Şimdi Ara

Sünnet ile neler 'sonsuza kadar' kaybedilir (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir (1 Mobil) - 1 Masaüstü1 Mobil
5 sn
57
Cevap
1
Favori
22.296
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
1 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Sanırım bu sünnete olan düşmanlığım benim sünnetim sırasında olan bir sorundan kaynaklanıyor Acıcık ucundan demişlerdi operasyon bittikten sonra bir kalktım o da ne başı meydanda benimkinin tak diye bayıldım tabi doktorda sünnet etmicez sadece temizliğini yapıcaz diye diye götürdü beni oraya ateşlendiğimde veya bilincimi herhangi bir şekilde kaybettiğimde ananın *** doktor *** cümlesi dolanır durur




  • yani nerdeyse sünnetli oldugum için aglaycagim
  • quote:

    Orjinalden alıntı: karasuvari

    yani nerdeyse sünnetli oldugum için aglaycagim

    iyi tarafından bak temizlik derdin yok
  • quote:

    Orjinalden alıntı: Karos N.

    Beş Cümleyle ABD'de Sünnetin Tarihi
    "Sünnet ilk Defa 1860 yılında mastürbasyonu önlemek amacıyla kabul edildi.



    1860: ABD erkek nüfusunun 0.001% 'i sünnetli
    "Mastürbasyon konusunda yapmamız gereken bence şu : ilgili vücut organlarını öyle bir hale getirmeliyiz ki, alışkanlığa devam etmek ağrı verici olsun, bu durum da vazgeçirici olsun. Bu amaçla, eğer penis üst derisi uzun ise, erkeği bugün için ve belki de gelecek için mahrum bırakacak şekilde sünnet etmeliyiz. Operasyon ayrıca, kloroform altında yapılmamalı, öyle ki hissedilen acı çocuğun zihninde, yok etmeye çalıştığımız alışkanlık ile hatırlansın ."
    Athol A. W. Johnson, "Çocuklarda karşılaştığımız hastalıklı bir alışkanlık hakkında", The Lancet, vol. 1 (7 April 1860)


    1887: ABD erkek nüfusunun 10%'u sünnetli
    "Mastürbasyonun yaralayıcı etkileri hakkında şüphe olamaz, gelişmemiş beyinleri olan çocukların da buna yatkın olduğu konusunda şüphe yoktur. Sünnet her zaman yapılmalıdır. Cinsel organları o kadar yaralamalayız ki, onlara dokunmaktan dolayı acı hissedilsin."
    Angel Money, "Çocuklarda Hastalıkların Tedavisi". Philadelphia: P. Blakiston. 1887, p. 421.


    1971: ABD nüfusunun 90% 'ı sünnetli
    "Yenidoğan döneminde, sünnet için herhangi bir tıbbi neden yoktur." Fetus ve Yenidoğan Hakkında Komite . Standards and Recommendations for Hospital Care of Newborn Infants, 5th edition. Evanston, IL: American Academy of Pediatrics. 1971. p. 110.

    1994: ABD'nde yeni doğanların 60% 'ı sünnetli
    "Sünnet acı ve travmaya, ayrıca koruyucu ve erojen dokunun geri dönülemez bir biçimde kaybına yol açar... Normal, sağlıklı ve işlev gören bir dokunun çıkarılması, bazı ahlaki sonuçlar doğurur: Sünnet, Birleşmiş Milletler Evrensel İnsan Hakları Beyannamesinin 5. maddesini, ve Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Antlaşmasının 13. maddesini ihlal eder."
    Leo Sorger, To ACOG [American College of Obstetrics and Gynecology]: Stop Circumcisions, Ob Gyn News, 1 Nov. 1994, p. 8.


    Mart 1, 1999: ABD'de yenidoğanların yalnızca 57%'si sünnetli (33% Kaliforniya)
    İki yıllık bir araştırmadan sonra , Amerikan Pediatri Akademisi (AAP) sünnetin "potensiyel tıbbi faydalarının yeterince açık olmadığına" ve rutin bir operasyon olarak tavsiye edilemeyeceğine karar verdi."


    Daha fazla bu konuda size cevap verebilir miyim bilmiyorum... Bütün sağlık bölümü üstüme çullanıcak yakında...


    Evet buraya bakınca Amerikalıların aklına müslümanlardan 1200 yıl sonra sünnet yapmak gelmiş buna kendi içlerinde bir sebep bulmaya çalışmışlar gibi görünüyor (ee tabi müslümanlar ve yahudiler sünnet oluyor yaw hadi bizde olalım diyecek yanları yok ya )




  • quote:

    Orjinalden alıntı: Collezione

    SÜNNETİN FAYDALARI

    ERKEKLERİN SÜNNET OLMASININ PENİS KANSERİNİ ÖNLEME GİBİ BİLİNEN BAZI FAYDALARI DIŞINDA, DİĞER BAZI YARARLARI GİDEREK ARTAN SIKLIKTA BELİRTİLMEKTEDİR. SÜNNET VE ÇEŞİTLİ PATOLOJİK DURUMLAR ARASINDAKİ İLİŞKİLER AŞAĞIDA AÇIKLANMAKTADIR.

    A- FİMOZİS (PREPİSYUMUN DARLIĞI), PARAFİMOZİS (PREPİSYUMUN GLANSIN ALTINDA BİR BOĞUM YAPARAK GLANSI BOĞMASI), BALANİT (GLANSIN İNFLAMASYONU). POSTİT (PREPİSYUMUN İNFLAMASYONU) GİBİ HASTALIKLARI SÜNNET ÖNLEMEKTEDİR. SÜNNET OLMAMIŞ ÇOCUKLARDA, PENİSLE İLGİLİ BU PROBLEMLERE, OLANLARA GÖRE 2.5 MİSLİ FAZLA RASTLANMAKTADIR. BİR BAŞKA ARAŞTIRMADA DA YENİDOĞAN DÖNEMİNDE SÜNNET EDİLMİŞ ÇOCUKLAR, EDİLMEMİŞ OLANLARLA 8 YIL BOYUNCA KARŞILAŞTIRILMIŞ VE SÜNNETLİ OLANLARDA BU PROBLEMLERİN DAHA AZ OLDUĞU TESBİT EDİLMİŞTİR.

    B- PREPİSYUMUN KESİLMESİ BÖLGENİN TEMİZ KAL-MASINI SAĞLAMAKTADIR. ABD'DE FAKİR AİLELERE BİLHASSA BU SEBEPLE ÇOCUKLARIM SÜNNET ETTİRMELERİ TAVSİYE EDİLMEKTEDİR. FAKAT BU ÜLKEDE SÜNNET ZENGİN, YÜKSEK EĞİTİM YAPMIŞ VE BEYAZ IRKTAN OLANLAR ARA-SINDA DAHA YAYGINDIR.

    C- ÜRİNER SİSTEM ENFESKİYONLARI İLE SÜNNET ARASINDAKİ İLİŞKİ SON YILLARDA ÜZERİNDE DURULAN BİR KONUDUR. BU KONUDA YAPILMIŞ BİR ARAŞTIRMADA SÜNNETLİ ÇOCUKLARDA ÜRİNER ENFEKSİYONLARIN DAHA AZ OLDUĞU GÖSTERİLMİŞTİR. ABD'DE SÜNNET SIKLIĞININ YUKARDA BAHSEDİLEN SEBEPLERLE AZALMASI ÜRİNER ENFEKSİYONLARI ARTIRMIŞTIR.
    SÜNNETSİZ ÇOCUKLARDA ÜRİNER ENFEKSİYONLARIN SIK GÖRÜLMESİ, PREPİSYUMUN BU ENFEKSİYONLARA YOL AÇAN BARSAK BAKTERİLERİNİN ÜREMESİ İÇİN UYGUN BİR ORTAM SAĞLAMASIYLA AÇIKLANMIŞTIR. AYNI SEBEP SÜNNET OLMAMIŞ YENİDOĞANLARDA DAHA SIK RASTLANAN MENENJİT, BAKTERİEMİ GİBİ PATOLOJİK DURUMLARI DA AÇIKLAYABİLİR.
    HAYATIN İLK 3 YILI İÇİNDE BİLHASSA İLK YILINDA OLAN ÜRİNER ENFEKSİYONLARDA BÖBREKTE NEDBE DOKUSU GELİ-ŞEBİLMESİ VE BUNUN KRONİK BÖBREK YETMEZLİĞİNE İLERLEYEBİLECEK OLMASI, KONUNUN ÖNEMİNİ ARTIRMAKTADIR.

    D- PENİS KANSERİ ÇOĞUNLUKLA SÜNNET OLMAMIŞ TOPLULUKLARDA GÖRÜLÜR. SÜNNET OLMA YAŞI KÜÇÜLDÜKÇE PENİS KANSERİNİN GÖRÜLME SIKLIĞI AZALMAKTADIR. BU KANSER YAHUDİLER ARASINDA HİÇ GÖRÜLMEZKEN, PARAGUAY'DA EN SIK GÖRÜLEN GENİTOÜRİNER KANSER OLARAK BİLDİRİLMİŞTİR. TÜRK TIP LİİTERATÜRÜNDE ŞİMDİYE KADAR YAYINLANAN PENİS KANSERLİ VAKALARIN SAYIŞI 41'DİR. BUNLARIN DA 30'UNU SÜNNETSİZ GAYRİMÜSLİMLER TEŞKİL ETMEKTEDİR. PENİS KANSERİNİN GELİŞME-SİNDE GENİTAL BÖLGENİN KÖTÜ HİJYENİNİN, HERPES SİMPLEKS VİRÜS TİP II, "İNSAN PAOPİLLOMA VİRÜS TİP 16 VE 18 İLE OLAN ENFEKSİYONLARIN ROL OYNAYABİLECEĞİ İLERİ SÜRÜLMÜŞTÜR.

    E- KADINLARDA SERVİKSİN YASSI HÜCRELİ KANSERİNİN, PENİS KANSERİ İLE İLGİLİ ÇEKİCİ ORTAK ÖZELLİKLERİ VARDIR. PENİS KANSERİ OLAN ERKEKLERİN EŞLERİNDE SERVİKS KANSERİ SIKLIĞI 3-8 MİSLİ FAZLADIR. SERVİKS KANSERİYLE CİNSEL TEMASLA GEÇEN HASTALIKLAR ARASINDA KUVVETLİ BİR İLGİ VARDIR. İNSAN PAPİLLOMA VİRÜS TİP 16 VE 18, HERPES SİMPLEKS VİRÜS TİP 11 BU KANSERİN OLUŞUMUNDA SUÇLANMAKTADIR. YUKARDA BELİRTİLDİĞİ GİBİ AYNI MİKROORGANİZMALAR PENİS KANSERİNİN DE SORUMLUSU OLABİLİR.

    F- SÜNNET OLMAMIŞ ERKEKLERİN CİNSEL TEMASLA GEÇEN HASTALIKLARA DAHA ÇOK YAKALANDIĞI BİLDİRİLMİŞTİR. BİR ARAŞTIRICI GRUBU SÜNNETSİZ ERKEKLERDE BU HASTALIKLARDAN HERPES GENİTALİS VE GONORENİN 2, SİFİLİS VE KANDİDİAZİSİN 5 KAT FAZLA GÖRÜLDÜĞÜNÜ RAPOR ETMİŞTİR.
    SÜNNETİN BELİRTİLEN BU FAYDALARI SONUCU AMERİKAN PEDİATRİ AKADEMİSİ SÜNNET KOMİTESİ SON RAPO-RUNDA, DAHA ÖNCE AÇIKLADIĞI "YENİDOĞAN DÖNEMİN-DE SÜNNET YAPMAYI GEREKTİREN KESİNLEŞMİŞ TIBBÎ BİR GEREKÇE YOKTUR" İFADESİN! "YENİDOĞANDA SÜNNET, POTANSİYEL FAYDA VE AVANTAJLARI İLE RİSKLERİ VE DEZAVANTAJLARI OLAN BİR İŞLEMDİR" ŞEKLİNDE DEĞİŞTİRMİŞTİR.

    -----------------------------------------------------------------

    SÜNNETİN KOMPLİKASYONLARI

    SÜNNET ADET, YOL, DAVRANIŞ MANALARINA GELEN, ASLEN ARAPÇA OLAN BİR KELİMEDİR. ESAS OLARAK İSLAM HUKUKU İLE İLGİLİ BİR KELİME OLMASINA RAĞMEN HALK ARASINDA VE TIPTA ERKEK ÜREME ORGANININ UCUNDAKİ DERİNİN (PREPİSYUM) KESİLMESİNE DENMEKTEDİR. SÜNNET ÇOĞUNLUKLA DİNÎ İNANÇ BAZAN DA TIBBÎ SEBEPLERLE YAPILAN VE DÜNYADA EN ÇOK UYGULANAN CERRAHİ İŞLEMLERDEN BİRİSİDİR. SÜNNETİN İLK DEFA NE ZAMAN YAPILDIĞI BELLİ DEĞİLDİR. ARKEOLOJİK ARAŞTIRMALAR ESKİ MISIRLILARDA, FENİKELİLERDE, AZTEKLER'DE, BALİLLİLER'DE SÜNNETİN YAPILDIĞINI GÖSTERMİŞTİR.

    not:

    BATI DÜNYASINDA SÜNNET EN ÇOK ABD'DE YAPILMAKTA VE SÜT ÇOCUKLUĞU DÖNEMİNDE SÜNNET YAPTIRMA ORANI % 80-98'E ULAŞMAKTADIR. BU ÜLKEDE HEKİMLERİN SÜNNETİ TAVSİYE ETMELERİNİN SEBEPLERİ OLARAK PENİSİN TEMİZ TUTULMASI, PENİS KANSERİNİN ÖNLENMESİ BİLDİRİLMİŞTİR.


    alıntıdır..


    Sen benim yazdıklarımı okumadın ki? Sayfayı yenileyip duruyordum gireli 3-4 dk olmadan bile bunu copy paste ettin.




  • quote:

    Orjinalden alıntı: Karos N.


    quote:

    Orjinalden alıntı: hunter06

    bu kadar uzun yazıyı elbette okumadım baktığım kadarıyla , araştırılsa faydalarına dair bir bu kadar yazı yazılabilir
    söylemek istediğim faydası zararı mevzu bahis değilde senin bu kadar kasman ilgimi çekti madem bu kadar pişmansın sünnet olduğuna bu işi plastik cerrahlar halleder herhalde (?) bi esteyisyenle konuşsan araştırma işini bu yöne versen hallediliyorsa (?) yaptır bi estetik operasyon bitsin yorma kendini bu kadar

    Estetik operasyonla kesilen lenf kanalları atardamarlarlarımı 75 metre mikroskobik sinirimi Epitelyal Langerhans hücrelerimi Maysner yuvarlarımı geri alamam ki....

    ya boşver üstad ya hiç işin yokmu hücreymiş sinirmiş çalışmıyorsa bulunur bi çaresi çalışıyorsa koyver gitsin mala




  • "Güya sünnetin temizlik bakımından faydası varmış; sünnetsizlik yüzünden hastalıklar oluyormuş. Pekâla, bunu kabul edelim. Lakin binde bir kişide tesadüf olunan bu hastalıklar için bütün Müslüman çocukların mühim bir uzuvlarını hayatları bahasına ve din uğruna kestirmekte mana nedir? Bence ileride vukua gelmesi muhtemel hastalıklar için [çocuğu] sünnet ettirmek, ileride apandisiti patlar diye bütün çocuklarımızın apandisitlerini çıkartmayı tavsiye etmekten farklı değildir.

    Prof. Dr. Cemil Topuzlu, 1934



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Karos N. -- 23 Ağustos 2008; 11:36:53 >
  • quote:

    Orjinalden alıntı: Karos N.

    "Güya sünnetin temizlik bakımından faydası varmış; sünnetsizlik yüzünden hastalıklar oluyormuş. Pekâla, bunu kabul edelim. Lakin binde bir kişide tesadüf olunan bu hastalıklar için bütün Müslüman çocukların mühim bir uzuvlarını hayatları bahasına ve din uğruna kestirmekte mana nedir? Bence ileride vukua gelmesi muhtemel hastalıklar için [çocuğu] sünnet ettirmek, ileride apandisiti patlar diye bütün çocuklarımızın apandisitlerini çıkartmayı tavsiye etmekten farklı değildir.

    Prof. Dr. Cemil Topuzlu, 1934

    tıpda bilgi eskime süresi 2 aydan bile daha kısayken 1934 yılından bir yazı vermekle pek iyi yapmamışsınız
  • quote:

    Orjinalden alıntı: kir-pi


    quote:

    Orjinalden alıntı: Karos N.

    "Güya sünnetin temizlik bakımından faydası varmış; sünnetsizlik yüzünden hastalıklar oluyormuş. Pekâla, bunu kabul edelim. Lakin binde bir kişide tesadüf olunan bu hastalıklar için bütün Müslüman çocukların mühim bir uzuvlarını hayatları bahasına ve din uğruna kestirmekte mana nedir? Bence ileride vukua gelmesi muhtemel hastalıklar için [çocuğu] sünnet ettirmek, ileride apandisiti patlar diye bütün çocuklarımızın apandisitlerini çıkartmayı tavsiye etmekten farklı değildir.

    Prof. Dr. Cemil Topuzlu, 1934

    tıpda bilgi eskime süresi 2 aydan bile daha kısayken 1934 yılından bir yazı vermekle pek iyi yapmamışsınız

    Yanlışsa düzeltin




  • quote:

    Orjinalden alıntı: Karos N.


    quote:

    Orjinalden alıntı: kir-pi


    quote:

    Orjinalden alıntı: Karos N.

    "Güya sünnetin temizlik bakımından faydası varmış; sünnetsizlik yüzünden hastalıklar oluyormuş. Pekâla, bunu kabul edelim. Lakin binde bir kişide tesadüf olunan bu hastalıklar için bütün Müslüman çocukların mühim bir uzuvlarını hayatları bahasına ve din uğruna kestirmekte mana nedir? Bence ileride vukua gelmesi muhtemel hastalıklar için [çocuğu] sünnet ettirmek, ileride apandisiti patlar diye bütün çocuklarımızın apandisitlerini çıkartmayı tavsiye etmekten farklı değildir.

    Prof. Dr. Cemil Topuzlu, 1934

    tıpda bilgi eskime süresi 2 aydan bile daha kısayken 1934 yılından bir yazı vermekle pek iyi yapmamışsınız

    Yanlışsa düzeltin


    ben doğru yada yanlış diye bir yorum yapmadım dikkat ederseniz sonuçta çok eski bir bilgiyi paylaşmışsınız o zamandan bu zamana çok şey değişmiş olabilir, ayrıca 1934 lü yıllarda kanıta dayalı tıp diye birşey de yoktu adam kendince söylemiş olabilir, bu bilimsel bir dergide yayınlanmış mı önemli olan odur. Bilimsel bir dergide bile yayınlanmış olsa yeni bilgiler ışığında çok şey değişebilir ve eskiden doğru bilinen yanlışlar zamanla ortaya çıkabilir. bu nedenle bu tür kaynaklar verilerken mümkün olan en yenilerinin verilmesi daha doğrudur.




  • Ayrıca ulaşılan her bilginin doğru olmadığını da unutmamak lazım mesela sizin alıntı yaptığınız yazıda yalan no 2 denilen yerde kanseri engellemediği yazılmış ama bu gün için en kabul gören dermatoloji kitaplarından olan Fitzpatrick's Dermatology in General Medicine nin 2008 basımında penis kanserlerinin ilk sebebi olarak sünnetsiz olmak gösterilmiş bu arada tedavide ilk seçenek te sünnet olarak verilmiş, kitabı bulursanız 672. sayfasında penis kanseri sebeplerini tablo 75-5 de tedavi seçeneklerini de sayfa 674 de box 75-9 da görebilirsiniz. Bu kitap dermatolojinin en baba 2 kitabından biridir ve kanıta dayalı tıbba dayanarak bilgilerini yazar ve bu kitapda bölüm yazabilmek gerçekten o konu hakkında çok bilgili olmayı ve tüm dermatoloji camiasında kabul görmeyi gerektirir.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: kir-pi

    Ayrıca ulaşılan her bilginin doğru olmadığını da unutmamak lazım mesela sizin alıntı yaptığınız yazıda yalan no 2 denilen yerde kanseri engellemediği yazılmış ama bu gün için en kabul gören dermatoloji kitaplarından olan Fitzpatrick's Dermatology in General Medicine nin 2008 basımında penis kanserlerinin ilk sebebi olarak sünnetsiz olmak gösterilmiş bu arada tedavide ilk seçenek te sünnet olarak verilmiş, kitabı bulursanız 672. sayfasında penis kanseri sebeplerini tablo 75-5 de tedavi seçeneklerini de sayfa 674 de box 75-9 da görebilirsiniz. Bu kitap dermatolojinin en baba 2 kitabından biridir ve kanıta dayalı tıbba dayanarak bilgilerini yazar ve bu kitapda bölüm yazabilmek gerçekten o konu hakkında çok bilgili olmayı ve tüm dermatoloji camiasında kabul görmeyi gerektirir.


    Evet anladım ama Cemil Topuzlununda dediği gibi bu risk düşük bir risk. Aynı risk apandistte de var tırnak altının iltahaplanmasında da. Doğduğumuzda tırnaklarımızı söküp apandistimizi de alsınlar o zaman.




  • Riskin düşüklüğü değil ciddiyeti önemlidir, penis kanseri oranı binde 3 ile 6 dır ve kanserden ölümlerinde yüzde birinden azına neden olur ama ben şahsen engelleyebileceğim bir kanser riski varsa onu göze almam hele konu penis olunca, kanserin tedavisini biliyorsun sanırım kesilip atıldıktan sonra zaten zevk alacak bir yerin kalmaz.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: kir-pi

    Riskin düşüklüğü değil ciddiyeti önemlidir, penis kanseri oranı binde 3 ile 6 dır ve kanserden ölümlerinde yüzde birinden azına neden olur ama ben şahsen engelleyebileceğim bir kanser riski varsa onu göze almam hele konu penis olunca, kanserin tedavisini biliyorsun sanırım kesilip atıldıktan sonra zaten zevk alacak bir yerin kalmaz.

    Bu kadar kaybın yanında bu ihtimal. 100 de 1 olsa bile yine de olmazdım. 9-10 yıldır öfkemi kaybetmedim. Aileme ve doktorlara olan güvenimse artık yok denicek kadar az.
  • 1)Apandisit ile kanser aynı şey mi? birisinin tanısını koyarsınız zaten çok gürültülü bir kliniği vardır opere edersiniz iş biter, birisi ise kanser, hiçbir zaman insitu olmayan bir kanser opere edilince tam kür sağlanmıştır denilemez... önce terim bilginizi bir düzeltelim... o yüzden kanserlerde 5 yıllık sağ kalım vs. gibi oranlar vardır...

    2)Cemil Topuzlu hocamizin 1934 deki bir yönelimi 74 yıl içinde pekala değişmiş olabilir, Hocanın sünnetlibir toplumda yaşadığı göz önünde bulundurulursa geniş çaplı bir kontrollü çalışma ve analiz yapması mümkün değildir, oysa şu anda internet sayesinde dünyanın neresinde bir araştırma yapılsa yayınlanır ver tüm tıp camiasının haberi olur... kaldı ki kaynak gösterilen kitap 2008 basım Herkes tarafından kabul görülen bir Dermatoloji kitabı

    3)siz bir sürü kaynak vererek birşeyler açıklamaya çalışmışsınız,öncelikle bu işin ihtisasını aldınız mı? verdiğiniz kaynaklar Pubmed gibi herkesin itibar ettiği bir yayın sitesinin indeksinde var mı? Şayet sünnet derisinin kaybı kişide anlatmaya çalışıtğınız kadar büyük eksikliklere yol açıyorsa bunun farkında olan tek kişinin siz olmayacağına eminim ve kanıtlanmış ve itibar edilen güncel böyle bilgiler olsaydı eminim her konuda kılı kırk yaran FDA (amerikan sağlık kuruluşu) sünnete kısıtlı endikasyonlar dışında asla izin vermezdi...

    4)Tıp camiasında uygulamaya gelene kadar bir çok konuda çok çelişkili akımlar vardır, bunlardan bir tarafı gerçek doğruymuş gibi lanse edemezsiniz, bakarsınız dünyada FDA (otoritedir) başta olmak üzere gelişmiş ülkeler uygulamayı hangi yönde sürdürüyorlar, yoksa kongrelerde bir sürü şey tartışılıyor, bu o işin erbeblarını ilgilendirir bizi değil... eskiden olan bir çok şey şu anda değiştirilmiş, otorite kitapların neredeyse 2-3 senede bir yeni baskısı çıkıyor siz 1934 ü referans alıyorsunuz, kusura bakmayın ama hobi olarak bir şeyler öğrenmişsiniz, araştırmanın da bir usulü var...




  • quote:

    Orjinalden alıntı: Karos N.


    quote:

    Orjinalden alıntı: kir-pi

    Riskin düşüklüğü değil ciddiyeti önemlidir, penis kanseri oranı binde 3 ile 6 dır ve kanserden ölümlerinde yüzde birinden azına neden olur ama ben şahsen engelleyebileceğim bir kanser riski varsa onu göze almam hele konu penis olunca, kanserin tedavisini biliyorsun sanırım kesilip atıldıktan sonra zaten zevk alacak bir yerin kalmaz.

    Bu kadar kaybın yanında bu ihtimal. 100 de 1 olsa bile yine de olmazdım. 9-10 yıldır öfkemi kaybetmedim. Aileme ve doktorlara olan güvenimse artık yok denicek kadar az.


    Bu kadar kayıp demişsiniz ama insan derisinin yüz ölçümü ortalama 2 m2 dir , öyle erekte olmuş halde 104 cm2 gelecek bir derideki sinir ucu, langerhans hücresi ve bir sürü bez zaten bu kalan kısımda fazlasıyla vardır, ayrıca bu kişinin yazdıklarının ne kadarının kontrollü çalışmalar ile desteklendiği muammadır, bu yazının sahibi sadece kaybedilenlere bakmış bilimsel olarak kanıtlanmış herşeyi de göz ardı etmiş. Mesela sizinde çok ilgilendiğiniz HPV nin bulaşması konusunda da Fitzpatrick orda denilenin tam tersini söylüyor yani sünnetli olmak hem erkekte hemde partnerinde HPV bulaşma riskini de azaltıyormuş, bunları okudukça alıntı yaptığınız yazının tamamen yanlı bir yazı olduğu ortaya çıkıyor zaten, ama siz bunu bilemezdiniz tabi, paylaşıma açtığınız için teşekkürler ama lütfen sadece bir veya iki kişinin yazılarına bakarak bazı şeyler hakkında kesin fikir sahibi olmayınız.




  • Arkadaşlar ben de bu konuyu çokça araştırmış ve hakkında düşünmüş br kişiyim. Bİlgilerimi şöyle özetleyebilirim.

    1. Sünnetin İslamiyetle hiçbir ilgisi yoktur. Eski Mısır'da da yapılıyordu, halen Yahudiler de sünnet oluyor. İslamiyete de Yahudilikten geçmedir. Hristiyanlar Ortaçağ'da askerlerini Yahudi ve Müslümanlardan ayırt etmek için sünnet olmayı yasakladılar.

    2. Sünnet bizde bir adettir, gelenektir, dini inanıştır. Saygı duymak gerekir.

    3. Herşeyin olduğu gibi sağlığın da modası vardır. Bunu bir hekim olarak söylüyorum. Gazetelerden okuduğunuz bazı tedaviler çok moda olur, 3-5 ay sonra yerine başka birşey geçer. Bunlar pazarlama işleri.

    4. Sünnet de aynı şekilde ABD'de moda oldu 1990 öncesi. Bizde de hemen aynı moda ile yeni doğan döneminde sünnet yaygınlaştı.

    5. Ama şimdi ABD'de sünnet oranları düyor.

    6. Bilimsel literatüre baktığımızda sünneti faydalı, sünnetin gerelsiz ya da sünnetin zararlı olduğunu yazan pek çok bilimsel yayın vardır. Bu da şunu gösteriyor: hiçbiri kesin doğru değildir ya da hepsi doğrudur!!!. Yani hangisini savunursanız savunun yanlış söylemiyorsunuz.
    Faydaları da vardır, gereksizlikleri de...

    7. Benim fikrim şudur: Bizde dünnet bir gelenek olduğundan ben yeni doğan döneminde sünnete karşıyım. Bence yapılacaksa 6-7 yaş en uygunudur. Ama yapılması da şart değildir.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi noplaceforchance -- 23 Ağustos 2008; 23:53:36 >




  • Bence en az 15 yaşında kendisi karar vermeli sünnet olacak kişi. Ne hakla kandırıp acıcık ucundan farketmiceksin bile diye diye kocaman deriyi kesip biçiyorlar ki...
  • eşitlik olması için ben de yararlarını vereyim. linkler ingilizcedir.

    http://www.essortment.com/all/circumcisionunc_rmdj.htm
    http://www.circinfo.com/benefits/bmc.html
    http://www.news24.com/News24/Technology/News/0,,2-13-1443_2372095,00.html

    özet olarak zararlarında sadece kanama riski (20000 de 1 ve daha önceden kan pıhtılaşmasıyla ilgili hastalıkları olanlar) ve anestezi sırasında yapılan iğnenin acısı vardır. özet yararlar sünnetli penisi temiz tutmak daha kolay, hiv aids gibi hastalıklara yakalanma riski sünnetsizlere 8 de 1 daha az. penis kanserine yakalanma riski teorik olarak sıfır (bu oran sünnetsizlerde 200000 de 1) ve ayrıca bayanlar sünnetli penisi daha cekici buluyorlarmış

    sünnet olun oldurun!




  • Yazıları okudum hemen hemen hepsinide konuyu açan arkadaşın bir yorumu dikkatimi çekti.Şuki:
    Kısaca''Tırnaklarında pislik birikiyor,tırnağınımı söküyorsun,apandis yararsızda yararsız diye alınıyormu'' desek olur herhalde.
    Şimdi tırnağın uzayınca pislik birikir ve ucu kesilmemiş bir tırnakta pisliği temizlemek çok zordur.Bunun için tamam tırnağı kökünden sökmüyoruz ama ucunuda kesiyoruz.Penise benzetebilirsin.Ucundan sadece.
    Apandis vücutta bir işlevselliği henüz kanıtlanmamış ancak enfeksiyonu durumunda hastanın durumunu ölüme götürecek bir organdır.Bunun içindirki cerrahların çoğu karın bölgesini açınca apandiside alırlar.Yani bağırsak ameliyatı oluyorsun,bağırsağınla alakalı sorun bitince apandisitinide muhakkak alırlar.

    Edit: ''12 madde!'' Relusion.
    < Bu mesaj bir yönetici tarafından değiştirilmiştir >
  • 
Sayfa: önceki 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.