Şimdi Ara

oyun odaklı ingilizce geliştirmek?

Bu Konudaki Kullanıcılar:
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
5
Cevap
0
Favori
3.026
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
1 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Böyle bir öğrenme tekniği var mı? Yani herhangi bir sektörde çalışmak için değil de tamamen oyunları anlamak için ingilizce geliştirmek.

    mutlaka yetkin bir ingilizceye sahip olanların bazı teknikleri, tüyoları vs vardır diye düşünüyorum oyun ingilizcesi konusunda önerebilecekleri.

    Ben bir oyundaki ana metinleri yönergeleri anlıyorum ama hikayenin detayları anlatan mektuplar ses kayıtları vs bunlara hakim olamıyorum eğer çok basit değillerse. Bir de işte bazı oyunlarda lore mu deniyor, bunları kaçırıyorsun. bazen heves edip elime sözlük aldığım oluyor ama başa çıkamıyorum.

    çeviri yapabilen arkadaşlar bir oyuna başladıklarında cgi, konuşmalar,envanter, kayıtlar vs hepsini anlayıp oyunu en azından yüzde 90 hakimiyetle oynayabiliyorlar mı?

    Bir de mesela oyunda resmi Türkçe desteği olmasına rağmen ingilizce veya japonca oynayanlar görüyorum bunların böyle davranmasındaki motivasyon nedir?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >







  • Öncelikle, böyle bir teknik var mı bilmiyorum ama evet, bu şekilde İngilizce geliştirenler var, onlardan biri de benim. Ben kısaca ne yaptığımdan bahsedeyim: oynadım ve araştırdım. Oyunları oynadıktan sonra oturup saatlerce internette onlar hakkında araştırma yapardım. Cümleleri anlamasam bile araştırmayı bırakmaz, daha da detayları öğrenmeye çalışırdım. Bunu oynadığım çoğu oyun için söyleyebilirim. Mesela dün XCOM: Enemy Unknown oynadım 1 saat falan. Ondan sonra XCOM Wiki'ye girdim ve oyundaki uzaylılar ve özellikleri hakkında araştırma yaptım. İnternetteki başka kaynaklara da başvurdum. Bunun gibi yani.

    Lore ise çok kapsamlıdır. Bir oyunun arkaplandaki her şeyidir. Hatta arkaplanla da kalmaz. Mektuplar, ses kayıtları vs. de oyunun "backstory" kısmı hakkında bilgi verir ve bizi oyuna bağlar, nasıl desem, böyle içine çeker. Aslında çok önemliler, çünkü bazı oyunlarda olayı karşı tarafın gözünden görmemizi sağlar, bazen hikayeye direk destek olurlar. Bunlar içinde tavsiyem oyunu bitirdikten sonra oturup araştırma yapmanız ve Wiki gibi kaynaklara başvurmanız. Hikayeyi daha kapsamlı öğrenmeniz. Tabi burada anlayamama sıkıntısı devreye giriyor. İşte orada yapacağınız şey devam etmek, zamanla alışıyorsunuz.

    Hakimiyetle oynama konusu oyununa göre değişir. Zaten konusunu/içeriğini bildiğin oyunlarda çeviride sıkıntı yaşamazsın. Bilmediklerim içinse çeviriden önce oyunu tanırım: hafiften araştırırım, sonrasında ise YouTube'dan oyunun tamamını izlerim. Mesela Shadow Warrior'ı çevirmeden önce bu seriyi izlemiştim:https://www.youtube.com/playlist?list=PLenV30lkDI9RVb6bMEtEdOXRcq8-8odCG

    Bu aşamalardan sonra ise çevirimi yaparım.

    Son sorunuzun cevabını bilmiyorum. Bende merak ettim şimdi. Kendim için konuşmak gerekirse ben sadece RPG oyunlarında Türkçe yama kullanırım (ister resmi olsun ister gayriresmi). Ancak son zamanlarda önceden birçok defa oynadığım oyunları Almanca oynamaya başladım. Benim amacım lisede sallamadığım ancak aklımda ufak da olsa bir şeyler kalan Almancamı geliştirmek. Sıfırdan başladığım ve pek bir temelim olmadığı için zor oluyor. Bana İngilizce kolay geliyor şu anda ancak sizin durumunuzu da anlayabiliyorum.

    Size en rahatından tavsiyem şu: oyunları oynayın, araştırın. Yabancı diziler izler misiniz bilmiyorum ama izlemiyorsanız da size en yatkın olan türlerde/konularda izleyin. Altyazılı izlediğinizden hem okuyorsunuz hem de dinliyorsunuz; kapıyorsunuz yani. Ayrıca çok kez izlediğiniz filmleri de İngilizce altyazılı olarak izleyin. Sahneleri bildiğinizden kullanımları kolayca anlayabiliyorsunuz. Son olarak, eğer araştırmaya merakınız varsa, araştırın; ister oyunlar hakkında, ister başka bir şey. Ben bu şekilde öğrendim, geliştirdim İngilizce'yi. Size de önerim budur. :)
    İlkokul-ortaokul çağlarında mmo oyunları çok oynardım, knight online, silkroad, hero aklıma gelen oyunlar. Tabi bu oyunlarda ingilizce bilmeden ilerlemek zor, bazen sözlüğü açıp bakardım bazen deneye deneye yapardım görevleri falan. Oyun online olduğu için alışveriş yaparken pazarlık da yapmak gerekiyor tabi, yabancılarla pazarlık yaparken baya geliştirmiştim ingilizcemi Sonra ingilizceye merak salmaya başladım zaten sayısal derslerim de iyi değildi, lisede dil bölümü seçip ingilizce öğretmeni oldum Oyunların üzerimdeki emeği büyük, lisede üniversitede hocanın sorduğu çoğu kişinin ilk defa duyduğu kelimeleri ben bilirdim

    Tavsiyeye gelince

    Öncelikle böyle bir teknik yok ama dil öğrenmede exposition diye bi olay var yani maruz bırakma, kendinizi o dile maruz bırakıyorsunuz ki ana dilimizi de böyle öğreniyoruz, oyunlarla ingilizce öğrenmeyi de buraya koyabiliriz belki

    Online sözlük mutlaka kullan, tureng tavsiye ederim

    Hikayede önemli olduğunu düşündüğün kısımları mutlaka anlamaya çalış, sözlüğe bakabilirsin yada araştırabilirsin ama spoiler yemeyi de göze alman lazım

    Her şeyi %100 anlamaya çalışma, cümlede anlatmak istediğini aşağı yukarı anladıysan bilmediğin bi kaç kelimeye takılı kalma

    Oyunu bitirdikten sonra hikayeyi araştır anlamadığın kısımları anlamaya çalış

    İngilizce oynadığın bir oyunun sonradan Türkçe çevirisi çıktıysa birde Türkçe oynamayı deneyebilirsin, aynı şekilde bir filmi önce Türkçe altyazılı sonra İngilizce altyazılı izleyebilirsin

    Dil öğrenmenin temeli merak bana göre, meraklıysan mutlaka öğrenirsin.

    Sorun varsa cevaplarım iyi oyunlar
  • Öncelikle, böyle bir teknik var mı bilmiyorum ama evet, bu şekilde İngilizce geliştirenler var, onlardan biri de benim. Ben kısaca ne yaptığımdan bahsedeyim: oynadım ve araştırdım. Oyunları oynadıktan sonra oturup saatlerce internette onlar hakkında araştırma yapardım. Cümleleri anlamasam bile araştırmayı bırakmaz, daha da detayları öğrenmeye çalışırdım. Bunu oynadığım çoğu oyun için söyleyebilirim. Mesela dün XCOM: Enemy Unknown oynadım 1 saat falan. Ondan sonra XCOM Wiki'ye girdim ve oyundaki uzaylılar ve özellikleri hakkında araştırma yaptım. İnternetteki başka kaynaklara da başvurdum. Bunun gibi yani.

    Lore ise çok kapsamlıdır. Bir oyunun arkaplandaki her şeyidir. Hatta arkaplanla da kalmaz. Mektuplar, ses kayıtları vs. de oyunun "backstory" kısmı hakkında bilgi verir ve bizi oyuna bağlar, nasıl desem, böyle içine çeker. Aslında çok önemliler, çünkü bazı oyunlarda olayı karşı tarafın gözünden görmemizi sağlar, bazen hikayeye direk destek olurlar. Bunlar içinde tavsiyem oyunu bitirdikten sonra oturup araştırma yapmanız ve Wiki gibi kaynaklara başvurmanız. Hikayeyi daha kapsamlı öğrenmeniz. Tabi burada anlayamama sıkıntısı devreye giriyor. İşte orada yapacağınız şey devam etmek, zamanla alışıyorsunuz.

    Hakimiyetle oynama konusu oyununa göre değişir. Zaten konusunu/içeriğini bildiğin oyunlarda çeviride sıkıntı yaşamazsın. Bilmediklerim içinse çeviriden önce oyunu tanırım: hafiften araştırırım, sonrasında ise YouTube'dan oyunun tamamını izlerim. Mesela Shadow Warrior'ı çevirmeden önce bu seriyi izlemiştim:https://www.youtube.com/playlist?list=PLenV30lkDI9RVb6bMEtEdOXRcq8-8odCG

    Bu aşamalardan sonra ise çevirimi yaparım.

    Son sorunuzun cevabını bilmiyorum. Bende merak ettim şimdi. Kendim için konuşmak gerekirse ben sadece RPG oyunlarında Türkçe yama kullanırım (ister resmi olsun ister gayriresmi). Ancak son zamanlarda önceden birçok defa oynadığım oyunları Almanca oynamaya başladım. Benim amacım lisede sallamadığım ancak aklımda ufak da olsa bir şeyler kalan Almancamı geliştirmek. Sıfırdan başladığım ve pek bir temelim olmadığı için zor oluyor. Bana İngilizce kolay geliyor şu anda ancak sizin durumunuzu da anlayabiliyorum.

    Size en rahatından tavsiyem şu: oyunları oynayın, araştırın. Yabancı diziler izler misiniz bilmiyorum ama izlemiyorsanız da size en yatkın olan türlerde/konularda izleyin. Altyazılı izlediğinizden hem okuyorsunuz hem de dinliyorsunuz; kapıyorsunuz yani. Ayrıca çok kez izlediğiniz filmleri de İngilizce altyazılı olarak izleyin. Sahneleri bildiğinizden kullanımları kolayca anlayabiliyorsunuz. Son olarak, eğer araştırmaya merakınız varsa, araştırın; ister oyunlar hakkında, ister başka bir şey. Ben bu şekilde öğrendim, geliştirdim İngilizce'yi. Size de önerim budur. :)




  • İlkokul-ortaokul çağlarında mmo oyunları çok oynardım, knight online, silkroad, hero aklıma gelen oyunlar. Tabi bu oyunlarda ingilizce bilmeden ilerlemek zor, bazen sözlüğü açıp bakardım bazen deneye deneye yapardım görevleri falan. Oyun online olduğu için alışveriş yaparken pazarlık da yapmak gerekiyor tabi, yabancılarla pazarlık yaparken baya geliştirmiştim ingilizcemi Sonra ingilizceye merak salmaya başladım zaten sayısal derslerim de iyi değildi, lisede dil bölümü seçip ingilizce öğretmeni oldum Oyunların üzerimdeki emeği büyük, lisede üniversitede hocanın sorduğu çoğu kişinin ilk defa duyduğu kelimeleri ben bilirdim

    Tavsiyeye gelince

    Öncelikle böyle bir teknik yok ama dil öğrenmede exposition diye bi olay var yani maruz bırakma, kendinizi o dile maruz bırakıyorsunuz ki ana dilimizi de böyle öğreniyoruz, oyunlarla ingilizce öğrenmeyi de buraya koyabiliriz belki

    Online sözlük mutlaka kullan, tureng tavsiye ederim

    Hikayede önemli olduğunu düşündüğün kısımları mutlaka anlamaya çalış, sözlüğe bakabilirsin yada araştırabilirsin ama spoiler yemeyi de göze alman lazım

    Her şeyi %100 anlamaya çalışma, cümlede anlatmak istediğini aşağı yukarı anladıysan bilmediğin bi kaç kelimeye takılı kalma

    Oyunu bitirdikten sonra hikayeyi araştır anlamadığın kısımları anlamaya çalış

    İngilizce oynadığın bir oyunun sonradan Türkçe çevirisi çıktıysa birde Türkçe oynamayı deneyebilirsin, aynı şekilde bir filmi önce Türkçe altyazılı sonra İngilizce altyazılı izleyebilirsin

    Dil öğrenmenin temeli merak bana göre, meraklıysan mutlaka öğrenirsin.

    Sorun varsa cevaplarım iyi oyunlar



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Dark_Passenger47 -- 12 Nisan 2017; 11:47:36 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • İlk paragrafa cevap: Salt öğrenme tekniği diyemeyiz ancak yabancı dil öğrenmekteki katkısı oldukça büyüktür.

    İkinci paragrafa cevap: Kişi, konu ne olursa olsun öğrenmek için çaba gösteriyor, araştırıyor ve çabuk pes etmiyorsa öğrenmek istediği şeyin önemli bir bölümünü elde edecektir.

    Üçüncü paragrafa cevap: Anlamadığınız kısımlarda bulunan kelimeleri bahsettiğiniz gibi sözlük yoluyla pekiştirmeye devam edin, zamanla belli bir mesafe kat ettiğinize kesinlikle şahit olacaksınız.

    Dördüncü paragrafa cevap: Sırf yabancı dil değil kendi ana dilinize dahi yüzde yüz hakim olmanın imkanı oldukça düşüktür, ki oyuncu bir kişi zaten bir dile yüzde yüz hakim olamaz. Çünkü bir oyunda diyaloglar yazılırken "genelde" anlaşılır ve günlük kullanımda yaygın olan terimlere ağırlık verilir. Bazı dili ağır rpg oyunları eski İngilizce - yani daha yaygın tabiri ile Shakespeare İngilizcesi ya da Shakespeare Dili de denir - kullanmayı tercih edebiliyor bu durumda evet bir oyunu genel olarak anlayabilirsiniz ama yeterli seviyede İngilizcesi olan bir kişi bile ilk bakışta anlamayacağı cümle ve kelimelerle karşılaşabiliyor. Bu durumda oyunu genel olarak anlamak yeterli olacaktır. Eğer yüzde yüz anlamalıyım diyorsanız, takıldığınız ya da öğrenmek istediğiniz metinlere dair gerek oyun içi gerek oyun dışı araştırmalar yaparak geri kalan açığı kapatabilirsiniz.

    Son paragrafa cevap: Oradaki motivasyon herhangi bir yabancı dile olan merak ve keşfetme isteğinden gelir, bu da zaten öğrenme aşamasına katkı sağlayan temel unsurlardan biridir.


    Ülkemizde dublaj konusu bazı kesimler tarafından bir övünç meselesi ama bu aslında yabancı dil öğrenmenin önündeki en büyük engellerden biridir. Herkes İngilizce veya başka yabancı dil öğrenecek diye bir dayatma yapılamaz. Eğer yabancı dil öğrenmek istiyorsanız, o dil ile iç içe olacaksınız ki bu hususta başarılı olasınız. Kısacası, dil öğrenmek için dublajlı şeyler izlemeyecek ya da dinlemeyeceksiniz ve çabuk pes etmeyeceksiniz.

    Umarım merak ettiklerinize yönelik anlaşılır cevaplar vermişimdir. Yukarıda yazdıklarım tamamen kendi fikirlerim.




  • @dufresneee
    backstory dediğiniz noktayı kaçırınca oyunu oynarken rahat edemiyorum. bir oyunu standart bir şekilde gidip satın alıp, oynayıp, bölümleri geçip bitirmek var bir de bir bütün olarak oyunu görebilmek kültürel-sanatsal-teknolojik farkındalıkla oyunu hakkıyla oynayabilmek var. designer, director veya kimse anlatımında gerekli görmese onu oraya serpiştirmezdi. enter'a basıp geçip gidilecek bir şey değil o kesinlikle. dediğiniz gibi araştırarak oynamayı en azından çok beğendiğim oyunları bu şekilde acele etmeden oynamayı deneyeceğim.

    @_PiSLiCK_
    oyunların benim ingilizceme de çok katkısı oldu ama işte yeterli gelmiyor. ben istiyorumki karşıma çıkan metni oyundan aldığım keyif duraksamadan anlayabileyim. bu yüzden makbul gördüğüm oyunlar karşıma aksiyon anında birden metin çıkartan veya sinematik anlatıma yoğunlaşan oyunlar değil de menülerde vs hikayeyi okutan oyunlar oluyor. mesela dark souls'ları oynarken daha rahatım, ben bu kadarını anlayabildim diyebiliyorum. tüm oyunlarda ana hikayeye oyun hakkında konuşabilir seviyede hakim oluyorum (ama oynayan kişi olduğum için yoksa roman okuyor olsam muhtemel hiçbir şey anlayamayacağım) bununla birlikte kaçırdığım çok şey olduğunu da hissediyorum. cinematik veya metinsel hiçbir anlatımı geçip gitmiyorum ama orada ince espiriler olabiliyor, bir görevin püf noktası hakkında detay örtük bir şekilde sunuluyor bunlardan mahrum kalıyorum.

    @evilhuman
    oldukça tatmin edici şekilde açıklamışsınız. dediğiniz gibi zamanla daha iyi olduğumu görüyorum. tüm önerileri dikkate alacağım.

    detaylı cevaplar için teşekkür ederim.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi gultekinlive -- 12 Nisan 2017; 21:9:47 >
    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >




  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
    
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.