Şimdi Ara

Yardım Beklediğim İngilizce Cümleler

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
15
Cevap
0
Favori
3.138
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Selam herkese! Ben B1 seviyesini daha yeni bitirdim. Kurs dışında da İngilizce'ye her türlü çalışıyorum. Bazen elime boş bir defter ve bir kalem alıp İngilizce cümleler kuruyorum. Bu cümlelerden bazılarının doğru olup olmadığı konusunda endişelerim oluyor. Bazılarını kurstaki hocalarıma da gösteriyorum. Ama cümleler epey fazla. O yüzden bir kısmını burda da yazacağım ve İngilizce'si en az advance olan arkadaşlardan yardım isteyeceğim. Arada böyle bilmediğim cümleleri bu konu başlığında yayınlayacağım, umarım yardımcı olursunuz. Şimdi biraz yazıyorum. Doğru olup olmadığını söyleyebilir misiniz? Eğer hatalıysa, hatanın olduğu yeri kısaca söyleyebilir misiniz?

    1. I said you. When you want, you could send message me.
    1. Dedim sana. İstediğinde mesaj yollayabilirdin bana.

    2. I water the garden every day so that the plants won't die.
    2. Bitkiler ölmesinler diye bahçeyi her gün sularım.

    3. I water at the garden to plants every day in order not to die.
    3. Bahçedeki bitkileri her gün sularım ölmesinler diye.

    4. When we had a good time, I will start know you.
    4. İyi vakit geçirdiğimizde, seni tanımaya başlayacağım.

    5. He couldn't eat foot because of parsley.
    5. Maydanozdan dolayı yemeği yiyemedi.

    6. She can annoy to the boy in order to so strived.
    6. O, çocuğu gıcık edebilmek için çok çabaladı.

    Dipnot: İki ve üçüncü örneklerde aynı mesajı farklı kalıplar kullanarak vermeye çalıştım. Ama olup olmadığını bilmiyorum.







  • 1) I told you. You could've sent me a message whenever you wanted to.

    2) Doğru.

    3) Biçimsiz cümle. (2)

    4) I'll get to know you when we start having good time (together).

    5) O (belirli) yemek ise "the food"

    Genel yemek yemek ise "food"

    - he couldn't eat the food because of the parsley (inside).

    -he couldn't eat food because of the parsley (inside).

    6) He/she tried her best to annoy the kid.

    Edit: Karamsar olmak istemem ama çok çalışman gerekiyor.

    Pratik şart. Bol şans...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi iphoneuss2 -- 5 Ekim 2012; 20:34:47 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • gramerim çok iyi değildir (çünkü 4yıl önce hazırlık okudum) ama kendimce düzeltmeler yapayım :)

    1. cümle doğrudur heralde ama "you could send me message when you want" daha iyi olurdu

    2. cümle doğru gibi

    3. cümle yanlış bikere sonu yanlış "in order not to die" snn ölmemen için bahçeyi suluyosun demek
    başıda i water the plants in the garden olması lazım

    4. buda yanlış çünkü türkçe gibi düşünmüşsün ama iyi vakit geçirdiğimizde demek aslında ilerde iyi vakit geçirirsek anlamında o yüzden present tense kullanman lazım
    when we have a good time, i will start to know you
    ingilizcede hiç bir zaman 2 fiil yan yana gelmez eğer gelirse ya gerund yada infinity yapman lazım

    5. food demek istedin galiba ama yenek anlamında genelde "meal" kullanılır food daha çok besin demek

    6. yanlış.. çabalamak kelimesini daha common bi kelime olarak ne diyebilirsin bilmiyorum ama mesela şöyle olabilir
    she tried hard to annoy the boy




  • quote:

    Orijinalden alıntı: TR Ramon

    1) I told you. You could've sent me a message whenever you wanted to.

    2) Doğru.

    3) Biçimsiz cümle. (2)

    4) I'll get to know you when we start having good time (together).

    5) O (belirli) yemek ise "the food"

    Genel yemek yemek ise "food"

    - he couldn't eat the food because of the parsley (inside).

    -he couldn't eat food because of the parsley (inside).

    6) He/she tried her best to annoy the kid.

    Edit: Karamsar olmak istemem ama çok çalışman gerekiyor.

    Pratik şart. Bol şans...


    1. daha biçimli bir şekilde yazmışsın ama düz mantıkla gittiğimizde benim yazdığım gibi çıkıyor gibi geliyor bana. tabi burda düz mantık, ne kadar mantıklı, orası meçhul ama... ilk örnek tamamen mi yanlış? yani biraz dolaylı yoldan da olsa, demek istediğimi anlatamamışım mı?

    4. when we have good time demiş olsam, iyi vakit geçirdiğimizde olur mu?

    siz daha çok tr anlamlara bakarak, en uygun ing cümleyi yazmaya özen göstermişsiniz. direkt önce ing cümleye baktığımızda, demek istediğim tr anlamına yakın birşeyler çıkıyor mu, demek istediğim o idi(mesela örnek 1) :)




  • quote:

    Orijinalden alıntı: sasori_99

    quote:

    Orijinalden alıntı: TR Ramon

    1) I told you. You could've sent me a message whenever you wanted to.

    2) Doğru.

    3) Biçimsiz cümle. (2)

    4) I'll get to know you when we start having good time (together).

    5) O (belirli) yemek ise "the food"

    Genel yemek yemek ise "food"

    - he couldn't eat the food because of the parsley (inside).

    -he couldn't eat food because of the parsley (inside).

    6) He/she tried her best to annoy the kid.

    Edit: Karamsar olmak istemem ama çok çalışman gerekiyor.

    Pratik şart. Bol şans...


    1. daha biçimli bir şekilde yazmışsın ama düz mantıkla gittiğimizde benim yazdığım gibi çıkıyor gibi geliyor bana. tabi burda düz mantık, ne kadar mantıklı, orası meçhul ama... ilk örnek tamamen mi yanlış? yani biraz dolaylı yoldan da olsa, demek istediğimi anlatamamışım mı?

    4. when we have good time demiş olsam, iyi vakit geçirdiğimizde olur mu?

    siz daha çok tr anlamlara bakarak, en uygun ing cümleyi yazmaya özen göstermişsiniz. direkt önce ing cümleye baktığımızda, demek istediğim tr anlamına yakın birşeyler çıkıyor mu, demek istediğim o idi(mesela örnek 1) :)

    1- hayır tam olarak ne demek istediğin belli değil. Gecmis veya gelecek belli değil.

    4- when (once) we start having good time together "iyi vakit geçirmeye başladığımızda".

    "When we had good times together" iyi vakit gecirdigimizde.... gecmis zaman...

    Açıkcası yazdıklarından pek birşey anlamadım. Türkçe'den İngilizce'ye çevirebilirim. Ama İngilizce'den Türkce'ye çevirirken zorlanıyorum. Bu Türkçe ders almadığımdan kaynaklanıyor. Sizin kadar iyi Türkce bildigimi de sanmıyorum. Olay bu.

    En uygun İngilizce'yi değil, cümlede anlamın dışına çıkmadan en uygun şekilde çevirmeye çalıştım.

    Eğer "uygun cümle" mantığı ile gidersem istersem yazdığın her cümleyi onlarca farklı şekilde çevirebilirim...

    Dediğim gibi pratik şart. Alt yazı yabancı dizi/film izleyebilirsin. İngilizce karikatür de olur.

    Online yabancı arkadaşların varsa pratik de yapabilirsin.

    Ama düz kelime/cümle çeviri yapmaya çalışırsan çabuk pes edersin.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi iphoneuss2 -- 5 Ekim 2012; 21:05:56 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • @tr ramon

    ingilizce'si iyi olan birçok yabancı arkadaş ekli face hesabımda. sırf pratik için baya kişi bulmuştum zamanında, hala da bulmaya devam ediyorum. ing altyazılı film/dizi izleyince yazılar çok hızlı geçiyor ve anlayamıyorum. bu yüzden ben de ing kitaplar okuyorum. ing yazışma pratiğine gelecek olursak, güzel birşey de; orda da kafama şu takılıyor; yani siz benim ing cümlelerimi anlamakta zorlanıyorsanız, karşıdaki de zorlanacak hatta anlayamayacak. sonuçta bilmediğin birşeyi karşıya anlatamazsın. işte bu yüzden bu yöntem kendimi geliştirmeme engel olabilir tasası var zihnimde. açıkçası faydası olur mu kaygısı bir türlü yakamı bırakmıyor. :(
  • quote:

    Orijinalden alıntı: sasori_99

    Selam herkese! Ben B1 seviyesini daha yeni bitirdim. Kurs dışında da İngilizce'ye her türlü çalışıyorum. Bazen elime boş bir defter ve bir kalem alıp İngilizce cümleler kuruyorum. Bu cümlelerden bazılarının doğru olup olmadığı konusunda endişelerim oluyor. Bazılarını kurstaki hocalarıma da gösteriyorum. Ama cümleler epey fazla. O yüzden bir kısmını burda da yazacağım ve İngilizce'si en az advance olan arkadaşlardan yardım isteyeceğim. Arada böyle bilmediğim cümleleri bu konu başlığında yayınlayacağım, umarım yardımcı olursunuz. Şimdi biraz yazıyorum. Doğru olup olmadığını söyleyebilir misiniz? Eğer hatalıysa, hatanın olduğu yeri kısaca söyleyebilir misiniz?

    1. I said you. When you want, you could send message me.
    1. Dedim sana. İstediğinde mesaj yollayabilirdin bana.

    2. I water the garden every day so that the plants won't die.
    2. Bitkiler ölmesinler diye bahçeyi her gün sularım.

    3. I water at the garden to plants every day in order not to die.
    3. Bahçedeki bitkileri her gün sularım ölmesinler diye.

    4. When we had a good time, I will start know you.
    4. İyi vakit geçirdiğimizde, seni tanımaya başlayacağım.

    5. He couldn't eat foot because of parsley.
    5. Maydanozdan dolayı yemeği yiyemedi.

    6. She can annoy to the boy in order to so strived.
    6. O, çocuğu gıcık edebilmek için çok çabaladı.

    Dipnot: İki ve üçüncü örneklerde aynı mesajı farklı kalıplar kullanarak vermeye çalıştım. Ama olup olmadığını bilmiyorum.

    1. "Say" fiili "Say to somebody" şeklinde kullanılır. Dolayısı ile "I said you" değil, "I said to you" olmalı. Aslında bakarsan bu kullanım için "I told you" daha doğru. İkinci cümle de yanlış. "You could have sent me a message, whenever you wanted" olmalı. Cümlen geçmiş zaman(türkçesi) fakat fiillerin değil. Cümlenin Türkçesini es geçip hataları düzeltirsek ; "You could send a message to me" şeklini alır. "Send message to someone" ya da "Send someone a message" send fiilinin doğru kullanımlarıdır.

    2. Doğru.

    3. 2. cümlede "water the garden" diyerek doğru bi yapı kullanmışsın fakat bu cümlede araya niye "at" ekledin çözemedim. Sen de bir düşün bunu :) "in order not to die", "ölmemek için" anlamına gelir ve cümleyi kurandan bahseder. Senin kurduğun cümle "ölmemek için bahçeyi suluyorum" anlamına gelmiş. Ben "in order" yapısını kullanıcam diyosan illa ki diyosan eğer "in order for plants not die" demelisin.

    4. "Had" bayağı bi manasız olmuş çünkü geçmiş zaman. Cümlende geçmiş zamanla ilgili herhangi anlam yok. "When we have good time" demelisin. "Start" fiili "Start to do something" ya da "Start doing something" şeklinde kullanılır. Cümleni "I will start knowing you/ I will start to know you" şeklinde değiştirmelisin. (tercihen 2.si)

    5. Eh doğru diyelim.

    6. "Annoy to the boy" diye birşey yok. Annoy, "to" almaz. "Annoy the boy" olmalı. Gıcık edebilmek fiilinde "-ebilmek" var diye "she can" dediğini düşünüyorum fakat "can" bu anlamı vermiyor bu cümlede. "in order (not) to" ardından fiil alır her zaman. Örneğin "She called her boyfriend in order to inform" , "Haber vermek için sevgilisini aradı" gibi.. Cümleyi şöyle yazalım, sen de kendi cümlende ne hatalar yapmışsın bir baka bakalım. Genel olarak yerleştirme problem var gibi görünüyor. Türkçe gibi düşünmemelisin :)

    She tried(strived) so hard in order to annoy the boy = Çocuğu gıcık etmek için çok çabaladı




  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • quote:

    Orijinalden alıntı: FrontLiner

    quote:

    Orijinalden alıntı: sasori_99

    Selam herkese! Ben B1 seviyesini daha yeni bitirdim. Kurs dışında da İngilizce'ye her türlü çalışıyorum. Bazen elime boş bir defter ve bir kalem alıp İngilizce cümleler kuruyorum. Bu cümlelerden bazılarının doğru olup olmadığı konusunda endişelerim oluyor. Bazılarını kurstaki hocalarıma da gösteriyorum. Ama cümleler epey fazla. O yüzden bir kısmını burda da yazacağım ve İngilizce'si en az advance olan arkadaşlardan yardım isteyeceğim. Arada böyle bilmediğim cümleleri bu konu başlığında yayınlayacağım, umarım yardımcı olursunuz. Şimdi biraz yazıyorum. Doğru olup olmadığını söyleyebilir misiniz? Eğer hatalıysa, hatanın olduğu yeri kısaca söyleyebilir misiniz?

    1. I said you. When you want, you could send message me.
    1. Dedim sana. İstediğinde mesaj yollayabilirdin bana.

    2. I water the garden every day so that the plants won't die.
    2. Bitkiler ölmesinler diye bahçeyi her gün sularım.

    3. I water at the garden to plants every day in order not to die.
    3. Bahçedeki bitkileri her gün sularım ölmesinler diye.

    4. When we had a good time, I will start know you.
    4. İyi vakit geçirdiğimizde, seni tanımaya başlayacağım.

    5. He couldn't eat foot because of parsley.
    5. Maydanozdan dolayı yemeği yiyemedi.

    6. She can annoy to the boy in order to so strived.
    6. O, çocuğu gıcık edebilmek için çok çabaladı.

    Dipnot: İki ve üçüncü örneklerde aynı mesajı farklı kalıplar kullanarak vermeye çalıştım. Ama olup olmadığını bilmiyorum.

    1. "Say" fiili "Say to somebody" şeklinde kullanılır. Dolayısı ile "I said you" değil, "I said to you" olmalı. Aslında bakarsan bu kullanım için "I told you" daha doğru. İkinci cümle de yanlış. "You could have sent me a message, whenever you wanted" olmalı. Cümlen geçmiş zaman(türkçesi) fakat fiillerin değil. Cümlenin Türkçesini es geçip hataları düzeltirsek ; "You could send a message to me" şeklini alır. "Send message to someone" ya da "Send someone a message" send fiilinin doğru kullanımlarıdır.

    2. Doğru.

    3. 2. cümlede "water the garden" diyerek doğru bi yapı kullanmışsın fakat bu cümlede araya niye "at" ekledin çözemedim. Sen de bir düşün bunu :) "in order not to die", "ölmemek için" anlamına gelir ve cümleyi kurandan bahseder. Senin kurduğun cümle "ölmemek için bahçeyi suluyorum" anlamına gelmiş. Ben "in order" yapısını kullanıcam diyosan illa ki diyosan eğer "in order for plants not die" demelisin.

    4. "Had" bayağı bi manasız olmuş çünkü geçmiş zaman. Cümlende geçmiş zamanla ilgili herhangi anlam yok. "When we have good time" demelisin. "Start" fiili "Start to do something" ya da "Start doing something" şeklinde kullanılır. Cümleni "I will start knowing you/ I will start to know you" şeklinde değiştirmelisin. (tercihen 2.si)

    5. Eh doğru diyelim.

    6. "Annoy to the boy" diye birşey yok. Annoy, "to" almaz. "Annoy the boy" olmalı. Gıcık edebilmek fiilinde "-ebilmek" var diye "she can" dediğini düşünüyorum fakat "can" bu anlamı vermiyor bu cümlede. "in order (not) to" ardından fiil alır her zaman. Örneğin "She called her boyfriend in order to inform" , "Haber vermek için sevgilisini aradı" gibi.. Cümleyi şöyle yazalım, sen de kendi cümlende ne hatalar yapmışsın bir baka bakalım. Genel olarak yerleştirme problem var gibi görünüyor. Türkçe gibi düşünmemelisin :)

    She tried(strived) so hard in order to annoy the boy = Çocuğu gıcık etmek için çok çabaladı

    evet, yerleştirmede çok sorun yaşıyorum. yerleştirme sorunu da yazışmayla aşılıcak birşey mi, onu da bilmiyorum. sizce ne yapayım?




  • quote:

    Orijinalden alıntı: sasori_99

    @tr ramon

    ingilizce'si iyi olan birçok yabancı arkadaş ekli face hesabımda. sırf pratik için baya kişi bulmuştum zamanında, hala da bulmaya devam ediyorum. ing altyazılı film/dizi izleyince yazılar çok hızlı geçiyor ve anlayamıyorum. bu yüzden ben de ing kitaplar okuyorum. ing yazışma pratiğine gelecek olursak, güzel birşey de; orda da kafama şu takılıyor; yani siz benim ing cümlelerimi anlamakta zorlanıyorsanız, karşıdaki de zorlanacak hatta anlayamayacak. sonuçta bilmediğin birşeyi karşıya anlatamazsın. işte bu yüzden bu yöntem kendimi geliştirmeme engel olabilir tasası var zihnimde. açıkçası faydası olur mu kaygısı bir türlü yakamı bırakmıyor. :(

    Her önüne gelenle konuşmana gerek yok. Online derken sosyal medya değil eğer tanıdıkların varsa Skype ile PS/Xbox ile konuşabilirsin.

    Kelimelerden ziyade emite ile onların nasıl cümle kurduklarını öğrenmiş olursun. Can sıkmadan, onlara "bana İngilizce öğret" demeden. Havadan sudan öğrenirsin. Zevk alarak...


    Ben hayatımda tek saat İtalyanca, Fransızca veya İspanyolca ders almadım. Bugün bu üç dili konuşabiliyorum. Tek taptığım küçüklükten beri bu ülkelerdeki kuzenlerimle konuşmak, ziyaret etmek. Eğitimde ve işte konuşmak.

    İngilizce ise buralı olduğum için sorun değil.

    Türkce de tek saat ders almadım. Sadece birkaç ay Türkiye'ye tatile geldim. TV, arkadaş cevresi ve aile icinde konuşarak öğrendim. Burda da yazisarak, okuyarak çok şey öğrendim.



    Erken yasta çabuk öğreniyorsun. Pratik olayın dibi. Ders almak benim sanatım değil...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi iphoneuss2 -- 6 Ekim 2012; 20:43:25 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • her önüme gelen derken, farklı kültürlerden insanlar tanımayı seviyorum. biraz da o yüzden yazışıyorum. valla görüntülü konuşabileceğim kimse yok webcam'den, zaten pc başında da uzun süre kalamıyorum, beynim pelteye dönüyor. benim bu şekilde yaptığım yazışma pratiğinin faydası olur mu peki?

    bir de kitap okumanın gerçekten anlatıldığı kadar çok faydası oluyor mu? yok eğer öyleyse, boş vakitlerimde epey bir ing kitap okurum. taktikleri alayım, boş vakitlerimde bunları uygulaması kolay yani. :)
  • texting biraz farklıdır, ingilizcede çok fazla kısaltma kullanılıyo ama yinede pratikte faydası olur
  • quote:

    Orijinalden alıntı: sasori_99

    her önüme gelen derken, farklı kültürlerden insanlar tanımayı seviyorum. biraz da o yüzden yazışıyorum. valla görüntülü konuşabileceğim kimse yok webcam'den, zaten pc başında da uzun süre kalamıyorum, beynim pelteye dönüyor. benim bu şekilde yaptığım yazışma pratiğinin faydası olur mu peki?

    bir de kitap okumanın gerçekten anlatıldığı kadar çok faydası oluyor mu? yok eğer öyleyse, boş vakitlerimde epey bir ing kitap okurum. taktikleri alayım, boş vakitlerimde bunları uygulaması kolay yani. :)

    Görüntü olayı yok, ancak mikte/cepte konuşarak pratik yaparsın.

    Ne bilim alırsın eline telefonu Skype'dan Viber'den ararsın ve yeni aldığın ürün hakkında konuşursun veya gunünü anlatır ne bilim geyik yaparsın. Olmadı Xbox'a geçer Clan'a katılırsın olmadı önüne gelene ayarlanırsın maksat trolluk olsun. Pratik yapmış olursun hem bayağı zevkli olur (=

    Kitaptan ziyade karikatür olur, genre'ya, yazarına, kitabına göre kitap var kimisi yan yazar kimisi düz... Bilgi/factual, biyografi, tanıtım, belgesel kitapları olur. Onları tercih et...

    Ben olsam pratik yaptıktan sonra kitap okumaya baslarım çünkü kelimelerin okunuş seklini ve anlamlarını bilmiyorsun. Neyi geliştireceksin ki? Az çok cümle kurmayı öğrendikten sonra, grameri az çok söktükten sonra okursun...

    Bu arada bunlar benim tavsiyelerim, eğitici felan değilim.

    Varsa aramızda tavsiyede bulunabilir...

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Merhaba arkadaşlar, bir kaç sorum olucak grammer ile ilgili,

    1. mesela bir cümle çeviricem; örn. iki kalem kullanıldı demek istiyorum, şimdi two pencils were used / two pencils have been used mu diycem, bunu nasıl anlıyabiliriz?

    2. mesela "occur" kelimesi var, "meydana gelecek problem" cümlesini tercüme edicem, ama şöyle çeviremiyorum "problem to be occured" onun yerine, problem that will occur demem gerekiyor. Diğer fiillerin birinci şekilde mi ikinci şekilde mi kullanacağımı nasıl anlıyacağım

    Şimdiden teşekkürler...
  • Merhaba,

    1. ikisi de geçmiş zaman, ancak have been used dediğinde eskiden başlamış ve devam eden bir zaman aralığından bahsediyor olman lazım, "bugüne kadar 2 kalem kullanıldı" gibi. Genel olarak was/were ile have been -ing farkı bu. was/were yapılıp bitmiştir, have been -ing'ler geçmişte başlamış, ama bitişi belirli değildir.

    2.problem to be occured'ü düşünürken nasıl bir mantıkla düşündüğünü analyamadım, direkt Türkçe- İngilizce çeviri gibi değil, ingilizcede nasıl olmalı diye düşünürsen belki daha yardımcı olur.
    problem to be occured dediğinde problemi edilgen hale geçirmiş oluyorsun, oysa problem ortaya çıkacak, yani etken. Bu yüzden ona direkt olarak will diyebilirsin, pasifte kullanmaya gerek yok. Hangisi etken hangisi edilgen diye düşünebilirsin.

    Umarım yardımı olmuştur.
  • eveet arkadaşlar, birkaç cümlem var yine. umarım yardımcı olanınız çıkar yine. :)

    1 thanks for the chanse which you give me.
    1. bana verdiğin şans için teşekkürler.

    2. are there other questions which you want to ask me about myself?
    2. benim hakkımda sormak istediğin başka sorular var mı?

    3. just i go to school in some days which have got exams.
    3. okula sadece sınav olan bazı günlerde giderim.

    4. could you give me a chanse so that i know you?
    4. seni tanımam için bana bir şans verebilir misin?

    5. the house where i live owner is my uncle.
    5. yaşadığım evin sahibi amcamdır.
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.