Şimdi Ara

Sosyal Fobi ve Kimlik Bunalımı- NEDENLER

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
27
Cevap
6
Favori
1.443
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
19 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Kendini yetersiz görmek bu sebeple sürekli birilerine kendinizi kanıtlama gayreti içinde olmak..
    Mesela lise arkadaşlarınızdan biri size sınıfta sessiz sessiz otururken herkesin içinde gelip bağırarak : " napıyosun oglum burda çık dışarı bir iki arkadaş edin seni görünce benim canım sıkılıyor " demesi. Tabi bu kimsenin yaşamak isteyemeyeceği kötü tecrübedir. Kendinize az olan inancınızın daha da dibi gördüğü kötü bir andır. Ve siz tam bir sene boyunca size bunu diyen arkadaşınız gözündeki o yetersiz imajını silmek için ona çok sosyal arkadaş edinen, samimi biri gibi görünmek için ona kendinizi kanıtlama ihtiyacı hissedersiniz. Veya anneniz size araba sürme konusunda güvenmez ve " oğlum sen sürme bırak abin sürsün" der. Ve bu da sizi iyi bir şöfor olduğunuz konusunda annenize kendinizi kanıtlamaya iter. Sizi yetersizliklerinizden dolayı eleştirenlere karşı hep kendinizi ispat etmeye çalışırsınız. Ancak bunu yapsanız bile o his hala geçmez. Çünkü size göre ne yaparsaniz yapin diğerleri kadar değerli görmessiniz kendinizi. Aslında çoğu sosyal fobigi rahatsız eden , davranışlarını kısıtlayanda budur: bir şeyleri ispat etme zorunluluğu icinde bulunma ve bunun eksikliğini yaşama. Böyle hayat sürülmesinin zorluğu büyüktür. O yüzden kendimizi ispat etmek zorunda hissetmemek için geçerli sebepler bulmalıyız

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >







  • Bunları yaşamamak için tüm sosyal ortamlardan kaçarsınız kendinizi eve atıp bir daha ordan hiç çıkmak zorunda olmamayı dilersiniz. Çünkü dışarda ki insanlar kötüdür, sizi kırar, incitir, aşağılarlar gibi düşünürsünüz. Kısa süre sonra insan olduğunuzu unutursunuz. Yavaş yavaş öldürür sizi.
    Katilmiyorum. Ispat etmeye çalışmak bağımlılık gibidir. Bıraktığınız zaman özgür olursunuz , hafiflersiniz. Kendini birine kanıtlamak için ve sırf bunu kendisini o kişi yetersiz gormesin diye yapıyorsa o kişi bana göre özgür ve rahat olamaz. Ve de sosyal fobik iseniz bu kanıtlamayı herkese karşı yapmak zorunda hissedersiniz kendinizi.
  • İspat etmeyi bırakmak, pes etmek kabullenmek gibidir. Sizi daha kötüde yapabilir

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Bunları yaşamamak için tüm sosyal ortamlardan kaçarsınız kendinizi eve atıp bir daha ordan hiç çıkmak zorunda olmamayı dilersiniz. Çünkü dışarda ki insanlar kötüdür, sizi kırar, incitir, aşağılarlar gibi düşünürsünüz. Kısa süre sonra insan olduğunuzu unutursunuz. Yavaş yavaş öldürür sizi.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Michael Haneke

    İspat etmeyi bırakmak, pes etmek kabullenmek gibidir. Sizi daha kötüde yapabilir

    Katilmiyorum. Ispat etmeye çalışmak bağımlılık gibidir. Bıraktığınız zaman özgür olursunuz , hafiflersiniz. Kendini birine kanıtlamak için ve sırf bunu kendisini o kişi yetersiz gormesin diye yapıyorsa o kişi bana göre özgür ve rahat olamaz. Ve de sosyal fobik iseniz bu kanıtlamayı herkese karşı yapmak zorunda hissedersiniz kendinizi.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: cebeshasoniki


    quote:

    Orijinalden alıntı: Michael Haneke

    İspat etmeyi bırakmak, pes etmek kabullenmek gibidir. Sizi daha kötüde yapabilir

    Katilmiyorum. Ispat etmeye çalışmak bağımlılık gibidir. Bıraktığınız zaman özgür olursunuz , hafiflersiniz. Kendini birine kanıtlamak için ve sırf bunu kendisini o kişi yetersiz gormesin diye yapıyorsa o kişi bana göre özgür ve rahat olamaz. Ve de sosyal fobik iseniz bu kanıtlamayı herkese karşı yapmak zorunda hissedersiniz kendinizi.

    Her zaman yapmamak lazım ama. Bütün bu yorumları kabullenmemelisiniz . Tepki vermezsenizde bu sizin öyle olduğunuzu karşıya gösterir ve bu durum yine size kötü hissettirir. Neyseniz o olun. İyi olduğunuz alanlarda kendinizi gösterin, arkadaşlık böyle bir şeydir. Diğerinde merak uyandırmalısınız ya da yeteneklerinizi bilmeli. Düşününce böyle yürüdüğünü anlarsınız

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: ZindanaAtılanZebani

    Bunları yaşamamak için tüm sosyal ortamlardan kaçarsınız kendinizi eve atıp bir daha ordan hiç çıkmak zorunda olmamayı dilersiniz. Çünkü dışarda ki insanlar kötüdür, sizi kırar, incitir, aşağılarlar gibi düşünürsünüz. Kısa süre sonra insan olduğunuzu unutursunuz. Yavaş yavaş öldürür sizi.

    Eğer biraz olsun sosyal fobinin üzerine gitmeyi düşünürse kişi belli bir seviyeye gelir ve bu seviyenin getirdiği enerjiyle mücadele gücüde artar bence. Evde durmak çözüm değil. Çözüm korktuğun şeyi KORKMANA rağmen yapabilmeye çalışmaktır. Seni bir şey yapmamaya sürükleyen depresif ruh halinden kurtulmak içinse ufak ufak galibiyetler mutluluklar almak gerekir. Mesela en basitinden günde çık yarım saat yürü. Markete git ve hiç aman şu kişi ne aldığımı görmesin aman şu kız beni bunu alarken görmesin diye düşüncelere kapılmadan alışveriş yap. Bu gibi ufak tefek şeyler insana az da olsa eğer belli bir seviyeye gelememişse güç verebilir

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Michael Haneke


    quote:

    Orijinalden alıntı: cebeshasoniki


    quote:

    Orijinalden alıntı: Michael Haneke

    İspat etmeyi bırakmak, pes etmek kabullenmek gibidir. Sizi daha kötüde yapabilir

    Katilmiyorum. Ispat etmeye çalışmak bağımlılık gibidir. Bıraktığınız zaman özgür olursunuz , hafiflersiniz. Kendini birine kanıtlamak için ve sırf bunu kendisini o kişi yetersiz gormesin diye yapıyorsa o kişi bana göre özgür ve rahat olamaz. Ve de sosyal fobik iseniz bu kanıtlamayı herkese karşı yapmak zorunda hissedersiniz kendinizi.

    Her zaman yapmamak lazım ama. Bütün bu yorumları kabullenmemelisiniz . Tepki vermezsenizde bu sizin öyle olduğunuzu karşıya gösterir ve bu durum yine size kötü hissettirir. Neyseniz o olun. İyi olduğunuz alanlarda kendinizi gösterin, arkadaşlık böyle bir şeydir. Diğerinde merak uyandırmalısınız ya da yeteneklerinizi bilmeli. Düşününce böyle yürüdüğünü anlarsınız

    Dediklerine katılıyorum ancak benim demek istediğim şey sizinkiyle farklı

    . Tabikide insan yetenekleri doğrultusunda dediğiniz gibi kendini göstermeli benim dediğim bu değil. Benim dediğim şey şu: bir adam düşünün kendine güveni yok cesaretsiz bir adam. Vur kafaya al ekmeği gibisinden. Bu tarz adamlar eleştiriye fazla duyarlı ise başkalarının bağımlısı olur. Mesela verdiğim örnekteki gibi: Hoca size diyorki sinifin içinde ne kadar sessiz bi insansın neden konuşmuyorsun. Ve sizde bunu takıntı haline getiriyorsunuz ve hocaya kendinizi ispat icin garip davranıslar yapıyorsunuz ve hocaya kendinizi ispat etmek zorunda hissediyorsunuz eğer sosyal fobik iseniz bunu coğu insana karsi hissedersiniz ve buda sizi daha kötü hissettirir. Demek istedigm buydu

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Sosyal fobi iç dökümü
    2 yıl önce açıldı
    Daha Fazla Göster
  • Yazık size arkadaşlar.Bir çoğunuzu anlıyorum size vereceğim en iyi tavsiye duygusal olmayı bırakıp realistik düşünmeye çalışmak.Neden sonuç ilişkileri hayatı algılama bunlae üzerine yoğunlaşın yok olup gitmeyin dışarıdakilerden daha iyi olduğunuzu biliyorum.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: cebeshasoniki


    quote:

    Orijinalden alıntı: Michael Haneke


    quote:

    Orijinalden alıntı: cebeshasoniki


    quote:

    Orijinalden alıntı: Michael Haneke

    İspat etmeyi bırakmak, pes etmek kabullenmek gibidir. Sizi daha kötüde yapabilir

    Katilmiyorum. Ispat etmeye çalışmak bağımlılık gibidir. Bıraktığınız zaman özgür olursunuz , hafiflersiniz. Kendini birine kanıtlamak için ve sırf bunu kendisini o kişi yetersiz gormesin diye yapıyorsa o kişi bana göre özgür ve rahat olamaz. Ve de sosyal fobik iseniz bu kanıtlamayı herkese karşı yapmak zorunda hissedersiniz kendinizi.

    Her zaman yapmamak lazım ama. Bütün bu yorumları kabullenmemelisiniz . Tepki vermezsenizde bu sizin öyle olduğunuzu karşıya gösterir ve bu durum yine size kötü hissettirir. Neyseniz o olun. İyi olduğunuz alanlarda kendinizi gösterin, arkadaşlık böyle bir şeydir. Diğerinde merak uyandırmalısınız ya da yeteneklerinizi bilmeli. Düşününce böyle yürüdüğünü anlarsınız

    Dediklerine katılıyorum ancak benim demek istediğim şey sizinkiyle farklı

    . Tabikide insan yetenekleri doğrultusunda dediğiniz gibi kendini göstermeli benim dediğim bu değil. Benim dediğim şey şu: bir adam düşünün kendine güveni yok cesaretsiz bir adam. Vur kafaya al ekmeği gibisinden. Bu tarz adamlar eleştiriye fazla duyarlı ise başkalarının bağımlısı olur. Mesela verdiğim örnekteki gibi: Hoca size diyorki sinifin içinde ne kadar sessiz bi insansın neden konuşmuyorsun. Ve sizde bunu takıntı haline getiriyorsunuz ve hocaya kendinizi ispat icin garip davranıslar yapıyorsunuz ve hocaya kendinizi ispat etmek zorunda hissediyorsunuz eğer sosyal fobik iseniz bunu coğu insana karsi hissedersiniz ve buda sizi daha kötü hissettirir. Demek istedigm buydu

    Biliyorum demek istediğini tamamen karşı çıkmadım zaten ek olarak söylemiştim. Ayrıca bu insan kullanılmaya da açık. Eğer tamamen başkalarına bağlı hale geldiyse , artık kendi kararlarını alması lazım. Umarım istediğiniz gibi biri olursunuz

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Patrick Bateman

    Yazık size arkadaşlar.Bir çoğunuzu anlıyorum size vereceğim en iyi tavsiye duygusal olmayı bırakıp realistik düşünmeye çalışmak.Neden sonuç ilişkileri hayatı algılama bunlae üzerine yoğunlaşın yok olup gitmeyin dışarıdakilerden daha iyi olduğunuzu biliyorum.

    Haklısın dostum ancak uzun yıllar boyu kötü sosyal deneyimleri edinmek insanın üzerine ağırlık korku ve endişe veriyor. Pat bi anda bütün bu saçmalıklardan kurtulup normal, sağlıklı bir ruh haline evrilmek kolay değil ve de uzun bir yol. Burda tek yapılması gereken kötü sosyal deneyimler yerine daha güzel, olumlu deneyimler edinmek. Ve buda sabır ve motivasyon işi. Ve bu ikiside elde etmesi en zor olan şeyler

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Sosyal fobi diye bir şey yok. Fobi mantıksız korku demektir. İnsanlardan korkmak mantıksız bir şey değil. Sosyal fobi değil de sosyal kaygı demen lazım. İngilizce'de de öyle geçiyor.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Little Savage

    Sosyal fobi diye bir şey yok. Fobi mantıksız korku demektir. İnsanlardan korkmak mantıksız bir şey değil. Sosyal fobi değil de sosyal kaygı demen lazım. İngilizce'de de öyle geçiyor.

    Doğru diyorsun

    Kaygı daha iyi oturuyor ama böylw bilindiği için yazdım. Ancak sosyal kaygı(social anxiety ) daha doğru bir terim

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Kardes valla guzel aciklamişsin

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: samsung54

    Kardes valla guzel aciklamişsin

    Siz de yazın hislerinizi

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • cebeshasoniki C kullanıcısına yanıt
    Benim gecmiste vardi kotu hastalik ya

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Sosyal kaygıya sahip olmama rağmen yapabildiğim şeyler:



    1- Kendi istediğim bir şey olan halı saha maçlarını organize etmekten çekinmem ve kaygı yaşamam-yaşasam dahi kaygımı bastıracak ona üstün gelecek bir hisse sahibim:o da bu işten aldığım zevk ve heyecan -. Ararım sahayı , oynayacak kişileri vs..( DIKKAT! KENDI ISTEDIĞIM ŞEY)

    2-Futbolu sevdiğimden dolayı stadlara gitmekte problem yaşamam kaygı hissetmem. Hissetsem bile o ortamda olmanın heyecanı kendimi iç sesimi dinlemeye değilde dış dünyaya(maça) verir. (DIKKAT! KENDİ SEVDİĞİM BİR ŞEY)

    3 - Normalde bir sohbet başlatmakta sohbete dahil olmakta çok zorlanır , çok kaygı yaşarım. Ancak mesela ilgilendiğim konular ( tarih, siyaset) bir yerde konuşuluyorsa kaygı duymadan o ortama dahil olabilirim. Bunda siyasetin içinde yetişmiş , mitinglere falan çok giden bir sülalenin içinde olmamda etkilemiştir. ( DİKKAT! İLGİLENDİĞİM KONULAR)

    4- Eskiden derss geç kaldığım zaman sınıfa giremezdim. Ancak sağolsun okulda gittigim psikolog sayesinde bu sorunu aştım. Benden tek yapmamı istediği şey bunu tecrübe etmek ve ne kadar kaygı duyduğumu ona söylemekti. Ve her hafta yapa yapa artık böyle bir kaygım kalmadı. Geç kalsam dahi derslere girebiliyorum. Tabiki bunu sadece amfilerde yapabiliyorum. Ortam büyük olduğundan az dikkat çektiğimi düşünüyorum ve bu beni rahatlatıyor. Aynı şeyi ufak bir odada yapabileceğim konusunda tereddütlerim var.( DİKKAT! TECRÜBE EDEREK BİR ŞEYI NE KADAR ABARTTIĞIMI GÖRMEM)
    5-Gene eskiden parmak kaldırıp veya söz almadan hocaya soru soramazdım.Bunu da aştım ancak sadece kendimi karşısında rahat hissettiğim hocalar karşısında bunu yapabiliyorum.Bazı hocalara soru sorarsam cevap vermeyeceğini veya tepki vereceğini düşünüyorum ancak bazıları bana tanıdık,samimi geliyor ve onlara soru sorabiliyorum.Bunu da deneyimleyerek aştım ama tamamen aşamadım,ancak bu benim için çok büyük bir başarıydı.Evet söz hakkı alıp soruyu sorarken sesim garip çıkıyordu,hatta bazen hoca sesimi duymayıp tekrar sormamı istiyordu ama o anda soruyu sorarken odaklandığım tek nokta vardı; o da sorduğum sorunun kendisiydi ve gerçekten cevabını duymak istediğimi sorulardı.(DİKKAT! MERAK ETTİĞİM SORULAR)
    6-Eskiden(ilkokul zamanları) eve misafir geldiği zaman yatak odasına çekilir ve orda gitmelerini beklerdim.Ancak şimdi tabi ki uzun bir zaman boyunca yapa yapa bu sorunu da hallettim.(DİKKAT! YAPA YAPA AŞMAK) *Burada kastettiğim misafir geldiği zaman ki kaygılarımın bittiği anlamında değildir.
    7-Eskiden markete gittiğim zaman eğer sırada karşı cinsten biri varsa aldığım şeylerden dolayı utanırdım ve karşı cinsin hemen oradan ayrılmasını beklerdim .Bu süre içinde de bir şeyler alıyormuş gibi yapardım.Ve bu acziyet beni daha da utandırırdı.Ancak gene yapa yapa artık aldığım şeylerden dolayı utanmıyorum ve karşı cins olsun veya olmasın işim bittiyse direk sıraya giriyor ve çıkıyorum ve bu durumda da yaşadığım kaygı bir çok defa yaptığımdan dolayı çok azaldı.Bunun artık normal bir şey olduğunu ,utanılacak bir şey olmadığını gördüm .(DİKKAT! UTANILACAK BİR ŞEY OLMADIĞINI GÖRMEK)


    Burada en önem verdiğim şey şudur ki ;yaptığımız en büyük hatalardan biri; ilk baştada yazdığım gibi kafamızda bizden üstün olduğunu düşündüğümüz insanlara karşı kendimizi kanıtlama ihtiyacı hissetme .Bu hissiyat insanın kendisinin eksik olduğu düşüncesini de yaratıyor ve bence yapmamamız gereken birinci şey kendisini bizden üstün olduğumuz kişi ile kendimizi eşit seviyeye getirmek.Peki bu nasıl yapılır ?Bence mantıklı ve kendini savunan düşüncelerle .Kendinizinde yeteneklerinizi vs düşündüğünüz zaman o insandan eksik olmadığınız düşüncesini kafanıza yerleştirmelisiniz . Evet çok zor bir şey gibi duruyor ama aklıma gelen tek şey bu.Başka fikri olan da yazabilir

    liste uzatılabilir...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi cebeshasoniki -- 17 Ağustos 2017; 14:16:33 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • birde bunun kızarması vardır ki hiç sorma kıpkırmızı olursun birde karşında ki kızardı gene rengin değişti vs. dalgaya vurursa işi iyice alnından terlerin aktığını hissedersin.Çok garip bir şey bende de mevcut ve bence hiç geçmeyecek bir şey çünkü ne kadar aştım artık bunu yapabiliyorum desem de bir başka ortamda zamanda yerde yapamıyorum yutkunup kalıyorum insanlar konuşur aklına 10 numara espiriler muhabbeti şekillendirecek cümleler gelir ama söyleyemezsin yutkunursun zor bir hastalık ve yine dediğim gibi ne kadar aştım ben bunu desende aşamıyorsun bunla yaşamayı ögrenmek gerek benim gibi hep "ha o mu iyi çocuktur sessiz sakin " derler geçerler. karşındakinin muhabbet başlatmasını bir şey söylemesini beklersin , onun dışında hep sessizlik hep sessizlik..........
  • quote:

    Orijinalden alıntı: yuppie06

    birde bunun kızarması vardır ki hiç sorma kıpkırmızı olursun birde karşında ki kızardı gene rengin değişti vs. dalgaya vurursa işi iyice alnından terlerin aktığını hissedersin.Çok garip bir şey bende de mevcut ve bence hiç geçmeyecek bir şey çünkü ne kadar aştım artık bunu yapabiliyorum desem de bir başka ortamda zamanda yerde yapamıyorum yutkunup kalıyorum insanlar konuşur aklına 10 numara espiriler muhabbeti şekillendirecek cümleler gelir ama söyleyemezsin yutkunursun zor bir hastalık ve yine dediğim gibi ne kadar aştım ben bunu desende aşamıyorsun bunla yaşamayı ögrenmek gerek benim gibi hep "ha o mu iyi çocuktur sessiz sakin " derler geçerler. karşındakinin muhabbet başlatmasını bir şey söylemesini beklersin , onun dışında hep sessizlik hep sessizlik..........

    Dostum ben 20 yaşindayim. Eskiye göre gene iyi görüyorum kendimi. Ama mesela gene hala okulda ot gibiyim. Selam vermekte ortama girmekte çok zorlanıyorum ancak karamsar asla değilim ve eğer karamsar olursam motivosyunumu kaybederim ki zaten bu da maalesef depresyona yol açabilir. Ben bu sene havuza kayıt yaptirdim. Okuldan sonra yapacak en azindan bir aktivitemin olmasi sosyal anlamda beni olumlu etkiler diye düşümüyorum. Tabiki keşke bòyle olmasaydil. Ama bu elimizde degildi. Ancak inaniyorum ki bunu düzeltmek zor değil. Çünkü çevremde aynı benim gibi olup biraz cesaretle değişen insanlar biliyorum. Ve de şunu yazmak istiyorum: BOŞ DURMAYALIM. BİRŞEY YAPALIM. BOS DURMAK MOTIVASYONUMUZU ALIP GIDER.evde oturmaktansa dışarda yürüyelim. Zor olsa da adım atalım.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Bu 'hastalık'tan belki 4 senedir muzdaribim, ağır dozlarda hem de Şu an üniversite 3.sınıftayım. Lisede de çekingenlik vardı ama bu kadar değildi. Hayatımda olan her değişiklik sanırım daha da batırdı beni. Sürekli izleniyor olduğum, sürekli gözleniyor olduğum takıntısı, rezil olma kaygısı, karşı cinsle bir kelime edememe, kalabalık ortamlarda sığınamama gibi belirtilerin en ağırını yaşıyorum. Bilseler çoktan beni bir tımarhaneye yatırırlardı. Bunun tedabisi yok gibi, kişisel gelişim zırvalıklarıyla kurtulamazsınız. Bi ara serum yemiştim, gripken antibiyotik kullanmıştm, kafa bi milyondu, işte o ilaç ile serumun etkisindeyken bende sosyal fobi yoktu BEYNİMİN KİMYASI TÜMDEN DEĞİŞMİŞ OLMALI.




  • Ben artık bıraktım şahsen yani bu bende bir hastalık kabul ediyorum tedavisi olmadığınıda düşünüp kabullendim o yüzden böyle gittiği yere kadar gitmesi yönünde karar aldım ben hep o bilinen sessiz sakin çocuk olarak kalma taraftarıyım ha hayatımda bir çok zevkimden bu güne kadar mahrum kaldım kalmaya devam ediyorum ve edeceğim ama yapacak bir şey yok.İnsanlara hakkını savunamayan aciz bir kişi olarak görülebilirim ama sonuçta bende bir şekilde yaşamımı sürdürmeye çalışıyorum bu şekilde gittiği yere kadar gider,
  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.