalara ayrılan kocası Osiris'in erkeklik organi hariç parçalarının yeniden bir araya getirilmesiyle canlandırılmış ve sonra ikisinden dünya gelmiştir. Osiris'in erkeklik organi Nil nehrine atılıp balıklar tarafından yenildiği için Isis gücünü kullanarak Osiris'i yeniden oluşturmuş ve ona altın bir erkeklik organi yapmıştır."
    http://en.wikipedia.org/wiki/Horus
    The belief in the conception of Horus by Isis is traced to the beginning of Egyptian history. Horus' conception and birth were understood in terms of the Egyptian doctrine of parthenogenesis, which was connected with the goddess Neith of Sais. (page 220) [39]
    "Eski Mısır öğretilerine göre Isis'in Horus'a gebe kalmasi ve doğumu Sais tanrıçası Neith ile ilişkili olarak eşeysiz üreme (ilişki olmadan gerçekleşen doğum) şeklinde anlaşılmaktadır. "
    http://en.wikipedia.org/wiki/Virgin_birth_%28mythology%29#Egyptian_mythology

    Horus ne tanrısı?
    Since Horus was said to be the sky, he was considered to also contain the sun and moon. It became said that the sun was his right eye and the moon his left, and that they traversed the sky when he, a falcon, flew across it.
    "Horus gök tanrısı olarak bilindiği gibi ayrıca güneş ve ayı da kapsar. Söylenene göre sağ gözü güneşi sol gözü ise ayı temsil eder."
    http://en.wikipedia.org/wiki/Horus
    ...Then, by uniting with Osiris she conceives Horus. Horus represented the rising sun and in this respect was comparable to the Greek Apollo. [41]
    "Isis Osiris ile birleştikten sonra Horus'a hamile kalır. Horus doğan güneş olarak tasvir edilir ve bu açıdan Yunan mitolojisindeki Apollo'ye benzemektedir."
    http://en.wikipedia.org/wiki/Virgin_birth_%28mythology%29#Egyptian_mythology

    Varsayalim ki belgeselin çoğu yeri hatalı olsun ama bu kısmı hatalı diye insan nasıl sallar da Türkiye'nin en çok takip edilen websitelerinden birine yazar anlamadım gitti.




  • ilk belgeseldeki mitoloji ile ilgili bölümün kaynakları burada var
    http://www.zeitgeistthefilm.com/Zeitgeist,%20The%20Movie-%20Companion%20Guide%20PDF.pdf

    Hazır konu hortlamışken şubatta çıkan yeni belgeseli de ekliyim

    DVD sini torrent olarak buradan indirebilirsiniz. Türkçe altyazısı var.
    http://vodo.net/zeitgeist

    Addendum daki John Perkins röportajının geniş versiyonu




  • Bu belgesele inanmayın arkadaşlar tamamiyle onların desdeği alınarak oluşturulmuş yapım . İlk filmde pek çok doğru gerçeği göz önüne sürüyor fakat bunun yanında da ateizim propogandası yaparak dinleri yıpratmaya çalışıyor ayrıca 2. filmde de yine pek çok doğru bilgi verip sonunda da Venüs Projesi denilen bir olaydan size bahsediyor bu da nihai emelleri olan yeni dünya düzenin ballandırılarak sunulmasından başka birşey değil arkadaşlar lütfen dikkatli izleyin göremiyor musunuz ?


    Adamlar 10 tane şey söylüyorlar bunların 9 tanesi doğru fakat araya sıkıştırılan bir tane yalan var en mühim mesele de bu , bu yalanı görebilmek .


    İlumunati , Masonluk vs vs her ne halt ise bu belgeseldeki söylenen yalanlar da bu oluşumların en büyük hedefidir


    3. belgeseli moving forward ı izlemedim daha sadece ilk 2 belgeseli izledim . 3. belgeseli izledikten sonra bu mesaja eklemeler yapabilirim




  • güzel belgesel. mantıksal ve felsefi hataları olduğunu düşünüyorum ayrıca. boş bir vaktimde belirtirim fikirlerimi. din vs. olayını geçtim, en çok son filmdeki bilimadamlarının konuşmaları çok hoştu. geri kalan şeyleri zaten biliyordum.
    sanıldığının aksi bir belgesel aslında...
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Jolly_RogeR

    Bu belgesele inanmayın arkadaşlar tamamiyle onların desdeği alınarak oluşturulmuş yapım . İlk filmde pek çok doğru gerçeği göz önüne sürüyor fakat bunun yanında da ateizim propogandası yaparak dinleri yıpratmaya çalışıyor ayrıca 2. filmde de yine pek çok doğru bilgi verip sonunda da Venüs Projesi denilen bir olaydan size bahsediyor bu da nihai emelleri olan yeni dünya düzenin ballandırılarak sunulmasından başka birşey değil arkadaşlar lütfen dikkatli izleyin göremiyor musunuz ?


    Adamlar 10 tane şey söylüyorlar bunların 9 tanesi doğru fakat araya sıkıştırılan bir tane yalan var en mühim mesele de bu , bu yalanı görebilmek .


    İlumunati , Masonluk vs vs her ne halt ise bu belgeseldeki söylenen yalanlar da bu oluşumların en büyük hedefidir


    3. belgeseli moving forward ı izlemedim daha sadece ilk 2 belgeseli izledim . 3. belgeseli izledikten sonra bu mesaja eklemeler yapabilirim


    Kendini tamamen değişime kapatmışsın, ve en ufak bir fikri komplo teorisi haline çevirerek kendine zarar geliceğini düşünüyorsun ve reddediyorsun. Bu da bahsettiğin "onların" tam istediği şey olucaktır. Sence "onlar" istemese "onlar"dan haberdar olabilir miydin? Olamazdın. Eğer "onlar" senin kendilerinden haberdar olmanı istediyse vericeğin tepkiyi de tahmin ediyorlardır. Bu da senin yaptığın gibi kendini değişime kapamak olucaktır. Tabi eğer "onlar" diye bişey varsa

    Yeni dünya düzeni dediğin şeyde bulunacağını sandığım tek devlet, tek para birimi, tek ordu, polis, hapishane vs. gibi kurumlardan hiçbiri venus projesinde yok. Ayrıca ilk filmin sonunda çiplerden bahsetmesi de yeni dünya düzenini amaçlayan birinden beklenmez.

    Zaten şu an zeitgeist hareketi venus projesini desteklemiyor çünkü venus projesi yardım istemediğini belirtti, en basit şekilde anlatmak gerekirse. Yani filmlerle venus projesinin bir alakası kalmadı. Tabi zeitgeist hareketi yine kaynak bazlı ekonomiyi yaymaya devam ediyor.




  • 
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.