Şimdi Ara

SINIFA MIÇAN ARKADAŞIN YAZISI :D (7. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
181
Cevap
36
Favori
9.826
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 56789
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: AC DC

    quote:

    Orijinalden alıntı: Mugetsuga

    buyrun
     SINIFA MIÇAN ARKADAŞIN YAZISI :D

    Ohaaa. Bu SS nin sahibi kim ? Altta açık olan msn konuşma penceresi benim. Tracy olan.


    benim lan benim, mayıs 2008'de almıştım ss'yi. sınırsız banlıydım, gezinirken denkgelmişti.
    oğlum arşiv hep gitti lan ona yanıyorum. harici bozuldu, şimdi nereden toplayacağız ki? bunun gibi yüzlerce ss vardı.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: PAN-TURK

    işte bunlar hep inci sözlük.
    daha önceden benzeri bi çok olay incide anlatıldı, ciddi manada komik ve alta ettirecek derecede yarıyor adamı.


    bu konu mayıs 2008'de açılmıştı. o zamanlar inci diye bir şey yoktu, 1.5 yıl sonra açıldı inci.
    inci yokken burası çok daha yaratıcıydı, oradan doğan saçma ergen istilası burayı kuruttu.
  • Beyler madem konunun iyice moku çıktı bende size bitane anımı anlatayım.

    Dershanede bir çocuk vardı baya zengindi babasının fabrikası felan vardı.Obez bir çocuktu.Derste hocadan izin aldı wcye gitmek için.20 dakka civarı oldu anca geldi bu.Ama dershanenin 5.katını bildiğin mok kokusu sardı.Neyse zil çaldı tuvalete gittik birde ne görelim bizim arkadaş bildiğin tuvaletin ağzına zıçmış.Adamın döt pompalıyla saçma atar gibi hertarafı batırmış tuvalet deliği hariç heryerde mok vardı.Tuvaleti o gün kitlediler ertesi günde kilitliydi öyle işte.O gün anladımki adamın babası fabrikatör olsada daha tuvalete mıçmayı bilmiyor.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: hashus1099

    quote:

    Orijinalden alıntı: AC DC

    quote:

    Orijinalden alıntı: Mugetsuga

    buyrun
     SINIFA MIÇAN ARKADAŞIN YAZISI :D

    Ohaaa. Bu SS nin sahibi kim ? Altta açık olan msn konuşma penceresi benim. Tracy olan.


    benim lan benim, mayıs 2008'de almıştım ss'yi. sınırsız banlıydım, gezinirken denkgelmişti.
    oğlum arşiv hep gitti lan ona yanıyorum. harici bozuldu, şimdi nereden toplayacağız ki? bunun gibi yüzlerce ss vardı.

    başka ss varsa at biraz kopalım




  • quote:

    Orijinalden alıntı: FIRAT_G_

    quote:

    Orijinalden alıntı: hashus1099

    quote:

    Orijinalden alıntı: AC DC

    quote:

    Orijinalden alıntı: Mugetsuga

    buyrun
     SINIFA MIÇAN ARKADAŞIN YAZISI :D

    Ohaaa. Bu SS nin sahibi kim ? Altta açık olan msn konuşma penceresi benim. Tracy olan.


    benim lan benim, mayıs 2008'de almıştım ss'yi. sınırsız banlıydım, gezinirken denkgelmişti.
    oğlum arşiv hep gitti lan ona yanıyorum. harici bozuldu, şimdi nereden toplayacağız ki? bunun gibi yüzlerce ss vardı.

    başka ss varsa at biraz kopalım

    bayağı vardı eski ss'lerden, şimdi bulmam imkansız gibi.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: hashus1099

    quote:

    Orijinalden alıntı: FIRAT_G_

    quote:

    Orijinalden alıntı: hashus1099

    quote:

    Orijinalden alıntı: AC DC

    quote:

    Orijinalden alıntı: Mugetsuga

    buyrun
     SINIFA MIÇAN ARKADAŞIN YAZISI :D

    Ohaaa. Bu SS nin sahibi kim ? Altta açık olan msn konuşma penceresi benim. Tracy olan.


    benim lan benim, mayıs 2008'de almıştım ss'yi. sınırsız banlıydım, gezinirken denkgelmişti.
    oğlum arşiv hep gitti lan ona yanıyorum. harici bozuldu, şimdi nereden toplayacağız ki? bunun gibi yüzlerce ss vardı.

    başka ss varsa at biraz kopalım

    bayağı vardı eski ss'lerden, şimdi bulmam imkansız gibi.

    Bulunca at konuya gülelim biraz




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Mugetsuga

    buyrun
     SINIFA MIÇAN ARKADAŞIN YAZISI :D


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Nikimsonik

    quote:

    Orijinalden alıntı: FIRAT_G_

    quote:

    Orijinalden alıntı: sadecefatih

    dibine kadar csb

    tamam hadi git şimdi

    ne kasıyorsunuz bu kadar güldük ettik işte

    öyle tamamda daha iyilerini gördük örneğin bim hikayesi.

    deneyimlerime göre pek fazla samimi olunmayan bir kişiyle yanyana yürümek zorunda kalmaktan sonra en fazla gerginlik yaratan hadisedir. zordur bir zamanlar sevdiğiniz kişinin blume tuvalet kağıdı aldığını görmek, çok zordur onun le cola içtiğine şahıt olmak, çok zordur...

    "hayatın nereye doğru yol aldığını kestiremiyoruz. aslında insan gözü kapalı yaşıyor bence. nereye gittiğini bilmeden öylece savruluyor. bazen açıyor gözünü, bir bakıyor aşık olmuş. sonra yine kapıyor açtığında bakıyor terkedilmiş veya terketmiş. sonra yine kapıyor, açtığında görüyor ki yaşlanmış. şuursuzca geçiyor yıllar. kırışan bir yüz. ben miyim diye bakıyorsun aynaya. evet evet benim galiba".

    romanım aslında harika gidiyordu. baş karakterim filip bu düşünceleri aslında kendi kendine söylüyor gibi gözükse de topluma çok saf bir şekilde yaşıyorsunuz mesajı veriyordu. mükemmel metaforlarla okuyucuyu kendinden geçirtecektim. daha ilk günden romanı yarılamıştım, hızlı yazıyordum. aslında bu gazla bitirirdim akşam ezanına kadar ama bir de baktım ki bana güç veren iki dostum da bitmiş. patito ve le porta.

    patito yerken kendimi muazzam bir hayal havuzunda buluyorum nedense. bana güç veriyor ve kuruyan bogazımı nemlendirmek için içtiğim le porta sayesinde de daha bir coşuyorum. ama işte filipin de dediği gibi hayat hiç de istediğimiz gibi gitmiyor.

    son patitoyu da attım ağzıma ve bim'e doğru yola çıktım. zaten iki adım ötesi bim. annemin terliklerini giyip çıkayım lan dedim, kim iki saat şimdi bağcık bağlayacak. ama olgun bir erkek insanda eğreti duran şeylerin başında anne terliği geliyormuş canlar ben bunu anladım.

    bim her zamanki gibi sakindi. klima çalışıyor ama soğutmuyordu. nasıl bir klima lan bu diyerek incelemeye başladım. ama görevli beni balici sandı, çünkü ayaklarımda da acayip terlikler altımda çamaşır suyu sıçrayıp da rengi atmış bir pijamayla pek de güzel bir gaspçı havası veriyordum.

    "abi bu klima üflemiyor galiba" dedim. ama cevap vermedi, işine döndü. ben de doğruca patitoların olduğu yere gittim. aman allahım bu ne güzellik. bissürü patito yan yana. gel de alma. hemen iki paket aldım. zaten sudan ucuz. bir de le porta almak lazımdı. gittim onu da aldım.

    tam arkamı dönüp gidecekken tanıdık bir ses duydum. pek bir tanıdık. sanki bir zamanlar kulağıma "aşkım" diye yankılanan bir ses şimdi "süt de alalım. dost süt olsun" diyordu. bir zamanlar kulağıma "seni seviyorum" diye yankılanan bir ses şimdi "yok muratbey kaşar alalım o daha ucuz" diyordu. yavaşça arkamı döndüm. patitolar ve le porta elimden yere düştü. evet, eski sevgilimdi bu.

    bir zamanlar sevdiğim kadındı. bir zamanlar elele tutuşarak mal gibi gezdiğimiz kadın. şimdi nişanlısıyla bim'e gelmiş alışveriş yapıyordu. bir zamanlar aşık olduğum kadındı bu. ve alışveriş arabasında le cola, blume, dost süt, dost peynir, muratbey kaşarları gibi birsürü ürün vardı. evet bir zamanlar uğruna canımı verebileceğim kadındı bu.

    ben şaşkınlıktan elimdekileri yere düşürünce bunlar birden irkildi ve hemen arkasını döndü. ben, beni görmesinler diye hızlıca aşağıya eğildim ama lanet olası bim'de raf diye bir şey yok ki. tansaş olsa arkadaki adam seni göremez ama raf yerine kolilerde ürün sergileyen bim sayesinde saklanamadım.

    peki size sorarım. siz arkanızı döndüğünüzde, devekuşu gibi saklandığını sanan ama ayağında ufak numara anne terlikleriyle sıçar gibi çömelmiş ve kıç çatalı gözüken bir adam görseniz ne yaparsanız? işte onlar da öyle yaptılar. bastılar kahkahayı. yavaş ve gurur yıkılmışça ayağa kalktım. le portam mahzunca yerden bana bakıyordu. ben gibi yıkılmış, öylece yatıyordu.

    gözlerine baktım. le portanın değil lan, eski sevgilimin. bana baktı, mahzun bir bakış görmek isterdim ama alay ediyordu resmen. ayaklarıma bakıyordu. anne terliği giymiş, parmakları ucundan çıkmış bir ayak. buydum işte. sen bu adamla bir zamanlar çıkmıştın. şimdiki sevgilin çok iyi giyinmiş ama bir bak bakayım ona. bim'de bu şıklık? sence de biraz samimiyetsiz değil mi? ben en azından yakışıyorum buraya. içimden geldiği gibiyim.

    böyle düşündüm ama sonra hassiktir dedim. adam kapmış kızı, ben de lavuk gibi pijamayla terlikle geziyorum. kim naapsın lan beni. "nasılsın görüşmeyeli?" dedim. "iyiyim" dedi. "ne güzel" dedim. "hıhı" dedi. gittikçe gerginleşiyordu ortam. yeni sevgilisi kıllandı mı acaba diye baktım ama "nasıl olsa bu lavuktan bir zarar gelmez" düşüncesi hasıl olduğundan zerre s*k*nde değildim herifin. adam en ucuz kangal sucuğu seçmekle meşguldu.

    "niye böyle olduk biz?" der gibi baktım. "ne diyorsun?" der gibi baktı bana. "niye böyle olduk diyorum?" der gibi tekrar baktım. "ne diyorsun anlamıyorum" der gibi tekrar baktı bana. "neyse s*kt*r et" der gibi baktım. siktir etti alışverişe devam etti. bir güle güle demeden.

    gözyaşlarımı saklayarak iki poşet patitoyu ve le portamı yerden aldım ve kasaya gittim. bir de blume peçete aldım yüzlük paket, gözyaşlarımı silmek için. kasadaki görevli yine baliciymişim gibi baktı bana, "paran var mı" der gibi baktı bana, bana bakmasın artık kimse. al lan paranı der gibi uzattım, para üstü beklemeden çıktım ama sonra hemen geri dönüp şahsiyetsizce aldım paranın üstünü. tam çıkacakken fiş almayı unuttuğum aklıma geldi. dönüp onu da aldım. mina koyim, bir romantizm de yaşayamadık be.

    eve giderken serkan geldi yavaşça yanıma. tek dostum, yoldaşım, üzgün olduğumu anlayabilen tek insan.

    "abi bir şey diycem. pijamanın kıçında delik var, kıçın gözüküyor, baya bir büyük"

    o günden beri evdeyim. bim'e de kapıcıyı yolluyorum.



    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: MrKira


    quote:

    Orijinalden alıntı: Nikimsonik

    quote:

    Orijinalden alıntı: FIRAT_G_

    quote:

    Orijinalden alıntı: sadecefatih

    dibine kadar csb

    tamam hadi git şimdi

    ne kasıyorsunuz bu kadar güldük ettik işte

    öyle tamamda daha iyilerini gördük örneğin bim hikayesi.

    deneyimlerime göre pek fazla samimi olunmayan bir kişiyle yanyana yürümek zorunda kalmaktan sonra en fazla gerginlik yaratan hadisedir. zordur bir zamanlar sevdiğiniz kişinin blume tuvalet kağıdı aldığını görmek, çok zordur onun le cola içtiğine şahıt olmak, çok zordur...

    "hayatın nereye doğru yol aldığını kestiremiyoruz. aslında insan gözü kapalı yaşıyor bence. nereye gittiğini bilmeden öylece savruluyor. bazen açıyor gözünü, bir bakıyor aşık olmuş. sonra yine kapıyor açtığında bakıyor terkedilmiş veya terketmiş. sonra yine kapıyor, açtığında görüyor ki yaşlanmış. şuursuzca geçiyor yıllar. kırışan bir yüz. ben miyim diye bakıyorsun aynaya. evet evet benim galiba".

    romanım aslında harika gidiyordu. baş karakterim filip bu düşünceleri aslında kendi kendine söylüyor gibi gözükse de topluma çok saf bir şekilde yaşıyorsunuz mesajı veriyordu. mükemmel metaforlarla okuyucuyu kendinden geçirtecektim. daha ilk günden romanı yarılamıştım, hızlı yazıyordum. aslında bu gazla bitirirdim akşam ezanına kadar ama bir de baktım ki bana güç veren iki dostum da bitmiş. patito ve le porta.

    patito yerken kendimi muazzam bir hayal havuzunda buluyorum nedense. bana güç veriyor ve kuruyan bogazımı nemlendirmek için içtiğim le porta sayesinde de daha bir coşuyorum. ama işte filipin de dediği gibi hayat hiç de istediğimiz gibi gitmiyor.

    son patitoyu da attım ağzıma ve bim'e doğru yola çıktım. zaten iki adım ötesi bim. annemin terliklerini giyip çıkayım lan dedim, kim iki saat şimdi bağcık bağlayacak. ama olgun bir erkek insanda eğreti duran şeylerin başında anne terliği geliyormuş canlar ben bunu anladım.

    bim her zamanki gibi sakindi. klima çalışıyor ama soğutmuyordu. nasıl bir klima lan bu diyerek incelemeye başladım. ama görevli beni balici sandı, çünkü ayaklarımda da acayip terlikler altımda çamaşır suyu sıçrayıp da rengi atmış bir pijamayla pek de güzel bir gaspçı havası veriyordum.

    "abi bu klima üflemiyor galiba" dedim. ama cevap vermedi, işine döndü. ben de doğruca patitoların olduğu yere gittim. aman allahım bu ne güzellik. bissürü patito yan yana. gel de alma. hemen iki paket aldım. zaten sudan ucuz. bir de le porta almak lazımdı. gittim onu da aldım.

    tam arkamı dönüp gidecekken tanıdık bir ses duydum. pek bir tanıdık. sanki bir zamanlar kulağıma "aşkım" diye yankılanan bir ses şimdi "süt de alalım. dost süt olsun" diyordu. bir zamanlar kulağıma "seni seviyorum" diye yankılanan bir ses şimdi "yok muratbey kaşar alalım o daha ucuz" diyordu. yavaşça arkamı döndüm. patitolar ve le porta elimden yere düştü. evet, eski sevgilimdi bu.

    bir zamanlar sevdiğim kadındı. bir zamanlar elele tutuşarak mal gibi gezdiğimiz kadın. şimdi nişanlısıyla bim'e gelmiş alışveriş yapıyordu. bir zamanlar aşık olduğum kadındı bu. ve alışveriş arabasında le cola, blume, dost süt, dost peynir, muratbey kaşarları gibi birsürü ürün vardı. evet bir zamanlar uğruna canımı verebileceğim kadındı bu.

    ben şaşkınlıktan elimdekileri yere düşürünce bunlar birden irkildi ve hemen arkasını döndü. ben, beni görmesinler diye hızlıca aşağıya eğildim ama lanet olası bim'de raf diye bir şey yok ki. tansaş olsa arkadaki adam seni göremez ama raf yerine kolilerde ürün sergileyen bim sayesinde saklanamadım.

    peki size sorarım. siz arkanızı döndüğünüzde, devekuşu gibi saklandığını sanan ama ayağında ufak numara anne terlikleriyle sıçar gibi çömelmiş ve kıç çatalı gözüken bir adam görseniz ne yaparsanız? işte onlar da öyle yaptılar. bastılar kahkahayı. yavaş ve gurur yıkılmışça ayağa kalktım. le portam mahzunca yerden bana bakıyordu. ben gibi yıkılmış, öylece yatıyordu.

    gözlerine baktım. le portanın değil lan, eski sevgilimin. bana baktı, mahzun bir bakış görmek isterdim ama alay ediyordu resmen. ayaklarıma bakıyordu. anne terliği giymiş, parmakları ucundan çıkmış bir ayak. buydum işte. sen bu adamla bir zamanlar çıkmıştın. şimdiki sevgilin çok iyi giyinmiş ama bir bak bakayım ona. bim'de bu şıklık? sence de biraz samimiyetsiz değil mi? ben en azından yakışıyorum buraya. içimden geldiği gibiyim.

    böyle düşündüm ama sonra hassiktir dedim. adam kapmış kızı, ben de lavuk gibi pijamayla terlikle geziyorum. kim naapsın lan beni. "nasılsın görüşmeyeli?" dedim. "iyiyim" dedi. "ne güzel" dedim. "hıhı" dedi. gittikçe gerginleşiyordu ortam. yeni sevgilisi kıllandı mı acaba diye baktım ama "nasıl olsa bu lavuktan bir zarar gelmez" düşüncesi hasıl olduğundan zerre s*k*nde değildim herifin. adam en ucuz kangal sucuğu seçmekle meşguldu.

    "niye böyle olduk biz?" der gibi baktım. "ne diyorsun?" der gibi baktı bana. "niye böyle olduk diyorum?" der gibi tekrar baktım. "ne diyorsun anlamıyorum" der gibi tekrar baktı bana. "neyse s*kt*r et" der gibi baktım. siktir etti alışverişe devam etti. bir güle güle demeden.

    gözyaşlarımı saklayarak iki poşet patitoyu ve le portamı yerden aldım ve kasaya gittim. bir de blume peçete aldım yüzlük paket, gözyaşlarımı silmek için. kasadaki görevli yine baliciymişim gibi baktı bana, "paran var mı" der gibi baktı bana, bana bakmasın artık kimse. al lan paranı der gibi uzattım, para üstü beklemeden çıktım ama sonra hemen geri dönüp şahsiyetsizce aldım paranın üstünü. tam çıkacakken fiş almayı unuttuğum aklıma geldi. dönüp onu da aldım. mina koyim, bir romantizm de yaşayamadık be.

    eve giderken serkan geldi yavaşça yanıma. tek dostum, yoldaşım, üzgün olduğumu anlayabilen tek insan.

    "abi bir şey diycem. pijamanın kıçında delik var, kıçın gözüküyor, baya bir büyük"

    o günden beri evdeyim. bim'e de kapıcıyı yolluyorum.




    Gece gece evde kahkaha attım

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Eskiden forum bir başkaydı ne günlerdi ne gülerdik saatlerce sıkılmadan okurduk herşeyi ya şimdi
  • Ne boktan konudur bu böyle ya.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: MTZ BUFFER

    Ne boktan konudur bu böyle ya.

    tamam hadi git şimdi
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Mugetsuga

    buyrun
     SINIFA MIÇAN ARKADAŞIN YAZISI :D

    hahahah lan ne güldüm :D




  • quote:

    Orijinalden alıntı: PAN-TURK

    işte bunlar hep inci sözlük.
    daha önceden benzeri bi çok olay incide anlatıldı, ciddi manada komik ve alta ettirecek derecede yarıyor adamı.


    bu başlık inci sözlük kurulmadan 1 yıl evvel açılmış. incinin maskot edindiği baykuşun ssleri buralarda gezer, tipim nasıl konuları açılırdı daha inci yoktu(orada ss'li yerine capsli fala derlerdi). orada meşhur olan bir çoğu espri buradan çıkıyor zaten neredeyse. buradaki üyelerin çoğu sözlük kullanıcısı olunca, direkt olarak sözlüklerde kullanıyorlar buradaki olayları.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi hahayouaredead -- 29 Ekim 2013; 2:22:27 >
  • Bizim okuldada bi hıyarağası tuvaletin kapısını açmaya üşenmiş pisuvarın önüne zıçmıştı hocada resmini çekip okulun heryerine asmıştı
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Mugetsuga

    buyrun
     SINIFA MIÇAN ARKADAŞIN YAZISI :D


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Dehhani.

    Bizim okuldada bi hıyarağası tuvaletin kapısını açmaya üşenmiş pisuvarın önüne zıçmıştı hocada resmini çekip okulun heryerine asmıştı

    Hoca neden öyle bir şey yapmış?
  • gelsin yeni maceralar
  • 
Sayfa: önceki 56789
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.