Şimdi Ara

Ruh Var mı (3. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
84
Cevap
1
Favori
945
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Perceptron


    quote:

    Orijinalden alıntı: Save The Day

    quote:

    Orijinalden alıntı: Perceptron


    quote:

    Orijinalden alıntı: Save The Day

    quote:

    Orijinalden alıntı: Perceptron


    quote:

    Orijinalden alıntı: Save The Day

    quote:

    Orijinalden alıntı: Perceptron

    Ruh diye bir şey yok.
    Hiç bir şey sonsuz ve ölümsüz değil.
    Canlı ile cansız arasındaki ayrım bizim yanılgımız. Insansız araçlarada canlı ve ruh sahibi diyebiliriz.


    Sanırım materyalizmi benimsiyorsunuz. Maddenin tek gerçek olduğunu ve ötesinin yani metafizikin gerçek olmadığını düşünüyorsunuz. Sizin de düşünceniz mantıklı. Bilim de bir nevi materyalisttir. Elindeki verilerle birşeyler yapar. Bilmediği ve madde ötesine birşey yapamaz. Ateistler de bilinci ilüzyon olarak açıklıyor. Bizim yanılgımız derken o tür bir şey mi? Yani aslında canlı ile cansız temelde aynı ama bizim beynimiz mi farklı algılıyor?

    Zannettiğin gibi materyalistler madde dışında hiçbir şey olmadığını iddia etmiyor bu senin hezeyanın, antik filozoflar canlı ile cansız ın tamamen farklı şeyler olduğunu düşünüyorlardı canlıların son nefeslerini vermesi ile beraber kalplerinin durduğunu görünce canlının vücudundan eksilen şeye ruh adını verdiler bakterilerden virüslerden haberleri yoktu antik filozofların en büyük hatası düşünme organımızın kalp olduğunu zannetmeleri idi onlara göre bütün duygularımız ruhumuzun ürünüydü fakat şu an keşfettik ki beynimizle düşünüyoruz duygularımızı da damarlarımızda dolaşan hormonlar belirliyor yani duygularımız tamamen maddesel 1960 da keşfettik ki düşüne bilmemizi ve öğrenebilmemiz beynimizdeki sinir ağları sağlıyor, şu an yapay sinir ağlarında kullanarak makinelerin öğrenmesini sağlayabiliyoruz ruh denen kavram cahil insanların inandığı, öğrenseler olmadığını anlayabilecekleri bir şey. Materyalist veya idealist olmakla alakası yok

    Hayır benim hezeyanım değil. Bakalım vikipedide ne yazıyor. ''Maddecilik, özdekçilik veya materyalizm, her şeyin maddeden oluştuğunu ve bilinç de dahil olmak üzere bütün görüngülerin maddi etkileşimler sonucu oluştuğunu öne süren, a priori olan hiçbir metafiziksel kavram kabul etmeyen felsefi kuramıdır. Bir diğer deyişle madde, var olan tek tözdür. Maddecilik "fiziksel maddenin tek veya esas gerçeklik olduğu" yönündeki kuramdır.'' Yani materyalistler maddecidir, metafiziksel şeylere inanmazlar. Peki canlı ve cansız herşey atomlardan meydana geliyor fakat canlıyı farklı yapan nedir ruh değil mi? Beyin olması mı onu canlı yapıyor?

    Felsefeyi türkçe wikipediaden öğrenceksen hiç öğrenme.

    Ingilizce wikiden oku, ne yazıyor bak.

    quote:

    Materialism is a form of philosophical monism which holds that matter is the fundamental substance in nature, and that all phenomena, including mental phenomena and consciousness, are results of material interactions.


    Herşeyin maddeden olustugu iddaası yok,her fenomenin maddeden olduğu iddaası var. Fenomen, duyu ile algılanan şeydir. Algıladıgımız herşey maddeseldir.

    Wikipediayı biraz daha okusaydın, tembellık etmeseydın belki şunu görürdün.

    quote:

    Görüngüleri, Tanrı, ruh gibi kanıtlanmamış önermelerle açıklamaktan kaçınmak gerekir. Aksi takdirde, görüngülerin maddi kökleri yok sayılabilir. Örneğin bilinç kaynağını beynin işleyişinden alan bir görüngüdür ve ona metafiziksel açıklamalar getirmek dış dünyanın gerçek olmayışı gibi yanılgılara yol açabilir.

    Metafızık reddedılmıyor.

    Biraz oku,öğren. Ruhun olmadığı biraz araştırırsan anlarsın. Dinlerden kaynaklı usengeclik var sende.

    Metafizik nasıl reddedilmiyor? Maddeden oluştuğu açıklaması var. Metafiziksel kavramları kullanmaktan kaçınmak gerektiği belirtiliyor, yani kabul edilmiyor. Dış dünyanın gerçek olmadığı yanılgısını ortaya çıkarabileceğini söylüyor. Metafiziği reddedip maddeye başvuruyor! Aslında reddetmiyor metafizikle açıklıyor sana kalsa. Ama öyle değil tabi. Materyalistler maddecidir. Açıp ingilizcesini okumadım gerek de duymadım direk türkçesini okudum. Evet fenomeni herşey olarak çevirmişler. E zaten fenomenin anlamı görüngü demektir. Görüngü de gözlenebilen, duyularla algılanabilen her şey, her olgu ve olay anlamlarına geliyor. Maddenin anlamı ise; uzayda yer kaplayan (hacim), kütlesi olan tanecikli yapılara denir. 5 duyu organımızla algılayabildiğimiz (hissedebildiğimiz) canlı ve cansız varlıklara denir. Dolayısıyla fenomenler duyularla algılanan şeyler, ee madde de öyle yani fenomenler madde oluyor. Materyalizmin iddiası bu olduğunu düşünmüyorum çünkü fenomenler zaten madde. Bu sitenin donanım haber olduğunu idddia etmek gibi bir şey. Her şeyin maddeden olduğunu iddia etmeleri daha mantıklı.

    Neden eksik veya yanlış bildiğini kabullenemiyorsun?

    Dostum yanlışım varsa affola.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Perceptron


    quote:

    Orijinalden alıntı: semender96

    Hepimiz atomlardan oluşuyoruz.Atoma baktığımızda cansızdır değil mi?Cansız bir şeyden canlı bir şey yani insan oluşuyorsa işte bu ruhun kanıtıdır.Şu anda da zaten ruhumuz maddi bedenimize bağlı ancak öldükten sonra ruh özgürlüğe kavuşur ki ebedi olarak yaşayan da ruhtur zaten maddi beden çürür gider.Bu da Kur'an-ı Kerim'de ruhtan bahsedilen bir ayet.

    ''Ve sana ruhtan sorarlar. De ki: “Ruh, Rabbimin emrindendir.” Ve size, (ruha ait) ilimden sadece az bir şey verildi.''17/İSRÂ-85

    #Yumurtadan tavuk nasıl oluşuyorsa,bu semenderlerin varlığına kanıttır.#
    Birşeyi bilmemen, başka bir şeyi kanıtlamaz,ancak ona cahil olduğunu kanıtlar.

    Benim ona cahil olmam onun var olup olmamasını da değiştirmez.Zaten ben kendime bilgili diyemem elbette cahilim.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: semender96

    quote:

    Orijinalden alıntı: Perceptron


    quote:

    Orijinalden alıntı: semender96

    Hepimiz atomlardan oluşuyoruz.Atoma baktığımızda cansızdır değil mi?Cansız bir şeyden canlı bir şey yani insan oluşuyorsa işte bu ruhun kanıtıdır.Şu anda da zaten ruhumuz maddi bedenimize bağlı ancak öldükten sonra ruh özgürlüğe kavuşur ki ebedi olarak yaşayan da ruhtur zaten maddi beden çürür gider.Bu da Kur'an-ı Kerim'de ruhtan bahsedilen bir ayet.

    ''Ve sana ruhtan sorarlar. De ki: “Ruh, Rabbimin emrindendir.” Ve size, (ruha ait) ilimden sadece az bir şey verildi.''17/İSRÂ-85

    #Yumurtadan tavuk nasıl oluşuyorsa,bu semenderlerin varlığına kanıttır.#
    Birşeyi bilmemen, başka bir şeyi kanıtlamaz,ancak ona cahil olduğunu kanıtlar.

    Benim ona cahil olmam onun var olup olmamasını da değiştirmez.Zaten ben kendime bilgili diyemem elbette cahilim.

    Canlısızdan nasıl canlı oluştugunu kastedmistim.

    Ruhun hiç bir kanıtı yok.
    Sana varolmayan bir şeyin, var olmadığını kanıtlayamam. Meselâ, peri ve elfleri...

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Perceptron


    quote:

    Orijinalden alıntı: semender96

    quote:

    Orijinalden alıntı: Perceptron


    quote:

    Orijinalden alıntı: semender96

    Hepimiz atomlardan oluşuyoruz.Atoma baktığımızda cansızdır değil mi?Cansız bir şeyden canlı bir şey yani insan oluşuyorsa işte bu ruhun kanıtıdır.Şu anda da zaten ruhumuz maddi bedenimize bağlı ancak öldükten sonra ruh özgürlüğe kavuşur ki ebedi olarak yaşayan da ruhtur zaten maddi beden çürür gider.Bu da Kur'an-ı Kerim'de ruhtan bahsedilen bir ayet.

    ''Ve sana ruhtan sorarlar. De ki: “Ruh, Rabbimin emrindendir.” Ve size, (ruha ait) ilimden sadece az bir şey verildi.''17/İSRÂ-85

    #Yumurtadan tavuk nasıl oluşuyorsa,bu semenderlerin varlığına kanıttır.#
    Birşeyi bilmemen, başka bir şeyi kanıtlamaz,ancak ona cahil olduğunu kanıtlar.

    Benim ona cahil olmam onun var olup olmamasını da değiştirmez.Zaten ben kendime bilgili diyemem elbette cahilim.

    Canlısızdan nasıl canlı oluştugunu kastedmistim.

    Ruhun hiç bir kanıtı yok.
    Sana varolmayan bir şeyin, var olmadığını kanıtlayamam. Meselâ, peri ve elfleri...

    Ruhun var olmadığı sadece sizin önermeniz ve sizin aklınızda olan bir şey.Her ne kadar ruhun kanıtı yapılamasa da onun olmadığını göstermez ki Kur'an-ı Kerim'de eğer Allah ruhtan bahsediyorsa zaten daha da kanıt aramaya ihtiyaç uymaz bu kitaba iman etmeyenler.Ha iman etmeyenler ne yapsın varsın ruh yok desinler hakikat üflemekle değişmez.Ayrıca insanlarda sonsuz mutlu olmak ve arzulamaya sahip.Kalbine bir dönüp baksan dostum ''Ebed,ebed'' diye sayıklayacaktır.Böyle sınırsız duygu ve düşüncelere sahip bir insan ölümlü ve sınırlı cesedi ile bunları yapamaz kanaatindeyim. Ayrıca bu konuda bir alıntı koymak istiyorum umarım okursunuz.

    quote:

    Ruh için şu tanımlar yapılır:

    “Can. Canlılık. Nefes. Cebrail (as.)...”

    “Bir kanun-u zîvücud-u haricî, yani hariçte müstakil bir varlığı bulunan bir kanun."

    “Emir âleminden olup, beden ülkesini idare etmesi için kendisine müstakil bir varlık verilen bir kanun. Bedenden ayrılınca da varlığını devam ettirebilen lâtif bir cisim.”

    Bazı insanlar Peygamber Efendimize ruhu sordular. Cevap vermeyip, vahyi bekledi. Gelen ayet gayet netti: “o, rabbimin emrindendir, de.” Ruhun varlığı tasdik ediliyor, fakat mahiyeti açıklanmıyordu. Çünkü, muhatapların söyleneni anlamasına imkân yoktu. Akıl, “emir aleminden” olan bir varlığı kavrayacak kapasitede değildi.

    “Emir alemi” ölçüden, tartıdan, şekilden, renkten uzak varlıkların dünyasıdır. Maddeler için söylenen uzun, kısa, mavi, sarı, yuvarlak, düz, ağır, hafif gibi kelimelerin o alemde karşılığı yoktur. Ölçülere mahkum akıllar, ölçülemeyeni nasıl anlasın?

    Ancak o, mantık ölçüsüyle her eserin bir ustaya delalet ettiğini bilir. Böylece kâinat denilen o muhteşem eserden hareketle yaratanı tanır. Yine o, öznesiz fiil olamayacağını kabul eder. Bu yolla, bedeni harika bir tarzda idare eden, fakat göz ile görülemeyen bir özün, yani ruhun varlığını tasdik eder. Zaten kendinden beklenen de budur.

    Hadiste “Kendini bilen rabbini bilir.” buyruluyor. Bir büyük mütefekkirimiz de, “Ey kendini insan bilen insan! Kendini oku...” diyor. Şu halde, insanın kendini tanımaya çalışması şart. Kendimizden giderek ona ulaşacağız!

    - Ruh hakkında neler biliyoruz?

    Ruhun kendisini bilemiyoruz. Ancak bazı özelliklerinden söz edebiliriz. Beden, anne karnında belli bir olgunluğa erişince, ruh verilir.

    Bedenin sultanı olan ruh, nurani, şuurlu, diri ve harici vücut sahibi bir varlıktır. Sonradan yaratılmıştır, ama ebedidir. Birdir, bölünmez, parçalara ayrılmaz. Tesirleriyle bedenin her yerinde bulunur, fakat mekânı yoktur. Bedenin içinde olmadığı gibi, dışında da değildir. Ona ne uzaktır, ne de yakın. Bütün işleri aynı anda idare eder, bir iş diğerine mani olmaz. O, tabiattaki kanunlara benzer. Eğer kanun şuurlu olsaydı ve harici vücut giyseydi ruh özelliği kazanırdı. Ruh, kendisinin ve diğer varlıkların farkındadır.

    Ruh, sahip olduğu maddi ve manevi cihazlarıyla işler yapar. Şuuruyla fark eder, aklıyla anlar, vicdanıyla tartar, karar verir, hayaliyle planlar yapar, hafızasıyla bilgi depolar, kalbiyle sever. Onun sayılamayacak kadar çok kabiliyeti vardır. Bunların bir kısmı da maddi uzuvlarla ortaya çıkar. Ruh, eliyle tutar, gözüyle görür, kulağıyla işitir, ayağıyla yürür... Bedende bulunduğu sürece bedene muhtaçtır. Faaliyetleri bedenle sınırlıdır. Beden ile ruh, ampul ile elektrik gibidir. Ampul kırılınca elektrik yok olmuyor ve var olmaya devam ediyor. Biz onu görmesek de inanıyoruz ki, elektrik hâlâ mevcuttur. Aynen bunun gibi, insan ölmekle ruh vücuttan çıkıyor. Fakat var olmaya devam ediyor. Cenab-ı Allah ruha münasip daha güzel bir elbise giydirerek, kabir aleminde yaşamını devam ettiriyor.

    Dostlarımız soruyorlar, “Ruh nasıl bir şey?” diye. “Bilmiyorum”, diyor ve devam ediyorum: böyle demekle sorunuzun gerçek cevabını vermiş oluyorum.

    Mahiyeti bilinmezler hakkında en ileri ilim, “bilmiyorum,” kelimesinde ifadesini bulur. Böyle demeyip de onun hakkında bir takım tahminlerde bulunsam, “uzundur veya kısadır”, desem, “bedenin şurasında veya burasındadır”, “şu veya bu renktedir”, gibi lâflar etsem aldanmış ve aldatmış olurum. Çünkü ruh, beden cinsinden değil. Biri hane ise diğeri misafir, biri tezgâh ise beriki usta.

    Ne bir evin bölmeleri, insanın organlarına benzer, ne de tezgâhın aksamı ustanın azalarına.

    Beden ve kâinat... Her ikisi de kesif ve maddî. Ruh ise lâtif ve nurânî. O halde ne beden, ne de şu âlem bize ruhun mahiyeti hakkında bir bilgi verir. Onlara dayanarak yapacağımız bütün tahminler yanıltıcı olmaya mahkûm... Toprağa bakıp yerçekimi hakkında tahminler yürütmek gibi bir şey.

    Nur Külliyatı'nda, ruhun bekası ifade edilirken şöyle buyrulur:

    “Ruh ise tahrib ve inhilâle maruz değil. Çünki: basittir, vahdeti var.”

    Buradaki “basit” kelimesi, terkip olmama demektir. Gerçekten de insanın ruh dünyası ayrı bir âlem. Terkip değil, fakat nelere sahip değil ki!.. Ama, bu çokluk onun vahdetini, birliğini bozmuyor. Ondaki akıl, hafıza, duygular ve his dünyası ne bedenin organlarına benziyor, ne de kimyevî bir bileşimin unsurlarına... Bunların müstakil bir şahsiyetleri yok. Tek başına bir akıl, yalnız kalmış bir irade, sahipsiz bir hafıza düşünebiliyor muyuz?

    Ruhun bu harika yaratılışı insan için büyük bir irşat kapısı... İnsan bu sayede, Cenâb-ı Hakk’ın kudsî sıfatlarının, zâtından ayrı düşünülemeyeceği hakikatine bir derece bakabilir.




  • Perceptron kullanıcısına yanıt
    hadi biraz somutlaştırayım anlamaya çalış şu gardını indir dövmeyecem söz

    sen gibi düşünenler inananlar şöyle der : insan düşünen hayvandır

    hani evrimcisiniz felan .. bir hayvanla senin arandaki temel fark düşünebilmen demi ? onlardada kalp göz kulak var bizler gibi

    ama bakıyorlar görmüyorlar işitebiliyorlar ama dinleyemiyorlar yani düşünemiyor akledemiyorlar demi ... bir maymına ömrü boyunca ders ver 1 sayfa yazı yazmayı öğretemezsin öğrenemez muz yer yemek yapamaz

    bilinç dediğin RUH tur ... halen kanıt diyorsun ruhun olmadıgı için göremiyorsun dememe gerek yok demi ? herkeste ruh olmaz

    yine güzel yazdım haa ! 10 üzerinden 8 lik bi cvb oldu




  • adama bak ya
    canlısızdan demiş :))
    bölüm komple kafayı yedi ,gidip bir hocaya okuttursak iyi olacak :))
  • Materyalist düşünce, fiziki anlamda madde olarak göremediği şeyi yok sayıyor. Burada bir mantık hatası olduğunu şu şekilde açıklayabiliriz. Bizim fiziki madde olarak gördüğümüz her şey ve fiziki bedenlerimiz ve ağaçlar, hayvanlar, taşlar vs hepsi 8.2 frekansında titreşiyor. Daha farklı frekansta titreşen şeyler çevremizde olsa da, içinden geçip gitsek de, uzayda olsa da bize göre yok gibi. Çünkü algımızın dışında. Şimdi bir düşünürsek, ne kadar farklı ve sonsuz sayıda frekans var. Tıpkı rakamların sonu olmaması gibi. Ve henüz kendi maddesel alemimizi tamamen çözememişken, bilim üzerinde deney yapamayacağı bir şeyin üzerine doğal olarak yönelemiyor. Fiziken de kanıtlayamayacağı için, diğer tüm frekans varoluşları metafizik kapsamında oluyor. Ve bilim bizim maddesel varlığımızın 8.2 frekansında titreştiğini ve duyularımızın da bu frekansa ayarlı olduğunu kanıtlamış durumda. Başka titreşim frekansı varoluşları olacağına da bir itiraz gelemez. Bu tıpkı şuna benziyor. Sayılar düzlemindeki 4387543556565765654365564354398574389435743 sayısına hiç bir zaman odaklanmayız. Bizim için yok gibidir. Ama öyle bir sayı olacağı kesin. Şimdi bir düşünelim ki ne kadar fazla frekansta ne kadar fazla varoluş var. İşte cinler, periler, melekler vs vs hepsi bu mantıkla açıklanabilir durumda. Ve bakın kumsaldaki kum tanelerinden sadece üç tanesini saymış oldum ismen sanki.

    Bizden daha yüksek frekansta titreşenler bizi görme konusunda daha yetenekli oluyor ve bedenen bizim frekansa gelebilme yetileri olanları da var. tabii her şeyin de belli şartları var. Mesela insanlar içinde de çeşitli yetenekleri gelişmiş olduğu için, ortalama insandan daha yüksek frekansta olanları görebilenler var. Bunların bir kısmı da psikiyatrik tedavi alıyor ve görmek istemediği için kendini kapatanları da var. Çocuklukta görebilerken, görmek istemediği için bu yetisi kapananlar da var.

    Şunu da söylemek gerek. Bedenlerimiz görünenden çok daha komplike bir yapıya sahip. Eğer yanlış bilgi değilse, bizim görebildiğimiz fiziki beden aynı zamanda diğer farklı enerji bedenlerimizden sadece biri. Ruh da bunlardan sadece bir tanesi. Yani astraldeki farklı ve rüyadaki yine farklı sanırım. Algı konusu da öyle bir garip. Kuyruk sokumu bölgemize yakındı galiba, bir bölge var ve oradaki ayarı kaydırmayı başarırsak çok farklı algılar çıkabiliyor. Bu diğer enerji bedenlerimizin sanki dümeni gibi bir durumu var o merkezin. Çeşitli uyuşturucular ve alkol gibi maddeler o ayarı kaydırıyor. Onu değiştirme yetisini kazananlar, uykularında bilinçli olarak gezebilenler işte. Ve lucid rüyanın da farklı kapıları var. Hepsi bir değil. Kademe kademe farklı kapıların anahtarları çözülebiliyor. Ve kimi rüyalarda farklı garip alemlerin varlıklarıyla haşır neşir olunuyor. Bu sebeple rüyalar da birbirinden ayrılıyor. Yok haberci rüya şu bu rüya gibi.

    Yani şunu demeye getiricem. Maddeciliğe ve/veya Darwinizme inanmak bir ufak odada kapanıp; görme, işitme yeteneklerinden mahrum ve koskoca evdenden bihaber olmayı gönüllü kabul etmeye benziyor. "Dışarıda güneş var ağaçlar var" diyene, "saçmalama öyle şey mi olur" demeye benziyor. Çünkü duyularıyla algılayamadığını yok sayacak bir kör takıntıya inancını bağlamış.

    Çayır çimen bir arazide gezerken, yerde daha önce hiç görmediğimiz değişik bir böcek görsek bile şaşırmıyoruz. Çünkü bizim frekansımızda titreşiyor ve gözümüzün önünde. Baz istasyonları telefonumuza sesi getiriyordu, artık görüntüyü de getiriyor, bunlara da şaşırmıyoruz. Halbuki 30 sene önce kime söylesen, "olur mu öyle şey" derdi. Peki ruhu reddedenler neye dayanarak bu kadar iddialı olabilir? O yerde gördüğümüz böcek olabiliyor, 30 sene önce kimsenin inanmayacağı görüntü aktaran cep telefonları olabiliyor. Ruh neden olamaz? Mantıklı ve ufku açık düşünebilen için, çok çok kompleks bir varoluşun içinde yaşıyoruz. Sonsuz kere, sonsuz kere sonsuzun içinde kum tanesi bile değiliz koskoca evrenin bilinmezliğinde. 100 sene önce hayaline bile saçma diye bakılan şeyler şu an gayet normal. 20 sene sonraki gelişimi tahmin dahi edemiyoruz. "Ruh yok" şeklinde, kapalı gözlüklü bir iddia nasıl olabilir ki?




  • quote:

    Orijinalden alıntı: cadence1

    hadi biraz somutlaştırayım anlamaya çalış şu gardını indir dövmeyecem söz

    sen gibi düşünenler inananlar şöyle der : insan düşünen hayvandır

    hani evrimcisiniz felan .. bir hayvanla senin arandaki temel fark düşünebilmen demi ? onlardada kalp göz kulak var bizler gibi

    ama bakıyorlar görmüyorlar işitebiliyorlar ama dinleyemiyorlar yani düşünemiyor akledemiyorlar demi ... bir maymına ömrü boyunca ders ver 1 sayfa yazı yazmayı öğretemezsin öğrenemez muz yer yemek yapamaz

    bilinç dediğin RUH tur ... halen kanıt diyorsun ruhun olmadıgı için göremiyorsun dememe gerek yok demi ? herkeste ruh olmaz

    yine güzel yazdım haa ! 10 üzerinden 8 lik bi cvb oldu



    Allah allah. Sana bir nebze yazı yazmayı, %1 oranında Türkçeyi falan oğretebildilerse maymuna ucak yapmayı bile öğretiriz. Sen alet kullanma becerisine sahip miydin bu arada?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Save The Day

    quote:

    Orijinalden alıntı: Cemal CEMİL

    ruh olmasa ruhsuz sözü olur muydu :)

    şaka kısmını bir yere koyarsak ;
    soyut bir konuyu somut olarak anlatmak mümkün değildir
    ancak bazı örnekler verilebilir ve kimisi tatmin olur ,kimisi dalga geçer
    nasıl ki bazen içimizde bir şeyler hissederiz ama bir anlam veremeyiz (anlatamayız)
    ruh da buna benzer bir olay ,yani biliriz ama anlatamayız (bilimsel olarak)

    benzer bir konu melek ve cin var mıdır ,sorusu ?
    hadi bunu ilmi olarak anlat denilirse nasıl anlatacağız ?
    bir şeyler anlatırız ama karşımızdaki kişinin felsefi yönü çok güçlü değilse anlamaz
    yada anlamamak için her şeyi yapar

    Hocam şey deneyini yapmışlar. Ölen insanı tartıyorlar 21 gram hafifliyormuş. Aynı şekilde yanlış hatırlamıyorsam köpekti onu da tartıyorlar fakat eksilme olmuyor acaba ruhu gösterir mi bu? Yoksa ruh metafizik olduğundan ağırlığı yok mudur? Hocam peki astral seyahat ile ruha tanık olabilir miyiz? Ruhu anlamamızın bir yolu olabilir mi sizce?

    Hocam. Olen canlinin agirligi ayni kaliyor. O soylev, 21 gram adinda bir filmde bile gecti, insanlar cok etkilendi ama gercek olmadigi aciklandi. Biraz arastirirsan pekcok arastirma sonucu oldugunu bulablrsn.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • Lokomatif Portakal kullanıcısına yanıt
    sende ruh'suz lardansın . ruh bedende barınacagı bir ortam bulamazsa terkeder bedeni .. düşünemez akledemezsin akletmek sebep sonuçları olguları birbirine bağlayıp sonuca ulaşmaktır

    maymına uçak yapmayı degil yemek yapmayı öğret değişik tatlar denesin

    hakaret etmeyi bile beceremiyorsun 10 üzerinden 3
  • cadence1 kullanıcısına yanıt
    ------------------------------



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi dumprep -- 7 Mayıs 2020; 21:58:23 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • dumprep D kullanıcısına yanıt
    bayramımı tebrik eden senmiydin dün cvb yazmayı unuttum
  • ruh vardır
  • cadence1 kullanıcısına yanıt
    ------------------------------



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi dumprep -- 7 Mayıs 2020; 21:58:21 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Ruh yok, enerji var, kuantum var.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Save The Day

    Ruh var mı yoksa sadece maddeden mi ibaretiz? Maddi bedenimize bağlı olan bir ruhumuz var mı? Bu arada bazıları ruhun tanımını yapmak lazım önce diyebilir. Tanımı: ''dinlerin ve ruhçu felsefelerin insanın vücudunda bulunduğunu kabul ettikleri, yaşamın özü saydıkları, canlılığı sağlayan, maddesel olmayan varlık, ölümsüz sayılan töz, ilke.'' Yani bildiğimiz ruh işte.

    RUH Olmazsa yaşayamazsın, böyle SAÇMA soru mu olur ?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: K A N U N İ


    quote:

    Orijinalden alıntı: Sahrayıceditli 77

    quote:

    Orijinalden alıntı: Save The Day

    Ruh var mı yoksa sadece maddeden mi ibaretiz? Maddi bedenimize bağlı olan bir ruhumuz var mı? Bu arada bazıları ruhun tanımını yapmak lazım önce diyebilir. Tanımı: ''dinlerin ve ruhçu felsefelerin insanın vücudunda bulunduğunu kabul ettikleri, yaşamın özü saydıkları, canlılığı sağlayan, maddesel olmayan varlık, ölümsüz sayılan töz, ilke.'' Yani bildiğimiz ruh işte.

    RUH Olmazsa yaşayamazsın, böyle SAÇMA soru mu olur ?

    Merhaba citizen kardeş.

    CİTİZEN ne la ?




  • imzan güzelmiş ama bir hata var :)
    Azrail diye bir melek yok
    ölüm meleği var ve ismini bilmiyoruz
  • quote:

    Orijinalden alıntı: semender96

    quote:

    Orijinalden alıntı: Perceptron


    quote:

    Orijinalden alıntı: semender96

    quote:

    Orijinalden alıntı: Perceptron


    quote:

    Orijinalden alıntı: semender96

    Hepimiz atomlardan oluşuyoruz.Atoma baktığımızda cansızdır değil mi?Cansız bir şeyden canlı bir şey yani insan oluşuyorsa işte bu ruhun kanıtıdır.Şu anda da zaten ruhumuz maddi bedenimize bağlı ancak öldükten sonra ruh özgürlüğe kavuşur ki ebedi olarak yaşayan da ruhtur zaten maddi beden çürür gider.Bu da Kur'an-ı Kerim'de ruhtan bahsedilen bir ayet.

    ''Ve sana ruhtan sorarlar. De ki: “Ruh, Rabbimin emrindendir.” Ve size, (ruha ait) ilimden sadece az bir şey verildi.''17/İSRÂ-85

    #Yumurtadan tavuk nasıl oluşuyorsa,bu semenderlerin varlığına kanıttır.#
    Birşeyi bilmemen, başka bir şeyi kanıtlamaz,ancak ona cahil olduğunu kanıtlar.

    Benim ona cahil olmam onun var olup olmamasını da değiştirmez.Zaten ben kendime bilgili diyemem elbette cahilim.

    Canlısızdan nasıl canlı oluştugunu kastedmistim.

    Ruhun hiç bir kanıtı yok.
    Sana varolmayan bir şeyin, var olmadığını kanıtlayamam. Meselâ, peri ve elfleri...

    Ruhun var olmadığı sadece sizin önermeniz ve sizin aklınızda olan bir şey.Her ne kadar ruhun kanıtı yapılamasa da onun olmadığını göstermez ki Kur'an-ı Kerim'de eğer Allah ruhtan bahsediyorsa zaten daha da kanıt aramaya ihtiyaç uymaz bu kitaba iman etmeyenler.Ha iman etmeyenler ne yapsın varsın ruh yok desinler hakikat üflemekle değişmez.Ayrıca insanlarda sonsuz mutlu olmak ve arzulamaya sahip.Kalbine bir dönüp baksan dostum ''Ebed,ebed'' diye sayıklayacaktır.Böyle sınırsız duygu ve düşüncelere sahip bir insan ölümlü ve sınırlı cesedi ile bunları yapamaz kanaatindeyim. Ayrıca bu konuda bir alıntı koymak istiyorum umarım okursunuz.

    quote:

    Ruh için şu tanımlar yapılır:

    “Can. Canlılık. Nefes. Cebrail (as.)...”

    “Bir kanun-u zîvücud-u haricî, yani hariçte müstakil bir varlığı bulunan bir kanun."

    “Emir âleminden olup, beden ülkesini idare etmesi için kendisine müstakil bir varlık verilen bir kanun. Bedenden ayrılınca da varlığını devam ettirebilen lâtif bir cisim.”

    Bazı insanlar Peygamber Efendimize ruhu sordular. Cevap vermeyip, vahyi bekledi. Gelen ayet gayet netti: “o, rabbimin emrindendir, de.” Ruhun varlığı tasdik ediliyor, fakat mahiyeti açıklanmıyordu. Çünkü, muhatapların söyleneni anlamasına imkân yoktu. Akıl, “emir aleminden” olan bir varlığı kavrayacak kapasitede değildi.

    “Emir alemi” ölçüden, tartıdan, şekilden, renkten uzak varlıkların dünyasıdır. Maddeler için söylenen uzun, kısa, mavi, sarı, yuvarlak, düz, ağır, hafif gibi kelimelerin o alemde karşılığı yoktur. Ölçülere mahkum akıllar, ölçülemeyeni nasıl anlasın?

    Ancak o, mantık ölçüsüyle her eserin bir ustaya delalet ettiğini bilir. Böylece kâinat denilen o muhteşem eserden hareketle yaratanı tanır. Yine o, öznesiz fiil olamayacağını kabul eder. Bu yolla, bedeni harika bir tarzda idare eden, fakat göz ile görülemeyen bir özün, yani ruhun varlığını tasdik eder. Zaten kendinden beklenen de budur.

    Hadiste “Kendini bilen rabbini bilir.” buyruluyor. Bir büyük mütefekkirimiz de, “Ey kendini insan bilen insan! Kendini oku...” diyor. Şu halde, insanın kendini tanımaya çalışması şart. Kendimizden giderek ona ulaşacağız!

    - Ruh hakkında neler biliyoruz?

    Ruhun kendisini bilemiyoruz. Ancak bazı özelliklerinden söz edebiliriz. Beden, anne karnında belli bir olgunluğa erişince, ruh verilir.

    Bedenin sultanı olan ruh, nurani, şuurlu, diri ve harici vücut sahibi bir varlıktır. Sonradan yaratılmıştır, ama ebedidir. Birdir, bölünmez, parçalara ayrılmaz. Tesirleriyle bedenin her yerinde bulunur, fakat mekânı yoktur. Bedenin içinde olmadığı gibi, dışında da değildir. Ona ne uzaktır, ne de yakın. Bütün işleri aynı anda idare eder, bir iş diğerine mani olmaz. O, tabiattaki kanunlara benzer. Eğer kanun şuurlu olsaydı ve harici vücut giyseydi ruh özelliği kazanırdı. Ruh, kendisinin ve diğer varlıkların farkındadır.

    Ruh, sahip olduğu maddi ve manevi cihazlarıyla işler yapar. Şuuruyla fark eder, aklıyla anlar, vicdanıyla tartar, karar verir, hayaliyle planlar yapar, hafızasıyla bilgi depolar, kalbiyle sever. Onun sayılamayacak kadar çok kabiliyeti vardır. Bunların bir kısmı da maddi uzuvlarla ortaya çıkar. Ruh, eliyle tutar, gözüyle görür, kulağıyla işitir, ayağıyla yürür... Bedende bulunduğu sürece bedene muhtaçtır. Faaliyetleri bedenle sınırlıdır. Beden ile ruh, ampul ile elektrik gibidir. Ampul kırılınca elektrik yok olmuyor ve var olmaya devam ediyor. Biz onu görmesek de inanıyoruz ki, elektrik hâlâ mevcuttur. Aynen bunun gibi, insan ölmekle ruh vücuttan çıkıyor. Fakat var olmaya devam ediyor. Cenab-ı Allah ruha münasip daha güzel bir elbise giydirerek, kabir aleminde yaşamını devam ettiriyor.

    Dostlarımız soruyorlar, “Ruh nasıl bir şey?” diye. “Bilmiyorum”, diyor ve devam ediyorum: böyle demekle sorunuzun gerçek cevabını vermiş oluyorum.

    Mahiyeti bilinmezler hakkında en ileri ilim, “bilmiyorum,” kelimesinde ifadesini bulur. Böyle demeyip de onun hakkında bir takım tahminlerde bulunsam, “uzundur veya kısadır”, desem, “bedenin şurasında veya burasındadır”, “şu veya bu renktedir”, gibi lâflar etsem aldanmış ve aldatmış olurum. Çünkü ruh, beden cinsinden değil. Biri hane ise diğeri misafir, biri tezgâh ise beriki usta.

    Ne bir evin bölmeleri, insanın organlarına benzer, ne de tezgâhın aksamı ustanın azalarına.

    Beden ve kâinat... Her ikisi de kesif ve maddî. Ruh ise lâtif ve nurânî. O halde ne beden, ne de şu âlem bize ruhun mahiyeti hakkında bir bilgi verir. Onlara dayanarak yapacağımız bütün tahminler yanıltıcı olmaya mahkûm... Toprağa bakıp yerçekimi hakkında tahminler yürütmek gibi bir şey.

    Nur Külliyatı'nda, ruhun bekası ifade edilirken şöyle buyrulur:

    “Ruh ise tahrib ve inhilâle maruz değil. Çünki: basittir, vahdeti var.”

    Buradaki “basit” kelimesi, terkip olmama demektir. Gerçekten de insanın ruh dünyası ayrı bir âlem. Terkip değil, fakat nelere sahip değil ki!.. Ama, bu çokluk onun vahdetini, birliğini bozmuyor. Ondaki akıl, hafıza, duygular ve his dünyası ne bedenin organlarına benziyor, ne de kimyevî bir bileşimin unsurlarına... Bunların müstakil bir şahsiyetleri yok. Tek başına bir akıl, yalnız kalmış bir irade, sahipsiz bir hafıza düşünebiliyor muyuz?

    Ruhun bu harika yaratılışı insan için büyük bir irşat kapısı... İnsan bu sayede, Cenâb-ı Hakk’ın kudsî sıfatlarının, zâtından ayrı düşünülemeyeceği hakikatine bir derece bakabilir.


    Ruh kendimiz uydurup, Kendimiz inandığımız bir şey.
    Bak, quibbles diye bir şey uydurdum. Bu bir birine aşık iki insan arasında oluşan manevı bir zincirdir. Var olduğuna kanıdım yok,fakat senin de var olmadığına dair kanıdında yok. O zaman var.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: cadence1

    hadi biraz somutlaştırayım anlamaya çalış şu gardını indir dövmeyecem söz

    sen gibi düşünenler inananlar şöyle der : insan düşünen hayvandır

    hani evrimcisiniz felan .. bir hayvanla senin arandaki temel fark düşünebilmen demi ? onlardada kalp göz kulak var bizler gibi

    ama bakıyorlar görmüyorlar işitebiliyorlar ama dinleyemiyorlar yani düşünemiyor akledemiyorlar demi ... bir maymına ömrü boyunca ders ver 1 sayfa yazı yazmayı öğretemezsin öğrenemez muz yer yemek yapamaz

    bilinç dediğin RUH tur ... halen kanıt diyorsun ruhun olmadıgı için göremiyorsun dememe gerek yok demi ? herkeste ruh olmaz

    yine güzel yazdım haa ! 10 üzerinden 8 lik bi cvb oldu



    Ne kadar komik şeysin sen öyle

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • 
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.