Şimdi Ara

´´ NG’den tüm yönleriyle İstanbul’un fethi. (3. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
111
Cevap
1
Favori
3.510
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Fetih kelimesinin dini anlamı vardır. Mesela amerika için hiçbir zaman ele geçirdiği toprakları "fetih" kelimesi ile izah edilemez.

    alıntı:

    Çünkü “Fetih” açmak demektir. Bir yeri ve orda yaşayanları; bulundukları karanlık delhizlerden hak ve hakikate çıkarmaktır. Işığa, aydınlığa, huzura, adalete ve insanlık imkanlarına kavuşturmaktır. Bunun için önündeki engelleri, kaldırmak, yolunu açmak, hür iradesini eline vermektir.

    Fetih insanı sevmenin bir gereğidir. Kendimiz için isteneni başkaları için de istemektir. Bu uğurda, sırasında savaşı bile göze aldığımızı göstermektir.

    Hakkı, gerçeği ve doğruyu bulmuş insanların; hemcinsi olan diğer insanları da bu gerçekten haberdar etmek, onları bu hakikatlerle karşılaştırmaktır.



    yukarıdaki ifadelerden de anlaşıldığı üzere Fethin anlamı işgal in anlamı ile örtüşmemektedir.

    Ayrıca Bağdat işgal olmuş ifadesi de yanlıştır. Bağdat fetholunmamıştır çünkü Bağdat zaten müslüman bir şehirdir. Müslüman şehirler fetholunmaz ancak alınır. Ayrıca işgal de olmaz.

    İşgal de bir nevi zulüm vardır. İşgalde süreklilik esas değildir. İşgalde işgalciler o yörenin insanları tarafından kabul edilmezler. Ancak Osmanlının aldığı müslüman toprakları işgal sayılamaz çünkü o yörenin halkı Osmanlıyı kabul etmişlerdir
    .


    lütfen daha fazla bilgi için google ı kullanalım ...




  • quote:

    Orjinalden alıntı: Deep Impact
    İşgal de bir nevi zulüm vardır. İşgalde süreklilik esas değildir. İşgalde işgalciler o yörenin insanları tarafından kabul edilmezler.


    Tamam işte şu anda Bağdat işgal altındadır.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: mustafa_ogr
    quote:

    Orjinalden alıntı: Deep Impact
    İşgal de bir nevi zulüm vardır. İşgalde süreklilik esas değildir. İşgalde işgalciler o yörenin insanları tarafından kabul edilmezler.

    Tamam işte şu anda Bağdat işgal altındadır.


    Sanırım Müslüman ülkesi olduğu için işgal terimiyle ifade edilemeyeceği ifade ediliyor.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: Ömer


    Sanırım Müslüman ülkesi olduğu için işgal terimiyle ifade edilemeyeceği ifade ediliyor.


    Amerika oraya demokrasi götürmek için girdi!

    Niyeti son derece masumca!

    Başka gayesi yok!

    Bu durum 'işgal' olarak adlandırılabilir mi hiç?

    Onlar herkese bedava demokrasi(!) dağıtıyorlar!Kefilsiz, faizsiz!

    Arasıra kan dökülüyor ama o kadar da olacak.Hem bilmiyor musunuz dünyada en ucuz kan 'Müslüman kanı'!

    Enerji kaynağıymış, petrolmüş onlarla işi olmaz Amerika'nın!

    Amerika'nın tek derdi 'demokrasinin muhafızlığı' vazifesini icra etmek.Son derece masumca değil mi?!
  • quote:

    Orjinalden alıntı: Ömer

    quote:

    Orjinalden alıntı: mustafa_ogr
    quote:

    Orjinalden alıntı: Deep Impact
    İşgal de bir nevi zulüm vardır. İşgalde süreklilik esas değildir. İşgalde işgalciler o yörenin insanları tarafından kabul edilmezler.

    Tamam işte şu anda Bağdat işgal altındadır.


    Sanırım Müslüman ülkesi olduğu için işgal terimiyle ifade edilemeyeceği ifade ediliyor.


    Yanlış anlaşılma olmuş. Osmanlı nın Irak ı alması işgal değil demek istedim. Ama amerikanın bölgedeki mevcudiyeti işgaldir.

    Osmanlının müslüman ülkeleri alması işgal olarak tarif edilemez.




  • quote:

    Orjinalden alıntı: Deep Impact
    quote:

    Orjinalden alıntı: Ömer
    quote:

    Orjinalden alıntı: mustafa_ogr
    quote:

    Orjinalden alıntı: Deep Impact
    İşgal de bir nevi zulüm vardır. İşgalde süreklilik esas değildir. İşgalde işgalciler o yörenin insanları tarafından kabul edilmezler.

    Tamam işte şu anda Bağdat işgal altındadır.


    Sanırım Müslüman ülkesi olduğu için işgal terimiyle ifade edilemeyeceği ifade ediliyor.

    Yanlış anlaşılma olmuş. Osmanlı nın Irak ı alması işgal değil demek istedim. Ama amerikanın bölgedeki mevcudiyeti işgaldir.

    Osmanlının müslüman ülkeleri alması işgal olarak tarif edilemez.


    Tamam şimdi anladım.




  • Ben National Geographic'e hic guvenmiyorum ve bu konuda objektif olacagini hic sanmiyorum.
  • Alman müsteşrik Franz Babinger, (Mehmed-II der Eroberer und seine Zeit Weltenstürmer einer Zeitenwende) adlı eserinde şöyle yazmaktadır:
    “Türk dünyası için Fatih günümüze kadar, bütün imparatorların en büyüğü olup, beşer tarihinde başka her hangi bir şahsın kendisiyle mukayese edilmesi zordur. O Türk milletine, bütün tarihinin en harikulade ve en yaklaşılması gayr-i kabil şahsiyet olarak takdim edilmiştir. Batı âleminin mukadderatı, Fatih Sultan Mehmed’in görünmesiyle sarih bir şekilde işaretlenmiştir. Kudretli şahsiyeti, büyük Avrupa sahalarının dış görünüşünü derinden değiştirmiştir. Ortaçağdan çıkarken insanları ve dünyayı görüş tarzında, Fatih’in şahsiyeti, zekaları tesir altında bırakmıştır.”
  • güzel paylaşım sağol
  • fetihle işgal arasındaki fark avatarımda ki belgenin olup olmamasıyla ilişkili.
  • Fatih'in Muhteşem Hafızası



    Fâtih Sultan Mehmed Hân hazretleri, Topkapı Sarayı’nı yaptırdığında burası şimdiki gibi büyük binâlardan müteşekkil değildi. Ama Hz. Fâtih buradaki bir odayı, hazîne odası adıyla müze yaptırmayı ihmâl etmemişti. Burada hem ata yâdigârı silahlar, hem de kıymetli mücevherât muhâfaza edilirmiş. Dünyada henüz modern müzecilik anlayışı gelişmeden kurulan bu Osmanlı müzesinin, Yavuz Sultan Selim Hân’dan sonraki en kıymetli eserleri hiç şüphesiz Mukaddes Emânetler olmuştur.Hz. Fâtih’in hazîne odasında çok kıymetli bir mücevherât koleksiyonu olduğu bilinmektedir. Hatta müsâfir elçilere ve hükümdarlara bu oda gezdirilir ve bu koleksiyon gösterilmiş. Gedik Ahmed Paşa, Alâiye’yi (Alanya) fethettiği zaman esir aldığı Kılıç Arslan’ı İstanbul’a getirmişti. Hz. Fâtih, mağlup bey’i hoş karşıladı ve ona Gümülcine sancağını timar olarak verdi. Kılıç Arslan’ın bir hasleti de elmas’ın iyisini bilip bunları renge çekmesi, yani yontması idi. Kendisi, XV. asrın en usta elmastraşlarından biri olarak tanınıyordu. Hz. Fâtih, onu Gümülcine’ye uğurlarken, koleksiyonunda bulunan iri bir elması da renge çekmesi için kendisine teslim etti. Ne var ki Kılıç Arslan, Mısır ile anlaşmış ve gönderilen bir deniz vâsıtası ile Gümülcine’den Mısır’a kaçmıştı. Her Müslüman-Türk gibi hükümdarlar da ister gâlip, ister mağlup olsunlar, emânete riâyet ederler; aksini şerefsizlik sayarlardı. Kılıç Arslan da bir yolunu bulup Hz. Fâtih’in taşını İstanbul’a gönderdi. Taş, Gedik Ahmed Paşa’nın eline geçti ve o da, Sultan Fâtih hazretlerinin hâfızasını sınamak için taşı kendisine gösterip:— Hünkârım, dedi, bir kuyumcu getirmiş, satmak istiyor.Hz. Fâtih, taşı eline aldı ve incelemeye başladı. Ömrü boyunca birbirine benzer sayısız elmas gören gözleri, bu taşı diğerlerinden ayırmakta zorlanmadı ve:— Bu benim renge çekilmek üzere Kılıç Arslan’a verdiğim taştır, deyiverdi. Sonra da vezirine, imtihan edilmekten hoşlanmadığını îma eden sözler söyledi.

    Kaynak:http://www.vehbitulek.com/cms/content/view/596/32/




  • Güzel paylaşım .Teşekkürler.

    Kültürlerarası diyaloğun gerçek zemini için,
    Fatih'in zihniyetinde müslümanlara,
    Ve o dönem hristiyanlarının samimiyetinde hristiyanlara ihtiyaç var.
    O fetih,bizim tarihimizin en mükemmel ve en hayırlı işlerinden biridir.

    Molla Câmi Sebe Sûresinin on beşinci âyetindeki “Beldetün Tayyibetün” (iyi bir belde) ifadesi ile İstanbul’un fethinin kastedildiğini ve İstanbul’un fetih tarihinin (857 H. yılının) bu cümlenin ebcedi ile haber verildiğini yazmaktadır.

    Yani Beldetün tayyibetün...Cifir hesabiyle 857 dir.
    İstanbulun fethi de hicri takvimde 857 dir.



    quote:

    Küçük bir vakıa..


    Fatih Sultan Mehmed, fetihten hemen sonra, hocası Akşemseddin’e, Eyüp Sultan hazretlerinin mezarını bulmasını rica etti.

    Hoca ruh yalnızlığına çekilip bir süre tefekkür ve tezekküre daldı. Nihayet seccadesini aldı, yola çıktı. Kendisini takip edenlere dedi ki:

    “Seccademi sereceğim yeri kazarsanız Ebâ Eyyûb Hazretleri’ne ulaşırsınız.”

    Yürüdüler, yürüdüler…

    Ve Hoca, herkesçe meçhul, kendince malum yere seccadesini serip namaza durdu…

    İki rekât şükür namazından sonra emretti:

    “Kazınız!”

    Hoca’nın gösterdiği yeri kazdılar…

    Bir süre sonra “Hâzâ Kabr-i Eba Eyyûb” yazılı kil bir tablete ulaştılar.

    Kabir bulunmuş, görev tamamlanmıştı. Peygamber yıldızını artık şanına lâyık bir türbeye kavuşturmak zamanıydı.
    Padişahın emriyle kabrin olduğu yere bir türbe yapıldı.

    Bu istanbulun fethinde çok gizem var.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi akarahmet -- 21 Mayıs 2007; 23:18:11 >




  • quote:

    Orjinalden alıntı: was


    Fetih:
    Kale'nin dışındaki adamın bakışıdır.

    İşgal:
    Kale'nin içindeki adamın bakışıdır.




    ganimet,toprak,nüfuz için kan dökmeyi benimsemeyenler de işgal der.

    istanbul bal gibi özel toplarla,gemilerin "aşırılmasıyla" topyekün işgal edilmiştir.

    ardından bizans kültürü osmanlıyı fethetmiş de denebilir. kültürü serbest bırakırsanız ben sizden etkilnemeye

    açığım dersiniz zaten. kötü bişey değildir. bu konuyla ilgili murat bardakçıoğlu nun osmanlı da hoşgörü

    kavramı üzerine iyi bir yazısı vardır , o da okunmalıdır.

    yukarda bi arkadaş işgal diyen yunanistan a gitsin demiş. buna biz "faşist perspektif" diyoruz. yunanlılar da bu

    konularda oldukça faşisttir.

    bu iki anlayışı bi yerde buluştursak iyi olur.

    sonra da "bizim sizinle ne sorunumuz olabilir, herhangi bir halk gibi halksınız işte diyenlerle de biz bi yerde

    buluşuruz.




  • quote:

    Orjinalden alıntı: dasdasq



    ganimet,toprak,nüfuz için kan dökmeyi benimsemeyenler de işgal der.

    istanbul bal gibi özel toplarla,gemilerin "aşırılmasıyla" topyekün işgal edilmiştir.

    ardından bizans kültürü osmanlıyı fethetmiş de denebilir. kültürü serbest bırakırsanız ben sizden etkilnemeye

    açığım dersiniz zaten. kötü bişey değildir. bu konuyla ilgili murat bardakçıoğlu nun osmanlı da hoşgörü

    kavramı üzerine iyi bir yazısı vardır , o da okunmalıdır.

    yukarda bi arkadaş işgal diyen yunanistan a gitsin demiş. buna biz "faşist perspektif" diyoruz. yunanlılar da bu

    konularda oldukça faşisttir.

    bu iki anlayışı bi yerde buluştursak iyi olur.

    sonra da "bizim sizinle ne sorunumuz olabilir, herhangi bir halk gibi halksınız işte diyenlerle de biz bi yerde

    buluşuruz.



    istanbul ganimet, toprak ve nüfuz için fethedilmemiştir.
    istanbul müjdeye erişmek için fethedilmiştir.




  • quote:

    dasdasq

    ganimet,toprak,nüfuz için kan dökmeyi benimsemeyenler de işgal der.

    istanbul bal gibi özel toplarla,gemilerin "aşırılmasıyla" topyekün işgal edilmiştir.


    Osmanlı ele geçirdiği toprakları "fütüvvet" amacı ile ele geçirirdi. Yani İslam dinini daha rahat insanlara ulaştırabilmek için. Bu yüzden kazanılan topraklar için "fetih" ifadesi kullanılır.

    Ancak Osmanlı Mısır Bağdat gibi yerler için fetih kelimesi kullanmaz. Zira oralar zaten müslümandı.

    Bu ince farkı görmenizi rica ederim.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: Deep Impact

    quote:

    dasdasq

    ganimet,toprak,nüfuz için kan dökmeyi benimsemeyenler de işgal der.

    istanbul bal gibi özel toplarla,gemilerin "aşırılmasıyla" topyekün işgal edilmiştir.


    Osmanlı ele geçirdiği toprakları "fütüvvet" amacı ile ele geçirirdi. Yani İslam dinini daha rahat insanlara ulaştırabilmek için. Bu yüzden kazanılan topraklar için "fetih" ifadesi kullanılır.

    Ancak Osmanlı Mısır Bağdat gibi yerler için fetih kelimesi kullanmaz. Zira oralar zaten müslümandı.

    Bu ince farkı görmenizi rica ederim.


    bence bu işin sosudur. haçlılar da aynı fütüvvet in peşindeydi sözde. ama işin özü farklı. istanbul osmanlı

    yayılmacılığı için önemli bir noktaydı. batıya ilerleyebilmek için stratejik bir noktaydı. hem de bir

    imparatorluğun alt edilmesi ve söz konusu bölgede onun yerini alma amacı vardı.

    tarihe gerçekçi bakan biri için ganimet,toprak,nüfuz için ele geçirildiği açık olmalıdır.

    tabi farklı inançları olan insanlar için farklı anlamı vardır. bir hristiyan için,müslüman için farklı anlamları

    olabilir.




  • Fatih Sultan Mehmed Han'ın Tuğrası:

     ´´ NG’den tüm yönleriyle İstanbul’un fethi.
  • quote:

    Osmanlı ele geçirdiği toprakları "fütüvvet" amacı ile ele geçirirdi. Yani İslam dinini daha rahat insanlara ulaştırabilmek için. Bu yüzden kazanılan topraklar için "fetih" ifadesi kullanılır.


    Bunun tarafsız olarak bakıldığı zaman Amerikanın demokrasi getirmek için Irak'a girmesinden bir farkı olmadığı görülür. Özünde aynı şeydir. Hayır aynı şey değil derseniz, itiraz ederseniz taraflı bir siyasi bakış açısı ile itiraz etmiş olursunuz.
  • abd nin ırak s girmesinin üzerinden kaç yıl geçti, durum ortadadır. nasıl aynı şey olduğunu iddia edersiniz?
  • quote:

    dasdasq

    bence bu işin sosudur. haçlılar da aynı fütüvvet in peşindeydi sözde. ama işin özü farklı. istanbul osmanlı

    yayılmacılığı için önemli bir noktaydı. batıya ilerleyebilmek için stratejik bir noktaydı. hem de bir

    imparatorluğun alt edilmesi ve söz konusu bölgede onun yerini alma amacı vardı.

    tarihe gerçekçi bakan biri için ganimet,toprak,nüfuz için ele geçirildiği açık olmalıdır.

    tabi farklı inançları olan insanlar için farklı anlamı vardır. bir hristiyan için,müslüman için farklı anlamları

    olabilir.


    tarihe Osmanlıyı tanımadan bakan biri için ifadeleriniz doğru olsa da Osmanlı nın değerleri ile baktığınızda hata var. Çünkü Osmanlı için amaç toprak elegeçirme değil, sömürme değil, talan etme değil, asimile etme değil sadece İslam ı yayabilecek ortam meydana getirmedir. Geriye kalan devletlerin asimile olmayışı, ekonomik anlamda çökmemiş olması bunun göstergesidir. Amaç fütüvvettir. Fütüvvet amacı ile ele geçirilen topraklarda "fethedilmiş" olur.

    Bu ifade (fetih) bize has bir ifadedir. Bunu başka bir dine mensup veya millete mensup birine izah etmek kolay olmayabilir. (lütfen üzenize alınmayınız). Çünkü onların tarihinde fetih ve fütüvvet olmayabilir. Onların tarihi sömürme üzerine kurulmuş olabilir.

    quote:

    kaotika

    Bunun tarafsız olarak bakıldığı zaman Amerikanın demokrasi getirmek için Irak'a girmesinden bir farkı olmadığı görülür. Özünde aynı şeydir. Hayır aynı şey değil derseniz, itiraz ederseniz taraflı bir siyasi bakış açısı ile itiraz etmiş olursunuz.


    Niyet önemlidir. Amerika nın amacı demokrasi getirmek olmadığı herkes tarafından bilinir. Hatta amacı demokrasi getirmek olsa bile buna yine "fetih" denmez. "Fetih" bir manada dini terminolojiye ait bir kelimedir.




  • 
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.