Şimdi Ara

Padişahın ve bizans imparatorunun şahsi korumaları

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
5
Cevap
0
Favori
321
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Bir kaç okuma yaparken dikkatimi çektiği için sizlerle de paylaşmak istediğim bir konu aslında bu. Bir yanda Bizansa hizmet için çok uzaklardan gelmiş olan vareg muhafızları, diğer yanda padişahın has korumaları olan zülüflü baltacılar.

    Çok ilginç bir şekilde iki asker sınıfı da benzer silahlar kullanmakta. İki sınıf da balta ağırlıklı savaşıyor ve kişisel koruma görevi üstlenmiş insanlar.

    İki sınıf da benzer fiziksel özellikteki insanlardan seçilmiş. Mümkün olduğunca iri yarı ve göz korkutacak boyutta olmaları istenilmiş.

    İki sınıf da bir şekilde farklı milletlerden getirilmiş. Vareg muhafızları slav ve viking kökenli iken, zülüflü baltacılar ise devşirmelerden oluşuyor.

    Çok ilginç şekilde benzerlikler taşıyan bu insanların nedense çok fazla dillendirilmiyor olması ise ayrı bir soru işareti.
    https://tr.wikipedia.org/wiki/Z%C3%BCl%C3%BCfl%C3%BC_Baltac%C4%B1lar

    https://tr.wikipedia.org/wiki/Vareg_Muhaf%C4%B1z_G%C3%BCc%C3%BC







  • Baltalar biraz daha sembolik ve taktiksel, yoksa Varegler kılıç ve kalkan da taşıyor ve kullanıyordu. Osmanlı'da Baltacılar ve Zülüflü Baltacılar Bizans'taki Varegler kadar öne çıkmış, kalabalık ve meydan savaşına göre donanmış değil, Baltacılar muhtemelen lojistik ve başka servislerden çıkma bir ocak doğrudan profesyonel paralı asker denebilecek Vareglerin aksine. Osmanlı'nın Bizans Vareglerine kısmen karşılık düşen esas Kapıkulu birliği bence Baltacılar değil, Yeniçeri Ocağı ve Yeniçeriler. Kapıkulu'nun tamamı ise kısmen Rum Tagmatası'nın karşılığı olarak düşünülebilir Varegler zaten Tagmata'da yer alan birliklerden birisi tıpkı Yeniçerilerin Kapıkulu Ocaklarından birisi olması gibi. Yeniçerilerin (aslında genel olarak devşirmelerin) de Vareglerin de bu denli öne çıkabilmiş olmasının benzer bir sebebi var, Osmanlı padişahları da Rum imparatorları da aynı dili konuşup aynı kültürü paylaştıkları benzer kökenlerden gelme insanlara yani kısaca soydaşlarına güvenmiyor. Çandarlı gibi güçlü Türk asilzade ailelerin devlette büyük güç kazanıp en sonunda isyan ederek para bastırtıp hutbe okutarak Al-i Osman'ı mülksüz (devletsiz) bırakması veya hanedanlığı haliyle devleti avcuna alması Fatih Sultan Mehmet gibi devşirme kullanma yanlısı padişahların gözünde işten bile değildi. Bizans'ta da herhangi bir Rum hizip veya askeri önder Roma İmparatorluğu tahtını ele geçirmek için imparatora karşı komplo çevirebilir, darbe yapabilirdi bu sebeple II. Basil gibi Rum imparatorları da soydaşlarına güvenemezdi. Ama yabancılara, yani devşirmelere veya barbarlara güvenilebilir. :) İstanbul'a Miklagard diyen, Ayasofya'ya ismini kazıyan Allah'ın Vikingi imparatorluk tacına bir Rum gibi göz dikemez, kendisine servet akıtan cömert patronu olan imparatoruna da toz kondurmaz. Sadakati materyal ama oldukça garanti. Kapıkulu desek, isimlerinden anlayabilirsiniz. Boynunu bükmesi beklenen devşirmeler. Kalıt yoksunu yabancı kökenliler. Çocukluktan alıkonmuş ve Allah'ın gölgesi addedilen padişah-ı cihana hizmet gibi yüce bir erek için yıllarca hazırlanmış eski gayrimüslim köylü çocukları. Ne bir devşirme ne de kuzeyli bir barbar padişah veya imparator olmaya layık olamaz, bunu aklından bile geçirmez zaten. İlaveten söyleyeyim, nasıl ki Tagmata ile Kapıkulu birbirinin kısmen karşılığı, Bizans'ta Osmanlı devşirmesinin karşılı hadımlar. Bizans'ta hadımlardan olağanüstü başarılı generaller ve devlet adamları çıkıyor ama bir hadımın imparator olması üreme fonksiyonu bulunmadığı için imkansız, Bizans'ta hadımlar bu yüzden çok tercih ediliyor aynı Fatih'in hiçbir taht iddiasında bulunamayacak devşirmeleri öne çıkarması gibi Devşirme sistemi Fatihle başlamıyor ama Fatihle beraber devşirmeler çok ciddi önem kazanıyor.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Balta taşımaları muhtemelen semboliktir ve görevlerine göre teçhizat değişiklikleri vardır. Sembolik anlayışın da Roma'daki lictorlardan geldiği fikri değerlendirmeye açıktır.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: dorukhansn

    Balta taşımaları muhtemelen semboliktir ve görevlerine göre teçhizat değişiklikleri vardır. Sembolik anlayışın da Roma'daki lictorlardan geldiği fikri değerlendirmeye açıktır.
    Balta Vikingler arasında popüler bir silahtı ama Vikingler sadece baltalı değil. Bizans evet Roma İmparatorluğu'ydu ama sürekli değişen bir devletti. İmparatorların muhafız veya saray birlikleri bile defalarca kez değişmişken sembolik - seramonik teçhizatları da muhakkak değişmiştir. Lictorlardan geldiğini sanmıyorum. Daha geç antikite döneminde bile fascesli lictorlar ortada görünmüyor. Varegler en erken 10.asır.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Nat Alianovna -- 11 Nisan 2020; 23:56:14 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.