Şimdi Ara

Vifak ve İttifak Arayışına Çağrı - Ahmet Alp Khan

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
1
Cevap
0
Favori
285
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Hatırlıyorum, Türkiye çapında, belki milyonlarca kişi aynı anda ellerini semaya açmış "kapatma davası"nın demokrasi tarihimize, "Yassıada"daki gibi kara leke olarak geçmemesi adına yalvarıyordu. Milletimizin kenetlenmesi hususunda dünyaya verilmiş bu seyirlik ve ibretlik poz beni ve benim gibi vatanını milletini düşünen insanlara, ati adına ümit vermişti. Ön safları dolduranların başında referandumda "yetmez ama, evet" ve bugün "örgüt, rantçı ve karşı taraf" olarak nitelendirilen, her ferdiyle "camia" vardı

    Beş yıl öncesi manzarasıydı bu. Çok zaman mı geçti; hayır! Çok şey mi değişti; evet! O gün "beraber yürüdük biz bu yollarda" şarkısını her ortamda seslendiren ses sanatçıları arkasındaki orkestrayı ve orkestra şefini dışlamaya ve ellerindeki enstrümanların da sesini kısmaya tevessül etmeye başladılar.

    Bu topraklarda, samimi bir vatan evladının iyi yerlere gelmesi için verilen canhıraş emeklerin karşısında güzellikleri baltalamaya çalışan ve gül dikeninin ellerine batmasını bahane edenlerin yıkımı her zaman olmuştur. Bugün gelinen noktada ise daha dün Bangladeş'te bir Müslümanın aziz canını yine başka bir Müslümanın eliyle aldırtan karanlık şahısların oyunlarına seyirci oluyoruz.

    Müslüman uyanık olmalı. Ayet-i kerimede Allah(cc)"Ey iman edenler, herhangi bir fâsık size bir haber getirecek olursa, onu iyice tahkik edin, doğruluğunu araştırın. Yoksa, gerçeği bilmeyerek, birtakım kimselere karşı fenalık edip sonra yaptığınıza pişman olursunuz." buyuruyor.

    Bu ayetin iniş sebebi olarak şu hadise söylenmektedir: "Peygamberimiz Velid İbn Ukbe adlı sahabîyi Beni Mustalık kabilesine zekât toplamak için gönderdi. Velid’in onlarla daha önce bir hesabı olduğundan, onların kendi aleyhinde oldukları intibaına kapılıp zekât vermediklerini söyledi. Hz. Peygamber ordu toplayıp üzerlerine hücum edeceği sırada tesbitin asılsız olduğu kendisine bildirildi. Bu âyet bunun üzerine nazil oldu. Bu âyete dayanarak hadis ravileri cerh ve ta’dile tâbi tutulmuşlardır. Fakihler her haberin değil, ama nebe’ tarzında önemli haberlerin tahkik edilmesini şart görürler." Herkul.org

    Yaklaşık üç yıldır "twitter" kullanıcısı ve takipçisiyim. Lakin şu son zamanlardaki kadar yalan ve yanlış haberin itibar gördüğüne şahit olmamıştım. Yukarıdaki ayet ve hadisleri nazara alacak olursak bir Müslüman her duyduğuna değil de araştırıp doğruluğuna kanaat getirdiğine inanmalı veya belki ona bile şüpheyle bakmalı.

    Daha geçenlerde Bediüzzaman Said Nursi (ks.) Hz.'lerinin bir sözü geldi aklıma: "Toplumun yüzde sekseni muhayyerdir" Yani insanların yüzde sekseni duyduğuna inanır. Araştırıp incelemezler onlar. Haber nasıl geliyorsa öyle inanırlar. Benim gücüme giden nokta ise yüzde yirmi olarak nitelendirebileceğim kesim olan ve kardeşlerimiz dediğimiz kişilerin de muhayyer bir kesimmiş gibi davranarak "twitter"de ve "facebook"ta duydukları veya okudukları her haberi, araştırmadan doğruymuş ve hakikat yalnız ondan ibaretmiş gibi yaymaları. Bu, bir Müslüman için doğruysa "gıybet", yalansa "iftira"dır. edebliyat.blogspot.com

    Bugün düştüğümüz hale bazıları kıs kıs gülerken başımızı avuçlarımızın içine alıp düşünmemiz gerekmez mi? "Vifak ve İttifak" vesilelerini aramak ve sahiplenmek gerekirken "tefrika"ya düşmek "Rahmet"ten uzak kalmaya sebep olmaz mı? Bunları başta büyüklerimizden (başbakanımız, bakanlarımız ve milletvekilleri) görmemiz gerekirken halktan ve sosyal toplum kuruluşlarından beklemek abes olmaz mı?


    Ahmet Alp Khan



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Yettim Bre -- 17 Aralık 2013; 13:51:51 >







  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
    
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.