Şimdi Ara

PASİF SUBWOOFER TASARIMI YAPIMI

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
2
Cevap
0
Favori
1.960
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
3 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • YAZAN VE UYGULAYAN
    ŞAHİN KÜLİĞ ODTÜ-ANTRAK
    Nefis bir bass ses duymak istiyorsanız kaçırmayın!
    Arada bir farklı konulara girmek iyi oluyor. Bu kez size özel bir hoparlör anlatacağım. Bu tür hoparlörlere subwoofer deniliyor. Bu hoparlör ne işe yarar? Hangi sesleri çıkarır? Bu kez bunları anlatacağım. Birde…kendi yaptığım bir subwoofer´i detaylı olarak yazacağım. Yapmak isteyen arkadaşlar olabilir. Denenmiştir ve çalışıyor.

    Elektroniği ister meslek ister bir amatör uğraşı alanı olarak seçen ve bir yükselteç yapmayan yoktur. Sanat okulu yıllarında ilk lambalı yükselteci yaptığımda ve pikabı bağlayıp “kötü” hoparlörden çıkan sesi dinlemek büyük zevkti. O yıllarda markalı bir yükselteç sahibi olmak, ya da bir evinde bir yükselteç sahibi olmak… hayali bile hayal gibi bir şey. Türkçe tek ve en büyük kaynak TRAC dergisi, her ay yolu gözlenirdi. Ya da nereden geldiğini bir türlü anlayamadığım Le hoparleur, Elector dergileri. Hele içindeki şemalar. Sadece şemalara bakarak sanki devreyi yapardık..Hayaller kurardık.

    Elimizde şema doğru Konya sokağa, malzemeci büyük bir bilgiç eda ile “bu yok, muadili bu” diye bir torba içine malzemeleri verir, sonra da montaj. Bazen çalışır bazen çalışmaz. Ama yine de yokluk içinde çalışan bir devre gerek arkadaşlar gerekse yakın çevre içinde öğünç kaynağı olurdu. Para imkanı olan arkadaşlar sadece bir teyp için Kilis yollarında günlerini harcar, dönüşlerinde maceralarını günlerce anlatırlardı.

    Radyo başka bir alem. Radyolar diyemiyorum. O zaman bana hitap eden sadece “il radyosu” vardı. Orta dalga, şimdi frekansını bile hatırlamıyorum. Öğrencilik yıllarımda, boş zamanlarımda hem de pratik olsun diye mahallemizdeki ustamın radyo tamir dükkanında hem kit radyo yapıyordum hem de ufak tefek tamir işleri yapıyordum. Bir gün Saba marka bir portatif radyo tamir geldi. Potansiyometresi cızırtı yapıyordu. Kolay arıza. Fakat radyoda UKW isimli bir dalga vardı. Bastım tuşuna, bir hışırtı, başka bir şey yok. Bandı bir dolaştım. Aman tanrım! bizim il radyosu burada da var.

    Ses bir başka çıkıyor. Sonra bir istasyon daha, bu da tanıdık, kısa dalgada mahallede her pencereden yayılan meşhur radyonun sesi. Polis radyosu. Bu band da ses sesler bir başka idi. Akşam olunca polis radyosunun saat 11´e kadar pop ve jaz müziği yayını yaptığını anlayınca iyice şaşkınlığa uğradım.
    Bir arkadaşım İngiltere dönüşünde Celestion hoparlörler, Teac pikap, teyp, plaklar vs getirmişti. Beni de evine çağırmıştı. Cihazları ilk gördüğümde hele ilk plağı “dark side of the moon” dinlediğimde… altı ay kendime gelememiştim. Bu sesler de başka idi.

    Fark nerede idi. Gelen yabancı cihazların şemalarını incelediğimde bizim piyasada da bulunduğunu, hatta dergilerde çıkan şemalarında benzer malzemelerle yapıldığını gördükçe farkı anlamıyor, sürekli yükselteç yapıyordum. Ama sonuç değişmiyor, bir türlü istediğim sesleri duyamıyordum. Her türlü malzeme bulunuyor…. sadece hoparlör bulunamıyordu. Bulunan tek hoparlör Afa. Eh hoparlörün kendisini yapamayacağımıza göre eldeki malzemelerle idare ediyordum. Sonra ithalat kolaylaşınca ve ucuzlayınca kaliteli cihazlar gelmeye başladı da bizde muradımıza erdik. Bu arada dersimizi almak epeyce pahalıya geldi. Dersin sonucu, iyi cihaz yapılmaz, maalesef alınır. Bazen, şans ve neredeyse orjinal cihaz kalitesinde de cihaz yapmak mümkün oluyor ama onu yapana kadar harcanan parayı saymazsanız bayağı ucuza geliyor!!!

    Ne yazacaktım, konu nerelere geldi. Şimdi hikaye kısmını bırakıp gerçeklere dönelim. Eğer sadece HI-FI dinleyicisi iseniz bundan sonra yazdıklarımı okumayın.

    HI-FI, orjinal müziğin kendisini olabilecek en büyük sadakatle, bozmadan, ilave hiç bir şey katmadan dinlenmesidir. Yani bas, tiz, equaliser vs olmamalı. Sadece volüm düğmesi düşünün. İşte HI-FI bir yükselteç bu kadar olmalı. Böyle şey olur mu demeyin. Olur, var. Hoparlör, (buradaki söylediğim hoparlör tabi ki sadece çıplak hoparör değil) yada kolon sadece 2 tane. Yani stereo olacak. Çok kanallı sistemleri için henüz sayıda CD yada kaynağa sahip olmadığı için ŞİMDİLİK saymıyoruz.

    Dinlenen, bir film sesleri ise yada güncel olarak bir ev sineması gündemde ise o zaman durum farklı. Çok basit bir örnek vereceğim. Bir anahtarı yere atın. Ne kadar ses çıktığını dinleyin. Birde bir DVD deki yere düşen sesi filme bakmadan dinleyin. Çok farklı değil mi? Belki yüz katı ses farkı var değil mi? Şimdi filmi izleyerek aynı sesi dinleyin. Görülecek ki filmde özellikle bazı sesler abartılıyor. Film sadece görsel olmaktan çıkarıp ses ile destekleyip etkisini arttırıyorlar. Bir korku filmi o acayip sesleri olmadan ne kadar etkili olabilir ki? İşte bu fark film sesi ile müzik sesini birbirinden ve dinleme cihazlarını da birbirinden ayırıyor. Peki, iyi bir ev sineması sistemi ile iyi müzik dinlenemez mi? Bence stereo olarak kullanıldığında dinlenir. Bazı ses dinleme ustalarımıza göre olmuyor. Bu tamamen benim görüşüm.

    İnsan kulağı en iyi 300Hz ile 3000Hz arası sesleri duyar. Bu nedenle telefon sistemlerinin band genişlikleri de bu frekanlar arasıdır. İyi bir HI-FI ses sisteminden 20Hz ile 20Khz arası sesleri doğrusal olarak vermesi istenir. Günümüzde pek çok ses kaynağı, özellikle DVD ler 4Hz – 20Khz arası sesleri bize verebilir. Biz bu seslerin tamamını duyar mıyız. Hayır, duyamayız ama hissedebiliriz. Çok düşük ve çok yüksek frekanslı sesleri duyamayız ancak sese yaptıkları katkılarla hissedebiliriz. Peki bu frekansları verebilecek tek bir hoparlör var mı? Hayır, yok. Yüksek frekanslı sesleri tweeter, düşük frekanslı sesleri woofer hoparlörler verir. Subwoofer ise “derin bas” diyebileceğimiz sesleri verir. Nedir bu derin bas? Yazı ile anlatmak zor ama tarif etmek gerekirse, örneğin kuvvetli olarak bas gitar sesi yada koşan birisini ayak seslerini içinizde hissedecek kadar kuvvetli olarak duymak ve hissetmek, diyebilirim.

    Bunu yükseltecin bas volümünü arttırarak elde edemezsiniz. Çünkü bildiğimiz bas düğmesi 20Hz-300Hz arasını +/-10db değiştirir. Halbuki subwoofer de frekans aralığı yaklaşık 20Hz – 120Hz kadardır. Bir de uyarı ilave etmek istiyorum. Çok fazla derin bas karın ağrısı yapar. Bazı hoparlör markaları “küçük” yer kaplamaları ile meşhurdur. Örneğin Bose. Bu markanın uydu hoparlörleri yaklaşık bir insan yumruğu büyüklüğündedir. Bu hoparlörler yeterli frekans aralığına sahip olmadığı için bir subwofer – woofer karması hoparlör ile desteklenerek yeterli frekans aralığı elde edilmeye çalışılır.

    İnsan kulağı çoğu zaman bunu yeterli bulur. Bence bu tür bir hoparlör ile HI-FI müzik dinlenemez. Ama ev sineması için yeterlidir. İlk ev sineması sistemini kuracağım zaman tavsiye edilen hoparlör fiyatları 2 ön 2 arka ve 1 orta olarak yükselteç ve DVD çalıcının fiyatına erişiyordu. Bunun üzerine Bose tekniğini bildiğim için 4 adet kaliteli satelit hoparlör almaya karar verdir.

    Bu hoparlörler Kenwood RS-170 idi. Bu hoparlörlerin içinde 1 tweeter, 1 adet mid-range sürücü ve 1 adet mid-range hoparlörü sürmek için yaklaşık 150Hz´in altını kesmek için bir filtre vardı. Bence bu filtre sesi bozduğu için kısa devre yaptım ve sesler daha düzeldi. Ama hala sinemadaki ses etkisini yakalayamamıştım. Eksi olan subwoofer´i satın almak üzere çarşıya çıktım. Fiyatlar, sadece derin bas çıkaran ve yapısını çok iyi bildiğim bu hoparlör için çok fazla idi.

    Zaten yapabileceğimi de gözüme kesmiştim. İnternette birkaç ay araştırma yaptım. Pek çok kaynak buldum. “Yaşasın İnternet”. Bunlardan en iyisini kendime seçtim. Formüller, yöntemler ve malzeme bilgileri. En önemlisi malzeme bilgisi. İki tane subwoofer hoparlör bulmam gerekiyordu. Önce Konya sokağa gittim. Malzemecilerle konuştum. 30cm çapında gitar hoparlörleri vardı. Tavsiye ettiler aldım. Fiyatları da çok ucuzdu. Hesap kitap falan…nutuk kürsüsü gibi bir şey oldu. Olsun, nasıl olsa deneme idi. Sonuç REZALET. Ses çıkmıyor. Hoparlörler uygun olmadığını anladım.

    Başladım subwoofer hoparlör aramaya. Buldum, ama Konya sokaktan değil. Pioneer mağazasından. Arabalar için var. 2 adet 25cm çapında TS-W252F subwoofer sürücü aldım. Kutusundan gerekli dokümanlar da çıkıyor. Şimdi piyasada TS-W253F modelleri bulunuyor. Burada her zaman yaptığım gibi bir sürü formül kullanmayacağım.

    Zaten çalıştığı için sadece detay teknik resimlerini vereceğim. Arkadaşlar, subwoofer kutusu aslında mekanik bir alçak geçiren filtre. İçindeki subwoofer sürücüler zaten bu frekansları ürettiği için, kutu derin basları güçlendirerek dışarı veriyor. Sürücüler 200W olmasına rağmen ben 30W yükselteç ile çalıştırıyorum ve bu güne kadar sununa kadar açamadım. Formüllerle ilgili web sayfasının adresini aşağıda bulabileceksiniz. Gelelim detaylara ve resimlere.;

    Malzeme listesi:
    2 x TS-W252F Pioneer araba suwoofer hoparlörü.
    Yeterli halıflex parçaları.
    Bir kutu 4cm adet yıldız ağaç vidası.
    4 x lastik ayak .
    12 x metal pul.
    7,5cm çapında 22cm boyunda pvc boru.
    Metal saksı üst çapı 13cm alt çapı 11cm boyu 14.5cm (daha uzunu alınıp kesiliyor)
    Şeffaf Silikon, 1-2 adet küçük tüp
    1 adet yapıştırıcı solüsyon. Baly yada benzeri.
    2 x Banana prizli hoparlör bağlantısı (1 tanede olabilir.)
    2cm kalınlığında MDF sunta, boyutları resimde.
    2cm x 3cm kalınlığında çıta, yeterli uzunlukta.
    1cm eninde düz, cam pencere contası.
    Siyah ayna (kullanılmayabilir)
    20 x 20 cm İnce kümes teli
    2 adet paket lastiği.
    Yaklaşık 1,5mt hoparlör kablosu.
    4 adet 1mt x 0,75mt ebadında elyaf vatka bezi.
    Siyah boya
    İyi bir marangoz

    Şimdi iyi bir marangoz bulmak gerekiyor. Ana kutu yapımı sırasında marangozun yanında bulunmazsanız sonuç iyi olmaz, üzülürsünüz.
    Önce ne yapmak istediğinizi iyice anlatın. Sonra aşağıdaki resimde görülen ana parçalardan üst tabla, arka tabla yan tablalar ve ön tablayı kestirin. Verdiğim ölçüler dış boyutlar olduğu için kapakların kesim boyutlarının ne olması konusunu marangoza bırakın. Ön tabla üzerine resimde gösterilen ölçüde delik delindikten sonra ana kutuyu yapıştırmasını isteyin. Yapıştırma sırasında işkence aletini kullandıkları için “portatif mengene gibi bir araç” kutunun kuruması çok zaman alacaktır. Bırakın en az bir gün beklesin.




    Kuruma işlemi bittikten sonra arka taraftan üst tablaya doğru 30cm içeriye 4 adet 3 x 2 cm ölçülerinde ve en az 5cm uzunluğundaki çıtaları orta tablayı taşımak üzere vidalatın. Bu işlem önemli, bu ayaklara yukarıdan da vida geleceği için vidalama işlemi çıtanın alt tarafına yakın yada merkezden kaçık yapılmalı. Benzer işlemi alt tablanın vidalanması için dışardan 2,2cm içeri doğru aynı ölçülerde 4 çıta daha vidalatın. Alt kapağın çok sıkı oturması için bu kapağa ait çıtaların arasına aynı ölçülerde fakat vidalı çıtaların arasını kapatacak şekilde 4 adet çıta daha kestirin fakat vidalatmayın. Bunları siz vidalayacaksınız. Bu çıtalar önceden vidalanırsa orta kapak içeri girmeyebilir.

    Şimdi orta tabla ve taban tablalarını kestirin. Bu iki tablanın dış ölçüleri aynı olacaktır. Burada dikkat edilmesi gereken husus, alt kapak tablasının en az hava kaçıracak ölçüde kesilmesidir. Arka kapak üzerine hoparlör bağlantı parçası için uygun bir delik açtırmayı unutmayın. Kutu, orta kapak ve alt kapak eğer gerekiyorsa zımparalanıp istediğiniz renkte boyanmak üzere boyacıya gönderilebilir. Kutunun içini mutlaka boyatın.



    Boyası kuruyan kutuyu ve yıldız vidaları marangozdan alıp eve doğru yola çıkın. Geri kalan işleri siz yapacaksınız.
    İlk önce, yukarıdaki listede ölçülerini verdiğim metal saksının (metal olması şart değil, ben öyle bulmuştum) tabanını verdiğim ölçüye uygun kesin. İnce kümes telini saksının tabanı tam örtecek biçimde elinizle kapatın, fazlalıklarını saksının dışına doğru sıvayın. Üzerine paket lastiği takarak kaymasını önleyin. Sonra silikonla yapıştırın. Bırakın kurusun, acele etmeyin. Kümes teli ön kapaktan içeri kedi, muhabbet kuşu gibi yaratıkların girmesini önlemek için kullanılıyor. Kuruduktan sonra kutunun dışından içeri doğru saksıyı sokun ve silikonla içerden ve dışardan yapıştırın. Dışarıda ardık kalan silikonu ıslak bir bezle hemen silip tesviye edip parlatın. Bırakın kurusun, acele etmeyim.

    Bu ara hoparlörleri orta tabla üzerine monte edin. Hoparlörler yüz yüze gelecektir. Sonra hoparlörleri seri bağlayın. Artı yada kırmızı uçlara dikkat edin. İçeride kalan hoparlörün kırmızısı dışarıda kalan hoparlörün eksisine yada kırmızı boyalı olmayan ucuna gelecek şekilde lehimleyin. İçeride kalan hoparlörün eksi ucundan bir kabloyu alt kapak üzerine takacağınız hoparlör bağlama terminaline rahatça yetişecek uzunlukta bırakın. Dışarıda kalan hoparlörün kırmızı yada artı ucuna lehimlediğiniz kabloyu da aynı şekilde hoparlör bağlama terminaline rahatça lehimleyecek uzunlukta bırakın. Bu kabloya birde düğüm atın ki diğer kablo ile karışmasın. Bu kablo bağlama terminalinin “kırmızı” ucuna daha sonra lehimlenecektir.

    Ben iki adet hoparlör bağlama terminali kullandım ve hoparlörlerin seri bağlama işlemini terminaller üzerinde yaptım. İsterseniz sizde bu şekilde yapabilirsiniz.

    Sonra 22 cm uzunluğundaki pvc boruyu hoparlörler solda kalacak şekilde orta tabla üzerindeki diğer deliğe 2cm kadar sokarak yerleştirin. Bu boruyu ve alt hoparlörden yukarı çıkan kabloların geçtiği delikte dahil olmak üzere silikonla yapıştırın.
    PASİF SUBWOOFER  TASARIMI YAPIMI
    Her şeyden emin olduktan sonra orta tablayı içeri yerleştirip vidalayın. Hoparlör kablolarını geçici olarak terminallere lehimleyip alt kapağı da geçici olarak vidalayın. Şimdi ilk testimizi yapabiliriz. Subwoofer´i ses sisteminize bağlayıp çalıştırın. Eğer ön delikten çok az ses geliyorsa hoparlör bağlantılarınız hatalı olmuştur. Ses istenildiği gibi geliyorsa sorun yok. Arka kapağı açın. terminal lehimlerini sökün. Bundan sona pek iş kalmadı. Orta kapağı vidalamıştık ama yetersiz kalacaktır. Orta kapatın etrafını hiç boşluk kalmayacak şekilde güzelce silikonlayın. Dikkat ettiyseniz kabinin üst tarafındaki hacim alt tarafındaki hacimden daha az oldu. Bu alt taraftaki yani alt kapak tarafındaki hacmin her tarafına artık yer halılarını yapıştırıcı ile yapıştırın. Kurumasını bekleyin. Üst tarafta kalan küçük hacim tarafına hiç bir şey yapıştırmadık. Bu ara alt kapağın üzerine kapandığı çıtalara gelecek şekilde düz, (bombeli olmayan) pencere pervazı izolasyonunda kullanılan pencere bantlarını yapıştırın. Hoparlör kablolarını kalıcı olarak lehimleyin. Elyaf vatka bezini yerleştirip arka kapağı sıkıca vidalayın. Plastik ayakları takmayı unutmayın. Arka kapakta en az 6 adet vida kullanmanızı tavsiye ederim Yoksa sarsıntıda vidalar gevşeyebiliyor. Kutu çok ağır olduğu için dikkatli olun kendinizi sakatlamayın. Subwoofer kullanıma hazır hale gelmiştir. İsterseniz sonradan üst ölçülerde bir siyah ayna kestirerek kenarlarını yuvarlattırıp kutunun üzerine ince bir silikonla yapıştırabilirsiniz. Güzel oluyor.
    Yapacak arkadaşlara şimdiden başarılar dilerim.
    PASİF SUBWOOFER  TASARIMI YAPIMIPASİF SUBWOOFER  TASARIMI YAPIMIPASİF SUBWOOFER  TASARIMI YAPIMIPASİF SUBWOOFER  TASARIMI YAPIMIPASİF SUBWOOFER  TASARIMI YAPIMIPASİF SUBWOOFER  TASARIMI YAPIMIPASİF SUBWOOFER  TASARIMI YAPIMIPASİF SUBWOOFER  TASARIMI YAPIMIPASİF SUBWOOFER  TASARIMI YAPIMIPASİF SUBWOOFER  TASARIMI YAPIMI

    Subwoofer konusunda örnek aldığım link:http://www.diysubwoofers.org/
    ve örnek aldığım proje:http://www.diysubwoofers.org/projects/uglito.htm
    Hep dışarıda aramayın, bizde de iyi siteler var:http://www.tuvpo.com/audio/index.html

    ŞAHİN KÜLİĞ
    BATIKENT-ANKARA
    YIL: 1 OCAK 2001
    antrak
    TA2CCS
    PASİF SUBWOOFER  TASARIMI YAPIMI

    kRELL REFERENCE POWER AMPLIFIER
    PASİF SUBWOOFER  TASARIMI YAPIMI



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi the_cantan -- 29 Mart 2018; 16:6:54 >







  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.