José Mauro De Vasconcelos'ın Şeker Portakalı adlı romanını bir kez daha okudum bugün. Zezé adlı çocuk karakter, hiç bir zaman öğrencilerinden çiçek almamış çirkin öğretmenine her gün çiçek götürüyordur. Oldukça fakir olan Zezé bu çiçekleri öğretmenine götürebilmek için birinin bahçesinden çalıyordur. Öğretmeni bunu öğrenince ona der ki: "Neden hırsızlık yapıyorsun?". "Ne hırsızlığı? O çiçekleri Allah yaratmadı mı? Ve bütün etrafa saçmadı mı? Ben de onlardan bir tanesini size getiyorum." Öğretmen susar.
Beni etkiledi bu konuşma. Hak vermedim değil. Sonuçta yağmurla gelen suya neden biz para ödüyoruz? Sadece tesis bakımları için para ödesek ve metreküp başına para ödemesek?
Kahrolsun kapitalizm.
metreküp başına ödüyoruz ama metreküp başına maliyet giderlerini ödüyoruz zaten bunlar da tesis bakım onarım, işçilik vs.
Su bedava olsa 1 ay sonra su bulamazsın.
o zaman kimse evimize kadar getirmesin suyu. insanlar çalışmasın altyapı için. yatırımlar yapılmasın, herkes gidip kaynağından doldursun bedavaya.
metreküp başına ödüyoruz ama metreküp başına maliyet giderlerini ödüyoruz zaten bunlar da tesis bakım onarım, işçilik vs.
+1
Ayrıca sadece o suyu içmek için yapılan harcamaların değil doğaya belli standartlarda iade edilmesi için yapılan harcamalara para ödüyorsun metreküp başına ;)
bahsettiğin romana inan en az 5 kere başlamışımdır ve bitirememişimdir...oldukça akıcı olmasına rağmen bi türlü bitiremedim şu kitabı...
Bu masum halinizi görünce mutlu olmuyor değilim ama biraz da uyanık olmak lazım. Bu yaz ülkemizde Dünya Su Forumu ve Suların Özelleştirilmesi diye dev bir kongre yapıldı. Bu ne demek biliyor musunuz? Allah babanın bize yağmurla verdiği suyu birileri bize yüksek kar ederek satacak demek. Yani siz sanıyorsunuz ki alınan para sadece tesisler ve altyapı için. Hiçte öyle değil. Dev şirketlerin ağzını sulandıran bir sektör.
quote:
Orijinalden alıntı: Seyitist
Bu masum halinizi görünce mutlu olmuyor değilim ama biraz da uyanık olmak lazım. Bu yaz ülkemizde Dünya Su Forumu ve Suların Özelleştirilmesi diye dev bir kongre yapıldı. Bu ne demek biliyor musunuz? Allah babanın bize yağmurla verdiği suyu birileri bize yüksek kar ederek satacak demek. Yani siz sanıyorsunuz ki alınan para sadece tesisler ve altyapı için. Hiçte öyle değil. Dev şirketlerin ağzını sulandıran bir sektör.
İstihdam nasıl saglacak peki ? Birisi havuz acacak ve yabancı yatırımcılar gelip ülkemize yatırımda bulunacaklarki istihdamda beraberinde gelecek
Ülke olarak ben birşeyi anlayamıyorum özelleşme konusunda neden bu kadar kapalıyız
Özelleştirme kadar ülkeye fayda ve zar saglayacak baska ne olabilir.
Hatırlarmısınız bilmiyorum ama Genç bakışta zamanının ekoni sorumlusu bakan ismini unuttum demiştiki;
Bİzim zamanımızda telekom özelleştirilmiş olsaydı olacaktı engellendi(!) Bu özelleştirme payıyla Türkiyenin dış borçu ödenecekti.Ve kapanacaktı.
Ama bazıları herzamanki gibi araya fesatlıklar sokup özelleştirme konusunu rafa kaldırdılar.
Bence rekabettir özelleştir en büyük karıda burda halk görmektedir başka kimse degil.
Son sözüm şuan telekom tekel durumda bıraksalar yanına bi rekabetçi firma acılsa suanki topicler belki acılmayacak olacaktı. Yok sabit üçret yok hızın az oluşu yok paranın karşılıgı alınamaması falan filan örnekler cogaltılabilir saygılıcakla..
Adem ile Havva internetsiz yaşayabilir mi? Evet. Adem ile Havva tütünsüz, alkolsüz yaşayabilir mi? Evet. Adem ile Havva doğalgazsız yaşayabilir mi? Evet. Peki Adem ile Havva susuz yaşabilir mi? Hayır.
Su temel ihtiyaçtır. Parası olmayan kişi yemeğini, temizliğini, içeceğini nasıl giderecek?
Senin mantığına bakarsak arkadaş, o zaman havadaki oksijeni de özelleştirelim ki yatırım gelsin, istihdam sağlansın. Dış borçlar ödensin.
motora 10 tane damacana su koyup götürebilen TÜRK
su bedava zaten suyu çeşmeden içmek parayla
Git dereden iç engelleyen mi var
quote:
Orijinalden alıntı: Seyitist
José Mauro De Vasconcelos'ın Şeker Portakalı adlı romanını bir kez daha okudum bugün. Zezé adlı çocuk karakter, hiç bir zaman öğrencilerinden çiçek almamış çirkin öğretmenine her gün çiçek götürüyordur. Oldukça fakir olan Zezé bu çiçekleri öğretmenine götürebilmek için birinin bahçesinden çalıyordur. Öğretmeni bunu öğrenince ona der ki: "Neden hırsızlık yapıyorsun?". "Ne hırsızlığı? O çiçekleri Allah yaratmadı mı? Ve bütün etrafa saçmadı mı? Ben de onlardan bir tanesini size getiyorum." Öğretmen susar.
Beni etkiledi bu konuşma. Hak vermedim değil. Sonuçta yağmurla gelen suya neden biz para ödüyoruz? Sadece tesis bakımları için para ödesek ve metreküp başına para ödemesek?
saçmalık..özel mülk diye bir kavram var...hırsızlık da serbest olsun o zaman?..Bankadan çalalım sonra hakim bunları da Allah yarattı bizim için nolucak diyelim?
Su bdeava olsa 2-3 ay sonra su kalmaz..Hele Türkiye de millet evine depo yaptırır beleş suyu alma için..
Ben olsam suyu suanki fiyatın 2 katına satarım ki tasarruf etmesini öğrensinler..Millet içmeye su bulamıyor..
cok dogru bir konuya değinmişsin. Allah o suyu devlet satsın diye göndermiyor tüm insanlar için gönderiyor. Ama ne yapacan iste senin dedigin sistem rusyada vardı galiba bir aralar.
Bu millet bedava su buldu mu çeşmeleri açık bırakır.
Barajları, tüm o suyu ulaştırmak için sarfedilen çabayı, ara ulaştırma için harcanan onca boruyu tesisatı hesaba katmıyorsunuz. Su zaten bedava. Git bi dereye kana kana iç, para alan yok.