Şimdi Ara

Welcome to the NHK! (2006) (3. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
146
Cevap
7
Favori
8.000
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
1 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • fairy ail sağlam torrnet bulamadım artık buna baslıyorum. İnşallah beğeniriz :)
  • Ben de bu konuyu görüp izlemiştim, gerçekten harika bir Anime.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Diclonius

    fairy ail sağlam torrnet bulamadım artık buna baslıyorum. İnşallah beğeniriz :)

    Fairy Tale den sonra agir gelmesin Welcome to NHK
    Cunku ben one piece izlerken fairy tale e bakmistim ona gore hafif gelmisti
  • quote:

    Orijinalden alıntı: comand.com kardeş

    quote:

    Orijinalden alıntı: Diclonius

    fairy ail sağlam torrnet bulamadım artık buna baslıyorum. İnşallah beğeniriz :)

    Fairy Tale den sonra agir gelmesin Welcome to NHK
    Cunku ben one piece izlerken fairy tale e bakmistim ona gore hafif gelmisti

    Tam ne demek istediğinizi anlayamadım fakat ben fairy tail izlemedim daha. Şu anda nhk 11. Bolumdeyim. Onu bitirip fairy tail a geçmeyi düşünüyorum. :)

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Bugün bitirdim sonunda. Güzel bir anime , öyle çok muhteşem değil ama gerçekten güzel bir anime.. Boş zamanlarda güzel vakit geçirtir. Hele 1 bölümünde çok güldüm çok :)

    İzlemeyen Arkadaşlar bir şans vermeli diye düşünüyorum.
  • Bende az önce bitirdim bu Animeyi. Gerçekten güzeldi, fakat eleştirilerim de yok değil. Satou'nun, Senpai dediği kişi ile olan saçma Ecchi sahneleri yerine, finalde Misaki ile güzel bir sahne olabilirdi. Bu arada Yamazaki'de tam benim kafadan, ama o kıza öyle kötü davranmayacaktı. Gerçi sonradan onların kide mutlu sonla bitti ama... Açıkçası, doğru bakış açısı ile Welcome to the NHK!'den çok fazla şey öğrenilebilir. Ben ağlamadım bu Anime'de ama ağlamak istedim, zorladım da kendimi ama olmadı, sanırım romantik olaylara pek ağlayamıyorum, ama ağladığım başka anime serileri de oldu tabi.

    24 Bölümü bana biraz kısa geldi, ve soru işaretleriyle bitirdiler animeyi. Şimdi bir anlaşma imzaladılar birisi ölürse, diğeri de ölecek, fakat evlenme gibi bir durum olmadı. Bence bu olmalıydı, ve Satou'nun düzelmiş halini biraz daha izlememiz çok daha iyi olabilirdi. Ama sonuç olarak mutlaka izlenmeli bir anime. Benim Puanım:8.5/10


    Edit: Düşünüyordum öyle aklıma geldi. Bir eleştiri daha, satou'nun annesini'de bari son bölümlerde gösterseydiler kadıncağız oğlunu misaki'ye emanet etti gitti. Son halini gördü mü? Bilmiyoruz.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Uplifting -- 5 Ağustos 2013; 22:52:46 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Uplifting

    Bende az önce bitirdim bu Animeyi. Gerçekten güzeldi, fakat eleştirilerim de yok değil. Satou'nun, Senpai dediği kişi ile olan saçma Ecchi sahneleri yerine, finalde Misaki ile güzel bir sahne olabilirdi. Bu arada Yamazaki'de tam benim kafadan, ama o kıza öyle kötü davranmayacaktı. Gerçi sonradan onların kide mutlu sonla bitti ama... Açıkçası, doğru bakış açısı ile Welcome to the NHK!'den çok fazla şey öğrenilebilir. Ben ağlamadım bu Anime'de ama ağlamak istedim, zorladım da kendimi ama olmadı, sanırım romantik olaylara pek ağlayamıyorum, ama ağladığım başka anime serileri de oldu tabi.

    24 Bölümü bana biraz kısa geldi, ve soru işaretleriyle bitirdiler animeyi. Şimdi bir anlaşma imzaladılar birisi ölürse, diğeri de ölecek, fakat evlenme gibi bir durum olmadı. Bence bu olmalıydı, ve Satou'nun düzelmiş halini biraz daha izlememiz çok daha iyi olabilirdi. Ama sonuç olarak mutlaka izlenmeli bir anime. Benim Puanım:8.5/10

    Hocam çoğu kısmına katılıyorum fakat senpai ile olan kısımları satou hayal ediyordu ve ben çok gülmüştüm o sahnelere. Tabi zevk meselesi yine lafım yok :)

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Sınavdan sonra yarım kaldığını hatırladım ve kalan altı bölümü de bitirdim. Cidden çok güzel bir anime. Bazı animeler gibi duygu pompasından ziyade insana birşeyler katan bir kurgu olduğunu düşünüyorum. İzlerken ister istemez kendinizi yargılıyosunuz. Bana sorarsanız izlenmesi gereken bir seri ve kesinlikle tavsiye ediyorum
  • meraktan ve yorumlardan etkilenerek indirmeye başladım :) hadi hayırlısı...
  • ilk 5 bölümü izledim. satou'nun senpai'sinin "... ancak marketlerde insan ilişkileri satılmıyor." lafıyla beraber satou'ya "o zamanlar sevgili olmalıydık." lafı nedense beni çok yıprattı. ilk 4 bölüm biraz çerezlikti ama sanki 5. bölümle beraber anime başlamış gibi hissediyorum, bayağı depresif bir yapıma dönüşecek sanırım zamanla.

    o yüzden ara verdim. şu 1-2 hafta mutlu olmam lazım. yalnızlık ve paranoya temasını işleyen en dandik yapımdan bile oldukça fazla etkilenen bir yapım olduğu için izlemeyi bıraktım şimdilik.

    yorumum, izleyin. ilk 5 bölümden (özellikle 5. bölümden) direk kalite akıyor zaten.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Droogie

    ilk 5 bölümü izledim. satou'nun senpai'sinin "... ancak marketlerde insan ilişkileri satılmıyor." lafıyla beraber satou'ya "o zamanlar sevgili olmalıydık." lafı nedense beni çok yıprattı. ilk 4 bölüm biraz çerezlikti ama sanki 5. bölümle beraber anime başlamış gibi hissediyorum, bayağı depresif bir yapıma dönüşecek sanırım zamanla.

    o yüzden ara verdim. şu 1-2 hafta mutlu olmam lazım. yalnızlık ve paranoya temasını işleyen en dandik yapımdan bile oldukça fazla etkilenen bir yapım olduğu için izlemeyi bıraktım şimdilik.

    yorumum, izleyin. ilk 5 bölümden (özellikle 5. bölümden) direk kalite akıyor zaten.

    Son 6-7 bölüm bana göre çok iyiydi. İlk bölümler galge yapımı falan derken sıkıyor baya




  • 21. bölüm bitti az önce.


    yamazaki'nin vedası çok üzdü beni. anime tam kafamdaki gibi bitecek diye sevinirken bir anda satou'nun hitomi'ye rastlaması hiç de hoş olmadı. finalde ikisi arasında ecchi sahneler göreceğiz demek ki. dizinin başında flashback ile gösterdikleri an sorun olmamıştı çünkü belki de o sahne birçok şeyi açıklığa kavuşturmuştu ama bu saatten sonra bu ikisi arasında ecchi sahneleri görmek dizinin dinamiğine aykırı, gereksiz ecchi'ler hiç yakışmaz bu animeye. ben ki misaki'nin satou'nun üstüne kahve dökmesi gibi basit bir fan service'te sinir olmuş adamım, o ecchi sahneleri görürsem laptop'u camdan dışarı fırlatabilirim.




  • Gözyaşlarına hazır ol diyebilirim sadece, zira ben Welcome to God bölümünden sonra makineyi kapattım, yüzümü yıkadım, yatağa uzandım ama sadece sessizce ağlayabildim ve o geceyi tavana bakarak geçirdim. Ne kadar etkilendiğimi tarif edebilmem zor :(
  • ve anime bitti. öncelikle ecchi sahnelerin birer hayalden ibaret olması beni çok sevindirdi ve açıkçası tam da gerekli sahnelerdi bunlar, gerçeğe dönüşse felaket olurdu fakat satou'nun aklından bunların geçtiği apaçık ortadaydı, bizim de görmemiz güzel oldu.

    seride beni en mutlu eden nokta çok fazla tesadüf içermeseydi. çoğu insan bunu fark etmiyor ancak hayatta birçok şey tesadüfler yüzünden oluyor, hayatın kendisinde bir neden-sonuç ilişkisi yok. hayat sizi tesadüflerle birisiyle tanıştırır, o kişiyle olan ilişkinizde neden-sonuç durumları oluşur. aynı zamanda mutluluğa giden yol kendi çabamızdan sonra şansımıza ve tesadüflere bağlı, yani bu benim hayatımda böyle olmadı ancak çevremde gördüğüm yaşça büyük insanlarda hep böyle oldu, onların yaşına geldiğimde benim de kaderimi kendi çabamdan sonra tesadüfler belirleyecek. ancak bu "çaba önemsiz, tesadüfler her şeyi belirler." demek değil, satou'nun sonda mesajı doğru bir şekilde aldığı ve izleyiciye de doğru şekilde ulaştırdığını düşünüyorum: siz elinizden geldiğince çabalayın, başınıza şanssızlık eseri felaketler gelse bile elinizden geldiğince çabaladığınız için hayat sizi beklediğiniz kadar iyi olmasa da bir düzlüğe sokar. ayrıca animenin sonunda aslında ana karakter hariç herkesin hayatında belirli bir değişiklik olması beni çok güldürdü. hayat bazen gerçekten böyle hissettiriyor, siz olduğunuz yerde dikilmişken birileri ileri veya geri de olsa yer değiştirmiş gibi geliyor.

    bu kadar övgüyü hak eden bir serinin maalesef eksi yönleri de var. ilki n.h.k. 'nın kendisi. aslında bu benim yanlış beklentiye girmemle alakalı ama gene de eksi olarak buldum. ekşi sözlük'te okuduğuma göre n.h.k. bizdeki trt imiş. ben serinin ismi böyle olunca ana karakterin medyaya da sürekli laf atmasını bekledim ancak medya konusuna hiç değinmediler bile. bana kalırsa insanı günümüz şehir yaşamında yalnızlığa iten ve hayatla hatta herkesle, her şeyle anlamsız bir şekilde kavgalı olmasının en büyük sebebi medyanın ta kendisidir. hoş n.h.k. bizdeki trt olmasa bile böyle harika bir seri medyaya nasıl laf atmamış olabilir hala aklım almıyor. acaba medyaya gereken cevabı verdi de ben mi kaçırdım diye düşünmeye başladım bu cümleleri yazarken. bir diğer eksi yön ise hitomi ve misaki'nin yaşamlarına fazlaca eğilmemiş olmaları. bu ikili shounen'ler gibi evreni bol karakterli animelere konsa bile en ilgi çekici karakterler olacakken hepi topu 7-8 karakterli bir animede nasıl yeterince anlatılmaz, özellikle hitomi nasıl yeterince gösterilmez anlayamadım. aynı şeyler aslında jougasaki için de söylenebilir, serinin tek mükemmel karakteriydi ve satou'nun zıttıydı, kesinlikle onun da anlatılması gerekiyordu.

    seri bana aynı zamanda ironik bir durum da yaşattı. imzamdaki myanimelist sayfasına da bakarsanız fark edersiniz. hepi topu 29-30 anime izlemişimdir, bu mesajı yazarken saydım da anca 12-13 tanesi adam akıllı sayılabilecek seriler. nintendo ds'te rpg/adventure dışında oyun oynamam. canım sıkılınca da ara sıra haxball oynayan bir insanım, yani online oyun geçmişim yok. doctor who dışında adam akıllı bir dizi izlemem. film-müzik-kitap üçlüsüne oyun-anime ikilisinden daha fazla vakit ayırsam da gene de bu forumdaki herhangi bir kişiden çok daha az vakit ayırmışımdır. uzun lafın kısası animenin her saniyesinde hikikomori olmadığım, insani ilişkiler için çok çaba harcayan ve ailemin "neredesin lan sen? niye hala eve gelmedin bu saatte?" diye aradığı bir insan olduğum için şükrettim. fakat işin garibi animeyi izlerken kısa süreli de olsa hikikomoriye dönüştüm, 2.5 günde falan bitti sanırım.

    şaka bir yana, üniversiteye bu sene geçtim ve o ortamın samimiyetsiz olacağını düşündüğüm için anime-film-kitap üçlüsüne daha fazla vakit ayırmayı, elbette bu animedeki kadar olmasa da kendi içime daha fazla kapanmayı düşünüyordum, "ne de olsa bu yaşıma kadar onlarca arkadaş edindim." düşüncesi içindeydim ancak bu animeyi izledikten sonra olduğum şekilde kalmaya karar verdim, iyi ki de böyle bir karar almışım. yorumlardan anladığım kadarıyla ilk defa konu açılış amacına ulaştı, @Akuma_Blade ilk defa birinin hayatını değiştirdi. teşekkürler akuma.




  • bu arada o kadar insan spoiler yazdı, istersen konu başlığına veya ilk mesaja spoiler serbest uyarısı ekle, ilk mesajda bile spoiler var denebilir.

    animenin finaline de şu şarkı gider herhalde:

  • Çok güzel bir animedir. Mutlaka izleyin.
  • Listeye ekledim.


  • Bu nasıl efsane bir şarkıdır... Aylardır bıkmadan usanmadan defalarca dinledim ve hiç sıkılmadım. Nasıl anlatsam beni derinliklere götürüyo, beynim rahatlıyo, hem iyi hem kötü hissediyorum ama çok iyi ya..
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Uplifting



    Bu nasıl efsane bir şarkıdır... Aylardır bıkmadan usanmadan defalarca dinledim ve hiç sıkılmadım. Nasıl anlatsam beni derinliklere götürüyo, beynim rahatlıyo, hem iyi hem kötü hissediyorum ama çok iyi ya..

    Aynen..
    Her seferinde aynı tadı veriyor ama korkunç bir buhran haline bürünüyorum.

    Bir de bu şarkı var ki...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Haykıran Bıngıldak -- 1 Ekim 2013; 20:35:56 >




  • @Haykıran Bıngıldak: Benim koyduğum çok daha iyi ama
  • 
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.