Şimdi Ara

Turbolar Neden Elektrikli Değil ?

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir (1 Mobil) - 1 Masaüstü1 Mobil
5 sn
17
Cevap
0
Favori
425
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Yeni bazı modellerde audi felan bu teknolojiye geçti fakat elektrikli turbo çok spesifik bir şey değil dc motor ve pervane ile çok daha stabil ve kontrollü olarak bu sistem kurulabilir alternatörden alınan bir düşük bir akım ile motorlu turbo yapılabilir neden bu zamana kadar bu sistem kullanılmadı neden sıcak egzoz gazı ile çalıştırıldı mantıklı bir açıklaması varmı bu işin

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >



  • Arabadaki 12v ile elektrikli bir motor kac devir cevirebilirki.hem bu gucun stabil ve kesintisiz olmasi lazim yani verim alinmaz o isten

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • hava emiş sistemine pervane takarak turbo veya kompresörden aldığın verimi alman imkansız. + o fanın verimli çalışması için baştan aracın elektrik sistemini elden geçirmesi gerekecektir.
  • bmw bir dahaki 7 serisinde standart olarak 4. turbo şeklinde bu sisteme geçiyor. piyasada elektrikli turbolu araçlarda mevcut. bu sistemi parayla satın alıp mercedesteki kompresör şeklinde kullanabiliyorsunuz. biraz araştırmanızı öneririm. bu iş yaygın bir şekilde kullanılmaktadır.
  • Egzozda halihazirda motordan disari atilan gucu kullanmak varken ek motor kullanma ihtiyaci hissetmedikleri icin yaygin degil. Yokmu var tabiki ama cok pahali ve sadece takmayla bitmiyor alternatorunde guclendirilmesi gerekiyor.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Elektrik motoru biraz daha pahalıya geliyor sadece egsozdan alınan tahrikle çalışan turbolar çok dayanıksız ve çıt kırıldım durumda yakın zamanda dhepsi elektriğe geçer.
  • Elektrikli turbo bir nevi kompresör olur. Turbo olmaz.

    12V ile o derecek yüksek basınçları emme manifolduna bastırmak gayet mümkün. Yüksek amperli bir ESC (motor sürücü devre), bir güçlü fırçasız DC motor ile bu mümkün. Piyasada çeşitli boylarda ve güçte yüksek devir fırçasız motor var. Belli bir güç, belli bir tork verebilecek olanlar 700-1300kv aralığında olacaktır. Yani, 700 x 14.4 = 10.800 ila 20.000 RPM aralığında olacaktır. Ancak bunun tüketeceği elektrik sebebi ile daha güçlü bir şarj dinamosuna ihtiyacınız olacak. Güçlü bir Fırçasız motorun elektrik sisteminde yarattığı ek bir gürültü (distortion) olacak. Hassas elektroniğin elektrik beslemelerini daha iyi filtrelemek gerekebilir. Bilmiyorum, belki de zaten iyi filtreleniyordur, dolayısı ile bu ek gürültü sorun olmaz. Ancak bir ihtimaldir.

    Tüm bunların sonunda durum şu olacak, elektrikli turbonuz devreye girdiğinde şarj dinamonuz yüke binecek, yani motorunuz şarj dinamosunu çevirmek için daha fazla güç harcayacak. Ancak karşılığında turbonun bastığı hava daha yüksek bir güç elde edilmesini sağlayacak. Aradaki kayıpları yok farz ederseniz (zira benzer kayıplar klasik kompresörde de var) bu bir nevi kompresördür. Neticede kompresör de motordan kayışla veya mille doğrudan tahrik alıp arabaya hava basan bir meret. Siz bunu dolaylı olarak şarj dinamosuna yük bindirerek yapmış olacaksınız.

    mevsimsiz_kar45 arkadaşımız bunun zaten bazı araçlarda kullanıldığını söylemiş. Bir bilgim yok. Arkadaşın söylediği doğrudur diye tahmin ediyorum. Ancak henüz yaygın olarak kullanılmıyorsa, maliyet ve/veya teferruatı sebebi ile kullanılmıyor olabilir. O güçteki fırçasız motor da, ESC de ucuz olmaz. İkisi de yanabilir, bozulabilir. Klasik Turbo ise basittir. İki adet pal, bir adet mil, bir salyangozun içinde döner durur. Bozulsa bile nispeten ucuza değiştirilebilir. Bir de kullanım şekli turbodan farklı olacaktır. Motorlu Turbo kompresör gibi çalışacaktır. Mantıken düşük deviri güçlendirir. Klasik Turbo ise bildiğin turbodur. Orta-üst devir bandını güçlendirir.

    Yerinizde olsam ekonomik araçlarda kompresör tepkisinde teknolojiler aramazdım. Zira ekonomik araçta hedef ekonomi olacağı için, konacak kompresör vari bir ürün, motoru iyice dikiş makinesine çevirip, kompresörü dayayıp, "düşük devirde ihtiyacını veriyorum ya işte, yürü git! Oğlum bak git!" olarak size döner. Özetle zaten çalınmış keyfinizden biraz daha keyif çalar.

    "Zengin daha zengin, fakir daha fakir"in otomobil versiyonu. Yakında ekonomik araçlara 4'üncü tekeri de fazla bulurlarsa şaşırmayın.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Huseyin-ZST -- 16 Haziran 2016; 1:59:50 >




  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • 100.000 devir üstüne çıkabilen bir mekanizma

    Bu mekanizma sürekli hava basıyor sıkıştırılmış hava yük oluyor vsvs ciddi bir iş gücü var bu cihazda elektrikli olursa verim kaybı bile olacak

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Turbodaki amaç egzozdan atılan gazın basıncından faydalanmaktır. Yani eğer atmosferik bir araç kullanıyorsanız egzozdan attığınız tüm bu sıcak gaz boşa atılmış enerji demektir. Turbonun kompresör ya da süperşarjdan farkı motordan güç çalmadan güç üretimine katkıda bulunmasıdır. Bu yüzden hiç bir işe yaramayan, susturucularda boğulmaya çalışılan egzoz gazı daha faydalı bir amaca hizmet eder.
  • goodorevil kullanıcısına yanıt
    Enerji yoktan var edilemez. Eksoz gazıyla, alternatörden elde edilen elektrikle ya da volandan doğrudan tahrik almak enerji ihtiyacını sıfıra indiremez. Her durumda araca ek bir hava beslemesi yapıyorsun bunu enerji harcamadan yapmak mümkün değil.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: egemena

    Enerji yoktan var edilemez. Eksoz gazıyla, alternatörden elde edilen elektrikle ya da volandan doğrudan tahrik almak enerji ihtiyacını sıfıra indiremez. Her durumda araca ek bir hava beslemesi yapıyorsun bunu enerji harcamadan yapmak mümkün değil.

    Aradaki fark şu ki; süperşarj ya da kompresör sisteminde motordan ilave bir yük çalıyoruz. Yani o sistem için motora ilave bir kasnak bağlayarak çalışıyoruz. Turbo için ise motorun zaten israf edeceği, verimliliği düşüren egzoz gazını kullanıyoruz. Mesela motor soğutma suyu da aynı şekilde verimi düşürür. Motorda üretilen ısı enerjisinin bir kısmı harekete dönüşürken bir kısmı motor blokunu ısıtır. Soğutma suyu da motor blokundaki ısı enerjisininden kendi üzerine alır (Bkz. Termodinamik Sıfırıncı Kanun). Su sıcaklığı belli bir değere ulaştıktan sonra termostat dediğimiz parça açılarak suyun kendisinden daha sıcak olan bölgeden uzaklaşmasını sağlar (Aksi takdirde ısı akışı suyu kaynatana kadar devam eder) ve su radyatöre girer. Su radyatörü ısıtırken karşıdan gelen soğuk hava radyatörün üzerindeki ısıyı alır. Yani motor içerisinde yaktığımız yakıttan çıkan ısıyı atmosfere göndermiş oluruz. Yani israf etmiş oluruz.
    Egzoz gazının da bundan hiç bir farkı yok.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: goodorevil

    quote:

    Orijinalden alıntı: egemena

    Enerji yoktan var edilemez. Eksoz gazıyla, alternatörden elde edilen elektrikle ya da volandan doğrudan tahrik almak enerji ihtiyacını sıfıra indiremez. Her durumda araca ek bir hava beslemesi yapıyorsun bunu enerji harcamadan yapmak mümkün değil.

    Aradaki fark şu ki; süperşarj ya da kompresör sisteminde motordan ilave bir yük çalıyoruz. Yani o sistem için motora ilave bir kasnak bağlayarak çalışıyoruz. Turbo için ise motorun zaten israf edeceği, verimliliği düşüren egzoz gazını kullanıyoruz. Mesela motor soğutma suyu da aynı şekilde verimi düşürür. Motorda üretilen ısı enerjisinin bir kısmı harekete dönüşürken bir kısmı motor blokunu ısıtır. Soğutma suyu da motor blokundaki ısı enerjisininden kendi üzerine alır (Bkz. Termodinamik Sıfırıncı Kanun). Su sıcaklığı belli bir değere ulaştıktan sonra termostat dediğimiz parça açılarak suyun kendisinden daha sıcak olan bölgeden uzaklaşmasını sağlar (Aksi takdirde ısı akışı suyu kaynatana kadar devam eder) ve su radyatöre girer. Su radyatörü ısıtırken karşıdan gelen soğuk hava radyatörün üzerindeki ısıyı alır. Yani motor içerisinde yaktığımız yakıttan çıkan ısıyı atmosfere göndermiş oluruz. Yani israf etmiş oluruz.
    Egzoz gazının da bundan hiç bir farkı yok.

    Tamam. Hemen patentini alayım. Eksoz gazına ek türbin bağlayıp "beleş" elektriği kullanayım.
    Yarış otomobillerinin neden eksoz susturucusu yoktur hiç merak ettin mi?




  • quote:

    Orijinalden alıntı: egemena

    quote:

    Orijinalden alıntı: goodorevil

    quote:

    Orijinalden alıntı: egemena

    Enerji yoktan var edilemez. Eksoz gazıyla, alternatörden elde edilen elektrikle ya da volandan doğrudan tahrik almak enerji ihtiyacını sıfıra indiremez. Her durumda araca ek bir hava beslemesi yapıyorsun bunu enerji harcamadan yapmak mümkün değil.

    Aradaki fark şu ki; süperşarj ya da kompresör sisteminde motordan ilave bir yük çalıyoruz. Yani o sistem için motora ilave bir kasnak bağlayarak çalışıyoruz. Turbo için ise motorun zaten israf edeceği, verimliliği düşüren egzoz gazını kullanıyoruz. Mesela motor soğutma suyu da aynı şekilde verimi düşürür. Motorda üretilen ısı enerjisinin bir kısmı harekete dönüşürken bir kısmı motor blokunu ısıtır. Soğutma suyu da motor blokundaki ısı enerjisininden kendi üzerine alır (Bkz. Termodinamik Sıfırıncı Kanun). Su sıcaklığı belli bir değere ulaştıktan sonra termostat dediğimiz parça açılarak suyun kendisinden daha sıcak olan bölgeden uzaklaşmasını sağlar (Aksi takdirde ısı akışı suyu kaynatana kadar devam eder) ve su radyatöre girer. Su radyatörü ısıtırken karşıdan gelen soğuk hava radyatörün üzerindeki ısıyı alır. Yani motor içerisinde yaktığımız yakıttan çıkan ısıyı atmosfere göndermiş oluruz. Yani israf etmiş oluruz.
    Egzoz gazının da bundan hiç bir farkı yok.

    Tamam. Hemen patentini alayım. Eksoz gazına ek türbin bağlayıp "beleş" elektriği kullanayım.
    Yarış otomobillerinin neden eksoz susturucusu yoktur hiç merak ettin mi?

    O dediğiniz şey yaklaşık bi 100 yıl önce patentlenmiş olması lazım.
    Normal binek otomobillerde alt devirleri öldürmemek için birazcık "Back Pressure" denilen basınç gereklidir. Yarış otomobillerini yüksek devirlerde kullanıyorsunuz. Ayrıca; demek istediğimi anlamadınız sanırım. Ben size yoktan enerji var edeceksiniz demiyorum. Verimlilik (Efficency) denilen değeri yükselteceksiniz. Basitçe verimlilik sisteme verdiğiniz enerjinin karşılığında aldığınız işe yarar dönüştür. Örneğin yakıt yakarak belli bir hıza çıktınız, frene bastınız ve durdunuz. Fren diskleriniz ısındı, balatanız bir miktar aşındı. Şimdi diskte ısı enerjisi yoktur diyebilir misiniz? Peki diskteki ısı enerjisi nereden geldi? Sizin tabirinizle beleş mi? Hayır. İlk etapta yaktığınız yakıt sonucu aracın üzerine kazandırdığınız kinetik enerjinin bir sonucu. Enerji dönüştü dönüştü en son ısı enerjisi olarak atmosfere salındı ve atmosfer sıcaklığını çok küçük bir miktar artırdı. Mesela verimli sürüş için mümkün mertebe frene basmayın denilir. Çünkü frene basarak en sonunda diski ısıtmaya (Bu esnada arada fren hortumunu şişirmeye, pedalın hareket ettiği raydaki dirence kadar bir sürü kayıp vardır ya) harcadığınız enerjiyi tekrar araca kazandırmak için yakıt yakacaksınız. Neticede diskinizde hiç bir işinize yaramayan bir enerji varken siz bu enerjiden faydalanamayıp yeniden yakıt yakacaksınız. Elektrikli araçlardaki dinamik frenlemenin amacı da budur. Frene bastığınızda tekerleklere bağlı elektrik motorları dinamo işlevi görür ve %100 verimlilikle olmasa da kaybedeceğiniz, işinize yaramayacak hale dönüşecek olan enerjiyi tekrar elektrik enerjisi olarak tutmaya çalışır.
    Enerji yoktan var olmaz, vardan da yok olmaz. Ancak her enerji de işe yaramaz. İşe yaramayan enerjiye de entropi denir.

    Bu arada egzoza bağlayacağınız türbinden elde edebileceğiniz enerji de kısıtlıdır. Haddinden büyük bir türbin bağlarsanız "Back Pressure" çok artar ve motoru boğmaya başlar.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi goodorevil -- 16 Haziran 2016; 15:54:20 >




  • Huseyin-ZST kullanıcısına yanıt
    şurada açtığım bir konu vardı geçmiş tarihte okuyabilirsiniz;http://forum.donanimhaber.com/m_116605117/tm.htm

    bmwnin elektrikli turbo patentini almış olması:http://www.arabam.com/otomobil-haberleri/teknoloji/bmw-elektrikli-turbo-patenti-aldi-/294031

    çift elektrikli turbolu 2.5 litre motorlu audi tt aracı 600 ps ve 650 nm tork üretmesi videolu ayrıntılarhttp://www.sekizsilindir.com/2015/11/elektrikli-turbo-ile-turbo-boslugu-son.html




  • Konu kısır gidiyor, muhabbet üst seviye ve teknik bilgi gerektirince



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-0C0967079 -- 16 Haziran 2016; 16:02:57 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • goodorevil kullanıcısına yanıt
    Katılıyorum. Turbo için tahriki eksoz ya da volandan almanın artıları eksileri vardır. Tasarım- maliyet- üretim- bakım kolaylığı gibi. Ancak eninde sonunda o ek havayı sevk etmek için enerji gerekli. Sıfır enerjiyle imkansız. İtirazım buna. Isı enerjisi kaybı bambaşka bir konu. Atmosfere radyatör yoluyla atıl enerji yayıyoruz doğru. Hatta o enerjiyi salmak için devir daim motoruna ek enerji harcıyoruz. Ancak sorun otomobillerde ısı enerjisini dönüştürecek teknolojinin en azından şimdilik verimli olmaması. Radyatör suyundan enerji geri dönüşümü yapmak verimli olsaydı (üretim - tasarım- bakım açısından) yapılırdı. Yoğuşmalı kombilerle bu yapıldı, mümkün. ANcak otomobilde şimdilik kayıp ısı enerjisini geri kazanmak pek verimli görünmüyor.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: egemena

    Katılıyorum. Turbo için tahriki eksoz ya da volandan almanın artıları eksileri vardır. Tasarım- maliyet- üretim- bakım kolaylığı gibi. Ancak eninde sonunda o ek havayı sevk etmek için enerji gerekli. Sıfır enerjiyle imkansız. İtirazım buna. Isı enerjisi kaybı bambaşka bir konu. Atmosfere radyatör yoluyla atıl enerji yayıyoruz doğru. Hatta o enerjiyi salmak için devir daim motoruna ek enerji harcıyoruz. Ancak sorun otomobillerde ısı enerjisini dönüştürecek teknolojinin en azından şimdilik verimli olmaması. Radyatör suyundan enerji geri dönüşümü yapmak verimli olsaydı (üretim - tasarım- bakım açısından) yapılırdı. Yoğuşmalı kombilerle bu yapıldı, mümkün. ANcak otomobilde şimdilik kayıp ısı enerjisini geri kazanmak pek verimli görünmüyor.

    Ben de zaten sıfır enerji demiyorum. Verimliliği yükseltmekten bahsediyorum. Sisteme verdiğiniz yakıtın karşılığında atmosfere saldığınız ve kullanamayacağınız enerjiden bahsediyorum.
    Mesela süperşarj bağlarsanız motora ilave bir kasnak bağlayacaksınız. Süperşarjın iç dirençleri olacak ve içeri bastığınız hava için gerekli gücü gene motor verecek. Ancak içeri aldığınız hava miktarı arttığı için daha fazla yakıt yakıp güç üretimini artıacaksınız. Eğer süperşarjı bağlamazsanız motor atıyorum 6 kasnakla çalışacak ve 6 kasnağı çevirecek, süperşarj ile 7. bir kasnak bağlıyorsunuz. Ama Turboyu bağlasanız da bağlamasanız da egzoz gazı aynı basınçla manifolddan atılacak. Emme sırasında vakum yapan piston, sıkıştırma sırasında havayı sıkıştıran piston ve egzoz sırasında gazı dışarı iten piston (Şırınga gibi düşünün) bu motorun çalışması için gereklidir. Tabii ki havayı emmek, sıkıştırmak ya da egzoz gazını dışarı atmak bir enerji gerektirir. İşte bu yüzden verim düşük diyorum ya. Egzoz gazını dışarı atmak için harcadığımız enerjiyi türbini çevirmek için kullanıyoruz (Yine %100 verimle kullanamıyoruz). Eğer türbin olmazsa bu enerji sadece gazı dışarı atmış olacak (Gaz da daha fazla ve hızlı yol almış olacak). Gazın üzerindeki kinetik ve ısı enerjisini türbini çevirmek için kullanıyoruz.




  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.