Şimdi Ara

Mustafa Sabrı Efendı ve Ataturk

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
9
Cevap
0
Favori
633
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Mustafa Sabri, Sadık Albayrak'ın yeniden basımını yaptığı ve sunuş bölümlerini yazdığı 'Hilafet ve Kemalizm' kitabında Milli Mücadele, Türklük ve Mustafa Kemal Paşa hakkında hakaretamiz ifadeler kullanmıştır. Mustafa Kemal Paşa'nın padişahın fermanıyla gönderildiği Anadolu'da kuvvet ve nüfuz kazandıktan sonra padişahın emirlerini dinlemediğini iddia etmiş, kendi namına hareket etmeye başladığını, İstanbul'da müstevli devletlerin esareti altındaki hilafeti kurtaracakmış gibi davranırken ve faaliyetlerini hilafet makamına hizmet şeklinde gösterirken peşinden sürüklediği kuvvetle daha sonra hilafetin kaldırılmasına karar verdiğini söylemiştir. Bunu dile getirirken üslubunu iyice bozmuş ve kitabında şu ifadeyle Mustafa Kemal Paşa'ya hakaret etmiştir:

    Yani bütün hareketlerini hilafet makamına hizmet şeklinde göstermiş iken, nasıl kahpelik ve hayâsızlıktır ki hilafetin en çirkin tezyifler ve tahkirler altında birden bire ilgasına cesaret etmiştir.

    'Hilafet ve Kemalizm' kitabında Mustafa Sabri Efendi'nin Mustafa Kemal Paşa hakkındaki tenkitlerinde hakaret sınırlarını da aştığı ve düpedüz sövgü yoluna gittiğini görülür.

    Mustafa Kemal'in ve Ankara Hükümeti'nin kahpeliklerini, sahtekârlıklarını şu ufacık mukaddime'ye sığdıracak değilim. Demek isterim ki bu şekil değiştirmeler, bu zıtlıkları işleyebilmek için insan utanmamazlıkta da kahraman olmalıdır. Hele dinsizlik olmadan haksızlığın, hayâsızlığın bu derecesi tasavvur olamaz.

    'Hilafet ve Kemalizm' kitabında Mustafa Sabri Efendi, çok ilginç bir iddiada bulunmuştur. Atatürk'ün İngilizlerle işbirliği yaptığı için Musul'u İngilizler'e bırakıp karşılığında kurşun atmadan İstanbul'u aldığını iddia etmiştir. Bunu yazarken hakaretamiz üslubunu sürdürmüştür:

    İki paralık Mustafa Kemal kuvvetinin baskısına boyun eğerek İngilizlerin, Fransızların ve sair devletlerin İstanbul'dan çekilip gitmelerini ancak Kemalistlerin idam ettiği Türk aklı kabul edebilir



    Pekı sorularım sunlar .

    1) Gercekten Mustafa Sabrı Efendının soyledıgı gıbı Mustafa Kemal vatanı kurtarmak maksadıyla padısah tarafından mı gonderılmıstır ?

    2) Ingılız ve Fransızların savasmadan ulkemızden cekılmelerınden anlasılacagı uzre Mustafa Sabrı Efendının ıma ettıgı gıbı danısıklı dovus mu ıcra edılmıstır ?



    Kaynak : Wıkıpedıa



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi vahapcemil -- 12 Temmuz 2014; 16:17:50 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >



    _____________________________




  • Ekmeleddin beyin babası Mustafa Sabri değil İhsan Efendi'dir.Yanlışlık olmasın.

    1-Vahdettin'in gönderme amacı Mondros'taki bazı maddelerin uygulanmasını engellemektir.Yani Karadeniz'de çıkacak bir olayda Rumların güvenliği bahane edilerek Karadeniz Bölgesi'nin işgal edilmesini önlemek amaçlı göndermiştir Atatürk'ü.Amaç oradaki karışıklıkları,isyanları bastırmaktır.Vahdettin,kurtuluş için daima İngilizlerin suyuna gitmek istemiştir.Bunun birçok delili de vardır.

    2-Fransızlar zaten İnönü muharebelerinden beri savaştan çekilme politikası güttüler.Zaten en stratejik bölgeleri İngilizler almıştı.Müttefikleri İtalyanlar ve Fransızlar'a ise önemsiz birkaç yer vaat etmişti.Zaten İngiltere'de George hükümeti de düşünce İngilizler'in Anadolu ve Mezopotamya politikası da değişti.Ortada danışıklı dövüş yok.Ve Boğazlarda da yeterli İngiliz kuvveti yok.Yani İngilizler de savaşmayı göze alamadılar.General Harrington'un raporlarında bunlar göze çarpar.İki müttefiği Ankara hükümeti ile anlaşınca İngiltere de barışa gitmek durumunda kaldı.
    _____________________________




  • Fransizlar mi savasmamis ?

    Yahu Ingiliz Muhipleri Cemiyeti,Teal-i Islam cemiyeti gibi Milli Mucadele doneminde Ataturk'e,arkadaslarina ve Milli Mucadele'ye hepten karsi durmus orgutlerin ve uyelerinin Mustafa Kemal'e ask siirleri yazmasini mi bekliyordunuz.Sirtlarini saltanata dayamis,tugrali belgeleri ile Anadolu insanin elindeki topraklara el koymus,yeri gelmis osur vergisini catir catir almis ve her gittigi yerde yolunu bulmus adamlar elbette ki boyle olaganustu bir ortamda (Milli Mucadele donemi) yalanlar uydurup,halki Kuvay-i Milliye'ye karsi kiskirtacaklardi.Hele ki Fransizlar hic savasmamis demis ya,o bile hainliginin ispati icin yeter.

    Istanbul'da oturdugu yerden fetva sikan,yalanlarla,iftiralarla Ingilizlerin ajanligini yapan din bezirganlari,guneyde;Akdenizlilerin Fransizlara karsi nasil savastigini,sehirlerden uzakta koylerde,yaylalarda bile carpistiklarini bilemezler tabi.Fransizlar kursun atmamis oyle mi ? Onu bir de gidip Anteplilere,Adanalilara,Tarsuslulara (Mersin) sorsun.Fransizlar ve onlarin yanindaki ermeni milis guclerinin yaptiklari katliamlari sorsun.Bizim Islamcilara gore hersey yalan,son donemde yasanilan olaylarin hepsi onceden kurgulanmis,hepsi birer komplo.Winston Churchill gibi 20. yuzyilin en onemli devlet adamlarindan birinin neredeyse siyasi hayatina mal olmus bir olay (Ingiliz isgali) bizim dincilere gore komplo.Adamlara kalsa tum dunya Osmanli'ya karsi komplo kurmus.

    Su Iskilipli,Mustafa Sabri ve bilimum vatan haini din bezirganinin 100 sene once uydurdugu palavralara bugun bazi insanlar tarafindan itibar edilmesi bile basli basina kepazeliktir bence.Yattiklari cukurdan kalkip hayata donseler,suratlarina tukurmeye hazir milyonlarca var.Bunlarin torunlari,yasayan akrabalari bile seslerini cikarmazlarken vatan haini,hanedan yalamasi bu tiplere son donemde yapilan ask gosterilerini hic anlayamiyorum

    Musta Sabri denen zavallidan bazi inciler:

    Yalnız Müslüman ve insan
    Olarak kalmak üzere, Türklükten,
    Şeref ve izzetimle istifa
    Ediyorum Allah'ın huzurunda!...
    ...
    Tövbe yarabbi tövbe Türklüğüme
    Beni Türk milletinden addetme


    Adam Turk dusmanligi konusunda George Llyod ile cekisir.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi VirgilSollozzo -- 12 Temmuz 2014; 17:27:20 >
    _____________________________
    Shall I tell you about my life, they say I'm a man of the world. I've flown across every tide, and I've seen lots of pretty girls. I guess I've got everything I need, i would't ask for more. And there's no one I'd rather be, but I just wish that I'd never been born.




  • Hocam yarın muhtemelen boş vaktim olur, iki soruna da uzun cevap veririm.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
    _____________________________
    Eski Kullanıcı Adı : Aragorn0734
  • Sorulması gereken soru Atatürk ün gitmesi iyi mi olmuş kötü mü? İyi olduğu bariz belli, aksi takdirde kurtulsak bile Osmanlının ilkel zihniyetinin esiri olarak yaşamak zorunda kalacaktık. O yüzden kimin niye gönderdiği, kimin yardım ettiği, kimin hain olduğu, kimin kahraman olduğu önemli değil. Alternatif sonuçlar zaten çok bariz.
    _____________________________
  • 1)Vahdettin tahta çıktığında son derece acemi biriydi. Ülkenin kötü durumuna karşı çözüm üretebilecek hiçbir fikri yoktu. Mustafa Kemal ise aksine çok daha öncesinden 1. Dünya savaşından yenik çıkılacağını, ülkenin işgal edileceğini görmüştü.Çok öncesinden anadoluya geçmenin planlarını yapıyordu.Samsuna gönderilmesinin nedenlerinden biride şudur:M.Kemal ne kadar milliyetçi olduğunu herkese göstermişti ve itilaf devletleri padişahı etkileyeceğini düşünerek onu İstanbul'dan uzaklaştırmak istemişlerdir(Ki bu doğrudur M.Kemal birçok kez padişahla görüşmüştür).Bu sıralardada Samsunda karışıklıklar çıkması onu bu göreve sürüklemiştir.İtilaf devletleri M.kemalin yolda öleceğinden emindiler çünkü Bandırma Vapuru çok eski döküntü bir gemiydi.Karadenizin hırçın dalgalarına dayanamazdı.Ama yinede M.Kemal samsuna çıkmış,yayınladığı bildirilerle de işgalci kuvvetlere karşı gelinmesi gerektiğini vurgulamıştır.Halkın M.Kemale güvenmesinin sebebi onu Vahdettinin göndermiş olması değildir!M.Kemal Çanakkale Savaşlarında 3-4 kez İstanbulu kurtarmıştır.Ve diğer cephelerde gösterdiği başarılardan gazetelerin söz etmesidir.Halk M.Kemal'e bu yüzden güvenmiştir.Ayrıca zaten halk kuvay-i milliye ler kurarak direnişe geçmiştir.M.Kemal onları düzene sokan,seslerini dünyaya duyurandır.Vahdettin ülkesinin kurtuluşunu ingilizlerin korumasiyla gerçekleşeceğini düşünüyordu.Bu düşüncesini bozacak şeyde milli mücadele ve onu yöneten M.Kemal'di.M.Kemal ve arkadaşlarına dinsizler diyen fetvalara izin vermiş, M.Kemali idama mahkum etmiştir.Kuvay-i milliyeye karşı olarakda halife ordusu diye birlikler kurmaya başlamıştır.Bu birlikler kuvay-i inzibatiye'dir . Ayrıca anzavur u paşa yaparak milliyetçi insanlara saldırtmış,Anadolu’da iç isyanlar çıkartmıştir. bunlar gerçekler.Sonuç olarak Vahdettin kurtuluş yolu olarak seçtiği yola karşı çıkanları engellemeye çalışmıştır.Bu vatanın kurtuluşunu engellemeye çalışmaktır.bunun adı da '' Hainlik'' tir.Kendine vatan haini diye suç gösterilip idam edileceğini anlamıştı.canını kurtarmak içinde yine ingilizlere sığındı ve kaçtı.başındayım diyebildiği bi devleti yoktu ama halifeydi(sözde).milletini bırakıp kaçtı.
    Bazıları M.Kemal ile son görüşmesinde "paşa paşa, devleti kurtarabilirsin" dediğinden ötürü milli mucadeleye destek verdiğini iddia eder fakat bu iddia bence doğru değildir. Çünkü vahdettin gibi ingiliz boyundurlugu altına girmeyi düşünen,ingilizlerin altında yaşamanın daha hayırlı olacağını sanan, ingiliz politikasına ters düşmemek için elinden gelen yapan bir adam böyle bir kurtuluş taktiği planlasaydı bunu pat diye söylemez,birkaç aylık süreçte planını yapardı.Vahdettin in bu sözü söylemesindeki amaç guttugu ingiliz siyaseti gereğince ''Git şu çeteleri sustur yoksa İngilizler her yeri işgal eder'' anlamındadır.
    Kendi kızı dahi ingilizlerle ters düşmemek için babasının ne kadar hassas bir insan olduğunu söylemiştir.hayatında savaş nedir bilmeyen,bir padişah olarak ingilizler kendi odasında bile onu gozetlerken ingilizleri tokatlayıp halkı örgütlemek yerine, "siz ne derseniz o" mantığıyla hareket eden bir insanın milli mücadelenin önderlerinden biri olduğunu iddia etmek için ya aklınızda bir problem olmalı, ya da "palavraci misyonerler" den biri olmalısınız.
    Vahdettin M.kemali çok net olarak Samsun'daki direnisleri bastırmak, silahları toplatmak için göndermiştır . Çünkü vahdettin için vatanın kurtuluşu "ingilizlerin himayesi altına girmekten" yatıyordu.Nitekim bu yazıları doğrular niteliğinde olup, 21 Nisan 1919 gunu vahdettine ingilizler tarafından gönderilmiş , içeriği genel olarak "anadolu’daki karışıkların derhal önlenmesi, türklerin elindeki silahların toplanması, direniş düşüncesinin etkisizleştirilmesi” şeklinde olan notaya bakmak yeterli olacaktır. Çok garip, Milli mücadeleyi başlatmak için (!) Samsun'a Atatürk'ü gönderen Vahdettin,Mustafa Kemal halkı örgütleyip,silahlarını toplamayınca onu geri çağırmıştır.


    2)"danışıkli dövüş" olduğuna dair elde tek somut kanıt, gerekçe,dayanak var mıdır merak ediyorum? Varsa lütfen gösterin.
    Birincisi kendisine Suriye ve doğu Anadolu bölgesi bırakılan Fransa,gerek kendi ordusu ile,gerekse Ermenilere verdiği destekle bölgeyi işgal etmiş ve katliamlar yapmıştır. Bunun üzerine , kuvayi milliye dediğimiz bölge halkının düzenli olmayan ordularının direnişine karşı koyamayan Fransa,ardından gelen peşpeşe batı cephesindeki zaferler ile daha fazla mücadele edemeyeceğini anladı ve savaştan çekildi.
    O değilde Fransa ile savaşmadık ne demek oluyor ? Sütçü İmam, Karayılan gibi kahramanlar düşman ile kahvede okey oynayarak kahraman olmadılar ya..

    İngilizler tek kurşun atmadan geri çekilmiştir iddiası da yalandır.Bununla ilgili olarak Ali Fuat cebesoy'un anılarına bakmak yeterli olacaktır, kendisi ingiliz ordusunun nasıl kurşun attığını gayet net olarak açıklar.
    Ayrıca Ingiltere'nin Türk milletini tamamen parçalamak amacıyla,ibret-i alem olsun diye; ekonomik, askeri, teknolojik başta olmak üzere, gerekli her türlü desteği verdiği adeta "uydusu" niteliğinde olan Yunanistan ile yaptığımız batı cephesi savaşları aşikardır."Peki ingiltere, neden kendisi değilde, destek verdiği yunanistan savaştı?" diye soranlar olabilir, bu sorunun cevabı da dönemin ingiliz meclis tutanaklarında ve ingiltere kamuoyunda gizlidir. Meclis tutanaklarında savaşın sürdürulmemesi gerektiğini düşünen, fazla zaiyat verdiğini belirten ingiliz vekilleri mevcuttur. Ayrıca ingiltere kamuoyunun da tepkilerinden çekinilmiştir,çünkü verilen asker kaybı halkın hükümete olan öfkesini arttırmaktadır.Nasıl ki Çanakkale'de Anzakları savaştıran ingilizler,Milli Mücadele döneminde de Yunanlılar’ı savaştırmıştır.Ingiltere hiç kendi vatandaşının ölmesini ister mi ?Vaziyet meydandadır,ortada hiçbir delil yokken "danışıkli dövüş " iddiası da tamamen "palavracı misyonerlerin" uydurdugu safsatadan ibarettir.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
    _____________________________
    Eski Kullanıcı Adı : Aragorn0734




  • Vaktiyle gizli olanlar,artık aşikar
    Yunan savaşı yani milli mücadele
    Asla ve asla bir kurtuluş ve/veya istiklal savaşı değildir
    Milli mücadeledir,hepsi bu
    Amaç da kahraman yaratmaktan başka birşey değildir
    _____________________________
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    mehmet eğit vs bayram meral
    5 yıl önce açıldı
    Daha Fazla Göster
  • quote:

    Orijinalden alıntı: nocen

    Vaktiyle gizli olanlar,artık aşikar
    Yunan savaşı yani milli mücadele
    Asla ve asla bir kurtuluş ve/veya istiklal savaşı değildir
    Milli mücadeledir,hepsi bu
    Amaç da kahraman yaratmaktan başka birşey değildir

    Siz,Yunan Savaşı kaybedilseydi olacakları biliyor musunuz?
    _____________________________
  • quote:

    Orijinalden alıntı: nocen

    Vaktiyle gizli olanlar,artık aşikar
    Yunan savaşı yani milli mücadele
    Asla ve asla bir kurtuluş ve/veya istiklal savaşı değildir
    Milli mücadeledir,hepsi bu
    Amaç da kahraman yaratmaktan başka birşey değildir

    Hacı ya savaşı kaybetseydik ?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
    _____________________________
    Eski Kullanıcı Adı : Aragorn0734
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.