Şimdi Ara

Neden en iyi koşucular Doğu Afrikalı?

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
12
Cevap
0
Favori
502
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • bura girmeyeli uzun zaman oldu. hazır girmişken bi topic açak


    Neden en iyi koşucular Doğu Afrikalı?

    En iyi koşucular genellikle Doğu Afrika'dan çıkıyor. Bunda genetik bir yatkınlık mı söz konusu? Araştırmacılar böyle olduğunu düşünüyor. Bu saptamadan yola çıkarak gelecekteki insanın nasıl olacağıyla ilgili yargılara varılıyor
    10 Eylül 1960. Roma'daki Olimpiyat Oyunları'nda maraton başlar. İki saat on beş dakika sonra binlerce izleyici ve ekranları başındaki milyonlarca insan hayretler içerisinde bitiş çizgisine varan Etiyopyalı atlete bakakalır. Etiyopyalı atlet Abebe Bikila 42 km'yi çıplak ayakla koşmuştur! Genç şampiyon etrafını saran gazetecilere daha başka çok sayıda Etiyopyalı koşucunun bu maratonu kazanabileceğini söyler.

    Bu keşif bir dönüm noktası olur: Bundan böyle dayanıklılık koşularına Doğru Afrikalı atletler damgasını vuracaktır.

    Peki bu üstünlüğü nasıl açıklamak gerekiyor? Yoksulluk, uluslararası düzeyde kendisini kanıtlama arzusu, koşma kültürü v.s. gibi gençleri atlet olmaya yönelten birtakım faktörler mi söz konusu?

    Özel bir genotip mi?
    Kuşkusuz evet. Ancak bu durumda da koşucuların niçin özellikle coğrafi açıdan son derece dar bölgelerden çıktıklarını sorgulamak gerekiyor. Niçin Kenyalı atletlerin dörtte üçü, küçük Kalenjin kabilesinden çıkıyor? Yaklaşık yirmi yıldır bu sorular birbirini izliyor.

    Bu şampiyonların büyük bir bölümü yüksek platolarda yaşadığına göre, uzmanlar ilk önce yüksekliğin oksijeni kaslara taşıyan alyuvarların sayısının artmasında önemli bir rol oynadığını düşündüler.

    Ancak kanıtlar bu varsayımı doğrulamadı: Doğu Afrikalı koşucularla diğer şampiyonlar arasında oksijen tüketiminde bir fark belirlenmedi.

    Acaba kaslarındaki bileşim bunun nedeni olabilir miydi? Nitekim iki tür kas lifi söz konusu: "Hızlı" olarak adlandırılanlar kısa süreli yoğun çabalarda rol üstlenirken, "yavaş" olan diğerleri ise uzun vadeli çabalarda ön plana çıkıyorlar.

    Kas faktörü
    İnsanda ortalama yüzde 50 hızlı lif, yüzde 50 de yavaş lif bulunur; genetik olarak belirlenen bu dağılım aynı zamanda kaslarımızı nasıl kullandığımızla da bağıntılıdır.

    Böylece dayanıklılık koşusuyla yavaş liflerin oranını yüzde 90'a kadar artırmak mümkün. Kenyalı ya da Etiyopyalı atletler doğal olarak yavaş lifler bakımından doymuş kaslara sahip olabilirler mi?

    Hayır değil. Kenyalı şampiyonların kaslarında yapılan biyopsiler kaslarındaki bileşimin diğer üstün performanslı koşucularınkinden farklı olmadığını ortaya koydu.

    Peki o halde fark nereden kaynaklanıyor?
    Yaklaşık on beş yıldır bu soruyu yanıtlamaya çalışan Kopenhag'taki kas araştırma merkezinin yöneticisi fizyolog Bengt Saltin, Kenyalı ve İskandinavyalı koşucuları karşılaştırdı. Kendisi, Kenyalılar'ın en önemli özelliklerinden birinin yorgunluğa dayanıklılık olduğunu kaydediyor.

    Yorgunluğa dayanıklılık
    Doğu Afrikalıların kaslarında kasılma mekanizmalarını bloke eden metabolik artık olan laktik asit az oranda bulunuyor. Bu avantajları sayesinde de bir Avrupalı'nın koşacağı mesafeden yüzde 10 fazlasını onunkine eşit derecede oksijen tüketerek koşabiliyorlar.

    Bu enerji tasarrufu kısmen Kenyalılar'ın beden yapısının daha aerodinamik olmasından kaynaklanıyor. Bunlar ortalamadan daha küçük ve daha hafif olduklarından karlı durumdalar:

    Baldırların kütlesini karşılaştıran Bengt Saltin bir Kenyalı'nın ortalama baldır ağırlığının beyaz bir koşucununkinden 400 gram daha hafif olduğunu belirledi.

    Fazla kas hareket için daha fazla enerji tüketimi gerektirdiğinden kasın az olması avantaj sağlıyor. Danimarkalı araştırmacının hesaplarına göre, Kenyalılar böylece kilometre başına enerjilerinden yüzde 8'lik bir tasarruf sağlıyorlar.

    Geleceğin insanı tartışmaları
    Tüm bu özellikler özel genlerin etkisiyle mi ortaya çıkıyor? İskoçya'daki Glasgow Üniversitesi'nde Doğru Afrikalı koşucular ulusal bilimsel araştırma merkezinin direktörü Yannis Pitsiladis bu sorunun yanıtını bulmaya çalışıyor.

    Bu fizyolog üç yıldır dayanıklılık koşusunda "yaşayan efsaneler"in DNA'larını incelemek için Kenya ve Etiyopya'da tükürük toplamakla meşgul. Ancak şimdiye kadar ikna edici bir sonuca ulaşamadı.

    ACE geninin (Angiontensin-Converting Enzyme) dayanıklılık kapasitesiyle yakından ilintili olduğu düşünülüyor.

    Bununla birlikte, Etiyopyalı maratoncuları genel olarak toplumdan ayıran bazı işaretlere rastlansa da, Kenyalı koşucular için bu tür bir ayırt edici nitelik söz konusu değil. Yannis Pitsidalis, koşucuların başarısında genetiğin nasıl bir rol üstlendiğinin belirlenmesi için daha yıllarca araştırmaların sürdürülmesi gerektiğini ifade ediyor.

    Genetik yatkınlık
    Kısacası Kenyalı ve Etiyopyalılar kısmen genetik olarak uzun koşuya yatkın olabilirler.

    Bu sonuç da insanın koşmak için yaratıldığını düşünen Daniel Lieberman ve Dennis Bramble'ı doğruluyor. Anca bu noktada başka bir soru gündeme geliyor.

    Eğer iki Amerikalı bilim adamının iddia ettiği gibi, insanoğlu dayanıklılık koşusu sayesinde hayatta kalabildi ve diğer türlerden ayrıldıysa bu tür özellikle sahip olanlar geleceğin insanları olarak adlandırılabilirler mi?

    Süper maratoncular geleceğin insanları mı?

    Bu fikir pek geçerli değil. İki milyon yıl önce dayanıklılık koşusu üstünlük sağladıysa da, tarih öncesi dönemde çevrenin uyguladığı büyük bir seçilim baskısı vardı; oysa günümüzde böyle bir baskı söz konusu değil.

    Yararsız olan özellik
    Artık dayanıklılık yeteneği türümüz için belirleyici değil. Bu nedenle dayanıklılık koşusunda başarılı olanların gelecekte ayrıcalıklı olacaklarını iddia etmek yanlış olur.

    Nitekim artık modern toplumlarımızda doğal seçilim de söz konusu değil.

    Bilim dergisi Science et Vie'de yayımlanan yazıda şu soru da soruluyor: Peki insanoğlunun koşmaya ihtiyacı yoksa bu işe yaramayan özelliğini kaybedecek mi?

    Koşma yeteneğinin kaybolmasının nasıl bir avantaj sunacağı bilinmiyor.

    Aynı şekilde bu yeteneğin var olması da, büyük bir değişiklik anlamına gelmiyor.

    İNSANOĞLUNUN PERFORMANSI HEMEN HEMEN SINIRA DAYANDI

    "Daha hızlı, daha yüksek, daha kuvvetli". Olimpiyatlar'ın bu sloganı daha ne kadar geçerli olacak? Sonsuza dek rekor kırılabilir mi? Bazı uzmanlara göre, artık atletler insan bedeninin sınırına gelmiş bulunuyorlar. Bununla birlikte, dayanıklılık deneylerinin gülle atma gibi kuvvet gerektiren spor dallarında bazı ilerlemeler sağlayabileceği sanılıyor. Bengt Saltin, bu alanlarda gelecek yıllarda performanslarda yüzde 10'luk bir iyileşme sağlanabileceğini belirtiyor. Bu araştırmacıya göre, antrenman ve beslenme arasında daha iyi bir denge sağlanması ve daha yetenekli olunması halinde bu tür biri iyileşme mümkün. Ancak her şeye rağmen gün gelecek rekorlarda sınıra ulaşılacak. Tabii ki bu öngörüler salt fizyolojik özelliklerle ilgili; bazı yasadışı yeni ilaçlarla doping yapılması halinde rekor sınırını zorlamak mümkün!...

    DAYANIKLILIK GENİNDEN SÖZ EDİLEBİLİR Mİ?

    ACE geni kaslarda kan dolaşımının denetim mekanizmasında rol oynuyor. Bilim adamları 1998 yılında bunun "dayanıklılık geni" olduğunu belirtmişlerdi. İngiliz araştırmacılar da 7000 metre yüksekliğe tırmanabilen dağcılarda bu tür bir dayanıklılık geninin var olduğunu saptamışlardı. Nitekim daha sonra yapılan testler de bu bileşime sahip kişilerin daha iyi bir dayanıklılık kapasitesine sahip olduğunu ortaya koydular. Glasgow Üniversitesi'nden Yannis Pitsiladis'in ekibi de, genel olarak Etiyopyalı toplumla karşılaştırıldığında maratoncularda bu önemli bileşimin baskın geldiğini keşfetti. Fakat bu saptama Afrika'nın tümü için geçerli değil. Nitekim Kenyalılarda yapılan benzer bir araştırmadan hiçbir sonuç çıkmadı.







  • teorim

    şimdi orada cok yırtıcı hayvan var ya.işte bu adamlar yüz yıllardır orada yaşadıklar için

    hayvanlarda yüz yıllardır kaça kaça bu adamların kaçmak genlerine işlemiş

    kaça koşa kaça koşa bu hale gelmişler yani...
  • quote:

    Orjinalden alıntı: lofeli

    teorim

    şimdi orada cok yırtıcı hayvan var ya.işte bu adamlar yüz yıllardır orada yaşadıklar için

    hayvanlarda yüz yıllardır kaça kaça bu adamların kaçmak genlerine işlemiş

    kaça koşa kaça koşa bu hale gelmişler yani...


    espri güzel ama gerçeklik payı da yok değil.
    çevre koşulları o ırka o özelikleri veriyor.
    seçilim yani
  • quote:

    Orjinalden alıntı: kaotika

    quote:

    Orjinalden alıntı: lofeli

    teorim

    şimdi orada cok yırtıcı hayvan var ya.işte bu adamlar yüz yıllardır orada yaşadıklar için

    hayvanlarda yüz yıllardır kaça kaça bu adamların kaçmak genlerine işlemiş

    kaça koşa kaça koşa bu hale gelmişler yani...


    espri güzel ama gerçeklik payı da yok değil.
    çevre koşulları o ırka o özelikleri veriyor.
    seçilim yani


    yaw burda yapma bari




  • belki de tamamen doğallıklarından dır yada arkadaşın dedi ği cita dan kaçan insanlar yani ne bekliordunuz iki kıçı kırık adamı mı geçemeyecekler. aslan kaplan çita ne ararsan orda bizde bu kadar kaçar göçer insan olsak bizde koşardık tahmini. Yada araba olmamasından da kaynaklanabilir bi şe alıp gelecen koşa koşa gider gelirler ayaklar tam zaman çalıştıkları için yetenekli oluyor
  • evrim bence. onlar beyazlara gore daha az insansılaşmışlar vucut olarak. ornegin yuzlerce yıl sonra. insan beyninin buyuyup kasların kuculecegi söleniyo. ben ırkçı degilim. hatta nouma yı pek severim. bu kompleks yapacak bişey degil ya da ayrım yapılmayı. ama adamların vucutları goril gibi guclu atletik kaslı. ama ornegin kasla beyin faaliyeti arasında
    ters orantı olabileceini şölemişti arkadas. bu bady cılerin okuz gibi oldugunu kafanın etlendiği için iyi çalışmadıgıgın soluyodu bilemem tartışılır tabi.
    ama bence mutlka hayvanlıktan- insanlaşmaya geçişle ilgili ki biz bile cogu yonden bence hyvani yaratıklarız. bizim sürecimizde epey surecek gibi.
  • sadece bilginiz olsun diye soyluorum. beyazlar ve siyahlar arasinda beyin hacmi farki olsa da zeka konusunda bir fark tespit edilememistir. ama siyahlar fiziki olarak acikca daha ustunlerdir. arasinda
  • bunun evrimle ne alakası var adamların yaşayıs tarzı buna çok elverişli benim gibi bi insan siyahda olsa beyazda olsa aynı hızda koşardı beyaz insan araba ile yaşıyor beynini kullanıp para derdine düşmüş olayları heran evrime vurmanın bir manası yok.
  • tamamen genlerle ilgili....zencilerin ayaklarındaki lifler daha mı ne esnek miş öle bişey işte...mesela sadece koşma deil daha da ii zıplarlar.....
  • böyle bir şey olduğunu zannetmiyorum


    farkında iseniz iyi sporcular eğitim olanaklarının az olduğu yerlerden çıkıyorlar yani orada kafalarını değil bedenlerini kullanmaya olanakları var onlarda onu kullanıyorlar

    bir ikincisi yıllarca hor görülmüş küçümsenmiş bu adamlar için bazı noktalarda üst seviyelere gelmek bir hırs ve tatmişn yolu çünkü o çağdaş dediğimiz avrupalı züppeler hala onları ten renklerinden dolayı küçük görmeye devam ediyor bu kadar ezilmişlikj altında kendilerimni ispatlamak için oluşmuş buyuk bir güdülenme var ve bu yüzden başarıyorlar

    messi de tedavi olmak için ispanyaya gelmiş mesela buda tamamen psikolojik bir durum tıpkı luis figo gibi

    bir şeyi kafanıza koyar ve kendinizi ona adarsanız bunu yapabilirsiniz
    bruce lee yemekte bile sandalyelere karate yapacak kadar kendini o spora kaptırmıştı

    bir şeyin efendisi olmak için sizi ona götürecek şeyin kölesi olmayı bilmek gerekir işte onlar bunu bildiler
    lanet bir beyazın kölesi olacağıma çalışmanın kölesi olurum oda bana en azından bir konuda muhtaç olur




  • quote:

    Orjinalden alıntı: _ETUSCH_

    böyle bir şey olduğunu zannetmiyorum


    farkında iseniz iyi sporcular eğitim olanaklarının az olduğu yerlerden çıkıyorlar yani orada kafalarını değil bedenlerini kullanmaya olanakları var onlarda onu kullanıyorlar

    bir ikincisi yıllarca hor görülmüş küçümsenmiş bu adamlar için bazı noktalarda üst seviyelere gelmek bir hırs ve tatmişn yolu çünkü o çağdaş dediğimiz avrupalı züppeler hala onları ten renklerinden dolayı küçük görmeye devam ediyor bu kadar ezilmişlikj altında kendilerimni ispatlamak için oluşmuş buyuk bir güdülenme var ve bu yüzden başarıyorlar

    messi de tedavi olmak için ispanyaya gelmiş mesela buda tamamen psikolojik bir durum tıpkı luis figo gibi

    bir şeyi kafanıza koyar ve kendinizi ona adarsanız bunu yapabilirsiniz
    bruce lee yemekte bile sandalyelere karate yapacak kadar kendini o spora kaptırmıştı

    bir şeyin efendisi olmak için sizi ona götürecek şeyin kölesi olmayı bilmek gerekir işte onlar bunu bildiler
    lanet bir beyazın kölesi olacağıma çalışmanın kölesi olurum oda bana en azından bir konuda muhtaç olur


    katılmıyorum. en iyi sporcuların arasında gayet eğitimli olanlar da var. NBA'daki hemen herkes üniversite mezunudur (gerçi sporcu bursu ile okuyorlar o ayrı :D) aralarında Doctor J. vardır ki adam harbici doktor. tıp fakültesi mezunu yani.

    zencilerin v beyazların fiziki açıdan birbirlerine göre bazı üstünlükleri var. mesela zencilerin itici kasları güçlüyken beyazların çekici kasları güçlüdür. halter şampiyonları beyazlardır ancak en yükseğe zıplayanlar zencilerdir.




  • Addis Ababa , Etiyopya dunyanin en yuksek sehirlerinden biridir, sehrin yukseligi 24oo mt , en yuksek yeri 3500 mt,bu adamlar burda yasiyor burda antreman yapiyor.Bu durumun vucuda olan olumlu etkisini de siz arastirin , adamlar alcak irtifaya gittiklerinde dogal bir doping etkisi yapiyor ve herkesi geciyorlar. Kisaca hem genetik hem de ulke sartlari (yuksek irtifa) diyebilirim.
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.