Şimdi Ara

YABANCI DİL ÖĞRENİMİNDE GRAMER NEDEN GEREKİYOR?

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
19
Cevap
2
Favori
1.211
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Birkaç gündür bir şey dikkatimi çekti. Bizler, yabancı dil, mesela İngilizce öğrenirken ilk anda basit zamanları öğrenmeye başlıyoruz. Mesela, BE ve IS'i öğrenmeden was'ı öğrenemeyiz. Çünkü is, BE'nin tekil şahıs geniş zaman, was ise tekil şahıs geçmiş zaman hali.

    Önemli nokta: "Was nedir?" diye sorduğumuzda, BE'nin ne olduğunu öğrenmek ve anlamak zorundayız. Bir İngiliz veya Amerikalı çocuk bile, "What is was?" diye sorduğunda, BE'nin ne olduğu açıklanmak zorunda. (Bir çocuktan bahsettiğimiz için "What is was?" şeklinde yazdım soruyu, çünkü "What does the word "was" mean?" diye soracak seviyeye gelmiş bir çocuk was'ın ne olduğunu zaten biliyordur.)

    Fakat arada ciddi bir farklılık var: Bir Amerikalı veya İngiliz çocuk tüm zamanlarla aynı anda karşılaşıyor. Bizler ise ilk olarak geniş zaman ile karşılaşıp do ve Be fillerini ve onların çeşitli biçimlerini öğreniyoruz. Başka türlüsü de olamaz. O zaman was veya did'in ne olduğunu anlayamayız, öğrenemeyiz. İster istemez DO ve BE'yi öncelikle öğrenmek zorundayız.

    İşte gramer bu yüzden gerekli yabancı dil öğrenen biri için.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi HerhangiBiriyim -- 22 Eylül 2013; 15:39:25 >







  • İnsanlar bildikleri dilleri grammar bilgisi olmadan da konuşabilir ve yabancı dil öğrenmek içinde grammar bilgisi gerekli değildir, zaman farklarını belli bir yaşa kadar kavrayamıyor çoçuklar , tek veya 2 zamanda konuşuyorlar baba gel, anne git gibi geniş zamanda öğreniliyorlar dili sonra geçmiş zamanda anne gitti baba geldi gibi zaman kavramı çoçukla birlikte gelişiyor bizlerde buna benzer bir şekilde 1 zamanla başlıyoruz ve sonra diğer zamanları öğreniyoruz. Grammar bilgisi çeviride, edebiyatta vs. gereklidir onun dışında sen ben ve bir çok kişi türkçe dilbilgisini bilmesekde kullanıyoruz, diğer diller içinde bu geçerli.
  • Ben sadece şunu hatırlatayım size:

    "Anne gitttti" denildiğinde ağlayan mini minnacık bebeler görmediniz mi hiç? Orada çocuk "gitttti" sözcüğü ile annesinin orada olmayışını özdeşleştirir ve annenin yokluğunu kavrar. Yani iddia ettiğiniz gibi bir çocuk geçmiş zamanı çok sonra öğrenmez. Yaşayarak öğrenmek ile kâğıt üzerinde öğrenmek arasında çok ciddi bir fark vardır.

    Neyse, bunu da geçtim. Burada Türkçe'yi dahi bir sürü hata yaparak kullanan insanlar gördüm.

    Mesela:

    Benim okulum İstanbul'da. cümlesinde "da" tırnak ile yazılırken, İstanbul da güzel bir şehir. cümlesinde "da" ayrı yazılır ve bunu bilebilmek için gramer gereklidir.
  • HerhangiBiriyim H kullanıcısına yanıt
    Bahsettiğiniz şeyin grammar ile ilgisi olsa bile anlam aynı kalıyor ayrıca otograf hatasıdır o.

    Konumuza gelirsek google'a çocuklarda zaman kavramı'nı yazıp çıkan ilk 2-3 sonucu okursanız yukarıda bahsettiğim gibi zaman'ın soyut bir kavram olmasından dolayı çocuklar 4-12 yaş aralığındaki yaşlara kadar zaman kavramını kavrayamıyorlar ve bu da tek bir zaman içerisinde konuşmalarına sebep oluyor diğer zamanları kullansalar bile bunun anlamını bilmiyorlar, ayrıca verdiğiniz örnekte ki ''anne gitti'' deyimi yaşanılan bir deneyimin tekrar edinilmesinden kaynaklı bir önceki deneyimde söylenilmiş sözlerin tekrarıdır ve elbette o sıralardada çocukta zaman kavramı tam oluşmuş değildir. Ve evet iddia ettiğim gibi çocuk geçmiş zamanı çok sonra öğrenir.

    Tekrar ana konuya gelicek olursak dil edinimi ile yapılan araştırmalarda grammar ağırlıklı bir eğitimden öte konuşmaya yazmaya dialog kurmaya vs. yönelik olan ''communicatif'' sistemin daha etkili ve kalıcı olduğu söyleniyor ve bende bunu destekliyorum, türkçe bilen birisi dilbilgisini sonra çok kolay kazanabilir fakat türkçe dilbilgisini bilen bir ama türkçeyi bilmeyen bir insan bu dili kullanmakta zorluklar çekecektir. Ek olarak bir dili biliyorum demek için o dili konuşabiliyor, yazabiliyor, okuyabiliyor, konuşulanı ve yazılanı anlayabiliyor olmak gerekli ve burada grammar ya da türkçe haliyle dil bilgisi çok da gerekli değildir.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi D3monHunter -- 23 Eylül 2013; 23:49:09 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: D3monHunter

    Bahsettiğiniz şeyin grammar ile ilgisi olsa bile anlam aynı kalıyor ayrıca otograf hatasıdır o.

    Konumuza gelirsek google'a çocuklarda zaman kavramı'nı yazıp çıkan ilk 2-3 sonucu okursanız yukarıda bahsettiğim gibi zaman'ın soyut bir kavram olmasından dolayı çocuklar 4-12 yaş aralığındaki yaşlara kadar zaman kavramını kavrayamıyorlar ve bu da tek bir zaman içerisinde konuşmalarına sebep oluyor diğer zamanları kullansalar bile bunun anlamını bilmiyorlar, ayrıca verdiğiniz örnekte ki ''anne gitti'' deyimi yaşanılan bir deneyimin tekrar edinilmesinden kaynaklı bir önceki deneyimde söylenilmiş sözlerin tekrarıdır ve elbette o sıralardada çocukta zaman kavramı tam oluşmuş değildir. Ve evet iddia ettiğim gibi çocuk geçmiş zamanı çok sonra öğrenir.

    Tekrar ana konuya gelicek olursak dil edinimi ile yapılan araştırmalarda grammar ağırlıklı bir eğitimden öte konuşmaya yazmaya dialog kurmaya vs. yönelik olan ''communicatif'' sistemin daha etkili ve kalıcı olduğu söyleniyor ve bende bunu destekliyorum, türkçe bilen birisi dilbilgisini sonra çok kolay kazanabilir fakat türkçe dilbilgisini bilen bir ama türkçeyi bilmeyen bir insan bu dili kullanmakta zorluklar çekecektir. Ek olarak bir dili biliyorum demek için o dili konuşabiliyor, yazabiliyor, okuyabiliyor, konuşulanı ve yazılanı anlayabiliyor olmak gerekli ve burada grammar ya da türkçe haliyle dil bilgisi çok da gerekli değildir.

    Yahu kardeşim, yani hakikaten şaşıyorum size. "Geçmiş ve gelecek zaman kavramı çocuklarda yok" imiş... Peh peh peh!... Ne diyeyim. Sen öyle bilmeye devam et.

    Bir çocuğun "dün", bugün" ve "yarın"ın ne olduğunu bilemediğini/ayırt edemediğini ileri sürüyorsan(bunu neye dayanarak, hangi bilimsel çalışma ve gözlemlerin sonucunda söylediğini de bilmiyorum tabii), "Yarın sabah okula gideceksin" denilen bir çocuğun öküz gibi bakması gerektiğini de söylemelisin. Ya neyse boşver. Ama bir yerden iki satır bir şey okuyup bir şeyi anladığını sanmak da oldukça tuhaf sanki.
    Şimdiki zamane gençleri ne yazık ki böyle. İki şey okuyup hemen bazı şeyleri anladıklarını düşünmeye başlıyorlar. Benim yeğenim de öyle maalesef. Ama o yanımda olduğu için bir konudaki yanılgısını gözüne soka soka gösterdim.




  • HerhangiBiriyim H kullanıcısına yanıt
    K



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi D3monHunter -- 24 Eylül 2013; 23:28:57 >
  • gramer çok önemli değil bence işin özü ingilizce düşünmekten geçiyor bu da çok kolay bir şey değil...
  • Why Grammar Kills Your English Speaking



  • quote:

    Orijinalden alıntı: gitar


    Gramerin konuşmaya olumsuz etkileri olabilir, bunu kabul ediyorum. Ama benim söylediğim şey, "YABANCI DİL ÖĞRENMEK İÇİN" en azından belli bir ölçüde gerektiğidir. Hatta iddia ediyorum, İngilizce konuşulan bir ülkede ya da ortamda değilseniz, gramersiz İngilizce öğrenemezsiniz. Mümkün değil. Nasıl anlatacaksınız ki? Adam hiç İngilizce bilmiyor. I have'i, I has'i, I had to'yu nasıl anlatacaksınız, nasıl anlayacak?

    Diğer taraftan yukarıda bir genç arkadaşla "geçmiş-gelecek konusu" üzerine bir şeyler tartışmıştık. Daha yeni aklıma geldi: Bir kedi mesela, bir deliğin önünde bir farenin ya da böceğin çıkmasını saatlerce bekler. Neden? "Fare o delikten çıkacak" diye. Yani "hayvan" dediğimiz canlılarda bile geçmiş ve gelecek algısı/kavrayışı bulunmaktadır. Aksi halde canlıların varlığını sürdürebilmesi bile pek mümkün olmazdı. Bunu da ilave etmiş olayım.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi HerhangiBiriyim -- 25 Eylül 2013; 14:54:47 >




  • Aslında, gramerle öğrenme konuşmayı öldürür derken, adam haklı olmaya haklı da, gramersiz öğrenme için çok özel bir ortam gerekir. İngiltere ya da Amerika'ya gidip orada yaşamak gibi. Hindistan'da mesela, öğretim hem İngilizce ve hem de Hintçe. Yani İngilizce konuşulan bir yer orası. Hintliler bu yüzden sorun yaşamaz. Ama yani özel koşullar filan olmadan İngilizce'yi gramersiz öğrenmek ancak mucize ile mümkün olur herhalde.


    Aslında videoda konuşan adam akıllı, zeki bir adam. Özellikle malını cilalayıp pazarlamak için gerçeğin bir yönünü atlamakta çok kurnaz davranmış. "Gramer ile öğrenmek konuşmayı öldürür" derken, tamamen değil ama bir ölçüde doğru söylüyor. Ammma kurnaz davranıyor ve gramersiz İngilizce öğrenmenin zorluklarından hiç söz etmiyor. Adam malını pazarlama peşinde.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi HerhangiBiriyim -- 25 Eylül 2013; 19:14:58 >
  • USE: We sometimes use the Simple Present form to talk about definite future actions and events that are already fixed or arranged on an official timetable.

    Bakın, bu gramer anlatan özet bir cümle. Ve burada anlatılanı gramersiz bilebilmek için, ya Amerika'da veya İngiltere'de filan yaşamanız lazım, ya da gelip işte böyle okuyup öğrenip anlamanız lazım. Şu Effortless'ın dahi çocuğu buna da bir çözüm bulmuş mu acaba?


    Aha bu da örneği:


    -Tell me about the plans for your trip.

    -Well, we fly from here to Madrid on Monday. We stay in Madrid three nights, then we go to Malaga.

    -You must be excited!


    Gelecekten söz ediyor ama tek kelime gelecek zaman(will ve going to) yok. Önceden kararlaştırılmış ve kesinleştirilmiş bir programdan söz ederken geniş zamanın kullanıldığını nasıl bileceğiz acaba?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi HerhangiBiriyim -- 25 Eylül 2013; 19:50:14 >
  • Dostum ingilizce öğrenmede çalışılan setlerde veya gidilen kurslarda ilk zamanlarda grammar önemsenir benim bildiğim. Ama sonraları seviye ilerledikçe gramer den ziyade konuşturmaya yönelik setler ya da programlar tavsiye edilir. O yüzden başlangıçta gramer eğitiminin alınmasında yanlış olan bir durum yok aslında.
  • Bu konuda bir şey dikkatimi çekti. Uyarmak istedim.

    Benim amacım gramer öğrenmek değil. Grameri dil öğrenmek için yardımcı ve kolaylaştırıcı bir araç olarak kullanabiliyorsanız faydalıdır. Yoksa, mesela ben cümle kalıpları ezberlemeyi son derece zararlı görüyorum. Türkçe'den örnek vereyim yine.

    Ben bu akşam arkadaşıma gitmeyi düşünüyorum.

    Derken, gramer filan aklımıza geliyor mu? Hayr, gelmiyor. Sadece bir olayı, yapmayı düşündüğümüz bir şeyi, doğru kelimeleri yan yana getirip otomatikleşmiş biçimde ifade ediyoruz. Yani önemli olan, neyi nasıl anlayabileceğimizi anlayabilmek, kavrayabilmektir.

    Yabancı dil için gramerin buradaki yeri, işte bunu nasıl yapabileceğimizi öğrenmektir. Bir olayı, eylemi vb. nasıl anlatabileceğimizi öğrenmektir.

    Daha önce de söyledim: Gramer kullanma kılavuzu gibidir. Kelimeleri, bağlaç, edat vb. nasıl kullanacağınızı öğrendikten sonra ihtiyacınız kalmaz.

    Ama sadece gramere odaklı düşünür ve davranırsanız, gramer düşünmeyi de, konuşmayı da öldürür.




  • Evet, aşağıdaki form kalıbını ezberlemeye çalışmak ve buna göre kelime oluşturmaya çalışmak bence saçma ve zararlı olur. Ben zaten form kalıplarına hiç aldırmıyorum. Ama yine de aşağıdaki dilbilgisi kuralını öğrenmenin yararlı olmayabileceğini kim söyleyebilir. Ki, açıkçası benim sette zaten esas olarak dilbilgisi kısmından öğreniyorum İngilizceyi.



    INFINITIVES : INSTEAD OF NOUN CLAUSES






    USE : The infinitive is used instead of a noun clause starting with one of the conjunctions

    WHO, WHICH, WHEN, WHERE, WHOSE, HOW, HOW MUCH, HOW MANY OR WHETHER, when the SUBJECT of the first verb

    is also responsible for the second action.




    FORM: MAIN CLAUSE + CONJUNCTION + INFINITIVE



    EXAMPLES :



    Mike doesn't know where to buy a ticket.

    (Mike doesn't know where he should buy a ticket.)


    Laura can't decided whether to stop smoking or not.

    (Laura can't decide whether she should stop smoking or not.)


    NOT: Gördüğünüz gibi grameri bile artık İngilizce öğreniyorum.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi HerhangiBiriyim -- 7 Ekim 2013; 22:55:03 >




  • gitar G kullanıcısına yanıt
    video güzele benziyor, izlenme oranları neden bu kadar az acaba merak ettim :)
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Fenomenon

    video güzele benziyor, izlenme oranları neden bu kadar az acaba merak ettim :)

    Bu yukarıdaki tarzda gramer öğretmeye ne diyorsunuz acaba? İlginç olan, bu tür anlatım ve örneklerden sonra yağmur gibi practice ve test gelmesi. Yani galiba, "işin aslı bu" diye anlattıktan sonra, kafaya iyice yerleştirip çakmak için oldukça fazla pratik ve test sorusu veriyorlar.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Fenomenon

    video güzele benziyor, izlenme oranları neden bu kadar az acaba merak ettim :)

    hocanın en çok izlenen videoları dil öğrenirken uyulması gereken 7 kural. Bu 7 videoyu izlerseniz gramer ile konuşma konusunu daha iyi analiz edebilirsiniz.

    1 tanesinin linkini vereyim, diğerlerinide izleyin : http://www.youtube.com/watch?v=itTOGPnfB28
  • HerhangiBiriyim H kullanıcısına yanıt
    şahsen bence grameri sadece kurallarla öğrenmek çok faydalı olmuyor.
    mesela biz türkçede kuralları düşünüp konuşmuyoruz. Ama hatalı birşey olunca kulağımızı tırmalıyor. kuralı hiç bilmesek bile hatalı olduğunu bilebiliyoruz.
    aynı şekilde sürekli pratik yaparak öğrenilen gramer çok daha kalıcı olur diye düşünüyorum

    mesela bize göre "I dont know what is his name?" çok normal bir cümle gibi gelebilir
    ama bir ingiliz için hata çok belirgin bir hatadır
    ancak biz de bin defa doğrusunu duysak, yanlış olanı duyunca bişeylerin yanlış olduğunu anlayabiliriz ki cümlenin doğrusu
    "I dont know what his name is"

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.