Şimdi Ara

SABETAY SEVİ VE SABETAYCILIK...

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
48
Cevap
0
Favori
6.056
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Burada uzun kopyala/yapıştırlarla vaktinizi almayacağım eminim ki bir çoğunuz biliyorsunuzdur,bilmeyenler ise google da sabetay yazıp arattırdıklarında kütüphane dolusu bilgiye ulaşacaklardır...

    benim görüşüm,sabetaycılık ve sabetaycılar, ülkemizde ''yeni dünya düzeni'' nin en üst noktasıdır, her türlü akım,fraksiyon,çekişme,dalaşma,kavga sadece ve sadece onların çıkarı içindir...

    bildiğiniz gibi en büyük tehlike gizli olanıdır,sabetaycılarda yıllar boyu kendilerini gizlemeyi başarmışlardır,bu uğurda bir kısmı mason localarına bağlıyken,bir kısmıda tarikatlarda müritlikten şeyhliğe kadar her kademede yer almışlardır...

    bunların farkındamıyız?



  • farkındayız dostum farkındayızda elden bişey gelmiyor.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: ozas

    farkındayız dostum farkındayızda elden bişey gelmiyor.
    Farkında olmakla beraber ,aslında nelere sığınacağımızı da bilirsek kendimiz için daha iyi olacağı kanısındayım,inaçlarımıza sahip çıkacak nesiller yetiştirmek bir adım olabilir
  • quote:

    Orijinalden alıntı: suzi dilara

    Farkında olmakla beraber ,aslında nelere sığınacağımızı da bilirsek kendimiz için daha iyi olacağı kanısındayım,inaçlarımıza sahip çıkacak nesiller yetiştirmek bir adım olabilir

    Alıntıları Göster
    elden gelen iki şey var dostlar,

    sabetaycılığa savaş açmış bir sitede aynen şöyle yazıyordu;

    insan iki şeyde tam özgürdür,1-parasını harcayacağı yer 2-oyunu vereceği yer

    bilinçlenirsek,bunların ürünleri yerine muadillerini tercih edersek ve seçim zamanlarındada bunlara oy vermezsek bir başlangıç yapmış olabiliriz




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Emerald Dolphin

    elden gelen iki şey var dostlar,

    sabetaycılığa savaş açmış bir sitede aynen şöyle yazıyordu;

    insan iki şeyde tam özgürdür,1-parasını harcayacağı yer 2-oyunu vereceği yer

    bilinçlenirsek,bunların ürünleri yerine muadillerini tercih edersek ve seçim zamanlarındada bunlara oy vermezsek bir başlangıç yapmış olabiliriz

    Alıntıları Göster
    ama olmayacak yer ,köşe taşı kalmamış gibi ... her ummadığımız yerden birisi çıkıp da bizi şaşırtmadı mı

    partilerle olacak kadar basit değil bu




  • quote:

    Orijinalden alıntı: suzi dilara

    ama olmayacak yer ,köşe taşı kalmamış gibi ... her ummadığımız yerden birisi çıkıp da bizi şaşırtmadı mı

    partilerle olacak kadar basit değil bu

    Alıntıları Göster
    quote:

    Orjinalden alıntı: suzi dilara

    ama olmayacak yer ,köşe taşı kalmamış gibi ... her ummadığımız yerden birisi çıkıp da bizi şaşırtmadı mı

    partilerle olacak kadar basit değil bu



    ooo partilerde öyle isimler var ki,şaşmamak elde değil




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Emerald Dolphin

    quote:

    Orjinalden alıntı: suzi dilara

    ama olmayacak yer ,köşe taşı kalmamış gibi ... her ummadığımız yerden birisi çıkıp da bizi şaşırtmadı mı

    partilerle olacak kadar basit değil bu



    ooo partilerde öyle isimler var ki,şaşmamak elde değil

    Alıntıları Göster
    http://www.sabetay.50g.com/Liste/liste.html




  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • quote:

    Orijinalden alıntı: PrinceOfPersia

    http://www.sabetay.50g.com/Liste/liste.html

    Alıntıları Göster
    DR. LÜTFÜ ÖZŞAHİN / DİNLER TARİHİ UZM. Yeni Şafak, 19.7.2004
    ~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
    Dönmelik ve Dönmeler

    Çalışma odamı ve kitaplarımı düzenler düzenlemez, ilk işim, okuma listemin en başında olan M. Ertuğrul Düzdağ’ın 366 sayfalık Dönmelik ve Dönmeler adlı eserini okuyup bitirmek oldu.

    “Bu kitabı her Müslümanın okuması lazım” diyerek yazımıza başlayalım.
    Cumhuriyetin ilk yıllarında, ana gündem maddelerinden biri de, Yunanistan’da yaşayan Müslüman Türkler ile Anadolu’da yaşayan Rumların karşılıklı mübadelesidir.

    Sabatay Sevi’ye inanan, bir Müslüman gibi görünen, camiye giden, kurban kesen ve fakat İslam düşmanı olarak yaşayan, devletin aleyhine türlü türlü işler çeviren, en üst kademelere bile adamlarını yerleştiren Dönmelerin yoğun olarak yaşadığı şehir Selanik’tir ve Yunan tarafı, Dönmelerden kurtulmak için, bu topluluğu, Müslümanlarla beraber Türkiye’ye gönderme kararı alır. Bu sırada Türkiye’deki yaşayan ve Dönmelikten dönen Karakaşzâde Mehmet Rüşdü, Türkiye Büyük Millet Meclisine bir mektup yazarak, Dönmelerin içyüzünü anlatır ve bunların Türkiye’ye alınmamasını ister. Karakaşzâde, Selanik Dönmelerine de şu mektubu yazar: “Kurtuluş Savaşı esnasında, herkesin ümidini kestiği ve böyle sizler gibi ne kanını, ne malını ve ne de servetinin cüzi bir kısmını memleket ve millet için feda etmeyi hatırına bile getirmeyen asalaklar, para yığmak ile meşgulken, her türlü maddi imkanlardan mahrum kalan Türkler, Allah’ına sığınarak her taraftan üzerlerine gelen hücum ve taarruzlara mütevekkilâne ve dindarâne ve kendilerine has bir metanet ve sükûnetle mukabele ederek vatanı müdafaa ettiler ve bihakkın düşmanlarına galebe çaldılar. Bu kadar ulvî bir manzara karşısında, eski devirlerdeki gibi asalak yaşamayı ve hiçbir taraftan bir itiraza maruz kalmayarak refah ve saadet mi hayal ediyorsunuz?




    kopyala yapıştır yapmayacağım dedim ama önemli bir bölüm...




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Emerald Dolphin

    DR. LÜTFÜ ÖZŞAHİN / DİNLER TARİHİ UZM. Yeni Şafak, 19.7.2004
    ~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
    Dönmelik ve Dönmeler

    Çalışma odamı ve kitaplarımı düzenler düzenlemez, ilk işim, okuma listemin en başında olan M. Ertuğrul Düzdağ’ın 366 sayfalık Dönmelik ve Dönmeler adlı eserini okuyup bitirmek oldu.

    “Bu kitabı her Müslümanın okuması lazım” diyerek yazımıza başlayalım.
    Cumhuriyetin ilk yıllarında, ana gündem maddelerinden biri de, Yunanistan’da yaşayan Müslüman Türkler ile Anadolu’da yaşayan Rumların karşılıklı mübadelesidir.

    Sabatay Sevi’ye inanan, bir Müslüman gibi görünen, camiye giden, kurban kesen ve fakat İslam düşmanı olarak yaşayan, devletin aleyhine türlü türlü işler çeviren, en üst kademelere bile adamlarını yerleştiren Dönmelerin yoğun olarak yaşadığı şehir Selanik’tir ve Yunan tarafı, Dönmelerden kurtulmak için, bu topluluğu, Müslümanlarla beraber Türkiye’ye gönderme kararı alır. Bu sırada Türkiye’deki yaşayan ve Dönmelikten dönen Karakaşzâde Mehmet Rüşdü, Türkiye Büyük Millet Meclisine bir mektup yazarak, Dönmelerin içyüzünü anlatır ve bunların Türkiye’ye alınmamasını ister. Karakaşzâde, Selanik Dönmelerine de şu mektubu yazar: “Kurtuluş Savaşı esnasında, herkesin ümidini kestiği ve böyle sizler gibi ne kanını, ne malını ve ne de servetinin cüzi bir kısmını memleket ve millet için feda etmeyi hatırına bile getirmeyen asalaklar, para yığmak ile meşgulken, her türlü maddi imkanlardan mahrum kalan Türkler, Allah’ına sığınarak her taraftan üzerlerine gelen hücum ve taarruzlara mütevekkilâne ve dindarâne ve kendilerine has bir metanet ve sükûnetle mukabele ederek vatanı müdafaa ettiler ve bihakkın düşmanlarına galebe çaldılar. Bu kadar ulvî bir manzara karşısında, eski devirlerdeki gibi asalak yaşamayı ve hiçbir taraftan bir itiraza maruz kalmayarak refah ve saadet mi hayal ediyorsunuz?




    kopyala yapıştır yapmayacağım dedim ama önemli bir bölüm...

    Alıntıları Göster
    aras dağlıdan mı alıyonuz bu entel dantel akımları yaw.
    insanlar ekemek davasıyla nafaka davasıyla uğraşırsa bu gibi meşgalelelere vakit ayıramas zaten




  • quote:

    Orijinalden alıntı: telefonumabak

    aras dağlıdan mı alıyonuz bu entel dantel akımları yaw.
    insanlar ekemek davasıyla nafaka davasıyla uğraşırsa bu gibi meşgalelelere vakit ayıramas zaten

    Alıntıları Göster
    quote:

    Orjinalden alıntı: telefonumabak

    aras dağlıdan mı alıyonuz bu entel dantel akımları yaw.
    insanlar ekemek davasıyla nafaka davasıyla uğraşırsa bu gibi meşgalelelere vakit ayıramas zaten

    bir zararı varmı dostum?




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Emerald Dolphin

    quote:

    Orjinalden alıntı: telefonumabak

    aras dağlıdan mı alıyonuz bu entel dantel akımları yaw.
    insanlar ekemek davasıyla nafaka davasıyla uğraşırsa bu gibi meşgalelelere vakit ayıramas zaten

    bir zararı varmı dostum?

    Alıntıları Göster
    abi bazıları öyle sistem kurmuşki.. biz ekmek davasıyla uğraşırken bu adamlar en üst noktalarda. düşündükçe başım ağrıyor. tek gücümüz sandık..




  • quote:

    Orijinalden alıntı: ozas

    abi bazıları öyle sistem kurmuşki.. biz ekmek davasıyla uğraşırken bu adamlar en üst noktalarda. düşündükçe başım ağrıyor. tek gücümüz sandık..

    Alıntıları Göster
    özellikle dışişlerinde çok etkinler,ve dikkat edin tüm büyük gazetelerinde dış işleri yazarlarıda sabetaycıdır,bu yüzden yıllar yılı dış işleri politikamız problemsizce abd ve israilin işine geldiği şekilde yürüdü




  • quote:

    Orijinalden alıntı: ozas

    abi bazıları öyle sistem kurmuşki.. biz ekmek davasıyla uğraşırken bu adamlar en üst noktalarda. düşündükçe başım ağrıyor. tek gücümüz sandık..

    Alıntıları Göster
    Kulaktan dolma din bilgileri ile yüzyıllar boyu çoluğunu çocuğunu eğitirsen yazılı olan dini metinleri sadece bazı insanlar okur ve çevirirse ( ki hepinizin bildiği üzere arapçada bir harfin 3-5 karşılığı varken ) ve o çeviren kendi iç dünyasına ve çıkarlarına göre çevirirse o yetişen çocuklar işte bizler oluruz.

    Kimse üstüne alınıp hayır ben öyle yetişmedim itirazına girmesin ben geneli konuşuyorum şahısları değil.

    Ve o yetişen çocuklar büyüyüp Ülkesine, Vatanına, Dinine ve en önemlisi İnsanlığa hizmet edecekleri zaman bir ŞEYH 'in önünde diz çökerler ise o Ülke de o insan da bitmiş sayılır.

    Sorarım size hangi Din kitabında bir başka insanın önünde diz çökülmesi gerektiği yazılıdır.

    Bir İnsan başka bir İnsanın önünde diz çökmez.

    İnsan ancak Yaratıcısının önünde diz çöker. Namazını kılar.

    Hiç bir insana ( Peygamberler hariç ) Dini açıdan üst rütbeler verilmemiştir.Hiç bir insan da Dini açıdan doğa üstü güçler yoktur.

    Biz ise hala oraya buraya çaput bağlamakla , taşa çamura bulanarak , oraya buraya sürterek dertlerimize çözüm arayalım.

    Böyle güzel !!!!! bir ortam yaratılmış iken sebatay larda çıkar ortaya dönmelerde normaldir.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: PrinceOfPersia

    http://www.sabetay.50g.com/Liste/liste.html

    Alıntıları Göster
    quote:

    Orjinalden alıntı: PrinceOfPersia

    http://www.sabetay.50g.com/Liste/liste.html

    böyle bir yapı var yada yok ben ilk defa duyuyorum.ama bu çok komik bir liste. sırf kendinden olmayanı karalamak için çıkarıldıgı açık.ne yazıkki bülent ortaçgillin, aysel gürele yanyana gelmiyceginin bile farkında olmayan bi zihiniyet tarfından uydurulmuş.

    bu şekilde çok fazla karalama kampanyası düzenlenmeye başladı.yozlaşmış popüler kültür ögeleriyle toplum için birşeyler yapan saygı kazanmış insanlar bir tutluyor.sırf bizden deyil mantıgıyla.

    tamam çogu ismi bende sevmiyorum.ama orda o isimlerin yanına yakışmayan kişiler konmuş ki bu listeleri oluşturmanın asıl amacıda bu isimleri karalamak.insanların onları dinlemmeseini saglamak. aslında bu tür saçma karalama kapanyalarını hazırlayan kesimin işne geliyor yozlaşan kültür anlayışı.çünkü buna oluşan tepkiyi çok iyi sahipleniyorlar.sorun bakalım bülent ortaçgile banu alkan hakkında ne diyecek(tabi terbiyesini bozabilirse).

    özellikle AHMET TANER KIŞLALI'nın bu tür listede gösterilmesini kınıyorum

    herkesi onun ab ve abd ile ilişkiler hakkında söylediklerini ögrenmeye davet ediyorum

    http://www.kislali.org/Yazilar/7.html

    .bakın bakalım kim ab, abd yalakası.abd çiflikte oturanın müritlerimi yoksa bu ülke için canını vermiş gazetecimi



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi kargaşa -- 1 Haziran 2007; 19:54:26 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: kargaşa

    quote:

    Orjinalden alıntı: PrinceOfPersia

    http://www.sabetay.50g.com/Liste/liste.html

    böyle bir yapı var yada yok ben ilk defa duyuyorum.ama bu çok komik bir liste. sırf kendinden olmayanı karalamak için çıkarıldıgı açık.ne yazıkki bülent ortaçgillin, aysel gürele yanyana gelmiyceginin bile farkında olmayan bi zihiniyet tarfından uydurulmuş.

    bu şekilde çok fazla karalama kampanyası düzenlenmeye başladı.yozlaşmış popüler kültür ögeleriyle toplum için birşeyler yapan saygı kazanmış insanlar bir tutluyor.sırf bizden deyil mantıgıyla.

    tamam çogu ismi bende sevmiyorum.ama orda o isimlerin yanına yakışmayan kişiler konmuş ki bu listeleri oluşturmanın asıl amacıda bu isimleri karalamak.insanların onları dinlemmeseini saglamak. aslında bu tür saçma karalama kapanyalarını hazırlayan kesimin işne geliyor yozlaşan kültür anlayışı.çünkü buna oluşan tepkiyi çok iyi sahipleniyorlar.sorun bakalım bülent ortaçgile banu alkan hakkında ne diyecek(tabi terbiyesini bozabilirse).

    özellikle AHMET TANER KIŞLALI'nın bu tür listede gösterilmesini kınıyorum

    herkesi onun ab ve abd ile ilişkiler hakkında söylediklerini ögrenmeye davet ediyorum

    http://www.kislali.org/Yazilar/7.html

    .bakın bakalım kim ab, abd yalakası.abd çiflikte oturanın müritlerimi yoksa bu ülke için canını vermiş gazetecimi

    Alıntıları Göster
    Bir insan hem sabetaycı hem ABD karşıtı olamaz diye birşey yok.Yada halkın pozitif elektriğini üzerine çekmek için de özellikle böyle konuşuyor olabilir.Çünkü halk ABD aleyhinde konuşan herkesi seviyor.Hiçbiri de olmayabilir.Her açıdan analiz etmek gerekli.Unutmaki bu tür kişilerin zaten ana özelliği asıl kişiliklerini saklıyor olmaları.Yahudi çıkarları için her surete girebilirler.Bir gün bakarsın radikal islamcı diğer gün ise tam bir ateist.Dediğim gibi olabilirler de olmayabilirler de.Zaten bir insan çıkıp ben yahudi çıkarları için çalışıyorum derse; o artık sebataycı değil,masondur.Herhangi bir insan hakkında sebataycı veya değildir hususunda kesin bir yargıya varılamaz.İnceden inceye ceddini ve tüm hayatını araştırmak gerekli




  • quote:

    Orijinalden alıntı: PrinceOfPersia

    Bir insan hem sabetaycı hem ABD karşıtı olamaz diye birşey yok.Yada halkın pozitif elektriğini üzerine çekmek için de özellikle böyle konuşuyor olabilir.Çünkü halk ABD aleyhinde konuşan herkesi seviyor.Hiçbiri de olmayabilir.Her açıdan analiz etmek gerekli.Unutmaki bu tür kişilerin zaten ana özelliği asıl kişiliklerini saklıyor olmaları.Yahudi çıkarları için her surete girebilirler.Bir gün bakarsın radikal islamcı diğer gün ise tam bir ateist.Dediğim gibi olabilirler de olmayabilirler de.Zaten bir insan çıkıp ben yahudi çıkarları için çalışıyorum derse; o artık sebataycı değil,masondur.Herhangi bir insan hakkında sebataycı veya değildir hususunda kesin bir yargıya varılamaz.İnceden inceye ceddini ve tüm hayatını araştırmak gerekli

    Alıntıları Göster
    @ kargaşa

    sabetaycılık bir örgütten ziyade bir millet gibi,

    yani hepsi bir amaca yönelmiş benzer insanlar değil,

    Aynı türkler gibi içlerinde çeşit çeşit insanlar var.
    Kimi ABDcidir, kimi avrupacıdır, kimi türk milliyetçisidir.
    Kimi diplomattır, kimi şarkıcıdır, kimi fakirdir, kimi zengindir.

    Kendilerini saklamaları da dinlerinin bir gereği.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: vese

    @ kargaşa

    sabetaycılık bir örgütten ziyade bir millet gibi,

    yani hepsi bir amaca yönelmiş benzer insanlar değil,

    Aynı türkler gibi içlerinde çeşit çeşit insanlar var.
    Kimi ABDcidir, kimi avrupacıdır, kimi türk milliyetçisidir.
    Kimi diplomattır, kimi şarkıcıdır, kimi fakirdir, kimi zengindir.

    Kendilerini saklamaları da dinlerinin bir gereği.

    Alıntıları Göster
    listeye baktım. hadi hepsi tamamda şu isimlerdemi sabataycı yaw

    Mustafa Kemal Atatürk
    Orhan Gencebay
    Barış Manço
    Nazlı Ilıcak
    Bülent Ersoy

    Bana biraz atmasyon gibi geldi dostum. Nazlı Ilıcak İslamcı bir siyaset gütmüyormuydu!!!???

    Orhan baba Samsunun bir köyünde dünyaya gelmiş bir halk çocuğu ve bulunduğu konumu alnının teriyle kazanmış. Odamı sabataycı çıktı şimdi...

    Bülent Ersoy yarı hafız sayılır, kadın oldu diye sabataycı ilan etmek kolay geliyor. Kendisini sevmem ama bazı gerçekleri ortayada koymalı.

    Bu yayınlanan listeye itibar etmem için belge gerek. Neticede bu listedeki isimler belgelerle tespit edilmedimi!? Neden belgeleri yayınlamıyorsunuz soruyorum?

    Bana işkembeden liste gibi geldi.

    Biri yazıyor belge yok birşey yok ondan sonra millet inanıyor hemen.

    Benim partimden olmayan herkes sabataycıdır kardeşim. Bu liste böyle hazırlanmış gibime geldi




  • quote:

    Orijinalden alıntı: mr.respect

    listeye baktım. hadi hepsi tamamda şu isimlerdemi sabataycı yaw

    Mustafa Kemal Atatürk
    Orhan Gencebay
    Barış Manço
    Nazlı Ilıcak
    Bülent Ersoy

    Bana biraz atmasyon gibi geldi dostum. Nazlı Ilıcak İslamcı bir siyaset gütmüyormuydu!!!???

    Orhan baba Samsunun bir köyünde dünyaya gelmiş bir halk çocuğu ve bulunduğu konumu alnının teriyle kazanmış. Odamı sabataycı çıktı şimdi...

    Bülent Ersoy yarı hafız sayılır, kadın oldu diye sabataycı ilan etmek kolay geliyor. Kendisini sevmem ama bazı gerçekleri ortayada koymalı.

    Bu yayınlanan listeye itibar etmem için belge gerek. Neticede bu listedeki isimler belgelerle tespit edilmedimi!? Neden belgeleri yayınlamıyorsunuz soruyorum?

    Bana işkembeden liste gibi geldi.

    Biri yazıyor belge yok birşey yok ondan sonra millet inanıyor hemen.

    Benim partimden olmayan herkes sabataycıdır kardeşim. Bu liste böyle hazırlanmış gibime geldi

    Alıntıları Göster
    ya inanamıyorum adamlar Mustafa Kemal yazıp Atatürk'ünü yazmaya korkmuşlar heralde..insanlar çıkarları dogrultusunda nasıl bukadar nankörleşebilir pişkinleşebilir.bunları okuyup zevke gelenlere ne demeli "aha biz zaten biliyoduk" demek için nasıl bu yalanlara inanılabilir.şeçmeli cehalet bu.


    sebatay sevi


    1626�da İzmir�de yahudi bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Din adamı olarak yetiştirilen Sabetay Sevi, 39'uncu yaşının eşiğinde yoğun bir mistisizme saplandı. Toplumu kurtarabilecek ilâhi bir güce sahip olduğunu söylemeye başladı ve 31 Mayıs 1665 tarihinde Mesih olduğunu ilân etti. Yahudi inancına göre Mesih (kurtarıcı), kendilerine bu günkü İsrail topraklarında bağımsız bir devlet kuracak ve dünyanın dört bir yayına dağılmış olan Yahudiler'i bir araya toplayacaktır. Sabetay Sevi, haham olarak sinagoglarda ateşli konuşmalar yaptı ve taraftarlarının sayısını her gün arttırdı. Avrupa'dan Yemen'e, Kuzey Afrika'dan Anadolu'ya kadar geniş bir coğrafyada yaşayan insanlar arasında dalgalanmalar, kaynaşmalar oldu. Bunun sonucunda heyecan kasırgası ile Yahudiliğin resmî tutumundan ayrı, yeni ve radikal bir akım doğdu.

    Bu akım, Hristiyanlar arasında etkileşimlere, Müslümanlar arasında ise sert ve ciddî tartışmalara yol açtı. İnsanlar, Sabetay Sevi'ye tapmaya, sinagoglardaki konuşmalarından sonra taşkınlıklar yapmaya başladılar. Kimse, neler olabileceğini kestiremiyordu. Sabetay Sevi, oluşmasına yol açtığı heyecan seline kapıldı. Taraftarlarıyla birlikte Osmanlı Devleti'nin başşehri Istanbul'a doğru yürüyüşe geçti. Bu olay üzerine Sevi tutuklandı ve yargılandı.

    Sultan Dördüncü Mehmet, çok uzun süren yargılamayı perde arkasından takip etti. Yargılama sonunda Sabetay Sevi'nin önüne iki seçenek kondu: İddialarından vazgeçmezse öldürülecek, Müslümanlığı kabul ederse, hayatı bağışlanacaktır. Sevi: "Bu can bu bedende olduğu sürece Müslüman'ım." der, Aziz Mehmet Efendi adını alır. Taraftarlarının bazıları bu ihaneti kabullenmez ve intihar ederler. Çoğunluk ise Müslümanlığı kabul eder. Mesih, yâni kurtarıcı, kendisini kurtarabilmek için dinini değiştirmiştir. Bir müddet sonra da taraftarları arısındaki intiharları durdurabilmek ve insanları kendisine çekebilmek için bir çıkış yapar: Cübbesinin içine bir kuş yerleştirerek topluluğunun huzuruna çıkar. Burada cübbesinin önünü açarak sakladığı kuşu uçurur. "Can bedenden çıktı." Diyerek, eski dinine döndüğünü îma eder.

    Sabetay Sevi ve yandaşlarına, dinlerinden döndükleri için, 'dönme' veya 'avdeti' denilir. Fakat onlar, İslâmiyet'i kabul ettiklerini söylemelerine, görünüşte Müslüman gibi hareket etmelerine rağmen, gerçekte Musevîliğe inanmaktadırlar. Bu durum, yetkililerin gözünden kaçmaz. 1676 yılında Arnavutluk'a sürgüne gönderilirler ve Sabetay Sevi, aynı yıl Arnavutluk'ta ölür.


    Ataürkün bu adamın mesih olduguna inandıgına inanmak cehaleten öte kendini kandırmadır.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi kargaşa -- 1 Haziran 2007; 23:45:30 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: kargaşa

    ya inanamıyorum adamlar Mustafa Kemal yazıp Atatürk'ünü yazmaya korkmuşlar heralde..insanlar çıkarları dogrultusunda nasıl bukadar nankörleşebilir pişkinleşebilir.bunları okuyup zevke gelenlere ne demeli "aha biz zaten biliyoduk" demek için nasıl bu yalanlara inanılabilir.şeçmeli cehalet bu.


    sebatay sevi


    1626�da İzmir�de yahudi bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Din adamı olarak yetiştirilen Sabetay Sevi, 39'uncu yaşının eşiğinde yoğun bir mistisizme saplandı. Toplumu kurtarabilecek ilâhi bir güce sahip olduğunu söylemeye başladı ve 31 Mayıs 1665 tarihinde Mesih olduğunu ilân etti. Yahudi inancına göre Mesih (kurtarıcı), kendilerine bu günkü İsrail topraklarında bağımsız bir devlet kuracak ve dünyanın dört bir yayına dağılmış olan Yahudiler'i bir araya toplayacaktır. Sabetay Sevi, haham olarak sinagoglarda ateşli konuşmalar yaptı ve taraftarlarının sayısını her gün arttırdı. Avrupa'dan Yemen'e, Kuzey Afrika'dan Anadolu'ya kadar geniş bir coğrafyada yaşayan insanlar arasında dalgalanmalar, kaynaşmalar oldu. Bunun sonucunda heyecan kasırgası ile Yahudiliğin resmî tutumundan ayrı, yeni ve radikal bir akım doğdu.

    Bu akım, Hristiyanlar arasında etkileşimlere, Müslümanlar arasında ise sert ve ciddî tartışmalara yol açtı. İnsanlar, Sabetay Sevi'ye tapmaya, sinagoglardaki konuşmalarından sonra taşkınlıklar yapmaya başladılar. Kimse, neler olabileceğini kestiremiyordu. Sabetay Sevi, oluşmasına yol açtığı heyecan seline kapıldı. Taraftarlarıyla birlikte Osmanlı Devleti'nin başşehri Istanbul'a doğru yürüyüşe geçti. Bu olay üzerine Sevi tutuklandı ve yargılandı.

    Sultan Dördüncü Mehmet, çok uzun süren yargılamayı perde arkasından takip etti. Yargılama sonunda Sabetay Sevi'nin önüne iki seçenek kondu: İddialarından vazgeçmezse öldürülecek, Müslümanlığı kabul ederse, hayatı bağışlanacaktır. Sevi: "Bu can bu bedende olduğu sürece Müslüman'ım." der, Aziz Mehmet Efendi adını alır. Taraftarlarının bazıları bu ihaneti kabullenmez ve intihar ederler. Çoğunluk ise Müslümanlığı kabul eder. Mesih, yâni kurtarıcı, kendisini kurtarabilmek için dinini değiştirmiştir. Bir müddet sonra da taraftarları arısındaki intiharları durdurabilmek ve insanları kendisine çekebilmek için bir çıkış yapar: Cübbesinin içine bir kuş yerleştirerek topluluğunun huzuruna çıkar. Burada cübbesinin önünü açarak sakladığı kuşu uçurur. "Can bedenden çıktı." Diyerek, eski dinine döndüğünü îma eder.

    Sabetay Sevi ve yandaşlarına, dinlerinden döndükleri için, 'dönme' veya 'avdeti' denilir. Fakat onlar, İslâmiyet'i kabul ettiklerini söylemelerine, görünüşte Müslüman gibi hareket etmelerine rağmen, gerçekte Musevîliğe inanmaktadırlar. Bu durum, yetkililerin gözünden kaçmaz. 1676 yılında Arnavutluk'a sürgüne gönderilirler ve Sabetay Sevi, aynı yıl Arnavutluk'ta ölür.


    Ataürkün bu adamın mesih olduguna inandıgına inanmak cehaleten öte kendini kandırmadır.

    Alıntıları Göster
    Bana öyle geliyor ki "laik" kesimi liste halinde sıralamışlar.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: kaotika

    Bana öyle geliyor ki "laik" kesimi liste halinde sıralamışlar.

    Alıntıları Göster
    LİSTE UZATILABİLİR DAHA ,şimdilik bunları bildiğimiz için seçmişler, bilmediklerimiz tanınmamış kişilerin sayısı muamma,komşumdan bile şüpheleniyorum artık




  • 
Sayfa: 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.