Sedef Hastalığı Latince adıyla Psoriasis kronik, tekrarlayan ve değişken klinik özellikleri olan bir cilt hastalığıdır. Ciltteki lezyonları keskin sınırlı, kırmızı kabartılar (papül, püstül) ve kabartıların üzerinde yerleşmiş parlak, beyaz döküntüler şeklindedir. Bu görünümünden dolayı halk arasında "sedef hastalığı" adıyla anılmaktadır.
En sık 10 – 35 yaşlarında görülmekle beraber kadın ve erkeklerde görülme sıklığı birbirine eşittir. Genetik yatkınlık vardır ve erken yaşta ortaya çıkış daha ciddi bir hastalığı işaret eder. Irklara göre görülme sıklığı değişmektedir; sarı ve siyah ırkta oldukça az görülür.
Hastalığın oluşma şekli ve sebebi (etiyoloji) üzerinde yapılmış birçok çalışmalara rağmen halen nedeni tam olarak bulunamamıştır. Ancak güncel araştırmalar akyuvarlardaki (lökositlerdeki) bir anormalliğin iltihabi olayı tetiklediğini işaret etmektedir.
Bu iltihabi durumdan dolayı deri üç dört günde bir dökülür ki bu normal ölü hücrenin dökülme süresinden yedi sekiz kat daha hızlıdır. Hastalar deride kaşıma, koparma, yolma, yaralanma veya aşırı güneş yanığı gibi tetikleyici bir olaydan 10–14 gün sonra beneklenme tarzında yeni plakların ortaya çıktığını fark eder. Sedef hastalığı streptokoksik boğaz iltihabı, psikolojik stres (en çok), bazı viral ve bakteriyel enfeksiyon hastalıkları, ilaçlar, travma ve nadiren de olsa aşılar ile aktivite kazanır. Tetikleyici bu faktörlerden biri veya birden fazlası kalıtsal zeminde bir araya gelerek hastalığı başlatabilir.
Alevlenmeler kış aylarındadır çünkü deri kurur ve güneş ışığı azalmıştır. Psikolojik stres ya başlatıcı ya da arttırıcı rol oynar ve hastaların çoğunda tespit edilir.
Sedef hastalığını görülme yerlerine göre gruplayabiliriz:
• Klasik Sedef Hastalığı özellikle vücudun sürtünmeye daha çok maruz kalan bölgelerinde; diz, dirsek, kalçada kızarık, kepekli plaklar şeklinde.
• Sadece vücudun kıvrım bölgelerinde sınırlı kalabilir; kasık, göğüs altı, koltuk altı, göbek, sünnet derisinde.
• Saç (kellik yapmaz) ve tırnak tutulumu (noktalanma, erime, kepeklenme) ile sınırlı olabilir.
• Sadece avuç içi ve ayak tabanını tutabilir
• Sedef Hastalığı eklemleri tutarak “Sedef Romatizması” (çok ağır eklem bozuklukları yapabilir) oluşturabilir.
• Sedef Hastalığı tüm deriyi tutabilir. Ağır seyreder ve bütün deri kırmızıdır.
Sedef Hastalığında Tedavi Yaklaşımı
Sedef hastalığında tedavinin amacı; iltihabi durumu azaltmak ve derinin kabuklanıp dökülmesini kontrol altına almaktır. Bu hastalığın tedavisinde kullanılan ilaçlar:
Kortizon (Steroidler) içeren krem, merhem veya losyonlar hastalığın geçici olarak ortadan kaldırılmasına yardımcı olur.
Katran ve kortizon içeren şampuanlar saçlı deriye uygulanan tedavi şeklidir.
Kalın kabuklu sedef yaralarının tedavisinde antralin tercih edilen bir ilaçtır.
Hastalığı belirli bölgelere sınırlı kişilerde sentetik bir vitamin D türevi diğer tedavilerle birlikte kullanılabilir.
Kömür katranı da Yüzyıllarca sedef hastalığının tedavisinde kullanılmıştır.
Ağızdan alınan A vitamini türevi olan bazı ilaçlar, şiddetli sedef hastalığının tedavisinde tek başlarına veya ultraviyole ışığı ile birlikte kullanılabilir.
Işık tedavisi (Güneş ışığı ve ultraviyole) deri hücrelerinin gelişme hızını azalttığı için sedef tedavisinin en önemli tedavi yöntemlerindendir.
Bu tedavilerin hastalığın kontrolünde büyük yararı olmasına rağmen, hiçbiri hastalığı bir daha ortaya çıkmayacak şekilde tedavi etmeye imkan vermemektedir. Son yıllarda özellikle bağışıklık sistemi üzerinde etki gösteren ilaçlar üzerinde çalışmalar yapılmaktadır. Bu anlamda tamamlayıcı tıp tedavi yöntemleri de her geçen gün önem kazanmaktadır.
Bazı sedef hastalıklarının tedavisi mevcut değildir ama ilaçla kontrol altında tutulabilir.Benim bildiklerim saç derisi,avuç içleri ve ayaklarda çıkabiliyorlar.Çıkma nedenleri kişinin ruhsal sağlığı ile paralel olduğu düşünülüyor.
Sivas'taki bir kaplıcada balıklar vasıtasıyla sedef hastalığına çare bulunduğunu tv.den seyretmiştim.Sağlık Bakanlığı'ndan onaylı ve doktor kontrolünde.
quote:
Orjinalden alıntı: KUNG-FU 61
Sivas'taki bir kaplıcada balıklar vasıtasıyla sedef hastalığına çare bulunduğunu tv.den seyretmiştim.Sağlık Bakanlığı'ndan onaylı ve doktor kontrolünde.
evet bilenlerin kullandığı garantili bir yöntem..
Hala derdi olan varsa Hassasin diye bir krem var araştırın derim.