Şimdi Ara

Son 2 yılda yaşadıklarım (Züğürt Ağa)

Bu Konudaki Kullanıcılar:
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
30
Cevap
2
Favori
1.056
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
2 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Sene 2015 Mayıs ayı ben Mardin'deyim ve net 70 bin TL para biriktirmiştim. Haziran'da izne ayrılıp Antalya'ya gittik, burada işe yaramaz bir dükkan buldum ( tabi bilemedim) çünkü istifa etmeyi kafama koymuştum. Bu dükkan normal değeri 110 bin falanmış meğer. Bir tane o. çocuğundan 125 bine sattı burayı. İçinde kiracı yok,boş. 70 milyar kredi çekip aldım. 70+70=140. 140-125=15 bu kalan 15 milyarın 5'i alım masrafına gitti. Diğer 10'uylada ev taşıma, izinde yediğin para, yaktığın yakıt, vs diye gitti. Geri döndüğümde Mardin'e artık 70 milyar borçlu biriydim. Ve Antalyaya tayin çıktı. Maaş yarı yarıya düştü. O zaman aylık 2.500 lira geri ödemem vardı. Antalya daki maaşım 3000 liraydı bak Allah seni inandırsın. Ben artık son harcırah paralarını falan cepten yerken bir anda bu dükkana güvenip istifa ettim. (İykide ettim orası ayrı konu) ama benim bu aylık geri ödemeyi yapabilecek param kalmamıştı. Maaş kesilmişti. Oyaktan 40 bin para çektim bu ilaç gibi geldi, arabayı sattım (gri focusu) 22 bin. Bu paralarla biraz nefes aldım fakat bir hata daha yaptım ve dedim ki nasıl olsa Antalya'ya yerleşicez. Küçükte olsa bir ev alalım. Gittim (bu arada kemerde ikamet ediyoruz) Antalya merkezden 2+1 Amerikan mutfak balkonlar dahil 58m2 ev aldım giriş kat. Burayı da hanımın üstüne 50 bin kredi çektirdim aylık geri ödemesi 800 TL . 75 e aldım , 5 milyar alım satım ve emlakçı parası , 30 binim buraya gitti. 2 de taşınma 62-32=30 kaldı. Bak düşün; 30 bin para, aylık ödemem gereken 2500+800=3.300 TL para.. ve çalışmıyorum. Bu şekilde birkaç ay geçtikten sonra ben bu eldeki parayla dükkanı açmaya karar verdim. Gittim 10 milyar dolap aldım, tabelacıyla falan anlaştım, derken 10 binde buraya gitti, kaldı 20 bin, bunun bu geçen 3-5 ayda da 13-14 milyarı da bankaya geri ödeme olarak gitti,kaldı 6-7 milyar. E ev geçindiriyorum,marketi , elektriği suyu, çocuk okula gidiyor derken bunu da yedim sıfırlandık. Artık ne evin ne dükkan için çektiğim parayı geri ödeyecek durumum kalmamıştı.

    En iyi ihtimalle haciz ve herşeyin elimden gitmesi ve sokakta kalmak. Evet şaka değil bunlar. Ben bunları yaşadım. Son bir manevrayla dükkanı açmadan derhal satmaya karar verdim. (Çünkü yanında çay ocağı kahvehane vardı, dükkan her konuda ölü durumdaydı ki ben şarküteri açacaktım sözde ama sonra bir baktım ki bir yer açabilmek için sırf muhasebeciye 5-10 milyar masraftan bahsettiler daha bunun yazarkasası ıvır zıvırı , malı için gerekli peşinat hiçbir şey yoktu) ve ben esnaflık yapamayacağımı anladım en önemlisi...  Ve dükkanı satılığa çıkardım. Antalya'da gitmediğim emlakçı kalmadı. Dükkana inanır mısın 1 tane alıcı çıkmadı haraptar köyünün ağası gibi kaldım ortada ve artık bende ne yaşama sevinci ne isteği hiçbir şey kalmamıştı. İki ay geçmesine rağmen aylık kredileri ödeyememiştim. Bir ay daha ödeyemezsem haciz işlemleri başlayacaktı.  Artık markete gidip bir peynir bile alamaz duruma gelmiştim. Elimizdeki tek şey hanımın altınlarıydı. O da 10 milyardı. Böyle bir durumda bir anda Allah tarafından bir mucize gerçekleşti ve dükkana alıcı çıktı bak 125 e aldığım 130-135e mal ettiğim dükkanı hiç düşünmeden 110a geri sattım tam bir sene sonra. Ve hemen gidip 70 ve ödeyip 60 a indirdiğim kredi borcunun 40ini verdim, 20 borç kaldı.


    Tabi bu arada unuttum dükkanı hanımın üzerine yapmıştık taa bekarlık döneminden kalma 5 milyar haciz gelmiş, satamadık önce mecburen gittik o icrayı kapattık. 5 de öyle gitti.. 110-40=70 70-5=65 kaldı. Ben yine akıllanmadım gittim Mersin'de bu kez başka bir işe yaramaz dükkan aldım 56'ya 65-56=9 . Bu dönemde oyaktan bir 15 di herhalde o ödemeyi de aldım 9+15=24 milyarım oldu. Gittim tofaş kartal marka araba aldım 10 milyara. Onu sanayiye götürdüm artık kendime oyalanacak bir şeyler arıyordum çünkü işsizdim, ne yapacağımı bilmiyordum... Ona sanayide 5 milyar para harcadım. Tabiki adam olmadı, satılığa çıkardım 7 milyara zar zor sattım. 24-8=16. Gittim bu sefer başka bir kartal aldım onu da 12 ye aldım komple boyalı çıktı :) (Bizi mahfeden arabanın telefidir) 3 masrafla 11 e zor sattım 16-4=12 giriş kattaki evi genişletiyim dedim 5 milyar masraf ettim ev oldu 65 M2 . :) 12-5=7 bu 7 yide zaman içinde marketti ehliyet yükselmeydi vs derken biz yedik kaldı sana yine sıfır. Aylık ödemeler 800 ev + kalan 20bin kredi için aylık 800 toplam 1600. Yine bunları ödüycek para kalmadı. Cepte metelik kalmadı. Mersin'deki dükkanı da satılığa çıkardım 56 ya alıp az çok masrafta ettiğim dükkanı 37ye zor sattım. 37-18kalan kredi= 19 . Esnaflığın ticaretin her türlüsüne tövbe ettim. Tabi bu dükkanda eşimin üzerineydi ve bunada yine başka bir yerden haciz gelmiş. Onu da cebimde param olmadığı için altınları bozdurup ödedik. 10 milyarda öyle gitti. Öylece zar-zor sattım o dükkanı. O altınlar olmasaydı zor satardım.. Neyse elimde kala kala 19 milyar param kaldı onunda 4 ü ıvır zıvıra gitti.. Kaldı 15. Kasım ayına kadar bu paradan yedik içtik. Evin kredisini vs ödedik. Cepte 10 milyar kaldı kalmadı. Artık bir ara Şener Şen'in züğürt ağa filmindeki gibi elimde bir çiğ köfte tepsisi sokaklarda dolaşırken kendimi hayal eder oldum. Kendimi bu fikre alıştırmaya başlamıştım. Çünkü satacak birşey kalmamıştı. Aynı onun çizmelerini sattığı gibi benimde artık tek aklıma gelen şey telefonumu satmaktı. Bu işsiz olduğum 1 yılda züğürt ağa filmini en az 20-25 kere değişik zamanlarda izledim.. Artık geceleri sokakta kalmadığım için mutlu oluyordum. En azından başımın üstünde bir dam var diyordum. Bir de cem yılmazın bir filminde söyledği replik hep aklımdan geçip duruyordu. "ulan hala hayattayız, bu da birşey be abi"

    Tabi maddiyat kötüleyince evde huzursuzluklar kavgalar da çıkmaya başladı. Bu dönemde hep evde olduğum için KPSS çalışma imkanım oldu ve sınava girdim. Sınav umduğumdan iyi geçmişti. Talihim bir miktar dönmeye başlamıştı. Ama maddi olarak çöküşe devam ediyordum..

    Yaklaşık 1 sene işsizlikten sonra kamyon şoförlüğüne başladım artık yapacak hiçbir şeyim kalmamıştı. Bu işe de daha önce ağır vasıta sürmediğim için girebilmem hiç kolay olmadı.. Şimdiki ehliyetlerde tarihi yazıyor. Yeni olduğunu görenler ne tır ne kamyon vermiyor. Antalyada en az 10 yere başvurdum her kapıdan geri çevrildim. İstanbuldaki kamyon işine de tanıdık sayesinde (torpille ) girebildim.
    Bu arada evi İstanbul a taşıdık 5 milyar. (Kira Peşinat, depozito, abonelik açtırma, taşıma parası vs ) 5 milyar ve kamyonculuktan gelen parayla 2 ay geçtikten sonra evide satmaya karar verdim çünkü 800 İstanbul da 800 de heray Antalya daki eve para ödüyordum ve elime hiçbir şey kalmıyordu. Tabi evi satmam da hiç kolay olmadı. Öncesinde aylarca emlakçı emlakçı gezdik, herkese haber verdik yok. Çok küçük bir ev. Odaları tuvalet kadar. Salon desen yarısı mutfak yarısı küçük bir oda büyüklüğünde. Zemin kat.. uzunca dönem alıcı çıkmadı. En sonunda aldığımız emlakçıya sattık. 75'e... Bana 75+5+5=85 e mal olmuştu. Bankaya ödediğim faizleri saymıyorum... Bunun 50 sini kredi borcu olarak bankaya ödedik... 1 senede hiç düşmemiş anaparadan... Erken kapatma cezası mı ne varmış. Banka adamı öyle de seviyor böyle de.. ordan bize kaldı 25 binlira.

    25+5=30 lira param oldu. Başka hiçbir şeyim kalmadı. (Sattık savdık bitirdik)
    O sırada Hatay'daki memurluğu kazandım gittim sonra bu Palio yu aldım. 20 bin. 6 ay kadar Hatay'da memur-şoför olarak çalıştıktan sonra buradan da istifa ettim. İnanın kamyon şoförlüğü bundan çok daha iyiydi. Kamyon şoförüyken maaşım 3000 liraydı. Memur oldum maaşım 2900 a düştü. Ayrıca beni zorla makam şoförü falan yapmaya çalıştılar. Bir oda dahi vermediler. Günde iki kere araba sürüyordum. Onun dışında sağda solda sürtüyordum. Akşama kadar 1 paket sigara bitiriyordum.. Lanet olsun öyle memurluğa. Diğer memur arkadaşlarla dışarıda çay sigara içiyorduk, sonra herkes odasına gidiyordu ben sap gibi ortada kalıyordum. Antalya cehenneminden sonra Hatay benim için Cehennemin dibiydi anlıyacağınız.

    30-20=10 bu kalan 10 bin lirayla da önce hataya sonra da Gebze'ye taşındık bu da bitti. Bu arada eşyalar taşınmaktan pert oldu. Koltukları Hatay'da bıraktık. (180 TL'ye sattık) yatak odası çok daha önce pert olmuştu. Böyle taşınmaya mobilya mı dayanır? Biz gebze'ye geldik, ev tuttuk, kira Peşinat, depozito, emlakçı kamyoncu derken son kalan papelimde suyunu çekti. Tabi bu geçen süre bankalara aşırı borçlandığım için ve ödemelerini aksattığım için Mardin'den kalma 5000 artı para limitimi hiç bana sormadan 100 TL ye indirdiler. Diğer kredi kartlarımı da ben ne olur ne olmaz diye daha önceden iptal ettirmiştim. Birtek Vakıfbank kredi kartım kalmıştı onunda limitini 1500 e düşürmüştüm.  Daha sonra memur olduğumda ziraat bankasından kredi kartı talebinde bulundum artı para talebinde bulundum ikisini de vermediler. Nedenini tahmin et? Evet eşimin üstünde bir icra daha gelmiş hep bunlar eskiden kalma benden öncesi... Onu da 5 milyar son yüzüklerini bozdurup ödedik yemin ederim. O günden beri daha kredi kartı başvurusunda bulunmadım çünkü yine red yeme ihtimalim var. Şuan üzerindeki icra resmi olarak kalktı mı, başka bir icra daha varmı inan bilmiyorum. Bu şimdiki maaşımızı aldığımız banka da Vakıfbank. Bana artı para falan tanımlamadı... Buraya geldik geleli artırabildiğim üç-bes kuruşla eşyaları toparlamaya çalışıyorum. Zaten iki ay oldu. İki aydır maaş alıyorum. Arabamın tüpü bozuk (en az 800 TL masrafı var beyni gitmiş..) yaptıramıyorum. Sadece benzinle çalışıyor, elimden geldiğince binmemeye çalışıyorum. 2-3aydir yerde oturuyorduk iki gün önce koltuk aldık. Var gerisini sen düşün. 4500 , 1500 ü karttan çektirip gerisini borçlandık oda tanıdık vasıtasıyla. 3-5 aya kadar da yatak odası alabilirsem alıp, yerde yatmaktan kurtulmayı planlıyorum :) 
    Durum bu..



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-F16513DF7 -- 16 Ocak 2018; 11:15:38 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >







  • Bunlari ben yapsam su an intihar etmistim.Hahaha.

    Ne riskler bunlar abi?

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • iki kere dükkan alıp satmak nedir abi



    sen bildiğin param var yerim harcarım modundasın, o 70 bini nasıl biriktirdin çok merak ediyorum

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • 1. neden istifa ettiniz devlet memurumuydınuz ?
    2.si neyinize güvenip bu kadar kredi çektiniz anlamadım babanız fabrikatör felan mı ?
    3. anladığım kadarıyla ticaret yapmaya çalışmıssınız ama becerememişsiniz. aldığınız dükkaı eve arabayı çok zarara satmıssınız...
  • GND_ G kullanıcısına yanıt
    Uzman çavuştum. İstifa ettim. Aslında her yıl binlerce uzman çavuş istifa ediyor.

    Kredi çekip ödememeyi , kaçmayı düşünmüştüm ilk başta. O yüzden krediyi kendi adıma ihtiyaç kredisi çekip dükkanı hanımın adına tapu yapmıştım. Fakat sonra bu düşüncemden vazgeçtim çünkü bankayla icralık olup kırmızı çizgi yeyip bir daha kredi kartı bile cikaramiyacagimi düşünüp vazgeçtim . O güne kadar bankalarla hep iyi ilişkilerim olmuştu. Kredi notum en yüksek nottu. O yüzden 70 milyarı hiç sorgulamadan kefilsiz aynı gün bana verdiler.



    Arabaları ticaret amaçlı almamıştım aslında binmek amaçlı almıştım. Fakat binilecek bir durumları olmadığını aldıktan sonra anladım.. Eşim o aralar 2 aylık hamileydi. bu eski arabaların birinin alt takımları dağılmış sanırım dükkanı eşimin üstüne almak için hâlâ bozuk olan Antalya-mersin arası yolu giderken hoplayıp zıplamaktan çocuk düşürdü...

    Bir keresinde de diğer kartalla (o biraz daha düzgündü) bu demin anlattığımdan birkaç ay sonra Antalya'dan tekrar Mersine bu kez ben tek gittim. Amacım yeni aldığım dükkanı temizleyip bakım yaptırmak verebilirsem kiracıya vermekti. Veremedim , 1 gece orada kaldıktan sonra Antalyaya geri dönüş yolunda kız kalesinin orda durup (aylardan Ağustos falandı) denize gireyim dedim. Yarım saat girdim geri geldim, benim arabanın sağ ön camını kırarak telefonumu cüzdanımı haliyle herşeyimi çalıp götürmüşler.. Ne 5 kuruş para, ne kredi kartı arabada tüp en fazla 100 km götürür. Mersinle Antalya arasında evden baya bir uzakta Dağbaşında kaldım. Kimseyi tanımıyorum, hiçbir numarayı ezbere bilmiyorum. Kimseden gaz parası isteyip Antalya'daki evime dönemiyorum... Böyle birşey de yaşadım bu süreçte. Bu tam anlamıyla kabusu yaşadım. Polis çağırdım, geldiler ama nafile çalan çaldığını götürmüş polis ne yapsın.. O şekilde kırık camlı arabayla karakola gittim ifade vermeye. İfademi alan polise durumumu anlattım çıkardı Allah razı olsun cebinden 100 TL tüp parası verdide o şekilde dönebildim Antalyadaki evime...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-F16513DF7 -- 10 Ocak 2018; 16:28:37 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Ayranı yok içmeye, faytonla gider sıçmaya. Madem amacın iş açmak niye dükkana para gömüyorsun? Kirala dükkanı. Başka şehire taşınacaksın ilk kiraya çık niye borca girip ev alıyorsun.

    Elinde mesleğin olsa uzman çavuş olmazdın. İstifa edip bilmem kaç yaşında elinde üç kuruş parayla yeni bir hayata başlamak kolay mı?
  • son zamanlarda okuduğum en ibret verici hikayeydi.yavas yavaş dibi gormesi olsun neye el atsa elinde kalması olsun gerçekten çok etkilendim.bir iş yaparken 10 kere dusunuyorsam bundan sonra 100 kere düşüneceğim.allah yardımcınız olsun çok geçmiş olsun.





    Not: uzman çavuş bir kaç arkadaşım oldu.mesleginizin zorluğu stresi tüm bu olanların sebebi sanırım .

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • keşke istifa etmeseydiniz benim amcamın oğluda uzman çavuş aylık 6 -7 bin tl maaş alıyordu.
    kredi çekip kaçma konusuna gelince buda genelde askerlere özgü birşey herhalde ? bizim akrabalardan birinin oğlu asker üst komutanı gelip bunu kefil yapıyor kredi çekiyor sonra adam arazi oluyor sizin kide buna benzemiş biraz şimdi aailesi bu borcu ödüyor Allah kimseye fırsat vermesin....
  • GND_ G kullanıcısına yanıt
    maaş mardindeyken 5500dü antalyaya (batıya gelince) 3000e düştü.Yani öyle 6-7 bin olayı herzaman heryerde öyle birşey yok.

    istifa ettiğime 1 an bile pişman olmadım zaten istifa ederken gerekirse pazarda elma armut satacağım diyerek istifa etmiştim. Eğer uzmanlıktan ayrılmasaydım intihar edebilirdim yada yaşarken ölü diyorlarya canlı canlı mezara girmekle eşdeğer.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-F16513DF7 -- 10 Ocak 2018; 20:15:18 >
  • Hocam çok fazla maceraya girmişsiniz. Bende bir memurum bi memur için çok risk almışsınız.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: jewel_py1

    maaş mardindeyken 5500dü antalyaya (batıya gelince) 3000e düştü.Yani öyle 6-7 bin olayı herzaman heryerde öyle birşey yok.

    istifa ettiğime 1 an bile pişman olmadım zaten istifa ederken gerekirse pazarda elma armut satacağım diyerek istifa etmiştim. Eğer uzmanlıktan ayrılmasaydım intihar edebilirdim yada yaşarken ölü diyorlarya canlı canlı mezara girmekle eşdeğer.

    çok mu zordu işinizz ???
  • GND_ G kullanıcısına yanıt
    Zor kelimesi basit kalıyor.. bunu birtek yaşayan bilir. Canları ister sürerler, canları ister küfür ederler, canları ister her türlü eziyet ederler, canları ister hatta dövmeye bile kalkarlar. 5 değil 10 milyara çekilecek dert değil.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Söylediğinizi yapmamışsınız ama. Eğer pazarda elma armut satmaya yönelseydiniz bu kadar maceraya girmezdiniz. Allah yardımcınız olsun.
  • aLLAH ALLAH bu ne biçim iş beee millet demek o yüzden askerden kaçıyor... ??
  • Ufak çocuğunuz var galiba o varken nasıl bu kadr risk alabildiniz acaba? Ben olsam yaşadığım şehirden iyi bir eve çıkmaya çalışırdım siz başka şehirden ev ve dükkan almışsınız. Bu yetmezmiş gibi 2 adet araba almışsınız

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • Merhaba, konu sahibi arkadaşın nick "pişmiş tavuk" olsa yeridir.

    Şaka bir yana arkadaşın davranışı tipik Türk insanının davranışı. Yani ölçüp bilmeden bodoslama kredi çek dükkanı al, aracı al vs.

    Bir tanıdığım da aynı şekilde galeriden araç alıyor ama araç rehinli. Para nerde? Araç aldım, peki araç nerde? Rehinli ama eninde sonunda alacam gibi.

    Aşırı cesaret mı cahil cesareti mi bilmiyorum artık.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Hayat sana küşmüş, ne yapsan boş rabbim yardimcin olsun.



    Bu mesleğe girip pişman olmayan bir ben varim heralde.

    Beraber başladigim onlarca kişi birakdi.

    (geneli batidaki personel)



    Şans kapiyi bir kere çaldi tam çaldi, gorevim gereği il sinirlari içinde benden daha huzurlu, ve daha fazla alan yok desem yeridir..

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • valla ben okurken intahar ettim bile,


    Hocam eşin eli öpülecek kadınmış. bunca maceraya senle beraber dayanmış... araba olayı sanırım ilk araba alışın oldu,

    2.el eski arabaya para verilmez akraba eş, dost geçmişi iyi bi araba değilse, bunu ben anladım çok geç olmadan neyseki

    ama aldığın herşeyi , çok daha düşüğüne geri satmışsın sanırım baştan araştırarak satın almadın ? bunun sebebini merak ediyorum hocam

    bu dükkanı arabayı nasıl aldın kendi başınamı emlakçıylamı konuşup aldın ? anlatırmısın
  • Eşini takdir ediyorum bu mesajı ona okut. Sana destek olmuş sabretmiş.





    Ve ben yerinde olsam kafama sıkardım yok böyle hayat cesaret.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • BOLDVIPER kullanıcısına yanıt
    Merhaba hocam. Dükkanları da arabaları da kimseye sormadan ben gittim aldım. Mersindeki dükkan meğer çingene mahallesiymiş orası bunu aldıktan sonra fark ettim. Geri satılığa çıkardığımda her gittiğim emlakçı oranın sakat bir mahalle olduğunu, o yüzden kimsenin almaya yanaşmayacağını söylediler. Zaten öyle de oldu. Daha bu anlattıklarım yaşadığım faciaların kısaltılmış şekli. Dükkanın biraz aşağısında bulunan bir bayan emlakçıya verdim anahtarı ve antalyaya döndüm. Aradan 1 buçuk ay falan geçtikten sonra dükkanı bana satan adam (kendisi de roman :) ) beni aradı ve dükkana bohçacıların yerleştiğini söyledi. Ben tabii şok oldum başımdan kaynar sular döküldü. Dükkanla aramızda 500 km var. (Mersin -Antalya arası) Gidemiyorum, ilgilenemiyorum, anahtarı da hiç tanımadığım bir emlakçıya vermişim. Bu da meğer çingeneymiş. Zaten şüphelenmiştim tipinden ama artık vermiş bulundum. İçersine bir çingene ailesini almış, orayı benden habersiz ev niyetine kiraya vermiş...
    Ne yapacağımı şaşırdım elim ayağıma dolandı , dünya başıma yıkıldı. Artık oraya gidip ölürmüydüm öldürürmüydüm bilmiyorum ama Allah bana hep yardım etti. Telefonla melefonla emlakçıyı araryıp sert konuşmalar, Antalyadan olmayan çevremle adam toplamaya çalıştım sonra bir şekilde çıkarttık onları dükkandan. Anahtarı da aldım bu emlakçı bozuntusundan.. Daha sonra dükkanı en sonunda yandaki dükkan sahibine sattık dükkan dediklerim bu 25 m2 di. Antalyadaki de 30 m2 bunlar hep küçük dükkanlardı zaten..

    Arabaları da dükkanları satınca elimde araba parası kalınca ailecek pikniğe vs gitmek amaçlı almıştım ama onlardan da yüksek miktarda zarar ettim ne yazıkki. O arabaların birini Mersinin ilçesinden aldım. Ben gittiğimde araba çalışmıyordu bile akü bitik dediler başka sıkıntısı yok dediler kandım , aldım, daha mersinden çıkamadan sanayide 1000 tl masraf ettim. Bir arabanın her tarafı mı sakat olur? Lastiğinden tut farına kadar.. Kanmış bulundum, almış bulundum.. Sonra zaten eski veya bir parçasında dahi boya olan bir arabayı bile almaya tövbe ettim. Ha tövbe ettim ama gene gittim sırf klimalı diye düzgün sanıp başka bir kartal aldım. Bununda tavanında plastik rüzgarlık vardı. Dedimki adamlar şekil olsun diye koymuş neyse ben onu sonra çıkarırım dedim. Eve Antalyaya dönünce dedim şunu bir çıkartayım bir baktım altı yamuk yumuk . Evet bildiğin tavan yamuğunu bununla gizlemişler. Demekki araba takla atmış öünkü arka kovanlardan falan ses gelince sanayiye götürdüm bir söktüler koca döküm kovanlar yamulmuş. Bu ancak taklayla olur dediler. Anlıycağınız o da tamamen pert bir arabaymış. Zaten kliması da iyi soğutmuyordu.

    Ne yazıkki Türk milleti insanları her konuda kandırıyor. Ne yapsın kandırmasa elinde kalacak. Demekki kanmamak lazımmış.




  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.