Volvo S60 (2011+): Sorunları, Çözümleri, Topluluk

DATRONX

Teğmen

233 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

quote:

Orijinalden alıntı: Kurzweil

quote:

Orijinalden alıntı: DATRONX

quote:

Orijinalden alıntı: Kurzweil

quote:

Orijinalden alıntı: toledox

Sn. kurzweil;

sahibinden.com da ilanları incelereken sizin araca benzer bir ilan dikkatimi çekti linkini paylaşıyorum, aracınızın değeri hakkında fikir vermiş olur size diye düşündüm.

http://www.sahibinden.com/ilan/vasita-otomobil-volvo-1100km-de-2012-1-6-dizel-otomatik-s60-advance-sahibinden-87157105/detay

Sn. toledox,
İlandaki araç benim arabanın aynısı. Arabam prim yapmış.

Polestar S60 da güzel görünüyor. 2013'de duyurulabilirmiş.

İlanı ilk gününde gördüm ve araç sahibine mail attım.Aracı aynı özelliklerdeki+sunrooflusunu bayiden 102.000 tl ye alan arkadaşlar olduğunu,sunroofun 5000 tl civarı değerini düşersek; aracının yenisinin dahi 97.000 bayi fiyatı olduğunu dile getirdim.Makul,mantıklı fiyatta anlaşabilirsek aracı alabileceğimizi söyledim.Banaverilen yanıt aynen şu şekilde oldu;

" Son olarak 100.000 e bırakabilirim.Arabamın benim gözümde sıfırından bir farkı yok. Bu kombinasyonda bir araç olmadığı için özel sipariş ile satın aldım. Daha fazla zarar etmemin bir anlamı olmaz. Ayrıca istediğiniz kombinasyonda bir S60 bulursanız almanızı tavsiye ederim. Çünkü benden çok daha iyi fiyatlar almışsınız. Yalnız S60'dan şaşmayın derim. İyi günler."

Bende hayırlı satışlar diledim kendisine,bayide sıfırı daha uygun varken,her ne kadar 1200km olsa da ikinci el olduğunu bu fiyata satmasının zor olduğunu fiyatı revize ederse satmasının daha kolay olağacını belirttim.Sanırım anladığım kadarıyla cevabının içindeki gizli mesaj,"bayide bu donanımda hazır araç yok,ben sıra bekledim.Hemen araç istiyorsan bu paraya var"gibi geldi bana.İkinci el VW daki gibi bir fiyatlandırma yapmış arkadaş kar da etmek istiyor sanırım.

Sn. DATRONX,
VW'de oluyor da Volvo'da neden olmasın? Volvo, Türkiye piyasasına uygun araçları üretirse, bir de VW'de olduğu gibi az getirirse, bu ilandaki gibi ikinci elleri daha pahalı olan araçlara rastlayabiliriz. Volvo arabalarının ikinci elini güçlendirmek için oyunun kuralı belli. Volvo'nun bu bağlamda iyiye gittiğine inanıyorum. Bayilerde araç varken, ilan sahibinin bu fiyata satması zor görünüyor. Araç olmasaydı belki satabilirdi. Bu arada ilan sahibi size "S60'dan şaşmayın" demiş. Umarım öyle yaparsınız. Hazır bayilerde araç varken sizi de aramızda görmek isteriz. 56. sayfada aracımın ayrıntılı incelemesi mevcut. Okumadıysanız S60'ı tanımak için göz atmanızı öneririm. Saygılar.

Sayın kurzweil, arkadaşlar;

Aslında ciddi ciddi s60 düşünüyordum,S60,C180,F30 320D,CC Alternatifleri arasında kendi kriter ve ihtiyaçlarıma göre karar vermeye çalışıyordum.S60 gerçektende kaliteli ve şık bir araç bu konuda hem fikiriz.Ben tercihimi kendimce sebeplerden dolayı cc den yana kullandım.Ancak araç teslimi 10 haziran dendi,teslim süresinde 10günden fazla gecikme yaşatırlar ve kur kampanyası biterse vazgeçeceğim,bekleyemem daha da.Öyle olursa alternatifleri değerlendireceğim.Zamazingo77 ve ssözen beyefendilerin sayfadaki yazılarından sonra,konunun sayfasını okudum.Benim başıma gelenlerin bir benzerini yaşamış arkadaş.Diğer sayfaya da yaşadıklarımı yazmıştım,belki yeri değil ama buradada paylaşmak istiyorum.Amacım markaları yada firmaları kötülemek asla değil başta bunu belirtmek isterim,yazılanlar yaşananlardan ibarettir.Kesinleşmiş yargı kararlarıyla sabittir ve her tür belgeli ispatlıdır,forum paylaşma amaçlı ;yorumlarımız kişisel farklı olabilir.Takdir arkadaşalarındır,katılan olur,katılmayan olur.Kesinlikle de marka fanatiği değilim,verdiğimin karşılığını ne kadar alabiliyorum ona bakarım sadece.

Arkadaşlar;bende 2006 yılında sıfır km ford focus ghia araç satın almıştım.Daha 1000 km lerden itibaren kronik sonu gelmeyen arızalar,defalarca aynı veya farklı parça değişimleri,yolda kalma,arızanın sebebinin dahi bulunamaması gibi bir çok sebepten en sonunda aracın değişmini talep ettim.Gerek aldığım satıcı,gerekse otosana defalarca aramama rağmen sonuç alamadım.Hatta ilk başlarda otosan bana cevap verme gereği bile duymadı.İlerleyen zamanlarda ısrarlarım üzerine otosan bölge servis müdürü bulunduğum ile geldiğinde kendisiyle görüştüm.Zaten servis bölge müdürü olduğundan otosan merkezdeydi ve herşeyden haberi vardı.Kendisiyle görüşmemizde benim aracım 1 yaşına gelmişti ve ikinci el değerini araştırdı bayilerden ve sıfırıyla arasında 9000 tl fiyat farkı olduğunu söyledi.9000 TL Fark çıkmasının sebebi de aracımın satılabilecek en taban fiyatıyla,bayinin verebileceği satış fiyatı arasındaki farktı.Ben dedim ki "ben haklı olduğum halde elim taşın altına koyuyorum ve 4000 tl sını hemen nakit olarak ödeyeyim,sizde taşın altına elinizi koyun 5000 tl sini firma olarak indirim şeklinde karşılayın ben de daha fazla mağdur olmayayım,sizin de imajınız zedelenmesin dedim.(Bulunduğum il Aydın merkez ve burası bir metropol değil herkes birbirini tanır ve buranın eşrafından tanınmış bir kişiyim,burada herşey çok çabuk yayılır)Müdür bey,istanbula dönünce konuyu üst yönetimle toplantıda görüşeceğini ve elinden geleni yapacağını,bana geri döneceği sözünü verdi.Aradan haflar geçti,sabırla bekledim ama arayan soran olmadı.Kendisine ulaşmak istedim verdiği şirket sabit telefonundan ama telefona çıkan yardımcısına defalarca not bırakmama rağmen aramadı.Tabi ki bunlar olurken aracın yasal garanti süresinin bitimine 6-7 ay gibi bir süre kalmıştı.[Araç satın alırken +2 yıl ücretli garantide alınmıştır,ancak ek garanti yasal süreçte geçerli değildir)Avukatımla görüştük ve garantinin bitmesi için oyalandığımızı düşündük,hemen yasal işlemlere başladık.Lehime olan hakem heyeti karar tebliğgatı ellerine ulaşınca telefonlara çıkmayan müdür bey hemen beni aradı ve serviste görüşelim dedi.Görüşmede aradaki farkı ödemem şartıyla aracı değiştirebileceklerini söyledi.Ben de bu şartın 6 ay önceki görüşmemizde,konuşulduğunu, 6 aydır telefonlarıma çıkmadıklarını,artık yargıya yansıdığını avukat tutuğumu vekalet ücreti,vs masraflarım olduğunu birebir değişim istediğimi söyledim.Tekrar üst yönetimle görüşeceğim,size döneceğim dedi ve gitti.Araç 2006 ford focus ghia tdci cvt,full paketli bir araçtı ve 2005 kasım da 42.500 tl bedel ödenerek satın alınmıştı.Bu sırada dava devam ediyordu üst yönetimden cevap beklerken.Hakem heyetinin ayıplı mal kararından sonra itiraz ettiler tabiki [aracımız sağlamdır,her sorun olduğunda tamir edilmiştir ve edilecektir müşterimizin arkasındayız) gibi savunma yapıyordu avukatları aracılığıyla.Dava devam ederken bir kış günü yine otobanda yolda kaldım ve ölümden döndük ve rezillik aynen devam tabiki.Otobanda 120 km hızla seyrederken birden direksiyon kilitlendi,abs arıza verdi fren şişti tutmadı,otomatik vites arıza verdi vites geçmedi.Allahtan yiyecek ekmeğimiz varmış ki olay çok hafif bir düz bir rampada oldu ve trafik azdı.Aracı çok uzun mesafede rampanın ve el freninin yardımıyla durdurabildim,direksiyon dönmediğinden arıza şeridiyle,sağ şerit ortasında kalakaldım yoğun yağmurda.Araç çekiciyle servise çekildi ve avukatım hemen hakimle görüşerek araç yürümez durumda servisdedir, diye tekrar bilirkişi incelemesi istedi.Mahkeme heyeti ve tayin edilen bilirkişi ve avukatımla belirlenen günde servise gidildi ve yerinde tespit yapıldı tutanaklar tutuldu,araç yürümez çalışmaz halde bilirkişi raporunu birkaç gün sonra mahkemeye sundu,Ayıplı mal,tüketicinin hatası yoktur,imalat hatası.Otosanın servis müdürü beni aradı ve görüşmek için servise davet etti.Bizde avukatımın ofisinde görüşelim kahve içelim buyrun dedik ve geldiler.Görüşmede bana iki alternatif sunuldu.1.si aracı samandıraya çekelim neyi varsa halledelim ve size 8000 tl otosan nakit desteği verelim.2. si aracınızı alalım 40.500 tl para verelim bu iş bitsin dendi.Bunlar olduğu sırada araç bedeli bayide 48500 tl ve neden 40500 dediğimde ise verilen cevap aynen şu oldu"siz aracı 2 yıldır kullanıyorsunuz değer kaybı var"Avukatımda yasa gereği ayıplı maldan aşınma veya kullanım bedeli düşülemeyeceğini belirtince,"bana verilen yetki bu"dedi ve ayrıldı.Bizde davamıza devam ettik,otosanda itirazlarına devam etti aracımız sağlam arkasındayız,yaparız vs.Otosan serviste araç yürümez halde bir sürü parçası değişmesi gereken,mahkemenin ve bilirkişinin yerinde incelediği,serviste dahi çalıştırılamayan bilirkişinin ayıplı mal tespit raporuna da itiraz etti.Otosan 3. kez manisa celal bayar ünv.den bilirkişi incelemesi talep etti mahkemeden.Araştırmalarıma göre celal bayar ünv. de otomotiv ana bilim dalı yoktu ve de neden orayı tercih etmişlerdi.Bizde araştırdık ve otomotiv ana bilim dalı olan üniversitelerin listesini mahkemeye sunduk ve takdir mahkemenindir dedik.Mahkeme hacettepe ünv. otomotiv ana bilim dalı hocalarında oluşan 3 kişilik bir heyete dosyayı gönderdi.Heyet servis raporlarınıda içeren dosyayı inceledi ve çok detaylı,teknik bir rapor hazırlayarak mahkemeye sundu.Otosan bu rapora da itiraz etti,tekrar bilirkişi isteyince hakim de artık reddetti ve lehimize karar verdi.Otosan kararı yargıtaya taşıdı ve yargıtay da onadı lehimize.Davayı açarken biz değişim değil faizleriyle beraber bedel iadesi talep etmiştik,zaten misliyle değişim istesek bile otosan kronik sorunlu cvt şanzumanlı araçların ithalatını durdurduğu için istese de veremezdi bize.Zaten aynı araç verecek olsa da artık bu kadar umursamazlık,oylama ve 3.5 yıllık dava sürecinden sonra ben böyle bir firmadan araç alıp onlara para kazandırıp,tekrar olası rezillik yaşamak istemezdim.Mahkeme bitince,elimizdeki kararla,yargıtay sürecini beklemeden ;hemen mütesesil sorumlu bayinin şirket hesaplarına tedbir koydurduk icra yoluyla.Onlarda tedbiri kaldırabilmek için araç fatura bedeli vs masrafları icraya nakit olarak yatırarak,hesaplarındaki blokeyi kaldırdılar.En azından dosya yargıtaydan gelinceye kadar alacağımızı garanti altına almış olduk.Kanunlarımıza göre yargıtay yolu icrayı durdurmaz,mahkeme kararı ile alacak takibi yapılabiliyor.Neyse ki ben kasım 2010 da aracı mahkeme kararıyla servise teslim ettim paramı masraflarımı aldım.

Konunun özü, bizzat zamazingo nun yaşadıklarının benzerini yaşadığım için kendi yorumum şudur ki;
Distribütör firmalar müşterilerinin mağdur olmamaları için ilk başta aracın sorununu eksiksiz giderebilmelidirler.Tüketici yasası açıktır,firmalar mallarının sorunlarını tespit edebilecek ve giderebilecek donanımda servis ve teknik personel bulundurmak zorundalar.Gideremiyorlarsa da aracı misliyle değişim yoluna gitmeleri gerekiyor.Ama bir çok firmada söz uçar yazı kalır mantığı güdülüyor ve sözlü talepleriniz ve itirazlarınız dikkate alınmıyor ve cevap verilmiyor.Yazılı ve resmi olarak işe koyulursanız cevap alabiliyorsunuz,ben bunları bizzat yaşadım.Zamazingonun psikolojisini anlayabiliyorum,benim davam yargıtay dahil 3,5 yıl sürdü,emeğim param gittiği gibi zamanımı servislerde,avukat ofisinde harcadım.

Firmaların çoğu ayıplı mal olsa dahi araç değişimlerine sıcak bakmıyor.Bunun sebebini bir firmanın avukatıyla dostane konuşmalarımızda öğrendik.Birisi kalkıp benim veya zamagingo gibi kronik sorunlar nedeniyle araç değişimi talep ettiğinde mahkemeyemaruz kalmadan araç değişimi yapılırsa bunlar kulaktan kulağa yada internet ortamında paylaşılacağından,sorun yaşayanlar hemen araç değişimini talep edip değiştirilenleri örnek göstereceğinden ve firmaların her değişim talebini yerine getirmeleri mümkün olmadığından genellikle hakkınızı yargı yoluna taşımadan alamıyorsunuz.Bu yazdıklarım her firma için geçerli olmayabilir ama genel yaklaşım bu şekilde,garantiniz var efendim o bozulsun biz yaparız diyorlar mahkemede bile.Yazdıklarımın hepsi ispatlıdır hepsi dosya halinde duruyor belgeli.Bir de şu var aracı mahkeme kararıyla kasım 2010 da bayiye teslim ettik paramızı icradan aldık ama defalarca görüşmemize rağmen hala devrini bile almıyorlar,araç benim üstümde kayıtlı.Benim Araç dışarıdaki otoparklarında 1,5 yıldır bakımsız şekilde yatıyor ve yıldan dolayı değer kaybediyor ama umurlarında bile değil.Düşünün ki firma bu kadar değer kaybını,zararı önemsemiyorken,ilk başta ikili görüşmelerde 5000 tl indirimi bile yapmamıştı,yapsaydı bunlar yaşanmayacaktı.Sonuç ne oldu peki benim hesabımla onlara fazladan 30.000 tl ye mal oldu bu iş belkide.İlk başta iyi niyetimle 4000 ben vereyim 5000 siz indirim yapın aracı değiştirin dediğimde,dönmemişlerdi bile gerie 5000 tl için, ama dava sonunda 30 000 tl fazladan çıktı belkide onlardan.Beni bu kadar süründürmelerinin sebebi; yargının yoğunluğundan dolayı sürecin yavaş işlemesi yıllar alması,dava bitene kadar o aracı satamama zorunluluğu birde kaza pert etmeyeceksin,cebinden harcayacaksın,yıllarca gidip geleceksin takip edeceksin bütün bunlar onların lehine işliyor çünkü halkımız bu meşakkatli sürecle uğraşmak istemediğinden lanet olsun deyip aracını satıp kurtuluyor,darısı alanın başına oluyor.Gerek forumda gerekse güncel hayatta çoğu tüketici bişey yaşadığında işte şöyle dava açacam,şöyle peşini bırakmayacağım vs. eser gürler saman alevi gibi,sonrada yukarıdaki sebeplerden hukukla uğraşmaz satar geçer.Satınca da iş bitiyor mu, hayır sattığı zavallı uğraşıyor garantiside olmadığından düşünün artık ödenen bedelleri.Zaten mahkeme sonundada geri verilenaraçlar hurdaya ayrılmıyor,yine ikinci el olarak satılıyor.Olan her şekilde tüketiciye oluyor sonuçta,ama ikinci el garantili veya garantisiz mal alan bu riskleri zaten biliyor.Ancak yıllarca emek verip sorun yaşamamak yada minimize yaşamak için sıfır km araç alan vatandaş debelensin dursun zavallı olsun.

Biz davayı ilk açarken bedel iadesi+fatura tarihinden itibaren yasal faiz+satın alınan ek garanti ücreti+masraf ve vekalet ücreti talep ederek açmıştık.Araç ticari araç olmadığı için ve aracı sorunlu,arızalı dahi olsa kullandığımız için mahkeme faize ve icra inkar tazminatına hükmetmedi.Sanıyorum ki s40 alan arkadaşımıza da faize hükmedilmeyecektir.Fatura bedeli+masraflarını alacaktır diye düşünüyorum.s40 alan arkadaşımızın başta ki anlaşması hakkaniyetli şekilde şöyle olabilirdi.S40 Aracının fatura bedeli,yeni seçeceği aracın bayinin normal müşteriye son verilecek rakamından mahsup edilerek hakkaniyet ilkesine uygun şekilde halledilebilirdi.Zaten arkadaş mahkeme sonucunda araç fatura bedelini ve masraflarını alacaktır hukuk yoluyla.

Arkadaşlar bilinçli tüketici olalım ve bedeli ne olursa olsun hakkımızı arayalım,bu sayede üreticilerin gerek üretim kalitesi artacak,gerekse olası sorunlarda yaklaşımları değişecektir.Biz tüketici olarak yukarıda yazdığım sebeplerden, hukuk sisteminin yoğunluğundan dolayı vs. önce esip gürleyip,hakkımı arayacağım deyip,sonra malı satarak amannnn uğraşamam dersek bu tür şeyler her zaman birilerinin başına gelecektir diye düşünüyorum.Burada marka fanatikliği de yapmıyorum,sözlerim tüketicisine hakkaniyetle davranan üreticilere değildir, onları tenzih ediyorum.

Saygılarımla.

toledox

Binbaşı

1892 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

DATRONX

Teğmen

233 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

quote:

Orijinalden alıntı: toledox

Sn. Datronx

Yazınızı okudum. Epey sıkıntılı ve tehlikeli bir süreç atlatmışsınız geçmiş olsun. Umarım yakın zamanda yargı süreçlerinde iyileştirmeler yapılarak dava süreleri kısalır da tüketiclerin eli biraz da olsa kuvvetlenir. Bu anlattığınız olay ve daha önce bahsettiğiniz otomobil alımı sırısaında tüketicinin mağdur olması durumu biz tüketicilerin bilinçlenmesiyle ve birlik olmasıyla çözülebilecek bir durum. Aslında çözümü çok basit ama genelimizde var olan ben ne uğraşayım mantığı yüzünden çözümü imkansız olan bir durum.

İyi dilekleriniz için teşekkür ederim,dilerim böyle şeyler sizlerden birinin başına gelmez.Aslında tüketici yasalarımız bilinenin aksine,diğer ülkelerin birçoğundan daha fazla tüketici haklarından yana ve lehine.Ancak sürecin işleyişinin yavaş olmasının sebebi yine toplumumuzdan kaynaklanıyor demek yanlış olmasa gerek.Memlekette bu kadar hukuksuz ticaret,karşılıksız çek- senet,alacak gibi hukuk davalarının yanında bir de ceza davaları almış başını gitmişken yargıyada suç bulmamak lazım kanaatimce.Yurt dışındada davalar genelde yıllar sürüyor,bizim halkımız biraz filmci,dizici,tv ci olduğundan dışarıda herşey çok farklı gibi düşünebiliyor.Esas çözüm,konunun yargı yoluna gitmesine gerek kalmadan sistemin kendiliğinden değişmesi için bilinçli ve dürüst tüketici,vatandaş olmakta saklı.Bir malı beğendik diye,satıcının bütün dediklerine ve şartlarına okey dersek zaten başta kaybetmiş olacağız.Bilinçli olalım;zevklerden, duygulardan ziyade mantığımızı kullanalım ki bazılarının rantına mahal vermeyelim.Unutmayalım ki birkaç büyük rantcının ekmeğine yağ sürmek,yüzbinlerin mağduriyetine sebep olabiliyor.Mesela bana herhangi bir mal satan, herhangi bir firma yada şahıs(isimler önemli değil,oluşumlar ve sonuçları önemli)yıllarca biriktirdiğim,emeğimin karşılığı olan peşin paramla malını almak istediğimde bana fahiş fiyat yada 10 ay sonra veririm,fiyatını da o güne göre ben belirlerim diyorsa,hayırlı işler der çeker giderim.En yakın alternatife yönelirim,bu benim tercihimdir; herkesin fikrinede saygı duyarım.

EfsaneFocus

Binbaşı

1871 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

DATRONX

Teğmen

233 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

Mordeaur

Binbaşı

1909 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

DATRONX

Teğmen

233 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

Kurzweil

Binbaşı

1290 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

Sn. DATRONX,
Bir malın piyasa değerini belirleyen, ona olan talep ve arz dengesidir. Üreteninin kaça sattığı değil. Satın aldığımız bir ürünün piyasa değeri bir sebepten ötürü artmışsa, "ben bunu şu kadara almıştım, daha fazlasına satmam doğru olmaz" mı diyeceğiz, o günkü ederi daha fazlayken? Ve ya tam tersi bir mantıkla fiyatı fazlaca düşmüş ise, "ben bunu şu kadara almıştım, ölü fiyatına bırakmam" diyebiliyor muyuz? Satılmaz ki.

Yani demek istediğim bir malın piyasası ne ise odur. Biz beğensek de beğenmesek de. Bu sebepten ötürü malını aldığı fiyatın üzerinde satan birisi kimseyi kazıklamadığı gibi, aldığı fiyatın çok altına satan birisi de enayi olmaz. Yalnızca piyasa koşullarının gereğini yapmış olur.

Böyle bir malın piyasasında haliyle, dediğiniz gibi rant elde etmek isteyecekler bulunur. İndirimden toplu alım yapan galeriler gibi mesela. Burada da müşteriyle uğraşmak istemeyen distribütör ve bayilerin işine geliyor bu gibi satışlar. Halbuki kendisi satsa, müşterisini liste fiyatından buluşturacak aracıyla.

Ben arabamı satın almadan önce manuelinde indirim vardı. Benim beklediğim otomatiğinin ise, manueline göre bir hayli yüksek fiyatlı olacağı belliydi. O zaman "otomatik farkı olarak bu fiyat farkı fazla değil mi?" diye sitem etmiştim bilinçli bir müşteri olarak. Fakat sonra, o fiyat farkını vermeye razı oldum ve otomatiğini satın aldım. Çünkü S60'ı beğenmiştim ve buna değer dedim. Aynı aracın otomatiğinin yüksek fiyatlı olmasının sebebi, otomatiğe olan talebin, manuele olandan çok daha fazla olmasıydı. Aslında ikisi aynı araç sayılmazdı. Aradaki talep farkından ötürü fiyatları da ayrışmıştı. Ve benim gibi bu fiyat farkını vermeye razı alıcılar olduğu sürece de otomatiğin fiyatı, haliyle, yüksek seyretmeye devam eder. Kimine göre o fiyat farkı verilmez gibi gelir. Ama bana göre "değer"di. Her iki görüşe de saygı duyarım.

VW arabalarına da liste fiyatından fazla vermeye razı alıcılar olduktan sonra, bu şekilde devam eder. Çünkü talep çok, arz kısıtlı. "Başka arabamı yok bu kadar para veriyorlar" diyesi geliyor insanın, fakat herhalde onlar için yok gibi görünüyor. Bu şekilde araç satın alanlar bilinçsiz müşteri değiller. Sadece alıcısı oldukları arabaları çok istiyorlar. Aracın bayi fiyatını biliyorlar ama beklemek istemiyorlar. Kaldı ki bekleseler belki bayi de talep olan araçta fiyat artıracak. Bana göre de değmez, ancak alana da ne denebilir ki? Benim yadırgadığım, başkasının gerçeği olabilir.

VW'den bahsettiğimiz için, siparişinizdeki olağan gecikmelere hazırlıklı olduğunuzu tahmin ediyorum. Bu arada da her ihtimale karşı S60'ı incelemeye devam etmenizi tavsiye ederim. Yaşadığınız dava sürecinin lehinize sonuçlanmasına memnun oldum. Böyle bir sürece girmeye cesaret edecek tüketici azdır. Ümit ederim bir daha böyle sıkıntılar yaşamazsınız. Saygılarımla.

Kurzweil

Binbaşı

1290 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

DATRONX

Teğmen

233 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

quote:

Orijinalden alıntı: Kurzweil

Sn. DATRONX,
Bir malın piyasa değerini belirleyen, ona olan talep ve arz dengesidir. Üreteninin kaça sattığı değil. Satın aldığımız bir ürünün piyasa değeri bir sebepten ötürü artmışsa, "ben bunu şu kadara almıştım, daha fazlasına satmam doğru olmaz" mı diyeceğiz, o günkü ederi daha fazlayken? Ve ya tam tersi bir mantıkla fiyatı fazlaca düşmüş ise, "ben bunu şu kadara almıştım, ölü fiyatına bırakmam" diyebiliyor muyuz? Satılmaz ki.

Yani demek istediğim bir malın piyasası ne ise odur. Biz beğensek de beğenmesek de. Bu sebepten ötürü malını aldığı fiyatın üzerinde satan birisi kimseyi kazıklamadığı gibi, aldığı fiyatın çok altına satan birisi de enayi olmaz. Yalnızca piyasa koşullarının gereğini yapmış olur.

Böyle bir malın piyasasında haliyle, dediğiniz gibi rant elde etmek isteyecekler bulunur. İndirimden toplu alım yapan galeriler gibi mesela. Burada da müşteriyle uğraşmak istemeyen distribütör ve bayilerin işine geliyor bu gibi satışlar. Halbuki kendisi satsa, müşterisini liste fiyatından buluşturacak aracıyla.

Ben arabamı satın almadan önce manuelinde indirim vardı. Benim beklediğim otomatiğinin ise, manueline göre bir hayli yüksek fiyatlı olacağı belliydi. O zaman "otomatik farkı olarak bu fiyat farkı fazla değil mi?" diye sitem etmiştim bilinçli bir müşteri olarak. Fakat sonra, o fiyat farkını vermeye razı oldum ve otomatiğini satın aldım. Çünkü S60'ı beğenmiştim ve buna değer dedim. Aynı aracın otomatiğinin yüksek fiyatlı olmasının sebebi, otomatiğe olan talebin, manuele olandan çok daha fazla olmasıydı. Aslında ikisi aynı araç sayılmazdı. Aradaki talep farkından ötürü fiyatları da ayrışmıştı. Ve benim gibi bu fiyat farkını vermeye razı alıcılar olduğu sürece de otomatiğin fiyatı, haliyle, yüksek seyretmeye devam eder. Kimine göre o fiyat farkı verilmez gibi gelir. Ama bana göre "değer"di. Her iki görüşe de saygı duyarım.

VW arabalarına da liste fiyatından fazla vermeye razı alıcılar olduktan sonra, bu şekilde devam eder. Çünkü talep çok, arz kısıtlı. "Başka arabamı yok bu kadar para veriyorlar" diyesi geliyor insanın, fakat herhalde onlar için yok gibi görünüyor. Bu şekilde araç satın alanlar bilinçsiz müşteri değiller. Sadece alıcısı oldukları arabaları çok istiyorlar. Aracın bayi fiyatını biliyorlar ama beklemek istemiyorlar. Kaldı ki bekleseler belki bayi de talep olan araçta fiyat artıracak. Bana göre de değmez, ancak alana da ne denebilir ki? Benim yadırgadığım, başkasının gerçeği olabilir.

VW'den bahsettiğimiz için, siparişinizdeki olağan gecikmelere hazırlıklı olduğunuzu tahmin ediyorum. Bu arada da her ihtimale karşı S60'ı incelemeye devam etmenizi tavsiye ederim. Yaşadığınız dava sürecinin lehinize sonuçlanmasına memnun oldum. Böyle bir sürece girmeye cesaret edecek tüketici azdır. Ümit ederim bir daha böyle sıkıntılar yaşamazsınız. Saygılarımla.

Sanıyorum düşüncelerimi tam ifade edememişim.Bir örnek verip konuyu kapatıyorum.Şimdi yukarıdaki sahibinden ilanında mesajlaştığım araç sahibini örnek vereyim.Bu tutum sadece o kişiye mahsus değil genelde bazı ürünlerde yada kişlerde karşılaştığımız bir şey.Burada da o ilandaki donanımda+sunroof lu ( ki sunroof 5000 tl civarı )aynı muadildeki aracı bayiden sıfır km 102000 tl ye alanlar var.Bu araç sunroffsuz ve bayi fiyatı 97000 tl dir.Her ne kadar 1100 km yeni araç olsa da araç ikinci eldir.Araç sahibi sunroofsuz ve kullanılmış olmasına rağmen 102000 tl istemektedir.Benzer durumlar başka markalarda olsun,galericilerde olsun yapılmakta.Bazı markalarda alay eder gibi 10 ay fiyat belirsiz sıra yazılmakta,bir de üstüne üstlük bazı insanlar hem bu konulardan şikayet etmekte hem de yapacaklarından geri kalmamaktadır.Ben kendi kanaatimce şunu söylemek istedim,bu tür yaklaşımları tasvip etmiyorum ve hayırlı satışlar deyip oradan uzaklaşıyorum.Bu benim tercihimdir,herkese saygım var.

Kendi sipariş ettiğim cc araç için zaten,10 mayıs da sipariş geçtim ve 10 haziran teslim dendi.Ben kendimce azami 10 gün de tolerans tanıyabilirim elde olmayan gecikmelerden dolayı.Bunu aşan bir durumda zaten vazgeçeceğimi en yakın alternatife yöneleceğimi yazmıştım önceki mesajımda.Ben aydın merkezde oturuyorum, buradaki bayi elindeki baz modeli,yada haziran 24 de gelecek az donanımlı olan kendi siparişi haricinde araç yok dedi.Eylül-ekim demeye başlayınca hayırlı işler dedim ve çıktım oradan.Sonra başka bayileri araştırdım.Doğuşun daha önceden opsiyonlu bir aracı bana 10 haziranda verebileceğini söylemesi üzerine araca talip oldum.İnanın ki ne marka, ne özellikte olursa olsun hiçbir aracı iki aydan fazla teslimat için beklemem;bedava olmadığı sürece.Mal satıcıdaysa para müşteride,sonuçta bir araba ve alternatif her zaman vardır.Olmazsa da başka marka model araç alırım,bir marka yada satıcı müşterisini mağdur etmemelidir,4-10 ay bekletmek yada galericilere para kazandırmak yerine bağlantılarını ona göre yapmalı,taleplere cevap vermelidir.Ben değerinin üzerinde mal satılmasına yada kıtlık varmış gibi insanların sıraya dizilmesine karşıyım.Arz talep meselesinde dediklerinizde haklısınız, ancak bayide 97 000 e alınabilen sıfır km bir arabanın ikinci eline 102000 tl para istemek,karla satmak ve bunların normal karşılanmasını kabul etmiyorum.Tabi ki şahsın malıdır,110 000 de isteyebilir,bayide varsa beklersin bende var bu fiyat demek fırsatçılıktır,Arz talep meselesine girmiyor bana göre.1km de bile olsa ikinci el,yada bayi olmayan galeriden alınnan araç risktir ve ileride karşılaşabilecek sorunlarda,satıcı firma savunmasında direk burdan sizi vuracaktır.

< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi DATRONX -- 25 Mayıs 2012; 16:51:52 >

Ayrton_SENNA

Binbaşı

1559 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

HiGHWAYMOUSE

Kurmay Yarbay

12730 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

toledox

Binbaşı

1892 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

toledox

Binbaşı

1892 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

ssozen11

Yüzbaşı

740 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

ssozen11

Yüzbaşı

740 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

quote:

Orijinalden alıntı: ceta

quote:

Orijinalden alıntı: ssozen11

quote:

Orijinalden alıntı: elixirzm

merhaba sabrı bey

yenı bır arac alma arefesındeyım yaklaskı olarak 1 aydır arastırıyorum c 180 a4 s 60 arasında kararsız kalmıstım

arastırmalarım sonucunda belli oranda sonuca vardım ( ya temmuzda alıcam ya 2013 ocakda egerkı 6 ay daha sabredebılrısem ve arac pazarında talep daralmasına baglı yıl sonu cok cazıp fıyat olursa aralık ayıda olabılır))

(su anda kafamda.....% 55 c180 cgi..... %35 s60...... %10 a4)

size musadenızle bır soru sormak istıyorum NEDEN VOLVOYU TERCIH ETMELIYIM raıkıplerınıze gore avantaj ve dezavantajlarınız ne

not= forumda zamazıngo77 arkdasımzın yasadıgı sorun genelde tek taraflı okuduk ama gercekten cok can sıkıcı bır durum sonucta alacagımız arac kul yapısı hatalıda olabılır ama yasanan surec kayıp 6 sene ve volvo nun tavrı benı daha bır dusnmeye sevketti

tsk ler

Selam,

araç alma süreci zevklerin ve tercihlerin çok değişiklik arz edeceği bir süreç. Ben çok kötü bir satıcıyım, o yüzden satışsonrasındayım gerçi :). Volvo'yu gerçekten almak istiyorsanız almanızı tavsiye ederim. Tercih ettiğiniz markaların herbirinin diğerine göre üstün ve zayıf olan tarafları var. Burada sizin yapmanız gereken rakiplerine göre üstün olan özellikleri sizlerin gerçekten ihtiyaç duyduğunuz özellikerin olup olmadığına veya rakiplerine göre zayıf özelliklerin sizlerin olmazsa olmaz kriterlerinizin arasında olup olmadığına bakmanız olacaktır. Örneğin S60'ta standart olan City Safety sizin için önemli bir özellik mi, yoksa olmasa da olur mu? Fiyat performansı da önemli tabii ki, bura da yine S60, en mantıklı seçim gibi geliyor bana. S60'ın diğer bir avantajı ise, oldukça iyi bir aksesuar ürün gamına sahip olmasıdır.

Size tavsiyem, öncelikle ihtiyaç analizi yapın. Sonra bu ihtiyaçlarınzı en ekonomik şekilde karşılayan markaya doğru yönelin. Tabii ki bu markanın Volvo olmasını tercih ederim ancak bu tercih benim size tavsiye ettiğim için değil, sizin gerçekten neyi niçin aldığınızı bildiğiniz için olmalı.

Sn. Zamazingo'nun konusunu lütfen gözünüzde büyütmeyin. Kendisine verilecek çok cevabımız var tabii ki ancak dava süreci devam ederken buradan polemiğe girmeyi etik bulmuyorum. Sadece şunu bilmenizi isterim. 6 yıldır kimseyi süründürdüğümüz doğru değil. Onlar bizleri dave ettiler biz de dava sürecini takip ediyoruz. Dava'nın uzn sürmesinde en ufak bir müdahelemiz yok, zaten olamaz da. Haklı olduğuna kanaat getirseydik, sorgusuz sualsiz gerekeni yapardık. Daha bugün başka bir müşterimiz için üzmeden, vakit kaybetmeden, mahkemeye gitmeden değişim kararı aldık. Bu mesele yetki meselesi değil, hakkaniyet meselesi. Volvo TR olarak hertürlü yetkiye sahibiz, ancak aynı zamanda uluslar arası denetime tabi bir şirketiz. Bir müşteriye sağladığımız her imtiyazın herdaim hesabını verebiliyor olmamız gerekir. Yetki, sorumluluğu da beraberinde getirir ve biz de bu bilinçle hareket ediyoruz.
Internette aklına geleni yazdığı için hakkı olmayanı kendisine vereceğimizi düşünmesi doğru değil. Bu nedenle artık hiçbir yazdığına cevap vermiyoruz. Mahkemeye gitme tercihi kendilerine ait, mahkeme süreci en hızlı işleyen ülkelerden değiliz malesef. Ben de davaların 3 ay içerisinde sonuçlanmasını arzu ederim ancak benim arzu etmem yeterli değil malesef. Yargıtay kararı çıkınca gereği neyse yaparız tabi ki ancak bu aşamaya kadar biz de en doğal hakkımız olan kendimizi savunma hakkımızı kullanmak isteriz. Burada amaç asla mağdur etmek değil, mağdur olmamak için hakkımızı savunmaktır.

Sevgiler

Ben Sabri beye konuyla ilgili olmayan bir soru soracağım. Ben önümüzdeki dönemde memnuniyetle kullandığım S40'ımı V 60'la değiştirmek istiyorum. Değişim nedenim ise ailemizin 1 kişi artıyor olması ve S40'ın arka tarafının biraz dar olması. S60'ın tek hoşuma gitmeyen tarafı süspansiyonunun sert olması. Volvo da bir satış görevlisi V60'ın daha yumuşak süspansiyonlu olduğunu söyledi. Gerçekten bu böylemidir. Yoksa yumuşak süspansiyonlu araç düşünüyorsam V70 veya S80'e mi yönelmeliyim.

Alıntıları Göster

Ben Sabri beye konuyla ilgili olmayan bir soru soracağım. Ben önümüzdeki dönemde memnuniyetle kullandığım S40'ımı V 60'la değiştirmek istiyorum. Değişim nedenim ise ailemizin 1 kişi artıyor olması ve S40'ın arka tarafının biraz dar olması. S60'ın tek hoşuma gitmeyen tarafı süspansiyonunun sert olması. Volvo da bir satış görevlisi V60'ın daha yumuşak süspansiyonlu olduğunu söyledi. Gerçekten bu böylemidir. Yoksa yumuşak süspansiyonlu araç düşünüyorsam V70 veya S80'e mi yönelmeliyim.

Selam,

süspansiyon sertliğini anlamanın tek yolu aracı test etmektir. Benim sertlik anlayışımla sizin sertlik anlayışınız değişiklik arz edebilir. Bu nedenle en doğrusu test ederek karar vermektir.

Sevgiler

quote:

Orijinalden alıntı: ssozen11

quote:

Orijinalden alıntı: elixirzm

merhaba sabrı bey

yenı bır arac alma arefesındeyım yaklaskı olarak 1 aydır arastırıyorum c 180 a4 s 60 arasında kararsız kalmıstım

arastırmalarım sonucunda belli oranda sonuca vardım ( ya temmuzda alıcam ya 2013 ocakda egerkı 6 ay daha sabredebılrısem ve arac pazarında talep daralmasına baglı yıl sonu cok cazıp fıyat olursa aralık ayıda olabılır))

(su anda kafamda.....% 55 c180 cgi..... %35 s60...... %10 a4)

size musadenızle bır soru sormak istıyorum NEDEN VOLVOYU TERCIH ETMELIYIM raıkıplerınıze gore avantaj ve dezavantajlarınız ne

not= forumda zamazıngo77 arkdasımzın yasadıgı sorun genelde tek taraflı okuduk ama gercekten cok can sıkıcı bır durum sonucta alacagımız arac kul yapısı hatalıda olabılır ama yasanan surec kayıp 6 sene ve volvo nun tavrı benı daha bır dusnmeye sevketti

tsk ler

Selam,

araç alma süreci zevklerin ve tercihlerin çok değişiklik arz edeceği bir süreç. Ben çok kötü bir satıcıyım, o yüzden satışsonrasındayım gerçi :). Volvo'yu gerçekten almak istiyorsanız almanızı tavsiye ederim. Tercih ettiğiniz markaların herbirinin diğerine göre üstün ve zayıf olan tarafları var. Burada sizin yapmanız gereken rakiplerine göre üstün olan özellikleri sizlerin gerçekten ihtiyaç duyduğunuz özellikerin olup olmadığına veya rakiplerine göre zayıf özelliklerin sizlerin olmazsa olmaz kriterlerinizin arasında olup olmadığına bakmanız olacaktır. Örneğin S60'ta standart olan City Safety sizin için önemli bir özellik mi, yoksa olmasa da olur mu? Fiyat performansı da önemli tabii ki, bura da yine S60, en mantıklı seçim gibi geliyor bana. S60'ın diğer bir avantajı ise, oldukça iyi bir aksesuar ürün gamına sahip olmasıdır.

Size tavsiyem, öncelikle ihtiyaç analizi yapın. Sonra bu ihtiyaçlarınzı en ekonomik şekilde karşılayan markaya doğru yönelin. Tabii ki bu markanın Volvo olmasını tercih ederim ancak bu tercih benim size tavsiye ettiğim için değil, sizin gerçekten neyi niçin aldığınızı bildiğiniz için olmalı.

Sn. Zamazingo'nun konusunu lütfen gözünüzde büyütmeyin. Kendisine verilecek çok cevabımız var tabii ki ancak dava süreci devam ederken buradan polemiğe girmeyi etik bulmuyorum. Sadece şunu bilmenizi isterim. 6 yıldır kimseyi süründürdüğümüz doğru değil. Onlar bizleri dave ettiler biz de dava sürecini takip ediyoruz. Dava'nın uzn sürmesinde en ufak bir müdahelemiz yok, zaten olamaz da. Haklı olduğuna kanaat getirseydik, sorgusuz sualsiz gerekeni yapardık. Daha bugün başka bir müşterimiz için üzmeden, vakit kaybetmeden, mahkemeye gitmeden değişim kararı aldık. Bu mesele yetki meselesi değil, hakkaniyet meselesi. Volvo TR olarak hertürlü yetkiye sahibiz, ancak aynı zamanda uluslar arası denetime tabi bir şirketiz. Bir müşteriye sağladığımız her imtiyazın herdaim hesabını verebiliyor olmamız gerekir. Yetki, sorumluluğu da beraberinde getirir ve biz de bu bilinçle hareket ediyoruz.
Internette aklına geleni yazdığı için hakkı olmayanı kendisine vereceğimizi düşünmesi doğru değil. Bu nedenle artık hiçbir yazdığına cevap vermiyoruz. Mahkemeye gitme tercihi kendilerine ait, mahkeme süreci en hızlı işleyen ülkelerden değiliz malesef. Ben de davaların 3 ay içerisinde sonuçlanmasını arzu ederim ancak benim arzu etmem yeterli değil malesef. Yargıtay kararı çıkınca gereği neyse yaparız tabi ki ancak bu aşamaya kadar biz de en doğal hakkımız olan kendimizi savunma hakkımızı kullanmak isteriz. Burada amaç asla mağdur etmek değil, mağdur olmamak için hakkımızı savunmaktır.

Sevgiler

sn sozen

s60 en mantıklı secım gelıyor demıssınız ama neden en mantıklı olduguna daır doyurucu bır bılgı vermemısınız ben ıste o puf noktalarını ıstemıstım sızden dıger dedıklerınızle alakalı az cok bılgı sahıbıyım :)

ılgınız ve bılgılendırmenız ıcin cok tsk

ssozen11

Yüzbaşı

740 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

DATRONX

Teğmen

233 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

'VOLVO S60 (2011 ve sonrası): Sorular, Cevaplar ve Dostluklar' (175. sayfa)