Şimdi Ara

'Sükût gibi Münzevî, Çığlık gibi Hür...' (39. sayfa)

Bu Konudaki Kullanıcılar:
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
979
Cevap
0
Favori
70.507
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 3738394041
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Sen Vardın ya
    Sen vardın ya bir zaman
    Yaşamak böyle değildi
    Gözlerindi ruhumu okşayan
    Kokladığım hava nefesindi
    Bir başka candım sende yaşayan
    O sen böyle değildi
    Sen bir başkaydın o zaman

    Sen vardın ya bir zaman
    Dünya böyle değildi
    Her sabah kalbime bir kuş konardı
    Yüreğimde büyüyen yangın sendin
    Sen sevdikçe yanar yanardı
    Sen varken dünya böyle değildi
    Sen bir dünya idin o zaman

    Sen vardın ya bir zaman
    Yaşamak oydu işte, sevmek o
    Ellerimi alevler içinde tutardın
    Geçer karşımda saatlerce bakardın
    Bir gün yağmursan, bir gün kardın
    Yaşamak sendin, sevmek sen
    Sen dopdoluydun o zaman

    Sen vardın ya bir zaman
    O zaman yaşamak vardı ölmemecesine
    Gözlerinde şiirler okunurdu daima
    Bir kalp çizerdik buğulu bir cama
    Su gibi dökülürdü saçların avucuma
    Sen var mıydın, hayal miydi o yaşamak?
    Sen miydin ömrümce yaşadığım tek zaman?
  • ihaneti sende gördüm,nefreti de,
    yıllarca yürekte taşınan kini de,
    aşkı,sevgiyi sende gördüm
    bir anda başlayan öfkeyi de....
    gel artık bana,
    alma öfkeni yanına,
    sadece aşkınla gel buraya,
    sarıl sıkıca bana...
    dokun bana,dindir hasreti,
    sende gördüm ben her şeyi,
    aşkın başladığı anda ihaneti,
    olmadın benim,nasılda özlettin kendini
    hayır sevgili gitme,
    bu son olsun yeter,
    dayanamam bu gidişe,
    inan bana yürek senin için senide yener...

    kokma sevgili
    korkuları da gel...
    ben yaşattın bana ihaneti,
    ama sen sorgula beni...
  • Sana olan sevgimi
    İliştirmeliyim gözlerine
    Bana olan tövbeni unutmalısın
    İkimizde öylece kalmalıyız sokakta
    Sen soğuk bir kış gecesi
    Ben sana üşüyen serçe
    Sonra sabah olmalı
    Gözlerinde uyanmalıyım
    Yepyeni bir güne
    Ne bir ah olmalı dilimde
    Ne de bir günah kanımda
    Sadece sen olmalısın
    Sadece sen benim yanımda
  • Sevdama
    Şimdi gir bilinmezliklere
    Sen zaten hep öyle yapmadın mı?
    Sen farklıydın,
    Hep bunu söylerdim dostlarıma,
    Yine yüzümü çıkarttın kara!

    Senden ne beklenirdi ki başka,
    Sen kalbimde yok olmayan bir acı oldun!
    Sen, elele tutuşan bir sevgili gördüğümde;
    Biz yapamadık dediğim
    Bana acıdan öte acı verem oldun!

    Sen çok zehirliydin,
    Zehrini bana akıttın...
    Şimdi git uzaklara,
    Uzaklardayken aşığım sana,
    Sen de bana!

    Nasıl da özlem bitti derken
    Bıraktın beni yolda
    Hani bırakmam demiştin ya;
    Sen de yaptın sonunda...

    Ağlama derken
    Bu ayrılık bitecek derken,
    Üzülüyorsun diye kendimi harap ederken,
    Gittin, gittin de neyse anlamazsın ki..
  • AFEDERSİN
    Her gün, yeni birşeylerden vazgeçiyorum
    Dün de canımdan vazgeçtim, sonuna kadar
    Değersin, her bir saat yeniden ölsem de
    Kaldı kı, ben kimim ki ölmüşüm kalmışım

    Afedersin halime itiraz etsem de
    Can fazla gelir sen varken hücrelerimde
    Haykırırım "isteyenin bir yüzü kara"
    "Vermeyenin nur olsun" böyledir bizde

    Öyle bir yaşamak ki, ne türlüdür sorma
    Uzakta yasamak, yakınlardan yakın
    Şimdi, bir tek şey kalmış becerebildiğim
    Bir sevgi, bir sevmek var gönlümün içinde



    ______________________________________________________________________________________




    VEDA ETMEM BEN BU AŞKA
    Veda etmem ben bu aşka
    Gözüm yok ki senden başka
    Sen benim anam babam iki gözüm herşeyimsin
    Veda etmem ben bu aşka

    Sensiz aşk öle yazar
    Çaresizlik yolları bağlar
    Yolumda ölürmüsün desen hergün bin kere ölsem
    Veda etmem ben bu aşka

    Kolay değil kolay olsa ne yazar sanki
    Hasret hiç değil her hasretin bir vuslatı var
    Elimde değil benim senden başka kimim var
    Son arzum sana son sözüm var
    Veda etmem ben bu aşka

    Veda etmem ben bu aşka
    Vazgeçmem bu son söz sana
    Veda zamanı çoktan geçti
    Veda etmem ben bu aşka

    Vazgeç dön dedin dedin de yoldan dönen varmı
    Aşk bu zor dedin zor diye geri dönmek varmı


  • Sizden Saklı

    gelmediniz, ben hep sizi bekledim
    eksilen yanlarımla
    sizden saklı eskidim

    her şeyden önce aşk verilmiş bir sözdü benim için
    gün, ay, saat, hafta; takvimişi zaman yani
    Aldıkça dönemeçleri değişmedi hiçbir şey
    yalnızca ufuklar yeniledim

    Kaç aşktan oluşmuş bir şeydi aşk
    her sevgiliyle biraz daha
    biraz daha sizden saklı eskidim........

    Murathan Mungan
  • Yağma be yağmur. İçim üşüyor. Islatma toprakları. Attığım her adım daha da ağırlaşıyor. Kokun sinmesin çiçeklere. Çoktan unuttum içime derin bir nefes çekmeyi. Çoktan unuttum ardından görünen gökkuşağının renklerini. Serinletmeye çalışma boşuna içimi. İstesen de beceremezsin yorulma boşuna.
    Yağma yağmur. Çek git yoluna..

    Esme be rüzgar. Uğulduyor kulaklarım. Takatim yok itme beni. Titriyor bacaklarım. Bilmem hangi melodidir fısıldadığın. Duymuyorum. Uzun zaman oldu işitmiyorum hiçbir sesi. Çek elini eteğini dalların üzerinden. Eğme boynunu. Koparma yapraklarını. Bırak her biten ot her yeşeren yaprak yerinde güzel. Çalma! Yerinden yurdundan etme hiç birini. Kimseler yok işte sokaklarda. Issız her yer senin şansına
    Esme rüzgar. Çek git yoluna...

    Geçme be zaman. Sabrım bitiyor. Dur olduğun yerde. Her şey uzaklaşıyor. Unutturma bana çektiklerimi. Unutturma özlemiyle divane ettiklerini. Alışmaya çalışmadım hiç. Vazgeçmeye çalışmadım. Henüz çok taze yaram. Bırak kanasın. Bir gün dönmez biliyorum. Bekletme boşuna.
    Geçme zaman. Çek git yoluna...

    Akma be gözyaşım. Yüreğim yanıyor. Değmez bir vefasız için heder olmana. Eğer gözyaşım fayda etseydi ona gider miydi ardına bile bakmadan uzaklara. Kıyamadığı kopamadığı onsuz yapamadığıydım hani? Yazık. Ne boş sevmişim meğer. Ne boş yanmışım. Sanma bu benim ilk aldanışım. öl, uğruna ölünecek birini bulursan eğer�

    Bakma gözlerime
    Çoktan perde indi üstlerine
    Bakarsam dayanamam ağlarım
    Sarılma ne olur
    Böyle bir şefkat fazla bana
    Hep isterim sonra, alışırım
    Sevme be güzelim beni.
    Gönül sayfamı çoktan kapadım
    Dokunma sakın bana.
    Yüreğim yaralı.
    Seninde canını acıtırım.
  • SEN BU ŞİİRİ OKURKEN



    Sen bu şiiri okurken,
    Ben çoktan bu şehirden gitmiş olacağım.
    Artık ne özlemlerimi duyacaksın bıçak yarası,
    Ne de telefonların çalacak gece yarısı
    Ve bu zavallı yüreğim olmayacak artık
    Kaprislerinin hedef tahtası..
    Seni sana,
    Beni bir akıl hastanesine
    Bırakıp gideceğim bu şehirden.



    Nasılsa kavuşamadım sana,
    Nasılsa dudaklarının kıyısına varamadım,
    Nedense bütün çıkmaz sokaklar adresim oldu
    Ve nedense bütün kırmızı ışıkları üzerime yaktın,
    Ne yaptımsa,
    Bir türlü sana yaranamadım.



    Artık adressiz,
    Işıksız
    Ve öylesine ıssızım,
    Dünlerin kadar eskiyim,
    Verdiğin acılar kadar paslıyım.
    İşte çıkıp gidiyorum hayatından,
    Nasılsa fark etmez senin için,
    Belki çok şanslı,
    Belki de en yaşlıyım..



    Artık,
    Pusulam hasreti,
    Saatim yalnızlığı
    Ve takvimler sensizliği gösteriyor bana.
    Neylersin,
    Yolcu yolunda gerek,
    Belki bundan sonra,
    Belki senden sonra,
    Adam olur bu "asi yürek"
    Ve dersini alır da bu sevdadan.
    Bir daha,
    Boyundan büyük denizlere
    Asılmaz kürek..



    Yarın bu saatlerde,
    Ben yollarda olacağım,
    Sen kimbilir kaçıncı uykunda,
    Masal mavisi bir rüyada
    Ve elbette o korsan yüreğin,
    Yine pusuda..



    Oysa,
    İlk defa sesimi duymayacaksın,
    Sitemlerin sahipsiz,
    Soruların cevapsız kalacak,
    Belki ilk defa içini kemirecek yokluğum,
    Tanımadığın bir korku içini saracak
    Ve ilk defa kendinle hesaplaşacaksın.
    Ne oldu?
    Ne oluyor?
    Ne olacak?



    Sonra,
    Bir gözün kör,
    Bir kulağın sağır,
    Bir ayağın kırık,
    Bir kolun kesik,
    Düşeceksin yollara.
    Yani baştan başa yarım,
    Yani baştan başa eksik,
    Bütün duvarlar üstüne yıkılacak.



    Belki ilk defa,
    “Unutuldum” diyerek için sızlayacak
    Ve sen bu şiiri okurken,
    Ayrılığımız çoktan başlamış olacak.
    Belki de son tesellin,
    Sana yazdığım “bu son şiir” olacak
    Ve kimbilir,
    Unutulmuş bir gecenin tam ortasında,
    Başucundaki bir radyoda,
    Uykusuz bir şair yüreğini çınlatacak
    Ve bir daha fısıldayacak kulaklarına,
    Sana adanmış bu satırları..



    "Bütün şehirler uyur,
    İstanbul uyumaz
    Ve birgün
    Bütün sevenler unutur seni,
    Ama bu "şair yürek"
    Asla unutmaz..."

    Ahmet Selçuk İlkan


  • SÖZ AÇINCA


    Fırtınaları ayağınıza
    Meltemleri saçınıza yollayacağım.
    Yakamozlar tırmanacak göğsünüze
    Martılara söyleyeceğim gelsinler.
    Sivriada'nın boz tavşanları
    Kulağınıza fısıldayacak.
    Sandalsız balıkçılar da gelecek.
    Ay ışığını
    Martının sırtından alıp
    Akşam üstlerini
    Kordela balığından
    Karabataklardan karanlığı
    Ben alıp getirsem...

    Nisan yağmurları yağmış Levent'e
    Onlar tanıklık etsinler olmazsa.
    Nisan yağmurları tane tane.
    Benden yana konuşacaklar bakın
    Cümle balıkçılar
    Karidesler, pavuryalar, böcekler
    İstakozlar.

    Akdeniz adalarına haber yolladım
    Sardunya Adası benden yana çıkacak
    Yırtık yelkenler benden yana.
    Benden yana bu yas dökülmüş sandallar
    Medarı Maişet, Şemşiri Hücum, Maksut Kaptan
    Ceylanı Bahri, Denizkızı, Bereket motorları benden yana.

    Ama ben yine de tavşanları
    Sivriada'nın boz renkli tavşanlarını
    Kimselere değişmem.
    Onları göndereceğim kulağınıza
    Fısıldamaya
    Meremet yapan Ermeni kadınları var ya Kumkapı'da.

    Arslan gibi kadınlar
    Memelerinden sert balıkçılar süt emmiş
    Ak düşmüş saçlarına erkek yürekleri açılmış.

    Meremet yapan kadınlar
    Onlara da açtım bu sevdadan.
    Hepsi
    Marmara
    O canım su
    Sivriada
    O yalnızlık, kimsesizlik, balıkçının hürriyet heykeli.

    Dülger balığı
    O canavar görünüşlü
    O uysal balık.
    O sandallar, o tavşanlar, o motorlar
    Hepsi hepsi gelecekler.
    Deniz diplerinden yakamozlar
    Dikenleri batan süngerler
    Hepsi hepsi gelecek.
    Benim için konuşmaya, dinlersen
    Onlara da açtım bu sevdadan.......
  • Baskalasan Ask

    Adini anmak güzeldi,
    dost agizlarda sana dair cümlelerin
    islatilmasi...
    Adini anmak...
    Yüksek sesle, kimsesiz gecelerin düssel
    avuntularina sirt çevirip senden söz açmak...
    Biraz gülünç, biraz sitemkar...
    güzeldi...
    Adinin Türkçedeki yankisi özeldi...

    Seninle yogurt yemek, kendi Kanlicanli,
    Sülalesi Kandilli yogurtçunun mekaninda...
    Denize amors durup, yüzüne
    cepheden bakmak günesli bir mavilikte....
    güzeldi..

    Ipe sapa konuslanmaz bahanelerle elini tutmak,
    yüzünde
    Yüzyillik bir hasreti gidermek güzeldi...

    Güzeldi'li geçmis zamanlari düsünüyorum
    simdi...
    Cümlelerimiz öznesiz...Umursayan yok,
    Kanlica'daki yogurdu...

    ve esikteki öpücük, tarih bilinci olmayan bir
    askin mührüdür artik...

    Yilmaz Erdogan
  • 'kal'deseydin KALIRDIM...demedin oysa...
    kuru bir bitmesinden başka birşey demedin.

    öyle kuru,öyle soğuk,öyle uzaktı ki,ondaki anlam!

    bu kadar kolaymıydı herşey,bu kadar yakınmıydık uçuruma?

    savunmayacakmıydın sevgimizi?

    'kal'diye haykırmayacakmıydın ardımdan?

    düşündüğüm bu değildi...

    hayal ettiklerim,beklediklerim başkaydı senden,

    mücadele beklemiştim oysa...

    yelkensiz olan gemimizi kıyıya ulaştırırız sanmıştım...

    kıyıya ulaştırırsın sanmıştım...

    oysa,onn denizin ortasında savunmasız bırakmama göz yumdun...

    bu kadar yıpratıcı olamzsın...

    oysa bir anlam olmalıydı yaşadıklarımızda

    paylaşılan duyguların bir anlamı olmalıydı.

    yüreğimizdeki martıların bir anlamı olmalıydı.

    beynimizdeki melodilerin aramızda ki çekimin

    geçen akşamki sonbetin bir anlamı olmalıydı.

    duygularmızın bir anlamı olmalıydı.

    yüreğimdeki tüm martıları uçurdun şimdi...

    hangi yöne gittiler bilmiyorum,

    geri dönerler mi bilmiyorum.

    dünya boşaldı mı ne!

    neden bu kadar sessizleşti birden yaşam,

    neden artık parlamıyor yakomozlar gözlerimde?

    neden artık rüzgar esmiyor,

    herşey seninle mi kaldı yoksa?

    mantığım...mantığımı bana bırak lütfen,ona ihtiyacım var.

    bazı şeyleri anlamak için ona ihtiyacım var!

    evet! ben istedim ayrılığı,çıkmaz yollara yönelen bendim,

    kucağında bir yığın noktayla karşına çıkan bendim,

    kahretsin!bunu neden yaptığımı bilmiyorum

    ve senin buna neden göz yumduğunu...

    tıpkı balkonda ki akasyaları sularken ,

    fazla sudan dolayı sararacaklarını bilmediğim gibi...

    su, onun için hayat olmalıydı oysa...

    ve...sen de benim tutunacak dalım!

    bazı şeyler vardı aramızda biliyorsun,

    olmaması gereken ama daima varolan

    farklı uçlardaydık seninle,

    farklı mevsimleri seviyorduk,farklı zamanlarda...

    sen büyük fırtınalara vardın,bense lodostan bile ürküyordum...

    oysa başardığımız şeyler vardı her şeye rağmen,

    daha doğrusu öyle sanıyordum...

    binlerce yıldız arasında ,

    ayın güzelliğini gösterebilmekti tek amacım...

    yıldızları söndürmekti...sorunları yok etmekti...

    'bitti'deyişim öylesine bir şeydi,sıradan,şakacıktan...

    'hayır'demeliydin!

    hatta kıyametler koparmalıydın yüreğimde,

    hendekler açmalıydın yoluma gidemeyeyim diye.

    sahip çıkmalıydın gözlerimde ki ay'a sevgimiz diye...

    beni yolumdan alıkoymalıydın...

    'kal'demeliydin...defalarca'kal' demeliydin...

    oysa,demedin...

    belkide senin çiçeklerin çoktan solmuştu ve ben

    akasyaları kışın yaşatmaya çalışmakla hata etmişim...

    belki böylesi daha iyi oldu...

    'kal'deyseydin kalırdım...hemde seve seve kalırdım.

    martılarla kalırdım.yakamozlarla kalırdım.

    demedin oysa!

    bilirmisin?

    kaç çığlık olup yıkıldı yüreğim giderken...

    bilirmisin?

    nasıl bir cana hasretti yüreğim,yolumdan döndürecek...

    bilirmisin?

    nasıl zor oldu ardıma bakmadan çekip gitmek...

    'KAL'desen kalacaktım...
  • Bir kadını ağlatmak çok zor değildir aslında. Kadınlar her şeye
    ağlayabilir; bir filme, bir şarkıya, bir yazıya... En az erkekler kadar
    yani! Ama bir kadını yürekten ağlatmak zordur. Eğer bir kadın yürekten
    ağlıyorsa, ağlatan onun yüreğine ulaşmış demektir. Ama o yüreğin
    değerini bilememiş olacak ki ağlatan, gözünü bile kırpmadan teker teker
    batırır iğnelerini yüreğe!

    İşte o zaman koca bir yumruk gelir oturur boğazına kadının.
    Yutkunamaz,
    nefes alamaz; çünkü o koca yumruk canını çok acıtır. Gözleri buğulanır
    kadının sonra. Ağlamayacağım, der içinden. Ama engel olamaz işte. Çünkü
    yüreğine ulaşmıştır birileri ve iğneler saplamaktadır.. Bu acıya ne
    kadar karşı koyabilir ki bir kadın. İnce ince süzülür yaşlar gözünden;

    önce birkaç damla, sonra bir yağmur seli... Ve kadın ağlar; hem de çok!

    Sanmayın ki gidene ağlar kadın! Gidenin giderken koparttığı yerdir onu
    ağlatan, orada bıraktığı yaradır. O yaranın hiç kapanmayacağını, kapansa
    bile izinin kalacağını bilir kadın; o yüzden ağlar.

    Ama bilir misiniz, ağlamak kadınları olgunlaştırır. Her damla, daha çok
    kadın yapar kadınları. Her damla bir derstir çünkü. Bazen kadınlar
    ağladığında çoğu insan, ağlama niye ağlıyorsun ki, değmez onun için
    derler. Bilmediklerindendir böyle demeleri. Çünkü yürekleri acıyan
    kadınlar ağlamazlarsa, ölürler. İçlerindeki zehirdir onları öldüren!
    Ağlayarak o zehirden kurtulur kadınlar, o irini temizlerler
    yaralarındaki! Çünkü bilirler, o irin temizlenmezse iltihaba dönüşür
    yaraları. Dönüşmemesi lazımdır oysa. O yüzden de bolca ağlarlar.

    Zaman geçer sonra. Kadınlar kendilerine sarılmayı öğrenirler. Umarım
    öğrenirler, yoksa ruhlar sapkın yollara çarpar kendini. Sapan ruhların
    doğru yolu bulması da yeni acılar demektir. Bunu bilir kadınlar, o
    yüzden eninde sonunda öğrenirler kendilerine sarılmayı...

    Çok ağlayan kadınlar, bir çok şeyden vazgeçen kadınlardır aslında. Her
    damla olgunlaştırır kadınları evet ama olgunlaştıkça o safça
    inandıkları aşk gerçeği onların gözünde küçülür. Küçüldükçe değerini
    yitirir ve işte o zaman kendilerine sarılıp, yeni bir kadın yaratırlar
    kendilerinden.
    ,Güçlü, yenilmez, mağrur ve aşka inanmayan...
    İnsanlar soruyorlar çoğu zaman neden bu kadar çok bekar kadın var diye;
    hepsi kariyer derdinde olan. Çünkü inançlarını yitirdi o kadınlar.
    Zamanında yüreklerine o kadar çok iğne saplandı ki, o kadar çok
    ağladılar ki! Artık kendilerinden başka bir doğru olmadığına
    inanıyorlar, o yüzden kendilerine sarılıyorlar. Çünkü biliyorlar ki
    sarıldıkları adamlar onları hak etmedi; hem de hiçbir zaman! Hep bir
    çıkarları oldu sarıldıkları adamların. E o zaman niye sarılsınlar ki!
    Niye sarılalım ki!
    Etrafınızda yürekten ağlayan bir kadın varsa bilin ki olgunlaşıyordur.

    Bilin ki, gerçekleri kabul etmeye başlamıştır. Bilin ki, artık aşkın
    olmadığına inanmıştır. Bilin ki, sarılacak tek bir doğrusu kalmıştır. O
    da kim, ne diye sormayın artık. Çok ağlayan kadınlar, eninde
    sonunda kendilerine sarılırlar çünkü!
  • Sensizlikmiş yanlızlık...
    Bu sevdaya düşmeden önce, bilmezdim nasıl da bir başına kalınır o koskoca kalabalıklarda. Onca insanın ortasında olup da, onca yürekte yer bulup da, nasıl kimsesiz kalınır bilmezdim, gülerdim kahkahayla. Kulak arkası ettiğim sevgiler, ilgiler ve çiçeklerinden önce yapraklarını, dallarını göremediğim ağaçlar, ya da güneş, hep gün batımı denk geldiğim, bu derttendir belki de.

    Yalnızlıkmış sensizlik, bilemedim...
    Bilmezdim nasıl da kördüğüm olursun kimsesizliğinle, bu sevdaya düşmeden önce. Koşup koşup da koparmış gibi ipini, bilmezdim nasıl da varamazsın kendine, düşe kalka, yara bere dizlerin dirseklerin. Kan çanağı gözlerin, ağlayamazsın. Her yeni günle beraber sızmak için pencerenden odana, bekliyorum geceyle gündüzün sessiz buluşmasını, gözkapaklarım hasret birbirine, bu derttendir belki de.

    Yalnızlıkmış sensizlik, anlıyorum...

    Bu sevdaya düşmeden önce, nasıl da yetmezmiş güç kırmaya zincirlerini bilmezdim, bundanmış kaçamayışım kendime. Ellerime, kollarıma yapışan bir şeyler var, ayak bileklerime kenetlenen eller, bir silkinişle geride bıraktığım kimseler var, bir de yüreğimde yer edenler. Bilmezdim sorumlu dünlerin sorunsuz bir yarın hediye edeceğini bana. Benim yarınlarım onların dünlerine benzemesin diye bekliyorum henüz, ışıyacağım elbet, alacakaranlık vaktidir şimdilik, bu derttendir belki de.

    Sensizlik yalnızlıkmış, biliyorum...

    Nasıl da sabahlar gözbebeklerimde biri bilmezdim, bu sevdaya düşmeden önce. Bilmezdim bir adımlık bakış kadar yakınken bana, nasıl da uzak kalırsın. Ah bu mesafe geçer sevdamı da. Ufacık kareler var hayatımdan alınma; kiminde bir kaçamak bakışın, gülümseyen yüzün ya da, şöyle uzaktan yürüyüp gidişin kimindeyse. Öyle büyütürüm ki gözümde, hep gözümde, bu derttendir belki de.

    Sensizlikmiş yalnızlık, bilmezdim...

    Gözlerimi bir kırpışımla yanaklarımı ıslatan sanma ki yağmurdur. Onda da bir parça sen var, bir parça düş ve gelecek bir parça. Anlayacağın, üç nokta (...). saçlarımdan tel tel süzülendir yağmur. Nasıl da ıslakmış yaşamak bilmezdim, bu sevdaya düşmeden önce.

    Bu sevdaya düşmeden önce, bilmezdim.

    Sensizlikmiş yalnızlık...
  • "Seni gördüğüm o günden beri
    Kalbim perişan gönlüm bir deli
    Sana yazdım beni anlatan
    Aşkımla dolu bu sözlerimi

    İşte bu bizim hikayemiz
    Öyle saf öyle temiz
    Kenetlenmiş ayrılamaz
    Kalbimizde ellerimiz

    Kanımda canımda dört yanımda
    Senden başka hiçkimse olmasın
    Bir gün dönsen yeter bana
    Gözlerim yolda kalmasın

    Olmayacak bir duamıydı bu
    Allah'ım bana revamıydı bu
    Yoksa hemen sonu gelecek
    Acıyla dolu rüyamıydı bu"
  • HERŞEY SENDE GİZLİ



    Yerin seni çektiği kadar ağırsın

    Kanatların çırpındığı kadar hafif..

    Kalbinin attığı kadar canlısın

    Gözlerinin uzağı gördüğü kadar genç...

    Sevdiklerin kadar iyisin

    Nefret ettiklerin kadar kötü..

    Ne renk olursa olsun kaşın gözün

    Karşındakinin gördüğüdür rengin..

    Yaşadıklarını kar sayma:

    Yaşadığın kadar yakınsın sonuna;



    Ne kadar yaşarsan yaşa,

    Sevdiğin kadardır ömrün..

    Gülebildiğin kadar mutlusun

    Üzülme bil ki ağladığın kadar güleceksin

    Sakın bitti sanma her şeyi,



    Sevdiğin kadar sevileceksin.

    Güneşin doğuşundadır doğanın sana verdiği değer

    Ve karşındakine değer verdiğin kadar insansın

    Bir gün yalan söyleyeceksen eğer

    Bırak karşındaki sana güvendiği kadar inansın.

    Ay ışığındadır sevgiliye duyulan hasret

    Ve sevgiline hasret kaldığın kadar ona yakınsın

    Unutma yagmurun yağdığı kadar ıslaksın

    Güneşin seni ısıttığı kadar sıcak.

    Kendini yalnız hissetiğin kadar yalnızsın

    Ve güçlü hissettiğin kadar güçlü.

    Kendini güzel hissettiğin kadar güzelsin..



    İşte budur hayat!

    İşte budur yaşamak bunu hatırladığın kadar yaşarsın

    Bunu unuttuğunda aldığın her nefes kadar üşürsün

    Ve karşındakini unuttuğun kadar çabuk unutulursun

    Çiçek sulandığı kadar güzeldir

    Kuşlar ötebildiği kadar sevimli

    Bebek ağladığı kadar bebektir

    Ve herşeyi öğrendiğin kadar bilirsin bunu da öğren,

    Sevdiğin kadar sevilirsin...
  • suya yazı yazmak gibi seni sevmek
    yorgunum,üşüyorum
    yanındayım,ama yalnız ne çare
    suskunum,huzursuzum

    gölerinde uçurumlar korkupta yüzleşmeye
    bakışların kaçar gider
    gücüm yok yetişmeye
    düğüm düğüm oldu içim ne olur bir şey söyle
    sen sustukça içimde isyanlar,çığlıklar

    gece avutmuyor,gönlüm unutmuyor
    dokunduğum hiç bir ten senin gibi kokmuyor

    koyamadım kimseyi yerine sen gibi sevemedim kimseyi içimdeki sen gibi...
  • Gitme sana muhtacım,
    Gözümde nursun başımda tacım muhtacım.
    Beni öldür öyle git
    Yaşamak için senin sevgine muhtacım

    Muhtacım gözlerine, muhtacım sözlerine,
    Uzattım ellerimi,
    Muhtacım ellerine gitme.

    Şimdi bomboş ellerim,
    Seni çağırır yaşlı gözlerim muhtacım.
    Beni öldür öyle git,
    Yaşamak için senin sevgine muhtacım.

    Sensiz bir dünyadayım,
    Gerçekten uzak bir rûyadayım muhtacım.
    Beni sensiz dünyadan, sonsuz rûyada,
    Uyandırda git muhtacım.
  • Çok güzel bir konu olmuş, güzel şiirler eklenmiş.


    Aşkları da devralır mı?
    Kalp nakli yaptıranlar...


    ------------------------------------

    Gülüşünde bir mana var,
    Saklayamazsın.
    Sarılışında ne düşler,
    Ne düşükler,
    Sakınamazsın.

    Aynı yolları,
    Kimsesiz mekanları,
    Birlikte özleme hasreti...
    Yalnızlığımın dert ortağı gastrit...

    Gülüşünde bir mana var,
    Saklayamazsın.

    Bütün iç savaşlarda,
    Rehin alındı bu yürek
    Kandıramazsın.

    Hangi çekilişin
    Büyük ikramiyesi bu,
    En uzak sevişmelerin
    Yeni yetme utancı.
    Lakin aşk,
    Biraz da utanmaktır yaşamaktan,
    Sakınamazsın...
    Yeni yetmelik işine gelince:
    O zaten hepimizin gizli öznesi
    Türkçede var.
    Bazı dillerde yok.

    Gülüşünde bir mana var,
    Saklayamazsın.
    Kime niyet kime felaket bu aşk,
    Anlayamazsın.

    Ödümüz patlıyor acı çekmekten
    Oysa;
    Biraz da acıdır,
    Aşkın mayası.
    Kaçınamazsın.

    Gülüşündeki manayı saklayamazsın.
    Tutunacak yerimiz yok,
    Resmi tutanaklarda.

    Gülüşünde bin yıllık hasret var,
    Saklayamazsın.

    Bu yazık karşılaşmanın
    Alnımıza çakılıyor anafikri:

    Aşka cesaretimiz yoksa
    Başka zaman görüşürüz!



    --------------

    Herşey güzeldi, sakindi
    Aniden geldi karanlık
    Unutulmuşum
    Haberim yoktu
    Hiç geçmemişti adım
    Dostluğun yoklama defterinde
    Yok muydu çaresi kaybolmanın
    Sessiz,sensiz, acımasız bu şehirde


    ---------------
  • Yikilimisim ben
    Sanki terk edilmis bir viraneyim
    Her yanim dagilmis yikilmisim ben
    Üstüne basilan taslar misali
    Paramparça olmus dagilmsim ben

    Çaresiz kalmisim gözlerim saskin
    çile rüzgarinda savrulmusum ben
    Terler derya olsa bende bir sandal
    Devrilip batmisim bogulmusum ben

    Tutunacak hiçbir dalim kalmadi
    Bir agaç misali kurumusum ben
    Sanki bir köleyim sanki bir esir
    Yerlerden yerlere atilmisim ben

    Çaresiz kalmisim gözlerim saskin
    Çile rüzgarinda savrulmusum ben
    Terler derya olsa bende bir sandal
    Devrilip batmisim bogulmusum ben

    ___________________________________________


    Ah yine aksam oldu günes batiyor
    Çekilmez dertlerle hasret basliyor
    Nerden bileceksin ne hallerdeyim

    Ah yagmurlar yagdi yine tasdi gözüm hep
    Simdi sensiz sokaklarda köselerdeyim
    Basbasa kalmisim yine hayallerimle
    Nerden bileceksin beni ne hallerdeyim

    Bir gün merak edip bulmadin beni
    Bir gün arayipta sormadin beni
    Sormadin beni ne hallerdeyim

    Ah bir gittin dönmedin bir daha geri
    Bu nasil sevgi ah öldürdü beni

    Ah yagmurlar yagdi yine tasti gözüm hep
    Simdi sensiz sokaklarda köselerdeyim
    Basbasa kalmisim yine hayallerimle
    Nerden bileceksin beni ne hallerdeyim






    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi denizkabuğu -- 24 Haziran 2006; 11:52:19 >
  • quote:

    Orjinalden alıntı: beyazorkide


    quote:

    Orjinalden alıntı: YasiN®

    forumun psikolojisi bozuldu bea


    sen upladın ya ben 10 şiir daha eklerim şimdi


    kendi postumu göremeyince şikayet edip sildirdin sandım . de Yapıştırdıkların çoğu şarkı yaa
  • 
Sayfa: önceki 3738394041
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.