Şimdi Ara

Reenkarnasyon gerçekten doğru olabilir mi? (3. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
62
Cevap
2
Favori
2.085
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Heisenbergin asistanı H kullanıcısına yanıt

    Öldüğü saniye dünyaya gelme zorunluluğundan bahsedilmiyor

  • Doğru olsa bile tekrar bu dünyaya gelmek istemem. Ne hayvan olarak ne de insan.

  • Cem_Alim C kullanıcısına yanıt

    Bu uyku ile ilgili bir ayet. Yani uykudan uyandığında ruhun bedene geri döndürüldüğünü anlatıyor. Yarı ölümden uyanış bir nevi.

  • Semavi dinlerde olan, Öldükten sonra Cennet~Cehennem olayı bile "Bence" Reenkarnasyondan daha mantıklı. 

  • quote:

    Orijinalden alıntı: FloydOne

    Öldüğü saniye dünyaya gelme zorunluluğundan bahsedilmiyor

    Dünyada yaşam yok olabilir o zaman ne olacak? Hatta diğer gezegenlerdeki yaşamda yok olabilir. Büyük patlamaya göre bütün yaşam bir gün yok olacak ki bu bir kıyameti daha gerçekçi yapıyor. O zaman ara bir boyutta sıkışıp kalacaksınız bu inanca göre ki saçmalık bence.

  • quote:

    Orijinalden alıntı: zerenerhan

    Kardeş kuranda ‘benzin yoktur’ diye bir ayet de yok ama benzin var. Konuyu kısır tartışmalara çekme. Ben reenkarnasyona inanan birinin aynı zamanda ahiret inancına sahip olamayacağını düşünüyorum. İkisi birbirine taban tabana zıt şeyler. Müslüman biri araştırmalıdır elbette doğrusu budur ama doğru sorular ve cevapları arayarak ilerlemeliyiz. En nihayetinde dini bilgiler dogmatiktir. Alırsın kabul edersin. Veya etmezsin. İşin mantığını kavramak gerekir. Müslümanlığın temelinde en başta Allah a kulluk etmek ve diğer insanlarla Allah yolunda iyi amellerle hayat geçirmektir.

    'Kardeş' diye hitap etmek -her yerde- samimi bir üslup olarak görünmüyor. Eğer konuyu kısır tartışmaya çekmezsek tabii ki.


    Cennet kavramının olabilirliğine yüksek olasılık verdiğim gibi, reenkarnasyon kavramına da yüksek olasılık veriyorum. Tıpkı evrim diye bir şeyin olduğuna yüksek olasılık vermemle birlikte, yaratılışa da yüksek olasılık verdiğim gibi. Çünkü evrimin yaratılışın bir özelliği olduğunu düşünüyorum. Yani kendimizi tek olasılıklara hapsetmemeliyiz. Cennete gitmeyi hak edecek faydalı işler yapacak kimse, cennete gideceğine inanıyorsa, sahiden de inancının sonucunu yaşar. Öldükten sonra da sur'un üflenmesini bekleyerek zaman geçirir. Reenkarnasyona inanan birisi de yine dönmeye inandığı için, yine inancının sonucunu yaşar. Allah'ın sonsuz olasılıkları bitmez.


    'Benzin' örneği konuyu açıklamak için, iyi bir örnek değil. Ufku açık düşünen biri için her olasılık mevcuttur. Sadece ahiret inancının geçerli olduğunu düşünmek eski kafalılığın işaretidir. Ufku dar ve sığ bakışlı olmamak, yine Allah'ın insana verdiği üstün özelliğin bir işaretidir. Nitekim "dönüş yine O'nadır" şeklinde ayetler vardır. Olup yine ona döneceğimiz neredeyse herkesin duymuş olduğu bir bilgidir. Reenkarnasyon anlatımları da tam bu açıklamaya uymaktadır. İnsanlar bir ömürde 'ermiş kişi' olabilecek kadar kendilerini geliştiremezler. Kaldı ki zaten olup geri dönmek sadece ermekle mümkün değildir. Yukarıda çok daha kademeler var. Sadece Kuran okumakla bu bilgiler edinilemez. Çünkü Kuran sadece cennet vaat eder. O'na dönüşü vaadetmez. O'na dönüş ise çok daha kapsamlı bir tekamülü gerektirir. O kadar gelişim ki, ona layık olasıya kadar gelişim. İşte bu dünya insanları doğup ölerek sadece bir hayatın olgunluğunu elde edebilir. Herkes bunu kendine göre farklı değerlendirir. Bir sonraki hayatta geçemediği derslerin sınavları yeniden verilir. Reenkarnasyon inancıyla Kuran'ın açıklaması böyledir.


    İnsan bedenli olarak tekamülün aşım noktası olan sevapların ağır basması konusu, spiritüel açıklamalarda da %51 başarı kazanmaktır. Yani bir hristiyan veya musevi ya da budist vs de %51'i başarırsa, üçüncü yoğunluk seviyesi ile 4. ve 5. boyut gelişimlerine ulaşıp, üst derecede başarı elde edebilir. Burada biter mi? Bitmez. Çünkü Kuran'da da der ki, dönüş O'nadır. Yani cennetin de üst seviyeleri vardır tekamül yolunda. Elbette bu konuların tüm ayrıntılarını bilmek ve anlatmak mümkün değil ama salt Kuran bilgisiyle, insanlar yeterince başarılı olmuyor. Nitekim dünyadaki durumlar ortada. Müslümanım diyenlerin durumları da ortada. Ben kendi adıma "müslümanım" diyenlerin sadece %80 ila %90 civarının samimi ve güvenilir olduğunu düşünmüyorum. Kendine etiket yapıştırıp, bu işin rantını yiyen çok kişi var. O işler öyle kolay değil. İslamın şartı denilen beş maddeyi de yerine getirdiği halde, özde müslüman olmayan çok kimse var. Bunlar hep sözde müslüman.


    Mesela Dünyanın bütün şehirlerinde yerlere cüzdanlar bırakmışlar. En çok geri dönüş Zürih'te olmuş. İkinci Tokyo olmuş. Yani en güvenilir ve kul hakkı denilebilecek konunun arkasında duran şehirler müslüman ya da Türk şehirleri değil. Türk şehirleri ilk 75 de yok. İlk 75 dışındaki sıralama da açıklanmamış, şehirleri karalamamak için. Ama övünmeye gelince, ego yapmaya gelince iş değişiyor. "Müslüman'ım" diyenlerin durumunu bazen gözden geçiriyorum ve keşke müslüman olabilse, çünkü gerçekten çok ihtiyacı var diye düşünüyorum. Yani demeyle olmuyor bu işler. "Kardeşş" diye hitap etmekle hiç olmuyor. Çünkü öyle hitap etmenin tonlaması, iyi etki yaratmaz.


    Ben bütün dinleri kabul ediyorum. Şamanizmi, şintoizmi, budizmi ve tüm diğer inançların doğrularını da kabul ediyorum. Reenkarnasyonu en başta kabul ediyorum. Çünkü olup yine ona döneceğiz. Başka türlü nasıl döneceğiz. Cennetle mi? Değil tabii ki. Cennetin de devamı var. Ama özgür irade de var. Zaten maksat, özgür irade olmasına rağmen ona dönebilecek kapasiteye sahip olmak. İnsanın üstün özelliği de burada. Biz DNA'mızdaki potansiyelin sadece iki sarmallık kısmını kullanabiliyoruz. Halbuki 12 sarmal var toplam ama diğerleri pasif durumda. Onları da aktif edebilecek potansiyele sahibiz özgür irademizle ve O'nun yolunda olarak. İnsanın üstün tarafı da budur zaten.


    "Benzin" menzin ile "kardeşş ahiret var" demekle olmaz bu işler. Burada bildiklerimin sadece küçük bir kısmından bahsettiğimi de belirteyim. Önce her şeyi bir kaç on yıl araştırın, sonra babanızın abi diyeceği yaşta olabileceklere, düzgün hitap etmesini öğrenin, sonra yel değirmenleri ile savaşırsınız.





  • Mobidik kullanıcısına yanıt
    Zahmet olmuş azizim ama bence olgun bir üsluptan yoksun bir yazı olmuş. Araştırmalarınızı ve ucu bucağı olmayan bilgilerinizi yorumlarınızı keyifle okudum.
  • Heisenbergin asistanı H kullanıcısına yanıt

    Sadece dünyada yaşam olduğunu şahitlerinle kanıtladın herhalde.

  • quote:

    Orijinalden alıntı: unraveling

    Sadece dünyada yaşam olduğunu şahitlerinle kanıtladın herhalde.

    Sadece dünyada demedim bu gördüğümüz evren bir gün yok olacak bu bilimsel bir gerçek yani canlılık anlamında. Bu durumda sizin reenkarnasyon işi baştan yatıyor. Ara boyutta sıkışıp kalacaksınız sonsuza kadar.

  • Heisenbergin asistanı H kullanıcısına yanıt

    Sadece dünyada demedin başka nerde dedin peki hani orada yazıyor mu öyle bir şey. Evrenin yok olmasıyla ne alakası var iyice saçmaladın hocam. Bu evrende belki senin tahmin edemeyeceğin sayıda yaşam formu hatta insanın yaşadığı gezegen var ve belki orada dünyaya geliyor reen. Ölen sayısı yaşayandan fazla diyorsun da illaha insan olacak diye bir kaide de yok. Şu an ölen sayısından çok daha fazla yaşayan tür var. 8 milyon canlı türü var ve sadece dünya üzerinde şu an yaşayan karınca sayısı bile 10 milyarın üstünde.


    Birincisi evrenin sonuna gittiğinde küçücük bir delik oluşuyor kozmozdan baktığında bir sahildeki en küçük kum tanesi kadar atom benzeri siyah yuvarlak oluşuyor bizden bakarsan matematiğin ele alamayacağı kadar büyük.


    İkincisi de sonsuz sahilde bu toplu iğne başı gibi siyah yuvarlıktan, sonsuz tane olduğu düşünülüyor.

  • Ben inanıyorum. Hepimizin yaşadığı dejavu dediğimiz şey büyük ihtimalle daha önceki yaşam/yaşamlarımız dan kalan anılar. Belki de paralel evren konusudur.


    Şahsen doğa üstü varlıklara da inanıyorum, illa ki vardır diyorum. Ben bile 4-5 tane ciddi anlamda paranormal olay yaşadım, açıklaması olmayan, garip olaylar.. (Merak edenler forumdaki paranormal yazan konulara baksın, birisinin konusuna yaşadığım tüm olayları detaylı anlatmıştım)

  • quote:

    Orijinalden alıntı: zerenerhan

    Zahmet olmuş azizim ama bence olgun bir üsluptan yoksun bir yazı olmuş. Araştırmalarınızı ve ucu bucağı olmayan bilgilerinizi yorumlarınızı keyifle okudum.

    Hak ettiğimizden çok çok fazlasını beklemek adil olmaz ve lükse kaçar. Olgunluğumuzun biraz üzerinde olgunluk gayet yerindedir.

  • Bana biraz fakirleri vs kandırmak için ortaya atılmış gibi geliyor


    Dinler de öyle gerçi

  • Hemen bir ekşi başlığı atalım: "Reenkarnasyon inancının fakirleri kandırmak için ortaya atılmış olması".


    Ancak işin şu yönü var ki, ayrıntıları ile birlikte ele alındığında temeli çok sağlam duran bir inanç reenkarnasyon inancı. Bir de bu konuyu anlatanlardan başka bir de bu konudan şüphe bile duymayan o kadar çok kitap var ki. Bunların büyük çoğunluğu da çokça bilgili ve kültürlü, ruhsal yönü ve bilinci gelişmiş insanlar. Yani kör inanıcılar değil. İşin içine girip, konuyu temelinden iyice anlayınca, hiç de uydurma durmadığı gibi, kişinin gittikçe bu yöndeki inancı da kuvvetleniyor.

  • Bende de bazen bu durum yaşanıyor
  • Heisenbergin asistanı H kullanıcısına yanıt
    Öldükten sonra zaman kavramının varlığından söz edilmedi...
  • Grkwnxs G kullanıcısına yanıt

    Ölünce geçen zamanı hissedecek bilincin olmayacak çünkü hiçbir şey yok bekleme diye bir şey yok

  • Bence ölünce de bilinç var. Ama maddeselikten uzaklaşılmış oluyor. Zaman ise yoldaki hız olduğu için, maddesellik olmayınca yol da olmayacağı için, zaman yok gibi oluyor diye düşünüyorum.

  • Mobidik kullanıcısına yanıt
    Hocam biaz bilale anlatır gibi anlattırmısın
  • Soruda ayrıntı olmayınca, anlatması zor oluyor.


    Fizikte zamanın formülüne bakalım. Mesela şu araç saatte şu kadar kilometre hız ile gidiyor deriz. Yani (katedilen) yol eşittir hız çarpı zaman formülü geçerlidir. Buradan zamanı çekersek;


    zaman = yol / hız


    formülüne ulaşırız. Bu denklemde yol iki nokta arasındaki uzaklıktır. İki nokta arası maddesel alemde iki tane fiziki karşılığa karşılık gelir. Mesela iki durak arasındaki uzaklık gibi. Eğer bu iki durak fiziki olarak yoksa, yol da olamaz. Yani bu formül fiziksel ortamın formülüdür. Aradaki fiziki mesafe olmazsa yani maddesel gerçeklik olmazsa, formülün diğer iki elemanı boşta kalır. Formülü çalıştıracak üç bileşen olmayınca da zaman kavramı boşluğa çıkar. Yani zaman da olamaz. Yani zamanın olabilmesi için yol ve hız olmalıdır.


    İnsan ise fiziksel bir bedene sahiptir. Akıl beden ruh bileşiminden oluşmaktadır denmektedir. Beden ölürse, ruhun eterik enerji ya da başka bir şeyden oluşan kısıtlı var ya da yok fizikselliğinden başka bir de akıl kalır. Yani fiziksellik önemli ölçüde ya da tamamen gitmiştir. Bu defa maddesel gerçeklik ortadan kalkınca ya da ihmal edilebilecek kadar zayıflayınca, zaman formülü yine çalışamaz olur. Çünkü çalışabilmesini sağlayacak fiziki maddesellik ortadan kalkmıştır ruh için.


    Ruh için diyelim bir gün, dünyadaki bin gün gibi olmuştur. Ama ruhtaki bilinç hala vardır. Ama zaman algısı da farklıdır.


    Denedim anlatmayı ama bilmiyorum anlatabildim mi? :)





  • 
Sayfa: önceki 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.