Şimdi Ara

Yadigar Ejder

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir (1 Mobil) - 1 Masaüstü1 Mobil
5 sn
40
Cevap
0
Favori
6.428
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
-1 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  •  Yadigar Ejder


    BİR FİGÜRAN... Yadigar Ejder'in Anısına...

    Herhangi biri.

    Ya da çok özel biri.

    Yüzleri çok tanıdık ama adları bilinmeyen insanlar vardır hayatın bir yerinde. Varlıkları sadece başkalarının varlığını güçlendirmekle tanımlanan insanlar vardır. Herhangi birileri, falanca ya da filanca. Adı, soyadı hiç önemli değil. Başkalarının statüleri uğruna aşağılanan, itilen, hırpalanan gerektiğinde ölümlere gidip gelen insanlar.

    Ya da figüranlar diyelim biz bunlara.

    Perdenin hazin yüzleri.

    Adları sinema afişlerine yazılmayanlar. Yüzleri tanıdık, isimleri bilinmeyen insanlar. Belki de kahvedekilere en çok benzeyenler. Yeşilçam'da da kahvede oturmazlar mı iş beklemek için. İnşaat işçilerine ne çok benzerler. Bir yapımcının kahveye girip de iş dağıtmasını beklemek.

    Makyajsızlar...

    Senaryoyu okuma ihtiyacı olmayanlar. Filmin bir yerinden girip, öylece yok olanlar. Dayak yiyip, ölüp, çay dağıtıp, durakta bekleyip filmden kopup gidenler. Hayatın ıssız sokaklarında gezip, filmin ayrıntı karelerinde yer bulanlar. Makyaja ihtiyaç duymayan figüranlar.

    Onlardan biriydi Yadigar...

    İri gövdeli, uzun boylu, seyrek dişli, çirkin bir adam. Kötüler hep çirkin olmalıdır değil mi?

    Filmlerde eşşek sudan gelinceye kadar dayak yerken tanıdık bu iri adamı. Bazen Cüneyt Arkın dövüyordu bazen de Kemal Sunal. Şaban'dan dayak yemesi ne kadar da trajiktir. Eğer günlük hayatta olsa hepsini dövebilecek niteliktedir Yadigar. Gel gör ki dayak yemek için para almaktadır. O da dayağın en iyisini yer.

    O dayak yerdi biz gülerdik. Kahramanımız gözümüzde büyürdü ona dayak atarken. O kadar iri bir adamı dövebilmesine hayran olurduk kahramanımızın. O ise sesini çıkarmadan içtenlikle yerdi dayağı. Hep kötü bir babanın adamıydı Yadigar. İyi insanlara saldırır, kötülüğe hizmet eder, haince kahkahalarla gülümserdi.

    Sahiden o kadar kötü olabilir miydi?

    Diğer figüranlar onun kadar iri olmadığı için onun dayak yemesinin ayrı bir anlamı olurdu. İşi daha önemli hale getirirdi. En son o dayak yerdi. Final döğüşü olurdu. Onu dövmenin önemi hepsinden çoktu. Çünkü en dövülemez olanı oydu.

    Bu sahneler hiç değişmedi. Yani onun bir kez olsun dövebildiğini ve böylece filmin bittiğini görmedik. Senaristler hiç sürpriz yapmadılar bu iri adama. Günlük hayatın akışı, kaderin tecellisi hiç değişmedi. İsmi anılmayanlar, makyajsızlar hiç finalde tutunamadılar. Filmin acı karelerine malzeme olup, yitip gittiler öylece.

    Yeşilçam'ın figüranlar kahvesinin kasvetli havası sinmişti Yadigar'ın üzerine. Gülümsemiyordu koca adam. Günler boyu iş beklemek sonra filme girip bir ton dayak yiyip çekip gitmek. Yediremiyordu kendine ama ekmek parası işte. Emekçisi olmuştu sinemanın. Öyle bar köşelerinde değil filmin içinde emeğini konuşturuyordu Yadigar. Türk sinemasının binlerce karesine görüntü vermişti. Varsın ismi de bilinmesindi.

    Gerçi hayat zordu. İki film yapıp imaj yapanlar, soyunanlar, dünkü çocuklar parayla oynarken yılların sinema emekçisinin karnı günlük doyuyordu.

    Bugün doyuyor yarını bekliyordu koca adam.

    Son zamanlarda işleri iyi değildi Yadigar'ın. Parasızlık çekiyordu. Birileri ün, para, imaj peşinde koşarken Yadigar'ın durumu gitgide kötülüyordu.

    Hey gidi koca adam.

    Her yanını utanç kaplamıştı. Dayak yemekten büyük bir utanç. İyice parasız kalmış karnını doyurmakta güçlük çekiyordu. Kirasını ödemeyeli çok zaman olmuştu. Tek göz bir odaydı kaldığı. Buna rağmen kira parası bulmakta güçlük çekiyordu.

    Bir gün evinden çıkardılar Yadigar'ı. Kimi kimsesi yoktu İstanbul'da. Buz gibi soğuk bir gece vakti Taksim'e çıktı birkaç parça eşyasıyla.

    Havada hain bir soğuk kol geziyordu. Kimsecikler yoktu koca meydanda.

    Buralarda ne kadar çok dolaşmıştı.

    Bir banka uzandı. Ellerini bacaklarının arasında ısıtmaya çalıştı.

    Öksürüyordu epeydir koca adam. Uyku girmedi önce gözlerine. Yarını düşünüyordu.

    Sonra yorgunluk çöktü. Ağır ağır kapandı gözleri.

    Bir uyudu, bir daha uyanmadı.

    Bir uyudu, bir daha dayak yemedi kimseden.

    Bir uyudu kimseler bilmedi ismini.

    Bir öldü yalnız Taksim Meydanı ağladı koca adama. Sokak köpekleri tuttu yasını.

    Yaşamın son karesini asillere yakışır bir onurla oynadı adam.

    Bir figüran gibi öldü; kimsesiz, yalnız, gözyaşı dökmeden....

    Tarık Tufan...






    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi EneRGy. -- 31 Ağustos 2008; 16:26:03 >







  • GERÇEKDEN İYİ Bİ SANATCIYDI
  • çok haika yazıyıdı valla cok duygulandım
  • Filmografisi

    Dalgacılar 1992

    Ula Ula Niyazi 1991

    Canımdan Can İste 1989

    Tecelli 1989

    Sen Benimsin 1988

    Vahşiler 1987

    Otobüs Yolcuları / İhsaniye - Karasu 1987

    Bela 1986

    Tarzan Rıfkı 1986

    Balta 1986

    Kıratlı Süleyman 1986

    Ninja Gece Savaşçısı 1986

    Size Selam Getirmişem 1986

    Tokatçılar 1986

    İnfilak 1986

    Beyoğlu'nun Arka Sokakları 1986

    Kanun Adamı 1985

    Gariban Beşler 1985

    Şaban Pabucu Yarım (Salimin adamı) 1985

    Gırgıriyede Büyük Seçim 1984

    Belalı Fedailer 1984

    Sevdalı 1984

    Zalim Dünya 1984

    Kılıbık 1983

    Gırgıriyede Cümbüş Var 1983

    Toprağın Kanı 1983

    Baş Belası 1982

    Dünyayı Kurtaran Adam (Yaratık) 1982

    Doktor Civanım (Gaffur) 1982

    Yor 1982

    Üç Kağıtçı (Hamza) 1981

    Devlet Kuşu 1980

    Gerzek Şaban 1980

    Sarışın Tehlike (Emile) 1980

    Umudumuz Şaban (Ayı Necmo) 1979

    Şark Bülbülü (Mazlum) 1979

    Süpermen Dönüyor 1979

    İki Cambaz 1979

    Benim Yaşantım 1979

    Püsküllü Bela / Dilberim Kıyma Bana 1979

    İnsan Sevince (Mahkum) 1979

    Korkusuz Korkak (Tetikçi) 1979

    Kara Murat Devler Savaşıyor 1978

    Çarli'nin Kelekleri 1978

    Balkona Etti / Haydar 1978

    Avanak Apti (Urfalı Apti) 1978

    Taşı Toprağı Altın Şehir 1978

    Bazıları Cacık Sever 1977

    Yıkılmayan Adam 1977

    Ben Bir Garip Keloğlanım 1976

    Su Perisi Elması 1976

    Sahte Kabadayı 1976

    Nereye Bakıyor Bu Adamlar (Cellat) 1976

    Almanyalı Yarim 1974

    Zambaklar Açarken 1973

    Eşrefpaşalı 1966




  • quote:

    Orjinalden alıntı: yeoum-jang

    çok haika yazıyıdı valla cok duygulandım

    yazı harbiden duygu dolu cümleler taşıyor.sıkılmadan okudum..
  • Yadigar Ejder in hayat hikayesi gerçekten dramatiktir..Ölümüde aynen arkadaşın anlattığı gibi olmuştur...Bir bankta ölü bulunmuştur...Geçenlerde bir topicte anmıştım onu ve diğer yeşilçam emekçilerini...Hepsine haktan rahmet diliyorum...

    Yazı da ayrıca güzel olmuş eline sağlık..

    http://forum.donanimhaber.com/m_25822520/tm.htm



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Barbar -- 31 Ağustos 2008; 17:51:36 >
  • baya filmde oynamış yau
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • Çok duygulu bir yazı,hüzünlendim vede çok üzüldümAllah rahmet eylesin.
  • bu yazıyı önceden okumuştum eline sağlık buraya taşımışsınız

    toprağı bol olsun
  • Güzel bir yazı olmuş ekşiden birkaç ekleme yapım

    asıl adı adnan enbiyaoğlu olan sivaslı oyuncu. yeşilçamdan kader arkadaşı cem erman onu şöyle anlatmış :"yadigarla bir gün parasızlıktan taksim parkında oturuyoruz. karnımız aç. bir ekmek ve biraz kaşar peyniri alacak para çıktı ikimizden; ucundan ucundan yedik. hiç unutmam çok sıkıntıdaydık. yadigar çok sevdiğim bir arkadaştı fakat çok garip öldü. kebapçı mehmet vardır parmakkapı'da. yadigar tuvalete giriyor. çıkmayınca merak edip kapıyı kırıyorlar. tansiyon yükselmesiyle tuvalete düşmüş. yüksek tansiyondan beyin kanaması, zaten ayaklarından da hastaydı. şakacı, hoş, çocuk ruhlu bir arkadaştı. öyle bir adam türk sinemasına kolay kolay gelmez. çok efendiydi, çok utangaçtı. herkesin yardımına koşan altın kalpli bir zavallıydı. nasıl bir yılmaz güney, bir ayhan ışık gelmeyecekse, bir yadigar ejder de gelmez."

    bir röportajında "en çok cüneyt arkın'dan dayak yedim. kendisi çoğu zaman gerçekten vururdu" dediğini hatırladığım türk sinemasının merhum emektarı.


    (bkz: cüneyt arkin) ve (bkz: kemal sunal) filmlerinde sürekli dayak yiyen iriyarı adam. kemal sunal'la yaptigi bir tartismadan sonra kimse ona işvermez olmuş ve taksim parkinda açlıktan ölmüş halde bulunmuş.





  • quote:

    Orjinalden alıntı: xxAziZxx

    Güzel bir yazı olmuş ekşiden birkaç ekleme yapım


    bir röportajında "en çok cüneyt arkın'dan dayak yedim. kendisi çoğu zaman gerçekten vururdu" dediğini hatırladığım türk sinemasının merhum emektarı.


    (bkz: cüneyt arkin) ve (bkz: kemal sunal) filmlerinde sürekli dayak yiyen iriyarı adam. kemal sunal'la yaptigi bir tartismadan sonra kimse ona işvermez olmuş ve taksim parkinda açlıktan ölmüş halde bulunmuş.




    Eğer doğruysa, ikisine de yazıklar olsun. Kemal Sunala da Cüneyt Arkına da..
  • sonu cok hazin olmus malesef. güzel paylasımın için sagol
  • Teşekkürler çok önemli oyunculardandı.
  • rica ederim
  • Çok güzel bir yazı duygulanmamak elde değil. Hayat maalesef acımasız.
  • Yukarı :)
  • Çok güzel yazı duygulanmamak mümkün değil.
  • Çok güzel yazı Allah Yadigar Ejder''e rahmet eylesin
  • Yazı süper EnerGy ellerine sağlık, Allah rahmet eylesin iyi bir adamdı hep dayak yiyen kötü karakter rollerinde görüyorduk kendisini
  • İsmini ve kendisini unutmak mümkün değil. Allah rahmet eylesin.
  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.