Şimdi Ara

Prof. Dr. Ahmet Bican Ercilasun'un kendini tarihçi sanması

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
12
Cevap
0
Favori
237
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Prof. Dr. Ahmet Bican Ercilasun Türk kültür ve medeniyetinin güzelliğini/ihtişamını gösteren Çin'deki Türk kurganlarına inanmayan; edebiyatçı olduğu halde kendini tarihçi sanan basit bir edebiyatçıdır.



  • Kendisi dilci olmasına rağmen tarih ile de ilgilidir ama böyle bir görüşü olduğunu bilmiyordum.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: ITürkologI

    Kendisi dilci olmasına rağmen tarih ile de ilgilidir ama böyle bir görüşü olduğunu bilmiyordum.

    Çin'deki Kurganlar ile ilgili bilgisi yok ve Oktan Keleş'i tiye alarak demagoji yapıyor, bilmiyorsan bilmiyorum dersin, Ercilasun'un Çindeki Türk piramitleri hakkında hiçbir bilimsel itirazı yok, işte konuştuğu video:

    https://www.izlesene.com/video/cindeki-turk-piramitleri-iddiasi-sacmaliktir-ahmet-bican-ercilasun/8799709



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi AlbatrosD.IIIFazılBey -- 2 Şubat 2018; 10:16:51 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: gençkurt


    quote:

    Orijinalden alıntı: ITürkologI

    Kendisi dilci olmasına rağmen tarih ile de ilgilidir ama böyle bir görüşü olduğunu bilmiyordum.

    Çin'deki Kurganlar ile ilgili bilgisi yok ve Oktan Keleş'i tiye alarak demagoji yapıyor, bilmiyorsan bilmiyorum dersin, Ercilasun'un hiçbir bilimsel itirazı yok, işte konuştuğu video:

    https://www.izlesene.com/video/cindeki-turk-piramitleri-iddiasi-sacmaliktir-ahmet-bican-ercilasun/8799709



    Olayın hiçbir bilimsel tarafı yok da o yüzden bilimsel tarzda bir eleştiri veya itirazı yok. Kendisi nazikçe, bunun nasıl bir saçmalık olduğunu anlatıyor. Bu saçmalığa saçmalık demesi için tarihçi olmasına da gerek yok ayrıca. Biraz mantığını kullanan herkes buna saçma, palavra diyebilir ki nitekim öyledir.

    Piramit denen şeyin ne olduğunu, nasıl yapılabileceğini bilen herkes buna aynı cevabı verecektir zaten. Türkler Çin içinde bulunmuştur, bunda bir sorun yok. Ama piramit yapabilecek şekilde yerleşik yaşayan, köle sistemine sahip bir devlet yapısı olan, onlarca sene sürecek bir yapıya dair ne mimari bilgiye ne de kayıtlara sahip bir devlet yapısı yoktur eski Türkler'in. Kaldı ki o bölge yasak falan da değildir, bölge yerleşim yeridir. Çok merak eden varsa daha önce Ahmet Taşağıl söylemişti: o bölgede çalışmış bir Çinli arkeolog arkadaşıyla konuştuğunu, onların kurgan olduğunu ve bölge halkı tarafından tarıma elverişli hale getirmesi ve tarım yapılması nedeniyle piramit gibi gözüktüğünü anlattığını söylemişti.

    Diğer saçma iddiayla alay etmeyip de ne yapacaktı adam ? Öyle bir iddiası olan adam, oraya da gittiyse bunun yayınını yapar ve ispatlar. Bunu yayınlar ki koskoca bir tarihi değiştirmiş olur. Tarihle ilgilenen herkesin hayali öyle bir buluş yapmaktır zaten.

    Hoca zarif ve nazik birisi. Ben onun kadar zarifçe dillendiremediğim için açıkça zırvalık olduğunu, saçmalık olduğunu söyleyebiliyorum. Ayrıca bu tarihçinin değil arkeolojinin alanıdır, dolayısıyla kendini tarihçi sanması gibi bir durum yoktur. Kendisi de orada bir kurgan yoktur vs. dememiş, Çin'de Türkler'e ait piramit olduğu ve bu piramitlerin keşfediliş şeklinin anlatıldığı hikayenin zırvalığını dile getirmiş. İkisinin arasındaki farkı anlayabilmek için Türkçe bilmek yeterli. Bu farkı ayıramayan adamın da hocaya basit bir edebiyatçı demesi gayet normal. Çünkü adam edebiyatçı değil, dilcidir. İnsan bari laf atmaya kalktığı adamın kim olduğuna, ne işle iştigal olduğuna falan bir bakar.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Kraven -- 2 Şubat 2018; 10:12:29 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Kraven


    quote:

    Orijinalden alıntı: gençkurt


    quote:

    Orijinalden alıntı: ITürkologI

    Kendisi dilci olmasına rağmen tarih ile de ilgilidir ama böyle bir görüşü olduğunu bilmiyordum.

    Çin'deki Kurganlar ile ilgili bilgisi yok ve Oktan Keleş'i tiye alarak demagoji yapıyor, bilmiyorsan bilmiyorum dersin, Ercilasun'un hiçbir bilimsel itirazı yok, işte konuştuğu video:

    https://www.izlesene.com/video/cindeki-turk-piramitleri-iddiasi-sacmaliktir-ahmet-bican-ercilasun/8799709



    Olayın hiçbir bilimsel tarafı yok da o yüzden bilimsel tarzda bir eleştiri veya itirazı yok. Kendisi nazikçe, bunun nasıl bir saçmalık olduğunu anlatıyor. Bu saçmalığa saçmalık demesi için tarihçi olmasına da gerek yok ayrıca. Biraz mantığını kullanan herkes buna saçma, palavra diyebilir ki nitekim öyledir.

    Piramit denen şeyin ne olduğunu, nasıl yapılabileceğini bilen herkes buna aynı cevabı verecektir zaten. Türkler Çin içinde bulunmuştur, bunda bir sorun yok. Ama piramit yapabilecek şekilde yerleşik yaşayan, köle sistemine sahip bir devlet yapısı olan, onlarca sene sürecek bir yapıya dair ne mimari bilgiye ne de kayıtlara sahip bir devlet yapısı yoktur eski Türkler'in. Kaldı ki o bölge yasak falan da değildir, bölge yerleşim yeridir. Çok merak eden varsa daha önce Ahmet Taşağıl söylemişti: o bölgede çalışmış bir Çinli arkeolog arkadaşıyla konuştuğunu, onların kurgan olduğunu ve bölge halkı tarafından tarıma elverişli hale getirmesi ve tarım yapılması nedeniyle piramit gibi gözüktüğünü anlattığını söylemişti.

    Diğer saçma iddiayla alay etmeyip de ne yapacaktı adam ? Öyle bir iddiası olan adam, oraya da gittiyse bunun yayınını yapar ve ispatlar. Bunu yayınlar ki koskoca bir tarihi değiştirmiş olur. Tarihle ilgilenen herkesin hayali öyle bir buluş yapmaktır zaten.

    Hoca zarif ve nazik birisi. Ben onun kadar zarifçe dillendiremediğim için açıkça zırvalık olduğunu, saçmalık olduğunu söyleyebiliyorum. Ayrıca bu tarihçinin değil arkeolojinin alanıdır, dolayısıyla kendini tarihçi sanması gibi bir durum yoktur. Kendisi de orada bir kurgan yoktur vs. dememiş, Çin'de Türkler'e ait piramit olduğu ve bu piramitlerin keşfediliş şeklinin anlatıldığı hikayenin zırvalığını dile getirmiş. İkisinin arasındaki farkı anlayabilmek için Türkçe bilmek yeterli. Bu farkı ayıramayan adamın da hocaya basit bir edebiyatçı demesi gayet normal. Çünkü adam edebiyatçı değil, dilcidir. İnsan bari laf atmaya kalktığı adamın kim olduğuna, ne işle iştigal olduğuna falan bir bakar.

    Onlar piramit değil karekteristik Türk mezarı olan kurganlardır, yahu ne mimari bilgisi ne kölesi, Bu kurganlardan her yerde var,Çin'dekiler ise sadece daha büyük ve gösterişli o kadar. Türkler'in Çin'de yüzyıllarca yaşadığını bilmiyorsun burada edebiyat yapıyorsun. Senin hocan Ercilasun gibi kurganlar ile ilgili bir bilgin olmadığı anlaşılıyor. Ancak Oktan Keleş Çin kurganlarının içine girdi, senin hocan ise edebiyatçı olduğu ve bu konuda hiçbir bilgisi olmadığı için Oktan Bey'i tiye alıyor.

    Her mantığını kullanan Çin'deki Türk kurganlarına saçma diyebilir sözünden ne kadar dar görüşlü olduğun anlaşılıyor. Sizin zihniyetiniz Türkleri barbar gören bir zihniyettir, halbuki Atatürk Türk tarihini her zaman kültür ve medeniyet boyutu ile öne çıkarmıştır. Sizin Türk milleti ile bir alıp veremediğiniz var, diyorum ya senin ve Ercilasun gibilerin kuyruk acısı var.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: gençkurt


    quote:

    Orijinalden alıntı: Kraven


    quote:

    Orijinalden alıntı: gençkurt


    quote:

    Orijinalden alıntı: ITürkologI

    Kendisi dilci olmasına rağmen tarih ile de ilgilidir ama böyle bir görüşü olduğunu bilmiyordum.

    Çin'deki Kurganlar ile ilgili bilgisi yok ve Oktan Keleş'i tiye alarak demagoji yapıyor, bilmiyorsan bilmiyorum dersin, Ercilasun'un hiçbir bilimsel itirazı yok, işte konuştuğu video:

    https://www.izlesene.com/video/cindeki-turk-piramitleri-iddiasi-sacmaliktir-ahmet-bican-ercilasun/8799709



    Olayın hiçbir bilimsel tarafı yok da o yüzden bilimsel tarzda bir eleştiri veya itirazı yok. Kendisi nazikçe, bunun nasıl bir saçmalık olduğunu anlatıyor. Bu saçmalığa saçmalık demesi için tarihçi olmasına da gerek yok ayrıca. Biraz mantığını kullanan herkes buna saçma, palavra diyebilir ki nitekim öyledir.

    Piramit denen şeyin ne olduğunu, nasıl yapılabileceğini bilen herkes buna aynı cevabı verecektir zaten. Türkler Çin içinde bulunmuştur, bunda bir sorun yok. Ama piramit yapabilecek şekilde yerleşik yaşayan, köle sistemine sahip bir devlet yapısı olan, onlarca sene sürecek bir yapıya dair ne mimari bilgiye ne de kayıtlara sahip bir devlet yapısı yoktur eski Türkler'in. Kaldı ki o bölge yasak falan da değildir, bölge yerleşim yeridir. Çok merak eden varsa daha önce Ahmet Taşağıl söylemişti: o bölgede çalışmış bir Çinli arkeolog arkadaşıyla konuştuğunu, onların kurgan olduğunu ve bölge halkı tarafından tarıma elverişli hale getirmesi ve tarım yapılması nedeniyle piramit gibi gözüktüğünü anlattığını söylemişti.

    Diğer saçma iddiayla alay etmeyip de ne yapacaktı adam ? Öyle bir iddiası olan adam, oraya da gittiyse bunun yayınını yapar ve ispatlar. Bunu yayınlar ki koskoca bir tarihi değiştirmiş olur. Tarihle ilgilenen herkesin hayali öyle bir buluş yapmaktır zaten.

    Hoca zarif ve nazik birisi. Ben onun kadar zarifçe dillendiremediğim için açıkça zırvalık olduğunu, saçmalık olduğunu söyleyebiliyorum. Ayrıca bu tarihçinin değil arkeolojinin alanıdır, dolayısıyla kendini tarihçi sanması gibi bir durum yoktur. Kendisi de orada bir kurgan yoktur vs. dememiş, Çin'de Türkler'e ait piramit olduğu ve bu piramitlerin keşfediliş şeklinin anlatıldığı hikayenin zırvalığını dile getirmiş. İkisinin arasındaki farkı anlayabilmek için Türkçe bilmek yeterli. Bu farkı ayıramayan adamın da hocaya basit bir edebiyatçı demesi gayet normal. Çünkü adam edebiyatçı değil, dilcidir. İnsan bari laf atmaya kalktığı adamın kim olduğuna, ne işle iştigal olduğuna falan bir bakar.

    Onlar piramit değil karekteristik Türk mezarı olan kurganlardır, yahu ne mimari bilgisi ne kölesi, Bu kurganlardan her yerde var,Çin'dekiler ise sadece daha büyük ve gösterişli o kadar. Türkler'in Çin'de yüzyıllarca yaşadığını bilmiyorsun burada edebiyat yapıyorsun. Senin hocan Ercilasun gibi kurganlar ile ilgili bir bilgin olmadığı anlaşılıyor. Ancak Oktan Keleş Çin kurganlarının içine girdi, senin hocan ise edebiyatçı olduğu ve bu konuda hiçbir bilgisi olmadığı için Oktan Bey'i tiye alıyor.

    Her mantığını kullanan Çin'deki Türk kurganlarına saçma diyebilir sözünden ne kadar dar görüşlü olduğun anlaşılıyor. Sizin zihniyetiniz Türkleri barbar gören bir zihniyettir, halbuki Atatürk Türk tarihini her zaman kültür ve medeniyet boyutu ile öne çıkarmıştır. Sizin Türk milleti ile bir alıp veremediğiniz var, diyorum ya senin ve Ercilasun gibilerin kuyruk acısı var.

    İlk önce olayı sizleştirip bizleştirmeyin. Düzgünce tartışmayı yürütün.

    Sizin bu çılgınlığa varan Türk milliyetçiliğinden nasibinizi gereğinden fazla aldığınız ortada. Bunun sorumlusu Türklere toz kondurmayan lise tarihçilerinin ve müfredatınındır. Hunlar'ın aldığı her bir yenilgiyi Çinli prenseslere bağlarlar, Türkler'in inatla barbar olmadığını öne sürerler vesaire... Hepimiz Türk'üz. Ancak her şeyi abartıp eleştirmemiz gereken yerlerde olayların üstünü örtersek yapılabilecek en kötü kötülüğü yapmış oluruz.

    İlk olarak şunu netleştireşim: Türkler'in barbar olması söz konusu olamaz, çünkü barbarlık kavramı Romalıların kendi gibi düşünmeyenler için uydurdukları bir kavramdır. Ha, eğer Türkler'in göçebe ve savaşçı bir kimliğe sahip olmaları hakkında konuşuyorsak bunun cevabı bellidir. İklimin ve coğrafyanın gerektirdiği bir sonuçtur bu durum. Güney Sibirya'da tarih sahnesine çıkmış olan, topraklarında tarım yapılamayıp attan başka değerli ticaret kaynağı olmayan bir kavmin oturup piramitlerle, yazılı eserlerle, bilimle ve/veya felsefeyle uğraşmasını bekleyemeyiz. İklim ve coğrafya bakımından sahip olduğu dezavantajı askeriye ile kapatıp düşmandan ganimet elde ederek durumu dengeleyecektir.

    Çin'in içinde yüzyıllarca yaşamalarına gelirsek: Benim bildiğim kadarıyla, Türkler sadece 630-680 civarlarındaki Fetret Döneminde Çin'in içerisinde, Çin'e bağımlı bir şekilde yaşamlarını sürdürdüler. Yüzyıllar falan yok ortada. O dönemde de asırlardır süregelen teşkilatçı ruhlarını bir kenara koyup tamamen Çinlileşerek piramit yapacak derecede mimari bilgisine ulaşmaları Polyannacılığa kaçar. Buna Kraven yukarıda da değinmiş, fakat siz gereksiz bir biçimde mimari, köle sistemi falan ne alaka diyip bir köşeye atmışınız bunları. Sanki konudan çok bağımsız kavramlarmış gibi. Eğer tarih konuşacaksak her şeyiyle konuşmalıyız. Hiçbir şey kenara itilemez. Oktan Keleş'in kurganların içine girmesi bizler için bir şey ifade etmez. Çünkü, Oktan Keleş'in gördüklerini bir çeşit fanatizm ile yorumlayıp yorumlamadığından emin olamayız. Tarih bir bilimdir, nesnel veriler ile yapılır. Eğer kendisi raporlar tuttuysa gördükleri hakkında okumak isterim. Ancak kusra bakmayın fakat tek kendisi gördü ve bizzat deneyimledi diye kimsenin buna biat etmesi icap etmez.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: gençkurt


    quote:

    Orijinalden alıntı: Kraven


    quote:

    Orijinalden alıntı: gençkurt


    quote:

    Orijinalden alıntı: ITürkologI

    Kendisi dilci olmasına rağmen tarih ile de ilgilidir ama böyle bir görüşü olduğunu bilmiyordum.

    Çin'deki Kurganlar ile ilgili bilgisi yok ve Oktan Keleş'i tiye alarak demagoji yapıyor, bilmiyorsan bilmiyorum dersin, Ercilasun'un hiçbir bilimsel itirazı yok, işte konuştuğu video:

    https://www.izlesene.com/video/cindeki-turk-piramitleri-iddiasi-sacmaliktir-ahmet-bican-ercilasun/8799709



    Olayın hiçbir bilimsel tarafı yok da o yüzden bilimsel tarzda bir eleştiri veya itirazı yok. Kendisi nazikçe, bunun nasıl bir saçmalık olduğunu anlatıyor. Bu saçmalığa saçmalık demesi için tarihçi olmasına da gerek yok ayrıca. Biraz mantığını kullanan herkes buna saçma, palavra diyebilir ki nitekim öyledir.

    Piramit denen şeyin ne olduğunu, nasıl yapılabileceğini bilen herkes buna aynı cevabı verecektir zaten. Türkler Çin içinde bulunmuştur, bunda bir sorun yok. Ama piramit yapabilecek şekilde yerleşik yaşayan, köle sistemine sahip bir devlet yapısı olan, onlarca sene sürecek bir yapıya dair ne mimari bilgiye ne de kayıtlara sahip bir devlet yapısı yoktur eski Türkler'in. Kaldı ki o bölge yasak falan da değildir, bölge yerleşim yeridir. Çok merak eden varsa daha önce Ahmet Taşağıl söylemişti: o bölgede çalışmış bir Çinli arkeolog arkadaşıyla konuştuğunu, onların kurgan olduğunu ve bölge halkı tarafından tarıma elverişli hale getirmesi ve tarım yapılması nedeniyle piramit gibi gözüktüğünü anlattığını söylemişti.

    Diğer saçma iddiayla alay etmeyip de ne yapacaktı adam ? Öyle bir iddiası olan adam, oraya da gittiyse bunun yayınını yapar ve ispatlar. Bunu yayınlar ki koskoca bir tarihi değiştirmiş olur. Tarihle ilgilenen herkesin hayali öyle bir buluş yapmaktır zaten.

    Hoca zarif ve nazik birisi. Ben onun kadar zarifçe dillendiremediğim için açıkça zırvalık olduğunu, saçmalık olduğunu söyleyebiliyorum. Ayrıca bu tarihçinin değil arkeolojinin alanıdır, dolayısıyla kendini tarihçi sanması gibi bir durum yoktur. Kendisi de orada bir kurgan yoktur vs. dememiş, Çin'de Türkler'e ait piramit olduğu ve bu piramitlerin keşfediliş şeklinin anlatıldığı hikayenin zırvalığını dile getirmiş. İkisinin arasındaki farkı anlayabilmek için Türkçe bilmek yeterli. Bu farkı ayıramayan adamın da hocaya basit bir edebiyatçı demesi gayet normal. Çünkü adam edebiyatçı değil, dilcidir. İnsan bari laf atmaya kalktığı adamın kim olduğuna, ne işle iştigal olduğuna falan bir bakar.

    Onlar piramit değil karekteristik Türk mezarı olan kurganlardır, yahu ne mimari bilgisi ne kölesi, Bu kurganlardan her yerde var,Çin'dekiler ise sadece daha büyük ve gösterişli o kadar. Türkler'in Çin'de yüzyıllarca yaşadığını bilmiyorsun burada edebiyat yapıyorsun. Senin hocan Ercilasun gibi kurganlar ile ilgili bir bilgin olmadığı anlaşılıyor. Ancak Oktan Keleş Çin kurganlarının içine girdi, senin hocan ise edebiyatçı olduğu ve bu konuda hiçbir bilgisi olmadığı için Oktan Bey'i tiye alıyor.

    Her mantığını kullanan Çin'deki Türk kurganlarına saçma diyebilir sözünden ne kadar dar görüşlü olduğun anlaşılıyor. Sizin zihniyetiniz Türkleri barbar gören bir zihniyettir, halbuki Atatürk Türk tarihini her zaman kültür ve medeniyet boyutu ile öne çıkarmıştır. Sizin Türk milleti ile bir alıp veremediğiniz var, diyorum ya senin ve Ercilasun gibilerin kuyruk acısı var.

    Senin gibi okuduğunu anlayamayan veya iyimser haliyle okuyamayan birine cevap vermek bile hataydı aslında. Bu gayet net.

    Bak güzel kardeşim. Senin tiye aldığı dediğin adam, o yapıların piramit olduğunu, Türkler tarafından yapıldığını, o bölgenin Çin hükümeti tarafından yasaklandığını, o bölgede yaşayan Çinli bir köylünün rehberliğinde gizlice piramitlerin içine girdiğini iddia ediyor. Sen önce savunmaya çalıştığın şeyin ne olduğunu bir öğren. Daha savunmaya kalktığın şeyin ne olduğundan bile haberin yok.

    Türkler Çin içinde bulunmuştur dedim, keşke okuduğunu idrak edebilseydin. Ayrıca Çin içinde bulunmaları demek Çin'in içlerinde olduğu anlamına gelmez. Büyük Hun devleti sonrası bazı ufak gruplar bugün Çin sınırı içinde kalan yerlerde ufak devletçikler kurmuştur. Bazıları da hanedan haline gelerek Çin'e etki etmiştir. Bu kadarını bile bilmeden sadece internetten okuduğun şeyleri satmaya çalıştığın için söyleyeyim, bu konudaki en kapsamlı yayın Tilla Deniz Baykuzu'ya aittir. Biraz okumayı dene. Öyle yüzyıllarcalık bir durum yok yani.

    Yine okuduğunu idrak edememişsin: Mantığını kullanan herkes, Türkler'in Çin'de veya başka bir yerde piramit yaptığı lafına saçmalıktır diyebilir diyorum. Kurgandan bahseden yok, kaldı ki kurganı da senden öğrenecek değilim benim mesleğim bu. Türkler hiçbir zaman piramit yapacak bilgiye, birikime sahip olmamıştır. Bunun medeniyetle alakası yok. Kafan bir türlü almıyor biliyorum ama, anlamayı dene. Piramit yapmak bambaşka bir kültür ve devlet yapısı, coğrafi ortam gerektirir. Yerleşik yaşam, sabit ve tam merkezi bir devlet yapısı ile köleliğin aktif olduğu ve toplumsal sınıfların olduğu bir kültür yapısını gerektirir. Türkler'de ise bu özelliklerin hiçbiri yoktur. Buna sahip olmaması ise o toplumu barbar yapmaz, ben de böyle bir cümle kurmadım. Kafandan uydurup uydurup bana yamamaya çalışma. Şizofreni hoş bir hastalık değildir.

    Hoca, ki benim hocam değil adamın kendisi hoca, edebiyatçı değil dilcidir. Arasındaki farkı dahi bilmeyecek kadar cahilsin biliyorum, belli de oluyor, ama laf attığın adamın ne olduğu öğren ilk önce. Alıntı yaptığın ve okumuş olman gerektiği mesajda yazdım bunu. Mevzubahis kişiyi tiye almak değil, alay etse yeridir. Çünkü Türkler'in piramit yapmış olabileceği bir zırvalıktır. Buna rağmen adam bu konuda bir şey demiyor, kurganlar konusunda da konuşmuyor. Güya yasak olan, kimsenin yaklaşmasına izin verilmeyen yere Çinli bir köylü rehber eşliğinde giriyor ve bu Allah'ın köylüsü aha da bu sizin atanız Oğuz diyor diye deli saçması iddia ile alay ediyor. Bu arada Hun zamanından başlayarak Türk dili tarihini yazarak alanındaki en önemli ve tek çalışmayı yapan adamın da kurganın ne olduğunu bilmediğini düşünmek, anca senin gibi okuduğunu bile anlayamayacak tipte adamlara mahsus olabilir, onu da yaptın zaten.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Kraven


    quote:

    Orijinalden alıntı: gençkurt


    quote:

    Orijinalden alıntı: Kraven


    quote:

    Orijinalden alıntı: gençkurt


    quote:

    Orijinalden alıntı: ITürkologI

    Kendisi dilci olmasına rağmen tarih ile de ilgilidir ama böyle bir görüşü olduğunu bilmiyordum.

    Çin'deki Kurganlar ile ilgili bilgisi yok ve Oktan Keleş'i tiye alarak demagoji yapıyor, bilmiyorsan bilmiyorum dersin, Ercilasun'un hiçbir bilimsel itirazı yok, işte konuştuğu video:

    https://www.izlesene.com/video/cindeki-turk-piramitleri-iddiasi-sacmaliktir-ahmet-bican-ercilasun/8799709



    Olayın hiçbir bilimsel tarafı yok da o yüzden bilimsel tarzda bir eleştiri veya itirazı yok. Kendisi nazikçe, bunun nasıl bir saçmalık olduğunu anlatıyor. Bu saçmalığa saçmalık demesi için tarihçi olmasına da gerek yok ayrıca. Biraz mantığını kullanan herkes buna saçma, palavra diyebilir ki nitekim öyledir.

    Piramit denen şeyin ne olduğunu, nasıl yapılabileceğini bilen herkes buna aynı cevabı verecektir zaten. Türkler Çin içinde bulunmuştur, bunda bir sorun yok. Ama piramit yapabilecek şekilde yerleşik yaşayan, köle sistemine sahip bir devlet yapısı olan, onlarca sene sürecek bir yapıya dair ne mimari bilgiye ne de kayıtlara sahip bir devlet yapısı yoktur eski Türkler'in. Kaldı ki o bölge yasak falan da değildir, bölge yerleşim yeridir. Çok merak eden varsa daha önce Ahmet Taşağıl söylemişti: o bölgede çalışmış bir Çinli arkeolog arkadaşıyla konuştuğunu, onların kurgan olduğunu ve bölge halkı tarafından tarıma elverişli hale getirmesi ve tarım yapılması nedeniyle piramit gibi gözüktüğünü anlattığını söylemişti.

    Diğer saçma iddiayla alay etmeyip de ne yapacaktı adam ? Öyle bir iddiası olan adam, oraya da gittiyse bunun yayınını yapar ve ispatlar. Bunu yayınlar ki koskoca bir tarihi değiştirmiş olur. Tarihle ilgilenen herkesin hayali öyle bir buluş yapmaktır zaten.

    Hoca zarif ve nazik birisi. Ben onun kadar zarifçe dillendiremediğim için açıkça zırvalık olduğunu, saçmalık olduğunu söyleyebiliyorum. Ayrıca bu tarihçinin değil arkeolojinin alanıdır, dolayısıyla kendini tarihçi sanması gibi bir durum yoktur. Kendisi de orada bir kurgan yoktur vs. dememiş, Çin'de Türkler'e ait piramit olduğu ve bu piramitlerin keşfediliş şeklinin anlatıldığı hikayenin zırvalığını dile getirmiş. İkisinin arasındaki farkı anlayabilmek için Türkçe bilmek yeterli. Bu farkı ayıramayan adamın da hocaya basit bir edebiyatçı demesi gayet normal. Çünkü adam edebiyatçı değil, dilcidir. İnsan bari laf atmaya kalktığı adamın kim olduğuna, ne işle iştigal olduğuna falan bir bakar.

    Onlar piramit değil karekteristik Türk mezarı olan kurganlardır, yahu ne mimari bilgisi ne kölesi, Bu kurganlardan her yerde var,Çin'dekiler ise sadece daha büyük ve gösterişli o kadar. Türkler'in Çin'de yüzyıllarca yaşadığını bilmiyorsun burada edebiyat yapıyorsun. Senin hocan Ercilasun gibi kurganlar ile ilgili bir bilgin olmadığı anlaşılıyor. Ancak Oktan Keleş Çin kurganlarının içine girdi, senin hocan ise edebiyatçı olduğu ve bu konuda hiçbir bilgisi olmadığı için Oktan Bey'i tiye alıyor.

    Her mantığını kullanan Çin'deki Türk kurganlarına saçma diyebilir sözünden ne kadar dar görüşlü olduğun anlaşılıyor. Sizin zihniyetiniz Türkleri barbar gören bir zihniyettir, halbuki Atatürk Türk tarihini her zaman kültür ve medeniyet boyutu ile öne çıkarmıştır. Sizin Türk milleti ile bir alıp veremediğiniz var, diyorum ya senin ve Ercilasun gibilerin kuyruk acısı var.

    Senin gibi okuduğunu anlayamayan veya iyimser haliyle okuyamayan birine cevap vermek bile hataydı aslında. Bu gayet net.

    Bak güzel kardeşim. Senin tiye aldığı dediğin adam, o yapıların piramit olduğunu, Türkler tarafından yapıldığını, o bölgenin Çin hükümeti tarafından yasaklandığını, o bölgede yaşayan Çinli bir köylünün rehberliğinde gizlice piramitlerin içine girdiğini iddia ediyor. Sen önce savunmaya çalıştığın şeyin ne olduğunu bir öğren. Daha savunmaya kalktığın şeyin ne olduğundan bile haberin yok.

    Türkler Çin içinde bulunmuştur dedim, keşke okuduğunu idrak edebilseydin. Ayrıca Çin içinde bulunmaları demek Çin'in içlerinde olduğu anlamına gelmez. Büyük Hun devleti sonrası bazı ufak gruplar bugün Çin sınırı içinde kalan yerlerde ufak devletçikler kurmuştur. Bazıları da hanedan haline gelerek Çin'e etki etmiştir. Bu kadarını bile bilmeden sadece internetten okuduğun şeyleri satmaya çalıştığın için söyleyeyim, bu konudaki en kapsamlı yayın Tilla Deniz Baykuzu'ya aittir. Biraz okumayı dene. Öyle yüzyıllarcalık bir durum yok yani.

    Yine okuduğunu idrak edememişsin: Mantığını kullanan herkes, Türkler'in Çin'de veya başka bir yerde piramit yaptığı lafına saçmalıktır diyebilir diyorum. Kurgandan bahseden yok, kaldı ki kurganı da senden öğrenecek değilim benim mesleğim bu. Türkler hiçbir zaman piramit yapacak bilgiye, birikime sahip olmamıştır. Bunun medeniyetle alakası yok. Kafan bir türlü almıyor biliyorum ama, anlamayı dene. Piramit yapmak bambaşka bir kültür ve devlet yapısı, coğrafi ortam gerektirir. Yerleşik yaşam, sabit ve tam merkezi bir devlet yapısı ile köleliğin aktif olduğu ve toplumsal sınıfların olduğu bir kültür yapısını gerektirir. Türkler'de ise bu özelliklerin hiçbiri yoktur. Buna sahip olmaması ise o toplumu barbar yapmaz, ben de böyle bir cümle kurmadım. Kafandan uydurup uydurup bana yamamaya çalışma. Şizofreni hoş bir hastalık değildir.

    Hoca, ki benim hocam değil adamın kendisi hoca, edebiyatçı değil dilcidir. Arasındaki farkı dahi bilmeyecek kadar cahilsin biliyorum, belli de oluyor, ama laf attığın adamın ne olduğu öğren ilk önce. Alıntı yaptığın ve okumuş olman gerektiği mesajda yazdım bunu. Mevzubahis kişiyi tiye almak değil, alay etse yeridir. Çünkü Türkler'in piramit yapmış olabileceği bir zırvalıktır. Buna rağmen adam bu konuda bir şey demiyor, kurganlar konusunda da konuşmuyor. Güya yasak olan, kimsenin yaklaşmasına izin verilmeyen yere Çinli bir köylü rehber eşliğinde giriyor ve bu Allah'ın köylüsü aha da bu sizin atanız Oğuz diyor diye deli saçması iddia ile alay ediyor. Bu arada Hun zamanından başlayarak Türk dili tarihini yazarak alanındaki en önemli ve tek çalışmayı yapan adamın da kurganın ne olduğunu bilmediğini düşünmek, anca senin gibi okuduğunu bile anlayamayacak tipte adamlara mahsus olabilir, onu da yaptın zaten.

    Bak bakalım Tilla Deniz Baykuzu hocamız “Çin Topraklarındaki Bazı Türk Soylularının Kurganları” adlı makalesinde Çin'deki Türk kurganları/piramitleri hakkında neler söylüyor:

    "Hunlar Çin'de yaşadıkları dönemde kendi soyluları için "on binlerce" kişinin yapımında çalıştığı büyük kurganlar inşa etmişlerdir, keza yine Göktürkler'in Çin'de yaşadığı yıllarda Göktürk soyluları için Çin'de kurganlar inşa edilmiştir, sonra Hunlar'dan bir bölük olan Tabgaçlar'da Çin'de büyük kurganlar inşa etmişlerdir."

    Umarım artık Türk kültür ve medeniyetini küçük görmekten vazgeçersin




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Hupogrammos


    quote:

    Orijinalden alıntı: gençkurt


    quote:

    Orijinalden alıntı: Kraven


    quote:

    Orijinalden alıntı: gençkurt


    quote:

    Orijinalden alıntı: ITürkologI

    Kendisi dilci olmasına rağmen tarih ile de ilgilidir ama böyle bir görüşü olduğunu bilmiyordum.

    Çin'deki Kurganlar ile ilgili bilgisi yok ve Oktan Keleş'i tiye alarak demagoji yapıyor, bilmiyorsan bilmiyorum dersin, Ercilasun'un hiçbir bilimsel itirazı yok, işte konuştuğu video:

    https://www.izlesene.com/video/cindeki-turk-piramitleri-iddiasi-sacmaliktir-ahmet-bican-ercilasun/8799709



    Olayın hiçbir bilimsel tarafı yok da o yüzden bilimsel tarzda bir eleştiri veya itirazı yok. Kendisi nazikçe, bunun nasıl bir saçmalık olduğunu anlatıyor. Bu saçmalığa saçmalık demesi için tarihçi olmasına da gerek yok ayrıca. Biraz mantığını kullanan herkes buna saçma, palavra diyebilir ki nitekim öyledir.

    Piramit denen şeyin ne olduğunu, nasıl yapılabileceğini bilen herkes buna aynı cevabı verecektir zaten. Türkler Çin içinde bulunmuştur, bunda bir sorun yok. Ama piramit yapabilecek şekilde yerleşik yaşayan, köle sistemine sahip bir devlet yapısı olan, onlarca sene sürecek bir yapıya dair ne mimari bilgiye ne de kayıtlara sahip bir devlet yapısı yoktur eski Türkler'in. Kaldı ki o bölge yasak falan da değildir, bölge yerleşim yeridir. Çok merak eden varsa daha önce Ahmet Taşağıl söylemişti: o bölgede çalışmış bir Çinli arkeolog arkadaşıyla konuştuğunu, onların kurgan olduğunu ve bölge halkı tarafından tarıma elverişli hale getirmesi ve tarım yapılması nedeniyle piramit gibi gözüktüğünü anlattığını söylemişti.

    Diğer saçma iddiayla alay etmeyip de ne yapacaktı adam ? Öyle bir iddiası olan adam, oraya da gittiyse bunun yayınını yapar ve ispatlar. Bunu yayınlar ki koskoca bir tarihi değiştirmiş olur. Tarihle ilgilenen herkesin hayali öyle bir buluş yapmaktır zaten.

    Hoca zarif ve nazik birisi. Ben onun kadar zarifçe dillendiremediğim için açıkça zırvalık olduğunu, saçmalık olduğunu söyleyebiliyorum. Ayrıca bu tarihçinin değil arkeolojinin alanıdır, dolayısıyla kendini tarihçi sanması gibi bir durum yoktur. Kendisi de orada bir kurgan yoktur vs. dememiş, Çin'de Türkler'e ait piramit olduğu ve bu piramitlerin keşfediliş şeklinin anlatıldığı hikayenin zırvalığını dile getirmiş. İkisinin arasındaki farkı anlayabilmek için Türkçe bilmek yeterli. Bu farkı ayıramayan adamın da hocaya basit bir edebiyatçı demesi gayet normal. Çünkü adam edebiyatçı değil, dilcidir. İnsan bari laf atmaya kalktığı adamın kim olduğuna, ne işle iştigal olduğuna falan bir bakar.

    Onlar piramit değil karekteristik Türk mezarı olan kurganlardır, yahu ne mimari bilgisi ne kölesi, Bu kurganlardan her yerde var,Çin'dekiler ise sadece daha büyük ve gösterişli o kadar. Türkler'in Çin'de yüzyıllarca yaşadığını bilmiyorsun burada edebiyat yapıyorsun. Senin hocan Ercilasun gibi kurganlar ile ilgili bir bilgin olmadığı anlaşılıyor. Ancak Oktan Keleş Çin kurganlarının içine girdi, senin hocan ise edebiyatçı olduğu ve bu konuda hiçbir bilgisi olmadığı için Oktan Bey'i tiye alıyor.

    Her mantığını kullanan Çin'deki Türk kurganlarına saçma diyebilir sözünden ne kadar dar görüşlü olduğun anlaşılıyor. Sizin zihniyetiniz Türkleri barbar gören bir zihniyettir, halbuki Atatürk Türk tarihini her zaman kültür ve medeniyet boyutu ile öne çıkarmıştır. Sizin Türk milleti ile bir alıp veremediğiniz var, diyorum ya senin ve Ercilasun gibilerin kuyruk acısı var.

    İlk önce olayı sizleştirip bizleştirmeyin. Düzgünce tartışmayı yürütün.

    Sizin bu çılgınlığa varan Türk milliyetçiliğinden nasibinizi gereğinden fazla aldığınız ortada. Bunun sorumlusu Türklere toz kondurmayan lise tarihçilerinin ve müfredatınındır. Hunlar'ın aldığı her bir yenilgiyi Çinli prenseslere bağlarlar, Türkler'in inatla barbar olmadığını öne sürerler vesaire... Hepimiz Türk'üz. Ancak her şeyi abartıp eleştirmemiz gereken yerlerde olayların üstünü örtersek yapılabilecek en kötü kötülüğü yapmış oluruz.

    İlk olarak şunu netleştireşim: Türkler'in barbar olması söz konusu olamaz, çünkü barbarlık kavramı Romalıların kendi gibi düşünmeyenler için uydurdukları bir kavramdır. Ha, eğer Türkler'in göçebe ve savaşçı bir kimliğe sahip olmaları hakkında konuşuyorsak bunun cevabı bellidir. İklimin ve coğrafyanın gerektirdiği bir sonuçtur bu durum. Güney Sibirya'da tarih sahnesine çıkmış olan, topraklarında tarım yapılamayıp attan başka değerli ticaret kaynağı olmayan bir kavmin oturup piramitlerle, yazılı eserlerle, bilimle ve/veya felsefeyle uğraşmasını bekleyemeyiz. İklim ve coğrafya bakımından sahip olduğu dezavantajı askeriye ile kapatıp düşmandan ganimet elde ederek durumu dengeleyecektir.

    Çin'in içinde yüzyıllarca yaşamalarına gelirsek: Benim bildiğim kadarıyla, Türkler sadece 630-680 civarlarındaki Fetret Döneminde Çin'in içerisinde, Çin'e bağımlı bir şekilde yaşamlarını sürdürdüler. Yüzyıllar falan yok ortada. O dönemde de asırlardır süregelen teşkilatçı ruhlarını bir kenara koyup tamamen Çinlileşerek piramit yapacak derecede mimari bilgisine ulaşmaları Polyannacılığa kaçar. Buna Kraven yukarıda da değinmiş, fakat siz gereksiz bir biçimde mimari, köle sistemi falan ne alaka diyip bir köşeye atmışınız bunları. Sanki konudan çok bağımsız kavramlarmış gibi. Eğer tarih konuşacaksak her şeyiyle konuşmalıyız. Hiçbir şey kenara itilemez. Oktan Keleş'in kurganların içine girmesi bizler için bir şey ifade etmez. Çünkü, Oktan Keleş'in gördüklerini bir çeşit fanatizm ile yorumlayıp yorumlamadığından emin olamayız. Tarih bir bilimdir, nesnel veriler ile yapılır. Eğer kendisi raporlar tuttuysa gördükleri hakkında okumak isterim. Ancak kusra bakmayın fakat tek kendisi gördü ve bizzat deneyimledi diye kimsenin buna biat etmesi icap etmez.

    Çin'deki kurganların Türklere ait olduğunun artık apaçık aşikar olması seni utandıryor mu yoksa?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi AlbatrosD.IIIFazılBey -- 2 Şubat 2018; 11:47:11 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: gençkurt


    quote:

    Orijinalden alıntı: Kraven


    quote:

    Orijinalden alıntı: gençkurt


    quote:

    Orijinalden alıntı: Kraven


    quote:

    Orijinalden alıntı: gençkurt


    quote:

    Orijinalden alıntı: ITürkologI

    Kendisi dilci olmasına rağmen tarih ile de ilgilidir ama böyle bir görüşü olduğunu bilmiyordum.

    Çin'deki Kurganlar ile ilgili bilgisi yok ve Oktan Keleş'i tiye alarak demagoji yapıyor, bilmiyorsan bilmiyorum dersin, Ercilasun'un hiçbir bilimsel itirazı yok, işte konuştuğu video:

    https://www.izlesene.com/video/cindeki-turk-piramitleri-iddiasi-sacmaliktir-ahmet-bican-ercilasun/8799709



    Olayın hiçbir bilimsel tarafı yok da o yüzden bilimsel tarzda bir eleştiri veya itirazı yok. Kendisi nazikçe, bunun nasıl bir saçmalık olduğunu anlatıyor. Bu saçmalığa saçmalık demesi için tarihçi olmasına da gerek yok ayrıca. Biraz mantığını kullanan herkes buna saçma, palavra diyebilir ki nitekim öyledir.

    Piramit denen şeyin ne olduğunu, nasıl yapılabileceğini bilen herkes buna aynı cevabı verecektir zaten. Türkler Çin içinde bulunmuştur, bunda bir sorun yok. Ama piramit yapabilecek şekilde yerleşik yaşayan, köle sistemine sahip bir devlet yapısı olan, onlarca sene sürecek bir yapıya dair ne mimari bilgiye ne de kayıtlara sahip bir devlet yapısı yoktur eski Türkler'in. Kaldı ki o bölge yasak falan da değildir, bölge yerleşim yeridir. Çok merak eden varsa daha önce Ahmet Taşağıl söylemişti: o bölgede çalışmış bir Çinli arkeolog arkadaşıyla konuştuğunu, onların kurgan olduğunu ve bölge halkı tarafından tarıma elverişli hale getirmesi ve tarım yapılması nedeniyle piramit gibi gözüktüğünü anlattığını söylemişti.

    Diğer saçma iddiayla alay etmeyip de ne yapacaktı adam ? Öyle bir iddiası olan adam, oraya da gittiyse bunun yayınını yapar ve ispatlar. Bunu yayınlar ki koskoca bir tarihi değiştirmiş olur. Tarihle ilgilenen herkesin hayali öyle bir buluş yapmaktır zaten.

    Hoca zarif ve nazik birisi. Ben onun kadar zarifçe dillendiremediğim için açıkça zırvalık olduğunu, saçmalık olduğunu söyleyebiliyorum. Ayrıca bu tarihçinin değil arkeolojinin alanıdır, dolayısıyla kendini tarihçi sanması gibi bir durum yoktur. Kendisi de orada bir kurgan yoktur vs. dememiş, Çin'de Türkler'e ait piramit olduğu ve bu piramitlerin keşfediliş şeklinin anlatıldığı hikayenin zırvalığını dile getirmiş. İkisinin arasındaki farkı anlayabilmek için Türkçe bilmek yeterli. Bu farkı ayıramayan adamın da hocaya basit bir edebiyatçı demesi gayet normal. Çünkü adam edebiyatçı değil, dilcidir. İnsan bari laf atmaya kalktığı adamın kim olduğuna, ne işle iştigal olduğuna falan bir bakar.

    Onlar piramit değil karekteristik Türk mezarı olan kurganlardır, yahu ne mimari bilgisi ne kölesi, Bu kurganlardan her yerde var,Çin'dekiler ise sadece daha büyük ve gösterişli o kadar. Türkler'in Çin'de yüzyıllarca yaşadığını bilmiyorsun burada edebiyat yapıyorsun. Senin hocan Ercilasun gibi kurganlar ile ilgili bir bilgin olmadığı anlaşılıyor. Ancak Oktan Keleş Çin kurganlarının içine girdi, senin hocan ise edebiyatçı olduğu ve bu konuda hiçbir bilgisi olmadığı için Oktan Bey'i tiye alıyor.

    Her mantığını kullanan Çin'deki Türk kurganlarına saçma diyebilir sözünden ne kadar dar görüşlü olduğun anlaşılıyor. Sizin zihniyetiniz Türkleri barbar gören bir zihniyettir, halbuki Atatürk Türk tarihini her zaman kültür ve medeniyet boyutu ile öne çıkarmıştır. Sizin Türk milleti ile bir alıp veremediğiniz var, diyorum ya senin ve Ercilasun gibilerin kuyruk acısı var.

    Senin gibi okuduğunu anlayamayan veya iyimser haliyle okuyamayan birine cevap vermek bile hataydı aslında. Bu gayet net.

    Bak güzel kardeşim. Senin tiye aldığı dediğin adam, o yapıların piramit olduğunu, Türkler tarafından yapıldığını, o bölgenin Çin hükümeti tarafından yasaklandığını, o bölgede yaşayan Çinli bir köylünün rehberliğinde gizlice piramitlerin içine girdiğini iddia ediyor. Sen önce savunmaya çalıştığın şeyin ne olduğunu bir öğren. Daha savunmaya kalktığın şeyin ne olduğundan bile haberin yok.

    Türkler Çin içinde bulunmuştur dedim, keşke okuduğunu idrak edebilseydin. Ayrıca Çin içinde bulunmaları demek Çin'in içlerinde olduğu anlamına gelmez. Büyük Hun devleti sonrası bazı ufak gruplar bugün Çin sınırı içinde kalan yerlerde ufak devletçikler kurmuştur. Bazıları da hanedan haline gelerek Çin'e etki etmiştir. Bu kadarını bile bilmeden sadece internetten okuduğun şeyleri satmaya çalıştığın için söyleyeyim, bu konudaki en kapsamlı yayın Tilla Deniz Baykuzu'ya aittir. Biraz okumayı dene. Öyle yüzyıllarcalık bir durum yok yani.

    Yine okuduğunu idrak edememişsin: Mantığını kullanan herkes, Türkler'in Çin'de veya başka bir yerde piramit yaptığı lafına saçmalıktır diyebilir diyorum. Kurgandan bahseden yok, kaldı ki kurganı da senden öğrenecek değilim benim mesleğim bu. Türkler hiçbir zaman piramit yapacak bilgiye, birikime sahip olmamıştır. Bunun medeniyetle alakası yok. Kafan bir türlü almıyor biliyorum ama, anlamayı dene. Piramit yapmak bambaşka bir kültür ve devlet yapısı, coğrafi ortam gerektirir. Yerleşik yaşam, sabit ve tam merkezi bir devlet yapısı ile köleliğin aktif olduğu ve toplumsal sınıfların olduğu bir kültür yapısını gerektirir. Türkler'de ise bu özelliklerin hiçbiri yoktur. Buna sahip olmaması ise o toplumu barbar yapmaz, ben de böyle bir cümle kurmadım. Kafandan uydurup uydurup bana yamamaya çalışma. Şizofreni hoş bir hastalık değildir.

    Hoca, ki benim hocam değil adamın kendisi hoca, edebiyatçı değil dilcidir. Arasındaki farkı dahi bilmeyecek kadar cahilsin biliyorum, belli de oluyor, ama laf attığın adamın ne olduğu öğren ilk önce. Alıntı yaptığın ve okumuş olman gerektiği mesajda yazdım bunu. Mevzubahis kişiyi tiye almak değil, alay etse yeridir. Çünkü Türkler'in piramit yapmış olabileceği bir zırvalıktır. Buna rağmen adam bu konuda bir şey demiyor, kurganlar konusunda da konuşmuyor. Güya yasak olan, kimsenin yaklaşmasına izin verilmeyen yere Çinli bir köylü rehber eşliğinde giriyor ve bu Allah'ın köylüsü aha da bu sizin atanız Oğuz diyor diye deli saçması iddia ile alay ediyor. Bu arada Hun zamanından başlayarak Türk dili tarihini yazarak alanındaki en önemli ve tek çalışmayı yapan adamın da kurganın ne olduğunu bilmediğini düşünmek, anca senin gibi okuduğunu bile anlayamayacak tipte adamlara mahsus olabilir, onu da yaptın zaten.

    Bak bakalım Tilla Deniz Baykuzu hocamız “Çin Topraklarındaki Bazı Türk Soylularının Kurganları” adlı makalesinde Çin'deki Türk kurganları/piramitleri hakkında neler söylüyor:

    "Hunlar Çin'de yaşadıkları dönemde kendi soyluları için "on binlerce" kişinin yapımında çalıştığı büyük kurganlar inşa etmişlerdir, keza yine Göktürkler'in Çin'de yaşadığı yıllarda Göktürk soyluları için Çin'de kurganlar inşa edilmiştir, sonra Hunlar'dan bir bölük olan Tabgaçlar'da Çin'de büyük kurganlar inşa etmişlerdir."

    Umarım artık Türk kültür ve medeniyetini küçük görmekten vazgeçersin

    Okuduğunu bu derece idrak edemeyen, anlayamayan birisiyle muhatap oluyorum ya, asıl hata bende zaten. Yazılanların tek cümlesini bile anlayamıyorsun ki, ben daha ne yapayım. Bu yaştan sonra sana okuma dersleri mi vereyim. Şu dönem dönem Pisa'nın yayınladığı raporlarda okuduğunu anlama konusunda neden son sıralarda olduğumuza şaşırmamak lazım. Daha önüne konan 3 cümleyi okuyamayan adamlar onun bunun hakkında atıp tutmaya kalkıyor.

    Gerçekten imreniyorum senin gibi tiplere. Okumayan, okusa da okuduğunu anlamayan, hiçbir kaygısı olmayan, boş ve rahat yaşamlar. Vallahi dünya size güzel ha.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Steven Wilson

    http://www.tdk.gov.tr/index.php?option=com_gts&kelime=BARBAR



    Cidden okuduğunu anlamayan bir toplum olmuşuz. Bunun başka bir açıklaması yok...

    Adam orada barbar kelimesinin bugünkü Türkçe anlamından bahsetmiyor. Barbar tanımının Romalılar tarafından ne için kullanıldığından, yani aslından bahsediyor. Ki orada da eksiktir: Barbar sözü eski Yunan'dan kalmadır, Yunanca konuşmayan kimse demektir. Roma ise bunu almış ve Romalı olmayan, Roma'ya karşı olan herkes için kullanmıştır.

    Yahu bu insanlar nasıl diploma alıp, mezun falan oluyorlar. Ben hakikaten inanamıyorum buna. Bugün kaçıncı defadır bu durumla karşılaşıyorum. Herifler önünde yazılı olan iki cümleyi okuyup anlamaktan aciz yahu.




  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.