Şimdi Ara

Türkler nasıl kılıç zoruyla müslüman oldu? (3. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
66
Cevap
1
Favori
1.914
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
1 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Grimmjow Jaggerjack

    quote:

    Orijinalden alıntı: .Kevotıs.

    quote:

    Orijinalden alıntı: Grimmjow Jaggerjack


    quote:

    Orijinalden alıntı: Dr. Flash

    https://youtu.be/S0BnK1g1AaE

    https://m.youtube.com/watch?v=QMiAyouHyp8

    cengiz han neden türklerin intikamını alsın ki?türklerle cengiz hanın ne bağlantısı var?

    O dönem Moğollarla, Türkler kan kardeşi gibi bir şeydi. Cengiz Han'ın, annesinin de Türk olduğunu söyleniliyor. Ayrıca Cengiz Han, Göktürkçe biliyordu, Orhun Yazıtlarını okumuş, Türk hayranıydı. Ordusunun yarısından fazlası da orta Asya Türklerindendi. Uygurlar, Kırgızlar vs. Fakat bizim tarih kitaplarımızda Fars Selçukluları Türk, Moğolları da düşman olarak öğretiyorlar

    cengiz hanın annesinin türk olduğunu biliyordum.zaten türklere akraba olarak en yakın millet Moğollardır.türkçeye en çok benzeyen dilde Moğolcaymış.benim merak ettiğim cengiz han türklerin intikamını türkler Müslüman olmadan önce mi aldı Müslüman olduktan sonra mı aldı?




  • Türklerin ilk islamla karşılaşması yani müslüman araplarla karşılaşması halife ömer döneminde her okul kitaplarında yazar bu eğer türkler hiç islamla karşılaşmasaydı şuanda hepimiz çin ülkesi gibi şamaninizm taşa tapabilirdik yada göktanrı inancı türkler müslüman olmadan önce inançları neydi araştırın

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: BlueLost

    Türklerin ilk islamla karşılaşması yani müslüman araplarla karşılaşması halife ömer döneminde her okul kitaplarında yazar bu eğer türkler hiç islamla karşılaşmasaydı şuanda hepimiz çin ülkesi gibi şamaninizm taşa tapabilirdik yada göktanrı inancı türkler müslüman olmadan önce inançları neydi araştırın

    Şamanistlerin taşa taptığını nereden çıkardın ? Ayrıca Çinliler şamanist değil ki. Geçende dinci bi kız gelmiş araplardan allah razı olsun Şamanistik ateşe tapıyorduk araplar bize doğru yolu gösterdi diyor. Ben bu tür insanlarla soluduğum her saniyeye lanet ediyorum.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Grimmjow Jaggerjack


    quote:

    Orijinalden alıntı: BlueLost

    Türklerin ilk islamla karşılaşması yani müslüman araplarla karşılaşması halife ömer döneminde her okul kitaplarında yazar bu eğer türkler hiç islamla karşılaşmasaydı şuanda hepimiz çin ülkesi gibi şamaninizm taşa tapabilirdik yada göktanrı inancı türkler müslüman olmadan önce inançları neydi araştırın

    Şamanistlerin taşa taptığını nereden çıkardın ? Ayrıca Çinliler şamanist değil ki. Geçende dinci bi kız gelmiş araplardan allah razı olsun Şamanistik ateşe tapıyorduk araplar bize doğru yolu gösterdi diyor. Ben bu tür insanlarla soluduğum her saniyeye lanet ediyorum.

    Çinliler şamaniz yada şamaniz değil şamanizler taşa tapar yada tapmaz yanlış bilgi vermiş olabilirim benim demek istediğim türkler arap müslümanlarla karşılaşmasaydı islamla değil başka bir dine inanıyorduk demek istediğim ayrıca herkesin dine inancım saygım var

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • Malum kesimler hosuna gitmeyen yerlerde bunu resmi tarih anlatiyor inanmayin derler.

    Bizde malum kesim gibi dusunup resmi tarihin guzellikle musluman oldugumuzu anlattigi icin kilic zoruyla musluman oldugumuzu dusunmeliyiz.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Jeopol -- 4 Ekim 2015; 2:48:41 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • İnandırıcı bulmuyorum ama olabilir de, bazı putperesteler Mekke'nin fethinden sonra Müslüman olup dini çürütmüşler ve hatta kılıç zoruyla milleti Müslüman da yapmışlar. Bize denk gelmiş olabilir onlar gibi bir topluluk

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • yıllar boyunca kılıcıyla tüm dünyayı kasıp kavuran bizler çölden develeriyle çıkıp gelen bir avuç araba boyun eğmedik.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: ülkücüadam

    yıllar boyunca kılıcıyla tüm dünyayı kasıp kavuran bizler çölden develeriyle çıkıp gelen bir avuç araba boyun eğmedik.

    zaten yapılan araştırmaya göre kılıçta en kabiliyetli kılıç kullanmada en yetenekli en iyi kılıç kullanan insanlar türklermiş.tarihte en iyi kılıç kullanan insanlar hep türklerden çıkmıştır.ve sayıca az olmalarına rağmen çoğu zaman hiç bir savaşı kaybetmemişlerdir.ama bazı kişiler arapların türkleri katledip nehir boyunca ağaçlarda sallandırdıklarını söylüyor.talkan ve curcan katliamları türklerin Müslüman olmalarının en büyük sebebiymiş.
  • Mantıksız bir iddia. İlber Ortaylı'nın uzmanlık alanı farklı olabilir. Ama bu durum 700 800 yılları hakkında hiçbir şey bilmediğinin göstergesi değildir. Zaten kitaplarında kendisini sadece bir dönem ile kısıtlayan tarihçilere geçirir. Böyle bir tarihçiye sırf o konu uzmanlık alanı değil diye çok da şey etmemek lazım demenin herhangibir mantıksal yanı yoktur.

    Gelelim asıl meseleye, Türk-Arap savaşları 100 yıl civarı sürmüştür. Bu 100 yıllık sürede ise Araplar sadece Horasanı ve Mavereünnehirin bazı bölgelerini ele geçirmiştir. Ancak Türkler O zamanlarda Asyanın geneline yayılmış bir milletti. Çok küçük bir kısmını ele geçirmesi ve orayı zorla Müslüman yapması olayı nasıl tüm Türkleri Müslüman yaptığına mal edilir bilemem. Kaldı ki 100 yıl uzun bir zaman dilimi değil bu yıllar içinde de mutlak egemenlik kurduğu yıllar epey az oldu zaten. Ayrıca Türkistan merkezden çok uzak. Arap kültürünü en az alan yer desek abartı bir iddia olmaz. Ayrıca o zamanlarda şehirlere yerleşim olsa dahi Türkler hala daha büyük ölçüde göçebe bir kavimdi ve göçebe kavimleri kültürel hegomonya altına almak çok daha zordur. Çünkü sabit bir yerleri yoktur işler kötüye gittiği zaman göç edip giderler. Türklerin asıl Müslümanlığa geçişi Farslar ile iletişime geçmesiyle olmuştur. Zaten dilimizdeki pek çok İslami terim Farsça n-bu da bunun en büyük kanıtı. Örneğin en önemli ibadet olan Namazın Arapça karşılığı Selah kelimesidir ama biz Farsça olan namaz kelimesini kullanıyoruz. Eğer Araplar zorla geçirmiş olaydı bizim de Selah kullanmamız gerekmez miydi? Ayrıca Cengiz Hanın intikamı falan fazlaca duygusal yaklaşım içeriyor bence. Pek çok Türk kavmine soykırım yapan, Orta Asyada taş üstünde taş koymayan biri Cengiz Han.




  • akıl var mantık kim kılıç zoruyla din değiştirebilrki. kendinizi örneklendirin siz olurmuydunuz?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Yakuda

    Mantıksız bir iddia. İlber Ortaylı'nın uzmanlık alanı farklı olabilir. Ama bu durum 700 800 yılları hakkında hiçbir şey bilmediğinin göstergesi değildir. Zaten kitaplarında kendisini sadece bir dönem ile kısıtlayan tarihçilere geçirir. Böyle bir tarihçiye sırf o konu uzmanlık alanı değil diye çok da şey etmemek lazım demenin herhangibir mantıksal yanı yoktur.

    Gelelim asıl meseleye, Türk-Arap savaşları 100 yıl civarı sürmüştür. Bu 100 yıllık sürede ise Araplar sadece Horasanı ve Mavereünnehirin bazı bölgelerini ele geçirmiştir. Ancak Türkler O zamanlarda Asyanın geneline yayılmış bir milletti. Çok küçük bir kısmını ele geçirmesi ve orayı zorla Müslüman yapması olayı nasıl tüm Türkleri Müslüman yaptığına mal edilir bilemem. Kaldı ki 100 yıl uzun bir zaman dilimi değil bu yıllar içinde de mutlak egemenlik kurduğu yıllar epey az oldu zaten. Ayrıca Türkistan merkezden çok uzak. Arap kültürünü en az alan yer desek abartı bir iddia olmaz. Ayrıca o zamanlarda şehirlere yerleşim olsa dahi Türkler hala daha büyük ölçüde göçebe bir kavimdi ve göçebe kavimleri kültürel hegomonya altına almak çok daha zordur. Çünkü sabit bir yerleri yoktur işler kötüye gittiği zaman göç edip giderler. Türklerin asıl Müslümanlığa geçişi Farslar ile iletişime geçmesiyle olmuştur. Zaten dilimizdeki pek çok İslami terim Farsça n-bu da bunun en büyük kanıtı. Örneğin en önemli ibadet olan Namazın Arapça karşılığı Selah kelimesidir ama biz Farsça olan namaz kelimesini kullanıyoruz. Eğer Araplar zorla geçirmiş olaydı bizim de Selah kullanmamız gerekmez miydi? Ayrıca Cengiz Hanın intikamı falan fazlaca duygusal yaklaşım içeriyor bence. Pek çok Türk kavmine soykırım yapan, Orta Asyada taş üstünde taş koymayan biri Cengiz Han.

    cengiz hanın türk hayranı olduğu ve ordusunun yarısının türklerden oluştuğu söyleniyor.türk kavimlerine nasıl soykırım yapsın ki?




  • quote:

    Orijinalden alıntı: .Kevotıs.

    quote:

    Orijinalden alıntı: Yakuda

    Mantıksız bir iddia. İlber Ortaylı'nın uzmanlık alanı farklı olabilir. Ama bu durum 700 800 yılları hakkında hiçbir şey bilmediğinin göstergesi değildir. Zaten kitaplarında kendisini sadece bir dönem ile kısıtlayan tarihçilere geçirir. Böyle bir tarihçiye sırf o konu uzmanlık alanı değil diye çok da şey etmemek lazım demenin herhangibir mantıksal yanı yoktur.

    Gelelim asıl meseleye, Türk-Arap savaşları 100 yıl civarı sürmüştür. Bu 100 yıllık sürede ise Araplar sadece Horasanı ve Mavereünnehirin bazı bölgelerini ele geçirmiştir. Ancak Türkler O zamanlarda Asyanın geneline yayılmış bir milletti. Çok küçük bir kısmını ele geçirmesi ve orayı zorla Müslüman yapması olayı nasıl tüm Türkleri Müslüman yaptığına mal edilir bilemem. Kaldı ki 100 yıl uzun bir zaman dilimi değil bu yıllar içinde de mutlak egemenlik kurduğu yıllar epey az oldu zaten. Ayrıca Türkistan merkezden çok uzak. Arap kültürünü en az alan yer desek abartı bir iddia olmaz. Ayrıca o zamanlarda şehirlere yerleşim olsa dahi Türkler hala daha büyük ölçüde göçebe bir kavimdi ve göçebe kavimleri kültürel hegomonya altına almak çok daha zordur. Çünkü sabit bir yerleri yoktur işler kötüye gittiği zaman göç edip giderler. Türklerin asıl Müslümanlığa geçişi Farslar ile iletişime geçmesiyle olmuştur. Zaten dilimizdeki pek çok İslami terim Farsça n-bu da bunun en büyük kanıtı. Örneğin en önemli ibadet olan Namazın Arapça karşılığı Selah kelimesidir ama biz Farsça olan namaz kelimesini kullanıyoruz. Eğer Araplar zorla geçirmiş olaydı bizim de Selah kullanmamız gerekmez miydi? Ayrıca Cengiz Hanın intikamı falan fazlaca duygusal yaklaşım içeriyor bence. Pek çok Türk kavmine soykırım yapan, Orta Asyada taş üstünde taş koymayan biri Cengiz Han.

    cengiz hanın türk hayranı olduğu ve ordusunun yarısının türklerden oluştuğu söyleniyor.türk kavimlerine nasıl soykırım yapsın ki?

    Cengiz Hanın Türk Moğol ayırt ettiğini sanmıyorum pek. Türk'ler kendi arasında bir sürü kavme ayrılmış vaziyette. Bunlardan birini ağır biçimde katletti. Ayrıca Orta Asya'da da büyük katliamlar yaptı. Anadolu'ya ikinci Türk göçü boşuna olmadı

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Tarihçi

    Olay ne bahsedilen gibi zorla olmuştur, ne de diğer arkadaşların söylediği gibi toz pembe. Evet, Türkler İslamiyet'e kılıç zoru ile girmemişlerdir. Ancak, Türkler katledilmemiştir demek de yanlış bir ifadedir. Türkler'in İslamiyet ile tanışması pek de hoş olmamıştır.


    8. yüzyıl Batı Asya'da tam bir kargaşa ve felaket zamanıydı. Göktürkler yok olmak üzereydi. Çinliler doğudan baskılarını arttırmışlardı. Bu sıralarda da Emeviler Bizans, Kuzey Afrika, Kafkaslar, Avrupa ve Türkistan üzerine seferler düzenliyor, İslam'ı her yere götürmeye çalışıyorlardı. Türkler'in İslamiyet ile tanışması bu sayede oldu. Emeviler'in keskin kılıcının tadına Türkler de baktı. Türgişler Asya'nın kapısı görevini görüp Emeviler ile mücadeleye başladılar. Türgişler'e Akhunlar ve Hazarlar da destek veriyordu. Asya'da Türgişler ve Akhunlar, Emeviler ile çarpışırken Hazarlar da Kafkaslar üzerinden Emeviler'e geçit vermemek için sert mücadelelere başlamışlardı.

    Bu olayın özet kısmı tabi. Sayfalarca yazı yazılabilir bu konu hakkında. Ancak işin özeti dediğimiz bu kısım bile oldukça uzun süren savaşlardır aslında. Tabi bunun içinde katliamlar da var. Özellikle Kuteybe döneminde Batı Türkistan'da bir çok Türk öldürüldü. Bir o kadarı da Şam'a esir ve cariye olarak götürüldü. Bir çok şehrin yarısı Araplar'a tahsis edildi. Kimseye bir şey yapılmayacak sözüyle girilen şehirlerden çıkılmadı ve garnizonlar kuruldu.

    Başka Türk Devletleri intikam alırdı denmiş. Zaten Hazar-Arap Savaşları oldukça ünlüdür. Hazarlar'ın Araplar ile savaşı Emeviler ile kısıtlı kalmadı ve 150 yıl boyunca sürdü. 150 yıl boyunca da bir kaç savaş dışında da Araplar'a kan kusturdu Hazarlar.

    Tabi bu katliamları kabul etmek istemeyen, reddeden illa ki olacaktır. Her Türk askerdir, herkesin elinde kılıç var lafları da sadece abartı. Her Türk'ün kılıç kullanması bir şey ifade etmiyor. Savaşta komutan yoksa ordu kaybetmeye mahkumdur. Türkler'in başına da bu gelmiştir işte o dönem. Büyük Türk Devletleri yıkılmış ya da sarsıntı içindeydi. Bu da halka zulüm, yüksek vergi ve esaret olarak geri döndü.




    Ekleme yapmak istedim: Konuda bolca İlber Ortaylı ismi geçmiş. Her tarihçinin ilgi ve uzmanlık alanı vardır. Ortaylı'nın alanı Yakın Çağ'da Osmanlı ve Avrupa'dır. Halbuki bahsedilen tarihler 700-800 yılları arasında yaşanan olaylar. Orta Çağ ve Asya tarihine pek de karışmaması gerekir yani.

    Diğer kısımlara doğru ya da yanlış bir şey diyemem. Ama son paragrafa takıldım. Koskoca Ilber Ortaylı karışmayacak da sen mi kariscan Orta Asya tarihine?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: HatersGonnaHate


    quote:

    Orijinalden alıntı: Tarihçi

    Olay ne bahsedilen gibi zorla olmuştur, ne de diğer arkadaşların söylediği gibi toz pembe. Evet, Türkler İslamiyet'e kılıç zoru ile girmemişlerdir. Ancak, Türkler katledilmemiştir demek de yanlış bir ifadedir. Türkler'in İslamiyet ile tanışması pek de hoş olmamıştır.


    8. yüzyıl Batı Asya'da tam bir kargaşa ve felaket zamanıydı. Göktürkler yok olmak üzereydi. Çinliler doğudan baskılarını arttırmışlardı. Bu sıralarda da Emeviler Bizans, Kuzey Afrika, Kafkaslar, Avrupa ve Türkistan üzerine seferler düzenliyor, İslam'ı her yere götürmeye çalışıyorlardı. Türkler'in İslamiyet ile tanışması bu sayede oldu. Emeviler'in keskin kılıcının tadına Türkler de baktı. Türgişler Asya'nın kapısı görevini görüp Emeviler ile mücadeleye başladılar. Türgişler'e Akhunlar ve Hazarlar da destek veriyordu. Asya'da Türgişler ve Akhunlar, Emeviler ile çarpışırken Hazarlar da Kafkaslar üzerinden Emeviler'e geçit vermemek için sert mücadelelere başlamışlardı.

    Bu olayın özet kısmı tabi. Sayfalarca yazı yazılabilir bu konu hakkında. Ancak işin özeti dediğimiz bu kısım bile oldukça uzun süren savaşlardır aslında. Tabi bunun içinde katliamlar da var. Özellikle Kuteybe döneminde Batı Türkistan'da bir çok Türk öldürüldü. Bir o kadarı da Şam'a esir ve cariye olarak götürüldü. Bir çok şehrin yarısı Araplar'a tahsis edildi. Kimseye bir şey yapılmayacak sözüyle girilen şehirlerden çıkılmadı ve garnizonlar kuruldu.

    Başka Türk Devletleri intikam alırdı denmiş. Zaten Hazar-Arap Savaşları oldukça ünlüdür. Hazarlar'ın Araplar ile savaşı Emeviler ile kısıtlı kalmadı ve 150 yıl boyunca sürdü. 150 yıl boyunca da bir kaç savaş dışında da Araplar'a kan kusturdu Hazarlar.

    Tabi bu katliamları kabul etmek istemeyen, reddeden illa ki olacaktır. Her Türk askerdir, herkesin elinde kılıç var lafları da sadece abartı. Her Türk'ün kılıç kullanması bir şey ifade etmiyor. Savaşta komutan yoksa ordu kaybetmeye mahkumdur. Türkler'in başına da bu gelmiştir işte o dönem. Büyük Türk Devletleri yıkılmış ya da sarsıntı içindeydi. Bu da halka zulüm, yüksek vergi ve esaret olarak geri döndü.




    Ekleme yapmak istedim: Konuda bolca İlber Ortaylı ismi geçmiş. Her tarihçinin ilgi ve uzmanlık alanı vardır. Ortaylı'nın alanı Yakın Çağ'da Osmanlı ve Avrupa'dır. Halbuki bahsedilen tarihler 700-800 yılları arasında yaşanan olaylar. Orta Çağ ve Asya tarihine pek de karışmaması gerekir yani.

    Diğer kısımlara doğru ya da yanlış bir şey diyemem. Ama son paragrafa takıldım. Koskoca Ilber Ortaylı karışmayacak da sen mi kariscan Orta Asya tarihine?

    Evet ben ''kariscam'' Orta Asya tarihine.


    Yahu bunun büyüklük ile ne alakası var ki? Ortaylı'nın alanı Yakın Çağ'dır. Bahsettiğimiz tarih 9-10. yüzyıllar.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Tarihçi

    quote:

    Orijinalden alıntı: HatersGonnaHate


    quote:

    Orijinalden alıntı: Tarihçi

    Olay ne bahsedilen gibi zorla olmuştur, ne de diğer arkadaşların söylediği gibi toz pembe. Evet, Türkler İslamiyet'e kılıç zoru ile girmemişlerdir. Ancak, Türkler katledilmemiştir demek de yanlış bir ifadedir. Türkler'in İslamiyet ile tanışması pek de hoş olmamıştır.


    8. yüzyıl Batı Asya'da tam bir kargaşa ve felaket zamanıydı. Göktürkler yok olmak üzereydi. Çinliler doğudan baskılarını arttırmışlardı. Bu sıralarda da Emeviler Bizans, Kuzey Afrika, Kafkaslar, Avrupa ve Türkistan üzerine seferler düzenliyor, İslam'ı her yere götürmeye çalışıyorlardı. Türkler'in İslamiyet ile tanışması bu sayede oldu. Emeviler'in keskin kılıcının tadına Türkler de baktı. Türgişler Asya'nın kapısı görevini görüp Emeviler ile mücadeleye başladılar. Türgişler'e Akhunlar ve Hazarlar da destek veriyordu. Asya'da Türgişler ve Akhunlar, Emeviler ile çarpışırken Hazarlar da Kafkaslar üzerinden Emeviler'e geçit vermemek için sert mücadelelere başlamışlardı.

    Bu olayın özet kısmı tabi. Sayfalarca yazı yazılabilir bu konu hakkında. Ancak işin özeti dediğimiz bu kısım bile oldukça uzun süren savaşlardır aslında. Tabi bunun içinde katliamlar da var. Özellikle Kuteybe döneminde Batı Türkistan'da bir çok Türk öldürüldü. Bir o kadarı da Şam'a esir ve cariye olarak götürüldü. Bir çok şehrin yarısı Araplar'a tahsis edildi. Kimseye bir şey yapılmayacak sözüyle girilen şehirlerden çıkılmadı ve garnizonlar kuruldu.

    Başka Türk Devletleri intikam alırdı denmiş. Zaten Hazar-Arap Savaşları oldukça ünlüdür. Hazarlar'ın Araplar ile savaşı Emeviler ile kısıtlı kalmadı ve 150 yıl boyunca sürdü. 150 yıl boyunca da bir kaç savaş dışında da Araplar'a kan kusturdu Hazarlar.

    Tabi bu katliamları kabul etmek istemeyen, reddeden illa ki olacaktır. Her Türk askerdir, herkesin elinde kılıç var lafları da sadece abartı. Her Türk'ün kılıç kullanması bir şey ifade etmiyor. Savaşta komutan yoksa ordu kaybetmeye mahkumdur. Türkler'in başına da bu gelmiştir işte o dönem. Büyük Türk Devletleri yıkılmış ya da sarsıntı içindeydi. Bu da halka zulüm, yüksek vergi ve esaret olarak geri döndü.




    Ekleme yapmak istedim: Konuda bolca İlber Ortaylı ismi geçmiş. Her tarihçinin ilgi ve uzmanlık alanı vardır. Ortaylı'nın alanı Yakın Çağ'da Osmanlı ve Avrupa'dır. Halbuki bahsedilen tarihler 700-800 yılları arasında yaşanan olaylar. Orta Çağ ve Asya tarihine pek de karışmaması gerekir yani.

    Diğer kısımlara doğru ya da yanlış bir şey diyemem. Ama son paragrafa takıldım. Koskoca Ilber Ortaylı karışmayacak da sen mi kariscan Orta Asya tarihine?

    Evet ben ''kariscam'' Orta Asya tarihine.


    Yahu bunun büyüklük ile ne alakası var ki? Ortaylı'nın alanı Yakın Çağ'dır. Bahsettiğimiz tarih 9-10. yüzyıllar.

    Ilber Ortaylı'nın alanı yakın çağ. Peki senin alanın ne? Sen ne üzerine ihtisas yaptın da orta asya tarihi üzerine atıp tutma hakkını buluyorsun kendinde? Bi tane makalen mi var? Tez mi yazdın? Olayın ne yani? Kullanıcı adını tarihçi yaptın diye büyük tarihçi mi kesildin başımıza.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: HatersGonnaHate


    quote:

    Orijinalden alıntı: Tarihçi

    quote:

    Orijinalden alıntı: HatersGonnaHate


    quote:

    Orijinalden alıntı: Tarihçi

    Olay ne bahsedilen gibi zorla olmuştur, ne de diğer arkadaşların söylediği gibi toz pembe. Evet, Türkler İslamiyet'e kılıç zoru ile girmemişlerdir. Ancak, Türkler katledilmemiştir demek de yanlış bir ifadedir. Türkler'in İslamiyet ile tanışması pek de hoş olmamıştır.


    8. yüzyıl Batı Asya'da tam bir kargaşa ve felaket zamanıydı. Göktürkler yok olmak üzereydi. Çinliler doğudan baskılarını arttırmışlardı. Bu sıralarda da Emeviler Bizans, Kuzey Afrika, Kafkaslar, Avrupa ve Türkistan üzerine seferler düzenliyor, İslam'ı her yere götürmeye çalışıyorlardı. Türkler'in İslamiyet ile tanışması bu sayede oldu. Emeviler'in keskin kılıcının tadına Türkler de baktı. Türgişler Asya'nın kapısı görevini görüp Emeviler ile mücadeleye başladılar. Türgişler'e Akhunlar ve Hazarlar da destek veriyordu. Asya'da Türgişler ve Akhunlar, Emeviler ile çarpışırken Hazarlar da Kafkaslar üzerinden Emeviler'e geçit vermemek için sert mücadelelere başlamışlardı.

    Bu olayın özet kısmı tabi. Sayfalarca yazı yazılabilir bu konu hakkında. Ancak işin özeti dediğimiz bu kısım bile oldukça uzun süren savaşlardır aslında. Tabi bunun içinde katliamlar da var. Özellikle Kuteybe döneminde Batı Türkistan'da bir çok Türk öldürüldü. Bir o kadarı da Şam'a esir ve cariye olarak götürüldü. Bir çok şehrin yarısı Araplar'a tahsis edildi. Kimseye bir şey yapılmayacak sözüyle girilen şehirlerden çıkılmadı ve garnizonlar kuruldu.

    Başka Türk Devletleri intikam alırdı denmiş. Zaten Hazar-Arap Savaşları oldukça ünlüdür. Hazarlar'ın Araplar ile savaşı Emeviler ile kısıtlı kalmadı ve 150 yıl boyunca sürdü. 150 yıl boyunca da bir kaç savaş dışında da Araplar'a kan kusturdu Hazarlar.

    Tabi bu katliamları kabul etmek istemeyen, reddeden illa ki olacaktır. Her Türk askerdir, herkesin elinde kılıç var lafları da sadece abartı. Her Türk'ün kılıç kullanması bir şey ifade etmiyor. Savaşta komutan yoksa ordu kaybetmeye mahkumdur. Türkler'in başına da bu gelmiştir işte o dönem. Büyük Türk Devletleri yıkılmış ya da sarsıntı içindeydi. Bu da halka zulüm, yüksek vergi ve esaret olarak geri döndü.




    Ekleme yapmak istedim: Konuda bolca İlber Ortaylı ismi geçmiş. Her tarihçinin ilgi ve uzmanlık alanı vardır. Ortaylı'nın alanı Yakın Çağ'da Osmanlı ve Avrupa'dır. Halbuki bahsedilen tarihler 700-800 yılları arasında yaşanan olaylar. Orta Çağ ve Asya tarihine pek de karışmaması gerekir yani.

    Diğer kısımlara doğru ya da yanlış bir şey diyemem. Ama son paragrafa takıldım. Koskoca Ilber Ortaylı karışmayacak da sen mi kariscan Orta Asya tarihine?

    Evet ben ''kariscam'' Orta Asya tarihine.


    Yahu bunun büyüklük ile ne alakası var ki? Ortaylı'nın alanı Yakın Çağ'dır. Bahsettiğimiz tarih 9-10. yüzyıllar.

    Ilber Ortaylı'nın alanı yakın çağ. Peki senin alanın ne? Sen ne üzerine ihtisas yaptın da orta asya tarihi üzerine atıp tutma hakkını buluyorsun kendinde? Bi tane makalen mi var? Tez mi yazdın? Olayın ne yani? Kullanıcı adını tarihçi yaptın diye büyük tarihçi mi kesildin başımıza.

    İyi de burası forum işte. Akademik bir yer değil. Ama buna rağmen akademiden insanların ismini koyacaksanız bunun içine, bu alan için İlber Ortaylı dahil edilemez. Beğen ya da beğenme. Bahsedilen tarihler için Ortaylı bir uzman değildir.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Tarihçi

    quote:

    Orijinalden alıntı: HatersGonnaHate


    quote:

    Orijinalden alıntı: Tarihçi

    quote:

    Orijinalden alıntı: HatersGonnaHate


    quote:

    Orijinalden alıntı: Tarihçi

    Olay ne bahsedilen gibi zorla olmuştur, ne de diğer arkadaşların söylediği gibi toz pembe. Evet, Türkler İslamiyet'e kılıç zoru ile girmemişlerdir. Ancak, Türkler katledilmemiştir demek de yanlış bir ifadedir. Türkler'in İslamiyet ile tanışması pek de hoş olmamıştır.


    8. yüzyıl Batı Asya'da tam bir kargaşa ve felaket zamanıydı. Göktürkler yok olmak üzereydi. Çinliler doğudan baskılarını arttırmışlardı. Bu sıralarda da Emeviler Bizans, Kuzey Afrika, Kafkaslar, Avrupa ve Türkistan üzerine seferler düzenliyor, İslam'ı her yere götürmeye çalışıyorlardı. Türkler'in İslamiyet ile tanışması bu sayede oldu. Emeviler'in keskin kılıcının tadına Türkler de baktı. Türgişler Asya'nın kapısı görevini görüp Emeviler ile mücadeleye başladılar. Türgişler'e Akhunlar ve Hazarlar da destek veriyordu. Asya'da Türgişler ve Akhunlar, Emeviler ile çarpışırken Hazarlar da Kafkaslar üzerinden Emeviler'e geçit vermemek için sert mücadelelere başlamışlardı.

    Bu olayın özet kısmı tabi. Sayfalarca yazı yazılabilir bu konu hakkında. Ancak işin özeti dediğimiz bu kısım bile oldukça uzun süren savaşlardır aslında. Tabi bunun içinde katliamlar da var. Özellikle Kuteybe döneminde Batı Türkistan'da bir çok Türk öldürüldü. Bir o kadarı da Şam'a esir ve cariye olarak götürüldü. Bir çok şehrin yarısı Araplar'a tahsis edildi. Kimseye bir şey yapılmayacak sözüyle girilen şehirlerden çıkılmadı ve garnizonlar kuruldu.

    Başka Türk Devletleri intikam alırdı denmiş. Zaten Hazar-Arap Savaşları oldukça ünlüdür. Hazarlar'ın Araplar ile savaşı Emeviler ile kısıtlı kalmadı ve 150 yıl boyunca sürdü. 150 yıl boyunca da bir kaç savaş dışında da Araplar'a kan kusturdu Hazarlar.

    Tabi bu katliamları kabul etmek istemeyen, reddeden illa ki olacaktır. Her Türk askerdir, herkesin elinde kılıç var lafları da sadece abartı. Her Türk'ün kılıç kullanması bir şey ifade etmiyor. Savaşta komutan yoksa ordu kaybetmeye mahkumdur. Türkler'in başına da bu gelmiştir işte o dönem. Büyük Türk Devletleri yıkılmış ya da sarsıntı içindeydi. Bu da halka zulüm, yüksek vergi ve esaret olarak geri döndü.




    Ekleme yapmak istedim: Konuda bolca İlber Ortaylı ismi geçmiş. Her tarihçinin ilgi ve uzmanlık alanı vardır. Ortaylı'nın alanı Yakın Çağ'da Osmanlı ve Avrupa'dır. Halbuki bahsedilen tarihler 700-800 yılları arasında yaşanan olaylar. Orta Çağ ve Asya tarihine pek de karışmaması gerekir yani.

    Diğer kısımlara doğru ya da yanlış bir şey diyemem. Ama son paragrafa takıldım. Koskoca Ilber Ortaylı karışmayacak da sen mi kariscan Orta Asya tarihine?

    Evet ben ''kariscam'' Orta Asya tarihine.


    Yahu bunun büyüklük ile ne alakası var ki? Ortaylı'nın alanı Yakın Çağ'dır. Bahsettiğimiz tarih 9-10. yüzyıllar.

    Ilber Ortaylı'nın alanı yakın çağ. Peki senin alanın ne? Sen ne üzerine ihtisas yaptın da orta asya tarihi üzerine atıp tutma hakkını buluyorsun kendinde? Bi tane makalen mi var? Tez mi yazdın? Olayın ne yani? Kullanıcı adını tarihçi yaptın diye büyük tarihçi mi kesildin başımıza.

    İyi de burası forum işte. Akademik bir yer değil. Ama buna rağmen akademiden insanların ismini koyacaksanız bunun içine, bu alan için İlber Ortaylı dahil edilemez. Beğen ya da beğenme. Bahsedilen tarihler için Ortaylı bir uzman değildir.

    Merak etme ilber ortaylı'nın asıl alanı yakın çağ da olsa orta asya tarihi üzerine senin hayatın kadar kitap okumuştur.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: HatersGonnaHate


    quote:

    Orijinalden alıntı: Tarihçi

    quote:

    Orijinalden alıntı: HatersGonnaHate


    quote:

    Orijinalden alıntı: Tarihçi

    quote:

    Orijinalden alıntı: HatersGonnaHate


    quote:

    Orijinalden alıntı: Tarihçi

    Olay ne bahsedilen gibi zorla olmuştur, ne de diğer arkadaşların söylediği gibi toz pembe. Evet, Türkler İslamiyet'e kılıç zoru ile girmemişlerdir. Ancak, Türkler katledilmemiştir demek de yanlış bir ifadedir. Türkler'in İslamiyet ile tanışması pek de hoş olmamıştır.


    8. yüzyıl Batı Asya'da tam bir kargaşa ve felaket zamanıydı. Göktürkler yok olmak üzereydi. Çinliler doğudan baskılarını arttırmışlardı. Bu sıralarda da Emeviler Bizans, Kuzey Afrika, Kafkaslar, Avrupa ve Türkistan üzerine seferler düzenliyor, İslam'ı her yere götürmeye çalışıyorlardı. Türkler'in İslamiyet ile tanışması bu sayede oldu. Emeviler'in keskin kılıcının tadına Türkler de baktı. Türgişler Asya'nın kapısı görevini görüp Emeviler ile mücadeleye başladılar. Türgişler'e Akhunlar ve Hazarlar da destek veriyordu. Asya'da Türgişler ve Akhunlar, Emeviler ile çarpışırken Hazarlar da Kafkaslar üzerinden Emeviler'e geçit vermemek için sert mücadelelere başlamışlardı.

    Bu olayın özet kısmı tabi. Sayfalarca yazı yazılabilir bu konu hakkında. Ancak işin özeti dediğimiz bu kısım bile oldukça uzun süren savaşlardır aslında. Tabi bunun içinde katliamlar da var. Özellikle Kuteybe döneminde Batı Türkistan'da bir çok Türk öldürüldü. Bir o kadarı da Şam'a esir ve cariye olarak götürüldü. Bir çok şehrin yarısı Araplar'a tahsis edildi. Kimseye bir şey yapılmayacak sözüyle girilen şehirlerden çıkılmadı ve garnizonlar kuruldu.

    Başka Türk Devletleri intikam alırdı denmiş. Zaten Hazar-Arap Savaşları oldukça ünlüdür. Hazarlar'ın Araplar ile savaşı Emeviler ile kısıtlı kalmadı ve 150 yıl boyunca sürdü. 150 yıl boyunca da bir kaç savaş dışında da Araplar'a kan kusturdu Hazarlar.

    Tabi bu katliamları kabul etmek istemeyen, reddeden illa ki olacaktır. Her Türk askerdir, herkesin elinde kılıç var lafları da sadece abartı. Her Türk'ün kılıç kullanması bir şey ifade etmiyor. Savaşta komutan yoksa ordu kaybetmeye mahkumdur. Türkler'in başına da bu gelmiştir işte o dönem. Büyük Türk Devletleri yıkılmış ya da sarsıntı içindeydi. Bu da halka zulüm, yüksek vergi ve esaret olarak geri döndü.




    Ekleme yapmak istedim: Konuda bolca İlber Ortaylı ismi geçmiş. Her tarihçinin ilgi ve uzmanlık alanı vardır. Ortaylı'nın alanı Yakın Çağ'da Osmanlı ve Avrupa'dır. Halbuki bahsedilen tarihler 700-800 yılları arasında yaşanan olaylar. Orta Çağ ve Asya tarihine pek de karışmaması gerekir yani.

    Diğer kısımlara doğru ya da yanlış bir şey diyemem. Ama son paragrafa takıldım. Koskoca Ilber Ortaylı karışmayacak da sen mi kariscan Orta Asya tarihine?

    Evet ben ''kariscam'' Orta Asya tarihine.


    Yahu bunun büyüklük ile ne alakası var ki? Ortaylı'nın alanı Yakın Çağ'dır. Bahsettiğimiz tarih 9-10. yüzyıllar.

    Ilber Ortaylı'nın alanı yakın çağ. Peki senin alanın ne? Sen ne üzerine ihtisas yaptın da orta asya tarihi üzerine atıp tutma hakkını buluyorsun kendinde? Bi tane makalen mi var? Tez mi yazdın? Olayın ne yani? Kullanıcı adını tarihçi yaptın diye büyük tarihçi mi kesildin başımıza.

    İyi de burası forum işte. Akademik bir yer değil. Ama buna rağmen akademiden insanların ismini koyacaksanız bunun içine, bu alan için İlber Ortaylı dahil edilemez. Beğen ya da beğenme. Bahsedilen tarihler için Ortaylı bir uzman değildir.

    Merak etme ilber ortaylı'nın asıl alanı yakın çağ da olsa orta asya tarihi üzerine senin hayatın kadar kitap okumuştur.

    Bu, onun uzman olmadığı gerçeğini değiştirmez. Bu alanın uzmanları farklıdır, ona göre eğitim almışlardır ve ona göre kendilerini yetiştirmişlerdir.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Tarihçi

    quote:

    Orijinalden alıntı: HatersGonnaHate


    quote:

    Orijinalden alıntı: Tarihçi

    quote:

    Orijinalden alıntı: HatersGonnaHate


    quote:

    Orijinalden alıntı: Tarihçi

    quote:

    Orijinalden alıntı: HatersGonnaHate


    quote:

    Orijinalden alıntı: Tarihçi

    Olay ne bahsedilen gibi zorla olmuştur, ne de diğer arkadaşların söylediği gibi toz pembe. Evet, Türkler İslamiyet'e kılıç zoru ile girmemişlerdir. Ancak, Türkler katledilmemiştir demek de yanlış bir ifadedir. Türkler'in İslamiyet ile tanışması pek de hoş olmamıştır.


    8. yüzyıl Batı Asya'da tam bir kargaşa ve felaket zamanıydı. Göktürkler yok olmak üzereydi. Çinliler doğudan baskılarını arttırmışlardı. Bu sıralarda da Emeviler Bizans, Kuzey Afrika, Kafkaslar, Avrupa ve Türkistan üzerine seferler düzenliyor, İslam'ı her yere götürmeye çalışıyorlardı. Türkler'in İslamiyet ile tanışması bu sayede oldu. Emeviler'in keskin kılıcının tadına Türkler de baktı. Türgişler Asya'nın kapısı görevini görüp Emeviler ile mücadeleye başladılar. Türgişler'e Akhunlar ve Hazarlar da destek veriyordu. Asya'da Türgişler ve Akhunlar, Emeviler ile çarpışırken Hazarlar da Kafkaslar üzerinden Emeviler'e geçit vermemek için sert mücadelelere başlamışlardı.

    Bu olayın özet kısmı tabi. Sayfalarca yazı yazılabilir bu konu hakkında. Ancak işin özeti dediğimiz bu kısım bile oldukça uzun süren savaşlardır aslında. Tabi bunun içinde katliamlar da var. Özellikle Kuteybe döneminde Batı Türkistan'da bir çok Türk öldürüldü. Bir o kadarı da Şam'a esir ve cariye olarak götürüldü. Bir çok şehrin yarısı Araplar'a tahsis edildi. Kimseye bir şey yapılmayacak sözüyle girilen şehirlerden çıkılmadı ve garnizonlar kuruldu.

    Başka Türk Devletleri intikam alırdı denmiş. Zaten Hazar-Arap Savaşları oldukça ünlüdür. Hazarlar'ın Araplar ile savaşı Emeviler ile kısıtlı kalmadı ve 150 yıl boyunca sürdü. 150 yıl boyunca da bir kaç savaş dışında da Araplar'a kan kusturdu Hazarlar.

    Tabi bu katliamları kabul etmek istemeyen, reddeden illa ki olacaktır. Her Türk askerdir, herkesin elinde kılıç var lafları da sadece abartı. Her Türk'ün kılıç kullanması bir şey ifade etmiyor. Savaşta komutan yoksa ordu kaybetmeye mahkumdur. Türkler'in başına da bu gelmiştir işte o dönem. Büyük Türk Devletleri yıkılmış ya da sarsıntı içindeydi. Bu da halka zulüm, yüksek vergi ve esaret olarak geri döndü.




    Ekleme yapmak istedim: Konuda bolca İlber Ortaylı ismi geçmiş. Her tarihçinin ilgi ve uzmanlık alanı vardır. Ortaylı'nın alanı Yakın Çağ'da Osmanlı ve Avrupa'dır. Halbuki bahsedilen tarihler 700-800 yılları arasında yaşanan olaylar. Orta Çağ ve Asya tarihine pek de karışmaması gerekir yani.

    Diğer kısımlara doğru ya da yanlış bir şey diyemem. Ama son paragrafa takıldım. Koskoca Ilber Ortaylı karışmayacak da sen mi kariscan Orta Asya tarihine?

    Evet ben ''kariscam'' Orta Asya tarihine.


    Yahu bunun büyüklük ile ne alakası var ki? Ortaylı'nın alanı Yakın Çağ'dır. Bahsettiğimiz tarih 9-10. yüzyıllar.

    Ilber Ortaylı'nın alanı yakın çağ. Peki senin alanın ne? Sen ne üzerine ihtisas yaptın da orta asya tarihi üzerine atıp tutma hakkını buluyorsun kendinde? Bi tane makalen mi var? Tez mi yazdın? Olayın ne yani? Kullanıcı adını tarihçi yaptın diye büyük tarihçi mi kesildin başımıza.

    İyi de burası forum işte. Akademik bir yer değil. Ama buna rağmen akademiden insanların ismini koyacaksanız bunun içine, bu alan için İlber Ortaylı dahil edilemez. Beğen ya da beğenme. Bahsedilen tarihler için Ortaylı bir uzman değildir.

    Merak etme ilber ortaylı'nın asıl alanı yakın çağ da olsa orta asya tarihi üzerine senin hayatın kadar kitap okumuştur.

    Bu, onun uzman olmadığı gerçeğini değiştirmez. Bu alanın uzmanları farklıdır, ona göre eğitim almışlardır ve ona göre kendilerini yetiştirmişlerdir.

    Tamam tamam en uzman sensin

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Araplar evet Türklere ilk dönem çok baskı yapmışlar müslüman olsun diye. Hatta camilerde para bile dağıtmışlar millet camiiye gelsin diye.;)

    Daha sonra özellikle abbasi döneminde ilişkiler iyiye girmiş hatta türkler abbasi hanedanının vazgeçilmez koruyucuları olmuş savaşçılıkları yüzünden.

    Türklerin arasında baskı olarak islamı kabullenenler olmasına rağmen büyük çoğunluğu kendi isteğiyle kabul etmiştir. İtil Bulgarları, Samanoğulları vs. kendi istekleriyle islamı kabullenmişler ve bir noktadan sonra türklük=islamiyet olmuş.

    Hepimiz Hoca Ahmet Yesevinin çizdiği yolda yürüyen talebeleriz sonuç olarak.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: önceki 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.