Şimdi Ara

Türkler olmasa tarih olmazdı (6. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
149
Cevap
0
Favori
6.959
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 45678
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: acmilan94


    Neden mantık dışı olduğunu birde açıklasan iyi olurdu. Ahmakça deyip geçmek kolay tabi. Antropoloji nedir onu dahi bilmeyen insancıkları dikkate alıyoruz.

    "S.çtın sıva. Nasıl yani adamlar ihtişamlı kilise yapamıyoruz madem göçelim mi demişler. Hay aklınıza, marjinalliğinize kürdolar." Cümlesinin her yeri..

    1.si adam ne demişte sıçmış ne demişte sıvıyor
    2.Adamın dediği göçebe oldukları yerleşik hayatta olmadıkları için eser bırakamadıklarını yani kısacası geri kalmış bir yaşam yaşadıklarını ileri sürmüş sen kilise yapamayınca madem göçedelim gibi saçma sapan bir görüş ileri sürmüşsün.
    3.Marjinalliğinize demişsin adam marjinalım diye bir görüş ileri sürmemiş..
    4.Arkadaşın kürt olduğunu nerden çıkardın anlamadım ayrıca "hay aklınıza ve marjinalliğine kürdolar" derken orda bir aşağılama yapmışsın.
    5.Antropoloji ne demek biliyorum.

    Yani burda bir gıdımlık zekanla,azıcık bilginle ve cümle kuramayışınla millete ukalalık yapma anladın mı?

    He bu arada dipnot daha kimseye blok atmamıştım çünkü tartışmaktan hiçbir zaman kaçmam ama senin bu ukalalığın ve cahilliğinle bırak tartışmayı sağlıklı bir iletişim bile kuramam o yüzden blok



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi víkingr -- 15 Aralık 2012; 18:49:52 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: PeopleCanFly


    quote:

    Orijinalden alıntı: Tecnique

    quote:

    Orijinalden alıntı: ölümüne çArşı ulan


    quote:

    Orijinalden alıntı: Tecnique

    quote:

    Orijinalden alıntı: ölümüne çArşı ulan


    quote:

    Orijinalden alıntı: Tecnique

    İngilizler olmasaydı olmazdı , Moğollar olsaydı olmazdı , Fransızlar olmasaydı olmazdı , Eski mısırlılar olmasaydı olmazdı ,
    Roma imparatorluğu olmasaydı olmazdı ...
    Osmanlı olmasaydı başkası olurdu Osmanlıda icat desen 0 cahillik desen hat safada bence avrupalılar olmasaydı olmazdı
    çoğu icat ordan çıkmıştır kendinizi övmeye çok meraklısınız

    Sen liseli degil misin la ne bilirsin sen hadi isine.

    Vericeğiniz cevap bu sadece inci sözlükten geldin herhalde liseliyim ? ne olmuş allahım ya liseli diğeceğine doğru düzgün cevap ver

    Incici felan degilim hic bi sozlukte isim olmaz 6senedir konu disindayim bu kacinci uyeligim bilmiyorum. Turkler neyi mi icat etti ?
    Havan topunu Fatih Sultan Mehmet icat etti.

    Ilk ucus dinamiklerini hazarfen deneyerek buldu.

    Osmanli donemindeki tip fazlasiyla ileriydi.

    Git arastir biraz benim aklima geelenler bunlar delikanli





    Sadece bunlar mı ? Ayrıca ilk uçuş dinamiklerini Hezarfen bulmamışdır malesef bunuda belirteyim
    Avrupadan çıkan icatları yazsam buraya destan olur
    EDİSON
    PASTAUR
    GRAHAM BELL
    NEWTON
    EİNSTEİN
    gibi dahi yetenekler avrupadan çıkmıştır daha birsürü vardır

    Arkadaşım şu konuya açıklık getirelim Bende Türk olmaktan ve geçmişimden gurur duyuyorum ama bu laflar ile kendimizi kandırmayalım
    Osmanlı olmasaydı dünya olmazdı falan Osmanlı dünyaya sadece savaşı getirdi bence heryeri işgal etti Fransada Milliyetçilikler başlayınca
    bizdekilerde azdı ve bağımsızlarını istedi bana göre iyi bir

    Sen kaç yaşındasın sen ya meraktan soruyorum.

    100 yaşındayım




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Fyarsey

    quote:

    Orijinalden alıntı: acmilan94


    Neden mantık dışı olduğunu birde açıklasan iyi olurdu. Ahmakça deyip geçmek kolay tabi. Antropoloji nedir onu dahi bilmeyen insancıkları dikkate alıyoruz.

    "S.çtın sıva. Nasıl yani adamlar ihtişamlı kilise yapamıyoruz madem göçelim mi demişler. Hay aklınıza, marjinalliğinize kürdolar." Cümlesinin her yeri..

    1.si adam ne demişte sıçmış ne demişte sıvıyor
    2.Adamın dediği göçebe oldukları yerleşik hayatta olmadıkları için eser bırakamadıklarını yani kısacası geri kalmış bir yaşam yaşadıklarını ileri sürmüş sen kilise yapamayınca madem göçedelim gibi saçma sapan bir görüş ileri sürmüşsün.
    3.Marjinalliğinize demişsin adam marjinalım diye bir görüş ileri sürmemiş..
    4.Arkadaşın kürt olduğunu nerden çıkardın anlamadım ayrıca "hay aklınıza ve marjinalliğine kürdolar" derken orda bir aşağılama yapmışsın.
    5.Antropoloji ne demek biliyorum.

    Yani burda bir gıdımlık zekanla,azıcık bilginle ve cümle kuramayışınla millete ukalalık yapma anladın mı?

    He bu arada dipnot daha kimseye blok atmamıştım çünkü tartışmaktan hiçbir zaman kaçmam ama senin bu ukalalığın ve cahilliğinle bırak tartışmayı sağlıklı bir iletişim bile kuramam o yüzden blok

    Şimdi kim ukalalık yapıyor? İnternet gomünisti olan arkadaşın her yazdığı saçmalık zaten. Senin de bir şey bilmeyip aşağılamayla üstün göründüğünü zanneden insanlardan olduğun belli. Bloklamışsın birde sanki bloğu bu mesajı okumak için kaldırmayacakmışsın gibi.




  • Demek Türkler olmasa İslam olmayacaktı ha. asfsadfsdfasdfasdfsdfa. Arkadaşım kendi kardeşinin katlini vacip kılan bir medeniyet lan bunlar. Ne kadar bağlıymışın dinine. Yavuz Sultan Mısır'a girdiği zaman erkekleri katlediyor. Neyin kafası lan bu?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Tecnique

    İngilizler olmasaydı olmazdı , Moğollar olsaydı olmazdı , Fransızlar olmasaydı olmazdı , Eski mısırlılar olmasaydı olmazdı ,
    Roma imparatorluğu olmasaydı olmazdı ...
    Osmanlı olmasaydı başkası olurdu Osmanlıda icat desen 0 cahillik desen hat safada bence avrupalılar olmasaydı olmazdı
    çoğu icat ordan çıkmıştır kendinizi övmeye çok meraklısınız

    ne cahil adamsın lan sadece gülüyorum
  • Sümerler ve Antik Yunan olmasa tarih olmazdı.Ayrıca şu Osmanlı'nın Dünya'ya hükmetmesi olayı da çok güzel ha. Neyin kafasıysa artık.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Redeyetr

    Demek Türkler olmasa İslam olmayacaktı ha. asfsadfsdfasdfasdfsdfa. Arkadaşım kendi kardeşinin katlini vacip kılan bir medeniyet lan bunlar. Ne kadar bağlıymışın dinine. Yavuz Sultan Mısır'a girdiği zaman erkekleri katlediyor. Neyin kafası lan bu?

    Türkler olmasa İslam bu kadar yayılmayacaktı. Çoğu kaynakta da Hristiyanlar , Museviler ve Türkler diye geçer zaten. Yani Türkler olmasaydı İslam , basit bir Arap öğretisi olarak kalacaktı. Mormonluk gibi.
  • biri ceddin dede müziğini koysun
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Y.I.W.A.L.Y

    Sümerler ve Antik Yunan olmasa tarih olmazdı.Ayrıca şu Osmanlı'nın Dünya'ya hükmetmesi olayı da çok güzel ha. Neyin kafasıysa artık.

    +1905
    Osmanlı'da icat desen 0
    Ünlü Bilim adamı desen en fazla 3-4
    Cahilliği söylemeye gerek yok

    Birde Sümerlere bakalım
    Yerleşik hayat
    Tekerlek
    Tarih
    Astronomi
    Matematik
    Gözlemevi
    Takvim
    Yazı
    ve daha çoğu

    Asurlular
    Yazıyı anadoluya getirme
    Hititlerle yani anadoluyla ilk ticari ilişki(kayseri kolonisi)
    Kitap
    Kütüphane

    Babiller
    Basamaklar
    Babil'in asma bahçesi
    Babil Kulesi
    Babil sayma sistemi


    Mezopotamya'nın tüm uygarlıkları tartışmasız dönemlerinin süper gücüydü.

    Bunlar,Avrupa ve Çin uygarlıkları olmasaydı moku yemiştik.Osmanlı değil.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: sebzeliturta

    quote:

    Orijinalden alıntı: Fyarsey

    quote:

    Orijinalden alıntı: sebzeliturta

    quote:

    Orijinalden alıntı: feckless

    quote:

    Orijinalden alıntı: Fyarsey

    600 sene Dünya'ya hükmettik tabii ki de Türkler en yüce millet en yüce tarih bizde Almanlar yüzünden kaybettik Atatürk yüzünden din elden gitti yoksa şimdi nice Kanuniler dünyayı yönetiyordu Amerikada bizim sömürgemiz olurdu







    Milleti Yüceleştiren ve Atatürk'ü din karşıtı yapan ÜYEYİ,ZİHNİYETİ KINIYORUM.Bir kez daha yazıklar olsun hepinize...

    Atatürk,Hamdi Yazır'a ilk kez Kur'an-ı Kerim'in mealini çıkarmasını istemiştir.Çamur at izi kalsın mantığı cemaatçilerin yaptığı şey bu.Atatürk müslümandı.Hem müslüman olsa ne olur olmasa ne olur.Türk' tü.

    Orda ironi yaptım ama onu anlayamadın Atatürk'ü ben çok seviyorum hemde o dinsizliğiyle kendi gerçek görüşleriyle çünkü o bizim kurtuluşumuzdaki önderdi ve Türkiye modernleştirmek için elinden gelini yaptı daha çok yaşasaydı dahada çok işler yapacaktı ömrü yetmedi.. Cemaatçi zihniyetin öne sürdüğü komik çocukca ve cahilce düşünceler ile ironi yoluyla dalga geçtim ama bunu anlayacak kapasite yok galiba ayrıca Atatürk Müslüman mı? Alsana müslüman :

    Mustafa Kemal’in evrim üzerine görüşleri:

    “İnsanlar, sürfeler gibi sulardan çıktılar ilk önce... İlk ceddimiz balıktır. İşler daha ilerledikçe o insanlar, primat zümresinden türediler. Biz maymunlarız; düşüncelerimiz insandır.” (Ruşen Eşref Ünaydın Atatürk T. ve D.K.H)

    “Hayat her hangi bir doğa dışı etkenin müdahalesi olmaksızın dünya üzerinde doğal ve zorunlu bir kimyasal ve fiziksel olaylar dizisi sonucudur. Hayat sıcak, güneşli ve sığ bir bataklıkta başladı. Oradan sahillere ve denizlere yayıldı; denizlerden tekrar karalara geçti.” (Afet İnan Atatürk hakkında Hatıralar va Belgeler 1968)

    “Hayat, her hangi bir tabiat harici etkenin müdahalesi olmaksızın dünya üzerinde tabii ve zaruri bir kimya ve fizik seyri neticesidir.” (Afet İnan Atatürk Hakkında 1930)

    Mustafa Kemal’in din ve İslam üzerine görüşleri:

    "Türkler Arapların dinini kabul etmeden evvel de büyük bir millet idi. Arapların dinini kabul ettikten sonra bu din Arapların (..) Türklerle birleşip bir millet teşkil etmelerine hiçbir tesir etmedi. Bilakis Türk milletinin milli rabıtalarını gevşetti; milli hislerini, milli heyecanını uyuşturdu. (..)

    "Türk milleti birçok asırlar, (..) bir kelimesinin manasını bilmediği halde Kur'an'ı ezberlemekten beyni sulanmış hafızlara döndü. (..)

    "Türk milletini Allah için, Peygamber için topraklarını, menfaatlerini, benliğini unutturacak, Allah'la mütevekkil kılacak derin bir gaflet ve yorgunluk beşiğinde uyuttular. (..)

    "... din hissi, dünyanın acısı duyulan tokadıyla derhal Türk milletinin vicdanındaki çadırını yıktı, davetlileri, Türk düşmanları olan Arap çöllerine gitti. (..) Artık Türk, cenneti değil, (..) son Türk ellerinin müdafaa ve muhafazasını düşünüyordu. İşte dinin, din hissinin Türk milletinde bıraktığı hatıra..." (Mustafa Kemal'in yazdığı Afet inan imzasıyla çıkan Medeni Bilgiler kitabı 1931)

    ''Aziz Millet Vekilleri,
    Dünyaca malum olmuştur ki, bizim devlet idaresindeki ana programımız, Cumhuriyet Halk Partisi programıdır. Bunun kapsadığı prensipler, idarede ve siyasette bizi aydınlatıcı ana hatlardır. Fakat, bu prensipleri, gökten indiği sanılan kitapların doğmalarıyla asla bir tutmamalıdır. Biz, ilhamlarımızı, gökten ve gaipten değil, doğrudan doğruya hayattan almış bulunuyoruz.'' (Kaynak:Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri / Cilt 1 / Syf. 389)

    “Evet Karabekir, Arapoğlu’nun yavelerini Türk oğullarına öğretmek için Kuran’ı Türkçe’ye tercüme ettireceğim ve böylece de okutturacağım, ta ki budalalık edip de aldanmakta devam etmesinler..” (Atatürk -Kazım Karabekir-Paşaların Kavgası Syf,159 )

    ''Benim bir dinim yok ve bazen bütün dinlerin denizin dibini boylamasını istiyorum” (Kaynak: Andrew Mango, Atatürk Syf.447 )

    ''Kimi yerlerde kadınlar görüyorum ki, başına bir bez, ya da bir peştemal ya da benzer bir şeyler atarak yüzünü, gözünü gizler ve yanından geçen erkeklere karşı ya arkasını çevirir, ya da yere oturarak yumulur. Bu durumun anlamı, gösterdiği nedir? Efendiler uygar bir ulus anası, ulus kızı bu şaşırtıcı biçime, bu vahşi duruma girer mi? Bu durum ulusu çok gülünç gösteren bir görünüştür. Hemen düzeltilmesi gerekir." (Kaynak: Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, C. II., s. 217.)

    ₪ "Türk ulusunun yürümekte olduğu ilerleme ve uygarlık yolunda elinde ve kafasında tuttuğu meşale, pozitif bilimdir."

    - Kaynak: ATATÜRK, 1933, 10.Yıl Nutku, Söylev ve Demeçleri

    ₪ "Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz. En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır."

    - Kaynak: ATATÜRK, 1925, Kastamonu Nutku, Söylev ve Demeçleri

    ₪ "Ben size manevi miras olarak hiçbir ayet, hiçbir dogma, hiçbir donmuş ve kalıplaşmış kural bırakmıyorum. Benim manevi mirasım bilim ve akıldır. Zaman süratle ilerliyor, milletlerin, cemiyetlerin, fertlerin saadet ve bedbahtlık telâkkileri bile değişiyor. Böyle bir dünyada, asla değişmeyecek hükümler getirdiğini iddia etmek, aklın ve ilmin gelişimini inkâr etmek olur."

    - Kaynak: ATATÜRK, 1933, Milli Eğitim Bakanı Dr.Reşit Galip'e hitaben, İsmet Giritli, Kemalist Devrim ve İdeolojisi

    ₪ "Muhammed'in koyduğu esasların toplu olduğu kitaba Kur'an denir. İslam ananesinde bu ayetlerin Muhammed'e Cebrail adında bir melek vasıtasıyla Allah tarafından vahiy, yani ilham edildiği kabul olunur. Muhammed birdenbire Allah'ın Resulüyüm diyerek ortaya çıkmamıştır. O, Arapların ahlak ve adetlerinin pek fena ve iptidai ve islaha muhtaç olduğunu anlamış, bunları islah için tenha yerlere çekilerek senelerce düşünmüş ve yıllarca tefekkürden sonra kendisinde vahiy ve ilham fikri doğmuştur."

    - Kaynak: ATATÜRK, 1931, Lise için yazdığı Tarih kitabı

    ₪ "Prensiplerimiz, gökten indiği sanılan kitapların dogmalarıyla asla bir tutulmamalıdır. Biz, ilhamlarımızı, gökten ve gaipten değil, doğrudan doğruya hayattan almış bulunuyoruz."

    - Kaynak: ATATÜRK, Cumhuriyet Halk Partisi programı, Söylev ve Demeçleri / Cilt 1 / Syf. 389

    ₪ "Türk'ler Arap'ların dinini kabul etmeden evvel de büyük bir millet idi. Arap dinini kabul ettikten sonra, bu din, ne Arapların, ne aynı dinde bulunan Acemlerin ve ne de Mısırlıların vesairenin Türk'lerle birleşip bir millet teşkil etmelerine hiçbir şekilde tesir etmedi.. Bilakis, Türk milletinin milli rabıtalarını gevşetti, milli hislerini, milli heyecanını uyuşturdu. Bu pek tabii idi. Çünkü Muhammed'in kurduğu dinin gayesi milliyetlerin fevkinde şamil bir Arap milliyeti siyasetine müncer oluyordu. Bu arap fikri ümmet kelimesi ile ifade olundu. Muhammed'in dinini kabul edenler, kendilerini unutmağa hayatlarını Allah kelimesinin her yerde yükseltilmesine hasr etmeğe mecburdular. Bununla beraber, Allah'a kendi lisanında değil Allah'ın Arap kavmine gönderdiği Arapça kitapla ibadet ve münacatta bulunacaktı. Arapça öğrenmedikçe Allah'a ne dediğini bilmeyecekti. Bu vaziyyet karşısında Türk Milleti bir çok asırlar ne yaptığını ne yapacağını bilmeksizin adeta bir kelimesinin manasını bilmediği halde Kuran'ı ezberlemekten beyni sulanmış hafızlara döndüler."

    - Kaynak: ATATÜRK, 1931, Lise için yazdığı Medeni Bilgiler kitabı

    ₪ "Evet Karabekir, Arapoğlu’nun yavelerini (uydurmalarını) Türk oğullarına öğretmek için Kuran’ı Türkçe’ye tercüme ettireceğim ve böylece de okutturacağım, ta ki budalalık edip de aldanmakta devam etmesinler."

    - Kaynak: ATATÜRK, Kazım Karabekir, Paşaların Kavgası

    ₪ "Türkiye Cumhuriyeti'nin resmi dini yoktur. Türkiye'de bir kimsenin fikirlerini zorla başkalarına kabul ettirmeye kalkışacak kimse yoktur ve buna müsaade edilmez. Hiçkimseye dini fikirlerinden dolayı birşey yapılmaz."

    - Kaynak: ATATÜRK, 1931, Lise için yazdığı Medeni Bilgiler kitabı

    ₪ "Bizi yanlış yola sevk eden habisler, biliniz ki çok kere din perdesine bürünmüşlerdir."

    - Kaynak: ATATÜRK, 1923, Adana Nutku, Söylev ve Demeçleri

    ₪ "Hırkasıdır diye bir palaspareyi hilafet alameti ve imtiyazı olarak altın sandıklara koydular halife oldular. Gah şarka, cenuba, gah garba veya her tarafa saldıra saldıra Türk Milletini Allah için, peygamber için, topraklarını, menfaatlerini benliğini unutturacak, Allah'a mütevekkil kılacak derin bir gaflet ve yorgunluk beşiğinde uyuttular."

    - Kaynak: ATATÜRK, 1931, Lise için yazdığı Medeni Bilgiler kitabı

    ₪ "Hürriyet insanın düşündüğünü ve dilediğini mutlak olarak yapabilmesidir. Bu tarif Hürriyet kelimesinin en geniş manasıdır. İnsanlar bu manada hürriyete hiçbir zaman sahip olamamışlardır ve olamazlar. Çünkü malumdur ki insan, tabiatın mahlukudur. İptidai insanların, tabiatın herşeyinden, gök gürültüsünden, geceden, taşan bir nehirden ve vahşi hayvanlardan ve hatta birbirlerinden korktuklarını biliyoruz. İlk his ve düşüncesi korku olan insanın her düşünce ve dileğinin mutlak surette yapmaya kalkışmış olması düşünülemez. İptidai insan kümelerinde ata korkusu ve nihayet büyük kabile ve kavimlerde ata korkusu yerine kaim olan Allah korkusu insanların kafalarında ve hareketlerinde hesapsız memnular yaratmıştır. Memnular ve hurafeler üzerine kurulan bir çok adetler ve ananeler, insanları düşünce ve harekette çok bağlamıştır, o kadar ki düşünce ve hareket serbestisi gibi bir hak mefhum malum olmamıştır. Cemaatlerin başına geçebilen adamlar, cemaati Allah namına idare ederdi."

    - Kaynak: ATATÜRK, 1931, Lise için yazdığı Medeni Bilgiler kitabı

    ₪ "Arabistan'ın muhtelif yerlerinde insan heykellerinden ve nebat resim ve suretlerinden ibaret ağaçtan ve taştan putların muhafazasına mahsup yerler vardı. Muhammed'in neş'et etmiş olduğu Mekke'de ki Kabe denilen mabet bu yerlerin en büyüklerinden idi. İbrahim oğlu İsmail ile birlikte Kabe'yi bina etmişlerdi. Cebrail kendilerine o zaman beyaz ve mücella olan Haceriesvedi getirmişti, bu taş sonradan günahkarların ellerini sürmelerinden dolayı kararmıştı. Bunların hepsi, bittabi sonradan uydurulmuş masallardır."

    - Kaynak: ATATÜRK, 1931, Lise için yazdığı Tarih kitabı

    ₪ "Medineniler ile Mekkeliler arasında derin bir düşmanlık ta vardı. Muhammet te Mekke'den kalkıp Medine'ye kaçtı. Buna Hicret denildi."

    - Kaynak: ATATÜRK, 1931, Lise için yazdığı Tarih kitabı

    ₪ "Din dediği şey, bilinmeyen inanç dizgelerine ve gizle karışık emellere kör bağlılıktan başka birşey değildir. Tarih bize öğretir ki, bütün dinler, milletlerin cehaletlerinin yardımıyla, utanmaksızın Tanrı tarafından gönderildiğini söyleyen adamlar tarafından tesis olunmuştur. Tüm dönemlerde toplumun kutsallaştırdığı boş düşüncelerden tehlikesizce sıyrılmak imkansızdır."

    - Kaynak: ATATÜRK, 1931, Lise için yazdığı Medeni Bilgiler kitabı

    ₪ "Muhammet uzun bir devirdeki tefekkürlerin mahsulü olan ayetleri luzum ve ihtiyaçlara göre takrir ediyordu."

    - Kaynak: ATATÜRK, 1931, Lise için yazdığı Tarih kitabı

    ₪ "Tabiatın herşeyden büyük ve herşey olduğu anlaşıldıkça tabiatın çocuğu olan insan kendinin de büyüklüğünü ve haysiyetini anlamaya başladı."

    - Kaynak: ATATÜRK, 1931, Lise için yazdığı Medeni Bilgiler kitabı

    quote:

    Orijinalden alıntı: acmilan94

    quote:

    Orijinalden alıntı: Vladimir İlyiç Lenin

    quote:

    Orijinalden alıntı: FRoGKaTa

    quote:

    Orijinalden alıntı: Vladimir İlyiç Lenin

     Türkler olmasa tarih olmazdı


    Göçebe hayat diye birşey duydunmu? Yoksa sadece art niyetli misin? Buda koyduğun yazıt kalıntısının tamamının bir kopyası.

     Türkler olmasa tarih olmazdı


    Evladım, göçebelik zaten medeniyetsizlikten ileri gelen bir vakadır.

    S.çtın sıva. Nasıl yani adamlar ihtişamlı kilise yapamıyoruz madem göçelim mi demişler. Hay aklınıza, marjinalliğinize kürdolar.


    Son zamanlarda gördüğüm en ahmakça ve mantık dışı cevabı yazmışsın tebrikler acmilan94..

    Ayrıca Comrade Lenin göçebelik medeniyetsizlikten ziyade gelişememişlikten kaynaklanır birbirini çok benzese de bu kelimeler nüans farklarına sahiptirler daha dikkatli olalım hakaretane bir kelime gibi anlaşılabilir medeniyetsizlik..




    Bunlar cemaatin;müslümanlar Atatürk'ü sevmesin diye söylediği sözlerdir.Atatürk mason dinsiz veya evrimci değildir.Hatta 1921 de Türkiye Cumhuriyetinin dini islamdır sözünden dolayı dinci yobaz yakıştırması bile yapılmıştır.Atatürk o zamanlar İslam Teali gibi cemiyetlerin insanların dinini kullanarak Milli Miücadele'ye katılmasını önlemek amaçlarına yani yobazlığa karşıydı.Ya alevilerde Atatürk alevi diyor ona bakarsan.Geç bunları önemli olan TÜRK olması.

    Atatürk Deist ya da Agnostikti.

    Not : Önemli olan insan olması.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Scientist-Programmer Kid

    quote:

    Orijinalden alıntı: Y.I.W.A.L.Y

    Sümerler ve Antik Yunan olmasa tarih olmazdı.Ayrıca şu Osmanlı'nın Dünya'ya hükmetmesi olayı da çok güzel ha. Neyin kafasıysa artık.

    +1905
    Osmanlı'da icat desen 0
    Ünlü Bilim adamı desen en fazla 3-4
    Cahilliği söylemeye gerek yok

    Birde Sümerlere bakalım
    Yerleşik hayat
    Tekerlek
    Tarih
    Astronomi
    Matematik
    Gözlemevi
    Takvim
    Yazı
    ve daha çoğu

    Asurlular
    Yazıyı anadoluya getirme
    Hititlerle yani anadoluyla ilk ticari ilişki(kayseri kolonisi)
    Kitap
    Kütüphane

    Babiller
    Basamaklar
    Babil'in asma bahçesi
    Babil Kulesi
    Babil sayma sistemi


    Mezopotamya'nın tüm uygarlıkları tartışmasız dönemlerinin süper gücüydü.

    Bunlar,Avrupa ve Çin uygarlıkları olmasaydı moku yemiştik.Osmanlı değil.







    +1 Sümerler olmasaydı şuan yazı diye bir şey olmayacaktı.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Redeyetr

    quote:

    Orijinalden alıntı: Y.I.W.A.L.Y

    quote:

    Orijinalden alıntı: Redeyetr

    Demek Türkler olmasa İslam olmayacaktı ha. asfsadfsdfasdfasdfsdfa. Arkadaşım kendi kardeşinin katlini vacip kılan bir medeniyet lan bunlar. Ne kadar bağlıymışın dinine. Yavuz Sultan Mısır'a girdiği zaman erkekleri katlediyor. Neyin kafası lan bu?

    Türkler olmasa İslam bu kadar yayılmayacaktı. Çoğu kaynakta da Hristiyanlar , Museviler ve Türkler diye geçer zaten. Yani Türkler olmasaydı İslam , basit bir Arap öğretisi olarak kalacaktı. Mormonluk gibi.
    Ömer diye bi halife var hani? Belki oradan çağrıştırır. Arkadaşım anlayın lan şunu artık. Sizin geçmişiniz yavşaklıklarla dolu. Nedir bu kendini üstün görme çabaları anasını satayım? Bir kaç padişah vardır dinine bağlı. Vahdettin, Yıldırım Beyazıt falan yani. Öğrenin lan artık bunları.

    Ha şu '' Kadınlara muhalefet edin , kadınlara muhalefette bereket vardır '' diyen Ömer değil mi ? Tamam çıkarttım. Bizim mi tarihimiz yavşaklıklarla dolu bu arada ?


    Ümmü Bint Mervan olayı

    Kabn'il Eşraf'ın Katli

    Muhammed'in Ayşe'yle ve Zeynep'le nasıl evlendiği ?

    Beni Kureyza Katliamı

    40.000 tane insanı 24 km yol boyunca asmak ( aynı gün )

    Recm cezası

    Tevbe Suresi 29.ayet





    Daha sayfalarca yazarım. Bunları da Türkler yaptı (yazdı) değil mi ? İnsanda biraz utanma olur. Bu kafayla İsrail'in şamar oğlanı olmaya devam edersiniz.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Y.I.W.A.L.Y -- 15 Aralık 2012; 20:43:30 >




  • Hz Ömer'in o sözünü ilk defa duyduğumu belirteyim...


    Şeriat denen bir şey var. Allah'ın hukuku. Ve recm,cihad gibi şeyler şeriatte vardır. Gene "asma" dediğimiz şey vardır. Şimdi sen burada Kanuni'nin Pargalı'yı asmasını değil de Hz.Ömer'i eleştiriyorsun?


    Çok eşlilik olayına gelince. Bu olay tamamen bir sosyoloji dersidir aslında. O dönemde kadınların eşleri olmaması çok çok kötü bir şeydi. Her açıdan. Ve çoğu kadın gelip Resulullah'a "Ya Resulallah! Kocam şehid düştü, bana sahip çık!" der. Ve peygamber gene Allah'ın izni ile o kadınlarla nikah kıyar. Daha soracaksan PM'ye gel lütfen konu kapanmasın...


    Edit: Bana İsrail'in köpeği diyene bak! Fuat Çağlar, Metin Yüksel...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Fuat! -- 15 Aralık 2012; 20:50:47 >
  • Türkler ne yapmış da bunlar olmuş? Amerika'yı mı keşfetmişler yoksa bir şeyi mi bulmuşlar? Tarih boyunca ordan oraya göç etmişler. Teknolojik gelişme,sanayileşme,buluşlar vb. hep geç gelmiş,dünyayı geriden takip etmişiz ve etmeye devam ediyoruz.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-752FE1664 -- 15 Aralık 2012; 21:10:28 >
    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • Ya arkadaş şu ülkedeki milli birlik beraberlik neden bozuldu diye bi araştırma yapsan gelip şuraya bi konu açman yeterli .

    Şuraya bak Osmanlı'ya sallayan mı ararsın Atatürk'e giydiren mi ararsın şeriatı savunan mı ararsın geri kalmış Türkler diye aşağılayan mı ararsın vay anasını yaa neler var neler . Ulan Atalarınız görse suratlarınıza işerdi vallahi şuraya bak karaktersiz herifler .
  • imdiye kadar Türk tarihinin ilk yazılı belgelerinin Orhun Abideleri olduğu biliniyordu. Ne yazık ki hala, bırakalım İlköğretim okullarını ve liseleri, üniversitelerimizde dahi bu aynı cehalet devam etmektedir. Hâlbuki 1969 yılında, Kazakistan’ın eski başkenti Almatı’nın 50 km. kadar yakınındaki Esik Kurganı’nda ele geçirilen buluntular arasındaki bir yazıt, Türk tarihinin ilk yazılı belgesi olma hakkını kazanmıştır. O halde, neden bu cehalet hala devam etmektedir ve neden kendini tarihçi gören kimseler bu konuda sessiz kalmaktadır? Ne acıdır ki çok önemli olmasına rağmen, konu hakkında yazılmış tek bir Türkçe müstakil kitap yoktur.

    İşte biz de, bu hazin tablonun ortadan kalkmasında bir faydası olması için, hiç olmazda geçmiş ataların anısına, böyle bir araştırma yapmayı kendimize mecburi kıldık. Umarız ki bu acizane çalışmamızla gayemize ulaşabilmişizdir.


    I.BÖLÜM

    ESİK (ISSIK) KURGANI’NIN KEŞFİ VE BULUNTULAR

    1. ESİK (ISSIK) KURGANI’NIN KEŞFİ

    1969–1970 yıllarında, Kazak Bilimler Akademisi’nin, Tarih, Arkeoloji ve Etnografya Enstitüsü’nün Arkeoloji bölüm başkanı Kemal Akişoğlu’nun yönetiminde kazılan, Alma Ata şehrinin 50 Km. yakınındaki, şimdiki Issık Kasabası’nda bulunan Esik Kurganı bir tesadüf sonucu ortaya çıkarılmıştır.

    Bekin Nur Muhammedov, 61 yaşında, tarihçi. “Ben bir Nayman’ım (Bir Moğol kabilesi). Doğdum büyüdüm buralarda yaşarım.” diyor. “Az ileride bir fabrika var. 1969 yılında fabrikanın inşaatı devam ederken mezar ortaya çıkmış. Tarihçi olduğum için gelip bakmamı istediler. Ben oraya vardım ve mezarı ellerimle aralamaya başladım. Mezarların üzerindeki ağaçlar ateş görmüş gibi yanmadan kül haline dönüyordu. Altın Elbiseli Adam çıktığında parıltısından ve ışığından gözlerimiz kamaştı, bir süre bakamadık ona. Altın Elbiseli Adam’ın yanında, üzerinde yazılar olan bir de tas vardı. Elindeki yüzüğü ben taktım.” Daha sonraları durum yetkililere bildirilir ve kazı daha geniş çaplı olarak devam ettirilir. Cesedin altın zırhının ve çok sayıdaki altın eşyanın mezarda ele geçirilmesi kurganın soyulmadığını göstermektedir.

    Esik Kurganı’nın yapısı için şunlar söylenebilir: 7. metre derinliğindeki mezar odasının üzeri toprak-taş yığınıyla kapatılmıştı. Bu oda, diğer Hun kurganlarında olduğu gibi inşa edilmiştir. Kalın çam kütüklerinden yapılmış mezar odasının ölçüleri 3x2 metre ebadındadır. Odanın derinliği ise 1.20 metredir. Ancak, çam kütüklerinin içeriden yontularak düzleştirildiğini görüyoruz. Araştırmacıların açıklamalarına göre mezar odasının ahşap strüktürü dışında hazırlanmış ve sonra kazılan çukura indirilmiştir. Zeminden kurganın tepesine kadar olan yükseklik 9 metreyi, kurganın üzerindeki suni tepenin çapı ise 60 metreyi bulmaktadır.

    Öncelikle bu buluntuların hangi topluluğa ait oldukları meselesi tartışma konusu olmuştur. Kazıyı yapan Kazak- Türk arkeologları bu eserleri genellikle M.Ö. V-IV. Yüzyıllara ve Sakalara mal etmektedirler. Kazaklar kendi kökenlerini Türk olarak kabul ettikleri Sakalara dayandırdıkları için bu şekilde bir düşünceye varmışlardır.

    Yapılan çeşitli araştırmalar, eserlerin bozkır kültürüne mensup Türk veya en azından Türklerle akraba (ya da Türkleşmiş) bir kavim tarafından yapıldığına işaret ediyor. Yazının Göktürk kitabelerinin alfabesine benzerliği ve eserlerin mitolojik, ikonografik özelliklerinin Hun sanatına çok uygun oluşu nedeniyle, özellikle Türkiyeli Türk araştırmacılar bunları Hun eseri olarak nitelendirmişlerdir.

    2. KURGAN’DAN ÇIKAN MATARYALLER

    Açılan mezarın içinden dört bine yakın altın eşya çıkarılmıştır. Mezarda ele geçen çeşitli eşyalar arasında keramik kaplar, ahşap tabaklar, 2 gümüş kupa ve yazının üzerinde yer aldığı bir gümüş çanak ile başka birçok obje vardır. 18 yaşında olması gereken genç bir prense ait cesedin üzerindeki altın zırh başlı başına bir sanat eseridir.

    2.1.ALTIN ELBİSELİ ADAM VE ÇANAKTAKİ YAZI
    18 yaşında olması gereken genç bir prense ait cesedin üzerindeki altın zırhın başlı başına bir sanat eseri olduğunu söylemiştik. Bu elbise tamamen saf altından yapılmış ve mükemmel bir işçilikle yapılmıştır. Bu elbisenin özellikleri şöyledir: Cesedin başında üzerinde altından yapılmış tasvirlerin aplike olarak yer aldığı külah şeklinde bir başlık bulunmaktadır. Başlığın tepesinde de bir hayvan heykelciği yer alır. Ayrıca ok uçları, altın yapraklar, dağ kıvrımları üzerinde dünya ağacında kuşlar, arslan, dağ keçisi gibi mitolojik ve sembolik açıdan önemli olan hayvan tasvirleri vardır. Başlığın önünde boynuzlu- kanatlı atlar simetrik olarak yer almaktadır.

    Zırh gömlek, eşkenar dörtgenler şeklinde birleşen parçalardan oluşur. Eşkenar dörtgenlerin bir tarafında üçgenimsi yaprak şekilleri vardır. Kolların üst kesimlerinde ve yenlerinde arslan başları bulunmaktadır. Yaka çevresinden aşağıya inen ve etekte de devam eden şerit de arslan başlarından oluşmaktadır. Deri kemer üzerinde altın aplike kemer plakalarında hayvan tasvirleri bulunmaktadır. Kemer levhalarında dizleri büyük, boynuzları arkaya doğru uzanan geyik tasvirleri, üsluplaşmış arslan başları bulunmaktadır. Cesedin giydiği pantolonu ve çizmesinin yukarı taraflarıyla dizleri de altından süslüdür.
    Prensin sol tarafında kını altınla kaplı hançeri bulunmaktadır. Sağ tarafında da kemerine altınla bağlanmış iki tarafı keskin bir kılıcı bulunmaktadır. Onun ayrıca yine altın kaplı bir kamçısı da ele geçirilmiştir. Hançerin kabzasında ve kınında da hayvan tasvirleri yer alır. Aynı husus kılıç için de geçerlidir.

    Esik kurganından çıkarılan eserlerin hepsi Hun sanatının yapım ve süsleme tekniklerine uymaktadır. Hayvan tasvirleri, Türk hayvan tasvirlerine uygun olarak ele alınmıştır.

    Muhtelif şekillerde (kaşık, kepçe, bardak gibi) tanımlanan gümüş çanak üzerinde 26 harf tespit edilmiştir. Bu harflerin okunması çalışmalarında özellikle Olcas Süleymanov’un yaptığı çeviri yankı uyandırmıştır. Onun dışında Prof. Musabayev’in, transkripsiyon ve tercümesi pek taraftar bulmamıştır. Bununla birlikte eserler üzerinde olduğu gibi, çanak üzerindeki yazının çözülmesi için yapılan çalışmalar da halen devam etmektedir.

    İlk tercümeyi yapan Süleymanov şöyle bir ifadeyi önermiştir: “Khan uya Üç Otuzı (da) yok boltı utığsi tozıltı.” “Han’ın Oğlu yirmi üç yaşında yol oldu (Halkın?) adı sanı da yok oldu.”

    Hatice Şirin’e göre ise, Göktürk yazı sistemi şimdilik bilinmeyen bir tarihte Türkler tarafından kullanılmaya başlanmıştır. Türk damgalarının ve ideogramlarının gelebileceği en ince ve ekonomik noktayı gösteren Göktürk yazılı ilk metin örneği, M.Ö. IV.- V. yüzyıllara ait olduğu tespit edilen Esik Kurganı’ndan çıkarılan gümüş bir çanağın içine kazılmıştır; ancak bu yazının bilim ölçütlerine uyan bir okuma denemesi henüz yapılamadığından, 687- 692 yıllarına tarihlendirilen Çayr kitabesi, Göktürk yazılı en eski metin olarak kabul edilmiştir.

    II. BÖLÜM

    ALTIN ELBİSELİ ADAM’IN VE YAZININ ÖNEMİ
    1. ALTIN ELBİSELİ ADAM’IN SANATSAL VE TARİHSEL OLARAK DEĞERİ

    Altın Elbiseli Adam, saf altından ve mükemmel el işçiliği ile yapılmıştır. Üzerindeki süslemeler gayet dikkat çekicidir ve günümüz teknolojisi dahi bunu yapmada hayli zorlanacak gibidir. Ayrıca bu süslemeler Türk kültür tarihi açısından da çok değerlidir. Esik altın levhalarındaki motifler, at, dağ keçisi, geyik, kaplan, pars, kurt, yırtıcı kuş gibi motifler taşır. Dikkat edilirse bu öğeler klasik Türk kültürünün öğelerindendir. Yine bu öğelerin Hun sanatında sıklıkla kullanıldığı hatırlatılmalıdır. Bu süslemelerde hayvan motifleri canlı bir şekilde resmedilmiştir ki bu üslup Türklerin icadı olan “Hayvan Sanatı”nın benzeridir.

    2. ÇANAKTAKİ YAZI VE BU YAZININ TÜRK TARİHİ AÇISINDAN ÖNEMİ

    Tarihçiler Altın Elbiseli Adam’ın İ.Ö. 6. yüzyıla ait olduğunu söylüyorlar ama bu konuda tartışma var. İnceleme heyetindeki Kazım Mirşan farklı düşünüyor ve bu tarihi İ.Ö. 3.500’e götürüyor. Mirşan, Altın Elbiseli Adam’ın yanında bulunan gümüş tastaki yazıyı okuduğunu, bu yazıdaki dilbilgisi, cümle dizimi ve kelime yapısını ancak o tarihlere ait olabileceğini belirtiyor.

    Kazakistan Bilimler Akademisi Tarih ve Etnoloji Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Mamet Koygeldi, özellikle Altın Elbiseli Adam üzerinde duruyor. Sovyet döneminde mezarda bulunan kemiklerin on dört ayrı karbon testinin olduğunu ve bunların birbirini tutmadığını, bu on dört ayrı testin özellikle birbiriyle örtüştürülemediğini ifade ediyor. Fakat ağır basan görüş bu tarihin M.Ö. 5–4. yüzyıl olduğudur.

    Bu eserler, Almatı Şehrinin Ortalık Müzesi’nde sergilenmektedir. Müzede sergilenen altın elbiseli adam, gerçeğinden bir uyarlama. Gerçek buluntu, Kazakistan Merkez Bankası kasasında saklanıyor.

    Kazakistan’da herkesin bildiği ve değer verdiği, onur, gurur duyduğu bir varlık gibi. Almatı’nın en büyük meydanında onun heykeli var. Resim bölümü öğrencileri meydanda o heykelin resmini yaparak çalışıyor. Kazakistan’ın her yerinde Altın Elbiseli Adam’dan bir şeyler görmek mümkün.

    SONUÇ
    Görülüyor ki, Türk tarihinin ilk yazılı belgelerinin Orhun Abideleri olduğu fikri artık değişmektedir, değişmelidir. Esik Kurganı’nda çıkan yazıt, haklı olarak Türk tarihinin ilk yazılı belgesi unvanını taşımaktadır. Fakat bu konuda sıkıntılar yaşanmaktadır. Öncelikle bu kurgan’daki kemiklerin karbon deneyleri tarafsızlıkla yapılmamakta ve bunda kötü bir niyet yatmakta olduğu gayet açık bir şekilde kendini göstermektedir. Bu kemiklerin on dört ayrı testi yapılmış fakat hiçbiri birbirini tutmamaktadır. Öyleyse, başta, bu kurganın resmi sahibi olan Kazakistan ülkesinin ve daha sonra Türkiye gibi Türk ülkeleri içinde gelişmiş bulunan ülkelerin bu konuda hassas davranması gerekmekte ve her türlü yardımı yapmakta elinden geleni yapmayı kendine bir ödev hissetmesi mecburi olmaktadır. Yine Türk ülkelerinin başta gelen görevlerinden biri de, devam eden kazının maddi gelirinin arttırılması ve böylece daha verimli sonuçlar elde edilmesinin sağlanmasıdır. Diğer bir görev de, bu projeye değerli ilim adamlarının gönderilmesidir.

    Fakat en önemli görev başta tarihçilere düşmektedir. Her şey bir yana, artık Türkler için yazının kullanım tarihinin çok öncelere dayandığı, yazının icadının Türkler tarafından gerçekleştirilmiş olunabileceği gibi bilgiler topluma ulaştırılmalıdır. İşte bunu da tarihçiler yapmalıdır. Bu konu hakkında hala, Türkiye’de yazılmış tek müstakil kitap olmaması Türkiyeli tarihçilerin yüzkarasıdır. Umarız ki bu kara leke, en kısa zamanda silinecektir.









    KAYNAKÇA

    ÇAY, Abdülhaluk M. - İlhami Durmuş, “İskitler”, Türkler, C.I, Yeni Türkiye Yayınları, Ankara 2002, s.575–596.

    ÇORUHLU, Yaşar, “Hun Sanatı”, Türkler, C.IV, Yeni Türkiye Yayınları, Ankara 2002, s.54–76.

    ESİN, Emel, “İç Asya’da Milattan Önceki Bin Yılda Türklerin Atalarına Atfedilen Kültürler”, Türkler, C.I, Yeni Türkiye Yayınları, Ankara 2002, s.494–517.

    KAFESOĞLU, İbrahim, Türk Milli Kültürü, Ötüken Yayınları, İstanbul 2003.

    SOMUNCUOĞLU, Servet, “Altın Elbiseli Adam”, Atlas Dergisi, S. 137, Ağustos 2004, s.138–142.

    ŞİRİN, Hatice, “Türklerde Alfabe ve Kimlik”, Türkler, C.III, Yeni Türkiye Yayınları, Ankara 2002, s.740–753.




  • Tarih olmazdı değilde tarihin seyri daha değişik olurdu deseydin mantıklı olabilirdi. Tarihte çok önemli bir yere sahip olduğumuz zaten yadsınamaz bir gerçek. İbn-i Sina'dan Kutsi'ye... Tarihe geçen Türk Tıp Alimlerimiz var mesela. Nükteydi:)
  • quote:

    Orijinalden alıntı: my62231

    Türkler ne yapmış da bunlar olmuş? Amerika'yı mı keşfetmişler yoksa bir şeyi mi bulmuşlar? Tarih boyunca ordan oraya göç etmişler. Teknolojik gelişme,sanayileşme,buluşlar vb. hep geç gelmiş,dünyayı geriden takip etmişiz ve etmeye devam ediyoruz.

    Amerika keşfedilmemiştir. Zaten üzerinde insanların yaşadığı hatta büyük medeniyetler kurduğu bir yeri keşfedemezsin.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Permafrost -- 15 Aralık 2012; 21:45:29 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Kimyacı61

    Turkler olmasaydi baskasi olacakti o yuzden bu kadar havalanmaya gerek yok

    +1
  • 
Sayfa: önceki 45678
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.