NoFap'ın yararlı olduğuna inanıyorum

Yarın dayanamaz patlatır diyenler beğen

Şu an 18.gündeyim , zorluk çekmiyorum şahsen . Yalnız noFap yaptım işe yaramadı diyen arkadaşlar , başka alışkanlıklarının olduğunu unutuyorlar . NoFap sizi kız mıknatısı yapan bir süreç değil . Nofap-tr forumunda bir arkadaşa yazdığım yazıyı atayım şuraya :

NoFap bir hastalıktan , alışkanlıktan kurtulma sürecidir . Bundan dolayı bir alışkanlığı bırakıp diğer alışkanlığa yönelmek - yararlı olmayan bir alışkanlıksa - nofapi hiç yapmamışsın gibi bir etki uyandıracaktır . O yüzden boş yere vaktini harcadığın alışkanlıkları bırak . Bu oyun olur , sosyal medya hesabı olur vs. olur , hepsi aynı kapıya çıkıyor . Tamamen bir sıfır .Eski bir bilgisayar bağımlısı olarak diyorum ki , iddialıyım bilgisayar ve türevi cihazlar , oyun ve diğer gereksiz amaçlar için kullanıldığı zaman PMO'dan daha tehlikeli oluyor . Yalnız şöyle bir gerçek de var ki , bilgisayar ve internet bilgi edinmek , müzik dinlemek , alışveriş yapmak vs . gibi amaçlar dahilinde kullanılırsa büyük bir nimet .

Bilgisayar oyunlarını bırakmak zor olmayacaktır , çünkü rekabet sistemini başka türlü halledebilmen olası . Lakin sosyal bir hayatın yoksa sosyal medyanın yerini doldurman zorlaşabilir . Fakat bu süre zarfında fark edeceksin ki beynin sosyalleşmek için doğal yolları tercih etmeye başlayacak .

Özetlemem gerekirse NoFap tek başına insana hayatını geri veren bir süreç değil . İnsanın cinsel ve psikolojik yoldan düzelmesini sağlıyor noFap . Lakin vücudun diğer fonksiyonlarını düzeltmek için de noFap gibi süreçler gerekiyor . Fiziksel fonksiyonlarını düzeltmek için spor , eğlenme algını sanal hayattan koparmak için yine spor , koşu , bisiklet sürme , arkadaşlarınla bir kafede oturup sohbet etmek , yüksek bir yere tırmanmak , yüzmek ; rekabet , başarı duygunu bilgisayar oyunlarındaki gibi basite indirgemeyi engellemek içinse ders çalışmak , kitap okumak , belgesel ve film izlemek çözüm olabilir . Dediğim gibi bunlar sadece örnek . Bırakıp bırakmamak sana kalmış . Fakat fapi bırakabilen biri bilgisayar oyunlarını hayli hayli bırakır diye düşünüyorum . Yapabilirsin .

Yazıdan sonra noFap'in bana kattıklarına geleyim :
-Daha enerjik bir insan oldum . Sabahları kalktığımda halsiz oluyordum genelde , çünkü ben gerçekten porno ve mastürbasyon bağımlısı bir insandım . Normalde de haftada 1-2 yapan bir tipseniz etkisini göstermesi uzun sürecektir .

-Sosyalliğim arttı mı bilmiyorum , çünkü zaten sosyal bir insandım . Sosyallik kısmının bilimsel bir açıklaması var ama . Testosteron arttığından dolayı güven ve erkeklik duygusu da doğru orantılı olarak artıyor . Böylece özgüveniniz tavan yapabiliyor . Doğrudur . Fakat ben hissedemedim bunu . Sosyal olmamdan kaynaklı herhalde .

-En önemlisi bu galiba . Kadınlara artık bir obje gözüyle bakmayı bıraktım . Söylerken utanıyorum ama böyle bir insandım ben . Sanıyorum bir daha asla pornoya dönmem . Mastürbasyon için çok iddialı değilim ama :D

- Artık vaktimi daha iyi kullanabiliyor , ve kitap okumaya vakit harcayabiliyorum . Bu da önemli bir gelişme sanırsam .

Bu yukarıdakilerin özeti şu : NoFap yararlı bir süreçtir . Bunun doğruluğu şüphe götürmez . Lakin NoFap tek başına size redditte bahsedilen '' süper güçleri'' kazandırır mı ? Tartışılır . Ben bunun mümkünatını beslenme alışkanlığınızı değiştirmekte görüyorum.


Şekeri ve fast food'u hayatınızdan çıkarın arkadaşlar . İşlenmiş şeker , meyve suları , gazlı içecekler , alkol , kurabiyeler , bisküviler , o ağzınızda dağılan yeni çıkmış cipsler , %100 doğal yazılı baharat krakerleri falan . Çıkartın hepsini hayatınızdan . En azından benim için 1-1,5 hafta çıkarmayı deneyin hayatınızdan , size garanti ediyorum daha iyi hissedeceksiniz . Neden mi ? Çünkü bu besinler sizi karşı koymamaya yönelik üretilir . Tuzu , şekeri , yağı hepsi kıvamındadır . Ne şeker çok fazladır , ne de yağı . Böylece bir şeyi yediğiniz zaman , daha fazlası için geri dönersiniz . Aynı bir Ruffles paketinden 1 tane alıp bırakamamanız gibi . Şeker ise tamamen başka bir dünya . Tuz ve yağ yararlıdır ve insan metabolizmasında önemli rol oynarlar . Fakat şeker ... Bana göre şeker ve mastürbasyon birbirine çok benzeyen iki illettir . Şekeri ağzınıza aldığınız zaman beyniniz muhteşem hisseder , fakat etkisi çok kısa sürdüğü için : '' Hadi ya biraz daha alsana '' diyip sizi tekrar almaya zorlar , tekrar , tekrar derken bir bakmışsınız paket bitmiş ; lakin açlık hissi hala durmakta . Bu da beynin : '' Tamam yeter bu kadarı '' sinyali verememesinden kaynaklanıyor . Bu ülkede yıllarca Canan Karatay ile dalga geçildi , alaya alındı , deli bu la dinlemeyin dendi de ; artık endüstri şekerin zararlarını örtbas etmek için bilimi kullanmaya başladı . Dikkat ettiyseniz bu abur cuburların üstüne konulan %100 doğal zırvalıkları daha yeni çıkmaya başladı . Çok kısa bir örnek atayım size :

https://www.youtube.com/watch?v=D5a7XIe16d0

Bilim adamları bunlardan fon alıyor ve şekerin diyabetle , obeziteyle bağlantısı olmadığını anlatıyorlar . Anlatıyorlar ki zaten bağımlı olan millet , bağımlılığının yararlı olduğunu düşünsün . Mastürbasyon ve porno için de aynısı geçerli değil mi ? Bir zamanlar porno yararlıdır , tedavilerde kullanıyoruz denmedi mi ? Mastürbasyon için çok yararlıdır denmedi mi ? Ardından erken boşalma sorunu çıkınca da bunu genetiğe bağladılar , erektil disfonksiyona bağladılar . Şimdi yaptıkları gibi . Obeziteyi de insanların çok yemesine ve spor yapmamasına bağladılar . Fakat daha 3 yaşındaki çocukların obez olmalarında ürettikleri endüstriyel gıdaların zararlarını hiç söylemediler . Hiç kendimize soruyor muyuz , eskiden doğada bu kadar nadir bulunan bir besin neden şimdileri aldığımız her şeyin içinde , ve neden bu kadar ucuz ? Neden 50 kuruşa , 25 kuruşa bu kadar nadir ve zararlı bir şeyi bulabiliyoruz ? Neden endüstri glikoz şurubu ve mısır şurubuna yöneldi de ardından bilim adamlarının endüstriye katılmasıyla şekeri yine dikte etmeye başladılar ? Bunları anlatıyorum . Anlatıyorum çünkü mastürbasyon ve pornoya '' ya ihtiyaç kardeşim ayda yılda bir yapıyoruz nolacak ? '' denildiği gibi şekerin de zararsız olduğu savunuluyor .

Endüstrinin bilip , insanların da yavaş yavaş bilmeye başladığı bir şey var : '' Şeker ile her şey yenilip , içilebilir . ''

Kahven çok mu acı ? Merak etme , içine glikoz , mısır şurubu ve şeker koyarım . Elma sirkesi kötü kokup boğazını mı yakıyor ? Hiç problem değil , bilimum tatlandırıcı ve kokuyu engelleyici ekleyip sana sunarım . Tabi bunların yanında ürünün üstüne %100 doğal , organik gibi baskılar koymayı da unutmam .

Peki , şeker veya şeker içeren herhangi bir şey yediğinizde nasıl hissedersiniz ? Sizi 20 dakikalığına iyi hissettirir , ardından sizi hem fiziksel hem de psikolojik olarak yorgun düşürür . Hepimiz yaşamışızdır herhalde bu hissi . Beyin elde edemediği besini almanız , uyarılmanız için sizi yorar . Yorar ki , gidip daha fazlasını alasınız . Bu arada söylediklerim yanlış anlaşılmasın , şeker dediğim endüstrinin ürettiği şekerdir . Yoksa meyvelerdeki ve baklagillerdeki şekerlerden bahsetmiyorum . Bunlar tamamen doğal şekerlerdir ve vücudumuz bunları kullanır . Fruktoz hariç . Meyve şekeridir fruktoz . Lakin meyvelerdeki lifler sayesinde fruktoz direk karaciğere gitmez . Uzun bir süre sonunda karaciğere gider ve karaciğer de şeker akınına maruz kalmamış olur . Meyve suyu içtiğinizde ise , içinde hiç lif bulunmadığı için karaciğeriniz şeker fetihine uğrar . Hepsini de işleyemediği için , bunları yağa dönüştürür . İşte burada '' Viseral yağ '' dediğimiz yağ tipi ortaya çıkar . Karaciğeriniz yağlanır , organlarınız etrafını yağ çevirmeye başlar . Fakat dışarıdan gayet de normal kiloda gözükürsünüz . Bu yüzden de hiç farketmezsiniz . Şekere sessiz katil denmesinin sebebi de budur .

Yakında sadece şeker ve fast food ile ilgili bir konu açmayı düşünüyorum . Çünkü bana kalırsa beslenme şeklimiz porno-mastürbasyon veya bilgisayar oyunlarından daha önemli bir konu . Daha detaylı bilgi edinmek isterseniz size önerebileceğim belgeseller şunlar :

- That Sugar Film
- Fed Up
- Supersize Me
- Forks over Knives ( Şeker veya fast foodla çok alakası olmasa da tavsiye ederim )

Hepinize NoFap sürecinde başarılar