'VOLVO S60 (2011 ve sonrası): Sorular, Cevaplar ve Dostluklar' (717. sayfa)

quote:

Orijinalden alıntı: ÇAĞLAR SERTAN KASIMOĞLU

quote: Orijinalden alıntı: aya az önce kapsamlı bi temizlik yaptım. bagaja girince, şu meşhur bijon anahtarı takıldı gözüme. herkes kalitesizliğinden şikayetçi olup "koca volvo bu kadar şikayeti göz ardı etmeyip, adam gibi bir anahtarla değiştirmeliydi bunları" deniyordu ama bu anahtarın üzerinde "made in turkey" yazıyor. yani bu durumda tüm volvo'ların bijon ahantarı burdan isveç'e gidip ordan tüm dünyaya dağılmayacağına göre anlaşılan bu anahtarlar "koskoca volvo'nun" değil, "küçücük volvo turkey'nin" marifeti olmalı. e bu durumda "bunca şikayeti dikkate alıp adam gibi bir bijon anahtarıyla değiştirme" işi isveç'e değil volvo turkey'e kaldığına göre bu oldukça büyük bir hayal olur sanırım. zaten bu kalitesiz malzemeyi koyan onlar olduğuna göre, adam akıllı bir şey koyacak olsaydı bunu baştan yapması gerekirdi. baştan yapmadığı bir kalite arayışını sonradan beklemek çok ütopik olmaz mı? yoksa benim bijon anahtarı orjinal kalitesiz olanlardan değil mi? sizinkilerde de üretim yeri türkiye mi?

Türkiye'de üretilip,yurtdışına ihraç ediliyor.

Yurtdışındaki fabrikalarda araçlara ekleniyor ve araçlar çeşitli ülkelere satılmaz üzere dağıtılıyor.

Volvo Car Türkiye'nin buradaki kusuru bu kadar yaşanan mağduriyetleri hiçe saymasıdır.

Ürünün sorunlu olduğunu anlamak için büyük testler,üstün çalışmalar yapmaya gerek yok.

quote:

Orijinalden alıntı: aya

quote: Orijinalden alıntı: ÇAĞLAR SERTAN KASIMOĞLU quote: Orijinalden alıntı: aya az önce kapsamlı bi temizlik yaptım. bagaja girince, şu meşhur bijon anahtarı takıldı gözüme. herkes kalitesizliğinden şikayetçi olup "koca volvo bu kadar şikayeti göz ardı etmeyip, adam gibi bir anahtarla değiştirmeliydi bunları" deniyordu ama bu anahtarın üzerinde "made in turkey" yazıyor. yani bu durumda tüm volvo'ların bijon ahantarı burdan isveç'e gidip ordan tüm dünyaya dağılmayacağına göre anlaşılan bu anahtarlar "koskoca volvo'nun" değil, "küçücük volvo turkey'nin" marifeti olmalı. e bu durumda "bunca şikayeti dikkate alıp adam gibi bir bijon anahtarıyla değiştirme" işi isveç'e değil volvo turkey'e kaldığına göre bu oldukça büyük bir hayal olur sanırım. zaten bu kalitesiz malzemeyi koyan onlar olduğuna göre, adam akıllı bir şey koyacak olsaydı bunu baştan yapması gerekirdi. baştan yapmadığı bir kalite arayışını sonradan beklemek çok ütopik olmaz mı? yoksa benim bijon anahtarı orjinal kalitesiz olanlardan değil mi? sizinkilerde de üretim yeri türkiye mi? Türkiye'de üretilip,yurtdışına ihraç ediliyor. Yurtdışındaki fabrikalarda araçlara ekleniyor ve araçlar çeşitli ülkelere satılmaz üzere dağıtılıyor. Volvo Car Türkiye'nin buradaki kusuru bu kadar yaşanan mağduriyetleri hiçe saymasıdır. Ürünün sorunlu olduğunu anlamak için büyük testler,üstün çalışmalar yapmaya gerek yok.

normalde tedarikçilerden tedarik edilen bir çok parça için üreticilerin üretim ve kalite kriterleri vardır. şu, şu özelliklerde, şu kadar basınç ve kuvvete dayanıklı" vs. diye giden bir standart listesidir. ve üretilen ürünlerin bu standartları karşılayıp karşılamadığına dair de basınç, itme, çekme test sonuçları vs. istenir. hatta tedarikçinin göndereceği test sonuçlarına güvenmeyip üretici, gelen parçalardan parti parti örnekler alıp kendisi de test eder ya da ettirir. üretim süreci böyle işlemesi gerekir normal şartlarda.

ama belli ki, çok hayati bir mesele değil diye olsa gerek (ki stepne ya da run flat lastik bulunmayan bir araçta yolda bırakma riskine binaen üzerinde özellikle durulmalıydı) volvo bu işi pas geçmiş anlaşılan.

oysa bazı ince detayların sesi yüksek çıkar. bu örnekte de görüldüğü gibi bazı noktalar atlanırsa marka imajı ciddi oranda zedelenebilir. tamam bir bijon anahtarından dolayı volvo imajı o kadar yüksek oranlı sekteye uğramayabilir ama bu daha dikkatli olunması konusunda sadece bir örnek. bu konuda bir dikkatsizlik, daha hayati konularda ortaya çıkabilecek başka dikkatsizliklere de kapı aralar. sonra bir bakmışsınız, sizin yıllarca uğraşıp didinerek elde ettiğiniz, dişinizle tırnağınızla elde ettiğiniz birikimler, bir kendini bilmez yüzünden bir gecede heba olmuş gitmiş. bu sadece otomotiv sektörü için değil, her iş kolu için gereçli bir kural aslında...

bahsini ettiğimiz şey basit görünebilir, "altı üstü basit bir bijon anahtarı" denilip geçilmeye çalışılabilir ama bahsini ettiğimiz araç da sıradan bir araç değil. bir B, C sınıfı, maliyete oynayan bir araç olsa daha hoş görülü düşünülebilir ama bu araç D sınıfı bir araç. yani üretim maliyetlerinin bir kademe daha aşağıda düşünülmesi gereken bir sınıfta yer alıyor. D sınıfı müşterilerinin beklentilerini B, C sınıfı beklentileri gibi düşünmemeli hiç bir üretici. belki bu anahtara ömrü boyunca hiç ihtiyaç duymayacak müşteriler vardır bu sınıf müşterileri arasında ama bu bir şey ifade etmez. milyonlarca müşteri içinde sadece tek biri bile bu anahtara ihtiyacı olduğunda onu kullanamaz ve mağduriyet yaşarsa bunun markaya maddi ve/veya manevi faturası gayet de ağır olabilir.

bizim için farketmez, sonuçta müşteri olan biziz, para bizde, volvo olmaz başka bir marka olur. o nedenle cebimdeki paraya talip olan herhangi bir üreticinin her konuda hassas davranmasını beklemek müşteri olarak en tabii hakkım olmalı... ama volvo sanırım, güvenlik ve diğer konulardaki başarısıyla bu eksikliği kafalardan sildirebileceği gibi bir düşünce içinde. valla, sinek küçük ama mide bulandırır. kendileri bilir...

quote:

Orijinalden alıntı: ÇAĞLAR SERTAN KASIMOĞLU

quote: Orijinalden alıntı: aya quote: Orijinalden alıntı: ÇAĞLAR SERTAN KASIMOĞLU quote: Orijinalden alıntı: aya az önce kapsamlı bi temizlik yaptım. bagaja girince, şu meşhur bijon anahtarı takıldı gözüme. herkes kalitesizliğinden şikayetçi olup "koca volvo bu kadar şikayeti göz ardı etmeyip, adam gibi bir anahtarla değiştirmeliydi bunları" deniyordu ama bu anahtarın üzerinde "made in turkey" yazıyor. yani bu durumda tüm volvo'ların bijon ahantarı burdan isveç'e gidip ordan tüm dünyaya dağılmayacağına göre anlaşılan bu anahtarlar "koskoca volvo'nun" değil, "küçücük volvo turkey'nin" marifeti olmalı. e bu durumda "bunca şikayeti dikkate alıp adam gibi bir bijon anahtarıyla değiştirme" işi isveç'e değil volvo turkey'e kaldığına göre bu oldukça büyük bir hayal olur sanırım. zaten bu kalitesiz malzemeyi koyan onlar olduğuna göre, adam akıllı bir şey koyacak olsaydı bunu baştan yapması gerekirdi. baştan yapmadığı bir kalite arayışını sonradan beklemek çok ütopik olmaz mı? yoksa benim bijon anahtarı orjinal kalitesiz olanlardan değil mi? sizinkilerde de üretim yeri türkiye mi? Türkiye'de üretilip,yurtdışına ihraç ediliyor. Yurtdışındaki fabrikalarda araçlara ekleniyor ve araçlar çeşitli ülkelere satılmaz üzere dağıtılıyor. Volvo Car Türkiye'nin buradaki kusuru bu kadar yaşanan mağduriyetleri hiçe saymasıdır. Ürünün sorunlu olduğunu anlamak için büyük testler,üstün çalışmalar yapmaya gerek yok. normalde tedarikçilerden tedarik edilen bir çok parça için üreticilerin üretim ve kalite kriterleri vardır. şu, şu özelliklerde, şu kadar basınç ve kuvvete dayanıklı" vs. diye giden bir standart listesidir. ve üretilen ürünlerin bu standartları karşılayıp karşılamadığına dair de basınç, itme, çekme test sonuçları vs. istenir. hatta tedarikçinin göndereceği test sonuçlarına güvenmeyip üretici, gelen parçalardan parti parti örnekler alıp kendisi de test eder ya da ettirir. üretim süreci böyle işlemesi gerekir normal şartlarda. ama belli ki, çok hayati bir mesele değil diye olsa gerek (ki stepne ya da run flat lastik bulunmayan bir araçta yolda bırakma riskine binaen üzerinde özellikle durulmalıydı) volvo bu işi pas geçmiş anlaşılan. oysa bazı ince detayların sesi yüksek çıkar. bu örnekte de görüldüğü gibi bazı noktalar atlanırsa marka imajı ciddi oranda zedelenebilir. tamam bir bijon anahtarından dolayı volvo imajı o kadar yüksek oranlı sekteye uğramayabilir ama bu daha dikkatli olunması konusunda sadece bir örnek. bu konuda bir dikkatsizlik, daha hayati konularda ortaya çıkabilecek başka dikkatsizliklere de kapı aralar. sonra bir bakmışsınız, sizin yıllarca uğraşıp didinerek elde ettiğiniz, dişinizle tırnağınızla elde ettiğiniz birikimler, bir kendini bilmez yüzünden bir gecede heba olmuş gitmiş. bu sadece otomotiv sektörü için değil, her iş kolu için gereçli bir kural aslında... bahsini ettiğimiz şey basit görünebilir, "altı üstü basit bir bijon anahtarı" denilip geçilmeye çalışılabilir ama bahsini ettiğimiz araç da sıradan bir araç değil. bir B, C sınıfı, maliyete oynayan bir araç olsa daha hoş görülü düşünülebilir ama bu araç D sınıfı bir araç. yani üretim maliyetlerinin bir kademe daha aşağıda düşünülmesi gereken bir sınıfta yer alıyor. D sınıfı müşterilerinin beklentilerini B, C sınıfı beklentileri gibi düşünmemeli hiç bir üretici. belki bu anahtara ömrü boyunca hiç ihtiyaç duymayacak müşteriler vardır bu sınıf müşterileri arasında ama bu bir şey ifade etmez. milyonlarca müşteri içinde sadece tek biri bile bu anahtara ihtiyacı olduğunda onu kullanamaz ve mağduriyet yaşarsa bunun markaya maddi ve/veya manevi faturası gayet de ağır olabilir. bizim için farketmez, sonuçta müşteri olan biziz, para bizde, volvo olmaz başka bir marka olur. o nedenle cebimdeki paraya talip olan herhangi bir üreticinin her konuda hassas davranmasını beklemek müşteri olarak en tabii hakkım olmalı... ama volvo sanırım, güvenlik ve diğer konulardaki başarısıyla bu eksikliği kafalardan sildirebileceği gibi bir düşünce içinde. valla, sinek küçük ama mide bulandırır. kendileri bilir...

Dediğiniz gibi, her parçanın teknik resmi, şartnameleri oluyor. Tedarikçi ile sözleşmeler yapılıyor alınan ürünler için.

Volvo şartnamesinde tork dayanımları, metal-malzeme teknik bilgisi( TDS ), olmak zorunda. Hatta uluslararası IMDS girişlerinin yapılıyor olması gerekiyor.

Fakat ne akla hizmet bu kadar dayanıksız bijon anahtarı araca konulur belli değil.

Hiç koymasalar daha iyi , jantları çiziyor çünkü.

Bünyesinde metalurji mühendisi bulunduran ve marka felsefesi gereği metal konusunda birçok çalışmalar yapan volvo'nun a segmenti olsa bile böyle bir parçayı kullanmaması gerekir.

quote:

Orijinalden alıntı: korayesque

Aynı bijon anahtarı Ford Focus aracımda da vardı. O da ilk kullanımda alaşım jantlarıma zarar verdi, kendini imha etti, ve kenara attım. Resmen uyduruk kalın etli bir sacdan yapılmış bir alet. Sonradan yine benzer formda imal edilmiş ama dövme çelik chrome-vanadium İzeltaş bijon aldım da rahat ettim.

K.

quote:

Orijinalden alıntı: aya

quote: Orijinalden alıntı: ÇAĞLAR SERTAN KASIMOĞLU quote: Orijinalden alıntı: aya quote: Orijinalden alıntı: ÇAĞLAR SERTAN KASIMOĞLU quote: Orijinalden alıntı: aya az önce kapsamlı bi temizlik yaptım. bagaja girince, şu meşhur bijon anahtarı takıldı gözüme. herkes kalitesizliğinden şikayetçi olup "koca volvo bu kadar şikayeti göz ardı etmeyip, adam gibi bir anahtarla değiştirmeliydi bunları" deniyordu ama bu anahtarın üzerinde "made in turkey" yazıyor. yani bu durumda tüm volvo'ların bijon ahantarı burdan isveç'e gidip ordan tüm dünyaya dağılmayacağına göre anlaşılan bu anahtarlar "koskoca volvo'nun" değil, "küçücük volvo turkey'nin" marifeti olmalı. e bu durumda "bunca şikayeti dikkate alıp adam gibi bir bijon anahtarıyla değiştirme" işi isveç'e değil volvo turkey'e kaldığına göre bu oldukça büyük bir hayal olur sanırım. zaten bu kalitesiz malzemeyi koyan onlar olduğuna göre, adam akıllı bir şey koyacak olsaydı bunu baştan yapması gerekirdi. baştan yapmadığı bir kalite arayışını sonradan beklemek çok ütopik olmaz mı? yoksa benim bijon anahtarı orjinal kalitesiz olanlardan değil mi? sizinkilerde de üretim yeri türkiye mi? Türkiye'de üretilip,yurtdışına ihraç ediliyor. Yurtdışındaki fabrikalarda araçlara ekleniyor ve araçlar çeşitli ülkelere satılmaz üzere dağıtılıyor. Volvo Car Türkiye'nin buradaki kusuru bu kadar yaşanan mağduriyetleri hiçe saymasıdır. Ürünün sorunlu olduğunu anlamak için büyük testler,üstün çalışmalar yapmaya gerek yok. normalde tedarikçilerden tedarik edilen bir çok parça için üreticilerin üretim ve kalite kriterleri vardır. şu, şu özelliklerde, şu kadar basınç ve kuvvete dayanıklı" vs. diye giden bir standart listesidir. ve üretilen ürünlerin bu standartları karşılayıp karşılamadığına dair de basınç, itme, çekme test sonuçları vs. istenir. hatta tedarikçinin göndereceği test sonuçlarına güvenmeyip üretici, gelen parçalardan parti parti örnekler alıp kendisi de test eder ya da ettirir. üretim süreci böyle işlemesi gerekir normal şartlarda. ama belli ki, çok hayati bir mesele değil diye olsa gerek (ki stepne ya da run flat lastik bulunmayan bir araçta yolda bırakma riskine binaen üzerinde özellikle durulmalıydı) volvo bu işi pas geçmiş anlaşılan. oysa bazı ince detayların sesi yüksek çıkar. bu örnekte de görüldüğü gibi bazı noktalar atlanırsa marka imajı ciddi oranda zedelenebilir. tamam bir bijon anahtarından dolayı volvo imajı o kadar yüksek oranlı sekteye uğramayabilir ama bu daha dikkatli olunması konusunda sadece bir örnek. bu konuda bir dikkatsizlik, daha hayati konularda ortaya çıkabilecek başka dikkatsizliklere de kapı aralar. sonra bir bakmışsınız, sizin yıllarca uğraşıp didinerek elde ettiğiniz, dişinizle tırnağınızla elde ettiğiniz birikimler, bir kendini bilmez yüzünden bir gecede heba olmuş gitmiş. bu sadece otomotiv sektörü için değil, her iş kolu için gereçli bir kural aslında... bahsini ettiğimiz şey basit görünebilir, "altı üstü basit bir bijon anahtarı" denilip geçilmeye çalışılabilir ama bahsini ettiğimiz araç da sıradan bir araç değil. bir B, C sınıfı, maliyete oynayan bir araç olsa daha hoş görülü düşünülebilir ama bu araç D sınıfı bir araç. yani üretim maliyetlerinin bir kademe daha aşağıda düşünülmesi gereken bir sınıfta yer alıyor. D sınıfı müşterilerinin beklentilerini B, C sınıfı beklentileri gibi düşünmemeli hiç bir üretici. belki bu anahtara ömrü boyunca hiç ihtiyaç duymayacak müşteriler vardır bu sınıf müşterileri arasında ama bu bir şey ifade etmez. milyonlarca müşteri içinde sadece tek biri bile bu anahtara ihtiyacı olduğunda onu kullanamaz ve mağduriyet yaşarsa bunun markaya maddi ve/veya manevi faturası gayet de ağır olabilir. bizim için farketmez, sonuçta müşteri olan biziz, para bizde, volvo olmaz başka bir marka olur. o nedenle cebimdeki paraya talip olan herhangi bir üreticinin her konuda hassas davranmasını beklemek müşteri olarak en tabii hakkım olmalı... ama volvo sanırım, güvenlik ve diğer konulardaki başarısıyla bu eksikliği kafalardan sildirebileceği gibi bir düşünce içinde. valla, sinek küçük ama mide bulandırır. kendileri bilir... Dediğiniz gibi, her parçanın teknik resmi, şartnameleri oluyor. Tedarikçi ile sözleşmeler yapılıyor alınan ürünler için. Volvo şartnamesinde tork dayanımları, metal-malzeme teknik bilgisi( TDS ), olmak zorunda. Hatta uluslararası IMDS girişlerinin yapılıyor olması gerekiyor. Fakat ne akla hizmet bu kadar dayanıksız bijon anahtarı araca konulur belli değil. Hiç koymasalar daha iyi , jantları çiziyor çünkü. Bünyesinde metalurji mühendisi bulunduran ve marka felsefesi gereği metal konusunda birçok çalışmalar yapan volvo'nun a segmenti olsa bile böyle bir parçayı kullanmaması gerekir.

aynen dediğiniz gibi...

belki "nasılsa araçta stepneyi kaldırdık, lastik patlasa bile bijonları söküp ne yapacaklar, göstermelik koyun gitsin" demişlerdir...

quote:

Orijinalden alıntı: distardi72

sevgili Volvocu dostlar
şirket arabası geldiği için ikinci volvomu da bugün sattım.. t3 adv. paket henüz 100 km deydi.. opsiyonları sunroof deri döşeme ve 17 inc jant 2015 model.. 124 bin satış fiyatım (bilgi vermesi için paylaşıyorum) .. uzun süre istediğim fiyata satamadım maalesef.. ama hedeflediğim fiyatın altına vermediğim için de mutluyum, her ne kadar bazı dostlar fiyatın yüksek demiş olsa bile :)

çok kısa bir not; diğer volvom da d2 idi.. ve şunu söylemeden geçemeyeceğim, volvo ya T3 motor ve geartronic çok ama çok yakışıyor, D2 ve T3 arasında kağıt üzerinde var olan o farkı T3 kullanırken fazlasıyla hissediyorsunuz... bir araba bu kadar mı sürüşü keyifli ve güzel olur. Volvo bu satış rakamlarının çok üzerine çıkması lazım, hak etmiyor bulunduğu yeri.. neyseeee eminim hepimizin söyleyecek bu konuda çok şeyi var..
herkese kazasız belasız volvo lu güzel günler dilerim.

quote:

Orijinalden alıntı: ÇAĞLAR SERTAN KASIMOĞLU

quote: Orijinalden alıntı: aya quote: Orijinalden alıntı: ÇAĞLAR SERTAN KASIMOĞLU quote: Orijinalden alıntı: aya quote: Orijinalden alıntı: ÇAĞLAR SERTAN KASIMOĞLU quote: Orijinalden alıntı: aya az önce kapsamlı bi temizlik yaptım. bagaja girince, şu meşhur bijon anahtarı takıldı gözüme. herkes kalitesizliğinden şikayetçi olup "koca volvo bu kadar şikayeti göz ardı etmeyip, adam gibi bir anahtarla değiştirmeliydi bunları" deniyordu ama bu anahtarın üzerinde "made in turkey" yazıyor. yani bu durumda tüm volvo'ların bijon ahantarı burdan isveç'e gidip ordan tüm dünyaya dağılmayacağına göre anlaşılan bu anahtarlar "koskoca volvo'nun" değil, "küçücük volvo turkey'nin" marifeti olmalı. e bu durumda "bunca şikayeti dikkate alıp adam gibi bir bijon anahtarıyla değiştirme" işi isveç'e değil volvo turkey'e kaldığına göre bu oldukça büyük bir hayal olur sanırım. zaten bu kalitesiz malzemeyi koyan onlar olduğuna göre, adam akıllı bir şey koyacak olsaydı bunu baştan yapması gerekirdi. baştan yapmadığı bir kalite arayışını sonradan beklemek çok ütopik olmaz mı? yoksa benim bijon anahtarı orjinal kalitesiz olanlardan değil mi? sizinkilerde de üretim yeri türkiye mi? Türkiye'de üretilip,yurtdışına ihraç ediliyor. Yurtdışındaki fabrikalarda araçlara ekleniyor ve araçlar çeşitli ülkelere satılmaz üzere dağıtılıyor. Volvo Car Türkiye'nin buradaki kusuru bu kadar yaşanan mağduriyetleri hiçe saymasıdır. Ürünün sorunlu olduğunu anlamak için büyük testler,üstün çalışmalar yapmaya gerek yok. normalde tedarikçilerden tedarik edilen bir çok parça için üreticilerin üretim ve kalite kriterleri vardır. şu, şu özelliklerde, şu kadar basınç ve kuvvete dayanıklı" vs. diye giden bir standart listesidir. ve üretilen ürünlerin bu standartları karşılayıp karşılamadığına dair de basınç, itme, çekme test sonuçları vs. istenir. hatta tedarikçinin göndereceği test sonuçlarına güvenmeyip üretici, gelen parçalardan parti parti örnekler alıp kendisi de test eder ya da ettirir. üretim süreci böyle işlemesi gerekir normal şartlarda. ama belli ki, çok hayati bir mesele değil diye olsa gerek (ki stepne ya da run flat lastik bulunmayan bir araçta yolda bırakma riskine binaen üzerinde özellikle durulmalıydı) volvo bu işi pas geçmiş anlaşılan. oysa bazı ince detayların sesi yüksek çıkar. bu örnekte de görüldüğü gibi bazı noktalar atlanırsa marka imajı ciddi oranda zedelenebilir. tamam bir bijon anahtarından dolayı volvo imajı o kadar yüksek oranlı sekteye uğramayabilir ama bu daha dikkatli olunması konusunda sadece bir örnek. bu konuda bir dikkatsizlik, daha hayati konularda ortaya çıkabilecek başka dikkatsizliklere de kapı aralar. sonra bir bakmışsınız, sizin yıllarca uğraşıp didinerek elde ettiğiniz, dişinizle tırnağınızla elde ettiğiniz birikimler, bir kendini bilmez yüzünden bir gecede heba olmuş gitmiş. bu sadece otomotiv sektörü için değil, her iş kolu için gereçli bir kural aslında... bahsini ettiğimiz şey basit görünebilir, "altı üstü basit bir bijon anahtarı" denilip geçilmeye çalışılabilir ama bahsini ettiğimiz araç da sıradan bir araç değil. bir B, C sınıfı, maliyete oynayan bir araç olsa daha hoş görülü düşünülebilir ama bu araç D sınıfı bir araç. yani üretim maliyetlerinin bir kademe daha aşağıda düşünülmesi gereken bir sınıfta yer alıyor. D sınıfı müşterilerinin beklentilerini B, C sınıfı beklentileri gibi düşünmemeli hiç bir üretici. belki bu anahtara ömrü boyunca hiç ihtiyaç duymayacak müşteriler vardır bu sınıf müşterileri arasında ama bu bir şey ifade etmez. milyonlarca müşteri içinde sadece tek biri bile bu anahtara ihtiyacı olduğunda onu kullanamaz ve mağduriyet yaşarsa bunun markaya maddi ve/veya manevi faturası gayet de ağır olabilir. bizim için farketmez, sonuçta müşteri olan biziz, para bizde, volvo olmaz başka bir marka olur. o nedenle cebimdeki paraya talip olan herhangi bir üreticinin her konuda hassas davranmasını beklemek müşteri olarak en tabii hakkım olmalı... ama volvo sanırım, güvenlik ve diğer konulardaki başarısıyla bu eksikliği kafalardan sildirebileceği gibi bir düşünce içinde. valla, sinek küçük ama mide bulandırır. kendileri bilir... Dediğiniz gibi, her parçanın teknik resmi, şartnameleri oluyor. Tedarikçi ile sözleşmeler yapılıyor alınan ürünler için. Volvo şartnamesinde tork dayanımları, metal-malzeme teknik bilgisi( TDS ), olmak zorunda. Hatta uluslararası IMDS girişlerinin yapılıyor olması gerekiyor. Fakat ne akla hizmet bu kadar dayanıksız bijon anahtarı araca konulur belli değil. Hiç koymasalar daha iyi , jantları çiziyor çünkü. Bünyesinde metalurji mühendisi bulunduran ve marka felsefesi gereği metal konusunda birçok çalışmalar yapan volvo'nun a segmenti olsa bile böyle bir parçayı kullanmaması gerekir. aynen dediğiniz gibi... belki "nasılsa araçta stepneyi kaldırdık, lastik patlasa bile bijonları söküp ne yapacaklar, göstermelik koyun gitsin" demişlerdir...

S60'ta yok fakat XC60'ta stepne var.

Dolayısıyla her lastik patlamasında bijon anahtarını kullanmam gerekiyor.

Müşterinin istediği elektrikli kriko, runflat lastik gibi lüks birşey değil.
Bijon anahtarının sağlamlaştırılması isteniliyor.
Yetkililerin sesimizi duyduğuna eminim fakat harekete geçerler mi bilemem :)

quote:

Orijinalden alıntı: ÇAĞLAR SERTAN KASIMOĞLU

quote: Orijinalden alıntı: jhudaverdi quote: Orijinalden alıntı: ÇAĞLAR SERTAN KASIMOĞLU quote: Orijinalden alıntı: jhudaverdi quote: Orijinalden alıntı: ÇAĞLAR SERTAN KASIMOĞLU quote: Orijinalden alıntı: D.Baran Zaten hiç kullanmadım benim ilk aracımdan beri kullandığım tork ayarlı anahtarım var. Araçla beraber gelen, aşırı kalitesiz bijon anahtarını kullanmamakta yarar var, janttaki bijon deliklerini çiziyor, janta zarar veriyor, işte görmüyor, kısacası tam bir baş belası haline geliyor. Zaten yılda 2-3 kez işimiz düşüyor en fazla, o zamanda iş görmemesi gerçekten can sıkıyor. Hocam bu konuda forumda daha önce de birçok şikayet okumuştum. Peki arabayla gelen kriko, vb. diğer aletlerde de bu tarz bi sorun var mı? Bir de bijon anahtarı olarak tavsiye edebileceğiniz bir ürün var mı acaba? Piyasada çok ama sağlamlığından emin olduğumuz ve yukarıdaki zararları veremeyecek bir ürün olması için soruyorum. Krikosunu kullanmak zor oluyor biraz, bu teknoloji devrinde hiç ergonomik bir kriko yapmamışlar fakat oldukça sağlam bir kriko. Sağlamlığıyla ilgili sıkıntı yok. Fakat bijon anahtarı sıkıntısını S60 , V40 ve XC60'ta yaşadım, hepsinde patladı. Garantisi bitmiş S60 ve garantisi devam eden V40'ta garantiden değiştirdiler fakat XC60'ta garantiden değiştirmediler, bahane olarakta ''bijon anahtarı uygun torkta sıkılan bijonları gevşetebiliyor, bijonunuz fazla sıkılmıştır'' dedi. Fakat bijonu en son yetkili servis sıkmıştı balata değişiminden sonra :) İşin özeti kesinlikle araçla beraber gelen bijon anahtarına güvenmeyiniz. Resimdeki gibi bir bijon anahtarı işinizi görecektir. Teşekkürler hocam, en kısa zamanda bir tane edineceğim. Volvo'nun orijinal anahtarının işlev görmemesinin yanı sıra, bijon veya kapağa zarar vermesi de çok ilginç doğrusu... Sakın bizim bayilerden bazıları araç ile birlikte gelen anahtarı alıp yerine çakma Çin malı bir bijon koyuyor olmasın? Gerçi bu şikayet birçok kullanıcı tarafından dile getirildiği için bu da düşük ihtimal ama Volvo söz konusu olunca insan çok şaşırıyor

Bijona zarar vermiyor, janttaki bijon yuvalarını çiziyor hocam.

Resimi inceleyin, bijon yuvalarının çizilmiş olduğunu göreceksiniz.

Aynı durum hatta dahada kötüsü benim aracımda oluştu.
Kısmen rötuşla kapandı fakat tertemiz olması için muhakkak boyanması gerekiyor jantların...

Dandik bir bijon anahtarını neden koyarlar sorusunun cevabı belli aslında, maliyetten kaçmak için.

Fakat bence asıl sorun bu kadar şikayete rağmen, bu kadar kişinin mağduriyetine rağmen servis bülteni yayınlanmayıp, aksiyon yapmayıp , üstüne üstlük kullanıcılara suç atmak.

Bu zamana kadar 7-8 farklı Volvo yetkili servise gitmişimdir, bir tanesinin eline tork anahtarını alıp, uygun torkta bijon sıktığını görmedim.

Aksine darbeli havalı civata sıkma tabancasıyla, tabancanın maximum verebildiği torka kadar asılmak, üstüne de son kontrol olarak uzun kol anahtar ile Allah ne verdiyse asılmak...

Bu arada, resim alıntı başka bir forumdan :)

quote:

Orijinalden alıntı: aya

bir kaç gündür sürekli test ediyor ve videolara bakıyorum. içinde 16 gb'lık kart var ve yaklaşık 3 saatlik bir kayıt tutabiliyor bu kapasite üzerinde (görüntülerdeki değişkenler bu süreyi etkiler elbette ama normal şartlarda ortalama bu civarda). kart full dolunca ilk kayıtlardan silip yerine kaydetme nasıl olacak acaba diye merak ediyordum, kartta sürekli 300 mb üzeri bir kapasite kalacak şekilde sürekli olarak en eski kayıtlardan silme ve boşaltma yapıyor ve bunu da gayet başarılı yapıyor. içindeki kayıtlardan telefona, galeriye video indirme, fotoğraf karesi alma gibi operasyonlarda oldukça tatminkar. şimdiye kadar ne donanımsal ne da yazılımsal bir sorun yaşamadım. buna istinaden de işyerindeki araçlarımız için 2 adet daha sipariş verdim. bu yazın yaptığım en karlı tercihlerden biri oldu sanırım. daha önce de yazmıştım, kamera zaten alım planımda vardı ama bu kadar çabuk sonuca bağlamayıp biraz daha uzun uzadıya bakınır öyle alırım diyordum ki bu bir kaç ayı bulurdu. sizin mesajlardan ve diğer arkadaşların da konuya dair sorularından sonra işi fazla uzatmadan sonuca bağlama yoluna gittim. iyi ki de öyle olmuş. dolayısıyla konuyu gündeme taşıyıp hızlı karar ve uygulama yapmama vesile olduğunuz için hem size hem konuya iştiraklı diğer tüm arkadaşlara da teşekkür borçluyum aslında. sağolun, varolun, eksk olmayın...

quote:

Orijinalden alıntı: korayesque

Çok iyi olmuş, umarım ihtiyacınız olmaz, ellerinize sağlık. Sigorta bağlantısı çok iyi olmuş. Benim kameradan böyle iyi soketler çıkmadı. Kendim eski bir sigortadan devşirdim.

Paylaşım için teşekkürler!

Koray

quote:

Orijinalden alıntı: aya

sigortadan aldığınız hattı öncelikle çakmak adaptör devresine girmelisiniz unutmayın. çünkü çakmaktan adaptör ile geldiğine göre kameranızın çalışma gerilimi usb gerilimi olan 5 volttur. dolayısıyla aracınızın 12 volt gerilimini 5 volta düşürmek için o adaptörü kullanmanız gerekir. kameranız bir ihtimal 5-12 volt aralığında çalışıyor da olabilir ama kesin bilmediğiniz için bu riske girmeyin. adaptörü ile kullanın...

quote:

Orijinalden alıntı: korayesque

Aynı bijon anahtarı Ford Focus aracımda da vardı. O da ilk kullanımda alaşım jantlarıma zarar verdi, kendini imha etti, ve kenara attım. Resmen uyduruk kalın etli bir sacdan yapılmış bir alet. Sonradan yine benzer formda imal edilmiş ama dövme çelik chrome-vanadium İzeltaş bijon aldım da rahat ettim.

K.

quote:

Orijinalden alıntı: aya

quote: Orijinalden alıntı: ÇAĞLAR SERTAN KASIMOĞLU quote: Orijinalden alıntı: aya az önce kapsamlı bi temizlik yaptım. bagaja girince, şu meşhur bijon anahtarı takıldı gözüme. herkes kalitesizliğinden şikayetçi olup "koca volvo bu kadar şikayeti göz ardı etmeyip, adam gibi bir anahtarla değiştirmeliydi bunları" deniyordu ama bu anahtarın üzerinde "made in turkey" yazıyor. yani bu durumda tüm volvo'ların bijon ahantarı burdan isveç'e gidip ordan tüm dünyaya dağılmayacağına göre anlaşılan bu anahtarlar "koskoca volvo'nun" değil, "küçücük volvo turkey'nin" marifeti olmalı. e bu durumda "bunca şikayeti dikkate alıp adam gibi bir bijon anahtarıyla değiştirme" işi isveç'e değil volvo turkey'e kaldığına göre bu oldukça büyük bir hayal olur sanırım. zaten bu kalitesiz malzemeyi koyan onlar olduğuna göre, adam akıllı bir şey koyacak olsaydı bunu baştan yapması gerekirdi. baştan yapmadığı bir kalite arayışını sonradan beklemek çok ütopik olmaz mı? yoksa benim bijon anahtarı orjinal kalitesiz olanlardan değil mi? sizinkilerde de üretim yeri türkiye mi? Türkiye'de üretilip,yurtdışına ihraç ediliyor. Yurtdışındaki fabrikalarda araçlara ekleniyor ve araçlar çeşitli ülkelere satılmaz üzere dağıtılıyor. Volvo Car Türkiye'nin buradaki kusuru bu kadar yaşanan mağduriyetleri hiçe saymasıdır. Ürünün sorunlu olduğunu anlamak için büyük testler,üstün çalışmalar yapmaya gerek yok.

normalde tedarikçilerden tedarik edilen bir çok parça için üreticilerin üretim ve kalite kriterleri vardır. şu, şu özelliklerde, şu kadar basınç ve kuvvete dayanıklı" vs. diye giden bir standart listesidir. ve üretilen ürünlerin bu standartları karşılayıp karşılamadığına dair de basınç, itme, çekme test sonuçları vs. istenir. hatta tedarikçinin göndereceği test sonuçlarına güvenmeyip üretici, gelen parçalardan parti parti örnekler alıp kendisi de test eder ya da ettirir. üretim süreci böyle işlemesi gerekir normal şartlarda.

ama belli ki, çok hayati bir mesele değil diye olsa gerek (ki stepne ya da run flat lastik bulunmayan bir araçta yolda bırakma riskine binaen üzerinde özellikle durulmalıydı) volvo bu işi pas geçmiş anlaşılan.

oysa bazı ince detayların sesi yüksek çıkar. bu örnekte de görüldüğü gibi bazı noktalar atlanırsa marka imajı ciddi oranda zedelenebilir. tamam bir bijon anahtarından dolayı volvo imajı o kadar yüksek oranlı sekteye uğramayabilir ama bu daha dikkatli olunması konusunda sadece bir örnek. bu konuda bir dikkatsizlik, daha hayati konularda ortaya çıkabilecek başka dikkatsizliklere de kapı aralar. sonra bir bakmışsınız, sizin yıllarca uğraşıp didinerek elde ettiğiniz, dişinizle tırnağınızla elde ettiğiniz birikimler, bir kendini bilmez yüzünden bir gecede heba olmuş gitmiş. bu sadece otomotiv sektörü için değil, her iş kolu için gereçli bir kural aslında...

bahsini ettiğimiz şey basit görünebilir, "altı üstü basit bir bijon anahtarı" denilip geçilmeye çalışılabilir ama bahsini ettiğimiz araç da sıradan bir araç değil. bir B, C sınıfı, maliyete oynayan bir araç olsa daha hoş görülü düşünülebilir ama bu araç D sınıfı bir araç. yani üretim maliyetlerinin bir kademe daha aşağıda düşünülmesi gereken bir sınıfta yer alıyor. D sınıfı müşterilerinin beklentilerini B, C sınıfı beklentileri gibi düşünmemeli hiç bir üretici. belki bu anahtara ömrü boyunca hiç ihtiyaç duymayacak müşteriler vardır bu sınıf müşterileri arasında ama bu bir şey ifade etmez. milyonlarca müşteri içinde sadece tek biri bile bu anahtara ihtiyacı olduğunda onu kullanamaz ve mağduriyet yaşarsa bunun markaya maddi ve/veya manevi faturası gayet de ağır olabilir.

bizim için farketmez, sonuçta müşteri olan biziz, para bizde, volvo olmaz başka bir marka olur. o nedenle cebimdeki paraya talip olan herhangi bir üreticinin her konuda hassas davranmasını beklemek müşteri olarak en tabii hakkım olmalı... ama volvo sanırım, güvenlik ve diğer konulardaki başarısıyla bu eksikliği kafalardan sildirebileceği gibi bir düşünce içinde. valla, sinek küçük ama mide bulandırır. kendileri bilir...

quote:

Orijinalden alıntı: ÇAĞLAR SERTAN KASIMOĞLU

quote: Orijinalden alıntı: aya quote: Orijinalden alıntı: ÇAĞLAR SERTAN KASIMOĞLU quote: Orijinalden alıntı: aya az önce kapsamlı bi temizlik yaptım. bagaja girince, şu meşhur bijon anahtarı takıldı gözüme. herkes kalitesizliğinden şikayetçi olup "koca volvo bu kadar şikayeti göz ardı etmeyip, adam gibi bir anahtarla değiştirmeliydi bunları" deniyordu ama bu anahtarın üzerinde "made in turkey" yazıyor. yani bu durumda tüm volvo'ların bijon ahantarı burdan isveç'e gidip ordan tüm dünyaya dağılmayacağına göre anlaşılan bu anahtarlar "koskoca volvo'nun" değil, "küçücük volvo turkey'nin" marifeti olmalı. e bu durumda "bunca şikayeti dikkate alıp adam gibi bir bijon anahtarıyla değiştirme" işi isveç'e değil volvo turkey'e kaldığına göre bu oldukça büyük bir hayal olur sanırım. zaten bu kalitesiz malzemeyi koyan onlar olduğuna göre, adam akıllı bir şey koyacak olsaydı bunu baştan yapması gerekirdi. baştan yapmadığı bir kalite arayışını sonradan beklemek çok ütopik olmaz mı? yoksa benim bijon anahtarı orjinal kalitesiz olanlardan değil mi? sizinkilerde de üretim yeri türkiye mi? Türkiye'de üretilip,yurtdışına ihraç ediliyor. Yurtdışındaki fabrikalarda araçlara ekleniyor ve araçlar çeşitli ülkelere satılmaz üzere dağıtılıyor. Volvo Car Türkiye'nin buradaki kusuru bu kadar yaşanan mağduriyetleri hiçe saymasıdır. Ürünün sorunlu olduğunu anlamak için büyük testler,üstün çalışmalar yapmaya gerek yok. normalde tedarikçilerden tedarik edilen bir çok parça için üreticilerin üretim ve kalite kriterleri vardır. şu, şu özelliklerde, şu kadar basınç ve kuvvete dayanıklı" vs. diye giden bir standart listesidir. ve üretilen ürünlerin bu standartları karşılayıp karşılamadığına dair de basınç, itme, çekme test sonuçları vs. istenir. hatta tedarikçinin göndereceği test sonuçlarına güvenmeyip üretici, gelen parçalardan parti parti örnekler alıp kendisi de test eder ya da ettirir. üretim süreci böyle işlemesi gerekir normal şartlarda. ama belli ki, çok hayati bir mesele değil diye olsa gerek (ki stepne ya da run flat lastik bulunmayan bir araçta yolda bırakma riskine binaen üzerinde özellikle durulmalıydı) volvo bu işi pas geçmiş anlaşılan. oysa bazı ince detayların sesi yüksek çıkar. bu örnekte de görüldüğü gibi bazı noktalar atlanırsa marka imajı ciddi oranda zedelenebilir. tamam bir bijon anahtarından dolayı volvo imajı o kadar yüksek oranlı sekteye uğramayabilir ama bu daha dikkatli olunması konusunda sadece bir örnek. bu konuda bir dikkatsizlik, daha hayati konularda ortaya çıkabilecek başka dikkatsizliklere de kapı aralar. sonra bir bakmışsınız, sizin yıllarca uğraşıp didinerek elde ettiğiniz, dişinizle tırnağınızla elde ettiğiniz birikimler, bir kendini bilmez yüzünden bir gecede heba olmuş gitmiş. bu sadece otomotiv sektörü için değil, her iş kolu için gereçli bir kural aslında... bahsini ettiğimiz şey basit görünebilir, "altı üstü basit bir bijon anahtarı" denilip geçilmeye çalışılabilir ama bahsini ettiğimiz araç da sıradan bir araç değil. bir B, C sınıfı, maliyete oynayan bir araç olsa daha hoş görülü düşünülebilir ama bu araç D sınıfı bir araç. yani üretim maliyetlerinin bir kademe daha aşağıda düşünülmesi gereken bir sınıfta yer alıyor. D sınıfı müşterilerinin beklentilerini B, C sınıfı beklentileri gibi düşünmemeli hiç bir üretici. belki bu anahtara ömrü boyunca hiç ihtiyaç duymayacak müşteriler vardır bu sınıf müşterileri arasında ama bu bir şey ifade etmez. milyonlarca müşteri içinde sadece tek biri bile bu anahtara ihtiyacı olduğunda onu kullanamaz ve mağduriyet yaşarsa bunun markaya maddi ve/veya manevi faturası gayet de ağır olabilir. bizim için farketmez, sonuçta müşteri olan biziz, para bizde, volvo olmaz başka bir marka olur. o nedenle cebimdeki paraya talip olan herhangi bir üreticinin her konuda hassas davranmasını beklemek müşteri olarak en tabii hakkım olmalı... ama volvo sanırım, güvenlik ve diğer konulardaki başarısıyla bu eksikliği kafalardan sildirebileceği gibi bir düşünce içinde. valla, sinek küçük ama mide bulandırır. kendileri bilir...

Dediğiniz gibi, her parçanın teknik resmi, şartnameleri oluyor. Tedarikçi ile sözleşmeler yapılıyor alınan ürünler için.

Volvo şartnamesinde tork dayanımları, metal-malzeme teknik bilgisi( TDS ), olmak zorunda. Hatta uluslararası IMDS girişlerinin yapılıyor olması gerekiyor.

Fakat ne akla hizmet bu kadar dayanıksız bijon anahtarı araca konulur belli değil.

Hiç koymasalar daha iyi , jantları çiziyor çünkü.

Bünyesinde metalurji mühendisi bulunduran ve marka felsefesi gereği metal konusunda birçok çalışmalar yapan volvo'nun a segmenti olsa bile böyle bir parçayı kullanmaması gerekir.