Şimdi Ara

VAHDETTİN KAHRAMANDIR (!) (7. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
243
Cevap
3
Favori
7.333
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 56789
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Canis Majoris

    Atatürk'ün hain olarak nitelendirmesi çok doğal.Dizginleri, tamamen Damat Ferit denen soysuzun eline vermesi ve ona uyması en büyük hatalarıdır zaten.Milli mücadeleye bu adam neden engel olmak istemiştir? Belli ki kurtuluşu İngiltere'nin himayesinde görüyordu ve bağımsız devlet,onurlu devlet düşüncesi aklından bile geçmemişti.
    Bununla ilgili birkaç yazı var.

    İngiltere Karadeniz Ordusu Komutanı General Milne, Londra’ya şu mesajı yollar:’’6.Mehmet, İngilizlerin Türkiye’de idareyi mümkün olduğu kadar süratle ellerine almasını istiyor.’’ (Jeschke,İngiliz Belgeleri,s.4,16.12.1918)
    İngiliz Yüksek Komiseri Amiral Webb'in mektubunda:''Padişah bizi buraya yerleştirmek istiyor.''(S.R.Sonyel,Dış Politika 1.cilt,s.44)
    Damat Ferit, Amiral Calthorpe’a şöyle diyor:’’Padişahın ve benim yegane ümidimiz,Allah’tan sonra İngiltere’dir.’’ (Jeschke,İngiliz Belgeleri, s.9, 30.7.1919)
    Vahdettin,30 Mart 1919’da,Damat Ferit aracılığıyla,’kendi eli ile yazdığı bir tasarıyı’ İngiliz Yüksek Komiseri Amiral Calthorpe’a ulaştıracaktır.Özeti şudur:’’Osmanlı İmparatorluğu’nun 15 yıl müddetle İngiliz sömürgesi olması.’’ (Sina Akşin,İstanbul Hükümetleri,s.234 ve biçok kaynakta)

    Ayrıca sadrazam Tevfik Paşanın da Londra Konferansında Lord Curzon'a olan istekleri var.Yine bu istekler,İngiltereye bağlanmak gibi şeyler.

    Artık konuya yazmayı istemiyorum. İngiliz mandacılığının sebebi ülkeyi sadece tek bir devletin yönetmesini sağlamak. Zamanı gelince o tek devlete karşı mücadele edip kurtulmak. Ülkeyi işgal eden veya yönetenler ne kadar çok olursa o kadar ilerdeki mücadele güç olacaktır. Mandacılar vatan haini değil milletn gücüne inanamayan millet bitmiş, yedi düvele kafa tutmaktansa sadece biri bizi yönetsin, mücadele tek devletle olsun diye düşünenlerdir. İngiliz Muhibleri derneğinde toplanmışlardır.

    O şartlarda vatanını seven hükümetler de kurulmuş ama İngiliz isteklerini yapmak ya da istifa etmeyi seçmek zorunda kalmışlardır. İstifa edenler olmuştur. İstifa etmeden İngiliz isteklerini yapanlar da Ferit gibi millet hatırasında kötü izler bırakmışlardır.




  • O tek devlete karşı mücadele edip kurtulmak mı? Yapmayın mandater rejimde ne kadar askerimiz olduğunu,ne kadar silahımız olduğunu tek tek tespit edip,kontrol altında tutacaklar.Ekonomimiz onların elinde olacak,asker sayısı çok kısıtlı olacak,iletişim ve ulaşım ağı onların elinde olacak ve siz de onlara karşı mücadele edip kurtulacaksınız.Ayrıca milli benliğini kaybetme gibi bir durum da var.Tarih,böyle düşünen insanları affetmez.Bu kendi milletine güvenmeyip,kurtuluşu haçlılarda arayan insanların ne dinlerine ne de atalarına saygıları vardır.Savunulacak hiçbir tarafı da yoktur.Osmanlı padişahlarına böyle bir teslimiyetçilik yakışmaz ve yakıştırılamaz,asla da doğru bulunamaz.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Canis Majoris

    O tek devlete karşı mücadele edip kurtulmak mı? Yapmayın mandater rejimde ne kadar askerimiz olduğunu,ne kadar silahımız olduğunu tek tek tespit edip,kontrol altında tutacaklar.Ekonomimiz onların elinde olacak,asker sayısı çok kısıtlı olacak,iletişim ve ulaşım ağı onların elinde olacak ve siz de onlara karşı mücadele edip kurtulacaksınız.Ayrıca milli benliğini kaybetme gibi bir durum da var.Tarih,böyle düşünen insanları affetmez.Bu kendi milletine güvenmeyip,kurtuluşu haçlılarda arayan insanların ne dinlerine ne de atalarına saygıları vardır.Savunulacak hiçbir tarafı da yoktur.Osmanlı padişahlarına böyle bir teslimiyetçilik yakışmaz ve yakıştırılamaz,asla da doğru bulunamaz.

    Ne yapmayayım. Ben iyi demiyorum. 7 düvel değil tek devlet işgal etsin diyenler mandacılar. İşgal olmasın ama olursa tek devlet etsin mantığı mandacı zihniyettir.

    Dediklerin zaten Mondrosta kabul edilmiş. Çünkü yenilmişiz. Almanya yenildi biz yenilmedik doğru değil. Savaşa devam edecek güç olmadığından Mustafa Kemal acil ateşkes istemiş. Rauf Orbay da işgale izin veren antlaşmayı yani 7. maddeyle beraber imzalamış.

    Suriye cephesinde düşman durdurulabilse yönetim de dik dururdu. Bunlar da tartışılmazdı.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ar_tryk -- 19 Şubat 2014; 17:59:51 >




  • Bu konudan sıkıldım. Önceki konular okunmadan alıntı yapılıyor. Ben sadece Vahdettin in şartlar gereği bu duruma düşmüş olabileceğini anlattım.

    Buraya Vahdettin işgale karşı koymalıydı vs yorum yazıyorlar. Devlet başkanı işgale orduyla karşı koyar. Ordu yenildiğini bildirirse nasıl karşı koyacak

    Zaten yenilmişsin. Suriyeden İngilizler Anadoluya girmek üzere. Mustafa Kemal de acele ateşkes istiyor durumun vahametini anlatıyor. O da yurdu işgallere

    açık hale getirecek bir anlaşmaya karşı. Antlaşmayı imzalayanlar da karşı. Almanya ve diğerleri savaştan çekilmiş. Tek başına karşı koyma şansın yok.

    Haberleşme itilaf devletlerinin elinde. Ordu dağıtılmış. Limanlar geçitler tutulmuş. Sınırlı jandarma görevi yapacak asker bırakılmış. Buraya kadar sadece

    Vahdettin mi? sorumlu? Kurtuluş çalışmalarını yine Türk askeri yapacak başka çözüm yok. Yaptı da. Yapanlar da devletin subayı ve askeri. İstanbul işgal

    altında ve yönetimin Anadoluya taşınması gerek. Amasya genelgesi yani. Yapılıyor.

    Artık benden alıntı yapmayın lütfen. Çünkü önceki sayfalarda yazdım düşüncelerimi.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ar_tryk -- 19 Şubat 2014; 23:31:17 >




  • Kimine göre kahraman kimine göre değil. Tarih nankördür biraz ispatlayamazsın olan bir şeyi. Herkes istediğine inansın ve kimse kimsenin inandığı değere hakaret etmesin.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: ar_tryk

    quote:

    Orijinalden alıntı: Tarîhçî

    quote:

    Orijinalden alıntı: ar_tryk

    quote:

    Orijinalden alıntı: 6.cadde

    Bu tip konulari tarihcilere birakmak daha mantikli gorunuyor.

    Bu tip konuları tarihçilere bırakamassın. Çünkü siyasal bir konu. Konuyu tarihçilerin araştırabilmeleri için dönem taraftarlarının olmaması lazım. Bizim Hititlkeri incelememiz gibi mesela.

    Vahdettin padişahtı. Ben padişahlık rejimini hiç sevmem. Sebebi muhalefet olmaması ve halkın bilgiye ulaşmasının zor olması. Halkın seçme şansının olmaması. Mustafa Kemal seçme şansını vermeye çalıştı. Padişahlığın kalması lazımdı. Çağın gereklerine uymuyordu. Vahdettin kurtuluş savaşından sonra al ülkeyi yönet denilecek bir insan değildi. Başarılı değildi. Sonra yenileşmeye açık değildi.

    Vahdettin Kurtuluş savaşı bitene kadar hain değil kurtarılmayı bekleyen bir insandı. Gücü kalmamıştı. Sevr anlaşmasını imzalamadı. Savaş kazanıldı. Yenilikler yapılacaktı. Mustafa Kemal Kurtuluş savaşındaki söylemlerinin tersine savaştan sonra onun hainliğini anlattı. Tarihçiler bölünmemek için savaş sırasında Vahdettinin düşman işgalinden kurtarılacak bir insan olduğunun söylendiğini iddia ettiler.

    Bu konu tarihçiler açısından detaylı araştırılamaz veya yorumlanamaz. En fazla Vahdettin hain değildi deyip bırakırlar. Çünkü iddia sahibi Atatürktür. Bu devlette resmi görev yaparak Atatürk ün söylediğinin tersini söylemek imkanı yoktur. Resmi olmayanlar da ciddiye alınmazlar.

    Sonuçta tartışılabilinecek bir konu değildir.

    Hastalandığında doktor yerine üfürükçüye giden, ilaç yerine ot içen bir milletin tarihi tarihçilere bırakmaması kadar doğal bir şey olamaz.

    Yanlış anladınız. Belge olarak zaten var. Şimdiye kadar getirilen belgeler eskiden beri herkesin bildiklerinden başka bir şey değil. Yeni bir şey yok. Ama Milliyetteki Atatürk ün anılarını ben çok uzun yıllar önce biryerlerde okudum ve unuttum. Niye unuttum. Çünkü hiç gündeme gelmez. Sadece gayriresmi tarihçilerin safsata denilebilecek kitaplarında görebilirsin. Oysa öyle değil. Resmi tarihçiler bundan bahsetmez. Meclisteki belgeden sevmediğin gayri resmi tarihçi diyeceğin Mustafa Armağan dan başkası bahsetmez. Niçin?

    İlber Ortaylı Vahdettin hain değildir diyor. Ama neden açıklamaz. Kimse Atatürk ün söylediği sözü onun kurduğu devlette yalanlayamaz. Çünkü bir rejim var. Padişahlığı yıkmış. Vahdettin in kötü olması gerekiyor. O zamanın şartlarında Atatürk devleti kurtarmış ama mecliste onu devlet başkanı yapmak istemeyen padişah yanlıları çok. Padişahlığın kaldırılmasına veCumhuriyetin ilanınakarşı çıkan milletvekillerini Atatürk tehdit etmek zorunda kalıyor. Bazı kellerin kesilebileceğinden bahsediyor. Kendi şartları içinde Atatürk Cumhuriyeti getirmeye çalışmış.

    Bugün tarihçiler bu konuda yorum yapabilmeli. Belge sıkıntısı yok. Mehmet Reşat ın Mustafa Kemal i Libyaya halkı örgütleyip İtalyan işgalinden kurtulmasını sağlamaya çalışmasının Anadoluya örnek olamayacağını söylemek yorum açısından berbattır.

    Gerçekten tarafsız davranabilen, yorum yapabilen tarihçilere ihtiyaç var. Böyle tarihçiler de var. Ama bugün kimse Atatürk o şartlarda böyle söylemiş deyip kendi düşündüğünü açıklamıyor. Sadece Vahdettin hain değildir deyip kapatıyorlar. Atatürk hatırasının zarar göreceğini sanıyorlar. Halbuki zarar görmez.

    Demokrasi Vahdettin hain olduğu için değil en iyi yönetim olduğu veya olması gerektiği için getirilmeli. Milletimiz demokrasiyi benimsediğinde Vahdettin in hain olmayan ama kahraman da olmayan bir insan olduğu söylenecektir.

    Demokrasinin en faziletli yönü baştaki yöneticilerin belirli aralıklarla denetlenmesi, halkın başarılı bulmadığı yöneticileri değiştirme gücünün olmasıdır. Halkın başarılı bulup bulmaması haberleşme özgürlüğü sonucu ortaya çıkar. Seçme ve haberleşme özgürlüğü olmayınca demokrasi olmaz. Padişahlıktan farkı olmaz yönetimin. Bu konuda yorum hürriyeti yeterli değil resmi tarihçiler için. Ama Vahdettin hain diye yazmakta özgürlükte sınır yok.

    Tarihçiler yazsın yorumlasın. Ama özgürce. Üniversite de kalırsan anlarsın. Resmi tarihçi en fazla tv de söyler hain değil diye. Makale haline getiremezsin. İlber Ortaylıda Tv de dediğini resmi okul makalesine yazsın da görelim başına neler geliyor.



    Sana uzun uzun cevap vermek isterdim. Ama Resmi Tarih-Resmi Tarihçi lafından sonra boşa uğraşmak istemedim.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Tarîhçî

    quote:

    Orijinalden alıntı: ar_tryk

    quote:

    Orijinalden alıntı: Tarîhçî

    quote:

    Orijinalden alıntı: ar_tryk

    quote:

    Orijinalden alıntı: 6.cadde

    Bu tip konulari tarihcilere birakmak daha mantikli gorunuyor.

    Bu tip konuları tarihçilere bırakamassın. Çünkü siyasal bir konu. Konuyu tarihçilerin araştırabilmeleri için dönem taraftarlarının olmaması lazım. Bizim Hititlkeri incelememiz gibi mesela.

    Vahdettin padişahtı. Ben padişahlık rejimini hiç sevmem. Sebebi muhalefet olmaması ve halkın bilgiye ulaşmasının zor olması. Halkın seçme şansının olmaması. Mustafa Kemal seçme şansını vermeye çalıştı. Padişahlığın kalması lazımdı. Çağın gereklerine uymuyordu. Vahdettin kurtuluş savaşından sonra al ülkeyi yönet denilecek bir insan değildi. Başarılı değildi. Sonra yenileşmeye açık değildi.

    Vahdettin Kurtuluş savaşı bitene kadar hain değil kurtarılmayı bekleyen bir insandı. Gücü kalmamıştı. Sevr anlaşmasını imzalamadı. Savaş kazanıldı. Yenilikler yapılacaktı. Mustafa Kemal Kurtuluş savaşındaki söylemlerinin tersine savaştan sonra onun hainliğini anlattı. Tarihçiler bölünmemek için savaş sırasında Vahdettinin düşman işgalinden kurtarılacak bir insan olduğunun söylendiğini iddia ettiler.

    Bu konu tarihçiler açısından detaylı araştırılamaz veya yorumlanamaz. En fazla Vahdettin hain değildi deyip bırakırlar. Çünkü iddia sahibi Atatürktür. Bu devlette resmi görev yaparak Atatürk ün söylediğinin tersini söylemek imkanı yoktur. Resmi olmayanlar da ciddiye alınmazlar.

    Sonuçta tartışılabilinecek bir konu değildir.

    Hastalandığında doktor yerine üfürükçüye giden, ilaç yerine ot içen bir milletin tarihi tarihçilere bırakmaması kadar doğal bir şey olamaz.

    Yanlış anladınız. Belge olarak zaten var. Şimdiye kadar getirilen belgeler eskiden beri herkesin bildiklerinden başka bir şey değil. Yeni bir şey yok. Ama Milliyetteki Atatürk ün anılarını ben çok uzun yıllar önce biryerlerde okudum ve unuttum. Niye unuttum. Çünkü hiç gündeme gelmez. Sadece gayriresmi tarihçilerin safsata denilebilecek kitaplarında görebilirsin. Oysa öyle değil. Resmi tarihçiler bundan bahsetmez. Meclisteki belgeden sevmediğin gayri resmi tarihçi diyeceğin Mustafa Armağan dan başkası bahsetmez. Niçin?

    İlber Ortaylı Vahdettin hain değildir diyor. Ama neden açıklamaz. Kimse Atatürk ün söylediği sözü onun kurduğu devlette yalanlayamaz. Çünkü bir rejim var. Padişahlığı yıkmış. Vahdettin in kötü olması gerekiyor. O zamanın şartlarında Atatürk devleti kurtarmış ama mecliste onu devlet başkanı yapmak istemeyen padişah yanlıları çok. Padişahlığın kaldırılmasına veCumhuriyetin ilanınakarşı çıkan milletvekillerini Atatürk tehdit etmek zorunda kalıyor. Bazı kellerin kesilebileceğinden bahsediyor. Kendi şartları içinde Atatürk Cumhuriyeti getirmeye çalışmış.

    Bugün tarihçiler bu konuda yorum yapabilmeli. Belge sıkıntısı yok. Mehmet Reşat ın Mustafa Kemal i Libyaya halkı örgütleyip İtalyan işgalinden kurtulmasını sağlamaya çalışmasının Anadoluya örnek olamayacağını söylemek yorum açısından berbattır.

    Gerçekten tarafsız davranabilen, yorum yapabilen tarihçilere ihtiyaç var. Böyle tarihçiler de var. Ama bugün kimse Atatürk o şartlarda böyle söylemiş deyip kendi düşündüğünü açıklamıyor. Sadece Vahdettin hain değildir deyip kapatıyorlar. Atatürk hatırasının zarar göreceğini sanıyorlar. Halbuki zarar görmez.

    Demokrasi Vahdettin hain olduğu için değil en iyi yönetim olduğu veya olması gerektiği için getirilmeli. Milletimiz demokrasiyi benimsediğinde Vahdettin in hain olmayan ama kahraman da olmayan bir insan olduğu söylenecektir.

    Demokrasinin en faziletli yönü baştaki yöneticilerin belirli aralıklarla denetlenmesi, halkın başarılı bulmadığı yöneticileri değiştirme gücünün olmasıdır. Halkın başarılı bulup bulmaması haberleşme özgürlüğü sonucu ortaya çıkar. Seçme ve haberleşme özgürlüğü olmayınca demokrasi olmaz. Padişahlıktan farkı olmaz yönetimin. Bu konuda yorum hürriyeti yeterli değil resmi tarihçiler için. Ama Vahdettin hain diye yazmakta özgürlükte sınır yok.

    Tarihçiler yazsın yorumlasın. Ama özgürce. Üniversite de kalırsan anlarsın. Resmi tarihçi en fazla tv de söyler hain değil diye. Makale haline getiremezsin. İlber Ortaylıda Tv de dediğini resmi okul makalesine yazsın da görelim başına neler geliyor.



    Sana uzun uzun cevap vermek isterdim. Ama Resmi Tarih-Resmi Tarihçi lafından sonra boşa uğraşmak istemedim.

    olur mu, ideolojiye hizmet etmedikce, neo-osmanliciliga kaynak olmadikca bir tarihci dogruyu soylemis olmaz, dogru tarihi anlatmaz, herkes o kadar devletine bagli ve kor ki sadece bazi tarihciler bilir.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • pelerinli kullanıcısına yanıt
    Bu devlet 12 yıldır tek bir adamın emri altında. Yargısından Emniyetine, Türk Tarih Kurumu'ndan üniversitelere kadar.

    Son 10 yıldır da çok ses geliyor bazı kişilerden. Söylenen şeyler aynı:


    ''Gizli belgeler var''
    ''Ah bir Osmanlı arşivleri açılsa''
    ''Atatürk'ün gerçek yüzünü göremiyorsunuz. Belgeler var''


    Kağıthane'ye yeni bir Osmanlı Arşivi yapıldı. Neredeyse tüm belgeler burada toplandı. Atatürk'ten nefret eden, O'na ve silah arkadaşlarına ''ayyaş'' diyebilecek bir insan, böyle belgeler olsa ortaya çıkartmaz mıydı?


    Bunu da Atatürk karşıtı olan tüm arkadaşlara sormak istiyorum.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Tarîhçî

    quote:

    Orijinalden alıntı: ar_tryk

    quote:

    Orijinalden alıntı: Tarîhçî

    quote:

    Orijinalden alıntı: ar_tryk

    quote:

    Orijinalden alıntı: 6.cadde

    Bu tip konulari tarihcilere birakmak daha mantikli gorunuyor.

    Bu tip konuları tarihçilere bırakamassın. Çünkü siyasal bir konu. Konuyu tarihçilerin araştırabilmeleri için dönem taraftarlarının olmaması lazım. Bizim Hititlkeri incelememiz gibi mesela.

    Vahdettin padişahtı. Ben padişahlık rejimini hiç sevmem. Sebebi muhalefet olmaması ve halkın bilgiye ulaşmasının zor olması. Halkın seçme şansının olmaması. Mustafa Kemal seçme şansını vermeye çalıştı. Padişahlığın kalması lazımdı. Çağın gereklerine uymuyordu. Vahdettin kurtuluş savaşından sonra al ülkeyi yönet denilecek bir insan değildi. Başarılı değildi. Sonra yenileşmeye açık değildi.

    Vahdettin Kurtuluş savaşı bitene kadar hain değil kurtarılmayı bekleyen bir insandı. Gücü kalmamıştı. Sevr anlaşmasını imzalamadı. Savaş kazanıldı. Yenilikler yapılacaktı. Mustafa Kemal Kurtuluş savaşındaki söylemlerinin tersine savaştan sonra onun hainliğini anlattı. Tarihçiler bölünmemek için savaş sırasında Vahdettinin düşman işgalinden kurtarılacak bir insan olduğunun söylendiğini iddia ettiler.

    Bu konu tarihçiler açısından detaylı araştırılamaz veya yorumlanamaz. En fazla Vahdettin hain değildi deyip bırakırlar. Çünkü iddia sahibi Atatürktür. Bu devlette resmi görev yaparak Atatürk ün söylediğinin tersini söylemek imkanı yoktur. Resmi olmayanlar da ciddiye alınmazlar.

    Sonuçta tartışılabilinecek bir konu değildir.

    Hastalandığında doktor yerine üfürükçüye giden, ilaç yerine ot içen bir milletin tarihi tarihçilere bırakmaması kadar doğal bir şey olamaz.

    Yanlış anladınız. Belge olarak zaten var. Şimdiye kadar getirilen belgeler eskiden beri herkesin bildiklerinden başka bir şey değil. Yeni bir şey yok. Ama Milliyetteki Atatürk ün anılarını ben çok uzun yıllar önce biryerlerde okudum ve unuttum. Niye unuttum. Çünkü hiç gündeme gelmez. Sadece gayriresmi tarihçilerin safsata denilebilecek kitaplarında görebilirsin. Oysa öyle değil. Resmi tarihçiler bundan bahsetmez. Meclisteki belgeden sevmediğin gayri resmi tarihçi diyeceğin Mustafa Armağan dan başkası bahsetmez. Niçin?

    İlber Ortaylı Vahdettin hain değildir diyor. Ama neden açıklamaz. Kimse Atatürk ün söylediği sözü onun kurduğu devlette yalanlayamaz. Çünkü bir rejim var. Padişahlığı yıkmış. Vahdettin in kötü olması gerekiyor. O zamanın şartlarında Atatürk devleti kurtarmış ama mecliste onu devlet başkanı yapmak istemeyen padişah yanlıları çok. Padişahlığın kaldırılmasına veCumhuriyetin ilanınakarşı çıkan milletvekillerini Atatürk tehdit etmek zorunda kalıyor. Bazı kellerin kesilebileceğinden bahsediyor. Kendi şartları içinde Atatürk Cumhuriyeti getirmeye çalışmış.

    Bugün tarihçiler bu konuda yorum yapabilmeli. Belge sıkıntısı yok. Mehmet Reşat ın Mustafa Kemal i Libyaya halkı örgütleyip İtalyan işgalinden kurtulmasını sağlamaya çalışmasının Anadoluya örnek olamayacağını söylemek yorum açısından berbattır.

    Gerçekten tarafsız davranabilen, yorum yapabilen tarihçilere ihtiyaç var. Böyle tarihçiler de var. Ama bugün kimse Atatürk o şartlarda böyle söylemiş deyip kendi düşündüğünü açıklamıyor. Sadece Vahdettin hain değildir deyip kapatıyorlar. Atatürk hatırasının zarar göreceğini sanıyorlar. Halbuki zarar görmez.

    Demokrasi Vahdettin hain olduğu için değil en iyi yönetim olduğu veya olması gerektiği için getirilmeli. Milletimiz demokrasiyi benimsediğinde Vahdettin in hain olmayan ama kahraman da olmayan bir insan olduğu söylenecektir.

    Demokrasinin en faziletli yönü baştaki yöneticilerin belirli aralıklarla denetlenmesi, halkın başarılı bulmadığı yöneticileri değiştirme gücünün olmasıdır. Halkın başarılı bulup bulmaması haberleşme özgürlüğü sonucu ortaya çıkar. Seçme ve haberleşme özgürlüğü olmayınca demokrasi olmaz. Padişahlıktan farkı olmaz yönetimin. Bu konuda yorum hürriyeti yeterli değil resmi tarihçiler için. Ama Vahdettin hain diye yazmakta özgürlükte sınır yok.

    Tarihçiler yazsın yorumlasın. Ama özgürce. Üniversite de kalırsan anlarsın. Resmi tarihçi en fazla tv de söyler hain değil diye. Makale haline getiremezsin. İlber Ortaylıda Tv de dediğini resmi okul makalesine yazsın da görelim başına neler geliyor.



    Sana uzun uzun cevap vermek isterdim. Ama Resmi Tarih-Resmi Tarihçi lafından sonra boşa uğraşmak istemedim.

    Belki çarpıtmak başkasına yakışır ama size yakışmaz. Önceki önyargılarınızla yani gayri resmi yargılarınızla okumayın yazdığımı.

    Tekrar okuyun. İlber Ortaylı remi tarihçi olarak Vahdettin hain değildir diyemez diyorum. Tv de söylüyorsa da gayri resmi söylüyor. Belge yorumlamadan, ciddiyet katmadan. Resmi olarak başına ne gelir hele yazsın görürsünüz dedim.

    Birtakım insanların belge beklentisini benim yazıma yamamayamazsınız. Ben Atatürk ün Anılarından veya kendi söylediği hatırasını söyledim. Milliyette de yazılan anı. Ciddi bir belge. İkinci olarak üstte geçen meclisteki belge. Bunlardan devlette tarihçi olarak görev yapanlar bahsetmez.

    Diğerleri kalitedir veya kötüdür diye yorumum yok. Sadece belgelerin bir kısmı görülmüyor, yorumlanmıyor. İlber Ortaylı veya başka bir resmi tarihçi(kötülemek anlamında kullanılıyor sanabilirsiniz ama öyle kullanmıyorum, saygı duyuyorum) Vahdettin ile ilgili bir kitap yazamaz. Ama hain diye düşünürse yazabilir. Yazımı kimse kendi önyargılarıyla değerlendirmesin. Sen gayri resmi demişsin ama onlar şu haltı yedi türlü yazılar cevap deyil yazıma. Bizzat İlber Bey in TV de söylediği sözü kendisinin gayri resmi söylediğini anlatıyorum. Gayri resmi tarihçilik de eskiden beri olan bir şey. Ama benim anlatmak istediğim o değil. Resmi tarihçilerin hürriyeti. Bu kadar yeter sanırım. Siz konuyla ilgili görüşlerinizi yazın. Bana uymasa da saygıyla okurum. Ama katılmama gerek yok artık konuya. En sevmediğim yönetim biçimi padişahlık veya krallık. Konuda her an çarpıtılıp padişahçı ilan edilip haklı çıkma gayreti olabilir ki bu seviyesizce yazılar yazıldı zaten.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ar_tryk -- 20 Şubat 2014; 21:53:43 >




  • ar_tryk A kullanıcısına yanıt
    Resmi tarihçi ne demek?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Tarîhçî


    Kağıthane'ye yeni bir Osmanlı Arşivi yapıldı. Neredeyse tüm belgeler burada toplandı. Atatürk'ten nefret eden, O'na ve silah arkadaşlarına ''ayyaş'' diyebilecek bir insan, böyle belgeler olsa ortaya çıkartmaz mıydı?


    Yapılan yeni yer coğrafi olarak uygun değil sanırım bir dere yatağı orası. Oraya arşiv marşiv yapılmaz işte aklıma geldikçe sinirim bozuluyor.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Tarîhçî

    Resmi tarihçi ne demek?

    Yukarıda yazlı. Kendi kafanızdaki şablonu bırakırsanız ne demek istemiş olabileceğimi anlayabilirsiniz.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: ar_tryk

    quote:

    Orijinalden alıntı: Tarîhçî

    Resmi tarihçi ne demek?

    Yukarıda yazlı. Kendi kafanızdaki şablonu bırakırsanız ne demek istemiş olabileceğimi anlayabilirsiniz.

    Resmi olmayan tarih hangi belgelere dayanıyor? Mevcut bilgileri çürütecek tarihi evrakların varsa bu olur ancak belge yoksa safsatadan öteye geçmez.
    Böyle değişik şeyleri iddia eden tarihçilerin hangisi tarih mezunu hangisi osmanlıca, arapça, farsça biliyor? Birer gazete köşesi kapıp birşeyler uyduruyorlar.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Indigo

    quote:

    Orijinalden alıntı: ar_tryk

    quote:

    Orijinalden alıntı: Tarîhçî

    Resmi tarihçi ne demek?

    Yukarıda yazlı. Kendi kafanızdaki şablonu bırakırsanız ne demek istemiş olabileceğimi anlayabilirsiniz.

    Resmi olmayan tarih hangi belgelere dayanıyor? Mevcut bilgileri çürütecek tarihi evrakların varsa bu olur ancak belge yoksa safsatadan öteye geçmez.
    Böyle değişik şeyleri iddia eden tarihçilerin hangisi tarih mezunu hangisi osmanlıca, arapça, farsça biliyor? Birer gazete köşesi kapıp birşeyler uyduruyorlar.

    Üstteki yazlıları okuyun. Belge resmi. Tarihçi resmi. Resmi tarihçinin yorumu resmi değil, gayri resmi. Görüşünü tv de söylüyor ama makale haline, kitap haline getirme riskli.

    Onun için bu konuda gerekli zaman geçmedi. Konu halen yorum yapıldığında şucu bucu musun haline getirilerek üstte çıkılmak istenen bir konu.

    Tarihçi objektif olmalı. Ama Doç, prof. unvanlı bir tarihçi objektif konuşsa da kitap halinde yazamıyor. Bence daha çok zaman geçmeli bu konunun tartışılabilmesi çin.




  • Vahdettin'i ben araştırdım, ingilzlere ülkeyi vermeye kalkmış

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Aesthetic.

    Abdülhamit'in zeki bir adam olduğu inkar edilemez fakat Vahdettin'in onore edilecek bir özelliği yoktur. Ayrıca her ne kadar iade-i itibar yapılsa da Çerkez Ethem ve Vahdettin ne yazık ki bu millete hain olarak tanıtılmıştır.

    Cerkez ethem hakkinda ne biliyorsunuz ?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Maggese


    quote:

    Orijinalden alıntı: Aesthetic.

    Abdülhamit'in zeki bir adam olduğu inkar edilemez fakat Vahdettin'in onore edilecek bir özelliği yoktur. Ayrıca her ne kadar iade-i itibar yapılsa da Çerkez Ethem ve Vahdettin ne yazık ki bu millete hain olarak tanıtılmıştır.

    Cerkez ethem hakkinda ne biliyorsunuz ?

    Artısıyla eksisiyle yaptıklarını biliyorum.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Aesthetic.

    quote:

    Orijinalden alıntı: Maggese


    quote:

    Orijinalden alıntı: Aesthetic.

    Abdülhamit'in zeki bir adam olduğu inkar edilemez fakat Vahdettin'in onore edilecek bir özelliği yoktur. Ayrıca her ne kadar iade-i itibar yapılsa da Çerkez Ethem ve Vahdettin ne yazık ki bu millete hain olarak tanıtılmıştır.

    Cerkez ethem hakkinda ne biliyorsunuz ?

    Artısıyla eksisiyle yaptıklarını biliyorum.

    Buyrun hocam anlatin yada ozelden

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Ottoman_PoweR

    quote:

    Orijinalden alıntı: Tarîhçî


    Kağıthane'ye yeni bir Osmanlı Arşivi yapıldı. Neredeyse tüm belgeler burada toplandı. Atatürk'ten nefret eden, O'na ve silah arkadaşlarına ''ayyaş'' diyebilecek bir insan, böyle belgeler olsa ortaya çıkartmaz mıydı?


    Yapılan yeni yer coğrafi olarak uygun değil sanırım bir dere yatağı orası. Oraya arşiv marşiv yapılmaz işte aklıma geldikçe sinirim bozuluyor.

    Hergün önünden geçiyorum gayet büyük ve güzel bir yapı ve baya güvenlik var ama haklısınız hemen karşısında dere var




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Maggese


    quote:

    Orijinalden alıntı: Aesthetic.

    Abdülhamit'in zeki bir adam olduğu inkar edilemez fakat Vahdettin'in onore edilecek bir özelliği yoktur. Ayrıca her ne kadar iade-i itibar yapılsa da Çerkez Ethem ve Vahdettin ne yazık ki bu millete hain olarak tanıtılmıştır.

    Cerkez ethem hakkinda ne biliyorsunuz ?

    Ben anlatıyım biraz bildiklerimden , kendisi Bolşevik yanlısı olduğu için Atatürk ile ters düşmüştür ve yüzellilikler listesindekilerle beraber sürgüne gönderilmiştir , önemli bir direnişçidir çok katkısı olmuştur milli mücadeleye , daha sonra af kararı geliyor ama affı " Yalnız suçlular affedilmeyi kabul eder , tarihte affedilen bir suçlu olarak anılmaktansa hakkı yenmiş bir adam olarak anılmayı tercih ederim " diyerek red ediyor



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Furkan* -- 23 Şubat 2014; 23:36:15 >




  • 
Sayfa: önceki 56789
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.