Şimdi Ara

Tercihler ile İlgili Yapıcı Bir Eleştiri ve Öneri

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
15
Cevap
3
Favori
534
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
8 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Tercih kültürünü bir yönden eleştirmek istiyorum. Aslında bu ortamı daha çok sistem oluşturuyor.

    Bir ülkenin her türlü meslek erbabına ihtiyacı vardır. Doktora, bilgisayardan yapay zekaya, ziraatten endüstriye kadar aklınıza gelebilecek her türden mühendise, teknikere, öğretmene vs.

    Şimdi düşünün, bir ülkede en çalışkan ve zeki kesim (genel anlamda diyorum yoksa sınav sıralaması mutlak zekayı ifade etmez) sırayla şu mesleklere yerleşiyor:
    En iyiler doktor oluyor.
    Sonra bilgisayar mühendisleri geliyor.
    Ardı sıra diğer baba mühendislikler.
    Sonra belli başlı bölümler.
    Ve mesela en yüksek ziraat sıralaması 300k.

    Soruyorum. Sizce böyle bir ülkede sağlık alanı ne kadar gelişir. Tüm beyin oraya aktığı için fena gelişir değil mi? Sonra tabi yazılım alanı uçar. En parlak adamlar bilgisayarcı oluyor. Ve sırayla diğer bölümler.

    Peki sıra ziraate gelince. En iyi ziraatçinin 300k sıralaması var. Peki siz bu ülkede tarımdan ne beklersiniz? En iyi biyoloji öğretmenliği bölümü 225k dan alıyor. Sınavda bu başarıyı yapan adamın öğrencisinden ne beklersin ki? (İstisna işinin hakkını verenlerden bahsetmiyorum) Daha böyle tonla bölüm var.

    Tespit doğru mu? Nispeten doğru. Çünkü her alan birbiri ile bağlantılıdır. Yani mesela biyoloji öğretmeninin iyi olmadığı bir toplum içindeki iyi doktoru da kötü etkileyecektir. Çünkü o da bu toplumun bir ürünüdür. Yani malesef bu sistemle doktorlar ve yazılımcılar da malesef harika olmuyor.

    Peki 1k daki biri içinden gelerek ziraat yazsa ne olur? O potansiyeldeki biri okulu derece ile bitirir. Ekstra donanımlı olur. Akranlarındansa o daha analitik düşünen ve çözüm odaklı biri olur. Ve ayrıca aranan adam olur. Gayet iyi kazanır. Düzinelerce gömlek üstü olduğu meslektaşları arasında zirveye ulaşması daha kolay olur.

    Örnek 1: Bir akrabam 2008 yılında Uludağ üniversitesinde makina da kazandığı halde (ki o zamanlar makina şu an olduğundan daha iyi bir bölüm sayılıyor) ziraat sevdiği için yazmış. Öyle çok üstün bir başarı elde etmiş olmasa da dışardan bakan herkes için sıralamasını harcamış bir enayi oluyor. Ama adam mezun olduğundan beridir hiç boş kalmadı. Çalıştığı yer para kesintisi yapmadan ona 2 gün tatil veriyordu yüksek lisansı için. Bu sene yine Uludağ'da yüksek lisansını bitirdi. Geçen yıl çalıştığı firmadan 6k küsur para alıyor ayrıca büyük çiftçilere özel danışmanlık yaparak ekstra kazanç sağlıyordu. Kaç defa işten ayrıldığını duysam 2 haftayı bulmadan işe giriyor. Ve kendisi aramıyor. Teklifler geliyor. Başka şehirlerden uluslararası firmalar yolu karşılayıp mülakata çağırıyordu. Bunu anlatıyorum ama öyle görseniz çok aman aman biri değil. Sadece sektör iyi adama aç. Diyor ki bizim sektörde iyi adama rastlamak çok zor. Eğer hakkını vererek okursan çok iyi iş var.

    Örnek 2: Yine bir akrabam tıp geldiği halde kimya öğretmenliği okudu. Adamın arabasını aldığı evleri görün. Dershanede sadece çalışıyor. Ve iş aramasına gerek yok. Millet onu arıyor.

    Bunları kimseyi hayallerinden vazgeçirmek için demiyorum. Aksine hayallerinizi iyi düşünün. Onlara emin olun. Sizden önceki sınav tayfası bilgisayar seçti onun sıralaması yükseldi diye onu seçmeyin. Neden kendi mesleğiniz için geçen yıl tercih yapan öğrencilerin karar vermesine izin veresiniz ki?

    Eğer bu yapılırsa her sektöre eşit beyin ve dinamizm dağılır. Ve her sektör birbirini tetikler. Toplumun tamamı seviye atlar.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >







  • Şunu da belirteyim. Bahsettiğim meslekler tamamen örnek. Kimseye git ziraat yaz demiyorum. Herkesin kendi kararı.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Anca bu kadar iyi anlatılabilirdi bence...Kaleminize sağlık.

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • Keşke sıralamalar paylaşılmasa da ona göre tercihler yapılsa diyecem de bu sefer fazla belirsizlik olacak.

    Keşke daha düzgün bir eğitim sistemi kurabilsek de herkes yeteneğini icra edebilse :)

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • schwarzbite kullanıcısına yanıt
    Teşekkür ederim.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • huysuzbiradam kullanıcısına yanıt
    Yanlış hatırlamıyorsam Finlandiya olması lazım. Belki başka bir yerdir.

    Biri anlatmıştı. Orada bölümler arası farklar yokmuş. Yakın maddi kazanç, eşdeğer prestij vs. Öğrenciler de bu yüzden hiç bir kaygı duymadan tamamen ilgilerine yönelik bölümler okuyorlarmış. (Araştırmadım. Böyle anlatıldı. Gerçek değilse bile çok mantıklı.)

    Bu ne anlama geliyor biliyor musunuz? Herkes işini severek yapıyor. Yüksek verimlilik. Düşünün burada atıyorum matematik öğrenmek için bir öğrenciye kaç hoca gerekiyor. Okul hocası, dershane hocası, özel ders hocası, YouTube hocası vs. Sonuçta hala öğrenemiyebiliyor. Peki ya işinin hakkını veren ve işini seven bir öğretmen olsa okulda. O çocuk daha çok verim alır. Daha iyi yere gelir. Öğretmen o kadar kişinin yapacağını tek başına yaptığı için daha iyi bir ücret alır. Zaman tasarrufu olur. Böylece iş ve ders dışındaki aktivitere de zaman kalır...

    Dediğiniz gibi anca buna keşke denir. Çünkü halihazırda çok zor.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • .



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi cagkan1905 -- 26 Şubat 2021; 0:4:45 >
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • cagkan1905 C kullanıcısına yanıt
    Eyvallah.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Up.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • halihazırda zaten bilgisayar istiyorsak napalım? bahsettiğiniz şeyler herkesi kapsamıyor, sadece kararsız insanları yönlendirmede yardımcı olur ki işe yarayacağını da sanmıyorum ama en azından bir şeyler yapmaya çalışmışsınız tebrikler...
  • Ya benim anlamadığım adam tercih öneri postu açıyor birbiriyle alakasız bölümleri kıyaslıyor birisi demişki İşletme yazmayı düşünüyorum olmazsa Hukuk yazarım ama aklımda Sosyoloji de var ulan bu nasıl bir şey marketten alışveriş mi yapıyorsun ? hepsi birbirinden farklı hangi derslerin işlenildiğine bakmıyor kimse sadece üniversite adına bakıyor sırf boğaziçi diye sosyoloji yazanlar var üstelik gelecekte yapacağın mesleğe karar verecek olan sensin bunu niye anket yapıyorsun onu da anlamadım senden iyi kim bilebilir adam hangisini seçsem diye anket açıyor, hangisinin iş imkanı daha yüksek falan diye açsa anlarımda

    Benim sıralamam birçok yerde Uluslararası ilişkiler okumaya yetiyor mesela ama derslerine karşı ilgim yok başarısız olacağımı biliyorum Dünya Tarihi dersi varmış benim bunlar hakkında ilgim ve bilgim yok ama sırf ODTÜ veya her neyse diye gidip yazmıyorum o yüzden tavsiyem belki biraz klişe olacak ama önce üniversite adına veya sıralamasına bakmak yerine gidin hangi derslerin alındığına bakın ha bazı bölümde işlenen derslerle meslek hayatı farklı olabiliyor ona bir şey diyemem.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-5CA6AEEDC -- 4 Ağustos 2020; 17:22:47 >




  • Böyle bir sistemimiz olsaydı gelişirdik diye düşünebilirsiniz ama bence tam tersi: gelişmiş olsaydık sistemimiz böyle olabilirdi.
    Bir de belirgin bir ilgi alanı olmayan büyük bir kitlenin varlığını unutmayın. Yani herkes illa ki ben şu bölümü okumam şunu okurum diye kafasında tercihler oluşturabilir ama bu o kişinin “okurum” dediği bölümü gerçekten severek okuyacağı anlamına gelmiyor. Belirgin bir ilgi alanı yok çünkü (veya varsa da mesela spor gibi temelde üniversitede öğretilmeyen bir alan)
    Üçüncüsü finlandiya falan gibi aşırı stabil (tartışılır ama bence o kadar sükunet olumlu bir şey değil) bir ülke olmadığınız sürece toplumda muhakkak saygın ve daha az saygın meslekler olacaktır. Fransası falan da dahil buna yani türkiyeye özgü bir şey değil. Mesleklerin maddi imkanları da değişecektir. Bu durum türkiyede çok etkiliyken fransada daha az etkili olur ama hepsinden daha müreffeh olan finlandiyada en aşağılara iner. Dediğim gibi refah en üstün değer değil bence



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi LePortaBim -- 4 Ağustos 2020; 17:24:6 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • kelrey K kullanıcısına yanıt
    Zaten her bölümü zaten isteyen bir kesim vardır. Ama bu bilgisayarı isteyenlerin kaçı bilerek ve gerçekten isteyerek seçiyor?

    İşte o gerçekten istemeyen sıralaması onu tuttu diye sıralamasına yazık! etmemek için yazan arkadaş onun yerine asıl istediği mesela öğretmenliği tercih etse çok daha efektif olur. Ha bu dediğim sorunu kökten çözmez. Aşırı kontenjan, niteliksiz eğitim vs. bu tür şeylerde bunu tetikliyor. Ama bu işleri bir nebze de olsa yoluna koyacaktır. Hem mesele bunun düz uygulanması değil. Tabiki eksiği yanlışı vardır ama en azından bir takım tabuları göstermek istedim.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • LePortaBim kullanıcısına yanıt
    Aslında gelişmek için işi ehlinin yapması şart. Mesela Finlandiya eğitim reformundan sonra gelişen bir ülkedir.

    Ayrıca mutlak olarak böyle bir sistem geliştirir demek doğru olmaz. Tabi ki bir çok dış etken var.

    İlgi alanı, sevmek vs. bu terimler sürekli karıştırılır. Mesela ben biyolojiyi ve canlıyı anlamayı çok severim. Bu tamamen hobi düzeyinde. Yani bu alanda yapmak istediğim hiçbir meslek yok. Yani biyolojiyi seven doktorluğu sever diye bir şart yok. Evet dersleri hoşuma gidiyor. Ama meslek olarak hoşuma gitmiyor. Mesela benim de makina tasarlamak, üretmek hoşuma gidiyor. Ama hobi olarak da uğraşmam. Meslek olarak seviyorum.

    Saygın ve daha az saygın meslek olması tabiki doğal bir şey. Mesela insanları hayatlarını emanet ettikleri doktora ve askere istemsiz saygı duyarlar. Mühendisleri kafası çalışan adam olarak görür saygı duyarlar. Öğretmenin zaten çok özel bir yeri var. Ama bu kişisel bir saygı değildir. Asıl önemli olan kişisel olarak hak edilen saygıdır. Yani doktora saygı gösterenler aslında tam olarak ona değil tıpa saygı duymaktadırlar. Bu yüzden iş hayatında saygı beklentisi ahlak ve karakter ile kazanılmalıdır.

    Evet statü için okuyan insanlar var ama bence bu çok uygun değil. Çünkü statü ve para = mutluluk bakış açısı neredeyse hiçbir zaman işlemez.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.