Şimdi Ara

‘Ölüm son değil’ dedi köprüde intihar etti

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
4
Cevap
0
Favori
289
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  •  ‘Ölüm son değil’ dedi köprüde intihar etti



    Boğaziçi Köprüsü’nden önceki gece atlayarak intihar eden Kadir Has Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi öğretim görevlisi Şadiye Kocabaş’ın (50), 2000 yılında yayımladığı ‘Ölüm Son Değil’ adlı kitabındaki bir şiirinde ölümden korkmadığını, ölüme meydan okuduğunu yazdığı ortaya çıktı.

    İKİ çocuğu ve mutlu bir evliliği olan, Yıldız Teknik Üniversitesi’nde İngilizce eğitmenliği yapan Şadiye Kocabaş’ın hayatı, 1995 yılında konan kanser teşhisi üzerine karardı. Yakınlarının anlatımlarına göre; kontrol için gittiği doktorun yaptırdığı tahliller sonucu Kocabaş’a, ‘troit kanserisin’ denilmişti.

    Kocabaş, önce çalıştığı üniversiteden emekliliğini isteyerek ayrıldı. Bir yandan tedaviye devam ediyordu. Ancak her gün onun için bir kábus gibiydi. İnzivaya çekilmiş gibi yaşadığı günler, iki yıl sürdü. Bu arada içinde ‘ölüm’ geçen çok şiir yazdı.

    ‘Ölüm... Görünmeden yaşamak/ Anlayana/ Ölüm son değil/ Başarana’ dedi.

    BEKLEMEDİĞİ HABER

    Bir gün ‘hiç beklemediği’ haberi aldı.

    Doktoru ona, tahlillerin karıştığı, kendisinin kanser olmadığı söylendi.

    Şadiye Hoca, o gün ‘Yeniden doğdum’ dedi. Hayata yeniden sarıldı.

    Hastalığı nedeniyle ayrıldığı işine döndü. Bu kez Kadir Has Üniversitesi’nde İngilizce öğretmenliğine başladı.

    Öğrencileriyle artık, eski günlerini yaşar gibiydi. Hastalık korkusuyla geçen iki yılını hatırlamak bile istemiyordu. O dönem yazdığı şiirlerini anı olarak 2000 yılında kitap halinde yayınladı.

    Hani o, içinde ölümün felsefesini yaptığı şiirlerini...

    VE ÖNCEKİ GÜN

    ‘Boğaziçi Köprüsü’nün Avrupa Yakası’na geçiş yönünde 34 GYZ 39 plakalı Clio marka otomobilini durdurup köprü korkuluklarından kendisini boşluğa bırakan Şadiye Kocabaş’ın cesedi, bir saat sonra Üsküdar Vapur İskelesi yakınında bulunarak Haydarpaşa Numune Hastanesi Morgu’na götürüldü.’

    Üç-beş satırlık haber.

    Aile için büyük acı...

    Gece boyunca yaşanan telefon trafiği. Yakınların, eşin-dostun, tanıyanların feryatları.

    Dün sabah saatlerinde morga gelen Kimya Mühendisi Arif Kocabaş, salı günü saat 18.30’da Levent’teki evlerini aradığını, karısına bir şey isteyip istemediğini sorduğunu söyledi ve anlattı:

    ‘Bana sadece ‘Ekmek al gel’ dedi. Eve ulaştığımda, kendisi karşıya teyzesinin kızına gidiyorum diyerek evden ayrılmış. Boğaziçi Köprüsü’nden intiharına, benim gibi onu tanıyan hiç kimse inanamadı. Her sıkıntısını derdini benimle paylaşırdı. Son zamanlarda oldukça neşeli ve hayat doluydu. Biz 22 yaşındaki Evren ve 24 yaşındaki Evrim adlı iki çocuğumuzla mutlu bir aileydik.’

    Şiirlerinde ölüm vardı

    Köprüden atlayarak intihar eden Şadiye Kocabaş’ın 2000 yılında yayınlanan ‘Ölüm Son Değil’ adlı şiir kitabındaki ‘Ölüm Son Değil’ şiiri şöyle:

    Kendi ölümünü,

    Yaşamayacağını bile bile,

    Korkarsın yine de.

    Ölümden

    Neden?

    Ölüm: Dokunulamamak mı?

    Yitirmek mi

    Dünyadaki izlerini?

    Ölüm, belki de,

    Silinmek yüreklerden,

    Anılardan, düşlerden.

    Öyleyse

    Ölü yaşıyor

    Yüzlerce insan bilmeden.

    Lokman Hekim,

    Varmasa da farkına,

    Ölümsüzlük sunulmuş insana,

    Eğer ruhu varsa.

    ÖLÜM

    Görünmeden yaşamak,

    Anlayana.

    Ölüm son değil,

    Başarana.

    kaynak:hürriyet







  • yaşamı by-pass yapmış. Eninde sonunda olacak şeyi kısaltmış. Ama yapmamak lazım. Nasılsa birgün olacak.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: iyiadam

    yaşamı by-pass yapmış. Eninde sonunda olacak şeyi kısaltmış. Ama yapmamak lazım. Nasılsa birgün olacak.


    Nasılsa birgün olacak ama imanlı ölmek herşeyden önemli..Bu şekilde imansız gitmiş oldu..
  • quote:

    Orjinalden alıntı: rodrigo

    quote:

    Orjinalden alıntı: iyiadam

    yaşamı by-pass yapmış. Eninde sonunda olacak şeyi kısaltmış. Ama yapmamak lazım. Nasılsa birgün olacak.


    Nasılsa birgün olacak ama imanlı ölmek herşeyden önemli..Bu şekilde imansız gitmiş oldu..


    Bipolar depresyon (PMD) diye bir hasatalık var. Yukarıda olayla ilişkilendirmek istemem ama Bu hastalık daha çok genetik geçişli yani hastalananların büyük çoğunluğu ailelerinden hastalığı miras alıyorlar....

    Özellikle depresyonla mani( sahte mutluluk ) arasında gidip gelen bu kişile maniden depresyona geçtikleri dönemde ölüm aşkı yaşıyorlar... Ve doktorla konuşurken bile yattıkları yatakta gizliden gizliye bilekleri kesmeğe çalışıyorlar... Ölmek için her yolu deniyorlar....

    Yine reserpin içeren tansiyon ilaçlarını alanlarda , venflaxin denen depresyon ilaçını kullananlarda da intahar etme arzusu tespit edilmiş.....Venfalxin kullanan 18 yaşın altında 12 çocukta intahar nedeniyle ölüm olması bu ilacın bu yaşta yasaklanmasına neden olmuştur...

    Bunların dışında çevrenin dikkatını çekmek için yapılan intahar gerişimleri d var anacak bunlar genelde ölmeyi hiç bir zaman başaramaz ... Yada yanlışlaıkla ölürler...

    Mındar demeden , mındar olmamak için bunlarıda bilmelisin...

    Ayrıca basın haberi süsleyerek okunur hale getirmiş ,yozlaşmışlığını bu haberede bulaştırmış...
    Neyse Allah Rahmet eylesin..



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi internetboy -- 24 Kasım 2005, 9:38:21 >




  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
    
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.