⚡️19 Mart 2025 MİLLİ İRADEYE DARBE⚡ (86. sayfa)

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, Saraçhane'de açıklamalarda bulundu.

İmamoğlu soruşturmasında, yandaş medyanın 'kilit isim' olarak servis ettiği Serdar Haydanlı'nın gözaltına alındıktan sonra şubeden serbest bırakıldığını kaydeden Özel, bu isme yönelik tüm haberlerin iktidara yakın medya organları tarafından yayından kaldırıldığını anlattı.

Haydanlı’nın iktidara yakın bir isim olduğunu iddia eden Özel, yandaş medyanın algı operasyonuna dikkat çekti.

"YANDAŞ KANALLARIN HEPSİ TÜM HABERLERİ SİLDİLER"

Haydanlı'nın serbest bırakılmasının ardından hakkındaki tüm haberlerin kaldırıldığını belirten Özel, özetle şunları söyledi:

"İsim Serdar Haydanlı, şubeden serbest. ‘Niye aldınız oğlum, bırakın’ deyip şubeden bırakılan arkadaş. Gizli tanığın ‘Naylon faturaları kesen isimdir’ dediği kişi Serdar Haydanlı. Gizliliği yok, şubeden serbest. Sabah gazetesinin haberine göre İBB’nin bütün algı operasyonlarını yapan kişi. İBB algı operasyonlarını yapıyordu. Her taşın altından çıkan isim. Şubeden serbest. Yandaş kanalların hepsi tüm haberleri sildiler. Ekrem İmamoğlu’na naylon fatura kesip İBB’yi soydurup algı operasyonu yapan Serdar Aydanlı, şubeden serbest. Niye biliyor musunuz arkadaşlar? Bunu Ekrem beye sordular. Serdar Aydanlı’yı bilemedi. Biz de bilemedik. Biz de okuduğumuza göre naylon fatura kesmiş. Gördüğümüze göre AK Parti döneminin bütün işlerini yapan kişi."

chp'den kurbanlık kuzu rolünü kabul etmesini bekleyen ama hevesleri kursaklarında kalanlar, tehdit vs yollarına başvuruyorlar. kimi hesapta dostça, kimi alenen tehdit ederek, kurbanlık kuzu rolüne bürün mesajı veriyorlar.

oysa konu chp gibi ülkeyi kuran bir partinin varlık-yokluk konusu. keza türk milletinin de.

yanlış hesaplarla yola çıkanlar, bu yanlıştan dönmek yerine, daha büyük yanlışlar yapmaya devam etmemeliler. türk milleti tarihte çok defa, nelerin üstesinden geldi.

x (formerly twitter)

Murat AĞIREL (@muratagirel) on X

https://x.com/muratagirel/status/1903361782996987961

Ali Nuhoğlu, 50 milyon dolarlık villaları Ekrem İmamoğlu’nun şirketine 15 milyon TL’ye sattı.”

Günlerce bu başlıklarla manşetler atıldı.

Amaç halkı bilgilendirmek değil, bir algı operasyonu yürütmekti.

Bu iddialar, kimi medya organlarında ısrarla servis edildi.

Oysa gerçek bambaşka.

Evlerin toplam değeri 4 milyon dolar.

İmamoğlu İnşaat, bu yerleri toplamda 88 milyon TL’ye almak üzere anlaşma yapıyor.

Bu bedelin 15 milyon TL’si 3 parça çek, kalanı ise Beylikdüzü’nde bir villa ile ödeniyor. Ancak İmamoğlu İnşaat, yükümlülüklerini yerine getiremeyince sözleşme bedeli kur farkıyla birlikte 150 milyon TL’ye çıkıyor.

Savcılık, Ali Nuhoğlu’nun şirketlerine gelen parayı araştırıyor.

İddialara göre, Nuhoğlu’nun 2017-2018 yıllarında İBB’den bazı ihaleler aldığı, ödemelerin de sonraki yıllarda devam ettiği tespit ediliyor.

Ali Nuhoğlu, 2021 yılında Güllüce Tarım adlı şirketi kuruyor.

Şirket aracılığıyla, N. Soysal ve M. Satıroğlu’ndan, ailesi için 4 milyon dolara bazı villalar satın alıyor.

Ancak, ABD’de yaşayan maliklerden biri evini satmayınca, proje hayata geçirilemiyor.

Bu villaların hemen arkasında ise İmamoğlu İnşaat’a ait bir ev bulunuyor.

İmamoğlu İnşaat, bu alanı topluca değerlendirmek için Nuhoğlu’nun elindeki yerleri satın almak istiyor.

İfade tutanağında şu bilgiler yer alıyor:

“15 milyon TL nakit, Beylikdüzü’nde bir villa ve kur farkından dolayı 87 milyon TL ödenecek şekilde İmamoğlu şirketi ile Güllüce Tarım arasında devir sözleşmesi yapıldı. Ancak bu bedel ödenemediği için arabuluculuk süreci başlatıldı. Yeni sözleşmede kur farkı yaklaşık 100 milyon TL’ye çıkmıştı. İlk sözleşmede taahhüt edilen villanın inşaatı bitmek üzereydi ve teslim edilmesi bekleniyordu. Ayrıca, yeni yapılan arabuluculuk sözleşmesinde, bu 100 milyon TL ödenmediği takdirde ek olarak 2 villa daha verileceği kayıt altına alındı. Bu sözleşmeler şirketimizin muhasebe kayıtlarında mevcuttur ve avukatım tarafından savcılığa sunulacaktır.

Yani Güllüce Tarım’ı 15 milyon TL’ye devretmedim.

Güncel değeri yaklaşık 150 milyon TL olan bir anlaşma söz konusudur.”

x (formerly twitter)

Murat AĞIREL (@muratagirel) on X

https://x.com/muratagirel/status/1903386284891975894

Dün, Ekrem İmamoğlu’nun ifadesinden bir bölümü paylaşmıştım.

Paylaştığım kısımda yer alan tanık beyanına göre:

“Advercity isimli firmanın sahiplerinin Murat Kapkı ve Ahmet Köksal olduğu, ancak aslında Ekrem İmamoğlu’na ait olduğu; firmanın Genel Müdürü Ahu Gülbay’ın şirket yapısını ve faaliyetlerini öğrenince işten çıkarıldığı” beyan edilmişti.

Bu paylaşımımın ardından Ahu Gülbay bana ulaştı ve konuyla ilgili bir açıklama gönderdi.

İşte kendisinin açıklaması:

“24 Ekim 2024 tarihinde, Terör ve Örgütlü Suçlar Savcılığı tarafından tanık sıfatıyla ifadeye çağrıldım.

Bana, çalıştığım dönemde şirkette sahte fatura düzenlendiğine ve olağandışı para hareketleri olduğuna dair şüpheler olduğu; bunlara tanık olup olmadığım ve bu sebeplerle mi işten ayrıldığım yönünde sorular soruldu.

Bu suçlamaların tamamının gerçek dışı olduğunu açıkça ifade ettim.

Çalıştığım süre boyunca bu iddiaların hiçbiriyle karşılaşmadım. Şirketten ayrılma kararım tamamen kişisel sebeplere dayanıyordu ve kendi isteğimle görevimden ayrıldım.”

Yani tanık ifadesi tamamen yalan diyor.

Bu açıklamayı, hem kamuoyunu doğru bilgilendirmek hem de ismi geçen kişilerin beyanlarını eksiksiz aktarmak adına paylaşıyorum.

İş çok fena patladı, gizli tanığın aha bu adam naylon fatura kesti bunla dolandırdı dedikleri kişi akpli çıkınca adam tutuklanmadan salınıyor ve hakkında yapılan "işte bu kilit isim" haberleri siliniyor. Daha da kötüsü gizli tanıklar sanki mahalle teyzesi gibi öyle duydum, böyle söylediler, bizce böyle gibi elle tutulur hiç bir şey söylememişler. Elle tutulur hiç bir kanıt yok. Tutuklanırsa çok geçmiş olsun, artık birileri sizi sevmezse hemen gizli tanık manık bir şey ayarlayıp "efendim mahallede bu adama canlı bomba diyorlar" deyip müebbet yedirebilir. Tutuklanmayacağını umuyorum ama iktidar tam bir delilik halinde. Tutuklanırsa ekonomi çok hızlı bir şekilde çöker.

Mehmet şimşek geldiğinden beri kamudan değil haktan "tasarruf" ederek herkesi fakirleştirdi, İyi dedik dolar sabit enflasyon düşüyor, kasada kara gün parası birikiyor. Çektik sineye. Şimdi ekrem imamoğlunun içeri girmesinden dolayı bu paralar yakılıyor. Eeee ben halk olarak neden sabrettim o zaman? Cebimdeki 3 kuruşu bile aldın ses etmedim ülkem düzelsin diye niye boş işlerle bu paraları yakıyorsunuz. Yazık değil mi? İçtiğimiz sudan, bebelerin yediği mamaya kadar vergi var, doğmamış çocuğun kıyafetinin kdvsi var be.

Haram zıkkım olsun. 1i mezarda, öbürü bunamış iki tane avarenin ellerinde harab oldu türkiye.

evet arkadaşlar akp li olduğunu açık açık bildiğiniz hiç bir esnaftan alış veriş yapmmayın.

akp li olduğunu bildiğiniz zincir marketlerden alış veriş yapmayın.

akp ye destek olduğunu bildiğiniz bankaların kredi kartlarını,kredilerini hiç bir şeyini kullanmayın.

akp li yandaş tv kanalları seyretmeyin.

Kapatılmış CHP hakikati ortada yeniden açıldı.

Bence CHP 2. kere kapatılmalıdır.

Bebek katili örgütün başı umut hakkı olamaz.

Yüz kızartıcı suçlardan hatta en beteridir terör.

Yıllardır söylerim CHP kimyası değişmiş kukla partisi olmuştur.

Kemikleşmiş seçmenler dağılsa kaderi DSP gibi seçmenlerce aynı olacaktır.