Yakın geçmişte,yine dayı oldum :) ufaklığın önünde biraz tebessüm etsin diye biraz maymunluk yapıyordum. Ablam o seni görmüyor dedi,neden dedim. Gözlerinde perde varmış ilk 1 ay bebekler bu şekilde oluyormuş dedi.
Çok şaşırdım,netten baktım bulamadım. Neden böyle olur ? doğrumudur bu olay ?
Hurafe.
Perde değilde ilk aylarda az görür diye biliyorum hatta bu zamanda göz rengi falan değişiyor da tam emin değilim.
quote:
Orijinalden alıntı: 0nur*
Merhaba ;
Yakın geçmişte,yine dayı oldum :) ufaklığın önünde biraz tebessüm etsin diye biraz maymunluk yapıyordum. Ablam o seni görmüyor dedi,neden dedim. Gözlerinde perde varmış ilk 1 ay bebekler bu şekilde oluyormuş dedi.
Çok şaşırdım,netten baktım bulamadım. Neden böyle olur ? doğrumudur bu olay ?
doğrudur, bebek ilk aylarında temel fonksiyon gelişimine devam ediyor
Yanlış. Bebekler doğumdan itibaren görmeye başlarlar.
Hayatın ilk 28 gününe yenidoğan denilir. Bu dönemde çok fazla olmak üzere, sonrasında da bebeğin duyularında gelişmeler olacaktır. Yani, tabi ki yetişkin bir insan kadar gördüğünü düşünmeyin, fakat gördüğü kesindir (tabi bir sorun yoksa). Ne var ki, bebekler bu tam gelişmemiş olan gözlerini genelde kapalı tutma eğilimindedirler, fakat oldukça merakla çevreyi izledikleri de olur. Bunu siz de deneyebilirsiniz. Yüzüne yakın bir yerden, mesela 20-25 cm uzaklıktan, gözlerinin önünde parmağınızı gezdirirseniz (hipnoz sırasında saatin gezdirildiği gibi, ama daha yavaş), bu hareketi izlediğini göreceksiniz.
quote:
Orijinalden alıntı: Kinslayer
Yanlış. Bebekler doğumdan itibaren görmeye başlarlar.
Hayatın ilk 28 gününe yenidoğan denilir. Bu dönemde çok fazla olmak üzere, sonrasında da bebeğin duyularında gelişmeler olacaktır. Yani, tabi ki yetişkin bir insan kadar gördüğünü düşünmeyin, fakat gördüğü kesindir (tabi bir sorun yoksa). Ne var ki, bebekler bu tam gelişmemiş olan gözlerini genelde kapalı tutma eğilimindedirler, fakat oldukça merakla çevreyi izledikleri de olur. Bunu siz de deneyebilirsiniz. Yüzüne yakın bir yerden, mesela 20-25 cm uzaklıktan, gözlerinin önünde parmağınızı gezdirirseniz (hipnoz sırasında saatin gezdirildiği gibi, ama daha yavaş), bu hareketi izlediğini göreceksiniz.
tüm hayvanlarda böyle. ben bebekleri hayvanlara çok benzetiyorum zaten insanda bir hayvan sonuçta.
Peki bir şey sormak istiyorum bebeklerdeki bilinç durumu nedir? neden bebekken yaşadığımız anıları hatırlayamayız? Bunu genel olarak soruyorum fakat ben çoğu şeyi hatırlıyorum henüz 1 yaşımdayken başımdan geçen bazı şeyleri, fotoğraflarda gördüğüm anı hatırlıyorum. herkes şaşırıyor o yüzden bende merak ettim.
Kediler ilk ay görmezler insanlarda öyle birşey olucağını sanmıyorum ama kapalı oluyor genelde yeni doğan bebeklerin gözleri oda bir ayrıntı.
Yanlış. Bebekler doğumdan itibaren görmeye başlarlar.
Hayatın ilk 28 gününe yenidoğan denilir. Bu dönemde çok fazla olmak üzere, sonrasında da bebeğin duyularında gelişmeler olacaktır. Yani, tabi ki yetişkin bir insan kadar gördüğünü düşünmeyin, fakat gördüğü kesindir (tabi bir sorun yoksa). Ne var ki, bebekler bu tam gelişmemiş olan gözlerini genelde kapalı tutma eğilimindedirler, fakat oldukça merakla çevreyi izledikleri de olur. Bunu siz de deneyebilirsiniz. Yüzüne yakın bir yerden, mesela 20-25 cm uzaklıktan, gözlerinin önünde parmağınızı gezdirirseniz (hipnoz sırasında saatin gezdirildiği gibi, ama daha yavaş), bu hareketi izlediğini göreceksiniz.
tüm hayvanlarda böyle. ben bebekleri hayvanlara çok benzetiyorum zaten insanda bir hayvan sonuçta.
Peki bir şey sormak istiyorum bebeklerdeki bilinç durumu nedir? neden bebekken yaşadığımız anıları hatırlayamayız? Bunu genel olarak soruyorum fakat ben çoğu şeyi hatırlıyorum henüz 1 yaşımdayken başımdan geçen bazı şeyleri, fotoğraflarda gördüğüm anı hatırlıyorum. herkes şaşırıyor o yüzden bende merak ettim.
Hayvanları bilmiyorum açıkçası. Fakat insanın beynine bakarsak, başımızdan geçen bazı olayları, bazı konuşmaları, bazı görüntüleri hiç unutmayız. Bunun nedeni belleğin önemli gördüğü anları seçerek kaydetmesidir. Mesela size "Geçen sene 1 Mart'da kahvaltıda ne yediniz?" diye sorarsak hatırlayamazsınız, bilinciniz yerinde olmasına rağmen. Oysa küçüklükten önemli görülen bir anıyı hatırlayabilirsiniz.
quote:
Orijinalden alıntı: stabwound
quote:
Orijinalden alıntı: Kinslayer
Yanlış. Bebekler doğumdan itibaren görmeye başlarlar.
Hayatın ilk 28 gününe yenidoğan denilir. Bu dönemde çok fazla olmak üzere, sonrasında da bebeğin duyularında gelişmeler olacaktır. Yani, tabi ki yetişkin bir insan kadar gördüğünü düşünmeyin, fakat gördüğü kesindir (tabi bir sorun yoksa). Ne var ki, bebekler bu tam gelişmemiş olan gözlerini genelde kapalı tutma eğilimindedirler, fakat oldukça merakla çevreyi izledikleri de olur. Bunu siz de deneyebilirsiniz. Yüzüne yakın bir yerden, mesela 20-25 cm uzaklıktan, gözlerinin önünde parmağınızı gezdirirseniz (hipnoz sırasında saatin gezdirildiği gibi, ama daha yavaş), bu hareketi izlediğini göreceksiniz.
tüm hayvanlarda böyle. ben bebekleri hayvanlara çok benzetiyorum zaten insanda bir hayvan sonuçta.
Peki bir şey sormak istiyorum bebeklerdeki bilinç durumu nedir? neden bebekken yaşadığımız anıları hatırlayamayız? Bunu genel olarak soruyorum fakat ben çoğu şeyi hatırlıyorum henüz 1 yaşımdayken başımdan geçen bazı şeyleri, fotoğraflarda gördüğüm anı hatırlıyorum. herkes şaşırıyor o yüzden bende merak ettim.
Sanirim fotograflari gordugunuzde hatirlamaniz tam olarak hatirlamak olmuyor. 2-3 yasimdan önceki hatiralarim slayt-showlar gibi, yalnizca cok hareketli ve iz birakan olaylari video seklinde hatirliyorum(.mp4:)
Piknikte bir resmimiz vardi kucukken ben daha 1,5 yasindayim sanirim, o resmi gördüm gunluk guneslikti ve o gun yagmur yagdi mi diye sordum. Yagmis ve öyle bi hatiralari varmis apar topar eve kacmislar vs. Ama muhtemelen daha önce muhabbeti gectigi icin hatirladigim bi durumdur. Ya da bilmiyorum
quote:
Orijinalden alıntı: paranoid_andr0id
quote:
Orijinalden alıntı: stabwound
quote:
Orijinalden alıntı: Kinslayer
Yanlış. Bebekler doğumdan itibaren görmeye başlarlar.
Hayatın ilk 28 gününe yenidoğan denilir. Bu dönemde çok fazla olmak üzere, sonrasında da bebeğin duyularında gelişmeler olacaktır. Yani, tabi ki yetişkin bir insan kadar gördüğünü düşünmeyin, fakat gördüğü kesindir (tabi bir sorun yoksa). Ne var ki, bebekler bu tam gelişmemiş olan gözlerini genelde kapalı tutma eğilimindedirler, fakat oldukça merakla çevreyi izledikleri de olur. Bunu siz de deneyebilirsiniz. Yüzüne yakın bir yerden, mesela 20-25 cm uzaklıktan, gözlerinin önünde parmağınızı gezdirirseniz (hipnoz sırasında saatin gezdirildiği gibi, ama daha yavaş), bu hareketi izlediğini göreceksiniz.
tüm hayvanlarda böyle. ben bebekleri hayvanlara çok benzetiyorum zaten insanda bir hayvan sonuçta.
Peki bir şey sormak istiyorum bebeklerdeki bilinç durumu nedir? neden bebekken yaşadığımız anıları hatırlayamayız? Bunu genel olarak soruyorum fakat ben çoğu şeyi hatırlıyorum henüz 1 yaşımdayken başımdan geçen bazı şeyleri, fotoğraflarda gördüğüm anı hatırlıyorum. herkes şaşırıyor o yüzden bende merak ettim.
Sanirim fotograflari gordugunuzde hatirlamaniz tam olarak hatirlamak olmuyor. 2-3 yasimdan önceki hatiralarim slayt-showlar gibi, yalnizca cok hareketli ve iz birakan olaylari video seklinde hatirliyorum(.mp4:)
Piknikte bir resmimiz vardi kucukken ben daha 1,5 yasindayim sanirim, o resmi gördüm gunluk guneslikti ve o gun yagmur yagdi mi diye sordum. Yagmis ve öyle bi hatiralari varmis apar topar eve kacmislar vs. Ama muhtemelen daha önce muhabbeti gectigi icin hatirladigim bi durumdur. Ya da bilmiyorum
yalnız hatırladığım şeyleri tam belirtmedim, 1-2 yaşlarındayken antalya alanya'da havuzda boğulduğum anı kısa da olsa hatırlıyorum. 2 kere olmuş hatta bu olay ama ben birini hatırlıyorum hatta suyun altındaki halimi bile hatırlayabiliyorum. annemde o sırada kafede kahve içiyordu beni görünce bağırmış babamın ark.larından biri kurtarmış beni sonra. bunun dışında çok net 2 tane daha anımı hatırlıyorum. bu olay fotoğraflanmamış bir olaydı =) düşünsenize ben boğulurken fotomu çekiyolar =D
Görmeme veya perde gibi bir şey söz konusu değildir. Bebekler ilk 2-3 ay görürler ama odaklanamazlar.
Yanlış. Bebekler doğumdan itibaren görmeye başlarlar.
Hayatın ilk 28 gününe yenidoğan denilir. Bu dönemde çok fazla olmak üzere, sonrasında da bebeğin duyularında gelişmeler olacaktır. Yani, tabi ki yetişkin bir insan kadar gördüğünü düşünmeyin, fakat gördüğü kesindir (tabi bir sorun yoksa). Ne var ki, bebekler bu tam gelişmemiş olan gözlerini genelde kapalı tutma eğilimindedirler, fakat oldukça merakla çevreyi izledikleri de olur. Bunu siz de deneyebilirsiniz. Yüzüne yakın bir yerden, mesela 20-25 cm uzaklıktan, gözlerinin önünde parmağınızı gezdirirseniz (hipnoz sırasında saatin gezdirildiği gibi, ama daha yavaş), bu hareketi izlediğini göreceksiniz.
tüm hayvanlarda böyle. ben bebekleri hayvanlara çok benzetiyorum zaten insanda bir hayvan sonuçta.
Peki bir şey sormak istiyorum bebeklerdeki bilinç durumu nedir? neden bebekken yaşadığımız anıları hatırlayamayız? Bunu genel olarak soruyorum fakat ben çoğu şeyi hatırlıyorum henüz 1 yaşımdayken başımdan geçen bazı şeyleri, fotoğraflarda gördüğüm anı hatırlıyorum. herkes şaşırıyor o yüzden bende merak ettim.
Sanirim fotograflari gordugunuzde hatirlamaniz tam olarak hatirlamak olmuyor. 2-3 yasimdan önceki hatiralarim slayt-showlar gibi, yalnizca cok hareketli ve iz birakan olaylari video seklinde hatirliyorum(.mp4:)
Piknikte bir resmimiz vardi kucukken ben daha 1,5 yasindayim sanirim, o resmi gördüm gunluk guneslikti ve o gun yagmur yagdi mi diye sordum. Yagmis ve öyle bi hatiralari varmis apar topar eve kacmislar vs. Ama muhtemelen daha önce muhabbeti gectigi icin hatirladigim bi durumdur. Ya da bilmiyorum
yalnız hatırladığım şeyleri tam belirtmedim, 1-2 yaşlarındayken antalya alanya'da havuzda boğulduğum anı kısa da olsa hatırlıyorum. 2 kere olmuş hatta bu olay ama ben birini hatırlıyorum hatta suyun altındaki halimi bile hatırlayabiliyorum. annemde o sırada kafede kahve içiyordu beni görünce bağırmış babamın ark.larından biri kurtarmış beni sonra. bunun dışında çok net 2 tane daha anımı hatırlıyorum. bu olay fotoğraflanmamış bir olaydı =) düşünsenize ben boğulurken fotomu çekiyolar =D
Fotograf konusu kendi cagrisimimi aciklamak icindi. Sizin durumunuzda bu hatirladiginiz seylerin oldugu yer belki de cok ziyaret ettiginiz bi yerdi ve bu sayede "hatirlamaniz" kolaylasiyor da olabilir.
Tabi dediklerim yanlis olabilir ve gercekten hatirliyor da olabilirsiniz kendi tecrubemle alakali olabilir diye dusundugum icin böyle yaklastim. Gerci bogulmak daha carpici bir durum bir cok hatiraya göre. Bebeklerin trafik kazalarini vs. de hatirlayabileceklerini okumustum.
Birde, eğer yeni doğan bebek ilk ay karanlık bir odada kalırsa kör olur derler N kadar doğru bilemiyorum.
Şöyle bir durum var, insan beyni kolay kolay hiçbir şeyi unutmaz yani tamamen hafızadan silinmez hiçbir şey. Hatta hafıza kaybı, bilinç kaybı bile genelde sonraki zamanlarda tamamlanır. O anları hatırlayamazsınız belki ama kesinlikle unutmazsınız çünkü beyin özellikle cortex kısmı sayesinde hafızayı kısa-uzun vadeli olduğu gibi gerekli-gereksiz olarakta ayırır. Yani iz bırakan şeyleri rahatlıkla hatırlarsınız ama sıradan bir günü hatırlayamazsınz kolay kolay ama yeri gelir o günü gayet net hatırlarsınız çünkü zamanı gelene kadar o sıradan gün bastırılır ve zamanı geldiğinde yani hatırlaman gerektiğinde veya hatırlatacak birşey olduğunda birden aa şöyle şöyle olmuştu durumunda olursunuz. Fakat tabiki kişiden kişiye göre değişir, mesela benim kafa normalden farklı çalışır daha çok fotoğraf-yeri geldiğinde de video mantığında çalıştığından hafızam kuvvetlidir.
quote:
Orijinalden alıntı: Kraven
Şöyle bir durum var, insan beyni kolay kolay hiçbir şeyi unutmaz yani tamamen hafızadan silinmez hiçbir şey. Hatta hafıza kaybı, bilinç kaybı bile genelde sonraki zamanlarda tamamlanır. O anları hatırlayamazsınız belki ama kesinlikle unutmazsınız çünkü beyin özellikle cortex kısmı sayesinde hafızayı kısa-uzun vadeli olduğu gibi gerekli-gereksiz olarakta ayırır. Yani iz bırakan şeyleri rahatlıkla hatırlarsınız ama sıradan bir günü hatırlayamazsınz kolay kolay ama yeri gelir o günü gayet net hatırlarsınız çünkü zamanı gelene kadar o sıradan gün bastırılır ve zamanı geldiğinde yani hatırlaman gerektiğinde veya hatırlatacak birşey olduğunda birden aa şöyle şöyle olmuştu durumunda olursunuz. Fakat tabiki kişiden kişiye göre değişir, mesela benim kafa normalden farklı çalışır daha çok fotoğraf-yeri geldiğinde de video mantığında çalıştığından hafızam kuvvetlidir.
duyduğum kadarıyla doğduğumuz günden bu güne kadar uyanık olduğumuz zamanlarda gördüğümüz duyduğumuz herşey kalıcı olarak bilinçaltımıza yerleşiyormuş? hatta rüyalarımızda, sokakta sadece 1 anlık göz göze geldiğimiz normal hayatta tekrar görsek asla hatırlayamicamız kişileri figüran olarak oynatıyormuşuz bilinçaltımızda. bu doğru mudur bi bilginiz var mı bununla ilgili?
quote:
Orijinalden alıntı: kaos25
Birde, eğer yeni doğan bebek ilk ay karanlık bir odada kalırsa kör olur derler N kadar doğru bilemiyorum.
Handi vicdansız böyle birşey yapıpta ispatladı_?
quote:
Orijinalden alıntı: stabwound
quote:
Orijinalden alıntı: Kraven
Şöyle bir durum var, insan beyni kolay kolay hiçbir şeyi unutmaz yani tamamen hafızadan silinmez hiçbir şey. Hatta hafıza kaybı, bilinç kaybı bile genelde sonraki zamanlarda tamamlanır. O anları hatırlayamazsınız belki ama kesinlikle unutmazsınız çünkü beyin özellikle cortex kısmı sayesinde hafızayı kısa-uzun vadeli olduğu gibi gerekli-gereksiz olarakta ayırır. Yani iz bırakan şeyleri rahatlıkla hatırlarsınız ama sıradan bir günü hatırlayamazsınz kolay kolay ama yeri gelir o günü gayet net hatırlarsınız çünkü zamanı gelene kadar o sıradan gün bastırılır ve zamanı geldiğinde yani hatırlaman gerektiğinde veya hatırlatacak birşey olduğunda birden aa şöyle şöyle olmuştu durumunda olursunuz. Fakat tabiki kişiden kişiye göre değişir, mesela benim kafa normalden farklı çalışır daha çok fotoğraf-yeri geldiğinde de video mantığında çalıştığından hafızam kuvvetlidir.
duyduğum kadarıyla doğduğumuz günden bu güne kadar uyanık olduğumuz zamanlarda gördüğümüz duyduğumuz herşey kalıcı olarak bilinçaltımıza yerleşiyormuş? hatta rüyalarımızda, sokakta sadece 1 anlık göz göze geldiğimiz normal hayatta tekrar görsek asla hatırlayamicamız kişileri figüran olarak oynatıyormuşuz bilinçaltımızda. bu doğru mudur bi bilginiz var mı bununla ilgili?
Teknik olarak doğru. Hatta sadece uyanıkken değil, duyu organlarının menzili içerisinde olan herşeyi beyin unutmamak üzere kaydeder, yararlı olacağını düşündüğü şeyleri arşiv dolabının ön raflarına koyarken zamanı gelene kadar unutulması gerekenleri yani o an için dikkat çekmeyen şeyleri ise arka raflara alır ve bunu unuttum olarak sayarız halbuki beyin hiçbirşeyi kolay kolay unutmaz sadece yeri gelene kadar yani tetikleyecek birşeyler olana kadar hatırlayamazsınız. Subliminal yani bilinçaltı teknikleri de aynı mantıkta çalışır. Çünkü beynin cortex tabakası öyle komplike çalışırkı görüş açısındaki herşeyi görüp hafızaya kaydeder ama ön planda yani dikkat çeken şeyleri size o anı düşünürken hatırlatır. Arka plana atılmış görüntüler için tetikleyici birşey olduğunda aslında görmediğinizi sandığınız fakat arka raflara atılmış görüntüler birden ön plana çıkar ve farkına varırsınız. İlk olarak 25. kare tekniği çıkmıştı bunun için ama günümüzde korkulanın aksine 25. kare çok çok etkisizdir, asıl etkili olan yöntem az önce örneğini verdiğim yöntemdir ve bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Yani siz farkına varmasanız bile görüş açınızdaki herşeyi bir salise için bile görseniz beyniniz o görüntüyü fotoğraflayıp arşive kullanılacak zaman gelene kadar kaldırıyor. Son zamanlarda çıkan uyurken ingilizce öğrenin şunu yapın bunu öğrenin vs. gibi şeylerin hepsi bu yöntemi kullanıyor, yani beyin sürekli faliyette sürekli kaydediyor, komada bile olsanız o konuşmaları beyin kaydediyor. Hatta şöyle bir ilginçlik var, komadaki bir insanın beyninde beta ve teta dalgaları daha yoğundur yani beyin normale göre çok daha fazla çalışır bu da "his"leri daha fazla duyarlı yapar. Ha belki komadan çıktıktan sonra hatırlamıyor olabilir ama komadaki bir kişinin yanında konuştuğunuzda o sizi hem çok iyi duyuyor hem de görmese bile sizi çok iyi seziyor-algılıyordur bundan emin olun. Trans haline geçmekle benzetebiliriz bunu.
quote:
Orijinalden alıntı: Kraven
quote:
Orijinalden alıntı: stabwound
quote:
Orijinalden alıntı: Kraven
Şöyle bir durum var, insan beyni kolay kolay hiçbir şeyi unutmaz yani tamamen hafızadan silinmez hiçbir şey. Hatta hafıza kaybı, bilinç kaybı bile genelde sonraki zamanlarda tamamlanır. O anları hatırlayamazsınız belki ama kesinlikle unutmazsınız çünkü beyin özellikle cortex kısmı sayesinde hafızayı kısa-uzun vadeli olduğu gibi gerekli-gereksiz olarakta ayırır. Yani iz bırakan şeyleri rahatlıkla hatırlarsınız ama sıradan bir günü hatırlayamazsınz kolay kolay ama yeri gelir o günü gayet net hatırlarsınız çünkü zamanı gelene kadar o sıradan gün bastırılır ve zamanı geldiğinde yani hatırlaman gerektiğinde veya hatırlatacak birşey olduğunda birden aa şöyle şöyle olmuştu durumunda olursunuz. Fakat tabiki kişiden kişiye göre değişir, mesela benim kafa normalden farklı çalışır daha çok fotoğraf-yeri geldiğinde de video mantığında çalıştığından hafızam kuvvetlidir.
duyduğum kadarıyla doğduğumuz günden bu güne kadar uyanık olduğumuz zamanlarda gördüğümüz duyduğumuz herşey kalıcı olarak bilinçaltımıza yerleşiyormuş? hatta rüyalarımızda, sokakta sadece 1 anlık göz göze geldiğimiz normal hayatta tekrar görsek asla hatırlayamicamız kişileri figüran olarak oynatıyormuşuz bilinçaltımızda. bu doğru mudur bi bilginiz var mı bununla ilgili?
Teknik olarak doğru. Hatta sadece uyanıkken değil, duyu organlarının menzili içerisinde olan herşeyi beyin unutmamak üzere kaydeder, yararlı olacağını düşündüğü şeyleri arşiv dolabının ön raflarına koyarken zamanı gelene kadar unutulması gerekenleri yani o an için dikkat çekmeyen şeyleri ise arka raflara alır ve bunu unuttum olarak sayarız halbuki beyin hiçbirşeyi kolay kolay unutmaz sadece yeri gelene kadar yani tetikleyecek birşeyler olana kadar hatırlayamazsınız. Subliminal yani bilinçaltı teknikleri de aynı mantıkta çalışır. Çünkü beynin cortex tabakası öyle komplike çalışırkı görüş açısındaki herşeyi görüp hafızaya kaydeder ama ön planda yani dikkat çeken şeyleri size o anı düşünürken hatırlatır. Arka plana atılmış görüntüler için tetikleyici birşey olduğunda aslında görmediğinizi sandığınız fakat arka raflara atılmış görüntüler birden ön plana çıkar ve farkına varırsınız. İlk olarak 25. kare tekniği çıkmıştı bunun için ama günümüzde korkulanın aksine 25. kare çok çok etkisizdir, asıl etkili olan yöntem az önce örneğini verdiğim yöntemdir ve bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Yani siz farkına varmasanız bile görüş açınızdaki herşeyi bir salise için bile görseniz beyniniz o görüntüyü fotoğraflayıp arşive kullanılacak zaman gelene kadar kaldırıyor. Son zamanlarda çıkan uyurken ingilizce öğrenin şunu yapın bunu öğrenin vs. gibi şeylerin hepsi bu yöntemi kullanıyor, yani beyin sürekli faliyette sürekli kaydediyor, komada bile olsanız o konuşmaları beyin kaydediyor. Hatta şöyle bir ilginçlik var, komadaki bir insanın beyninde beta ve teta dalgaları daha yoğundur yani beyin normale göre çok daha fazla çalışır bu da "his"leri daha fazla duyarlı yapar. Ha belki komadan çıktıktan sonra hatırlamıyor olabilir ama komadaki bir kişinin yanında konuştuğunuzda o sizi hem çok iyi duyuyor hem de görmese bile sizi çok iyi seziyor-algılıyordur bundan emin olun. Trans haline geçmekle benzetebiliriz bunu.
aynen düşündüğüm gibiymiş. Uykuyla ilgili bende bir deneyim yaşadım. Normalde kimsenin inanmicağı türden bir şey. Lucid dream mp3'leri mevcut belki duymuşsundur. Yazın 3 arkadaş salonda yatıyorduk bütün bir yaz boyunca birlikte takılıyorduk. Bu lucid'i açtığım ilk gece daha doğrusu sabaha doğru herkes rüyasını normale göre daha iyi hatırlayarak uyanmıştı. gece uyurken çok kısık seste açtığım müziği ve müziğin vaadettiği şeyden hiç haberleri yoktu ayrıca. bununla ilgili 3-4 kere daha inanılmaz deneyimler yaşadım. tavsiye ettiğim ve sonuç alamayan kimse de olmadı. rüyamızda lucid yapamıyorduk ilk haftalarda fakat gördüğümüz rüya sanki rüya değildi, ve o gece sanki uyumamış 2-3 gün boyunca birşeyler yapmış gibiydik. sıklıkla kabus görmüştük. bir ses dalgasının böyle bir şey yapabilmesi çok ilginç bilinç altına bilmem ne telkinleri gönderen bir şeymiş. normalde sesler çok rahatsız edici durumda ve gürültüden vızıltıdan ibaret fakat sadece bilinçatına yönelik mesaj veren frekanslardan oluşuyormuş.