Şimdi Ara

Nazilerin Auschwitz Toplama Kampı

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir (1 Mobil) - 1 Masaüstü1 Mobil
5 sn
20
Cevap
2
Favori
3.435
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Auschwitz-Birkenau, Nazi Almanyası tarafından II. Dünya Savaşı döneminde kurulmuş en büyük toplama, zorunlu çalışma ve imha kampı.

     Nazilerin Auschwitz Toplama Kampı


    Auschwitz toplama kampı kompleksi kendi türünde Nazi rejimi tarafından oluşturulan en büyük kamplardan biriydi. Üç ana kamptan oluşuyordu. Kampların hepsinde zorunlu çalıştırılmak için getirilmiş ve hapsedilmiş esirler vardı. Kamplardan biri uzun süre öldürme merkezi olarak da kullanıldı. Kamplar savaş öncesi Almanya-Polonya sınırında yer alan Yukarı Silesia yakınına, Krakow'un yaklaşık 37 mil batısına kuruldu. Yukarı Silesia bölgesi Polonya'nın işgali ve ele geçirilmesinden sonra 1939 yılında Nazi Almanya'sına katıldı. SS subayları Polonya'daki Oswiecim şehrinin yakınına üç tane ana kamp kurdu: Mayıs 1940'ta Auschwitz I, 1942'nin başında Auschwitz II (Auschwitz-Birkenau da denilmektedir) ve Ekim 1942'de Auschwitz III (Auschwitz-Monowitz de denilmektedir) kamplarıdır.

    Auschwitz toplama kampı kompleksi Toplama Kampları Müfettişliği'nin emrindeydi. 1941'den itibaren Toplama Kampları SS Operasyonları Merkez Bürosu'nun, Mart 1942'ye kadar Toplama Kampları Müfettişliği'nin alt kuruluşu idi. Mart 1942'den Auschwitz'in kurtuluşuna kadar, Müfettişlik SS Ekonomik-İdari Merkez Bürosu'na bağlıydı.
    Kasım 1943'te, SS idaresi Auschwitz-Birkenau ve Auschwitz-Monowitz kamplarının bağımsız birer toplama kampı olacağını belirten kanun hükmünde kararname yayınladı. Auschwizt I'in komutanı Auschwitz'e atanan bütün SS birimlerinin SS garnizon komutanı olarak kaldı ve üç kumandanın en kıdemlisi oldu. Esirlerin kayıtlarını tutmak ve çalıştırılmalarını düzenlemekle yükümlü SS bölümleri, Auschwitz I'de kalarak, kampın merkezi idaresini sağladı. Kasım 1944'te, Auschwitz II Auschwitz I ile yeniden birleştirildi. Auschwitz III'ün ismi değiştirilerek Monowitz toplama kampı oldu.

    Auschwitz toplama kampının komutanları aşağıda belirtilmiştir: Mayıs 1940'tan Kasım 1943'e kadar SS Yarbay Rudolf Hoess, Kasım 1943'ten 1944 Mayıs ayı ortalarına kadar SS Yarbay Arthur Liebenenschel, 1944 Mayıs ayı ortasından Ocak 1945'e kadar SS Binbaşı Richard Baer. Bağımsız bir kamp olduğu süre içinde (Kasım 1943'ten Kasım 1944'e kadar), Auschwitz-Birkenau kampının komutanları ise şunlardır: Kasım 1943'ten 1944 Mayıs ayı ortalarına kadar SS Yarbay Friedrich Hartjenstein ve Mayıs ayı ortalarından Kasım 1944'e kadar SS Yüzbaşı Josef Kremer. Monowitz toplama kampının komutanı ise, Kasım 1943'ten Ocak 1945'e kadar SS Yüzbaşı Heinrich Schwarz'dır.

    AUSCHWITZ I

    Ana kamp Auschwitz I, Oswiecim yakınlarında kurulan ilk kamptır. Kampın yapımı şehrin dışındaki terk edilmiş Polonya ordusuna ait topçu barakalarında Mayıs 1940'da başladı. SS subayları kampın hudutlarını genişletmek için, esirleri çalışmaya zorladı. Kampın kurulduğu ilk yılda, SS subayları ve polis yalnızca kampın kullanımına hizmet edecek yaklaşık 40 metrekarelik bir alanı (aşağı yukarı 22 mil) “kalkınma bölgesi” olarak ayırdı. İlk Auschwitz esirleri aynı suçu tekrar işlemeleri nedeniyle hapsedilen, Almanya Sachsenhausen'deki toplama kampından getirilen Almanlardan ve Generalgouvernement'ın (Nazi Almanya'sına bağlı olmayan Almanlarca işgal edilmiş Polonya'nın bir parçası, idarî bakımdan Alman Doğu Prusya'sına bağlıdıydı ya da Almanlarca işgal edilmiş Sovyetler Birliği topraklarına dahildi) Krakow Bölgesinde bulunan Tarnow'dan ve Lodz'da bulunan Dachau toplama kampından gelen Polonyalı siyasi esirlerden oluşuyordu.
    Diğer Alman toplama kampları gibi, Auschwitz I’in kurulmasının da üç amacı vardı: 1) sınırsız bir süre için, Nazi rejiminin ve Polonya'daki Alman işgalci birliklerin gerçek düşmanlarının ve düşman olduğu düşünülen kişilerin hapsedilmesi, 2) SS'e ait, zorunlu çalıştırma suretiyle inşaatçılıkla ilgili teşebbüslerde (daha sonra, silah yapımında ve savaşla ilgili diğer işlerde) genişleme için kullanılabilecek işçi tedariki, 3) Nazi Almanya'sının güvenliği için, SS subayları ve polis tarafından ölüm emri verilen küçük, hedef grupların fiziksel olarak ortadan kaldırılabileceği bir alan sağlamak. Pekçok toplama kampında olduğu gibi, Auschwitz I'de de gaz odası ve krematoryum vardı. Başlangıçta, SS mühendisleri o sırada ihtiyacı karşılamak adına gaz odasını hapishane bloğunun en alt katında, 11. Blok'ta inşa etti. Daha sonra ise, daha büyük, kalıcı bir gaz odası esir binasının dışında ayrı bir binada orijinal krematoryumun bir parçası yeniden inşa edildi.

    Auschwitz I'de, SS doktorları hastanede 10. Baraka'da (10.Blok'ta) tıbbı deneyler yaptı. Bebekler, ikizler, cüceler üzerinde bilimsel olmayan araştırmalar yürüttü ve yetişkinler üzerinde zorunlu kısırlaştırma, hadım etme ve hipotermi deneyleri gerçekleştirdi. Bu doktorların en ünlüsü SS Yüzbaşı Dr. Josef Mengele'dir.
    Krematoryum ve tıbbî deneylerin yapıldığı blokların arasında, SS subaylarının binlerce esiri infaz ettiği “Kara Duvar (Black Wall)” yer alır.

    AUSCHWITZ II

    Auschwitz II ya da Auschwitz-Birkenau kampının yapımı Brzezinka civarında Ekim 1941'de başladı. Oswiecim yakınlarına kurulan üç kampın arasında, Auschwitz-Birkenau kampı en yüksek toplam esir sayısına sahipti. Kamp dikenli elektrikli tellerle birbirinden ayrılan bir düzine bölüme ayrılmış olup, Auschwitz I'de olduğu gibi, SS subayları ve—1942'den sonra—köpek bakıcıları kampta devriye gezerdi. Kampta kadınlar ve erkekler için bölümler, Almanya, Avusturya ve Protectorare of Bohemia and Moravia'dan (Orta Avrupa Hamiliği) getirilen Romanlar (Çingeneler) için aile kampı ve Theresienstadt gettosundan getirilen Yahudi aileleri için aile kampı mevcuttu.

    Auschwitz-Birkenau kampında ayrıca ölüm merkezi olarak kullanılabilecek tesisler de vardı. Bu kamp Almanların Avrupalı Yahudileri öldürme planında çok önemli bir rol oynadı. 1941 yazı ve sonbaharında, Zyklon B gazı cinayet aracı olarak Alman toplama kamplarında kullanılmaya başlandı. Auschwitz I'de, Eylül ayında, SS subayları Zyklon B gazını ilk kez toplu katliam aracı olarak test etti. Bu deneylerin “başarısı” Zyklon B'nin Auschwitz kompleksindeki bütün gaz odalarında kullanılmasına yol açtı. SS subayları öncelikle, Birkenau yakınında iki tane çiftliği gaz odası hâline getirdi. “Geçici” gaz odası I 1942'de çalıştırılmaya başlandı ve daha sonra kaldırıldı. Geçici gaz odası II Haziran 1942'den 1944 sonbaharına kadar kullanıldı. SS subayları Auschwitz-Birkenau kampında gaz odalarında öldürmeyi planladıkları kişi oranına göre, kamptaki tesislerin yetersiz olduğuna kanaat getirdi. 1943 yılının Mart ve Haziran ayları arasında dört büyük krematoryum binası inşa edildi. Hepsinde şu üç bölme vardı: bir adet soyunma odası, büyük bir gaz odası ve krematoryum fırınları. SS subayları, Auschwitz-Birkenau kampındaki gaz odalarında öldürme işlemine Kasım 1944'e kadar devam etti.

    AUSCHWITZ SÜRGÜNLERİ

    Avrupa'da Almanya tarafından işgal edilmiş ya da Almanya'nın müttefiki olan hemen hemen bütün ülkelerden trenler, Yahudi yolcularını bırakmak üzere sık sık Auschwitz-Birkenau kampına gelirdi. Trenler 1942'den, 1944 yazının sonuna kadar Yahudi taşımaya devam etti. Ülkelere göre, gelen Yahudilerin sayısı yaklaşık olarak aşağıdaki gibidir: Macaristan: 426.000, Polonya: 300.000, Fransa: 69.000, Hollanda: 60.000, Yunanistan: 55.000, Bohemya ve Moravya: 46.000, Slovakya: 27.000, Belçika: 25.000, Yugoslavya: 10.000, İtalya: 7.500, Norveç: 690, diğerleri (toplama kampları da dahil olmak üzere):. 34.000.

    Macaristan'dan gelen sürgünlerle birlikte, Auschwitz-Birkenau kampının Alman planında Avrupa Yahudilerini katledecek bir cinayet aracı olarak kullanılması hedefi çok başarılı sonuçlar verdi. 1944'te, Nisan sonu ve Haziran başında 426.000'i Auschwitz toplama kampına olmak üzere, yaklaşık 440.000 Macar Yahudi'si sürgün edildi. SS subayları gelenlerin yaklaşık 320.000'ini doğrudan Auschwitz-Birkenau'daki gaz odalarına gönderdi ve yaklaşık 110.000'ini ise Auschwitz toplama kampında zorla çalıştırdı. SS yetkilileri söz konusu Macar Yahudilerinin birçoğunu Auschwitz'e geldikleri hafta, Almanya ve Avusturya'daki diğer toplama kamplarına gönderdi.

    Toplamda, yaklaşık 1,1 milyon Yahudi Auschwitz'e sürgün edildi. SS subayları ve emniyet yetkilileri 140.000–150.000 Yahudi olmayan Polonyalı, 23.000 Roman ve Sinti (Çingene), 15.000 Sovyet savaş esiri ve farklı milletlerden (Sovyet siviller, Litvanyalılar, Çekler, Fransızlar, Yugoslavlar, Almanlar, Avusturyalılar ve İtalyanlar) 25.000 kişi olmak üzere, yaklaşık 200.000 kurbanı da Auschwitz'e sürgün etti.

    Auschwitz-Birkenau kampına yeni gelenler aralarından seçim yapılarak alındı. SS personeli gelenlerin çoğunluğunun zorunlu çalışma için uygun olmadığına karar verdi ve bu kişileri derhal gaz odalarına gönderdi. Gaz odaları kurbanlarını yanıltmak için duş tesisatı olarak kamufle edilmişti. Gaz odasına alınanların eşyalarına el konuldu ve Almanya'ya iadeleri için “Kanada” deposunda tasnif edildi. Kanada esirler için zenginliği sembolize ediyordu.
    Auschwitz'de en az 960.000 Yahudi öldürüldü. Bunun dışında, kurbanlar 74.000 Polonyalı, 21.000 Roman (Çingene) ve 15.000 Sovyet savaş esiri ve diğer milletlerden (Sovyet sivilleri, Çekler, Yugoslavlar, Fransızlar, Almanlar ve Avusturyalılar) 10.000–15.000 kişiden oluşuyordu.

    7 Ekim 1944'te, Auschwitz-Birkenau'da Krematoryum IV'e götürülecek yüzlerce esir, öldürüleceklerini öğrendiğinde ayaklanma çıkardı. Ayaklanma sırasında, esirler 3 gardiyanı öldürdü ve krematoryumu ve yanındaki gaz odasını yaktı. Esirler, yakınlardaki silah fabrikasında zorla çalışan Yahudi kadınlar tarafından kampa kaçak olarak sokulan patlayıcıları kullandı. Almanlar ayaklanmayı bastırdı ve ayaklanmaya katılan esirlerin neredeyse hepsini öldürdü. Patlayıcıları kampa getiren Yahudi kadınlar ise, Ocak 1945'in başında herkesin gözü önünde asılarak idam edildi.

    Gaz odasındaki ölümler, Himmler'in emri üzerine SS subaylarının işler durumdaki gaz odalarının kullanımına son verdiği Kasım 1944'e kadar devam etti. Ocak 1945'te Sovyet Kuvvetleri gitgide yaklaşırken, SS subayları kalan gaz odalarını da yıktı.

    AUSCHWITZ III

    Buna ya da Monowitz olarak da bilinen Auschwitz III, Polonya kasabası Monowice dışında bulunan Buna sentetik kauçuk fabrikasında çalışacak esirleri barındırmak üzere Ekim 1942'de kuruldu. 1941 baharında, Alman konglomera I.G. Farben yöneticilerinin sentetik kauçuk ve akaryakıt üretme planlarını uygulama adına toplama kampındaki işgücünden faydalandıkları bir fabrika kurdu. I.G. Farben Auschwitz III'e 700 milyon Reichsmarks'tan (1942'de yaklaşık 1,4 milyon ABD doları) fazla yatırım yaptı. Mayıs 1941'den Ekim 1942'ye kadar, SS subayları esirleri Auschwitz I'den “Buna Detachment”'a başlangıçta yürüyerek, daha sonra trenle getirildi. 1942 sonbaharında Auschwitz III'ün inşası ile birlikte, Buna'da konuşlandırılmış esirler Auschwitz III'te yaşamaya başladı.

    Auschwitz III’te Almanların belirlediği iş disiplinini ihlal ettiklerine inanılan Yahudi olmayan esirler için yapılmış bir “İşçi Eğitim Kampı” da vardı.

    AUSCHWITZ YAN KAMPLARI

    1942–1944 yılları arasında, Auschwitz'deki SS yetkilileri 39 yan kamp kurdu. Kampların bazıları Budy, Rajsko, Tschechowitz, Harmense ve Babitz de dahil olmak üzere, resmen “kalkınma bölgesi” olarak ayrılmış alanlarda kuruldu. Blechhammer, Gleiwitz, Althammer, Fürstengrube, Laurahuette ve Eintrachthuette diğer kamplar ise, Yukarı Silesia'nın kuzeyinde ve Vistula Nehri'nin batısında kuruldu. Yan kampların bazıları da Moravya, Freudental ve Bruenn (Brno)'da bulunuyordu. Genel anlamda, esirlerin sanayi ve silah ürünlerinin üretiminde ya da yeraltından maden çıkarmaya dayalı istihraç sanayinde çalıştığı kamplar (kömür madenleri, taşocakları gibi) idarî açıdan Auschwitz-Monowitz'e bağlıyken, tarım ürünleri üreten ve işleyen yan kamplar idarî açıdan Auschwitz-Birkenau'ya bağlıydı. Kasım 1943'ten sonra, idarî anlamdaki bu ayrılık ortadan kalktı.

    Auschwitz'de kalanlar Rajsko'daki deneysel tarım merkezi de dahil olmak üzere, büyük çiftliklerde çalıştırıldı. Bu kişiler ayrıca kömür madenlerinde, taş ocaklarında, balıkçılıkta ve özellikle SS'e ait German Equipment Works (1941’de kurulan Alman Teçhizat İşletmeleri) gibi silah sanayinde faaliyet gösteren fabrikalarda çalışmaya zorlandı. Esirler düzenli aralıklarla seçim işlemine tabi tutuluyordu. SS esirlerin çalışamayacak kadar zayıf ya da hasta olduğuna kanaat getirilirse, bu esirler Auschwitz-Birkenau'ya sevk edilip öldürülüyorlardı.

    Çalıştırılmak için seçilen esirler Auschwitz I'de kayıt oluyor ve sol kollarına kimlik numaraları dövme ile işleniyordu. Ardından yan kamplar da dahil olmak üzere, ana kampta ya da komplekste çalışmak için ayrılıyorlardı.

    AUSCHWITZ'İN DAĞITILMASI

    1945'te Ocak ayının ortasında, Sovyet Kuvvetleri Auschwitz toplama kampına yaklaşırken, SS subayları kampı ve yan kampları tahliye etmeye başladı. SS birimleri yaklaşık 60.000 esiri Auschwitz kampından batıya doğru yürümeye zorladı. Binlerce esir, yürüyüşler başlamadan önce kamplarda öldürüldü. Çoğunluğu Yahudi olan on binlerce esir, Yukarı Doğu Silesia'daki Bismarckhuette, Althammer ve Hindenburg gibi yan kamplardan gelen esirlerin katılımıyla 55 kilometre (yaklaşık 30 mil) kuzeybatıya, Gliwice'a ya da Yukarı Silesia'nın batı bölümünde, Auschwitz'in güneyindeki Jawischowitz, Tschechowitz ve Golleschau gibi yan kamplardan gelen esirlerin katılımıyla 63 kilometre (yaklaşık 35 mil) batıya, Wodzislaw'a (Loslau) yürümeye zorlandı. SS subayları geride kalan ya da yürüyemeyecek durumdaki herkesi vurarak öldürdü. Esirler ayrıca soğuk hava, açlık ve yürüyüş sırasında güneşe maruz kalmaktan da muzdaripti. Yalnızca Gliwice rotasında en az 3.000 esir öldü. Muhtemelen 15.000 esir de tahliye esnasında Auschwitz'den yan kamplara doğru yapılan yürüyüşlerde hayatını kaybetti.

    Gliwice ve Wodzislaw'a gelişlerinin ardından, esirler soğuk yük katarlarına koyularak Almanya'ya özellikle Flossenbürg, Sachsenhausen, Gross-Rosen, Buchenwald, Dachau ve Avustralya'daki Mauthausen'e götürüldü. Tren yolculuğu günlerce sürdü. Yiyecek, su, yatak ya da battaniye olmadığı için, pek çok esir bu yolculuktan sağ çıkamadı.

    Ocak 1945'in sonunda, SS ve polis yetkilileri Auschwitz-Monowitz'in yan kampı olan Blechhammer'i boşaltmak için, 4.000 esiri yürümeye zorladı. SS subayları Gross-Rosen toplama kampına yapılan yürüyüşte, 800 kadar esiri öldürdü. SS subayları ayrıca, Blechhammer'de hastalık ya da saklanma girişimleri nedeniyle geride kalmış, 200 kadar esiri öldürdü. Kısa bir gecikmenin ardından, SS Gross-Rosen'den 3.000 Blechhammer esirini Almanya'daki toplama kampı Buchenwald'a götürdü.
    27 Ocak 1945'te, Sovyet ordusu Auschwitz, Birkenau ve Monowitz'e girerek, pek çoğu hasta ve ölmekte olan 7.000 civarında esiri kurtardı. SS ve polisin en az 1,3 milyon kişiyi 1940–1945 yılları arasında Auschwitz kompleksine sürdüğü tahmin edilmektedir. 1,3 milyon kişinin, 1,1 milyonu ise kamptaki görevliler tarafından öldürülmüştür.

    Bu konu hakkında bir video





     Nazilerin Auschwitz Toplama Kampı
     Nazilerin Auschwitz Toplama Kampı
     Nazilerin Auschwitz Toplama Kampı
     Nazilerin Auschwitz Toplama Kampı
     Nazilerin Auschwitz Toplama Kampı
     Nazilerin Auschwitz Toplama Kampı


    Euronews haberi "Varşova'dan Auschwitz kampına ölüm yolculuğu"



    Gülşah Cengiz'in yazdığı bir gezi yazısı

    Auschwitz-Birkenau Toplama Kampı Polonya’nın güneyinde 1941 yılında Nazilerce kurulan ve zamanla genişletilip bir nevi kampüs halini alan bir toplama kampıdır. Başta Yahudiler olmak üzere çingeneler, homoseksüeller, sakatlar ve savaş esirlerinden oluşan 1.3 milyon kişinin öldürüldüğü yerdir. Adını yakınında bulunan Oswiecim kasabasından almıştır. II.Dünya Savaşı’nda Nazi Almanyası tarafından kurulan tüm kamplarda, toplam 6 milyon kişi ölmüştür.

    1. dünya savaşı sonunda Almanyada yaşanan ekonomik bunalımın baş sorumlusu olarak gösterilen yahudilerin en acımasız yöntemler kullanılarak toplu katliama maruz kaldıkları toplama kamplarının en meşhur olanı olan Auschwitz sadece yahudiler değil, arı ırk yaratma hedefi peşinde koşan nazi partisinin yok etmeyi planladığı onbinlerce insan da bu kampta acı dolu günler yaşamış, şanslı olan çok küçük bir azınlık sağ olarak kurtulabilmeyi başarmıştır.


    Kampa ilk gelen misafirlerin öncelikle maddi değer taşıyan alyans, kolye gibi eşyaları toplanırdı. Giysi ve ayakkabıları da cephedeki askerlere gönderilirdi. Buraya gelen halka yanlarında en değerli eşyalarıyla gelmeleri söylenmişti. Çünkü onların buradan Kanada’ya gönderilecekleri, orada son derece refah bir yaşam sürecekleri anlatılıp kandırılarak, bu toplama kamplarına getirilmişlerdi. Kampa gelen esirler en ağır işlerde çalıştırılmış, artık dayanacak gücü olmayanlar ise ya devasa boyutlardaki fırınlarda yakılmış ya da gaz odalarında tavana asılı borulardan püskürtülen zyklon b gazıyla zehirlenerek öldürülmüşlerdi.

    Kamp arabayla birbirine 5 dakika uzaklıktaki iki bölümden oluşuyor. İçeri üzerinde “ Çalışmak Size Özgürlük Getirir.” diye büyük harflerle yazılmış demir bir kapıdan giriyorsunuz. Danışmadan bilet ve size verilen özel rehberinizi duyabilmeniz için kulaklıklarınızı alıp kampa giriyorsunuz. Şansıma o kadar bilgili ve ilgili bir rehber düştü ki, yıllar öncesine dönüp sanki o acıları bende yaşadım. Yaşı oldukça geçkin -sanırım 60- 65 yaşlarında ama son derece dinç ve bakımlı olan bayan rehberimiz saatlerce bizle kampın her noktasını dolaşıp bilgi verdi. Hatta kendi yaşamından da hikayelerle süslediği rehberliği tüylerimi diken diken etti. Kendisi küçük bir çocukken, bu kampın çok yakınlarında bir evde ailesiyle yaşıyormuş. Askerler gelip kamp çevresindeki köyün evlerini, Polonyalı halkın boşaltmasını istemiş ve bunlarda başka yerlere göç etmek zorunda kalmışlar. Annesinin anlattığına göre, fırınlarda insanlar yakılınca, gökyüzünü öyle bir siyah duman ve öyle pis bir koku sarıyormuş ki birkaç kilometre öteden bile hissedilebiliyormuş. Ayrıca rehberimizin dedesinin kampın yakınlarında bir ekmek fırını varmış. Dede, kamptaki esirlerin çektiği eziyetlere dayanamamış ve gizli gizli kampa ekmek götürmeye ve esirlere vermeye başlamış. Fakat ne yazık ki bir gün o da bu yardımları esnasında yakalanmış ve 2 yıl kendisi de orada esir edilip işkence gördükten sonra , çok şanslıymış ki serbest bırakılmış. Daha sonra ailesine orada yaşadıklarını anlatmış ve bizim rehberimiz dedesinin hikayeleriyle büyürken, küçücük yaşında bir karar almış. Ülkesinde yaşatılan bu insanlık utancını, gelen ziyaretçilere anlatmayı ve gençlerin tarihten ders almaları adına bu kampta rehberlik yapacağına dair dedesine söz vermiş. Amacım kesinlikle para kazanmak değil, tarihimizi diğer uluslara aktarabilmek derken, kendisinin günde sadece 1 grup dolaştırabildiğini, fakat gençlerin 2 grup dolaştırabildiklerini aktarıyordu. İnsanların trenlerle getirildiğini tren yolunun çatalında bir kasap doktorun durduğunu, çalışabilecek güçte erkeklerin bir tarafa, diğer tarafa ise kadın, çocuk, yaşlı, sakat, eşcinsel, çingene ve hamilelerin yollandığını anlattı. Bu ikinci grup insan topluluğuna ise panik olmamaları için, duş alıp, giysilerinizi değiştirmeniz için sizi barakalara götürüyoruz diye aldatıp, duş için su akmasını bekleyen insanlara gaz verip, dakikalar içinde yüzlerce insanın ölmesini seyrettiklerini anlatırken gözlerimiz dolu dolu oldu. Daha sonrada üstlerinde kalan değerli eşyaları toplayıp, ağızlarındaki altın dişlerine kadar almış, hatta uzun saçlı bayanların saçlarını da kesip daha sonra bu saçlardan keçe türünde kumaşlar yapmışlar. Kampta sadece insan saçından dokunmuş top top kumaşları da görüyorsunuz. Bu manzara inanılır gibi değildi. Daha sonra fırınlara yakılmaya götürülürlermiş. Hatta en korkuncu bazen çalıştırılmak için ayrılan erkeklerin karşılarına kendi eşleri, çocukları geliyormuş ve kendi ailelerini yakmak zorunda kalmanın dayanılmaz acısını yaşıyorlarmış. Zaten açlıktan , pislikten, hastalıktan, dolayı 6 ay da bir bu sağlıklı diye ayrılan erkeklerde ya ölüyorlarmış ya da öldürülüyorlarmış.



    Kampın birinci kısmında 28 barakayı, insanların asıldığı dar ağaçlarını, kurşuna dizildikleri duvarları, ve tek kişilik hücreleri görüyorsunuz. Bebeklerin, kadınların ve erkeklerin kullandıkları eşyalarda cam paravanlar ardında sergileniyor. Ayrıca kampa getirilmeye başlandıktan birkaç yıl sonrada kaçmalarını önlemek ve kayıt altında tutabilmek amacıyla, mahkumların vücutlarına dövme türü numaralar basılmış ve resimleri çekilmiştir. Bu resimler barakaların koridorlarında sergilenmektedir. Kampın etrafının elektrik verilmiş tellerle çevrili olduğunu da belirtmek isterim.



    Tek kişilik hücreleri , özellikle 13 numaralı hücreyi ve hikayesini dinlerken duygulanmamak imkansızdı. 13 numaralı hücrede kalan o günlerde 90 yaşından fazla olan bir rahibin, aynı koridordaki genç bir esirin idam edilmeye götürülüşüne dayanamayıp, “o daha çok genç ve onu bekleyen eşi ve çocukları var. Onun hayatı yerine benimkini alın” deyip, kendisini öne atması. Ve askerlerinde buna karşılık rahibi öldürmeleri, bu genç esirin yıllar sonra o kamptan kaçmayı başarması, ailesine kavuşması ve bu hayatını kurtaran rahibi anlatması çok etkileyiciydi. Şimdi bu rahibin hücresi onun anısına çiçeklerle süslüydü. 3 katlı tahta ranzalardan oluşan yatakhaneler, 180 kişinin aynı anda suyun sabunun olmadığı açıkta tuvaletini yaptığı delikler, koğuştan bir mahkumun kaçması halinde, o bulunana kadar koğuştaki diğer kişilerin günlerce ayakta uyumadan bekletilmesi kolay kolay akıldan çıkacak gibi değildi. En sonunda da dar merdivenlerden çıktığımız gözlem kulesinden kampı kuşbakışı görüp resim çekerek yaklaşık 3 saatlik ziyaretimi tamamlamış oldum.



    Tarihteki insanlık ayıplarından en alâsından birinin yaşandığı bu kampı mutlaka görüp ibret almak ve halimize şükretmek için, görmenizi hepinize tavsiye ederim.





    Bu konu hakkında BBC'nin güzel bir belgeseli var "Auschwitz The Nazis and the Final Solution" izleyebilirsiniz.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Escherich -- 12 Eylül 2013; 16:38:33 >







  • Ayrıca Elizabeth Ovitz'in Dr.Mengele ve toplama kampları hakkında verdiği demeçleri okumanızı da tavsiye ederim.

    “En korkunç deneyler, jinekolojik olanlardı. Bizi bir masaya bağlayıp işkenceye başlarlardı. Rahmimize birşeyler enjekte eder, kan alır, içimize girer, parçalar, örnek alırlardı. Acı dayanılmazdı. Deneyleri yapan doktor bize acır, üstlerinden durmalarını isterdi, yoksa ölecektik. Çektiğimiz acıyı kelimelerle anlatmak mümkün değil, deneyler bittikten günler sonra bile devam eden bir acıydı bu.”

    bir kısmı.....



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi huntelarr -- 11 Eylül 2013; 22:20:17 >
  • Gerçekten insanları deney aracı olarak çok kullanıyorlardı.Ayrıca ülkedeki engelli insanları katletmeleride bir insanın yapabileceği şey değildir.
  • güzel bir çalışma olmuş. Zamaninda araştırmış olduğum bir yer. Raylarin kampın içine girmesi ve Vagonlarla insanların sokulması korkunç. Şuan müze olması da ayrı bir ironi.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Bir de bunlara medeni dersiniz.
  • Ya hocam Dr.Mengele orayı resmen kasap dükkanı gibi işletiyordu, normal bir insanın bunu yapması, vicdanlı bir bireyin bu olanlara sessiz kalması mümkünmüdür??? İncelenmesi gerek bu psikolojinin baştan sona .
  • nazilere, nazi Almanyasına ve tarihe ilgim var. zevkle okuyacağım. teşekkürler.
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    DH GELENEKSEL ÖLÜM KAMPI
    6 yıl önce açıldı
    Daha Fazla Göster
  • Nazi hayranı ergenler (Avatarlarında Hitler, imzalarında svastika ve ya doğru dürüst kaynağı olmayan Nazizim veya Hitler ile ilgili uydurma bir söz bulunduranlar) konuda kendilerini göstermemişler.
  • 6milyonlar abi çok mu cesaretsizler boşa ölmüşler sırf bence türklere olsa kesin üstlerine yürürdük böyle boşa ölceğimizi sanmıyorum silahlıda olsalar yanıcağıma isyan ederim daha iyi
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Qetman.

    6milyonlar abi çok mu cesaretsizler boşa ölmüşler sırf bence türklere olsa kesin üstlerine yürürdük böyle boşa ölceğimizi sanmıyorum silahlıda olsalar yanıcağıma isyan ederim daha iyi

    6 milyon Yahudi'nin orada aynı anda bulunduğunu sanmıyorum.Ayrıca resimlere baksana bırak isyan çıkaracak hali yürüyecek halleri bile yok.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Offret

    quote:

    Orijinalden alıntı: Qetman.

    6milyonlar abi çok mu cesaretsizler boşa ölmüşler sırf bence türklere olsa kesin üstlerine yürürdük böyle boşa ölceğimizi sanmıyorum silahlıda olsalar yanıcağıma isyan ederim daha iyi

    6 milyon Yahudi'nin orada aynı anda bulunduğunu sanmıyorum.Ayrıca resimlere baksana bırak isyan çıkaracak hali yürüyecek halleri bile yok.

    Trenlere bindirilmeden önce iyi durumdalardı? zaten olaylar daha önceden belliydi yani biraz saflar veya korkak




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Qetman.

    quote:

    Orijinalden alıntı: Offret

    quote:

    Orijinalden alıntı: Qetman.

    6milyonlar abi çok mu cesaretsizler boşa ölmüşler sırf bence türklere olsa kesin üstlerine yürürdük böyle boşa ölceğimizi sanmıyorum silahlıda olsalar yanıcağıma isyan ederim daha iyi

    6 milyon Yahudi'nin orada aynı anda bulunduğunu sanmıyorum.Ayrıca resimlere baksana bırak isyan çıkaracak hali yürüyecek halleri bile yok.

    Trenlere bindirilmeden önce iyi durumdalardı? zaten olaylar daha önceden belliydi yani biraz saflar veya korkak

    Karşı taraf silahli ayrıca düzenli olarak grupça insanları olduruyorlar. isyan ettiğinizde grubu yok ederler olur biter

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Qetman.

    quote:

    Orijinalden alıntı: Offret

    quote:

    Orijinalden alıntı: Qetman.

    6milyonlar abi çok mu cesaretsizler boşa ölmüşler sırf bence türklere olsa kesin üstlerine yürürdük böyle boşa ölceğimizi sanmıyorum silahlıda olsalar yanıcağıma isyan ederim daha iyi

    6 milyon Yahudi'nin orada aynı anda bulunduğunu sanmıyorum.Ayrıca resimlere baksana bırak isyan çıkaracak hali yürüyecek halleri bile yok.

    Trenlere bindirilmeden önce iyi durumdalardı? zaten olaylar daha önceden belliydi yani biraz saflar veya korkak

    Trenlere binmeden önce de senin benim gibi adamlara gelin bir yere gideceğiz demiyorlar ki , öncelikle ekonomik ve sosyal hakları ellerinden alınıyor , Auschwitz kampında öldürülenler sokak ortası infazlarından , diğer toplama kamplarından kalanlar.

    http://tr.wikipedia.org/wiki/Holokost Vikipedi genellikle güvenilir kaynak olmayabiliyor imkanın varsa ansiklopedilerden de okumanı öğrenirim.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Biozts


    quote:

    Orijinalden alıntı: Qetman.

    quote:

    Orijinalden alıntı: Offret

    quote:

    Orijinalden alıntı: Qetman.

    6milyonlar abi çok mu cesaretsizler boşa ölmüşler sırf bence türklere olsa kesin üstlerine yürürdük böyle boşa ölceğimizi sanmıyorum silahlıda olsalar yanıcağıma isyan ederim daha iyi

    6 milyon Yahudi'nin orada aynı anda bulunduğunu sanmıyorum.Ayrıca resimlere baksana bırak isyan çıkaracak hali yürüyecek halleri bile yok.

    Trenlere bindirilmeden önce iyi durumdalardı? zaten olaylar daha önceden belliydi yani biraz saflar veya korkak

    Karşı taraf silahli ayrıca düzenli olarak grupça insanları olduruyorlar. isyan ettiğinizde grubu yok ederler olur biter

    Abi zaten naziler iktidara gelince böyle olucağı belliydi ve avusturyaya girdiği an yayılmacı politakasını sürdürüceği ve bütün avrupaya girebilceği anlaşılıyordu yani şuan biliyorum diye bunu söylüyorum ama biraz aklı olan tahmin edebilirdi kaçabilirlerdi veya teşkilatlanabilirlerdi -.-




  • Mengele nin yaptigi şeyler çok canice ancak tip dunyasinin bir anda çok farkli yerlere gelmesini sağlamiştir.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Qetman.

    quote:

    Orijinalden alıntı: Biozts


    quote:

    Orijinalden alıntı: Qetman.

    quote:

    Orijinalden alıntı: Offret

    quote:

    Orijinalden alıntı: Qetman.

    6milyonlar abi çok mu cesaretsizler boşa ölmüşler sırf bence türklere olsa kesin üstlerine yürürdük böyle boşa ölceğimizi sanmıyorum silahlıda olsalar yanıcağıma isyan ederim daha iyi

    6 milyon Yahudi'nin orada aynı anda bulunduğunu sanmıyorum.Ayrıca resimlere baksana bırak isyan çıkaracak hali yürüyecek halleri bile yok.

    Trenlere bindirilmeden önce iyi durumdalardı? zaten olaylar daha önceden belliydi yani biraz saflar veya korkak

    Karşı taraf silahli ayrıca düzenli olarak grupça insanları olduruyorlar. isyan ettiğinizde grubu yok ederler olur biter

    Abi zaten naziler iktidara gelince böyle olucağı belliydi ve avusturyaya girdiği an yayılmacı politakasını sürdürüceği ve bütün avrupaya girebilceği anlaşılıyordu yani şuan biliyorum diye bunu söylüyorum ama biraz aklı olan tahmin edebilirdi kaçabilirlerdi veya teşkilatlanabilirlerdi -.-

    önceden tahmin edilebilirdi ama nazilerin sıkı bir propagandası vardı kendini farklı gösteriliyordu

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Bu sene gidecektim 1 haftalığına Polonyaya tatile. Ev aldım borçlandım olmadı. İnşallah seneye gideceğim ve gitmemin en büyük sebeplerinden biri de bu kampı merak edişim. Adolf Hitler hakkında yazılmış bütün yazıları okudum, bütün belgeselleri izledim. Konuyla alakalı neredeyse bütün filmleri izledim(Piyanist gibi). Buraya gitmeden ölmek istemiyorum. Oraya gidip o anları gözlerimde canlandırmak istiyorum tarihe böylesine mâl olmuş bir olayı.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Qetman.

    quote:

    Orijinalden alıntı: Biozts


    quote:

    Orijinalden alıntı: Qetman.

    quote:

    Orijinalden alıntı: Offret

    quote:

    Orijinalden alıntı: Qetman.

    6milyonlar abi çok mu cesaretsizler boşa ölmüşler sırf bence türklere olsa kesin üstlerine yürürdük böyle boşa ölceğimizi sanmıyorum silahlıda olsalar yanıcağıma isyan ederim daha iyi

    6 milyon Yahudi'nin orada aynı anda bulunduğunu sanmıyorum.Ayrıca resimlere baksana bırak isyan çıkaracak hali yürüyecek halleri bile yok.

    Trenlere bindirilmeden önce iyi durumdalardı? zaten olaylar daha önceden belliydi yani biraz saflar veya korkak

    Karşı taraf silahli ayrıca düzenli olarak grupça insanları olduruyorlar. isyan ettiğinizde grubu yok ederler olur biter

    Abi zaten naziler iktidara gelince böyle olucağı belliydi ve avusturyaya girdiği an yayılmacı politakasını sürdürüceği ve bütün avrupaya girebilceği anlaşılıyordu yani şuan biliyorum diye bunu söylüyorum ama biraz aklı olan tahmin edebilirdi kaçabilirlerdi veya teşkilatlanabilirlerdi -.-

    O zamanki haberler şuanki kadar doğruluğu yansıtmıyordur adamlar köyde nerden bilsin nazilerin tam olarak nerde olduğunu.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Yeni bilgiler eklendi ...
  • quote:

    Orijinalden alıntı: KyourakuShunsui


    quote:

    Orijinalden alıntı: Qetman.

    quote:

    Orijinalden alıntı: Biozts


    quote:

    Orijinalden alıntı: Qetman.

    quote:

    Orijinalden alıntı: Offret

    quote:

    Orijinalden alıntı: Qetman.

    6milyonlar abi çok mu cesaretsizler boşa ölmüşler sırf bence türklere olsa kesin üstlerine yürürdük böyle boşa ölceğimizi sanmıyorum silahlıda olsalar yanıcağıma isyan ederim daha iyi

    6 milyon Yahudi'nin orada aynı anda bulunduğunu sanmıyorum.Ayrıca resimlere baksana bırak isyan çıkaracak hali yürüyecek halleri bile yok.

    Trenlere bindirilmeden önce iyi durumdalardı? zaten olaylar daha önceden belliydi yani biraz saflar veya korkak

    Karşı taraf silahli ayrıca düzenli olarak grupça insanları olduruyorlar. isyan ettiğinizde grubu yok ederler olur biter

    Abi zaten naziler iktidara gelince böyle olucağı belliydi ve avusturyaya girdiği an yayılmacı politakasını sürdürüceği ve bütün avrupaya girebilceği anlaşılıyordu yani şuan biliyorum diye bunu söylüyorum ama biraz aklı olan tahmin edebilirdi kaçabilirlerdi veya teşkilatlanabilirlerdi -.-

    O zamanki haberler şuanki kadar doğruluğu yansıtmıyordur adamlar köyde nerden bilsin nazilerin tam olarak nerde olduğunu.

    İnsanları o kadar etki altına almışlardı ki propaganda yaparak.

    Bir adam bizzat oğlunu öldürmek için izin istemiş hitlerden.Oğlu engelli bir çocukmuş.Hitler'in kabinesindekilerde izin vermiş ve malum olay gerçekleşmiş.Engellileri arındırdılar toplumdan ardından ise yahudileri..

    Ayrıca Amerika'da İngiltere'de Hitlerin bu kadar güçleneceğini biliyordu ve başlarda izin verdi.Bunun sebebi ise anti kominist düşüncedir.Hitlerin yükselmesine ve SSCB'ye gözdağı vermesine izin verdiler hitler'de bunu çok iyi kullandı ve tüm avrupa'yı elegeçirdi. Churchill'in iradesi olmasa bence İngiltere bile düşerdi.Tarihi doğru ve iyi araştıran herkes bunu bilir.Ayrıca soviet savaşıda komutanların yalan yanlış vaadleri ile kaybedildi.Askerlere havadan erzak ikmali yapılabileceği öngörüldü ama asla yapılmadı..

    Almanya savaşı kazansaydı Hitler en fazla 10 belkide 15 sene daha yaşayabilirdi.Çunki hastaydı.Ondan sonra gelecek kişiler ise dünyayı öyle bir hale getirirdiki Hitlerin yaptıkları Tetris oyunu gibi kalırdı yanında...


    Not:Konu nasıl olsa birazdan kapatılır.Yorumlara açığım yinede..




  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.