Şimdi Ara

peynir tavsiyesi ... (4. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
123
Cevap
9
Favori
59.304
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
1 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 23456
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Kastamonu inebolu pazari var kasimpasa da tavsiye ederim cok guzel peynirler geliyor. Bir de feshane yi takip edin yoresel lezzetler geliyor.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Hubalahubhub

    Kastamonu inebolu pazari var kasimpasa da tavsiye ederim cok guzel peynirler geliyor. Bir de feshane yi takip edin yoresel lezzetler geliyor.

    siirt kadınlar pazarını bilirim ama kasımpaşadakini bilmiyordum, yeri yol üstü değil ama gitmeye değer mi ?..
  • Bayberty kullanıcısına yanıt
    Hocam ufak bir pazar sokak arasi dedigimiz turden 100 metre bir sokak her turlu yemis peynir vs satiliyor, pazar günleri yapiliyor. Yani kisiden kisiye degisir ama belki aradiginiz lezzeti bulursunuz firsatiniz olursa bir ugrayin derim ben.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Kastamonu Kasımpaşa'ya gelmiş haberiniz var mı?

    Bir Pazar sabahı güneşle uyanıp, Kasımpaşa’da, unutulmuş lezzetlerle buluşmak ne güzel . Uzun zamandır planlamakta olduğum Keyif Teknesi’ne sızma harekatım sonunda gerçekleşti. Sevgili Cenk kardeşimin yokluğundan yararlanarak ve gönderdiği son şarap yazısının Yayın Kurulu’nun eline geçmesini engelleyerek; yani bir oldu bittiyle Keyif Teknesi’ni zaptetmiş bulunuyorum.

    Keyif Teknesi’nin işgali için planlar yaparken işgal sonrası için de tüm çalışmalarımı hazırlamıştım. Keyif Teknesiyle, farklı lezzet duraklarına; pek bilinmeyen, yöresel, küçük ama farklı damak zevklerine uzanmalıydım. Bilmiyorum bu teknedeki kaptanlık deneyimim nasıl olacak.

    Bir Pazar sabahı, muhtemelen siz en tatlı rüyalarda gezerken, saat 06:30 gibi evden çıktık. İstikamet Kasımpaşa. Çok az kişinin bildiği bir pazar yeri var Kasımpaşa’da. Kastamonu Pazarı.

    E-5 Karayolu’ndan, Okmeydanı sapağında ayrılıp Piyale Paşa Bulvarı’na giriyorsunuz. Perpa’nın ve Varan terminalinin önünden geçip Shell benzin istasyonunun sağındaki tek yönlü yola sapıyorsunuz. 50m Kadar ileride Budak Bakkaliyesi var. Arabanızı bulduğunuz ilk boş yere park edip Budak Bakkaliyesi’nin karşısındaki sokağa giriyorsunuz. Bu sokak Kastamonu Pazarı’nın kurulduğu sokaktır. Hoşgeldiniz.

    Adı Kastamonu Pazarı ama çoğu İnebolu’dan geliyor. Bu nedenle belediye sokağın başına “İnebolu Pazarı” yazılı bir tabela asmış. Bir gün evvel, yani Cumartesi günü öğleye doğru memleketten yola çıkıyorlar. Gece saat 01:00’de, Kasımpaşa’daki mekanlarına ulaşıyorlar ve tezgahlarını kuruyorlar. Her hafta tekrarlanan bu yolculuk yaklaşık 100 yıldır devam ediyor. Önceleri Perşembe Pazarı’nı mekan tutmuşlar. Ancak Perşembe Pazarı yeniden düzenlenince, Kasımpaşa’ya göçmüşler.

    İlk müşteriler daha hava aydınlanmadan geliyor. Bu müşteriler genellikle profesyonel müşteriler. Yani otellerin satınalmacıları veya lokanta sahipleri. Ürünlerin en tazelerini, bulunması en zor olanlarını erkenden alıyorlar.

    Kastamonu Pazarı’nda neler var derseniz, neler yok ki...

    Önce çeşit çeşit ekmekler. Esmer buğday ekmekleri, çavdar ekmekleri, kepekli ekmekler, sade veya pırasalı mısır ekmekleri. Eve dönünce yapacağımız pazar kahvaltımızın hayaliyle her çeşitten almamak için kendimizi zor tutuyoruz. Yine de çavdar ve mısır ekmeklerini almadan edemiyoruz.

    Çuvallar dolusu kestaneler dikkatimizi çekiyor sonra. Kabukları pırıl pırıl. Kilogram fiyatı iki milyon tl. Bizden önce kestane alan teyze hemen oracıkta kestaneleri nasıl haşlayacağımızı anlatıveriyor. “ Aman, kestaneleri tencereye koymadan önce şöyle derince çizmeyi unutmayın” uyarısını da yaparak.

    Karşı tezgahta daha önce hiç görmediğimiz kocaman mantarlar dikkatimizi çekiyor. Biz alışmışız kültürlü mantarlara. Bunlar biraz kültürsüz gibi...Mantar almak kolay değil, ama burada müşteri bol. Mantar sandıklarından seçip seçip torbalarını dolduran hanımları görünce biraz cesaretleniyoruz ama bu cesaret hemen satın almaya dönüşecek kadar güçlü değil. Acemi bakışlarımızı farkeden bir abla, bir yandan mantar seçerken diğer yandan bize laf yetiştiriyor, “ korkmayın, bu mantarlar zehirli olmaz. Et gibidir, lezzetlidir, biz hep yeriz” ve ardından bir de tarif veriyor, “ Önce tereyağını ezeceksin, sonra soğanı bu yağda kavuracaksın. Mantarları büyük parçalara bölüp isteğe göre biber ve domatesle tencereye ilave edeceksin. Sakın su koyma. Kendi suyunda pişecek, pek lezzetli olur ”. Bu tarifi de alınca biraz direncimiz kırılıyor, çokça da merak ediyoruz ve “Kanlıca” denilen, somon rengi mantarlardan yarım kilogram tadımlık alıyoruz. Eve gider gitmez, mantarları güzelce yıkıyoruz. Bir tencerede, 1’e 1 tereyağ ile sızma zeytinyağını birlikte kızdırıyoruz. Soğanları bu yağda kavurduktan sonra mantarları ilave edip biraz daha kavuruyoruz. Tuz ve biraz kekikle tatlandırıp, mantarlar su verince bir süre ateşte tutuyoruz. Pilavın yanında nasıl gittiğini söylemeyeceğim. İsteyen deneyebilir.

    Pazar gezimize tekrar dönersek; Şimdi de yeşilliklerle dolu bir tezgahın önündeyiz. Başta karalahana olmak üzere pazı, ıspanak, pırasa, marul ne arasanız var. Bir de kuşotu. İlk kez gördük ve sorduk “bu nedir diye”. Öğrendik ki ıspanağın kullanıldığı her yerde kullanılırmış. “ İster yemeğini yap, ister üstüne yumurta kır, istersen börek içi hazırla” dedi pazarcı. “Ne faydası var, neye yarar?” sorumuza ise yalnızca güldü!..

    Bu noktada bir tesbitimizi sizinle paylaşmak istiyorum. Kastamonu pazarında, maalesef artık unuttuğumuz; semt pazarlarında bile kaybolmaya başlayan, hatta kaybolmuş bir anlayış mı desem, davranış mı desem, bilemiyorum, bir güzellik var. Herkes güleryüzlü. Herkes yardıma hazır, herkes konuşkan. Kimse “ seçemessin, dokunamassın” demiyor. Kastamonu Pazarı’nın en büyük keyfi sanırım bu.

    Köy yumurtalarının önündeyiz şimdi de. Sandık dolusu saman ve samanların arasına gizlenmiş yumurtalar. Satıcı 15 yaşlarında. Adı Muhsin. Nasıl güleryüzlü, anlatamam. Gözleri ışıl ışıl. Fiyatını soruyoruz. “250.000” diyor. “Çok pahalı, bişeyler yap da çokça alalım” diyoruz. Niyetimiz bu güzel yüzlü çocukla biraz muhabbet. “ Olur mu” diyor, “ bu kolay bulunmaz, hem köy yumurtası hem de günlük”. İşi biraz zora sokmak için, “ o zaman bu hafta almayalım, haftaya alırız” diyoruz. Muhsin bir cin . Yüzü gibi zekası da ışıltılı, “ siz bilirsiniz ama bu yumurta her hafta bulunmaz” deyip on adet yumurtayı, samanlarla destekleyerek bir torbaya yerleştiriyor ve elimize tutuşturuyor. Bir de “kıyak” yapıp bir demet maydonoz hediye ediyor. Bu maydonozdan bahsetmemek olmaz. Yıllardır böyle güzel maydonoz yemek kısmet olmamıştı. Rengi canlı yeşil, yaprakları körpe ve ince. Heryerde karşımıza çıkan kart, kokusuz maydonozlardan sonra doğrusu ilaç gibi geldi. Sağolasın Muhsin.

    Meyvelerin bolluğu ve ucuzluğu ise insanı tahrik ediyor. Güzelim Amasya elmaları manavda üç milyon, burada bir milyon. Armutlar çeşit çeşit. Ayrıca siyah üzüm, incir, balkabağı, taze ceviz, ve kuşburnu da var.
    Kuşburnu için, “ Çiller’in bunlar” diyor satıcı, “ kendi gitti, adı kaldı yadigar”. Reçel veya marmelat yapmak için kilolarla alıyor hanımlar.

    Bir de reçeller, marmelatlar ve bal çeşitleri var Kastamonu Pazarı’nda. Ak sakallı Hacı Amca’nın tezgahında kocaman bir kazan dikkatimizi çekiyor. Kuşburnu marmelatı. “Amca , kendi imalatın mı?”. Bu pazarda yalan yok galiba, “hayır” diyor, “ Amasya’dan aldım kuşburnunu ve yine Amasya’da yaptırttım. Tereyağ dersen o bizim imalat ama bu benim değil”. İstanbul’da yaşayan ve ömrünün çoğu işte ve yolda geçen bizler, kuşburnunu alıp marmelat yapacak zamanı nerede bulacağız. “Ver amca yarım kilo” diyoruz, C vitaminidir, soğuk kış günlerinde iyi olur.

    Kastamonu Pazarı’ndaki çeşidi anlatmaya sayfalar, almaya kalksan, Keyif Teknesi yetmez. İnanır mısınız, et bile satılıyor. Tavuklar ise canlı canlı müşteri bekliyor. Tavukları görünce çocukluk günlerime gidiverdim. O zamanlar paketlenmiş tavuk, pardon, piliç nerede. Tavuk canlı alınır, usulüyle kesilir, tüyleri temizlenir, temizlenemeyen tüyler ütülenir, sonra da yenecek hale gelmesi için saatlerce pişirilirdi. Zahmetliydi ama o günkü tavukların lezzeti bugünkü piliçlerden çook daha güzeldi. Suyundan pilav yapılırken de yağ kullanmaya gerek kalmazdı.

    Gelelim peynir tezgahına. Ne çok çeşit peynir var burada. İsimlerini aklımızda tutmamız mümkün değil. Peynirlerin yanıbaşında ise salçalar, koyu parlak kırmızı renkleriyle sanki gülümseyerek bakıyorlar. İsteyene domates, isteyene biber salçası; acısı ve tatlısı yanyana. Acı deyince, çuvallarla getirmişler acı biberleri. Sormaya gerek yok aslında, bu küçük biberlerin rengi öyle bir yeşil ki, “ dikkatli olun, fena yakarım” der gibi...

    Kastamonu Pazarı bizi, birkaç saatliğine de olsa İstanbul’dan; günlük telaşlardan ve sıkıntılardan kopardı. Bambaşka bir alemde, kah Muhsin’in parlayan gözleriyle mutlandırdı, kah Hacı Amca’nın sohbetiyle keyiflendirdi. Karton kutularda bekleşen tavuklarla yıllar öncesinin tadlarına götürdü.

    Evimize dönünce, üstü tereyağlı ve kuşburnu marmelatlı kızarmış çavdar ekmeği ve de Muhsin’in köy yumurtalarıyla zenginleştirdiğimiz kahvaltı masamıza oturduk. Sohbetimiz, Kastamonu Pazarına gelecek hafta daha erken gitmek ve yeni tatlar bulmak üzerineydi. Ne dersiniz, bir Pazar sabahı, Kastamonu Pazarı’ndaki bir tezgahın başında karşılaşabilir miyiz? Yolunuz düşer mi Kasımpaşa’ya?

    Hürriyet ,Sedat Kayan.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • İzmirden tavsiyede bulunacak varmi ?
  • kardeşim sen hiç tulum diye bişe duymadınmı ?
    erzurum tulum peyniri
    öyle bazı peynircilerde bidonların içinden çıkan sararmış yağlı olsun diye sanayağı karıştırılanlardan filan olmayan . valla yemediysen ayıp etmişin.



    http://akpasavak.com.tr/akpa-savak-1kg-tulum-peyniri/

    biraz ekşimsidir ama ekmeğin arasında süper bi kıvam alıyor yedikçe yiyesin geliyor.

    tabi bunları istanbulda biraz zor bulursun. ama erzurum/erzincan/elazığdan kargo ile getirtebilirsin. oda kış aylarında kargoda bozulmaz.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi farkeyledim -- 6 Ekim 2017; 0:48:25 >




  • farkeyledim F kullanıcısına yanıt
    çok yerden peynir getirttim, çok çeşitli peynirler denedim hepsini burada yazmadım ... tulum peynirlerini de iyi bilirim, gün geldi dolapta 20 çeşit peynir oldu ...
    internetten güya "yerinden, kaynağından, memleketten" diye aldıklarım da her yerde bulabileceğim sıradan ürünler aslında, hiçbirinde farklı bir lezzet-aroma yok ...
    "doğal-organik" denenlerin çoğu hikaye, bazıları yeni bir pazarlama taktiği bulmuş "organik-memleketten" diyerek daha pahalıya satıp köşe dönme derdinde, ürünler gerçekte fabrikasyon ...
    yeterince tecrübe edindim ve peynir arayışına son verdim ...

    @farkeyledim
  • Bayberty kullanıcısına yanıt
    İstanbul için taze ve kaliteli olarak birçok yerde şubeleri bulunan İtimat'ı ve Kadıköy'deki Yalı Çiftliğini önerebilirim.

    Peynir biraz da şans işi. Aynı üreticinin bir gün arayla ürettiği iki teneke peynir farklı kalite ve lezzette olabilir.
  • ihascelik İ kullanıcısına yanıt
    teşekkür ederim ...

    @ihascelik
  • Metro markette süt harmanı marka tulum peyniri var..6 aydır tüketiyorum..Tvsiye ederim...


  • arkadaşlar, uzun bir süre durdum ama dayanamadım ...
    daha önce peynir siparişi verdiğim nevigurme sitesiyle bugün irtibata geçtim, aradığım kriterleri belirttim, bana 350 gr.lık paketler halinde bir set oluşturacaklar, yarın bilgi verilecek ... peynirler gelince sizinle paylaşırım ...
  • unutmadan ekleyeyim;
    şok markette satılan "Efendioğulları Şavak Tulum Peyniri (500 Gr)" aldım, fiyatı 14.95, yani kilosu 29'a geliyor ...
    ne kokusu, ne lezzeti tulumla alakalı değil ... bunu "tulum peyniri" diye üreten firmayı kapatmak lazım, resmen sahtekarlık ...
  • Bayberty kullanıcısına yanıt
    ucuz satisa yonelik markete gidip kalite arayarak kafadan hata yapmissiniz :)

    Bu arada bende bir peynir hastasiyim..Daha oncede yazmistim gozden kacmis olabilir.
    En iyi fiyat/kalite oranini bugune dek sadece itimatta yakaladim.Gercekten kaliteli ve uygun fiyatli.

    Ayrica itimatin gunluk sutunu kafaya dikmeden
    YOGURDUNU TATMADAN ( bunu bilerek buyuk yazdim )

    sut urunleri kiyaslamayin.cunku citanizi 1 tik yukari tasiyacaktir.. :)


    ------


    Ithal peynir seveniniz varsa tek bir yeri onerecegim.Besiktasta satis yerleri olan Rani ciftligi.Bu markanin bazi urunleri macro center larda da satiliyor ancak taze olarak yolunuz duserse besiktastan alin derim..

    Keci gouda
    Manda suda mozarella
    Ricotta
    Parmesan ( makarna ve evde kendi recetem kusleme de kullaniyorum sadece )
    tavsiye ederim.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Shafter -- 17 Ekim 2017; 21:37:1 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Bayberty

    arkadaşlar, uzun bir süre durdum ama dayanamadım ...
    daha önce peynir siparişi verdiğim nevigurme sitesiyle bugün irtibata geçtim, aradığım kriterleri belirttim, bana 350 gr.lık paketler halinde bir set oluşturacaklar, yarın bilgi verilecek ... peynirler gelince sizinle paylaşırım ...


    bugün aradılar paket hazırlanmış, sağolsun firmadaki arkadaş gayet ilgili ...
    inşallah yarın leziz peynirli bir kahvaltı yaparız, öğleden sonraya kadar bile beklerim, resimleri de eklerim ...




  • Shafter kullanıcısına yanıt
    şok'taki peynirin adına-markasına baktım adam gibi bir şey sandım, doğrusu hata yaptım kabul ediyorum ...
    şimdi de yarın gelecek peynirleri bekliyorum umutluyum ama fazla beklentiye giriyorum inşallah hüsran yaşamam, benim adıma da firma adına da yazık olur ...
  • ...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Bayberty -- 23 Aralık 2018; 16:43:24 >
  • paketler ...
    peynir tavsiyesi ...
  • Bayberty kullanıcısına yanıt
    Tam sert beyaz peynirlerini bir ben mi sevmiyorum acaba..orta sertlik en iyisi..Cunku sert beyaz peynir 3 gun dursa direk tulum peynirine donuyor..Cok iyi muhafaza etsekte sonuc ayni..



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Shafter -- 18 Ekim 2017; 17:26:26 >
  • Shafter kullanıcısına yanıt
    ...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Bayberty -- 23 Aralık 2018; 16:37:36 >
  • ...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Bayberty -- 23 Aralık 2018; 16:37:12 >
  • 
Sayfa: önceki 23456
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.