Şimdi Ara

Türkçe Öncesi Son Özet

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
14
Cevap
12
Favori
767
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
25 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Biraz ayrıntılı bilgileri içeriyor. Konuları bilmeyenler bakmasın bence, kafanız karışır. Aklımda olanları yazdım. Siz de aklınızda olan bir şey varsa ekleyin. Ayrıca direk yazıyorum yazım yanlışları falan bir sürü vardır eminim. Malum sınava az kaldı o yüzden hızlıca yazıyorum. Bir kişinin bile işine yararsa mutlu olurum. Konu anlatımlı video izlerken tuttuğum notlardan:

    1)ZAMİRLERE DAİR
    -"O" ve "onlar" hariç, tüm "Ben,sen,biz,siz,kendi" gibi kelimeler ek almıyorsa KESİN olarak zamirdir. O sözcüğü ise duruma göre işaret sıfatı veya işaret zamiri, kişi zamiri de olabilir. Bunu anlamak için şunu yapıyoruz. "O" sözcüğünün kullanımına bakıyoruz. İnsan için kullanılıyorsa kişi zamiridir. Eğer insan için kullanılmıyorsa, "O" dan sonra gelen sözcüğe bakıyoruz, isimse eğer işaret sıfatıdır.

    -Biraz farklı bir şekilde "Onlar" sözcüğü, duruma göre kişi veya işaret zamiri olabilir. İnsandan bahsediyorsa kişi, başka bir varlıktan bahsediyorsa işaret zamiridir.

    -Eğer soruda kaç zamir var diyorsa sadece sözcük biçiminde olanları sayın. Fakat soruda belirtirse "ek biçiminde olanlar dahil kaç zamir vardır" diye, işte o zaman ilgi ve iyelik zamirlerini de sayabilirsiniz.

    -Dönüşlülük zamiri daha önce ÖSYM tarafından kullanılmış, bilmekte fayda var: asıl görevi olarak "pekiştirme"yi düşünün. Pekiştirme amacıyla kullanılır. "Kendi" sözcüğü ile. "Kendi" sözcüğü cümleden çıkardığınızda anlam bozulmuyorsa, pekiştirilme anlamında kullanılmıştır. Eğer anlam bozuluyorsa "iyelik ekli görevi" diye bilin. Kısacası "kendi" hem dönüşlülük, hem kişi zamiridir. Duruma göre değişiyor.

    -"Bu,şu,o" benzeri kelimeler sıfat ve zamir olarak çok karıştırılır. İşaret ve sıfat zamiri farkını anlamak için, zamirin ve sıfat hakkında bilmeniz gereken iki şey var. Birincisi zamir: İsmin yerini tutar, adıldır. İkincisi ise sıfat: Önünde isim olması gerekir. Yani "bu,şu,o" gibi sözcüklerin önünde isim varsa, işaret sıfatıdır. Yoksa, işaret zamiridir.

    -Soru anlamı katan sözcükler "hangi, ne" vs önünde isim varsa, o ismi belirttiği için soru sıfatı olur.

    -Belgisizlik belirten sözcüğün önünde isim varsa, belgisiz sıfattır. "bazı öğrenciler" mesela, belgisiz sıfattır.

    -Ek biçiminde zamirlerden en önemlisi ilgi zamiridir. Sınavlarda sorulan genelde odur. İlgi zamiri, isim tamlamasındaki tamlananın düşürülüp onun yerine "-ki" ekinin getirilmesiyle oluşur. Sıfat yapan ki ile çok karıştırılır. Çünkü ikisi de bitişik yazılır kelimeye. "Seninki gelmedi" derken, "seninki" aslında "senin sevgilin" anlamında, yani "-ki"yi çıkarıp, yerine anlamlı bir sözcük koyunca anlamlı oluyorsa ilgi zamiri olan ki olur. "Öndeki öğrenciler" derken, ki çıkınca yerine bir isim koyamayız. Anlamsız olur. Bu sebeple sıfat yapan ki olur. Zaten önünde isim var.

    -İyelik zamiri ile iyelik ekleri aynı şeyler. "Bir varlığın kime veya kaçıncı kişiye ait olduğunu belirten ek" diyebiliriz. I. veya II, III. tekil-çoğul kişi gibi şeyleri belirtiyor işte.

    2) ZARFLARA DAİR
    -Diğer adı "belirteç". Unutmayın, sınavda gıcıklık yapıp zarf yerine belirteç diyebiliyorlar. Dikkat edilecek husus şu: Sıfat için önemli olan isim demiştim hatırlarsanız. Önünde sıfat olması gerekir demiştim. Zarfın önünde ise fiil olur. Zarf olduğunu anlamak için önüne bakın, fiil varsa zarftır. Bunun dışında sıfatla, zamirle aynı sayılır. Ayrıca fiile sorulan "Nasıl" sorusuna cevap verir. Zarflar hakkında çok durmaya gerek yok. Mantık yürüterek yapılabilir.

    3) EDATLAR HAKKINDA
    -Gibi, kadar, için, ile, e.. doğru, e.. karşı, e... göre, ancak, tek, yalnız, bir,sadece sözcükleri en fazla çıkanlar. Yalnız dikkatli olun "ancak, tek, yalnız, bir" sözcükleri "sadece" anlamında kullanılırsa edat olur.

    -"İle" sözcüğü hem bağlaç, hem edat olabilir. "Cem ile canan" dersen bağlaç, "ahmet ile anlaşmak kolaydır" cümlesinde ise edattır. İki kelimeyi bağlıyorsa bağlaçtır yani.

    4)BAОLAÇ
    -Kelimeleri, kelime grupları gibi şeyleri birbirine bağlayan sözcüklerdir. "de,da, ya da, ama, fakat,lakin, hem..hem.., ne...ne, ister...ister, çünkü" gibi sözcüklerdir. "Ki, halbuki, oysaki" bunlar genelde çok çıkar. Çok kafa karıştırıcı değiller. Bilseniz yeter. Edatlara göre daha kolaydır bağlaç. Çok takılmayın.

    5)ÜNLEM
    -Duygu, heyecan falan belirtiyorsa ünlem. "Ah,vah" gibi . Önemli bir konu değil, bunu bilseniz yeter.

    6) FİİLLER
    Bak bu önemli işte. Burayı iyi okuyun. Fiiler önemli.Önce basit bilgilerden başlıyorum.
    -Çeşitlerine bakalım önce:
    İş(kılış) eylemi: Fiilin başına "onu" gelince, uyuyorsa, iş eylemidir.
    Oluş eylemi:İrade dışı gelişen eylemlere denir. Yani sararmak, yaşlanmak vb. elimizde değildir. Oluş eylemidir yani.
    Durum eylemi:Durum belirtir. Adı üstüne. Ağlamak, koşmak vb.

    -Çekimli fiile geçiyorum. Bununla ilgili soru gelebilir. Daha doğrusu sorunun içinde gelir. "Geliyorsun, geliyorlar, geliyorum" vb. şekilde çekimlenebiliyorsa, çekimli fiildir. 6 şahısa göre çekimlenir. Mutlaka fiil olmalı yalnız mesela "kuşkucuyum, kuşkucusun,kuşkucular....." diye yaparsan olmaz. Fiil olmalı muhakkak.

    -Önemli bir kısım daha,
    Basit zaman: tek kip alır. "Geldi" gibi.
    Birleşik zaman(birleşik çekim): İki kip alır. "Söylüyordu" gibi.

    -Ekfiil: yüklemi fiil olmayan tüm cümlelerde ekfiil vardır. Ekfiil ismi yüklem yapar. Sorarsa "ekfiil var mıdır?" diye, yükleme bakın. isimse ekfiil. Fiil varsa yüklemde, kaç kip olduğuna bakın. İki kip varsa (birleşik zamanlıysa yani) ekfiildir.

    -Yapılarına göre incelersek lanet olasıca fiilleri:

    Basit fiil:Yapım eki almayan bir fiildir.

    Türemiş fiil: Yapım eki almış. evlenmek gibi.

    ve en nefret ettiğim şerefsiz fiil

    Birleşik fiil:

    a)anlamca kaynaşmış: Vazgeçmek, varsaymak
    b)isim+yardımcı fiille oluşmuş: etmek, kılmak, eylemek ile oluşanlar. zannetmek, affetmek, yardım etmek,

    c)kurallı birleşik

    c1)yeterlilik : ebilmek, (yapabilmek gibi, yeterli olma durumu bildiren kelimeler) Ancak şunda şu husus var.-Ebilmekli vermezler kelimeyi. Mesela yapabilmek yerine "yapamam" yazarlar. Burada yeterlilik fiilinin olumsuzu olduğunu bilin mutlaka. Bakın bu testlerde falan da çok çıkıyor, ben hep yanlış yapardım. En önemli olan kısım bu.
    c2)tezlik: -ıvermek işte. Yapıver, çözüver gibi "çabuk yap lan" anlamı katar.
    c3)yaklaşma:-eyazmak eki gelir. öleyazmak gibi.
    c4)sürerlilik: E gelmek, e durmak. süregelmek, yazadurmak falan gibi.

    7)SÖZCÜKTE YAPI

    -Kök sözcüğün en anlamlı küçük parçasıdır. Sözcüğün en küçük parçası ise atomdur (bilimsel espri yaptım gülün). Bu anlamlı küçük parçanın sonuna -mek,-mak gelince fiil oluyor. Bu zaten basit bir şey biliyorsunuz. Asıl olay sesteş ve ortak kök denen gıcık şeyler. Ortak kökün klasik örneğin veriyim hemen "boyamak". bu sözcük duruma göre fiil veya isim oluyor. Mesela "evi boyadı" derken fiil oluyor. "Boya al eve gelirken" dersen, isim oluyor. Burada asıl husus anlama bakmaktır. Bu ikisi arasında anlamsal ilişki var gördüğünüz üzere. Boya sonuçta aynı şeydir. Bu sebeple ortak kök oluyor. Savaş, barış, güreş ortak köklerini mutlaka bilin. En önemlilileri bunlar. Sesteş kök ise "yüz" örneğini verebiliriz. Anlamsal ilişki olmayan fakat ortak gibi olan kök. Yani ortak ama anlamsal ilişki yok. "Yüzmek" eylemi, sayı olan "yüz" gibi. Basit yahu. Yaparsın. Dert etme.

    -Şimdi asıl kısıma geçiyoruz. Ekler. İkiye ayrılıyor bunlar. Çekim ve yapım ekleri. Çekim ekleri özellikle kendi arasında hayvani bir şekilde bir sürü gruba ayrılıyor. Bu allahsız ekten bahsetmeden önce yapım ekinden bahsedeyim. Burada oturup ekleri ezberlemeyin. Kökü inceleyin, gelen ekle sözcüğün anlamının değişip değişmediğine bakın. Anlam değişiyorsa yapım ekidir. Kök isimse, ekle birlikte fiil oluyorsa isimden fiil yapan köktür. Diğer köklerde (fiilden isim, isimden isim, fiilden fiil) aynı mantıkla yapılıyor. Oldukça basit fakat dikkatli olmanız gereken bir konu bu.

    -Asıl olayımız çekim eklerine gelelim.Önce isim çekim eklerinden bahsetmek istiyorum. Çokluk ekleri, hal ekleri, tamlama ekleri, iyelik ekleri. Bir de fiil çekim ekleri var. Bunlar daha basit: kip ve kişi ekleri.

    -Eklerden bahsetmeden önce çekim eki için en önemli bilgiyi veriyim: Çekim eki anlamı değiştirmez. Çekim eki görünce hemen yapışmayın, eğer anlam değişiyorsa yapım ekidir. Anlam değişmiyorsa çekim ekidir. Mesela çokluk eki olan "-ler,-lar" eki anlam değişiyorsa yapım eki bile olabilir! örnek verirdim ama şu an aklıma gelmiyor.

    -Hal ekleri: Belirtme(-i), ayrılma(-den), bulunma(-de), yönelme(-e) ekleri. Çok önemli bir kısım daha. Bu eki almayan sözcükler yalın haldedir. Eğer bu eki almışsa, yalın değildir. Onun haricinde yapım ve başka çekim eklerini boşverin. insanlar yalın deyince "kök" halinde düşünüyor ama aslında "hal eki almamış olan" desek daha mantıklı olur.

    -İyelik eki sahiplik(aitlik) ekidir. Bir varlığın kime veya kaçıncı kişiye ait olduğunu belirtir.
    -Tamlama eklerine geçiyoruz. Tamlayan ekimiz "-ın,-in,-um,-üm....". Tamlayan eki bunlar oluyor. Tamlanan eki ise iyelik eki oluyor.

    -Fiil çekim eklerini geçiyorum kip ekleri falan basit şeyler.

    8)CÜMLENİN ÖGELERİ
    işte benim konum. Benim konum dediğime bakmayın ben de tam bilmiyorum o yüzden böyle diyorum. Yazarken öğrenmiş olurum diye yazıyorum biraz da bunları. Asıl olay iki temel öge. Hatta en temel ögeden bahsedeyim. Hatta direk asıl önemli hususları not edeyim.

    1)Yüklem bulunur önce. Yüklem yoksa eksiltili cümledir. Yüklem yargı bildiren sözcüktür
    2)Özne bulunur. Özne yargıyı gerçekleştirendir.
    3)Nesneler bulunur. Nesler yargıdan etkilenenlerdir.
    4)Kelimeler, kelime grupları, fiilimsiler, sözcük öbekleri, tamlamalar, deyimler vb. ayrılmaz. Sakın ayırmayın.
    5)"kimin, neyin?" gibi soruları asla sormayın.

    Olay bu.

    Özne: Kim, ne?

    Nesne: Düz tümleç derler.

    Dolaylı tümleç:e-de-den eklerini alır. Kesinlikle bunları almazsa dolaylı tümleç değildir. tek bir istisnası bile bulunmaz. Ayrıca yer ve yön bildirmesi gerekir. "kim, ne" gibi sorulara, kelimede hangi ek varsa(e-de-den), o ek getirilir. "nerde, kimden" vb.

    Zarf tümleci: Normal zarfın aynısı.

    9)FİİLİMSİ
    Fiil kök ya da gövdelerine gelen. Fiilimsi olması için -me,-ma eki alabiliyorsa ve bu olumsuzluk eklerini aldığında anlamını kaybetmiyorsa, fiilimsidir.
    İsim-fiil: Mayışmak
    Sıfat-fiil: Ortaç derler. Anası mezar dikecekmiş. Kip ekleriyle karıştırmayın sakın -miş gibi kısımları. Anlama dikkat edin. 6 şahısa göre çekimlenmiyorsa ortaç olur.
    Zarf-fiil: Bağ fiilde derler. Ken-(y)-alı-madan-ince-ip-arak-(la)-dıkça...-mez, falan bir sürü eki var ya bunun. ezberlemesi zor. siz bilirsiniz. Ek ismin üzerine geliyorsa fiilimsi değildir. Dikkat edin. "evdeyken" derken "ken" fiilmsi eki değil yani. Aman dikkat.

    -Ayrıca sözcükte kendiliğinden olumsuzluk eki varsa fiilimsi olmaz. Yani "kızı dövme" derken, "me" olumsuzluk katar. Fiilimsi değildir. Ama normalde "dövme" kelimesi, olumsuzluk eki ekleyince "dövmeme" gibi bir anlama ulaşıyor. Fiilimsi olur. Anlamlara dikkat edin.

    10)FİİLDE ÇATI

    Dam derler halk arasında. Fiilin damı :D Etken, edilgen, işteş, dönüşlü gibi özne-yüklem ilişkisine göre olanlar yanı sıra, nesnesine göre olanlar da var. Geçişli, geçişsiz, ettirgen, oldurgan.

    Etken: -L,-N,-Ş ekini bilin. Mutlaka bilin. Bu ekleri almaz etken fiil. Gerçek öznesi vardır. Özne cümlede biçim olarak bulunur yani. "Mehmet Bey gitti" derken mesela. Özne gerçek, -l,n falan almamış. Demek ki etken.

    Edilgen: Yargıyı gerçekleştireni bilmiyorsun. "Sorular çözüldü" derken, -ül çatı eki oluyor. Edilgenlik katıyor. Kimin çözdüğünü belirtmiyor cümlede. Hem çatı eki almış hem de eylemi kimin gerçekleştirdiği bilinmiyor. Demek ki edilgen.

    İşteş: Anlamını bilseniz yaparsınız. Birlikte yapmak anlamı içerir. Karşılıklı veya beraber.Tokalaşmak gibi.

    Dönüşlü: -L, -n alır kesinlikle. Eylemi yapan belli mi değil mi diye bakacaksınız. Eylemi yapan belliyse dönüşlüdür. Yani gerçek özne varsa ve -l, -n almışsa dönüşlüdür.

    -Soruda "çatı özelliği aranmaz" diyorsa, yüklemi fiil olmayan cümleyi bulun. Onda çatı özelliği aranmaz.

    -Fiilin başına "Onu" ekleyin, eğer anlamlıysa geçişli, anlamsızca geçişsiz.

    -Cümlede nesne olmasa da geçişli olabilir. Nesne kısmına çok takılmayın. Özellikle sorabilir "Hangisinde geçişli olmasına rağmen nesne kullanılmamıştır?" diye. Aman dikkat!

    -Ettirgen ve oldurgana gelirsek eğer. İkisi içinde geçerli olan -r,-t,-tır eklerini unutmayın. Bu ekleri alınca geçişli oluyor. Geçişli bir fiil, bu eklerle geçişli oluyorsa ettirgen. Geçişsiz bir fiil, bu eklerle geçişli oluyorsa oldurgandır. Her halükarda ettirgen ve otturgan geçişlidir.

    11)CÜMLE TÜRLERİ

    -Önemli olan yüklemine ve dizilişine göre cümleler. Diğerlerini mantıken de yaparsınız. Yüklem sondaysa kurallı, başta veya ortadaysa devriktir. Yüklemi yoksa eksiltilidir. Yüklemine göreyse yükleme bakacaksınız. İsim mi? fiil mi? isimse, isim cümlesi. Fiilse tahmin edin ne? fiil cümlesi tabii.

    -Anlamına göre olan kısımda yargıya bakın, gerçekleşmişse olumlu. Gerçekleşmemişse olumsuz. Anlam dışında olumlu/olumsuz içinde biçime bakıyorsunuz. Olumsuz eki varsa -me,-ma gibi veya "değil" gibi, olumsuzdur biçimce.

    -Asıl olaya gelelim. Basit cümle dediğimiz tek bir yüklemi olan cümledir. Yüklem dışında fiilimsi olmayan yani yan cümlecik de içermeyen cümledir. Birleşik cümle var bir de. Girişik-birleşik denen sapıksı bir ada sahip olan cümle yüklem dışında fiil içeren, yani fiilimsi içeren cümle. Yani yan cümleciği varsa girişik-birleşik oluyor.

    -Şartlı cümle -se,-sa ekiyle bir eylemin başka bir eyleme bağlanmasıyla oluyor. "Düzenli çalışırsan başarılı olursun" gibi.
    -İlgi cümlesi "ki" ile yapılıyor. "Gel ki görüşelim" gibi. Cümleleri bağlıyor yani.
    -İç içe geçmiş birleşik cümle, bir cümlenin içinde başka bir cümle geçmesi oluyor. Yunus Emre "İlim ilim bilmektir" dedi. mesela. İki cümle iç içe geçmiş.

    -Sıralı cümle, en az iki yüklemin art arda sıralanması oluyor. Ortak ögesi varsa, o öge üzerinden sıralı cümle olur. Yani özne cümleler için ortaksa "öznesi ortak sıralı cümle" olur. Ortak ögesi de varsa direk olarak bağımlı olur. Yani aslen "Öznesi ortak bağımlı sıralı cümle" oluyor. Ortak noktası yoksa bağımsız oluyor.

    -Bağlı cümle. Sıralı cümlenin aynısı aslında. Yüklemleri ayırmak için sıralı cümlede noktalama kullanırken, bağlı cümlede bağlaç kullanılır. "Çalıştı ve olmadı" derken mesela bağlı oluyor.

    12)SES OLAYLARI

    Önemli bir konu bu.
    Ünlülerle ilgili olan:
    -Ünlü düşmesinden "yalnız, yanlış, kavşak, oyna, sızla" bunlar çok önemli.
    -Ünlü daralmasından yeyecek--> yiyecek
    deyecek-->diyecek kısmını bilin.
    -Ünlü değişimi iki sözcükte oluyor. Ben ve sen. Ünlü kalınlaşması da diyebilirler sınavda. Bana ve sana oluyorlar.

    Ünsüzlerle ilgili olan:
    -Benzeşme "fıstıkçı şahap" ünsüzleri ile iten kelimelere gelen ekle birlikte olan dönüşüm. "Sınıfta" mesela aslen "sınıfda" olmalı. Fakat "sınıfta" oluyor. "Aşçı" da aynen benzeşmiş.
    -Yumuşama "Ünsüz değişimi" de denir. Kelime sonu "pçtk" ile ünsüzlerden sonra ünlü ile başlayan ek gelmesinden sonra olan değişim. Pçtk, bcdgğ dönüşür. Asıl kısım burada "ünlü ile başlayan ek" kısmı. Orayı özellikle bilin. "Ağaç", -ı gelince "ağacı" olur. Ünsüz yumuşaması kuralına aykırılık sorulabilir. Az önce bahsettiğim kurala ters olan durum ise yabancı kelimelerde oluyor genelde. Mesela "sanat" sözcüğü veya "millet" derken, yumuşama olmaz. Yumuşamaya aykırılık oluyor yani.
    -Ünsüz türemesi basit affetmek, sırrı, hakkı gibi...
    -Ünsüz düşmesi ise -cık eki alınca oluyor. Kücücük derken mesela "k" düşüyor. Bu işte.
    -Gerileyici ünsüz benzeşmesi ile ünsüz benzeşmesini karıştırmayın. "NB çatışması" da diyebiliriz. Çarşanba olması gerekirken, "çarşamba" oluyor ya, işte o olay. "Perşembe" keza aynı şekildedir. "Pembe" derken de olur. Ama özel isimlerde ve birleşik kelimelerde olmaz. Onlarda denemeyin. "İstanbul" mesela "istambul" demeyiz değil mi? değil mi la? diyen varsa çıksın dışarı. "Onbaşı" da aynı şekilde.
    -Ses göçüşmesine gelecek olursak pek çıkmaz ama bilmekte yarar var. "Kibrit" yerine "kirbit" dersek mesela yazım yanlışıdır ama aynı zamanda ses göçüşmesidir. Aynı şekilde "Yanlış" yerine "yalnış" dersek hem yanlış yazım, hem ses göçüşmesi hem de mallık olur. "Yalnış" nedir oğlum? "yanlış" yazılması lazım.

    13)YAZIM VE NOKTALAMA ÜZERİNE
    Ben de bu konuda çok kötüyüm. Hayırlısı.

    -De, da bağlaç ise ayrı yazılır. Cümleden çıkarıldığın da büyük bir daralma olmaz. Yani çıkarınca geriye mantıklı bir şey kalıyorsa demek ki bağlaçtır. Bağlaçsa ayrı yazılır. Ki eki de aynı şekilde sayılır. Cümleden çıktığın anlam bozulmuyorsa bağlaçtır, ayrı yazın. Sıfat yapan ki ve ilgi zamiri olan ki ise bitişik yazılır.

    -"mi" den bahsetmek istiyorum. Hem olumsuzluk eki hem de soru anlamını sağlama konusunda kullanılabilir. Eğer soru anlamındaysa ayrı yazılır ama diyelim ki olumsuzluk katmak için eklenmiş kelimeye. İşte o zaman birleşik yazılır. Yani "niçin gelmiyorsun?" derken, soru anlamını "niçin" sağlıyor ve "mi" olumsuzluk katıyor. "Niçin gelmiyorsun?" yazılmalı.

    -Yön bildiren yerler özel isimden önce geliyorsa büyük, sonra geliyorsa küçük. "Güney Amerika", "Amerika`nın güneyi" gibi. Yön anlamında kullanılıyorsa küçük harfle, bir grubu vb. kastediyorsa büyük yazılır. Mesela "Suriye`de olanlar Batı`nın suçu" derken, batı, batılı devletleri kastettiğimiz için büyük yazılır.

    -Tarihlerde belirli bir tarih varsa büyük yazılır. Belirli bir tarih değilse, sıradan bir tarihse küçük. "haftaya cuma görüşelim" "13 Aralık Cuma görüşelim" gibi.

    -Sayılar ayrı yazılıyor. yetmiş beş. İki bin on üç gibi. Çeklerde sahtekarlığın önüne geçmek için bitişik yazılır ama fakir olduğunuz için bu sizi ilgilendirmiyor. Beni de ilgilendirmiyor. Ben de fakirim. Lanet olsun ya.

    -Bir takım sözcüğü belirsizlik anlamında kullanılırsa bitişik yazılır. "Birtakım insanlar" derken birleşik yani. Eğer sayı vb. içeren bir anlam varsa ayrı yazılır. "Bir takımım elbisem var evde" derken ayrı mesela.

    -Pek çok ayrı yazılır. Birçok ise birleşik yazılır. "Birçoklarınız bunu karıştıracaktır, bu bana pek çok kişiyi sıralamada geçmem konusunda avantaj sağlar. "

    -Türkçe, Türkler falan ayrılmıyor kesme işaretiyle. "İstanbul'a gidiyoruz" derken ayrılır ama. Olay şu: Eğer özel isim, gelen ekle yine özel bir isim oluyorsa kesme işaretiyle ayrılmaz. Yani ekten önce de özel isimse ayrılmıyor. "Türk" özel isimdir, "çe" ekiyle "Türkçe" olur o da özeldir. "Türk'çe" dersen sınava bir daha almazlar seni mesela.

    -Asıl noktalamalardan bahsetmeyi planlıyorum. Şimdi, iki nokta ve noktalı virgül denen iki işaretten başlayalım. İki noktadan sonra gelen özel isimse veya bir cümle şeklindeyse büyük harfle başlar. "Yunus abi: Çok yoruldum dedi" derken mesela. "Çok yoruldum" kısmı başlı başına bir cümle sayılır. Büyük harfle başlıyor. Ama dersek mesela "Pazardan: ananas, mango, elma al" derken küçük harfle başlanır.

    -Noktalı virgül özneyi diğer ögelerden ayırmak için kullanılır, cümlede gruplandırma yapmak için falan kullanırız. "Ahmet; Leyla, Sevda ve Burcu'dan daha zekidir." deriz mesela. Asıl olay cümledeki anlam bulanıklığını, karışıklığını önlemek. Peki virgülden farkı ne? Deneyelim "Ahmet, Leyla, Sevda ve Burcu'dan daha zekidir." Birisi bu dört arkadaştan daha zekiymiş cümleye göre. Ulan az önce ahmet zekiydi, şimdi kim zeki? bilmiyoruz. İşte noktalı virgül bu işe yarıyor. Ahmetler zeki olsun diye. Noktalı virgülü bağlaç gibi de düşünebilirsiniz. Ama noktalı virgülden sonra bağlaç da gelebilir. "....;ama...." şeklinde.

    -"Kel ölür, sırma saçlı olur; kör ölür, badem gözlü olur." mesela burada "Kel ölür, sırma saçlı olur" ayrı bir cümledir, diğerinden ayrılsın diye noktalı virgül kullanılmış.

    -Soru işaretinden, ünlemden ve noktadan sonra büyük harfle başlanır.








  • < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • çok iyi olmuş, çok da güzel olmuş.
    edat=ilgeç olduğunu da hatırlatalım.
  • Zarf sifatin onune de gelebilir

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Allah razi olsun bi okumakta fayda var

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Cok tesekkurler

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • Up herkes gorsun

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • Hey dostum sen! Eyvallah

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Fiil kökenli bir sözcük fiilimsi ya da bir başka fiilden isim yapan ek alıp yüklem olursa o cümle isim cümlesi mi olur yoksa fiil cümlesi mi? Kelimenin son hali dikkate alınıyor diye biliyorum.

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • Guzel olmus sagol

    Emege saygii

    Bi sorum var

    Ingilicçe derken ayiriyor muyuz hocam



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Fenerli Jön -- 14 Mart 2015; 19:57:32 >
    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • yazım kurallarını okuyunca aklıma geldi. türk'üm mü yoksa türküm mü diye yazılıyor?
  • Mukemmel olmus

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Ellerine sağlık özellikle ünsüzler çok iyi olmuş.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • LAN SEN NE İYİ BİR ŞEYSİN ÖYLE BEEEEEE VALLAHİ ÖZET ARIYORDUM DÜZGÜN HARİKA OLDU ADAMSIN KARDEŞİM!
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.