Profesyonel Referans yada Stüdyo Monitör Kulaklıkları ile müzik dinlenir mi ?

quote:

Orijinalden alıntı: vaziyetu

ses kalitesi artmaz. makineler insanın kapasitesini aşabilirler. hesap makinesinin amacı insanın yapmakta zorlanacağı işlemleri hızlıca yapabilmekti. göremeyeceğimizden fazla renk tonu gösteren bir monitörün bizim için anlamı yoktur. görebileceğimizden hızlı gösteren monitörün de. bilgisayar konuşabiliyorsa anlayabileceğimizden hızlı konuşmasının da bizim için manası olmaz. bu böyle gider...

spesifikasyonların iki sebebi vardır. birincisi mecburiyettendir. 5hz - 32khz aralığına sahip bir sürücünün bir avantajı yoktur ancak 100hz - 12khz aralığındaki bir sürücü her iki uçtan kırpılmış demektir. satıcılar alıcıları katakulliye getirmesin, ne sattıklarına standart gelsin diye bunlar yazılmak zorundadır. ikincisi firmalar bakar ki kendi üretim teknolojileri standardın epey dışına taşmış, bunun da insanlar için etkileyici olduğunu tespit etmiş, bunu pazarlama stratejisi olarak kullanır.

bunu anlamanın yolu frekans tepkisine bakmak değildir. öyle olsaydı ben sana olumsuz konuşmazdım, kimse sana veremez tavsiye keten helvam demezdim. neden ? çünkü: o frekans tepkileri doğru yazılmıyor. neden ? çünkü: başta ne demiştik, makine insanı aşar. tam da bu yüzden, neden ? çünkü: ölçümleri de makine yapıyor ve insanı aşıyor. çünkü, neden ? belki de insanı aşması isteniyor, insan için kullanışlı olmasa da 20hz'de bir miktar hayat kalıntısı bulunduysa şak diye yazılabiliyor, çünkü firma aralığı geniş tutmak istiyor. bakınız c505 model numaralı zavallı şey 20hz'den başlıyor yazmasına rağmen 120hz'den başlıyor, yani basları tamamen mafiş. aynı şeyler IM50 ve daha birçok kulaklık için geçerli.

bir kulaklığın derin bas kulaklığı sayılabilmesi için 30hz ila 50hz aralığında atıyorum en az +15db verebilmesi lazım. ne demek verebilmek ? arttırdıkça titreşim çoğalmalı ve kulağa sorunsuzca ulaşmalı. ne sinyal bozulması alınmalı, ne de bir limite takılmalı. peki bunu nasıl ölçeceksin ? bazı şeyleri yapmak, ölçmekten daha kolaydır. yapmayı öğrenmişsindir ama incik boncuk istatistiğini tespit etmek, kendisini yapmaktan zordur. firmaların ne ürettiğini tam olarak bilmemesi ve/veya söylemekten kaçınması bu yüzdendir. audio-technica yetkilileri kendi sitelerinde modellerin verdiği sesle ilgili soru sorulduğunda sadece aynı sürücüyü kullanıp kullanmadığı bilgisini veriyorlar yani iki model arasında ses farkı olup olmadığını söylüyorlar. ancak fark varsa ne fark olduğunu söylemiyorlar "kendiniz dinleyip karar verin her modelin farklı bir ses imzası vardır hiçbir model birbiriyle aynı değildir" diyorlar.

elbette tamamen kör değiller ancak yine de çoğunlukla teorik olarak birşey düşünüyorlar, sonra uygulamaya geçirmeye çalışıyorlar, ortaya çıkan sonucu da ya beğeniyorlar ya beğenmiyorlar ancak sonuçta biz onlarla aynı şeyi düşünmek zorunda değiliz. kendi görüşleri doğrultusunda ürünlerini geliştirmeye çalışıyorlar ancak kendi görüşleri, yani ulaşmaya çalıştıkları şey bizden farklıysa onların ürünü de haliyle bize uymayabiliyor. bu yüzden de birçok firma ne yapıyor, kendi içlerindeki sesleri de dinleyip birbirinden çok farklı modeller piyasaya sürüp farklı kitlelere hitap etmeye çalışıyorlar. bunu da "kendiniz dinleyin size uygun mu bakın" diyerek ifade ediyorlar.

netice itibariyle çeşitli nedenlerden ötürü kağıt üzerinde yazanlar hiçbirşey ifade etmiyor. ohm sebep değil sonuç. elektriksel bir olay tam olarak hakim değilim ancak akıl var mantık var. shure'un en pahalı kulakiçi kulaklığı 9 ohm. cks990 50ohm. ben türlü türlü kulaklık kullandım bunlar birşey ifade etmiyor. dinlediğin şarkıdaki, kulağının duyduğundaki bas 40hz'de, tiz 14khz'de. napacaksın 5hz'yi, 25khz'yi ? iki kulaklık düşün, ikisi de 20hz-20khz diyelim. biri harika ses veriyor diğeri çöp. adı üzerinde aralık bunun. hepimizin gecesi gündüzü var ama kimimizin gündüzü güzel geçiyor, kimimizinki kötü. bant genişliği başka birşey, içerik kalitesi başka birşey...

bunları anladıysan zaten o modelleri boşuna yayınladığını da anlamış olman gerekiyor. kimsenin kullanmadığı modelin ne olduğunu bilmesi mümkün değil. bu yüzden al-sat yapıyoruz.

quote:

Orijinalden alıntı: semih01sem

Sony MDR-ZX660AP de var onu unutmuşsunuz.

quote:

Orijinalden alıntı: vaziyetu

markayla bu işler olmuyor. bir firma çeşitli fiyat aralıklarında sıçık modellere de imza atabiliyor. diyorum ya, birşey tasarlıyorlar sonra sonuca bakıyorlar, diyelim ki 3 kişi yeni tasarlanan ürünün sesini beğenmedi "bu öncekilerden kötü oldu" dedi, ancak diğerleri "aaa güzel olmuş, değişik olmuş, baslar böyle doğal olmuş, tizler böyle kulağa batmıyor vs." diyebilir. alıcılar nasıl böyle tuhaf tuhaf tepkiler verebiliyorsa, firmalarda bu işlerle görevli kişiler de tuhaf kararlara imza atabilir. ayrıca kulakiçi ile diğer türler neticede farklı teknolojiler. ben kulakiçinden yola çıkarak bu şekilde bir genelleme yapamam.

dolayısıyla sana ne alacağını söylemem mümkün değil. aynen dediğin gibi fazla düşünmeden bir model alacaksın, sonra onu satıp başka bir model deneyeceksin. indirimlerden faydalanıp kaybını azaltmaya çalışacaksın vs. sen şimdi daha yolun başındasın oturmuş 10 yüz bin modelden ne alsam acaba diyorsun. konuşmaya çalıştığın kişi ise 3 senede 70 küsür kulakiçi dolaşmış. sen sanıyorsun ki ben iş olsun marka soksun diye bu kadar model dolaştım. hatta bazıları beni zengin zannediyor. halbuki ben kulaklıktan başka birşeye para harcamadığım için bunu başarabildim. araştırsak burada "açılın ben öğrenciyim" diyenler dahil en fakkır fukhara ben çıkarım. do the math artık yani.

quote:

Orijinalden alıntı: vaziyetu

yok. hepsi aynı 3.5mm standardını takip ediyor elektriksel olarak. ben hem bilgisayarda hem de phiree mini-ear desktop amfisiyle kullanıyorum. bas, tiz kapasitesini çıkabildiğim en yüksek seste köklüyorum. sağlam kulaklık nasıl kullanırsan kullan yıllarca çalışır. kulaklık uyduruksa, gideceği varsa, aniden gitmek gibi bir fantezisi varsa, içinde tutamıyorsa eğer, memnun değilse ki yerinden, meçhule giden bir gemi kalkıyorsa bu limandan, zıpkın gibi fişşek gibiyse artık yani, gider.

model söylüyorum: Pioneer CL751 çok önemli bir cihaz çünkü tek subwooferlı cihaz bu. kaçırdığımız birçok bas sesini duymamızı sağlıyor ki filmlerde oyunlarda vazgeçilir bir ürün değil. geçenlerde -bugünlerde gündemde ya- hatırlamak için star wars izledim, eski filmler. birçok yerde ulan iyi ki kulağımda pioneer var şu basları adam gibi duydum dedim. filmlerden birinin sonunda havai fişek gösterisi var mesela, o patlamaları adam gibi duyuyorsun, sadece bir örnek.

ancak müzik dinlemek biraz tahammül zorluyor, pioneer'ın kulakiçinde kullandığı sürücüler pek gelişmiş değil. o yüzden müzik dinlerken mecbur CKS77'ye dönüyorum. force will be with you, always.