Yemek yerlerine gitmeye utanıyorum

Genelde annemle vs gittim. Tek başıma gittiğim de oldu ama hala çekiniyorum utanıyorum. Garsonlardan çekiniyorum. Onları rahatsız edecek yanlış bir şey yapmaktan korkuyorum.

Tek başıma gitmeyince 2 kişi ya da grup olarak gidince sıkıntı yok ama yalnız başıma olunca beni afakanlar basıyor kaba görünmek yanlış anlaşılmak, sıkıntı çıkarmak istemiyorum.

Ve pelteğim. İnsanlar bazen dediğimi anlamakta zorlanıyor. Bundan da rahatsızım.

Beni biraz gaza getirin de adam edeyim kendimi bu konuda.

Lütfen ciddi cevaplar verilsin.

Ugur110youtube

Herkes hayatta biraz Asım'dır Yazan/Yöneten : Tarık Taştekin, Uğur Yağcı Kameraman : Humayun Kakar, Melih Emre Bacanak Görüntü Yönetmeni : Uğur Yağcı Oyuncular : Kerim Tulgar, Meltem Çelikdemir, Gözde Özel, Bilgehan Yücesoy, Cem Sinan Sert, Muhammed Barış Akdağ, Sude Mozak, Tuğba Zengel, Doğan Kuşan, Mansur Engin, Gazi Abi, Mehmet Yıldırım, Mesut Tadık, Muhammed Jakcherli, Fatih Öztaş, Seyfettin Savran Katkılarından Dolayı: ESOGÜ Tiyatro Topluluğu, Kampüs Pastanesi, Lobiya Köfteci Gazi abi, Espoir garage, Ensar Kebap Salonu, İncisözlükten Kenny, Kral Fotokopi, Batu Akdağ, Savran Pipo, Gürbüz Mozak, Fatma Sultan Kılıç Hocamız ve Feridun Akyürek & Erol Şaykol'a.. ayrıca fikir konusunda incisözlükteki asosyal ordusu ve montaj konusunda Arena-TR üyelerine desteklerini esirgemediklerinden dolayı Teşekkür Ederiz.. Müzikler: Divine Comedy - A Woman Of The World Frankie Valli - Can't take my eyes off you Ferdi tayfur - Bizim sokaklar İnfected Mushroom - Heavyweight (final sahnesi) Son olarak senaryoya ilham kaynağı olan Asım Solmaz'a sevgiler :)

https://www.youtube.com/watch?v=OrQTHOxexVE&ab_channel=Ugur110

Benim yerimde olsan nasıl çözerdin hocam?

Şu huyumdan bir kurtulabilsem dünyalar benim olacak.

Gemileri yaksam mı ne bilmiyorum.

Şapırdatarak ye hocam

Orada seve seve konuşacaksın ama burada işler farklı 

Ayrıca konuşabilsem sanki oy vereceksiniz awk

USTAAAAAAAAAAAAAAM

BAŞKA YOLU YOK MU BU İŞİN

İşin en gıcık tarafından biri de utandığın şeye 2 milyon kez girişmene rağmen hala aynı sorunların devam etmesi.

gavuroglan ben seni daha öncesinde bloklamıştım. Şimdi söylediğinle bir alakası yok. Oy ve destek için de teşekkürler.

Bu yazımı okumayacaksın belki ama neyse.

...

aile ve ebeveynler bir çocuk için her şey demektir çünkü biyolojik olarak aciz durumda olan çocuk ailesine bağlanmaya ihtiyaç duyar. maddi manevi her ihtiyacının ailesi diye bildiği garip, kıllı, sesi çok çıkan homolara bağlı olması onun, bu bağı kurmasını zorunlu kılar.

durum böyleyken bahsi geçen tuhaf görünümlü sapienslerin sözleri ve davranışları çocuğu etkiler. etkilemekte kalmaz, onun hayatına iz bırakır. insan doğduğunda boş bir levha gibidir, bu levhaya çok şey yazılıp çizilir ancak izi en çok kalacak tek yazı, ilk yazılan yazılardır. bu ilk yazıların faili de ailesidir (ya da kim ona baktıysa artık).

henüz zihni pak ve tertemiz olan bir çocuk hamur gibidir. şekilden şekile girmeye hazırdır, önemli olan onu yoğuracak kimselerin bu konuda ne derece yetkin olduğudur.

küçükken gördüğün her türlü boktan davranış seni şekillendirdi. sen aslında sen değilsin, ailenin bir nevi psikolojisinin yansımasısın. yaptıkları her tercih seni şekillendirdi ve günümüzdeki halini almış oldun. insanın sadece ailesi tarafından etkilenmediğini de unutmamak gerekir ancak şimdilik diğer faktörler konumuz değil.

ailenin yediği bokların bedelini ödüyorsun. kimilerinin aileleri onlara dolgun bir banka hesabı, son model arabalar, lüks evler, arsalar, tarlalar miras bırakırken senin ailen sana psikolojik sıkıntılardan başka bir "miras" bırakmadı. bu miras kelimesi üzerine düşünmeni istiyorum.

sana kalan mirası gördüğünü zaten konunu okuyunca anlamak mümkün, diğer konularından da anladığım kadarıyla bahsettiğim şeyi anlayacak farkındalığa sahipsin. işte tam da bu aşamada kendine sorman gereken soru şudur: ailemin bana bıraktığı boktan mirasın hayat kalitemi düşürüyor olması benim ne kadar aciz ve zavallı olduğumu gösterirken bu gidişatı değiştirmek için neler yapabilirim?

bu soruyu sorman gerektiğini zaten biliyorsun, biliyorum. hatta sormuş olduğunu da düşünüyorum ancak "cevap bulmak dahi yeterli gelmiyor, teoride iyi gözükse de ne zaman gerçek hayatta bir pratik söz konusu olsa hiçbir bok değişmiyor" dediğini düşünüyorum. evet, haklısın.

pratikte bir şeyler değişmiyor çünkü bilinçaltın (hayatının ilk 7 yılında oluşur bu yapı) her an eleştirilmenin mümkün olması sebebiyle seni geri çekiyor sen farkında olmasan da. doğamızdaki savaş kaç mekanizması işte bu, seni zamanında çok üzen ve sağlığına zarar veren şeylerden dolayı seni kaçmaya yönlendiriyor. öyle olmasaydı üstesinden gelmek için vereceğin tek bir karar yeterdi.

belki de peltek olmanın açıklaması bilinçteki bir şeyleri değiştirme arzusu ve isteğiyle harekete geçme temalı düşüncelerinin bilinçaltındaki yüksek korku ve kaygılarla ters düşmesi durumunun fiziksel negatif etkisidir.

bilinçaltını yenemezsin.. imkansız değil elbette ama çok zor, hem de çok.

amaaaaa bilinçaltını alt etmenin elbette mümkün olduğunu söyleyebiliriz. umutsuz vaka değilsin yani, sakin ol..

geçmişteki deneyimlerden hareketle x birim zarardan kaçmak için elinden geleni yapan bu aciz yapıyı 10x birimlik ani zarar şokuna uğratmak onun sana yaşattığı bu garip durumları bitirecektir. siyahatlıprens hocamın dediğine bu yüzden katılıyorum. kaçma bu tavsiyeden, gerçekten işe yarıyor bak, tecrübeyle sabit :)

eğer imkanın varsa sen gece uyurken ailevi sorunları baştan sona sana anlatıp, duyguya girip, suçsuz olduğunu ve doğrusunun ne olduğunu (hak etmediğini, söylemek istediklerini vs) sana anlatacak birisini bul. sen uyurken duygulanıp her şeyi anlatacak, her şeyi ortaya dökecek ve olması gerekeni de söyleyip senin suçsuz olduğunu, bunları hak etmediğini, bu iğrençliklerin sana olan etkilerinin kırılmasının senin elinde olduğunu falan filan söylemesi gerekiyor ki sabah uyandığında bu iş çözülmüş olsun.

iki yolu var, ikisini de yazdım. başka da aklıma bir şey gelmiyor. elim yoruldu amk.

USTAAAAAAAAAAAAAAAMMMM

TEŞEKKÜR EDERİM USTAAAAAAAAAAMMMM