🇹🇷TSK'nın Suriye - Irak Harekatları💥(Suriye,resmi olarak TSK'dan askeri yardım istedi)-[ANA KONU] (408. sayfa)

- İran yönetimi aldığı kararla Başkentin Tahran şehri olmasından çıkarılarak yeni başkentin ülkenin güneyindeki Kemran bölgesinden bir yerde İran'ın yeni başkenti olacağı açıklandı.

Buna sebeb olarak Tahran şehrinin aşırı nüfus yoğunluğundan kaynaklı trafik, hava kirliliği, deprem bölgesi olmasından kaynaklı yeterli kentsel dönüşüm yapılamaması ve şehirdeki nüfusdan ötürü elektirik-su kesintilerinden kaynaklı sorunlar gösterildi. İran geçmiş yıllardanda başkentin Tahran'dan başka bir yere verilmesi konusunda bir fikir birliği oluşmuştu. Bugün ise İran Hükümet Sözcüsü Fatma Muhacerani, İran'ın başkentinin Tahran olmayacağını resmen duyurdu.

İran için Tahran şehri tarihi bir öneme sahip ve şah döneminde Tahran daha seküler ve elit kesimin yaşadığı bir şehir olarak biliniyordu. 1970lerin sonuna doğru şah yönetiminin Tahran dışındaki bölgelere yeterli derecede yatırım yapmaması taşradan şehire göçleri artırdı ve Tahran şehrinin çevresinde fakir getto mahalleleri çoğalarak arttı. 1979daki devrim zamanındada Tahran'daki bu getto mahallelerinin etkisi büyük oldu. Devrim sonrasında ise Tahran yine başkent olarak kullanıldı ve dini lider Humeyni'nin de Tahran'dan çıkmaması sebebiyle (Humeyni hutbelerini hep Tahran'da yapıyordu) Tahran'a olan göçler 80ler ve 90larda aşırı derecede arttı. 1979 yılında Tahran'ın nüfusu 7 milyon iken bugün 20 milyon insan nüfusuna yaklaştı. Tahran şehri İstanbul'dan bile daha küçük bir bölge. İran'ın ise genel nüfusu Türkiye ile neredeyse aynı..83 milyon..

Tahran'da sık sık elektirik ve su kesintileri yaşanıyor. Bunun en önemli sebeblerinden biriside, ülkeye uygulanan ambargolardan ötürü Tahran'daki her 100 kişiden 78'inin kripto para kazımı yapmasından kaynaklı aşırı güç tüketimi yapması olarakda gösteriliyor. İran yönetimi bu anlamda önlem almak adına elektirik faturalarına zam yapmış olsada Tahran'daki elektirik tüketimini azaltamadı. Ülkede ciddi şekilde enerji sorunları olduğu bir süreden beridir bilinen bir konu zira nüfus artışına paralel olarak ağır ambargolarında etkisiyle enerji gereksinimi çok artmış durumda.

İran yönetimi başkentin yeni bir yere verilmesiyle Tahran'daki nüfus yoğunluğunu azaltmayı planlıyor zira devlet kurumlarında çalışanları ile Devrim muhafızları birliklerinin aileleriyle birlikte olan nüfusları ilk etapda şehirden çıkarılası gündemde. Ayrıca Türkiye'de olduğu gibi Tahran'da da uzamanların büyük bir deprem yaşanma ihtimaline karşı yetkililere sürekli uyarılarda bulunuyorlar. Kentsel dönüşüm ise neredeyse yapılmıyor.

Siyasi açıdan ise ülkenin güney bölgesinde bir yerde olacak yeni başkent olarak tanımlanması şii nüfusun yoğun olduğu bir yerin tercih edildiğinide gösteriyor. İran'ın güney eyaletleri şii nüfusun yoğunluğu ile biliniyor. Yani İran yönetimine tepki gösterecek bir nüfus yok.

- Tişrin Barajı hattında TSK'ya bağlı F-16'lar sığınak delici bombalarla terör örgütü unsurlarına ait tünellerini vuruyor.

Ayrıca Cerablus doğusundaki; Bidaye, Shuyukh, Xerap köyleri topçu atışlarıyla yoğun bir şekilde vuruldu.

Rakka kırsalında bulunan Jarniyeh'te terör örgütü unsurlarının yuvalandığı Hatuniye siloları çevreside F16'lar tarafından bombalandı.

SMO güçleri yayınladığı bir bildiriyle Tişrin Barajı ve çevresinin askeri bölge olarak ilan edildiğini ve sivillerin zarar görmemesi için bölgeyi derhal terk etmeleri gerektiğini açıkladı. Terör örgütü PKK-YPG, Tişrin barajını savunmak adına bölgeye sivilleri zorla getirerek "Sivil protesto" düzenleterek karşı saldırılara maruz kalmamak için canlı kalkan oluşturmaya başlamıştı.

Günlerdir çatışma alanlarının 1 numaralı bölgesi olan Tişrin barajı, Fırat'ın batı ve doğu yakasını birbirine bağlayan bir köprü vaziveside görüyor. Köprünün batı yakasında SMO güçleri kontrol sağlarken doğu tarafında ise PKK-YPG milisler SMO güçlerine köprü kontrolünü vermemek için karşı saldırılar yapıyor. Bu köprü patlatılırsa baraj yıkılmış olacak ve geniş bir bölgede enerji sıkıntısı yaşanacak. Bir çok yerinde su baskınlarına maruz kalması durumuda var.

PKK-YPG için Tişrin barajının 2 önemli stratejik önemi bulunuyor; 1-Elektirik ve su enerjilerinden faydalanma, 2-Aynel arab'dan batıya kara yolu geçişini kolaylaştırıyor. Tişrin barajını kaybetmeleri halinde Aynel arab'da sıkışıp kalacaklarını bildiklerinin şimdi bölgeye zorla bir kısım sivilleri getirerek ve kendi basın organlarınıdanda canlı yayınlar yaparak SMO ve TSK'nın saldırılarını durdurmaya çalışıyorlar.

Bu anlamdada YPG'nin siyasi kolu olan PYD, Fransa'dan direkt olarak yardım isteyerek bölgeye Fransız ordusunun destek vermesini ve Aynel arab'ın çatışmazlık bölgesi olarak korunmasını talep etti.

TSK'ya ait SİHA'lar son günlerde tespit edilen terör örgütü militanlarına karşı nokta atışı operasyonlar düzenlemeyi sürdürüyor. Buna karşılık terör örgütü ise bölgeye otobüslerle zorla sivilleri getirip yemek ihtiayçlarını karşılayarak canlı kalkan olarak kullanıyor. Tişrin barajı bölgesine ise sürekli olarak çatışma alanlarından kaçınılması için uyarılar yapılıyor. PKK-YPG ise cenevre sözleşmesi gerekliliklerine karşı şekilde hareket ederek sivilleri canlı kalkan olarak kullanmayı sürdürüyor.

Bu darlanma hali ne olacak gençler. Takvim çok sıkıştı, fırtına öncesi sesszilik yaşanıyor gibi geliyor bana. Biz çok kararlı ve net talebimizi ortaya koyduk. ABD 'de Trump döneminden ben umutlu değilim. İsrail'in hilafına iş yapmaz Trump . İsrail PYD-PKK'nın tasfiyesini asla istemez. Bu işin sonu nereye gider, kim geri adım aytar. Sahada kozlar paylaşılacak gibi duruyor. Geri adım atarsak çok trajik olur. Allah korusun İçerisi bile karışabilir.. O sebeple tüm varlığımızla o koridoru ortadan kaldırmamız gerekiyor.

ABD gene ayak diretiyor . Operasyon yapmayın çözeriz bir şekilde diye. Bizde bekliyoruz terör örgütünün kendini fesh etmesini.

Ya da ABD'de yönetimin değişmesini de bekliyor olabiliriz.

- Dün TSK'ya ait F16 uçaklarının Aynel-arab, Sarrin kasabasında terör örgütü PKK-YPG'nin depo ve sığınak girişi olarak kullandığı binaların vurulma anı görüntüleri yayınlandı. TSK'nın hava operasyonlarında sığınak delici bomba kullandığı gözlemlendi.

x (formerly twitter)

x.com

https://x.com/i/status/1877634207029096775

abd yangınla boğuşurken bizimkilerde fırsattan istifade yapsalar bari.

- Terör örgütü YPG'nin siyasi kolu PYD, dün Fransa'dan askeri yardım talep etmesine ilişkin Dışişleri bakanı Hakan Fidan çok sert yanıt vardi;

“Amerika’nın olmadığı bir yerde kendileri bölgeye gelip operasyon veya askeri güç bulundurabiliyorlarsa, görelim...”

“Böyle olmadığını biliyoruz. Amerika’nın gücünü kullanarak, onun arkasına saklanarak kendi menfaatlerini ilerletme konusunda söz söyleyen ülkeleri dikkate almıyoruz.”

“Bu konuda muhatabımız Amerika. Arkasına takılan ülkeler değil.”

"Fransa'nın yapacağı bir şey varsa Suriye'deki Daeş hapishanelerinde tutulan kendi vatandaşlarını alıp kendi mahkemelerinde yargılayıp kendi hapishanelerine koymalarıdır."

x (formerly twitter)

x.com

https://x.com/i/status/1877643432610390109

- TSK'ya ait obüs topçu araçlarının olduğu büyük bir askeri konvoy Suriye'ye giriş yapmaya başladı..

x (formerly twitter)

x.com

https://x.com/i/status/1877658322863624547

- İBB başkanı Ekrem İmamoğlu'nun Şam ziyareti iptal edildi. Ziyaretin iptal edilmesindeki sebeb ise Şam Valisi Mahir Mervan'ın "Erdoğan buraya ziyaret etmeden gelemezsiniz" cevabından ötürü alındığını İmamoğlu açıkladı.

İmamoğlu:

"Bizim şam ziyaretimizin ayarlanmasından 6 saat sonra şam valisi bunu Cumhurbaşkanı ziyaretinden sonra olsun diyerek iptal etti. Buradan, bu vahim olayın içinde bulunanları ve Şam Valisi'ni uyarıyorum. Saygın tavır ve davranış içinde olmalılar."

x (formerly twitter)

x.com

https://x.com/i/status/1877685656693915953

x (formerly twitter)

x.com

https://x.com/i/status/1877691668851233019

Şam valisi Mahir Mervan

- SMO güçleri, Tişrin barajı hattındaki Saadiye Köyü ve Suriyetel Tepesi’nin PKK’lı teröristlerden temizlendiğini açıkladı.

- Terör örgütü YPG'nin elebaşısı Mazlum Abdi, Sky News Arabia kanalına yaptığı son röpörtajında YPG bayrağı yanında yeni Suriye bayrağı ile görüntü verdi ve açıklamalarda bulundu;

“Yeni Suriye yönetimiyle Suriye’nin toprak bütünlüğü konusunda hemfikiriz. Ancak hala çözülmesi gereken çok sayıda detay var. Suriye’nin geleceğine dair temel meselelerde hemfikiriz.”

“Güçlerimiz hâlâ Tişrin ve Menbiç çevresinde ilan edilen ateşkese uyuyor, ancak Türkiye’ye bağlı silahlı grupların ve Türk savaş uçakları ile SİHA’larının saldırılarına karşı kendimizi savunmak durumundayız. En başta Şam’daki yeni yönetim olmak üzere Suriye’deki tüm güçleri bu saldırıların durması ve kapsamlı ateşkes ilan edilmesi için müdahalede bulunmalı.”

“Türkiye ile sorunlarımızı diyalog yoluyla çözmek ve gerilimi düşürmek için çalışıyoruz. Ancak bunun olabilmesi için Türkiye, silahlı grupların güçlerimize ve bölgelerimize yönelik saldırılarına son vermeli. Türkiye isterse Suriye’deki siyasi sürecin tamamında yapıcı ve olumlu bir rol üstlenebilir.”

“Eğer operasyonlar durursa ve Suriye’de kapsamlı barış sağlanırsa tabii ki yabancı savaşçılar asıl yerlerine dönecek. Ama şu ana kadar bizim bölgelerimizde bu olmadı.”

“Esad’ın devrilmesinden sonra ABD ile ilişkilerimiz daha da gelişti. Zira Esad’ın devrilmesi, DEAŞ’ın güvenlik boşluğundan faydalanmak istemesine yol açtı. ABD ile koordinasyonu artırmak zorundayız, çünkü DEAŞ yeni kabiliyetler kazandı ve silahlar tedarik etti.”

“Hazırlıkları devam eden Suriye ulusal konferansına henüz davet edilmedik. Ancak bize göre tüm bölgeler ve güçler bu konferansa katılmalı, Suriye halkının tüm temsilcileri sonuçlar konusunda hemfikir olmalı. Aksi takdirde böyle bir konferans başarılı olamaz.”

-Irak'da terör örgütü yandaşı olan Bafel talabani'nin KYB yönetimi altındaki Süleymaniye bölgesinin Pasaport Müdürlüğü terör örgütü YPG'nin elebaşı Mazlum Abdi’ye Irak vatandaşlığı ve Pasaportu verdiği ortaya çıktı. Kısa bir süre önce Abdi'nin Irak'a kaçtığı iddiaları gündeme gelmişti ancak Abdi'nin Irak'a gidip tekrar Suriye'ye döndüğü ortaya çıktı.

Mazlum Abdi'nin son röpörtajındaki en kritik ayrıntı, yıllar boyunca Suriye'de özerk devlet hayali kuran Abdi'nin çark edip Suriye toprak bütünlüğünün korunması konusunda hem fikir olduğunu resmen açıklaması oldu. Bu yüzden verdiği son röpörtajdada YPG flaması yanında yeni Suriye bayrağını koyarak Suriye'nin bölünmez bütünlüğünü kabul eder bir pozisyonda olduğunu ilan etmiş oldu.

Bu durum aslında çok önemli bir gelişme zira yılalrdan beri PKK-YPG'nin Suriye'de özerk devlet kuracak adımları attığı ve orada bir devlet kuracağını düşünenler çoktu. Ancak Türkiye'nin siyasi adımları ve askeri açıdan baskı kurması Abdi'yi oldukça köşeye sıkıştırdı zira Yeni suriye yönetimi Türkiye ile kötü olmak istemiyor. Colani Suriye'deki tüm silahlı gruplarla açık toplantılar yaparken PKK-YPG'nin temsilcileriyle 3 kez gizli görüşme yaptı ve fıratın doğusunda özerk devlet kurulmasına müsade edilmeceği konusunda sert mesajlar verdi. Zaten PKk-YPG'nin kontrol ettiği bölgedeki halkın büyük bir kısmıda yeni Suriye yönetimine tabi olunması için PKK-YPG'nin silah bırakmasını istiyor. İçerden bu baskılarda başlayınca Abdi ABD ve diğer avrupa ülkelerinden yardım istedi ancak istediği desteği alamadı.

En son Abdi'nin Irak vatandaşlığı almasıda aslında süpriz bir durum değil. Türkiye Mazlum Abdi'nin Suriye'den çıkmasını istiyor ve bu anlamda baskı kuruyor. Irak'da ise PKk-YPG'ye destek veren tek yer Talabani aşireti. Muhtemelen Abdi kendi hayatını garantiye almak adına "yedek hesap" oluşturdu ve sürecin gelişimine göre hareket edecek.

Sahada ise PKK-YPG'nin dağılmasına sebeb olacak artık 2 yer kaldı;

1-Tişrin barajı bölgesi

2-Rakka'nın güney kısmı

Bu 2 bölge düşerse PKK-YPG dağılacak. Bu durumu Abdi'de iyi biliyor ve zamana karşı oynuyor. TSK ve SMO'nun ise son günledeki operasyonlarının temel amacıda asıl askeri harekat yapılmadan önce belli noktaların yumuşatılması ve harekatın en az kayıp ve en kısa sürede bitirilmesi planlamasından kaynaklı olduğuda düşünülüyor. Askeri harekat başlar ise Türkiye'nin maksimum 15-20 günlük bir süre zarfında fıratın doğusunu temizlemesi gerekecek zira bu süre aşılırsa Trump yönetimi devreye girecektir. TSK'nın Suriye'ye olan askeri sevkiyatlarıda hızlandı. Ağır top ve zırhlı araç takviyeleri yapılıyor. Abdi'nin bu son açıklamalarından çıkan sonuçlara göre ilk değerlendirmede PKk-YPG'nin fiilen özerk devlet hayallerini bitirdiklerini gösteriyor ve Abdi'de "devlet kurmayacağız, savaşmayalım" mesajı vererek zaman kazanmaya çalışıyor.

- Cumhurbaşkanı Erdoğan:

"Suriyeli muhaliflerin Şam'ı özgürleştirmesiyle birlikte bölücü teröristler iyice kapana sıkışmıştır. Şimdi kendilerine yeni patronlar arıyorlar. Önlerinde sadece iki tercih var; Ya teröre tövbe edip silah bırakacaklar ya da tasfiye olmaktan kurtulamayacaklar.."

- Halep Emniyet güçleri, Terör örgütü PKK-YPG işgali altındaki bölgelerden şehir merkezine gönderilen bombalı bir araç yakaladı. Güvenlik güçleri, Halep'te sivil izdihamın yoğun olduğu bir yerde patlatılması planlanan aracı tespit ederek büyük bir katliamı önledi.

hakan fidanın bugünkü açıklamaları yanlız fransanın içinden geçmiş

- TSK'ya ait F-16'ların terör örgütü PKK-YPG unsurlarının kontrolündeki bölgelere mesaisi Haseke'de devam ediyor. TSK, Aynel arab bölgesi ile birlikte Suriye sınırının doğu eksenindeki bölgelerede yıpratma saldırıları yapmaya başladı. Bu uç bölge uzun zamandan beri ilk kez bu kadar yoğun bombardımana maruz kalıyor.

Yarubiye kırsalı ve Karaçok dağındaki örgüte ait karargahlar vuruldu.

Malikiye kırsalı ve Xanesere'de örgüt unsurlarına ait bir araç SİHA'lar ile vuruldu.

Tel Tamr ve Ebu Rasin hattında bulunan terörist mevzileri topçu atışlarıyla vuruldu.

Manyak Ettiler Vura Vura Pkklıları 

Belki Her Milletten Adam Dolmuş İnanın Oralara

1 Vs 99 Oynuyoruz  

- TSK'ya ait F16'lar bugünde Tişrin barajı çevresindeki terör örgütü PKK-YPG'nin bulunduğu bölgeleri ve sığınakları ağır bombardıman yaparak vurdu.

Bu bölge bu pkk'lı it oğlu itlerin liderinin "kilit noktalara saldırmayın geri kalan her yerden geri çekilelim" dediği yer mi oluyor?

Kilit nokta dediği yer her nereyse enerji/para ve su kaynaklarının olduğu yerlerdi ama bölge nereydi hatırlamıyorum. Şu an pkk'nın varlığı için kilit nokta saydığı yerlere mi saldırıyoruz?